Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
- 1 9 NİSAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
dishab(g cumhuriyet.com.tr 11
KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Kasımpaşalılığı ile övünen Erdoğan'a mesaj gönderdi
'Biz deSamanbağı'ndanık'L E \ U TAVŞANOĞLU
LEFKOŞA/GÜZELYURT - Kıbns'ta 24
üs'isan referandumuna 5 kala iki tarafta da in-
sanlar soluklannı tutmuş heyecan içinde "ogü-
n ü " bekliyorlar. Bir de getireceği sonuçlan.
Türk tarafında insanlar diyor ki: "Hep Türki-
ye'den, anavatandan gelen sesi bekledik. Biraz
scrt bir çıkış yapüsaydı oyumuz "hayır" ola-
cakü. Ama ne hükümetten ne de Genelkunnay
Başkanı'ndan bekkdiğiıniz çıkışı bulduk. Ne
yapahm? Oylann çoğuıüuğu evet" olacak."
Partisının tabanını serbest bırakan Başbakan
Yardımcısı, Dışişlen- Sa\imma Bakanı ve DP
li-deri Serdar Denktaş/la konuşuyoruz. Denk-
taş, karannın arkasında sonuna kadar duruyor:
"En doğnı olanı yapük. İnsanlan sandıkta öz-
gür bırakük" dıyor. Ama Başbakan Recep Tay-
>ip Erdoğan'ın, babası Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'a reva gördüğü muamele onu çok ra-
hatsız etmiş. Erdoğan'a, tıpik Kıbnslı Türk ağ-
zıyla şu çıkışı yapmadan edemiyor: "OKasım-
paşaü'ysa biz de Samanbağı'ndanık. Napaz iyi
bilirik." Yanı, bınlenne duyurulur ve uyanlır.
Lefkoşa'da halkla konuşuyorum. Denktaş
yanlısı olmasalar da çoğu Türkiye'ye tepkili, he-
İe de Erdoğan ve hükümete...
"Tavır ve konuşma böyle olmaz. O çüaşlan
yapdgmız kişi Cumhurbaşkaıu. Yapoklannı onay-
lanıasanız da üsluba daha dikkatedüirseKiohır"
Lefkoşa \ e yöresınde degılse de Girne, Dip-
karpaz \e Güzelyurt'ta halk Annan Planı'na
çok tepkili. Buralar, mal-mülk değişiminin yo-
'erdar Denktaş, lideri olduğu DP'yi
sandık başmda serbest bırakma karannm
arkasında sonuna kadar duruyor.
Erdoğan'ın, Rauf Denktaş'a yönelik
davranışlanndan rahatsızlık duyan
Başbakan Yardımcısı, tipik Kıbns ağzıyla
konuşarak "Biz de Samanbağı'ndanık.
napaz iyi bilirik" diyor. Referanduma
birkaç gün kala halkın çoğunluğu Denktaş
yanlısı olmasa da Türkiye'ye tepkili.
ğun yaşanacağı bölgeler. Güzelyurt yakınlann-
da. planın uygulanmasıyla büyük sorunlarla
karşılaşacak olan Bostancı köyündeyım. Bos-
tancı tam sınırda.
Bostancf nın muhtan 'Aziz Horoz'
Köyün muhtan "Aziz Horoz" lakaplı Meh-
met Eztaş. 5 bın nüfuslu Bostancı, Güzelyurtla
iç içe geçmış. Yukan Bostancf ya Kıbnslı göç-
menler ve Türkiyeliler yerleşmiş. Aşağı Bos-
tancı'da 20 Kıbns kökenlı aile var. Eztaş, pla-
na göre Bostancrnın başına gelecekleri şöyle
anlatıyor: "Suurdaki asker 24 Nisan'dan başla-
yarak 90 gün içinde 1 kiJometre geri çekilecek.
Yukan Bostancı suıırda olduğu için savunma-
sız kalacak. Bura\a gmenlik 27 a> içinde gele-
cek. Bostancı 30 avda, Güzehiırt da 36 avda bo-
şalüJacak ve geçimlerini narenciyeden sağlayan
insanlar bu işin yapüamayacağı topraklara yer-
leşecekler. Buradaki ailelerin çoğu geçmişte iki
kez göçmen oldu. Şimdi bu olayı onlara 3. kez
yaşatacaklar."
Mehmet Bey sözlerini sürdürüyor: "tnsanla-
n evetçiler ve hayırcüar diye ikiye böldüler. Biz
de çözüm istiyoruz. Ama insanlann mülkünü e\-
lerinden alarak çözüm olmaz. Daha çok kavga
gürültü kopar. Bu iş dış güçlerin çıkartan doğ-
rultusunda \ apıldL"
Tamam da.. Türk toplumu bunca yıldır ambar-
golardan bunalmadı mı? Çıkış yolu aramıyor
muydu? "Evet, ama AB'nin, Ingiltere'nin,
ABD'nin aklına şimdi mi geldik? AB'nin ayıbı
zaten Rumlan tek başına üyeliğe almak olacak.
Ayıplannı örtbas ednek için bizi de 1 Mayıs'a ka-
dar işi bitirelim diye suaşünyoıiar. 1992'de, yine
CTP-DP hükünıeti zamanında iskân, topraklan-
dırnıa ve eşdeğer nıal yasası çıkardılar. Biz de ya-
tınmlarımızı yapük Bugün yine CTP-DP hükü-
nıeti bu sefer bunca insanı göçmen yapnıak için
kollan sıvaaV Mehmet Bey bir de kehanette bu-
lunuyor: "Böyle gidersebütün Türkler malınısa-
up ülkeyi terk edecek. Birileri de bu hale sevin-
sin. Türkiye'den de, kendi hükümetimizden de
Güzelyurt konusunda hassasiyet görmedik. Oy-
sasukiayTiaklanmn3'teriburada.E\renPaşa\a
Güzelyurt'un anahtannı vermiştik. Şimdi o Ev-
ren Paşa burayı Rum'a vermek için neler söylü-
yor.. Anahtan geri almayı düşünüyoruz."
Erdoğan'ı topa tutuyorlar
Güzelyurt Çağdaş Düşünce Demeği üyelen de
çok dertli. Hükümeti ve Başbakan Recep Tayyıp
Erdoğan "ı topa tutuyorlar: "Erdoğan kimilerine
büyük sözler verdi. Bu sözlerin en önemlilerin-
den biri de Kıbns'ta tabulann yıküacağıydı. Ta-
bulann başında da Denktaş geİiyordu. Onu haJ-
kın gözunde ne kadar küçük düşürürlerse o ka-
dar başanlı olacaklardı. Dış güçlerden gelen yar-
dınılar, kurdurulan dernekler düğmeye basolar.
Kimse düşünmüy or; bura halkı 3-4. kez göçmen
olacak. Denktaş'ın da. Eroğlu' nun da hatalan ola-
bilir. ABD'nin yöneticisi Erdoğan, Kıbns ayağı
da Talat. CTP, zamanuıda Asıl Nadır'in batnıa-
sı için her şeyi yaptı. Ama bugün Nadir bu ikti-
dan televizyonlarda kutlar. Medyamıan hemen
hepsi dış kaynakk. Bugün anavatandaki insan-
lara savaş açnuş durumdayız."
AB DİNLENlYOR
Güneyde
telekulak
skandalı
LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Güney
Kıbns ta göre\ yapan AB
temsılcilennın telefonlannın
dinlendığı ve bu yetkililerin
Brüksel'e konuya ilişkin şikâyette
bulunduklan belırtiliyor. Rum
kesıminde yayımlanan Polıtıs
gazetesının haberine göre, Güney
Kıbns'ta göre\ yapan AB
temsılcıleri, telefon görüşmelerinde
dile getırdiklen bazı noktaların
Rum yönetımı kaynaklarına
aktanldığını fark ederek durumu
Brüksel'e ilettiler. Haberde. AB
yetkılilerinin. telefonlannın
özellıkle Annan Planı'na ilişkin
konulardakı görüşlennin tespit
edilebılmesi amacıyla dinlendiğini
düşündüklen, bu nedenle telefonla
yalnızca özel görüşmeler yaptıklan
kaydedılıyor.
De Soto da dinlenmişti
Politis. benzer şikâyetin daha önce
BM Genel Sekreten'nın Kıbns
Özel Temsilcisı Alvaro De Soto
tarafından da yapıldığını. De
Soto'nun BM grubuna mesaj
göndererek Rum yönetimi
yetkilılennın, yapılan telefon
görüşmelerinden haberdar
olduklannı ilettiğini de hatırlattı.
MOLlVYATtS:
ABKuzey'i
tanıyamaz
Dış Haberler Servisi - Yunanistan
Dışişlen Bakanı Petros Motivyatis,
Kıbns'ta yapılacak referandumda
Rumlann "hayır" demesi
durumunda, A\Tupa Birliği (AB)
ülkelennın KKTC'yi tanımasırun
olanaksız olduğunu belirtti.
Molıvyatis. "Kıbns'm kuzeyi,
nıuktesebat uygulansm veya
uygulanmasın AB toprağıdır.
Üçüncü ülkelerin Kuzey'i
tanımaJan durumunda AB ile
sonınlan olacaknr" dedi.
Molivyatis, Kathımerini
gazetesine verdiği demeçte,
Rumlann "hayır" demeleri
dunımunda. AB'nin Kıbnslı
Türkler için özel muamele
uygulayabileceğini belirterek
"Soruıi Kıbnsh Türklere
ekonomik yardını dcğiL bu
yardımm nasıl verileceğidir.
Kıbns Rum Kesimi de\Te dışı
bırakılarak yardım doğrudan
Kıbnsh Türklere verilebilir" dedi.
'Annan Planı son firsat değil'
Yunan Bakan, referanduma
değınirken "Ben son nrsaüara pek
inanmam. Hayat de\am ettikçe
fırsatlar çıkar. Referandumdan
e\ ef çıkmazsa, elbette ertesi gün
değil ama, Kıbns sorununun
çözühnesi gereksinimi yeniden
belirecektir" dedi.
BM'den Türk müdahalesine karşı garanti isteyen Rumlara Powell güvence verdi:
1974 bir daha yaşanmayacak
• ABD Dışişlen Bakanı
Colin Powell, Rum
gazetesi Politis aracılığıyla
yaptığı açıklamada
"Türkiye bir daha Kıbns'ı
işgal edemeyecek" dedi.
Poweirın sözleri Güney'de
büyük bir memnuniyet,
Kuzey'de ise tepki yarattı.
REŞATAK.4R
LEFKOŞA - Kıbrıs'ta çözümü
öngören Annan Planı'nın oylan-
masma çok kısa bir süre kala, Lond-
ra-Brüksel ve New York üçgenin-
de önemlı gelişmeler yaşanıyor.
Bırleşmış Mılletler (BM) Genel
Sekreteri Kofi Annan'ın. bugün ya-
pılacak Güvenlik Konseyı toplan-
tısında Kıbns'la ilgili rapor sun-
ması bekJenıyor. ABD Dışişlen Ba-
kanı Cotin Powell, İngiltere Dışiş-
len Bakanı Jack Straw, AB nin ge-
nişlemeden sorumlu üyesi Günter
Verheugen \ e AB Ortak Savunma
ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi
Javier Solana'nın katkılanyla hazır-
lanan raporun Güvenlik Konse-
yi'nce onaylanması halinde, Rum
tarafının güvenlik kaygılannın or-
tadan kalkacağı tahmin ediliyor.
AKELi memnun edecek karar
Gü\enlik Konseyi'nin, yükümlü-
lüklenni yenne getirmeyen tarafa
yaptrnm uygulanmasıyla ilgili, 7.
başlık altında alacağı bir karann,
özellıkle AKEL'i memnun edece-
ği ve partinin daha önceki "havir"
karannı "evefe çevireceği iddia
edihyor. Rum basınına göre. Güven-
lik Konseyi'nin "beklenen karan"
alması durumunda AKEL Genel
Sekreteri Dimitris Hristofyas muh-
temelen çarşamba günü olağanüs-
tü kurultay çağnsı yaparak referan-
dumda "evet" denilmesini isteyecek.
Kuzey Kıbns'ta "evet"i güvence-
ye alan ve 24 Nisan'daki referan-
dumda Güney Kıbns'tan da aynı
doğnıltuda karar çıkması ıçın bü-
N e c e r t e
Mukteda E
1
Sadr'a bağh minslerie işgal güçleri ara-
s^^yarabuluculııkgirişiınlerinuıbaşansıznklasonuçlanma-
snun ardından. Şüler bir Amerikan saldınsma karşı elleri tetikte beküyor. ABD ordusu. rutsak aldığı Şü milisleri.
başlanna çu%allar geçirerek kent y-akınlanndaki üste alıkoyuyor. Irak'uı Suriye sının yakınlannda Amerikan bir-
Kklerh'le direnişçiler arasında önceki gün çıkan çanşmada. 5 ABD askerinin öldüğü. 9'unun yaralandığı ileri sürül-
dü. 300 kadar direnişcinin Huseybe yakınlannda ABD askeıierine saJdjrdığu çanşmada onlarca Iraklının öldüğü
betirtiüyor. Tikrit'te 1 ABD askeri antitank mayınının paüaması sonucu yuşamını yitirdi. Bağdat'ta. 2 Irakh sivü.
direınşçilerin bir ABD üssüne roketli saldınsmda. bir Amerikan askeri de yol kenanna yerleştirilen bombanın pat-
laması sonucu öldü. Amara kentinde İngiliz koırvoyuna düzenlenen sakünda ise 2 asker yaralandı.( Fotoğraf: AP)
yük çaba harcayan ABD Dışişleri
Bakanı Colin Powell, toplantıdan ön-
ce Rumlara gü\ enlikle ilgili garan-
ti verdi. Politis gazetesine demeç ve-
ren Povvell, 1974'ün yeniden ya-
şanmayacağını söyledi. Rum halkı-
nın, 24 Nısan'da "evet" demesini is-
teyen Povvell "Merak etmeyin,
1974'te yaşanan olaylar ve yaşanan
trajik dummlar bir daha tekrar-
lanmayacak" dedi.
Powell. şunlan söyledi: "Annan
Planı'na hayır denıenin sonucu tra-
jik oiur. Referandum başansızhkla
sunuçlanırsa büyük bir ûrsat yitiri-
lecekve bilinmeyene, geçmişe döne-
ceğiz. Çekişmelerin, kötü duygula-
nn yaşand^ı 40 yıl öncesine döne-
ceğizveiki halk birleşemeyecek. AB
içinde birleşik bir Kıbns'm gücünü
kullananıayacağız".
t
Hayır''cılarnı sayısı azalıyor
Türk askerinin Rumlar için tehdıt
oluşturmayacağını söyleyen Powell,
"Güvenlik konulannda Rumlann
endişeleri var. Ancak bu kaygüar
'ha>ır'la çözülemez" dedi. Powell,
1974'teki Banş Harekâtı'nı anımsa-
tarak "Bir daha bövle bir olav tek-
rarlanmayacak" demekle, Cumhur-
başkanı RaufDenktaş'ın "Türki>e,
Kıbns'tan çıkarsa bir daha gelemez"
sözlennı doğrulamış oldu.
Öte yandan. Politis gazetesi adı-
na bir araştırma yapan SRI şirketi,
Annan Planı'na "hayır" diyenlerin
sayısuıda cıddı azahrıalann olduğu-
nu bildırdi. 200 kişıyi kapsayan an-
ket sonucunda, Rum halkının yüz-
de 54'ü "hayır" dedi. Daha önce bu
oranın yüzde 71 olduğuna dikkat çe-
ken Politis'e göre. "evet" diyen-
lenn oranı da yüzde 12'den 17'ye
yükseldı.
Rum lider Papadopulos, ilk kez bir Türk başbakanın farklı şeyler yaptığını söyledi
'Erdoğan Avrupa'nın sevgili çocuğu'
Ml'RAT İLEM
ATİNA - Güney Kıbns Rum Yö-
netimi liden Tasos Papadopulos, hal-
kına referandumda "hayu-*" demele-
ri çağnsı yaptığı için vicdanının ra-
hat olduğunu söyledi.
Referanduma çok az bir süre ka-
la, Yunan Etnos gazetesine demeç \ e-
ren Papadopulos, "hayır" ile "e\r
et"
oylan arasındakı farkin adaya nasıl
yansıyacağı konusundakı görüşle-
rini ıletti. Referandumda, Türk tara-
fından "evet", Rum tarafından ise
"hayır" çıkması durumunda, bunun
Türkler taratindan yanlış anlaşıhna-
sından kaygılandığını söyleyen Pa-
padopulos "Hayınn hatalaruun dü-
zeltUmesi için ileride nrsatlar çıkabi-
tir, e\etin hatasıise asla düzeltilemez"
dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan hakkında da ilgınç sözler kul-
lanan Papadopulos şunlan söyledi.
"Erdoğan, Avrupa'nın se\güı çocu-
ğu, umududur. İlkkez bir Türk baş-
bakanı farklı şeyler yapabileceğini
gösterdi Erdoğan, göründüğü ka-
danyla dünyada askerin yeri nere-
siyse Türkive'de de aynı yer olması
vönünde bir vol izlivor."
Lagendijk: Türkler ödüllendirilmeli
İSTANBUL (AA) - Türkiye-A\ -
rupa Bırliğı (AB) Karma Parlamen-
to Komisyonu Eşbaşkanı Joost La-
gendijk, "Kıbnsh Türkler 'e\ef,
Rum taran hayır' derse, Kıbnsh
Türkler attıklan bu cesur adımdan
dolayı ödüllendiribnenler, yaptmm-
lar ortadan kaldırümah ve Kuzey
Kıbrts'a da büyükyaünmlargerçek-
leştirihneK" diye konuştu.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vak-
fı'nın (TGTV) Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda düzenlediği "Av-
rupa Birliği Yohmda Türki>'e: Eko-
nomik, Sosyo-Kültürel ve PoütikEt-
küer" konulu toplantıda konuşan
Lagendijk, son 2 yıldır yaşanan ge-
lişmelere bakıldığında, A\Tupa'da ta-
rihin önemli bir döneminın şekillen-
mesine tanıklık edildiğini kayde-
derek "İçtenlikle önümüzdeki yıl
içinde müzakerelerin başlamasuu
ve Türkne'nin bir gün AB'ye üye ol
1
masını dilhorum" dedi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Batı'mn Hesapları
Kapşısında Türkiye
Türkiye, soğuk savaş sonrasında Batı, yani ABD
ve AB tarafından "dışlanmış" bulunmaktadır.
Batı, Türkiye'yi karşısına almıştır. Batı kapitaliz-
mi Türkiye'yi siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel ola-
rak "kendi içinde görmemektedir". 2. Brzezins-
ki'nin son yıllarda yazılarında ABD'nin dünya kar-
şısında, AB ile beraber olma zorunluluğunu sürek-
li vurguluyor.
Haklı olarak, "Batı kapitalizminin dünyaya kar-
şı, kendi içinde bölünmeye meydan vermeden
egemenliğini sağlamasını" savunuyor. Batı kapi-
talizminin çıkarlan açısından bu görüş doğrudur.
Ancak Batı kapitalizminin bu yaklaşımının "diğer-
leri tarafından iyialgılanması" gerekiyor. Çünkü he-
def kendileridir. Türkiye de bu hedefler arasında
bulunmaktadır.
Soğuk savaş sonrasında Batı kapitalizminin da-
ha da netleşen bu tutumu karşısında Türkiye'de,
"üzerinde anlaşılmış ve çoğunluğun destekledi-
ği" bir toplumsal veya siyasi çizgi bulunmamak-
tadır. Aksine, Türkiye içinde kalın hatlaria birbirle-
rinden ayrılmış "bölünmeler" vardır.
Batı'nın soğuk savaş sonrasındaTürkiye'ye sun-
duğu seçenekler şunlardır:
1) AB'ye ve ABD'ye iktisadi, siyasi ve askeri
alanda tek yanlı bağlanmış ve arka bahçe kbnu-
muna getirilmış bir Türkiye; yani, eski "Şark me-
se/es/"nin yeniden uygulanışı ve "banş yolu ile
Sevr".
2) Türkiye'de iç savaş çıkanlarak 4 veya 5 par-
çaya bölünmesi; Türkiye Cumhuriyeti yerine kü-
çük uydu devletlerin kurulması, yani Yugoslavya
modelinin uygulanması.
3) Türkıye'nin, ABD ve AB'nin güdümüne alın-
ması ve dağıtılması konusunda Israil, Yunanistan,
Ermenistan ve yapay Kürdistan'dan "aktif olarak
yararlanılması".
Batı'mn sunduğubu seçenekler (ve dayatmalar)
birbirlerinin yenni tutmaktan çok, birbirlerini ta-
mamlayan özellikler gösteriyor.
Ya biz nasıl bakıyoruz?
ABD ve AB'nin Türkiye'ye (ve bölgeye) bu yak-
laşımına karşılık Türkiye'den venlen tepkiler çok fark-
lıdır.
1) Bir kısım çevreler Batı kapitalizminin Türkiye'yi
tamamen denetımi altına almasını "desteklemek-
tediher". Türkiye bir somürge olarak da olsa, Ba-
tı'mn bu taleplerini (dayatmalarını) yerine getirme-
lidir görüşündedirler. Bu görüşü taşıyanlar ıçerde,
birbirine pek de yakın çevreler değıller aslında.
- Gayri milli büyük sermaye çevrelen bunlann ba-
şında geliyor. Bu çevreler zaten Batı kapitalizmi-
nin, VVashington'ın ve Brüksel'in Türkıye'deki uzan-
tıları (ve acentelerı) konumundadırlar. Çıkarlannı
Batı kapitalızmi, çokuluslu şırketler ve dış siyasi çev-
relerle bütünleştirmişlerdir.
- Türkiye'de Islam ağırlıklı bir sosyal ve iktisadi
yapı kurmak isteyen çevreler, Cumhuriyet döne-
minde ilk defa olarak "Batı kapıtalizmi ve emper-
yalizmi" ile bu kadar derin işbiriiği içine girmişler-
dir. Cumhuriyet rejimine karşı olmaları, gayri milli
bir çızgiyi (ümmetçi) ulusal devlet yapısına tercih
etmeleri ortak noktalarıdır. Batı emperyalizmi ile iş-
bırliğinin temelinde, "içeride ordunun ulusal kim-
liğine karşı destek" yatmaktadır.
- Türkiye'nın bölünmesini tercih eden bazı etnik
çevreler de Batı emperyalizmi ile işbiriiği içindedir-
ler. Aynı işı Irak'ta da yapmak istemişlerdir. Batı em-
peryalizmının bölgedekı maşaları durumuna gel-
mişlerdir.
Şeytan üçgeni olarak adlandınlabilecek bu çev-
reler Batı'mn sunduğu (ve dayattığı) modele çok
sıcak bakmaktadırlar. Hatta VVashington ve Brük-
sel ile mutlak bir işbiriiği süreci başlatanlar da
vardır. Bunların bir kolu da Kıbrıs'a, KKTC'ye uza-
mıştır.
2) Batı'mn Türkiye ve bölge üzerindeki sömür-
geci yaklaşımlarına karşı "teslimiyetçi" bir tutum
yenne, ulusal politıkalann izlenmesini savunan gö-
rüş, Türkiye'de bugün güçlü bir cephe oluşturma-
ya başlamış bulunuyor. Ulusal cephede artık "es-
kisi gibi" sağ-sol ayrımı yapılmamaktadır.
Esas saldırganın sömürgeciler (ve Batı kapita-
lizmi) olduğu artık kabul edilmeye başlanmıştır.
3) Türkiye'de ayrıca, yukarıdaki meselelerin hiç
farkında olmayan ve belki de böyle görünmeye ça-
lışan geniş bir kesım bulunmaktadır. Batı kapita-
lizminin (ve emperyalızmınin) hedef seçtiği kitle
budur. Eskiden afyonla uyutulan toplumlar şimdi
teknolojisinin ve tüketim düzeninin sınır ve damar
sistemine nüfuz eden olanakları ile uyutulmakta-
dır.
Gerçekler, bu yollaörtülmektedir. Bu "hedef kit-
lenin" uyanıp uyanmayacağı, sorunun da yanıtını
ortaya koyacaktır.
Kamusal yararlar ve ulusal çıkarlar, "marjinal" bir
konu olarak sunulabilmektedir.
Gayri milli sermayenin medyadaki uzantılan şim-
dilerde bu misyonu üstlenmışlerdir. Karartma ve oto-
sansür uygulanarak gerçekler halktan gizlenmek-
tedir. Kıbrıs konusu bunun tipik bir örneğidir.
Gayri millilerin en büyük korkusu halkın ulusal
cepheyı güç kullanarak desteklemeye başlaması-
dır. Telaşları bundandır.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
ACI KAYBIMIZ
Cemiyetimiz üyesi, Basın Şeref Kartı ve
1997 Burhan Felek Basın Hizmet ödülü sahibi
değerli arkadaşımız
İLHAMİ ŞÜKRÜ
POLATAY
17 Nisan 2004 Cumartesi günü vefat etmiştir.
Vefatı topluluğumuzda üzüntü yaratan Polatay'ın
cenazesi 19 Nisan 2004 Pazartesi günü (Bugün) saat
11 .OO'de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önünde
yapılacak törenin ardından
Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra
Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
llhami Şükrü Polatay'a Tann'dan mağfiret, üyelerimize
ve kederli ailesine başsağlığı dileriz.
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ