Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2004 PAZAR
16 PAZAR KONUGU
IsrailBüyükelçisiPinhasAvivive Füistin BüyükelçisiFuad Yasin ile iki ülkenin sorunlûnnı konuşt
S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU
leyla.tavsanoghı(2 cumhuriyetcom.tr
Ortadoğunun yıllardır içinde olduğu durum hiç birimizin yabancısı
değil. Özellikle Israil ve Filistinliler arasmda sürüp giden
çatışmalar, terör olayları on binlerce masum insanın yaşamına mal
oluyor. Son terör olayları, bir de Hamas lideri Şeyh Ahmet Yasin 'in
bir suikasta kurban gitmesi gerginliği iyice tırmandırdı. Gelinen
nokîa nedir? Kafamda bu soruyla bu hafta Filistin 'in Ankara
Büyükelçisi Fuad Yasin ve îsrail 'in Ankara Büyükelçisi Pinhas
Avivi 'yi konuk ettim. Fuad Yasin hem Ankara daki kordiplomatiğin
duayeni, hem de Filistin 'in buradaki 12 yıllık büyükelçisi. Onunla
konuşurken îslami terör deyimini hiçbir zaman benimsemediğini
söyiüyor, "Terörün dini imanı olmaz " diyor. Pinhas Avivi ise sekiz
aydır îsrail 'in Ankara Büyükelçisi olarak görev yapıyor. Türkiye 'de
kendini çok rahat ve güvende hissettiğini söyiüyor. Öyle ki geçen
hafta Ülkerspor'un TelAvivMaccabi tanmıyla Istanbul'dayaphğı
basketbol maçına da herhangi bir terör-olayıyla karşılaşma kaygısı
duymadan gidiyor. O arada sarı renkli fravatını göstererek, "Bu
kravatı Maccabi tahrmnm rengi sarı olluğu için taktım " diyerek
gülüyor. Şakalaşmayı biryana bırakıp c'ddi konulara geçiyoruz.
Sorularımdan birisi israil'in gerçekten Jrfa veyöresinin arazilerini
kiralamaya talip olup olmadığı. Dudağm bükerek yanıtlıyor:
"Büyük düşünüyoruz. Biz Urfa da değil, uyduyla uzaydayız."
Terörün dini imanı olmaz- Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin Urfa ve yöresindeki
arazileri kiralamak için ihale açtığı ve ihaleye en baştan İs-
rail 'in talip olduğu haberleri çıkmıştu Siz bu konuda ne söy-
lemek isterdiniz?
AYİVİ - Musevilerin Kuzey Irak'ta, orada burada yer aldık-
lan laflan dolaştınlıyor. Son olarak Miami'yi toptan satın al-
dığımız bile söylenecek. Bu kadar saçmalığı doğrusu aklım al-
rruyor. Bir söze, bir iddıaya ınanıp inanmamaktan önce kendi-
mize, "Bu neye hizmeC etmek için yapümış olabiür? \eden?"
diye sormamız lazım.
Bakın, bu çok komik, saçmahğın ötesinde bir iddia. Biz di-
yoruz ki, "FiMstinlilere topraklannı vermeye hazınz. Biz Gaz-
ze'den çekilip küçük ülkemizde yaşamaya hazınz. Alü üstü 20
bin 500 küometrekare. Bu kadan bizeyeter. FHistinlüerle bir ara-
da olmayacağız. Biz bu mannkla davranırken hakkunızda böy-
le söylentiler üretilmesi gerçekten akıl ÜIŞL"
Bakın, Israıl'ın nüflısu Ankara'nınkinden bile az; 6 mılyon
kişiyiz, 100 mılyon değil. Bızımki, kişi başına yıllık geliri 18
bin dolar olan harika ve küçük bir ülke. Ama büyük düşünü-
yoruz. Biz Urfa'da değil, uyduyla uzaydayız.
Musevi mantalitesi her şeyi içerde rutmayı hedefler. Muse-
vilik tarihte asla misyonerliğe prim vermemiş bir dindir. Biz
büyük değil, küçük bir kulüp olarak kalmak istiyoruz.
- Bundan amaç nedir?
AVtVt - Israil'e yerleşmemizin
nedeni de hep bir arada olmaktır.
Daha fazla toprağı, yeri ne yapa-
lım? Diyasporaya, Îsrail toprakla-
n dışına neden çıkalım? Biz her-
kesi Israil'de tutmaya çalışıyoruz.
Bu da Siyonızmin felsefesidir. îs-
rail düşman ülkelerin kıskacında-
ki bir ülke. Haritaya şöyle bir ba-
kın. Bizim amacımız burada kom-
şulanmızla banşı sağlamaktır. Biz
Sunye, Lübnan, Türkiye'ye açıl-
mak, oradan da Avrupa'ya uzanmak
istiyoruz. Bir ada olarak yaşamak
hiçbırimizin hedefi değil.
- hraU'in su kıtlığı sorunu ol-
duğunu biliyoruz. Yirmi birinci
yü'zyüda îsrail bu sorununu çöz-
mek için ne gibi projeler üreti-
PİNHAS AVİVt
Yükseköğrenimini Kudüs 'teki tbrani
Üniversitesi Ekonomi ve
Uluslararası tlişkiler Bölümlerinde
tamamladı. Filistinülerle barış
müzakerelerinin hemen hemen
hepsinde hazır bulundu. İsrail
Dışişleri Bakanhğı 'nın çeşitli
kademelerinde, pek çokyurtdışı
merkezde bulundu. Sekiz aydır da
tsraiVin Ankara Büyükelçisi olarak
görev yapıyor.yor:
AVİVİ - Bizim bu konuda iki pa-
ralel programımız var. Büyük ola-
nı tuzlu suyu tatlı suya çevirme
programı.
- Ama bu çok pahalı bir işlem
değil mi?
AVİVİ- O kadar da pahalı değil,
artık. Ömeğin ruzludan tatlıya çev-
rilen suyun metreküp başına fiya-
tı 17 sent. Ama Türkiye'den alaca-
ğımız su çok daha pahalıya mal
olacak. Aynca suyu alacağımız yer-
leri de çeşitlendiriyoruz. Türki-
ye'yle yaptığımız su alım anlaş-
ması ise evlilik gibi bir şey. Yirmi
yıllık bir anlaşma. Bu da iki ülke-
nin birbirlerine karşılıkh olarak ne
kadar güvendiklerini gösteriyor.
-Anlaşma nihaibiçiminine za-
man aldı?
AVtVİ - îkı hafta kadar önce Is-
rail'de imzalandı. Ben de imza tö-
renınde hazır bulundum. Suyu Ma-
navgat Çayı'ndan iki yıl sonra ala-
bileceğiz. Çünkü su tankerini ya-
pacak şirket bunu daha önce tesliın edemiyor. Bu tankerler, pet-
rol taşıyan tankerlerden yapı olarak çok farklı.
- Peki, su boru hattı düşünülüyor mu?
AVİVİ - Düşünülüyor da, bu Israil'le Suriye arasında banşın
sağlanmasına bağlı bir şey. îsrail de Türkiye de Beşar Esad'ı
masaya oturmaya ikna etmeye çalışıyor. Bunun amacı sadece
banşı sağlamak değil. Bir başka amacı da "Enerji Koridonı"
adını verdiğimiz ve Suriye, Lübnan, îsrail, Mısır ve bölgenin
öbür ülkelerinin dahil olacağı büyük bir projeyi hayata geçire-
bilmek. Bu proje, bölge ülkeleri, aynca da Mısır'dan sonra Av-
rupa'ya kadar olacak bir boru hattından bütün bu ülkelerin pet-
roî, gaz ve su almalannı sağlamak.
- Bu projeyi kim düşündü?
AVİVİ - Bu proje, Yeni Ortadoğu'nun insani yüzü olarak or-
taya çıkıyor. Bütün mesele bölge ülkelerinin hepsini ikna ede-
bilmek. Yeni bir Ortadoğu olursa, o zaman yeni bir dünya, ye-
ni bir Akdeniz'in sahibi oluruz. Önümüzdeki 20 yıl içinde Ak-
deniz'i çe\Teleyen ülkeler kesinlikle çok değişik bir yaşam
standardına kavuşacaklardır.
-Buplan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) birparça-
sı mı?
AVÎVİ- BOP daha çok demokrasi, insan haklan, kadın hak-
lan, eğitim, uygarlık içeriyor. Bu ise yaşam standartlanrun dü-
zeltilmesi ve bölgenin ekonomik durumuyla yakından ilgili. Ba-
na göre BOP'un başan şansı tabandan tavana bir hareket sağ-
lanabilirse vardır. BOP'un hayata geçirilmesinin çok uzun za-
man alacağını düşünüyorum.
- ABD 'nin, BOP'u bölgeye kaba kuvvet kullanarak empo-
ze etmeyi hedeflediği görüşlerine kaülıyor musunuz?
AVtVİ-Sanmıyorum. Hiç kimsebirbaşkasını değişmeye zor-
layamaz. Kaba kuvvet kullanarak bile bu yapılamaz. Insanlan
bir şekilde ekonomilerine yardım ederek, eğitim sistemlerine
yatınm yaparak ikna edebilirsiniz. Ama bunu da adım adım.
gayet ağır bir biçimde hareket ederek başanrsınız. Zaten ABD'nin
ne istediğini de tam olarak anlayabilmiş degiliz, gibime geli-
yor. Evet, bu bölgede daha iyi bir demokratik sistem, insan hak-
lan istediklerini bilıyorum. Bu iyi.
- İyi de, dediğiniz gibi hareketin tabandan gelmesi gerek-
miyor mu?
AVİVÎ - Bakın, ne Israil'i, ne Türkiye'yi başkalan değiştir-
di. Bu değişimi biz, kendimiz başardık.
Aynca ben bir ülkenin başka ülkelere model, örnek oluştu-
rabileceğini hiç düşünmüyorum. Çünkü herkesin kendi farklı
modeli var. Ben hiç kimsenin bir başka ülke için doğru oldu-
ğunu düşündüğü hükümeti seçme hakkına sahip olduğuna inan-
mıyorum. O ülkenin halkı kendi hükümetini kendi seçer. Ama
bu arada insanınıza daha iyi yaşam koşullan, dünyaya daha faz-
la açılma firsatı da vermelisinız.
- Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye ve îsrail 'e neler
sağlayabilir? Daha açıkçası Türkiye ve İsrail'in BOP'ta ye-
ri nerededir?
AVtVt - BOP'un Türkiye, ya da Israil'e çok fazla bir şeyler
sağlayacağını sanmıyorum. iki ülke zaten daha iyiye doğru gi-
diyor. Çağdaşız, Batılıyız; ikimiz de bölgede en iyi ekonomi-
lere sahibiz.
Yalnız şimdi tsrail için konuşmak istiyorum. Ada olarak kal-
mak istemiyorsak kıtayla birleşmeliyiz. Ama bugün israil hâ-
lâ ada. israil bulunduğu küçük coğrafya parçasının tek demok-
ratik ülkesi. Üstelik de hem kendisi, hem de dünyanın geri ya-
nı için büyük tehlike oluşturan ülkeler tarafindan kuşaülmış.
- O zaman yapılması gereken nedir?
AVİVİ - Masaya oturup bırbinmızle dıyalog kurmalı ve En-
ver Sedaf ın dediği gibi, "Arük sa-
vaşa ve kan dökmeye son" demeli-
yız.
- Ama kan dökülmeye devam
ediyor. Son olarak da Şeyh Yasin öl-
dürüldü. Neden?
AVtVİ - Şeyh Yasin, bu banş dü-
şünün önündeki en büyük engeldi.
O da FilistinJi liderler gibi iki halk
için hakça bir çözüm istemiyordu.
Sadece tek bir halk için banş ve hak-
ça bir çözüm istıyordu. Ölmeden
bir hafta önce Tunus'ta toplanacak
olan Arap ülkeleri dışişleri bakan-
lanna şöyle bir mesaj gönderdi:
"Kardeşlerim, ne olur tsraillilerle
hiçbir anlaşmayı kabuJ eftnevin."
Artık bütün taraflann çok fazla be-
del ödemelerini gerektirecek bir uz-
laşma belgesi imzalanmalıdır. Bü-
tün taraflar eşit biçimde bedel öde-
mezlerse o banş, uzlaşma yürümez.
- Siz Araplarla hemen hemen
bütün barış görüşmelerinde bu-
lundunuz. Özellikle Filistinlilerle
görüşmeler neden kesildi?
AVİVİ - İkı taraf arasında 100 yıl
süren savaşı bitirmek için çok özel
bir karar almahsınızdır. Sıradan, nor-
mal bir liderböylebirkaran alamaz.
Arafat çok, ama çok sıradan bir li-
derdır. Bizim Sedat, Rabin, Hüse-
yin, Begm gibi liderlere ihtiyacımız
var. Bakın, bugün Israil'le Mısır ara-
sındaki banşın25. yılını kutluyoruz.
Ki, o zaman bir banş antlaşmasına
vanlması çok zordu. Ama Sedat ve
Begin bunu başardılar. Filistinlilerka-
rar verirlerse bizim çok adil bir or-
tak olduğumuzu göreceklerdir. Çün-
kü savaştan bıktık. Üstelik de yıllar
önce, sonuçta yan yana yaşamak zo-
rundaolduğumuzun bilincine vardık.
O zaman neden hâlâ aa çekelim? Son
üç yıl içinde binden fazla insanımız
öldü... Bu süre içinde kaç Arap'ın öldüğünü bilmiyorum. O za-
man bunca insan canını ne için veriyor?
Bakın, masanın başındasınız. Aynntılı bir belge hazırlanmış.
Artık bütün taraflar imzalayacak. Ama o (Arafat) ne yaptı?
Gitti, intifadayı başlattı. Ama bu onun ilk marifeti değil. Mı-
sır'da, Mûbarek'in yanında anlaşmanın inızalanışuıı hatırlıyor
musunuz? Rabin daha hayattaydı. Yıl 1994'tü. O resmi CNN'de
herkes gördü. Belgeyi Rabin, Mübarek imzaladı. Arafat ise bir
şeyler yazar gibi yapıp belgeyi geri uzattı. Rabin, Arafat' ın bel-
geyi imzalamadığını görmüştü. Mübarek'i, "Neoldu?Niyeiın-
zalanuyor?" diye uyardı. Bunun üzerine MübarekArafat'ı, "Ya
bunu imzalarsın, ya da seni öldürürüm," diye tehdit etrj. Bu ilk
ara anlaşmaydı. Bunun gibi daha nice örnek var.
- Peki, o duvar ne oluyor? Bunu neden inşa ettiniz?
AVİVİ - O duvar değil, çit. iki taraf arasında teknik bir engel.
tki taraf arasında geçici bir sınır. Bu çiti dikmek fıkri de Şaron
hükümetinin değil, muhalefetteki Işçi Partisi'nindi. "Eğeriyi
bir evtiüğiyürütemediysek, en azmdan dürüstçeboşanahm''de-
diler. Böylece Filistinliler ve Israillilar ayn bölgelerde yaşıyor-
lar.
- Peki, hep Filistinlileri, Araplan suçluyorsunuz da tsra-
il'in buncayıldır süren çaüşmalarda hiç misuçuyok?
AVtVİ - Tabii ki var. Belki 1967'den hemen sonra çok hızlı
bir sonuca varmahydık, belki bugün bulunduğumuz yerlerde
bulunmamalıydık, belki baştan Gazze'de yerleşim yerleri kur-
mamalıydık. Bir anlaşmazlıkta sadece bir tarafin suçlu oldu-
ğuna hiçbir zaman inanmadım, zaten. Biz kabahatimizi kabul
ettikve Gazze'den çıkmaya karar verdik. 1967'de Filistinlilerin
bağımsız devlete sahip olma hakkını kabul etmiyorduk. O za-
manki Başbakan Golda Meir, "Bu ne demek? Filistin diye bir
halkyoktur" diyordu. Hiç kuşkusuz bu yaklaşım çok yanhştı.
Ama biz şimdi, bu yanlışımızı düzeltip masaya oturmak isti-
yoruz, diyoruz. Geçmişe bakmaktan vazgeçip yüzümüzü gele-
ceğe çevirelim ve artık 100 yıldır devam eden engellerden söz
etmeyelim. Ötekinin bizden değişik olduğunu kabul edeum. Na-
sıl farklı toplumlar bir arada yaşıyorlarsa biz de artık öyle ya-
palım.
Bugün bir çözüm bulamazsak yann çok geç olabilir.
- Son yıllarda kullanılan tslami terör deyimini bir Müs-
lüman ve bir Filistinli olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
YAStN - Islam gerek teori, gerek pratik olarak 14 yüzyıl-
dan fazla bir zamandır hiçbir şekilde teröre göz yummamış,
hoşgörü göstermemiş, terörün hiçbir biçimini de kullanma-
mıştır.
Öbür dinleri katmak istemiyorum, ama şunu söyleyebili-
rim ki Islam tarihte en hoşgörülü din olagelmiştir. Bu neden-
le ben îslami terör deyimine her zaman karşı çıktım.
-Sizceyaşlı ve tamamıyla kötürüm olan Hamas lideriŞeyh
Ahmet Yasin neden öldürüldü?
YAStN - Işte, meselenin en önemli unsurlanndan birisi bu.
Bir kere Şeyh Ahmet Yasin kimdı? Ona bir bakalun. Şeyh Ya-
sin, Îslami Hamas hareketinin ruhani lideriydi.
- Ama İsrail yetkilileri onun dini lider değil, açıkça bir
aşiret reisi olduğunu ileri sürüyorlar...
YAStN - Hayır, bu doğru değil. Tamamıyla gerçek dışı bir
iddia. Bir kere Şeyh Yasin, Hamas hareketinin kurucusuydu
ve dini lideri oldu. 70 yaş dolayındaydı ve tamamıyla felçliy-
di. Tekerlekli iskemleyle bir yerden bir yere gidebiliyordu. Ak-
lınıza gelebilecek her türlü hastalığı vardı.
Hatta doktoru Şeyh Yasin'in iki-üç aylık ömrünün kaldığı-
na dair bir de rapor vermişti. Emirüm Şeyh Yasin şimdi Ari-
elŞaron'a minnettardır, çünkü Şaron ona böyle şerefli bir ölü-
mü, üstelik de sabah namazından,
camiden çıkarken nasip etri. Bili-
yorsunuz, yanındaki 10 kişi de o sal-
dında yaralanmıştı. Bu, öyle bir
insan için son derece şerefli bir son
oldu. Sizin, niye, sorunuza gelin-
ce... Şaron daha çok kan dökerek
bir yerlere varabileceğini sanıyor.
Ama bu politika hiçbir zaman is-
rail'in güvenliğini ya da istikran-
nı sağlamaz. Aksine... Güvenlik, is-
tikrar, ileriki aşamasında da geli-
şim ve refahı sağlayacak olan sa-
dece banştır.
- Peki, şu ortamda bile tsrail ve
Filistin arasında bir barış anlaş-
masına vanlabileceğini düşünü-
yor musunuz?
YASİV - Banş anlaşmasına va-
nlması şarttır. Er, ya da geç bu ola-
cak. Bakın, Şaron'un bu kan dok-
me, kaba kuvvet kullanma politi-
kalan daha fazla sökmez. Şaron
gelmiş 77 yaşına. 16 yaşından be-
ri de adam öldürmekten başka bir
şeyyapmadı. Düşünebiliyor musu-
nuz? Adam yaşamının 60 yıhndan
fazlasıru hep öldürmeye harcamış.
Biz, onun artık değişmiş olabile-
ceğini düşünüyorduk. Ama ne ya-
zık ki 77 yaşından sonra bir insa-
nın ne beyninin işleyiş biçimi, ne
kişiliği, ne kültürü, ne de olaylara
yaklasımı değişebiliyor.
- Ama onu da İsrailli seçmen
seçtiğine göre diyecek bir şey var
mı?
YASİN - israilli seçmen Israil'e
banş, güvenlik ve istikrar getirece-
ği umuduyla onu seçti. Bütün bu
sözleri vermişti. Ama ne oldu? Se-
çimlerin üzerinden üç yıl geçti, du-
rum gittikçe kötüleşiyor. Sadece
güvenlik ve istikrardan söz ermi-
yorum. Sıradan Israillinin günlük
yaşamı da iyileşeceğine daha fenaya gidiyor.
- tsrailliler Arafat % her seferinde müzakere masasına ge-
lip son anda da vanlmak üzere olan anlaşmayı torpillemek-
le suçluyorlar. En son olarak da, "Anlaşmayı onaylar gö-
rünüp intifadava gitti" diyorlar. Siz buna ne diyorsunuz?
YASfcV - Bu doğru değil. Eğer banş yapabilecek bir Filis-
tinli h'der varsa o da Arafat'tır. Kendisini uzun yıllar öncesin-
den tanırım. Gerçekçidir, pragmatiktir. Sorunlan karmaşık-
laştırma yerine çözmeyi ister. Biliyorum, Ortadoğu'da bütün
taraflar için hakça bir çözüme ulaşmak çok zordur. Ama Ara-
fat'a şimdiye kadar hiç kimse hakça nitelemesine uzaktan bi-
le olsa yaklaşan bir çözüm önermedi. Aksi halde Arafat'ın
bu önerileri geri çevirmeyeceğini çok iyi biliyorum.
Size bir de ABD'nin eski Başkanı CBnton dönemindeki Ikin-
ci Camp David görüşmelerinde olanı anlatayrm. Aslında bu
konuda pek çok şey yazıldı, çizildi. Orada çok fazla baskı ya-
pıldı. Arafat'a hiçbir şey verilmedi. Havada kalan bir şeyi Ara-
fat nasıl kabul edebilirdi? Camp David'de 17 gün süreyle gö-
rüşmeler yapıldı ve kâğıt üzerine tek bir kelime bile yazılma-
mıştı.
Ama tabii Israilliler yıllardır ABD'nin koruması ve kolla-
ması altında. Düşünün ki Arafat Filistinli seçmenlerin yüzde
78.4'ünün oylanyla seçilmiştir; üstelik de Nobel Ödülü sa-
hibidir. Arafat Oslo'yu başarmıştır; 1993 tarihli llkeler Dek-
larasyonu'nun imzacısıdır. Arafat, kendi deyimiyle "cesur-
lann banşı"m başarmak için elinden geleni yapmıştır.
- Kendisi ve Yitshak Rabin 7 "cesur liderler " olarak mı
niteliyor bu sö'ylemiyle? Rabin o deklarasyonu imzaladık-
tan sonra öldürülmedi mi?
YASİN-Tabii ki öyle. Ama onu öldüren Likud Partisi için-
deki aşıncı bir unsurdu. Çünkü onlar banş istemiyorlar.
Ama banşa mutlaka vanlmalıdrr. Her başlangıcın bir de so-
nu vardır. Tünelin sonunda ışığı göreceğiz. Bundan hiç kuş-
kumyok.
- İyi de tünelin ucunda ışığı ne zaman göreceksiniz?
YASİN - Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi. Tabii ki şu an-
da yaşadığımız kısırdöngünün kurbanlan olan o suçsuz in-
sanlara çok üzülüyoruz. Kim öldürmek, kim ölmek ister?
FUAD YAStN
Yükseköğrenimini Şam Üniversitesi
Edebiyat ve Dil Bilimleri
Fakültesi'nde yaptı. Yüksek lisans
diplomasını Polonya
y
da Varşova
Üniversitesi
f
nde Siyaset Bilimi
dalında aldı. Bir süre öğretmenlik,
ardından gazetecilik yaptı. Filistin 'in
Sesi Radyosu 'nu kurarak beş yıl
yönetti. Çeşitli dış görevlerde
bulundu. 12 yıldır da Filistin
Devleti'nin Ankara Büyükelçisi.
Ama oluyor. Acı koşuliar insanlan buna zorluyor.
Bakın sorun bir tarafta ışgal altında yaşayan bir halk, öbür
tarafta da işgalcinin bulunmasında. Aslında sorunu çözüp iş-
gali bitirmek ve o insanlara özgünlüklenni gen vermek çok
basit bir iş. Ama bütün sonın işgalcilerin kendilerini işgalci
olarak görmemeleri ve işgal altındaki insanlann bu işgale so-
nuna kadar direnmelerinden kaynaklanıyor. İsrail tarafı, Fi-
listinlilerin işgale tepki göstermelerinden. masum insanlann
öldürülmesinden yakınıyor. Ama bu sadece sonuç. tnsan ken-
di kendine sebep nedir, diye sorar öncelıkle.
- İsrail hep genişleme politikası asla gütmediklerini ile-
ri sürüyor...
YASEV-Onlann yadsımalan hiç önemli değil. Ben yaptık-
lanna bakıyorum. Avcuıın biri çok soğuk bir havada avlan-
maya çıkmış. Ağacın birinde tüneyen kuşlardan birisi adamın
soğuktan yaşaran gözlerini görünce yanındaki kuşa dönmüş:
"Bu avcı gah'ba iyi bir insan. Gözlerine baksana bize acıdıgın-
dan yaş içinde"
Öbür kuş alayla gülmüş:
u
Sen öyle san. Gözlerine bakacağma elindeki avladığı kuş-
lara baksana."
Biz söylenenlere değil, yapılanlara bakanz.
- Siz, ABD'nin bu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hak-
kında neler düşünüyorsunuz?
YASİN - ABD yüksek atlama-
ya çalışıyor, diye düşünüyorum.
Aslında bununla ilgili konuşmak
için daha vakit erken. Buna BOP
filan diyorlar, ama Ortadoğu hâ-
lâ Ortadoğu'dur. Öyle büyük filan
değil.
Ortadoğu coğrafi olarak dün-
yanın çekirdeğidir. Tarihte bütün
imparatorluklar Ortadoğu'yu ele
geçirmek istemiştir. Ortadoğu ay-
nı zamanda tektannlı bütün dinle-
rin de beşiğidir. Şimdi de ABD
Imparatorluğu'nun Ortadoğu'ya
iştahı kabardı. Ekonomik olarak
Ortadoğu doğalgaz ve petrolün,
stratejık olarak da büyük ilgi ve
önemin merkezi. Şimdi dünyanın
yeni ımparatorluğu ABD Ortado-
ğu'yu ele geçirmek için çılgınca
koşturuyor.
Biliyorsunuz, bir zamanlar dün-
yanın egemeni Ingıltere'ydi. Ken-
dilerinin dünyanın merkezinde ol-
duğunu düşünüyorlardı. Onlara
göre dünyanın bu merkeze yakın
bölgesine Yakın Doğu adım ver-
diler.
Şimdi yeni imparatorluk yine
isim değişikliğine gitti ve, "Büyük
Ortadoğu" dedi
- Sizce bu Büyük Ortadoğu ya
hangi ülkeleri katacaklar?
YASfcV - Bu Büyük Ortadoğu,
Afrika'da Moritanya ve Fas'tan
başlayacak, Balkanlar'ı, aradaki
bölgeleri, Orta Asya'dakı Türki
cumhuriyetleri, Kafkasya ve Af-
ganistan'ı kapsayacak.
Bana göre bu planın yaşama ge-
çirilmesi için daha 50 yıl gibi bir
süre var. ABD bu büyük projeyle
kendine bir güvenlik kuşağı oluş-
turmaya çalışıyor. Bu güvenlik ku-
şağı da Çin'e karşı olacak.
- ABD, Çin 'in ikinci büyük imparatorluk haline gelme-
si olasılığına karşı mı bu projeye girişti?
YASİN- Tabii. Önümüzdeki 50-60 yıl içinde Çin olası ye-
ni güçtür. Onun için bu güvenlik kuşağına "Büyük Ortado-
ğu" adını veriyorlar. Bu bölgeyi bu şekilde tamamıyla ele ge-
çirip büyüklüklerine büyüklük katacaklar.
Yine de bununla ilgili olarak konuşmak için vaktin daha
erken olduğunu düşünüyorum. BOP hâlâ bir plan, çünkü.
Hayata geçirilmiş değil. Konu hem Bush ve Şaron arasında-
ki 14 Nisan'dan sonraki görüşmede. hem de mayısta Istan-
bul'da yapılacak NATO zirvesinde ve G-8Terin zirvesinde ele
alınacak. Bu toplantılarda Büyük Ortadoğu adını verdikleri
kavramın vizyonunu kristalleştirecekler.
- Peki, Büyük Ortadoğu Planı hayatageçerse İsrail 'le Fi-
listin arasmdakibu ciddisorunun çözümüneyardımcı olur
mu?
YASİN - Olmaz. Bakın, odanızın bir köşesinde bir yangın
varken odayı tefriş etmeyi düşünür müsünüz? Önce yangını
söndürüp tefriş işini ondan sonra yaparsmız. Sadece bir deli
yangının devam ettiği bir odayı döşemeyi düşünebilir.
- Gazze'de iki taraf arasında dikilen güvenlik duvarına
İsrail "duvar " değil, "çıt diyor. Siz bunu nasıl karşılıyor-
sunuz?
YAStV-Bunu Filistinhlerin israil hedeflerine saldırmala-
nm engellemek için yaptılar. Ama gerçek amaçlan daha faz-
la toprağa el koymaktı. Dıkkat edın, duvan "yeşü haftın için-
de değil, Filistin topraklannda inşa ettiler. Bunun da amacı
dediğim gibi, daha fazla toprak ele geçirmek ve Filistinlile-
rin yaşamlannı iyice zorlaştırmak, onlan ülkeyi terk zorun-
da bırakmaktı.
Bunu yaptıklanna göre artık bir toprakta iki de\'let kavra-
mının da hayata geçirilmesi olanaksız. Biliyorsunuz bu Baş-
kan Bush'un yol haritasındaki vizyonuydu. Bu duvarla bunu
gerçekleştirmenin olana|î kalmamıştır.
Tarihte bütün duvarlar yıkılmıştır. Çünkü duvar anlaşmaz-
hk, sürtüşme, çatışma simgesidir, uzlaşmanın değil. Gerçek-
ten uzlaşma, banş istiyorsanız köprüler kurmalısınız. Ancak
bu yolla banş inşa edersıniz.