21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Dünyamn Bucakları BUCAK, yalnız bırzamanların "mulkı taksimat"b\- rımlerınden bırı değıl, aynı zamanda gunlukdılın de guzel bır sozcuğüdur. Duşmanına, alacaklıana gö- runmemek ıçın nereye saklanacağını tnterrteyene "koşe bucak kaçıyor" derız Aslında bucak, zaten "koşe" ya da "kenar, kuytu" yer demek Eskıden "nahıye" denen, koyle ılçe ara- sındakı yonetım bınmıne "bucak" adının verılmesı, devletın pek uğramadığı ya da teğet geçtığı yer olu- şundan olsa gerek Bır de, "dunyanın kaç bucak olduğunu gormek" var 0, taşıdığı ters anlama karşın belkı de daha çağ- daş ve guncel, bugunun koşullarına daha uygun Ozellıkle, polıtıka ve polıtıkacılar açısından Koyden kente gelen kışı, daha genış, daha çeşıt- lı ve daha cıvcıvlı bır ortamda ınsanların, değer- lerın ve olçutlerın nasıl değıştığını gorup şaşırır Koy- dekı koşelerın ve kenarların dışında bambaşka bır dunyaya açılmıştır, ondakı bucakların çokluğu kar- şısında ne yapacağını bılemez "Kasabapolıtıkacı- sı" denen tıpın başkenttekı şaşkınlığı da bundandır Ne var kı, dunya koy ve kasabayla kent arasında- kı farkı gostererek anlatılabıiecek bır yer değıl Insan, değer ve olçut karışımı çok daha değışık "Dunyaya açılma"nm tehlıkelı yonu de bu "Bo- yutlanmız, olçulenmız, bakışaçılanmızdeğıştı"der- ken, koyden kente geimış olandan çok daha buyuk bır şaşkınlığa duşmek, olmayacak hatalar yapmak ışten değıldır ingıltere, Fransa gıbı en azından ıkı uç yuzyıllık yeryuzu deneyımı olan devletlenn hâlâ dış polıtıka- da daha becerıklı oluşlarının temel nedenı, dunya- nın kaç bucak olduğunu gore gore çok şey oğren- mış olmalarıdır Aynı arenaya onlara gore henuz ye- nı çıkmış sayılabılecek olan Amerıka'nın acemılıkle- rı ortada Hem de sahıp olduğu butun olasılıklara, bılgı depolarına karşın "Uç kıtaya yayıldığı" soylenen Osmanlı'dan da muthış bır deneyım bırıkımının bızlere aktarılmış ol- ması gerekırdı ama, pek oyle değıl Kendısıne res- men "ımparatorluk" adını bıle vermeyen Osmanlı Devletı, tam anlamıyla "dunyaya açılmadığı" ve hep Dersaadet'ın kolay değışmeyen değerlerıyle yone- tıldığı ıçın bızlere boyle bır deneyım bırıkımı bırak- mışsayılmaz Ama eskıtopraklardankalkıpAnado- lu'ya goçmek zorunda kalmış bır nufusun çeşıtlılığı, yıne de ınsanlarımızın bır bolumune bellı bır bakış açı- sı zengınlığı, kımlık ve kışılık tartmada fena sayılma- yacak bır bılgelık kazandırmış olmalıdır Boyle olduğu ıçındır kı, son zamanların dış polıtı- ka hatalannı anlamak ve şunun bunun sozune kolayca kanmış olmanın acemılığını hoş gormek bı- razzor Beledıye sınırtanndan dış dunyaya çıkıvermenın şaş- kınlığı mfi Semt kulturunu dunyada deneyışın ba- şarısızlığı mı'? Dupeduz donanım eksıklığı mO Nedenler neolursa olsun, dunyanın kaç bucak ol- duğunu gorerek oğrenmenın butun bır ulkeye ve devlete çok fazla zarar vermeden bır an once tamam- lanması gerekıyor herhalde • U U T E R 6 Û N I E N E f I K G E H İ L I M KIRALIK ODAGeletejini kırt»rnj«ının U\ T»ll. çeçıijiııi öldîrıek... www.sanatyolculari.com 12 15 22 29 Şubat Bahçelıevler Beladlye Tlyalrosu Gışa Tel 0 2 1 2 441 36 81 82 11 Şubat Prolılo A l ı ş » e n s Merkezı Mecıdiygkoy Gışe Tel 0 2 1 2 216 40 70 TOMARZA ASLİYT HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo 2002 173 Da\acı Tomarza tlçesı Cumhurı\et Mahallesı nufusu- na kavıtlı olan Rustem kızi 1965 d lu Nezaket Çatal tara- fından davalı avnı ver nufusuna kavıtlı Mehmet oğlu 1958 d lu Nun Çatal ale\hıne açtığı tenfız davasına ılış- kın da\a dılekçesı tum ara^tırmalara rağmen adresı tespıt edılemejen da\alı>a ılanın \a\ınlandığı tanhten ıtıbaren teblığ edılmış savılacağı bu da\a ıle ılgılı ıbraz etmek ıs- tedığı belgelerı duruşma günu olan 29 04 2004 gunüne kadar getırmesı gerektığı duruşma\a gelmedığı \eva bır vekıl ıle temsıl edılmedığı taktırde yargılamanın \oklu- ğunda de\am edeceğı \e karar \enlecegı ılanen ıhtar \e teblığ olunur Basın 61948 Sınıf Arkadaşım E. Orgeneral Doğu Aktulga CIMHURİYETTEN Necdet TİMUR - E Orgeneml 1 954 yıhnda Kulelı Aske- n Lısesı 2'ncı sınıfında başlayan arkadaşhğımız yaklaşık 50'ncı yılıru dol- duruvordu Daha nıce yıl- lar bırlıkte olmayı umıt ederİcen 23 Ocak 2004 gunu kader onu ka- parak sonsuzluğa goturdu, çok sev - dığı ulusundan, Turk Sılahlı Ku\ - \ etlen'nden, aılesınden ve seven- lennden uzaklaştınverdı Oylesı- ne dın. oylesıne ulusuna, Ataturk ılke ve devnmlennın, Cumhun- yet kazanımlarının zırhı olan men- subu bulunduğu Turk Sılahlı Kuv - vetlen'ne gonulden bağlı ıdı kı Ulusun geleceğıne olan ınancı oy- lesıne guçlu ıdı kı Olum denen mutlak aynlık, onun ıçın henuz erken gorunurdu Kulelı Asken Lısesı'nden son- ra, Harp Okulu'nda devam eden ar- kadaşlığımız sırasında onu her yo- nuyle tanıdık Sahıp olduğu yuk- sek ahlakı değerlen yanında spor- culuğu, zekâsı, arkadaş canlısı fu- tumu, durustluğu, şakalara taham- mulu, ınce espnlen kışılığının be- hrgın donatılanydı Asker bır aı- lenın çocuğuydu Bu açıdan as- kerlık mesleğının kazandırdığı ozellıklerden bırçoğunu aılesın- den ozumlemıştı Halk deyımı ıle doğuştan ben as- kerdı. lıderdı, komutandı Vucutya- pısı ıtıbanyla bırçok arkadaşımız- dan ın ve guçlu bır fizık yapısı v ardı Oylesıne kj benırn gıbı ufak tefek arkadaşlara espn yaparak, ayağımın altında dolaşmayın, son- ra ezılır gıdersınız derdı Harp Okulu'nda geçen yıllarda, Demokrat Partı hukumetı gorev - de ıdı tktıdann hukuk dışı davra- nışlan artmış, TBMM'ye hıtaben "Bu Meclis isterse hilafeti bile ge- tirir" şeklındekı hıtaplann yapıl- dığı, İnonünun Uşak ve Kaysen- Gemerek ılçesınde taşlı saldınya uğradığı, Kıbns ıçın 'Yataksimya ölüm' sloganlannın atıldığı oğ- rencı hareketlennın başladığı gun- lerdı Hepımız gelışen olaylan ba- sın yolu ıle ızlıyor, ızınlı çıktığımız gunler de dahıl bır araya gelerek olaylan, \tatürk'un başlattığı ay- dınlanmanın karanlığa doğru gıdı- şını, cehaletın, fakırlığın Cumhu- nyet Turkıyesı'ne yakışmayacağı noktasında yapılması gerekenlen ve çozumlen tartışırdık Harp Okulu son sınıfiru subay olarak okuduğumuzdan aldığımız teğmenlık maaşı ıle ancak ayda bır \ eya ıkı kez dışanda bır lokan- tada oturur, gençlenn uğrak yen olan Kızılay'dakı Pıknık lokanta- sında bır taraftan patates-cıpsle bı- ra ıçmenın, daha doğrusu çocuk do- nemını gende bırakmanın keyfı- nı yaşar, İlhan Selçuk,Çetin Aİtan gıbı yazarlar yanında Cumhun- yet, Ulus, Akşam. Zafer, Buyuk Doğu gıbı genış bır basın pence- resınden yansıyan goruşlen tartı- şırdık Sınıf okulunu bıünp bırlıklere ka- ûldıktan sonra Mehmetçıklere Ata- turk ılke \ e devnmlennın onemı- nı, okuma yazma bılmeyenlere okuryazarlığı, vatandaşlık gorev \e sorumluluklannı oğretmeye, koyunu, çevresını ağaçlandırma- ya, aıle planlaması yapmaya cesa- retlendırmek uzere soz \enrdık 1966 yıhnda, 1958devresınden beş arkadaş gırış sınav ını kazana- rak Harp Akademılen oğrerumı- ne katıldık Usteğmen rutbesın- deydık, askerlık mesleğının başlan- gıç deneyımlennı almış \ e mesle- kı kanyenmızı gelıştırebılmek, Sı- lahlı Kuvvetler'e hızmet alanımı- zı genışletmek amaciv la kurmay su- bay olmaya karar vermıştık Daha Kulelı talebesı ıken tanıştığı sev - gılı eşı Tülay ıle evlenmıştı, çok mutlu ıdı Buyuk kızı Müge doğ- muştu Daha sonra kızım Evrim dunyaya geldı Harp Akademılen oğrenımı, akademık eğıtım duze- yı ıtıbanyla araştırma ağırlıkJı, oğ- rencı merkezlı bır eğıtım-oğretım surecı ıdı Bıreysel ya da grup ça- lışmalan yapılır, tartışmada gorev - lı ya da bıreysel olarak hepımız soz alırdık Doğu \krulga yaptığı çalışmalar ve soylemlenyle fark- hlığını ortaya koyar, kendı buldu- ğu çozumlen sonuna kadar cesa- retle savunurdu Fıkırlennın ve soyledıklennın ardında dururdu Oğrenımını pek ıyı derece ıle tamamlayarak Çorlu'ya atandı 65'ncı tumende ılk gorev ını sur- dururken parlak bır kurmay subay olduğunu gosterdı Ağn'dakı go- revı esnasında romatızmaya ya- kalandı Gulhane Asken Hastane- sı'ndetedavıgordu Fakattamıyı- leşmeyı beklemeden \ e v enlen ıs- tırahatı kollanmadan gore\ me ka- tıldı 1969-1970 yılı Sılahlı Kuv - v etler Akademısı oğrenımıne çağ- nldık Nıspeten daha serbest ha- zırlanmaya dayanan ve tez hazır- lama zorunluluğu olan bır oğrenım- dı Busureçte kurmay bınbaşııdık Doğan Avcıoğlunun, Turkıye'nın Duzem, İsmail Cem'ın Az Gelış- mışhğımızın Tanhı, Upton Sincla- ir"ın Petroru, Çımento, Don Kı- yısında Hasat, Durgun Akardı Don, Mareşal Juvkof un Anılan, J F Kennedy'nın Fazılet Mucadelesı, Mıllı Eğıtım Klasıklen, Tercuman gazetesının ve Mıllıyet gazetesının yayınlan dahıl benzen kıtaplar- dan bırçoğu uzennde tartışır, uze- nnde durulması gereken duşun- celen bırbınmıze aktanrdık Yuce Ataturk'un Nutuk'u te- melınde ulkenın bırlık v e beraber- lığı, ulus dev letın onemı, devnm- lenn çok hayatı fakat henuz ta- mamlanmamış bır başan olduğu, Cumhunyet hukumetlennın kon- sept olarak a> dınlanmayı tanhsel ıçenğı ıle kavTayarak devnmlen ta- mamlayıcı plan-programlara sa- hıp otmalan, sıv asetçılenn bu ek- sende odunsuz olmalan gerektığı- nı soylerdı Demokratık vaşamın, Cumhu- nyetın fazıletlennı, evrensellığını ve faydacılığını kavrayan eksende, ıçenk, bıçım v e v ızyon kazanma- sı gıbı sonuçlara vanrdık O tanhlerde Dev -Yol, Dev -Sol, 'Mancılar, Ulkuculer, Mıllı Goruş- çuler adı altında yurutulen kav ga- cı eylem bıçımlennden çok uzu- lur bunlann yenne fıkır tartışma- sı gıbı uygar davranış bıçımlen varken sılahlı mucadelenın Tur- kıye'>ı genleregoturduğunu, son tahlılde Buyuk Turk Ronesansf nın yaralandığı gıbı bır çıkanmda mu- tabık kalırdık Doğu Aktulga, bu tartışmalan zengınleştıncı, cesaretlendıncı ış- lev ustlenır, kestığı makalelen. okuduğu kıtaplan Akademı'ye ge- tırerek bızlenn de yararlanmasını ısterdı Daha sonra ıkımız de Harp Akademılen'ne oğretım elemanı olarak atandık Ben Pans Asken Ataşelığı'ne atandığımda o gore- vıne devam edıyordu Oğrencıle- nnı v e beraber çalıştığı arkadaşla- n eğıtmek ve onlan yetıştırmek ıçın çırpınırdı Bır komutanın sa- hıp olması gereken meslekı v e mo- ral değerler broşurunu çantasında taşır, her fırsatta goz atar, yazılan- lan ıçselleştınneye ozen gostenr- dı Bırkaç vıl sonra o Kulelı As- ken Lısesı, ben de Işıklar Asken Lısesf ne komutan olarak atandık, aynı çatı altında olmasa da bera- ber savılırdık Bu gorevde ıken eğıtım ve oğretımın modernleş- mesı, ezbercılık denen zıhın soy- kınmının onlenmesı, kışılık eğıtı- mının oğretım v e eğıtımden a\Ti- lama> acağını, oğretmenlenn bu alanda oldukça donanımlı olması- nı, hızmet ıçı eğıtımlenn yoğun- laşması gıbı daha bırçok İconuda oncu olmuş, bılgısayar desteklı eğıtımı başlatmış, seslı kutuphane kurmuş, becen kazandırma kol- lannı olabıldığınce gerçekleştır- mıştı Oğrencılennıtekertekerta- nır, kışılık eğıtımlenm ızler, reh- berhk v e psıkolojık danışmanlık şu- besınde uzmanlarla uzun saatler bo- yunca tartışır, sosyometn dıyag- ramlannın venlennı not alır, prob- lemlı oğrencıler uzennde aılele- nyle ışbırlığı yaparak kazanmak ıçın geceyı gunduze katardı Doğ- rusunu soylemek gerekırse, so- nımluluklanyla yatar, onlarla kal- kardı FethuDah hoca yandaşlannın as- ken okula sızma mucadelesını on- lemek amacıyla cesur adımlar at- mış, tehlıkenın varlığını ustlenne duyururken onlem almaktan gen dunnamış Venlen mucadeleyı on- lemek ve yukselmesını engelle- mek amacıyla ımzasız ıftıra mek- tuplan gondenlmışrı Oherzaman verdığı mucadelenın fazıletınden emın olarak davranmış ve hak et- tığı general rutbesını almış, başa- ndan başanya koşarak orgeneral- lık rutbesını kazanmıştı Tumgeneral rutbesınde ıken ko- mutanlığını yaptığı Kara Harp Okulu'nun unıversıte olması ıçın etkılı çalışmalar >apmış Kendı ev ladı kadar sev dığı Harbıyelıle- nn eğıtım v e oğretım kalıtesını ge- lıştınnek ıçın mumkun olan her şeyı yapmıştı 9'uncu Kolordu Komutanı ola- rak Erzurum bolgesınde terore kar- şı sonuç alıcı bır mucadele ver- mış, daha sonra Kara Kuv"vetlen Kurmay Başkanı olarak terorle mucadele ıçın v/oğun çalışmalar yapmış. alan savunması kavrarm- nı tanımlayarak mucadele konsep- tını gelıştırmıştı Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın eğı- tımının ve harbe hazırlık duzeyı- nın gelıştınlmesı ıçın sureklı ça- ba gostermış, astlannı, bırlıklen- nı. sağlığı pahasına yetıştırmek ıçın ozv enlı bır yaşam surmuşru Onunla çalışma şansmı yakala- yanlar ıçtenlık, ga>Tet ve azmıne olduğu kadar \ aratıcı duşunce gu- cune, meselelen sıstem yaklaşımı ıle ele almasına yakmdan tanık ol- muşlar v e onu daıma bır komutan, bır oğretmen, bır baba ozellıklen ıle onıek almışlardır Turk Sılahlı Kuvvetlen'ndeko- mutanlar astlan tarafından daha farklı yonlenyle tanınırlar Bu bağ- lamda bıraskenn amırlen tarafın- dan sev ılmesı, onemsenmesı ne kadar onurluysa, tum komutanla- nn Turk Sılahlı Kuvv etlen 'nın ku- nıluş amacına, yuce Turk ulusu- na, Ataturk ılke v e devnmlenne sa- dakat v e ozv en bekledığı astlan nezdınde kazandığı guv en v e sev - gı de çok onemlıdır Aktulga Pa- şa her komutan gıbı, guv enılmeyı sevılmeye tercıh ederek yaşadı Guvenıldı, sevıldı, sayıldı Şımdı çocuklan Muge ıle Me- ral'e, çok sev dığı eşı Tulav a v e ya- kınlannaduşen bır gorev var Onun anılannı derlemek, kıtap halıne getırmek, ornek kışılık v e duşun- ce ufkuyla hızmetlennı gelece- ğın komutanlan olacak genç Har- bıyelılere sunmak DevTe arkadaşlan olarak aılesı adına layık olduğu anma ve cena- ze torenlenm duzenleten komu- tanlara şukranlar sunanz Mekânı ışıklarla dolsun Teftiş Kurullan Ne îşe Yanyor? HıfnDEVECİ K amu Yonetımı Reformu Tasansı'nın en çok tartışma yaratan bolumlennden bın, l ^enidenetimduzeni" Tasan,tef- tış kurullannı kaldınyor Varlıklannı surdur- mesıne ızın venlen bırkaç bakanlık tefhş ku- rulu da yenı duzende artık kendı orgutlennı de- netleyemeyecek, vergı ıncelemesı gıbı ışlerle uğraşacak Kurumlann ıç denetımını, ust yo- netıcının ınısıyatıfı ıle atanmış, mufettışlenn sahıbı olduğu guv encelenn hıçbınne sahıp ol- mayan "iç denetim memurlan" yapacaîdar Bunlann gorevı yolsuzluklann peşıne duşmek değıl, ışlenn doğnı yurumesı ıçın "rehberlik" etmek olacak Yenı duzende, Sayıştay da "dış denetim birimT olarak >er alacak Tasannın gerekçesınde bu "kökKi" değışık- lıklenn, hatalan ortaya çıkmadan onlemeyı, de- netımde rehberlık ve eğıtım yaklaşımını one çılcarmayı, kışılen denetleme anlayışından ışı gelıştınne anlayışına geçışı sağlayacağı one su- rulmektedır Ne var kı bu çekıcı sozler, yapıl- mak ıstenen değışıklığın gerçek gerekçelen de- ğıldır, çunku, kaldınlmak ıstenen şımdıkı sıs- temın ıkılı denetim yapısı, bu hedeflenn hep- sını (v e fazladan, tasanday er almayan yolsuz- luk boyutunu) zaten ıçermektedır' Mev cut sıstemdekı ıkılı yapının eğıtıme do- nuk ayağı penyodık teftiş, yanı bılınen adıy- la "turne", ıkıncısı ıse ozel ınceleme ve so- ruşrurmalardır Turne, hızmet ıçı eğıtım ve rehberlık ağırlıklıdır v e hatalan yaygınlaşma- dan onlemeyı amaçlamaktadır Ozel ınceleme v e soruşturmalar da yolsuzluklan ortaya çıkar- mayı. sorumlulan adalete teslım etmeyı hedef- lemektedır Teftiş kurullan bakanlann emnn- de olduğuna gore. asıl sorun sıyasal ıradenın bu hedeflere varmayı ısteyıp ıstemedığıdır Is- tıyorsa emnndekı tefbş kurulunu bu amaçla kul- lanabılır, orgutunu penyodık denetımlerle su- reklı bır eğıtım ve yenılenme ıçınde tutabılır, yolsuzluklan ortaya koyan raporlan beklet- meden yargıya gondenr, denetim sonuçlan- na gore yonetımını gozden geçınr Istemıyor- sa teftiş kuruluna görev v ermedığı gıbı, her na- sılsa yazılmış raporlan da ortbas eder, teftiş sonuçlannı umursamaz, raporlan bıle oku- maz Bu tumuyle bır sıyası tercıh sorunudur Kamusal denetim konusunda hazırlanmış çok sayıda araştırma raporunda, teftiş kurul- lannın değıl kaldınlmak, etkınlıklennın daha da arttınlması onenlmektedır Teftiş kurulla- n, bunyesınde yer aldıklan kurumlann belle- ğıdır ve kamu ıdaresınde çok az omeğı bulu- nan kanyer sıstemını, her turlu olumsuzluğa, yozlaştırma v e sulandırma çabasına karşın yı- ne de surdurmektedırler MufettışlerCumhur- başkanı'nın da ımza koyduğu uçlu kararnamey- le atanırlar Bu yasal guv ence, onlann daha ba- ğımsız olmalannı sağlamak ıçın ozellıkle du- şunulmuştur Tasandakı "köklü" reformu savunurken "Teftiş kurullannda büvük işlerie ilgüi açığa çı- kanlmış bir volsuziuk olavı olmadığını: baka- nın, (KTTlerde genel mudurun) ona\ı>1a de- netim yapıldığını ve hiçbir zaman da bakanın (ve>-a genel müdürün) yapüğı işlerin teftiş kap- samına girmediğini'" sov leyen sıv asetçıler ol- du Bu tur açıklamalarda vanhşlar vardır En buyuğunden başlarsak, "teftiş kurullannda açığa çıkanlmış tek bir volsuziuk olavı olma- dığı" şeklındekı beyanlann gerçekle ılgısı yok- tur Hatta gerçek, bunun tam yuz seksen dere- ce tersıdırveşoyledır Kamu ıdaresınde (şuan- da, şımdı yapılmakta olanlar hanç) hıçbır yol- suz, usulsuz ışlem > oktur b ev-v elce bır dene- tim raporuna konu edılmış olmasın' Herhan- gı bır kamu kurumunda bırkaç yıl çalışmış herkes (eskıden kamu gorevı yapmış butun mılletvekıllen ve bakanlar da) bu gerçeğı bıl- mektedır Ulkedekı butun buyuk yolsuzluklar- da, 20'den fazla batık bankada, enenı ıhalele- nnde, otoyollarda, barajlarda otekı kamu ıha- lelennde, akla gelen-gelmeyen pek çok ola> - da, sıyasetçılerv e onlann emnyle hareket eden yetkılı burokratlar tarafından sumen altı edıl- mış yuzlerce denetim raporu arşıv lerde duru- yor Yalnızca batık bankalar ola> ında adım adım yaklaşan facıayı duyurmak ıçın feryat eden ama seslen denn mahzenlerdekı çelık dolap- lan aşamamış 50 kadar murakıp mufettış ra- poru v ardır Arşıvlerde kalmayıp da yargı aşa- masına kadar ulaşabılenlennı ıse (bunlar ge- nellıkle oncekı ıktıdann uygulamalanna ılış- kın olduğu ıçın mev cut yonetım tarafından engellenmesıne gerek duyulmamış dosyalar- dır) sahtekâr bılırkışıler, davanın zaman aşı- mı, af ve ceza erteleme yasalan y a da yargı- nın artık herkes tarafından bılınen zayıfhkla- n gıbı engeller beklemektedır Mufettışler, bakanlann fbağımsız genel mu- durluklerde genel mudurun) çızdığı sınırlar ıçınde kalmak zorunda olduklanndan v e emır venlmedıkçe kendıhklennden harekete geçe- medıklennden, o sırada gore\ başındakı ba- kanın emnyle yapılan ışlemler (yıne bakanın tutumuna bağlı olarak elbette) denetim dışı kalabıhnektedır Sonuç Butun bu engellemelere karşın sonu mah- kûmıyetle bıtmış çok sayıda dav a, bır mufet- tış raporu sayesınde başlamıştır Bu yapısal olumsuzluklan v e engellen gor- mezden gelıp teftışle açığa çıkanlmış yolsuz- luk olmadığım soyledığınızde, aslında butun 80'lı 90Tı yıllar boyunca ızlenen "denetim- azJeştirme" polıtıkasını surdurmek ıçın baha- ne yaratmaya çalışıyorsunuz demektır 1983 hukumet programını okuyanlar, bu polıtıka- nın o belgeyle başladığmı gorebılırler Kamu- sal denetim fonksıvonu o gunden ben zemın kaybetmeyı surduruyor Bu genye gıdış, ba- zen bır af yasasıyla, bazen yazılan raporlan gormezden gelerek, bazen mufettışlenn oz- luk haklannı zayıflatarak ya da onlan dupe- duz )ildırmaya çalışarak adım adım gerçek- leştınlmıştır Aynı alanda bırden çok denetim bınmı kurarak bır tur enflasyon yaratmak v e boylece denetımı sulandırmak da bu donem- de uygulamaya konulmuş parlak buluşlar- dandır 1983 sonrasında sonufivaskoviabiten bütün büvük kamu projelerinin ortaközelliği; işlerin üç beş kişilik poutbürolarla yürütulmuş ve da- nışma-denetim bınmlerinin sureçten hep dış- lanmış olmasıdır. Bugun reform için vola çıkan- lar, önce içinde ivi nivetten eser bulunnıav an bu vönetim anlayışını reddetmelidiıier. Sonra da bir ydhk sözleşme>1e atanmış, bütün geleceği üst yoneticinin iki dudağı arasında bulunan "ıç denetçıler"in koskoca kurumlan nasıl de- netleyeceğinu bu sistemde volsuziuklann nasıl kovalanacağuu açıklamak, eğer ortada bovie bir amaç yoksa o zaman da bunu topluma dü- riıstçe sovlemek gerekijor. OKURLARA İBRAHİM YILDIZ Tüpkiye'nin Gündemi Medyamn Gündemi Cumhurıyet gazetesı okurları dunyada veTur- kıye'de olup brtenlerı yakından ızlemektedır Gazetemızın haber ve yorumları bu açıdan da- ıma onde yer almakta, kamuoyunu aydınlat- maktadır Aslında gazetecılığın temel kuralı da budur. Gerçeğı, yalnızca gerçeğı objektıj bıçımde yansıtmaktır • • • Ancak, bugun medyayı yakından ızleyenler bambaşka bır gundem ve kavganın seyrıne ta- nık olmaktadırlar Aklı başında, sağduyulu herkes, Cumhurıyet gazetesının farkını bu noktada daha ıyı gormek- te ve değerlendırmektedır • • • Bayram suresınce yaptığımız haberler bunun en doğru gostergesıdır. Ankara Burosu, Turkıye'nın gundemıne yer- leşen Kıbrıs konusundakı gelışmelerı haberleş- tırmıştır. BM Genel Sekreterı Kofi Annan'ın Tur- kıye'de buyuk tartışma yaratan mektubu Cum- hurıyet'te tam metın olarak yayımlandı Sertaç Eş'ın ele geçırdığı bu mektup, Genel Sekre- ter'ın "dayatmasını" gozler onune serdı. • • • KOMBASSAN ve YİMPAŞ mağdurlarının TBMM'ye dılekçeyle başvurup sorunlarına ço- zum aramaları, Başbakan Erdoğan'a yakınlığı ıle bılınen Albayraklar şırketının 26 trılyon lıralık çop ıhalesını alması, yıne yalnızca Cumhurı- yet'te yer alan, başka gazetelerın yer vermedı- ğı haberlerden ıkısıydı Bu orneklerı çoğaltmak mumkundur Cumhurıyet'ın habercılığı bugun bırçok gaze- te ve TV'nın onunde gelmektedır. Istanbul'un son 10 yılını değerlendıren Oktay Ekinci'nın, TUBİTAK operasyonunun perde ar- kasını haberleştıren Işık Kansu ıle Mustafa Çakır'ın çalışmaları, kamuoyunu bılgılendırme açısından ayrı bır değer taşımaktadır. • • • 12 Donem Basın Okurluk Araştırması'ndan kısaca soz etmek, okurlanmızı bılgılendırmek ıs- tıyorum Yapılan araştırmaya gore, Cumhurıyet okur- larının 21 -44 yaş grubunda oldukları ortaya çık- tı. Bu da "Cumhurıyet'ı yalnızca yaşlılılar oku- yor" soylentısının ne denlı asılsız olduğunu bır kez daha ortaya koydu Ustelık AB grubunda yer alan yuksek tuketıcı grubunun yuzde 54'unun de Cumhurıyet'ı okuduğu goruldü. Okurlarımızın yuzde 68'ının lıse ve unıversıte mezunu, yuzde 59'unun da buyuk kentlerde yaşadığı saptanmış oldu. Bu araştırmada bızce en onemlı nokta, okur katsayısı Altı kışı olarak saptanan bu sayının an- lamı bır Cumhurıyet'ı altı kışının okuduğunun be- lırlenmesıydı Bu araştırmanın tamamını grafıklerıyle bırlık- te yayımlayacağız Çıkan sonuçların bızım doğru yolda olduğu- muzu gostermesı sevındırıcıdır Cumhurıyet, yol harıtasını buna göre daha da ıyı şekıllendırecektır Iyı haftalar HABERİNTEKADRESİ ABD'NINİKIZ/ AKPNİNORTAĞIl< SOL[rrİFAK" -" • "YERELYONETlMYASATASARISr KAREN FOGG UN E-POSTASIfOAN ÇIKTI ^ • VVASHINGTONÜANBIRTAYYIPGEÇTI • RUSHEYETIDENKTAŞ'IZIYARETEGEÜYOR • imiNŞAATDEKANIDERINORHAN'LA KONYA GÖÇÜĞU UZERINE • "YARGfYANE ZAMAN GÛVENIÜR? m Aydınlık HER PAZAR BAYİLERDE DÜZELTIVIE: Dun bu sayfada yazısını yayımladığımız Sayın îsmet Kemal Ka- radayı'nm soyadı Kabadayı olarak çıkmıştır Duzeltır, ozur dılenz KADKÖY 2. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN ba\ı 2001 1059 Mahkememızden \erılmış olan 25 12 200^ tarıh ve 200^ 1059 E 2001 S^6 k savıh ılamı ıle Bıtlıs ılı Adılce- \az ılçesı Harmantepe Kovu C\ 14 HN 1| de nufusa ka- yıtlı bulunan Menteş \e Zahıde den olma 19^1 doğumlu Mustafa Dıla\ eroglu nu 4 7 21 sa\ ılı TMK nun 405 madde- 5i geregınce \es>a\et altına alınarak kendısıne a>nı nufusta kavıtlı bulunan 196^ d lu Gula\ Dıla\eroğlu vası tajın edılmıştır Kevfıvet ılan olunur 29 12 2001 Basın 5042
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle