22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9gUBAT 2004 PAZARTESİ CUMriURlYET SAYFA 17 Meydana doğru Türk-lş'ten, DİSK'ten, KESK'ten, Kamu-Sen'den, TMMOB'den, Türkiye Barolar Birliği'nden, TÜRMOB'dan, DENETDE'den, Türk Kadınlar Birliği'nden, Atatürkçü Düşünce Derneği'nden, Türkiye Ziraatçılar Derneği'nden, Türk Tabipleri Birliği'nden, Mülkiyelıler Birliği'nden yetkililer son günlerde CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz ile birlikte yoğun bir çalışma içerisindeydiler. Konu, AKP'nin Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı'ydı. CHPve13 kitle örgütü, tasarıdaki tuzaklara karşı bir duruş sergilemeyi kararlaştırdı. Şubat eylem ayı olacak. AKP meydanı boş buldu ya, o meydan doldurulacak... Ayakta uyutulmak BM Genel Sekreteri Annan'ın arkadaşımız Sertaç Eş'in ele geçirip gazetemizde yayımlanan Kıbns'a ilişkin mektubundan çıkan sonuç, Recep Tayyip Erdoğan'ın üfürükçü medya tarafından göklere çıkanlan ABD gezisinin kocaman bir "fos" olduğudur. Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı önünde nasıl ayak ayak üstüne atacağını düşünürken, Bush fırsattan istifade Erdoğan'ı ayaküstü uyutmuştur. IŞIK KANSU Şeker-lş'in koşan başbakanıŞeker-lş dergisinin son sayısında sen- dikanın genel başkanı Ömer Çelik'in bir demecine yer verilmiş. ömer Çelik, "Yü- rûyemeyen Başbakan'dan, koşan Baş- bakan'a geçtik" diyor... Çelik'in açıklamasından anladığımıza göre yürüyemeyen Başbakan Bülent Ece- vit, koşan Başbakan da Recep Tayyip Erdoğan.. Bülent Ecevit döneminde, Kemal Der- viş'in çabalarıyla çıkanlan Şeker Yasa- sı'nın şeker üreticisine ve şeker sanayiine nasıl darbe vurduğunu çok iyi gördük, ya- şadık. Ya ömer Çelik'in övgüye değer buldu- ğu Başbakan nereye doğru koşuyor pe- ki? Son Amerika gezisinde, ulusötesi şirket Cargill'in peşinde koştuğunu izledik ör- neğin. O Cargill ki, Ömer Çelik'in koşan Baş- bakanı'ndan mısır bazlı nişastadaki, glikoz ve fruktozdaki yüzde 10'luk kotanın kal- dırılmasını istedi. Koşan Başbakan da, Cargill yöneticilerine "Sorunlannıza müd- 1 1 MORAT SAYM rik olduğumuzu bilmenizi isterim. Sorvn- lannıza çözüm getirme konusunda karar- lıyız" yanıtını verdi. Koşan Başbakancı ömer Çelik, mısır bazlı nişastadaki, glikoz ve fruktozdaki kotanın kaldırılmasının ne anlama geldiği- ni biliyor mu? Şeker sektöründe koştur- duğuna göre, biliyordur mutlaka. Sözgelimi, tatlandırıcı üreten gruplann giderek büyümeleri halinde, 2005'e kalmaz, Şeker-lş'in örgütlü olduğu şeker fabrika- lannın bugüne kıyasla 600 bin ton daha az şeker üreteceklerini, kurulu kapasitelerini yüzde 25 eksik kulianacaklannı bal gibi biliyordur... Hiç kuşkusuz, pancar üretici- lerinin 4-4.5 mifyon ton daha az pancar üre- teceklerini ve yaklaşık 1 milyon dekar ek- sik ekim yapacaklarının da farkına var- mıştır. Böylece, istihdam kapasitesinde 35 bin tam yıl işgücü azalması olacağını, 100 bine yakın pancar üreticisi ailenin de pancar tanmından vazgeçmek zorunda kalacağının da bilincindedir... ömer Çelik'in koşan Başbakanı öyle bir hız yapıyor ki, tutabilene aşk olsun! Koşu- yor, koşuyor; Şeker-iş'in üyelerinin çalış- tığı Kütahya, Amasya ve Kayseri Şeker fabrikalartnı nemen, şimdi, "babalar" gibi özelleştirip ipi göğüslemeyehazırlanıyor... ömer Çelik'in koşan Başbakanı rekor- lan altüst ediyor, şeker işçileri de ardında, soluksoluğa... Mitli Güvenlik Kurulu toplan- tısına alınmayan, ama öte yan- dan da devleti dönüştürme id- diasını sürdüren Başbakan Müsteşan Ömer Dinçer, "Ka- muda Yeniden Yapılanma Da- nışma Kurulu" kurdu. Ikinci toplantısını bu hafta içinde yapacak olan kurulda; "Osmanlı milletsistemi" üze- rinde uzmanlaşmış Başbakan- Dinçep'in danışma kurulu lık Başdantşmanı Bilal Eryıl- maz var, 28 Şubat sürecinde Urfa Valiliği görevinden alınan ve şimdi Içişleri Bakanlığı Müs- teşar Vekilliğini üsttenen Şa- habettin Harpırt var, geçen yıllarda yaptığı yargı yılı açılış ko- nuşmasıyla ünlü ve kendi de- yimiyle "beyni üşüşen binter- ce soruyla dolu, yüreği de kar- maşık duygularia yüklû" eski Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sa- mi Selçuk var. ömer Dinçer'in danışma kurulunda Sabancı Üniversitesi gibi, Bilgi Üniver- sitesi gibi özel üniversiteler- den, TOBB gibi, TÜSİAD gibi işveren örgütlerinden temsil- cilervar... ömer Dinçer'in "ka- muda yeniden yapılandırma'yı danışacağı kurulda, Türk-lş dı- ştnda işçi kuruluşJan yok, mes- lek odalan yok, memur sendi- kalan yok, yargı organlan tem- silcileri yok, hukukçu örgütleri yok. Devlet üniversiteleri der- seniz, onlar zaten hiç yok... Martta ne olur? Medya yeni hokus-poku- sunu buldu: AKP, martta ya- pılacak seçimlerde yeni bir atakyapacak, oy oranını yük- seltecekmiş... DSP Etimesgut Belediye Başkan adayı Gürbûz Evren. ilçede epeydir evleıi ziyaret ediyor, kahvehaneleri dolaşı- yor, çarşı-pazargeziyor. Göz- lemleri, halka pompalanan "AKP aldı başını gidiyor" ba- lonundan farklı: "Ben Etimesgut 'ta AKP rûzgârı fılan görmedim." Şu- nu görmüş ama: "Birzaman- larANAP'ın başına gelenter, bu seçimlerde AKP'nin de başına gelebilir. Çünkü, ko- nuştuğum insanlar soruyor- lar. Geiirimizde artışyokken, fiyatlarsürekli artarken, işsiz- lik böyürken, enflasyonun düştüğüne bizi nasıl inandı- rabilirler ki?" Gürbüz Evren'e göre Eti- mesgut, Ankara'nın diğer il- çelerine oranla daha büyük bir arazi rantına sahip. Bu yüz- den de kimi inşaatçılann, yap- satçıların, emlakçilerin hücu- muna uğramış durumda. Ay- nı Etimesgut'ta, AKP'den tam 27 aday adayı; afişler, pankart- lar, yerel gazetelere verdikle- ri boy boy ilanlaria birbirleriy- le kıyasıya yarışıyor, büyük paraiar harcıyor. Gürbüz Evren, Etimesgut- lulann iki sorusunu daha ak- tardı bize: "AKP'den aday adayı olanlann mesleklerine dikkat ettiniz mi? Milyarlan sadece aday adaylığı için har- cayabilen bupolitikacılar, siz- ce neyin peşinde olabilirler?" ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUJNLARI YILMAZ ŞtPAL 2004 Ydı Kıdem Tazıııinatı Tavanı 10 Haziran 2003 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan, 122 maddeden oluşan kamuoyundan tepkiler alan, 4857 sa- yılı Iş Yasası. yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştır. 4857 sayılı yeni tş Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle, 1475 sayılı eski tş Yasası'nın kıdem tazminatı koşul ve kurallannı be- lirleyen 14. maddesi dışında, bütün maddeleri 10 Haziran 2003 gününden geçerli olarak yürürlükten kaldmlmıştır. 4857 sayılı yeni tş Yasası geçici 6. maddesıne göre, "Kı- dem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonuna ilişkin" yeni bir yasanın "yürürlüğe şireceği tarihe kadar, işçilerin kı- demleri için, 1475 sayılı Iş KanunıTnun 14iincü maddesi hükümlerine göre, kıdem tazminatı haklan sakb" tutulmuş- tur. Şimdilik. yürürlükten kaldınlan 1475 sayılı Iş Yasası'nın 14. maddesinde yer alan, kıdem tazminatı ile ilgili koşul ve kurallar geçerlidır. Geçerli olan bu koşullardan biri de kı- dem tazminatı tavan tutandır. Bu koşulda, "toplu sözleşme- lerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem ta/nıinatlannın yılhk miktatr, Devlet Memurian Kanunu'na göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez" denilerek, kıdem tazmınatını üst sının en yüksek devlet memuru olan Başbakanhk Müsteşarı'nm bir hizmet yılı için alacağı emekli ikramıyesine eşit olacak şekilde belir- lenmıştir. Devlet memurlarına ödenen emekli ikramiyeleri, 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın Ek 20. maddesıne göre hesaplanmaktadır. "Emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapüan asker, sivil tüm iştirakçilere her tam fıili hizmet yılı için" emekli aylığı bağlamaya "esas rutarlann bir ayhğı emekli ikramiyesi olarak verilir." T.C. Emekli Sandığı Yasası uyannca emekli ikramiyeleri, TÜFE'ye göre değıl, "katsayı ve gösterge" sistemine göre hesaplanmaktadır. 28 Aralık 2003 günlü Resmi Gazete'de (mükerrer sayısı) yayımlanan, "2004 Mali Yılı Yasası^nın (sayfa 15 ve 16) "Katsayüar, yurtdışı aylıklar, ücret ve söz- leşme ücreti" başlıklı 31. maddesinde 2004 yılı için geçerli olacak katsayılar belirlenmiştir. "Madde 31. - a) 14.7.1965 tarih ve 657 sayılı Kanun'un 154'üncü maddesi uyannca, 1.1.2004 - 30.6.2004 döneminde ayfak gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlannın avlık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak ay- uk katsayısı (36.420), memuriyet taban avlık göstergesine uygulanacak taban aylığı katsayısı (429.250) yan ödeme kat- sayısı (11.550) olarak, 1.7J004 - 31.12.2004döneminde ise ayhk katsayısı (38.610), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban a\ Iığı katsayısı (455.050) yan ödeme kat- sayısı (12240) olarak uygulanır." Bu verilere göre, 2004 yılı için uygulanacak kıdem taz- minatı tavanı: KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicakuı turk.net BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇÎ bulutbebek" hotmail.com HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA 1 Ocak 2004 ile 30 Haziran 2004 Dönemi En Yüksek Devlet Memuru Ikramiyesi ve Kıdem Tazminaü Tavanı Emekli ikramiyesi ve Kıdem Tazminato Tavanı 1) Genel Aylık 2) Ek Gösterge 3) Kıdem Göstergesı 4) Taban Ayiık 5) % 200 Özei Tazminat 6) Makam Tazminatı 7) Temsıl Tazminatı 8) Temsıl Odeneğı Ikramıye ve Tazminat Gösterge 1.500 8.000 500 1.000 9.500 0 0 0 Ikramıye ve Kıdem Tazminatı Tavanı Katsayı 36.420 36.420 36.420 ' 429.250 I 36.420 36.420 36.420 36 420 Ikramıye ve Kıdem Tazminat 54.630.000 291.360.000 18.210.000 429.250.000 691.980.000 0 0 0 1.485.430.000 1 Temmuz 2004 ile 31 Arahk 2004 Dönemi En Yüksek Devlet Memuru İkramiyesi ve Kıdem Tazminatı Tavanı Emekli İkramiyesi ve Kıdem Tazminatı Tavanı 1) Genel Aylık 2) Ek Gösterge 3) Kıdem Gostergesı 4ı Taban Aylık 5) % 200 Ozel Tazminat 6t Makam Tazmtnatı 7} Temsıl Tazminatı 81 Temsıl Odereğı Ikramıye \ Gösterge 1500 8.000 500 1.000 9.500 0 0 0 te Tazminat Katsayı 38.610 38.610 38.610 455.050 38.610 38.610 38.610 38.610 kramıye ve Kıdem Tazminatı Tavanı Ikramıye ve Kıdem Tazminat 57.915.000 308.880.000 19.305.000 455.050.000 733.590.000 0 0 0 1 574.740.000 PAMUKIHRACATCISI BİR ÜLKEYKEN İTHALATCISI bURUMUN-A SELMİStZ... VE TEKSTÎL SEKTÖRÜMÜZÜN HAYATI ARTT.K "PAMUK tPlîĞÎNE BAĞLT'I..EMPERYALIZM BUNU DA BASARMIS... l H i l . 31i i i TARÎHTE BUGÜN Mi \ÎTAZ 9Şubat icu.tc.nuuntaz-arikan.com KAMERAL4R KUCULUYOR.. 19i2'P£ &USUN KÛÇÜfC TIPTE Sıe FOTOĞ&AF MA- KİNESİfJlH KetCLAMI FRAU&IZ SAC'UtNPA yAYIM- LANMIŞri- f8Z£ 'OA Siü F8ANSIZ OLAN JtX££PH NIEPCE'İN /LKEL HOŞULLAepA SAPmDtĞt f=OTOĞ- GAF-TAM SOMIZA, Su KONÜDAK/ <S£UÇM££.£R İHf TEMEL BÖL.ÛM0E rOPLAtJABİUR • FOTVıS&AFÇ/- LIK TEIOJİ6İNDEKİ I/E FOTV&SAF SAMATINDA- K.İ 1LERL£MEL£R.. *S8O 'LeSO KÜÇÜK MAKİHELetZ, 8İKAZ DA RLJLO UAÜNE 6EVRİLEN İ BoeÇi-UYPU. /ÇTE, YAUPA SöeÛLBM, KÖRÜK- LÜ, AÇILIP IC4PANAB(LeN MOPEL FOroğ&IF İ4A*:/AJ£S/ PB Bu &BÜÇUENİN SONÜCUYDU. OBSEKTiF'M öfJÜNİi AÇAA1 KAPAK SÜR.ÜL-ÜNCE, VİZÖfZ OİS.TAYA Ç.(KMAK-rAYt>l- TC KÜTAHYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKEVILİĞt'NDEN EsasNo: 1996 427 Karaıno: 1997 244 Davacı Emıne Dumaculangan vekili tarafından davalı Hasan Ahmet Dumaculangan aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce 24.06.1997 gün ve 1996 <O Esas, 1997 244 Karar sayılı karan ile Kütahya ili merkez Meydan Mah. C: 19 05. S: B73, k.s.Ko: 578'de kayıtlı Hasan ile Nanye kızı. 1968 d.lu Emıne Dumaculangan ıle Filipın uyruklu nüfusta Pınamalayanoriental Mindoro köyü 8667610 cılt. sayfa ve kütükte kayıtlı Petro ile Hemelına oğlu. 1955 d.lu. Hasan Ahmet (Arturoc) Dumaculangan'ın MK'nun 166 3 maddesi gereğince bosanmalanna. müşterek çocuklar Beyhan ve Kübra'nın velayetinin davacıya verilmesine karar ve- rilmiş olup. davahmn Yeniköy Mah. luıgutıeis Cad. Ko: 242 (Soğutma San. AŞ)-Bodrum adresine teblig yapılamaması ve adresinin tespit edilememesi nedenı ile işbu karar davalıya teblig yerine geçerlı olmak üzere ılan olunur. Basın: 4941 SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Merkeli Beklerken... "özel ilişki" ne demek? Türkiye'nin AB ile ilişkisi baştan sona bir "özel ilişki" tarihi değil mi? Bu ilişki daha ne kadar "özelleştihlebilir?" Tanımı, ilk kez Kopenhag zirvesi koridorlarındaduy- dum. "Kopenhag'da tarih beklentisi içine giren Türk- lere 'özel ilişki' önerelim" diyordu Hıristiyan demok- ratlar. "Gerçek saati" yaklaştıkça panikleyen ve Türki- ye'deki "Islamcı iktidardan" ziyadesiyle tedirgin olan Hıristiyan demokratlar, can havliyle bu yeni esrarengiz öneriye asılmışlardr. "özel ilişki"... Zirve öncesi Avnıpa Partamentosu'ndaki siyasi gnıp- lann nabzını tutmak için Strasbourg'a gitmiştim. Fa- natik mi fanatik bir Alman Hıristiyan demokratı ile ta- nıştım. Avrupa Parlamentosu'ndan arkadaşlan; "Tür- kiye'ye en olumsuz pencereden bakan bir Hıristiyan demokrat görmek istiyorsan, Markus Ferber'le ko- nuş. Daha radikalimiz yoktur." demişlerdi. 'islamcılığı yalnız MGK önler...' Ferber müstehzi bir tebessümle parlamentodaki odasında beni karşıladı ve sözü derhal "özel ilişki"ye getirdi: "Biz" dedi: "Türkiye ile ilişkilerimizin 'özel ilişki' for- mülû ile devamından yanayız. Bu konudaki mücade- lemizi muradımıza erene dek sürdüreceğiz. Ancak Türkiye ile 'özel ilişki' kurmamız, ülkenizdekisiyasige- lişmelere kayıtsız kalacağımız anlamına gelmez. Tür- kiye, Irak değil. Bir NATO ülkesi. NATO da yalnız bir askeri ortaklık değil, paylaşılan bir değerlerbütünü. Bu nedenle Türkiye'de bir tür demokrasi olmalı. Türkiye AB dışında kalsa da biz gene insan haklan ihlallerinin takipçisi olacağız. Türkiye'de köktendinci, Islamcı bir devletin kurulmasını istemeyiz. AB ve ABD bu tehli- keyi dışardan bertaraf edemez. Tehlikenin önüne ge- çebilecek tek güç Türk ordusudur. MGK daha uzun yıllargörevde kalmalı ve korunmalı. Ancak bu yapı Tür- kiye'nin neden AB üyesi olamayacağını da açıklıyor. Bu sistem AB üyeliği ile bağdaşmaz ve yürümez...' Alman Hıristiyan Biriik Partisi (CDU) Başkanı Ange- la Merkel'in gazetelerde çıkan demeçlerini görünce Markus Ferber'ihatırtadım. "Türk;ye'ye boş umutlarve- rilmesin!" demişAnkara'dabeklenen Merkel: "Jeost- rateji-güvenlik nedenleriyle Türkiye ile özel ilişki kura- lım!" Ferber, Avrupa pariamenterlerinin tarif ettiği gibi "aşı- n fanatik, marjinal birradikal" değil, Alman Hıristiyan demokratlannın "içi, dışı bir, hakikisözcüsüymüş" de- mek. "Jeostrateji-güvenlikgerekçelerine dayanan özel ilişki" Ferber'in tanımından başka bir şey olabilir mi? Nedir bu? Demokratik birkaç rötuşla Türkiye'deki mev- cut sistemi. AB ile mevcut ilişkileri aynen olduğu gibi sürdürmek... AB şemsiyesi altındaki Hıristiyan demokratlan içe- ren Avrupa Halk Partisi (EPP) lideri VVilfried Martens de Merkel'e arka çıkmış. "özel ilişki" demiş o da: "Tür- kiye, Ukrayna ve Belarus konusundaki tavnmızı biz Es- toril kongremizde beliriedik!" Pazara evet, masaya hayıri Bak sen! Ukrayna ve Belarus'un konumu Türki- ye'den tümüyle farklı. AB komisyonunun "genişletil- miş Avrupa-komşuluk ilişkisi" çerçevesinde yaklaştı- ğı ülkeler bunlar. Bizimle ilgisi yok. Avrupa Komisyonu'nun (11.3.20X33 tarihli) bir dokü- manı "tomşu/u/c///ş/(/s/"kapsamına giren ülkeleri, "üye- lik perspektifi olmayan ülkeler" veya bu perspektifin orta vadede gündeme getirilmesi söz konusu olma- yan ülkeler olarak tanımlıyor. Kim bunlar? Avrupa kı- tasında Ukrayna, Belarus, Moldova, Rusya Federas- yonu ve Akdeniz ülkeleri. Komisyon Türkiye'yi açık bir biçimde bu tanımın dışında tutuyor. "Komşuluk ilişki- si Türkiye, Romanya ve Bulgaristan gibiadaylarve Ba- tı Balkanlafa uygulanmaz" diyor. Peki "komşuluk ilişkisi" "özel //işfcı"den farklı bir şey mi? Hayır. Herikisi de "kurumlardışında herşey" ola- rak ifade edilen formüle dayanıyor ve aynı kapıya çıkı- yor. Bu "statüdeki" ülkeler Avrupa Pariamentosu, Av- rupa Birliği Konseyi ve Avrupa Komisyonu'nun dışın- da kalacaklar, ama AB ile ekonomik, endüstriyel, bi- lim ve kültür alanında işbiriiği yapacaklar. "Pazann /ç/n- de" olacak, masada olmayacaklar. AB bu amaçla Fas, Tunus, Israil, Filistin Yönetimi, Mısır, Lübnan, Cezayir ve Suriye ile "OrtaklıkAnlaşmalan" yapmış ve yapıyor. Türkiye'nin bu ülkelerden farkı, AB ile bir de gümrük birliği içinde olması. Yani halihazırda AB ile Türkiye'den daha "özel" ilişkisi olan başka ülke yok. Bu saatten sonra Ankara'ya "özel ilişki" önermek, hem Türkiye'nin "adaylık statüsünü" hiçe saymak, hem de tümüyle "sanal" bir öneride bulunmaktır. Mer- kel'e söytenecek tek laf var. Oda: "Hadi canım sen de!" B U L M A C A SEDATYAŞAYIN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Ortaçağ baş- r lannda Batı Av- 1 rupa'yı yöneten Frank kökenli hanedan. 2/ Sa- hip olma. kazan- ma... İskambil- de bir kâğıt. 3/ Eskışehir'in bir ilçesi. . XVII. \iizyilda yaşa- mış ünlü bir di- 8 van şairi. 4/ g "Kalktı — eyle- di Avşar illeri" (Dada- loğlu)... Uğur. talih. 5/ Ağırlama... İleri sürüle- rek savunulan düşünce. 6/Berilyum elementinin simgesı... Kendini be- ğenmişkimseler için kul- lanılan bir alay sözü. II Balık avlamakta ya da yük taşımakta kullanı- 8 İan bü>Tİk kayık. 8/Kır- 9 pikboyası... .\rapabece- sınde bir harf. 9/ Yarık. çatlak... Şeker ve limorüa içılen sıcak su. \TJKARTOAN AŞAĞIY4: 1/Toprak altında kaldıktan sonra uçucu bileşenlerini yi- tirerek ve kimyasal değişime uğrayarak kararlı bir yapı kazananfosilağaç reçinesi. 2/Heryanısuylaçevrilika- ra parçası... Necati Cumah'nın. bir adı da "Tütün Za- manı" olan romanı. 3/Tütsüyle kurutulmuşu oldukça sü- rümlü olan bir balık... Gözleri görmeyen. 4/ Bir sayı... Yoğurt. pekmez gibi koyu şeyleri suyla inceltmek. 5/Bîl- ge Olgaç'ın. hiç kadrn oyııncu kullanmadığı filmi... Ma- den külçelerinin eritilip anndınlması. 6/ Eski dilde ba- ğırsaklar... "—-Oral": Karikatürcümüz. 7/Japonlaraöz- gü çiçek düzenleme sanatı. 8/ Şerit biçiminde levhalar- dan oluşan bir tür pencere kapama düzeni... Hububat to- zu. 9/ Doğal ve tarihsel özelliklerinden dolayı konıma altına alınan alan... Bir mal ya da paranın. hiç emek ve- 1 . rilmeden sağlad'.ğı gelir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle