25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ŞUBAT 2004 PAZAR HABERLER DÜNYADABUGUN ALİ SİRMEN Futbolu Artık Sevmiyorum Sevgili, Neredeysealtmışyıldırfutbol maçlannı izliyorum. Fazla abartmadan söyleyebilirim ki, bunun kırkbe- şnde, dışarda ya da içerde olmadığım zamanlarda Galatasaray'ın hemen hemen bütün maçlannı, hat- ta kimi zaman yurtiçi ve dışı deplasmanlannı da iz- ledim. On yıl süreyle Cumhuriyet ve Milliyet'te futbol kri- tiği yazdım. Okulumda kunjlmuş olan Gaiatasaray Kulübü'nün kongre üyesiyim. Son beş yıldır çoğu zaman bütün önemli maçla- n, televizyonda sektiımeden izliyonjm, daha doğ- aısu izliyordum. Bundan böyle izlemeyeceğim, çünkü artık futbo- lu sevmiyorum. Futbolun birsiyasi afyon olarak kullanılmasından değil soğumam. Çünkü futbolun yanı sıra artık o ka- dar çok toplumsal afyon var ki, bunlann hepsine kü- secek olsam, toplumsal yaşamdan el ayak çekip inzivaya göçmek gerek. Üstelikfutbolun, özellikJe üç büyük kulübümüzün, ortak kimlik yaratma açısından, kimi yararfı işlevle- ri de olduğunu burada yazmıştım. llk önce, bu sporun ya da şimdiki şekliyle göste- rinin demek daha doğru olacak, anavatanı Ingilte- re'de boy gösteren hooliganizmin de, futbolun ken- disinden değil, daha çok ülkenin sosyo ekonomik koşullanndan kaynaklandığını herkes kabul ediyor. Son yıllarda Türkiye'deki gelişmelere de bu açı- dan bakılabilir. • • • Futbol dünyasında, futbolcu, eski futbolcu, yö- netici ve spor yazan olarak, tam anlamıyla beyefen- di, kültürlü, hoşsohbet insanlarla karşılaşıp, tanış- tım. Bu tanışıklıklar ve dostluklar, bana kimilerinin "fut- bolcu "ya önceden yapıştırdıklan etiketin ne kadar komik olduğunu gösterdi. Ama bütün bunlan anımsamam da, artık futbol- dan soğumama engel olmuyor. Son yıllarda futbolumuzda, palavra, şiddet, van- dalizm ve mafya egemenliğindeki küçük çıkar he- saplan hızla tırmanıyor. Kuşkusuz futbol kamuoyu da bu konuda çok suçlu. Ahmet Çakar'ın vurulması üzerine kendisiyle ta- nıştığımız günleri anımsadım. Başanlı bir FIFA kokartlı hakemlik yaşamını geri- de bıraktıktan sonra spor yazarlığına geçen tıp dok- toru Ahmet Çakar ile yaptığımız bir Çanakkale se- yahatinde, maçı beklerken yediğimiz öğle yemeğin- de, kendisine sormuştum: - Ahmet Bey, sizin gibi sakin tabiatlı, beyefendi bir kişi bu futbol dünyasında incinmeden bunca yıl nasıl yaşayabilmiş? Mütevazı bir gülümseme ile yetinmiş, fazla bir şey söylememişti. Aradan zaman geçti, Ahmet Çakar'ın televizyon- daki biçemi, görüntüye yansıyan kimliği değişti. Bu sakin, temkinli spor adamı gitmiş, yerine sert, za- man zaman kendi kişiliğine yakışmayacak kadar ka- ba, saldırgan bir kişi gelmişti. Işin ilginci, Ahmet Çakar bu kimliği ile önceki dö- nemi aşan bir popülariteye ulaşmıştı. Kısacası, onu kurda çeviren, içindeki kurt değil, toplumsal talep olmuştu. • • • Benzeri bir olumsuz gelişmeye Gaziantep'te ta- nıkoldum. Çeşitli vesilelerle gittiğim, insanına, kültürüne, de- yişine hayranlık duyduğum Gaziantep'te en aşağı beş - altı kez maç izledim. Çok değil, on yıl önce, tartışmalı bir hakem kara- nyta Galatasaray'ın kazandığı bir maçın sonrasın- da, Doğan Koloğlu ile birlikte, basın tribününden çıktık, halkın arasından yürüye yürüye, iki kilomet- re kadar ötedeki otelimize gidiyorduk. Ev sahibi takımın taraftarlan bizi tanıyorlardı, ama hiçbirinden, bırakın saldınyı bir yana, sataşma, laf atma, ima bile duymadık. Yalnızca içlerinden biri, - Sana inanınz Doğan Ağabey Allahaşkına söyle hakem kararı doğru muydu? dedi. Ve Doğan Abi'ninyorumunu, kendi görüşüneuy- masa bile saygıyla dinledi. Son zamanlarda şu Gaziantep seyircisine bir ba- kın! Türk futbol kamouyu, Gaziantep seyircisini de aşağı aşağı, kendine doğru çekmişti. Hafta içinde Ahmet Çakar'ın kurşunlanması ilk olay değil. Futbolda mafya, vandalizm, şiddet kol geziyor; üstelik en üst düzeylerden destek görüyor. Ben de futbol ile ilgilenir, sonuçlan ilgi, hatta he- yecanla izlerken artık artan ölçüde, kendimi bu diş- lilerin arasına sıkışmış gibi hissetmeye başladım. Bu yüzdendir ki, bu haftaki Gaiatasaray Fener- bahçe maçını bile TV'den olsun izlemeyeceğim. Yine Galatasaraylıyım. Ama bu mafya ve vanda- lizm oyununa katılmayı reddeden bir Galatasaray- lı. Adım gibi biliyorum ki, bencileyin davranan Fe- ner ve Beşiktaşlılar da vardır. Sayılanmız şimdilik az olabilir, ama böyle gider- se gelecekte çok artacaktır. Mehmet Bölük'ün acı günü • İstanbul Haber Senisi - Eskı CHP tstanbul tl Başkanı Mehmet Bölük'ün eşi Neslihan Bölük dün yaşamını yitirdi. Bölük, ani beyin kanaması nedeniyle kaldınldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi Reanimasyon Merkezi'nde 9 gündür tedavi altındaydı. Neslihan Bölük, bugün Şişli Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. AKPr Şişrde umduğunu bulamadı • İstanbul Haber Servisi - AKP'nin Şişli beledjye başkan adayı Muhsin Divan'ı tanıtma amacıyla düzenlediğı miting Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşlam, tstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Kadir Topbaş ve diğer yetkililerin katılımına karşın sönük geçti. Katılımın az olduğu mitingde Türk ve AKP bayraklan taşıyan partililer, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" şeklinde sloganlar attı ve ellerindeki balonlan patlattı. CHP, Kamu Yönetimi Tasansı görüşmelerinde Başbakanlık Müsteşan'na yönelik eleştirilerini sürdürdü 'Dmçer maskesmi çtkarch 9 • CHP Grup Başkanvekili Topuz, 'Dinçer'incumhuriyeti savunduğunu söylemenin' mümkün olmadığım belirtti. CHP'li Oyan ıse Kamu Yönetimi Tasansı 'nın gerçek amacının anlaşılmasında en büyük katkıyı Dinçer'in yaptığını vurguladı. A1NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'de Kamu Yönetimi Tasansı görüşmelerinde söz alan CHP sözcü- leri, Başbakanlık Müsteşan Omer Din- çer'i hedef almayı sürdürürken "Din- çer, maskeli baloda maskesini çıkaran kişidir. Bu sayede gerçek düşünceleri- ni öğrendik" dediler. Dmçer'le konu- şup ne kastettiği konusunda bilgı aldı- ğuiı aktaran Başbakan Yardımcısı Meh- met Afi Şahin ıse "Hiç kimse endişe et- mesin. Türkiye Cumhuriyeti hüküme- ti, cumhuriyet UkeJerine sadıkür, sa- hiptir ve onun korunmasına özen gös- terecektir" açıklamasını yaptı. CHP Grup Başkanvekili AK Topuz, "Ya sa- yın bakan inaıunak istediği için inan- mış ya da müsteşar kendisini kandır- mış. Böyle bir makale yazan ve bugün de bu görüşleri savunduğunu söyleyen bir kişinin cumhuriyeti savunduğunu DlNÇER,TÜRKtYE'DEYÖNETlMZlHNrreTtNlNGERlKALDIĞINlSAVUNDU : Hazırladığı tasarıya sahip çıkü AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer, hazırladığı Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'nı savundu. Fetnaflan Gülen'e yakınlığıyla bilinen Türkiye Yazarlar Birliği'nde (TYB) düzenJenen etkinlikteki konuşmasına "Allah'ın selamı ve rahmeti üzerinizde olsun" dıye başlayan Dinçer, tasansını savunurken Türkiye'nin yönetim zihniyetinin geri kaldığını ileri sürdü. Dinçer konuşmasında, Türkiye'de yeniden yapılanmanın "fikri, ahni değJşim* olduğunu kaydederek Türkiye'nin yönetim zihniyetinin geri kaldığını öne sürdü. Vakit gazetesinde "Asım Yenihaber" takma adıyla "Onbaşı bile olamayacaklann general olduğu ülke" başlıklı yazıyı yazdığı belirtiien RTÜK üyesi Mehmet Doğan da etkinliğe katıldı. Doğan, gazetecilerin, Vakit gazetesinde takma adla yazdığı savlanan yazı nedeniyle 312 generalin hakkında açtığı davaya ilişkin sorulannı yanıtladı. Hakkındaki iddıalan yargının çözeceğini belirten Doğan, Telekom'un konuya ilişkin yazısımn anımsatılması üzerine, yapılan açıklamanın yanJış değerlendirildigini savundu. Doğan, "Siz befirti saarlerde teiefon konuşması yapryorsunuz. Konuştuğunuz PTT'nin kayıtiannda var. Ama ne konuştuğunuz yok. Yapılan açıklama bundan ibaret" dedi. Doğan, "Mahlasla mı yazryorsunuz" sorusuna "Niye mahlasla yazayım. Benim ismim, cismim, vazariık şöhretnn var" yanıtını verdi. söylemek mümkün değUdir" diyerek Şahin'e tepki gösterdi. TBMM, Kamu Yönetimi Tasansı için hafta sonu mesaisi yaptı. CHP'li Yakup Kepenek, hükümetin Dinçer'in görüşleriru benımsedığini söyledı. Baş- bakan Yardımcısı Şahin ise "Dinçer'in 9yıl önceyapnuşolduğu konuşma,her- hangi bir dijıin kurallannın devletku- rah haline gelmesini yansrtryorsa biz hükümetolarak,parti olarakböylebir görüşü benimseyemeyiz" dedi Din- çer'le konuştuğunu ve bu konuşmada ne kastettiğini sorduğunu aktaran Şa- hin, "Cumhuriyet hükümetleri, halkn mızın beklediği hizmederi yapmakta acizkakü. Cumhuriyeti güçlü kümarun yolu, cumhuriyeti halka tnal etmek" karşılığını aldığını söyledi. Anayasa- nın "din ve vicdan özgürlüğü" ile ilgı- li 24. maddesini okuyan Şahin, Bu maddede "kimsenin, devletin sosyal, ekonomik,siyasiveya hukukitemel dü- zenini kısnıen de olsa din kurallanna dayandırmak amacıyla dini istismar edemeyeceğinin" denildiğine dikkat çekti. Şahin "Türkiye Cumhuriyeti devieti herhangi bir dinin kurallanna göre yönetilmeyecek, ancak v^atandaş- lann dini inanç ve ibadederini özgürce yapmalan temin edilecektir. Bizim la- ikKkanla>ışınıı/ budur" diye konuştu. CHP'lı" Topuz, "Başbakan Yardım- cısı Şahin, Dinçer'le görüştüğünü ve kendisine inandığını sö\1edL Ya sa\in bakan inanmak istediği için inannuş ya da müsteşar kendisini kandırmış. Böyle birmakaleyazanvebugündebu görüşleri savunduğunu söyleyen bir ki- şinin cumhuriyeti saMinduğunu söyle- mek mümkün mü?" dedi. CHP'li Me- sut Özakcan, Şahin'in "tasan Din- çer'in değil, hükümetintasansHbr" de- dığine dikkat çekerken "Sizin buzağı- nız me>danJarda dolaşıyor. Tekvizyvn- lara çıkıp bu tasarrvı ben hazuiadım, dhor. AKP hükümed. Dinçer'in mas- kesimidir'' diye sordu. CHP'li İzzetÇe- tin, -Memurlann performansını ra- mazanda yemekhaneye gidip gitmedi- ğinegöremi değeriendireceksiniz" gö- rüşünü dile gerirdi. 'Başbakan istifa etmeü' CHP'li Oğuz Oyan, tasannın ger- çek amacının anlaşılmasında en bü- yük katkıyı Dinçer'in yaprığını söyle- di. Oyan. "Kendisine teşekkür etmek gerekir. Dinçer, maskeli baloda maske- siniçıkaran kişidir. Onlann gerçek dü- şüncelerini öğrendik bu sav^de. İstifa et- mesi gereken kişi Dinçerdeğil, Dinçer'i gÖrevde tutan Başbakan'dır" dedi. Diyarbakır İP'ye izin yok DÎYARBAKTR (Cum- huriyet Bürosu)- Diyarba- kır Valihğı ÎP 11 Örgü- tü'nün KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş a destek vermek için düzen- lediğı etkinlik öncesinde Atatürk Anıtı'na çelenk koymasma izin vermedi. Valiliğin yasak karan- ru eleştiren Diyarbakırbü- yükşehir belediye başkan adayı Ulaş Gencer anıta çelenk koymasaiar bile Ankara'ya hareket etme- den önce Istasyon Meyda- nı'nda basın açıklaması yapacaklarını söyledi. Gencer. "Ülkeninherye- rindeyasakoisa bflekamu- oyıına olumlu bir mesaj verilmesi için Dijarba- kır'da izin v«rihnesi gere- kirdi" diye konuştu. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN #»•••• Karademir kendini yakmışt-ı F tipinde 108. ölünt YTP'den aynlan Oktay, Taşdelen ve Karakaş'ın kendisine destek olacağını açıkladı Sirtnen seçim stratejisini belirledi HİLALKOSE CHP Istanbul büyükşehir belediye başkan adayr Sefa Sinmen, YTP'den aynlan Sey- fı Oktav. Doğan Taşdeten ve Ercan Karakaş'ın ılerıkı günlerde kendisine destek vereceklerini ifade etti. Sir- men, CHP tl Orgütü'nde par- tisinin ilçe belediye başkan adaylan ile bir araya ge- lerekstratejitop- lantısı yaptı. Seçim progra- mında birlikte hareket edebil- mek için bir araya geldiklerini ifa- de eden Sirmen, kendi adaylığı konusunda iddialı olduğunu söy- ledi. Belediye başkan adaylığı kesinleştikten sonra çok olum- hyorlar" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve SHP lideri MuratKa- rayalçuı arasındaki Ankara için tek aday belirlenmesine ilişkin tarnşmalann ileriki günlerde ke- • CHP'nin tstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Sefa Sirmen, partisinin Istanbul'daki ilçe adaylanyla bir araya gelerek strateji toplantısı yaptı. lu tepkiler aldığını dile getiren Sirmen, "Tereddüdümüz yok, her günarûyoruz.Adayhğun ke- sinleşince yoğun bir ilgi ile kar- şılaşönı. İstanbul'da beni kucak- sinlik kazanacağını söyleyen Sir- men, "Tekadaybethieme konu- sunda Ankara'da çok uğraşıldL tleriki günlerde güçlü olan ada- ya destek ohınmahdır~ diye ko- nuştu. YTP'den aynlanlann ile- riki günlerde kendisine destek verecegini de açıklayan Sirmen, "YTP'den aynlan arkadaşlarla bu sabah görüştük. Önümüzde- ki günlerdebana destek verecek- lerini ifade ettiler" dedi. CHP Adalar adayı DemirKa- rahan'ın önceki gün düzenledı- ği yemeğe katılan Sirmen. "Sos- yal beledivecilik anlayışmı orta- ya kovacağız,tstanbul'un en bü- yük sonınu ulaşun, gerekirse 3. köpriiyü \-apm alondan ravt sis- tem geçireceğlz. Yoksulhıknede- nijte kimsenin eğitimini btrakma- sına izin vennejeceğiz'' dedi. ALPERTURGUT Kandıra F Tipi Ce- zaevi'nde 130 gün- dür ölüm orucunda bulunan 31 yaşuıda- ki Muharrem Kara- demir'in tecridi ve tu- tuklu yakmlanna yö- nelık baskılan pro- testo etmek amacıy- la kendisini yakma- sıyla yaklaşık 3.5 yıl- dır süren eylemde ya- şamını yitirenlerin sa- yısı 108'eulaştı. Ba- sın Konseyi'nin ra- porunda cezaevinde- ki gazeteciler arasm- da adı geçen Karade- mir'in kardeşi Uğur Karademir de ölüm orucu eylemi nede- niyle hafızasını kay- behnişti. Kurtardamadı Kandıra F Tipi Ce- zaevi'nde önceki gün kendisini yakma giri- şiminde bulunan Mu- harrem Karademir adlı hükümlü Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Burada ya- pılan ilk tedavisinin ardından durumu ağırlaşan Karademir, İstanbul Tıp Fakülte- si Hastanesi 'ne sevk edildi. Ölüm orucu eylemcisi Karademir, hastanede yapılan müdahalelere karşın kurtanlamayarak ya- şamını yitirdi. Sıvas doğumlu Muharrem Karade- mir, 1992yılı Haziran ayında tutuklanarak Bayrampaşa Ceza- evi'ne konulmuş, Ha- yata Dönüş operas- yonu sonrasında Kan- dıra F Tipi Ceza- evi ne nakJedilmişti. Karademir, eylemin 3. yıldönümü nede- niyle 20 Ekim 2003 günü cezaevlerinde ölüm orucuna başla- yan 8 kişi arasında bulunuyordu. Cenaze töreni 10. ölüm orucu eki- bi (Gültekin Koç Ölüm Orucu ekibi) üyesi Muharrem Ka- rademir'in kardeşi Uğur Karademir ise ölüm orucu sırasında vvernicke korsakoff hastalığına yakalana- raksakatkaJmıştı. Ka- rademir'ın adı, Basın Konseyi'nin 1998 ve 1999 yıllarında ya- yımladığı "Cezaevle- rindeki gazeteciler" raporunda, "doğru- dan doğruya gaze- tecilik ile ilgili bir nedenle hapis ceza- sına çarptırılan ga- zeteciler" listesinde yer ahyordu. Karademir'in ce- nazesi bugün saat 13.00'teGaziCeme- vi'nde yapılacak töre- nin ardmdan Cebeci Mezarlığı'nda topra- ğa verilecek. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Azra Erhat'ı okuyorum. Işte In- san (Ecco Homo) (Can Yayınları) kitabında eski Yunan'a yolculuk- lar yapıyor. "Kadınla Erkek" baş- lıklı yazısında aşka ve insana da- ir, geçmiş örneklere uzanıyor. Ho- meros'un ünlü Odyssea desta- nındagüzel Helen üzerine yapılan büyük kavgadan yola çıkarak şun- ları söylüyor: "Peki Phren'de, Thymos'ta, hangi merkezde olur- $a olsun, ne duyar, nelerduyarbu insan? Insandır ya, istek duyar, sevgi duyar, kadın erkek seviş- mek, birleşmek ister. Sevişmek için Homeros hep aynı deyimikul- lanır; sevgiyi, yatağı paylaşmak yahut sevgiyie yatakta kaynaş- mak diye çevirebileceğimiz bir deyim." Birgüzel kadın uğruna Helen'in eski kocası Menelaos'la, yeni ko- cası Paris, Troya'da büyük bir sa- vaşa tutuşurlar. Eski koca Mene- laos savaşı kazanmak üzereyken Troya Savaşı'nda Âşıklar... Tannça Afrodit, Paris'i savaş mey- danından kaçırır ve Helen'in yata- ğının üzerine bırakır. Güzel Helen, savaşta yenik düşen yeni kocası Paris'in koynuna ginmek istemez. Onunla sevişmek gelmez içinden. Güzel Helen yenik kocası Paris'e şunları söyler: "Savaştan geri döndün demek, I orada kalaydın da öleydin keş- ke,l eski kocam, o güçlü adam, eziverseydi seni./Gücünle, kar- gınla övünür dururdun boyuna./ Ares 'in sevdiği Menelaos 'tan üs- tündün hani?/Çağırşimdi onu ha- di gitjbir daha dövüşsün senin- le, gelsin.J Yok, otur oturduğun yerde, varma ileri,/sanşın Mene- laos'la dövüşeyim deme sakin, kargısı altında hiç olmazsa can verme." Paris ise her erkek gibi güzel Helen'le sevişmek isteğiyle yanıp tutuşuyordu. "...Seninle sevişe- lim gel şu döşekte,/sevgi hiç dol- mamıştı içime bu kadar./ Deniz- leri aşan gemilerle şirin Lakeda- imon'dan/ seni kaçırıp, kayalık adada, döşekte sarmaş dolaş ol- duğumuz gün bile/şu anda sev- diğim gibi sevmedim seni./ Tatlı istek hiç sarmadı beni böylesi- ne." Afrodit, zaten onları sevişmek için bir araya getirmişti. Afrodit'in istediği olur, sevişirler. Troya Savaşı'nın bir başka aşk öyküsü de Tannça Hera ile Tann- lann babası eşi Zeus arasında ge- çer. Tanrıça Hera, kocası Zeus'u Troya Savaşı'nda uyutup Akha- lar'dan yana savaşın kaderini de- ğiştirmek için onu sevişmenin et- kili alanına doğru çekmek ister. Hera süslenip püslenip Zeus'un karşısına çıkınca Tanrıların baba- sı kendinden geçer, savaşı unutur, aşka doğru koşar. Zeus, Hera'yı ik- na edebilmek için şiire başvurur: "...ne olur Hera, /yatalım gel sar- maş dolaş olalım yatakta, doya- sıya,/bugüne dek ne bir tannça- ya, ne birkadına karşı/ yüreğime akan aşk böyle altüst etmedi be- ni... " Daha da ileri gider ve şu söz- leri söylemeyi de gerekli görür: "Senibile hiçbirzaman sevmemiş- tim şimdiki gibi." Homeros, ünlü Odyssea desta- nında tannlann aşkını da şöyle an- latır: "...aldı karısını koynuna, sa- nldıjtannsal toprak yumuşak bir çimen saldı,/taptaze lotos birha- lı serdi toprakla aralanna,/ safran- lardan, sümbüllerden, tatlı bir ha- lıjuzanıverdi ikisi de halının üstü- ne, /sardı onlan güzel biraltın bu- lut, buluttan çiy damlalan akıyor- du pınlpınl./Tannlann babası, yük- sekGargaros Tepesi'nde/koynun- da kansı, mışıl mışıl uyuyordu." ••• Insanlığın aşk seriiveni hiç bit- medi. Azra Erhat, etkili ve sürük- leyici kalemiyle, eski Yunan'ın de- rinlerinden daha ne çok aşk hikâ- yeleri aktarıyor. Hektor ve Andro- makhe'nın aşkı da ayrı bir öykü- dür. Azra Erhat, Homeros'a ne- den ve nasıl başvurduğunu şöyle anlatıyor: "llkin, uygariığımızın ilk ozanı, yurttaşım Homeros 'a baş- vurdum. Koca ozan insanlannı çı- nlçıplaksermişti gözümüzün önü- ne. Karşılıksız bırakmadı sorula- rımı. Üç bin yıldırakan ırmağın kı- yılannda bir o insana baktım, bir sana baktım çağdaşım." Azra Er- hat'ı yıllar önce yitirdik. Homeros'u ise bin yıllar önce. Hayat akıp gi- diyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle