17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2004 PAZAR 8 HABERLERlN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denizli S S S S PB PB PB S 3 5 5 5 10 8 12 9 Sınop K 3 Adana PB 10 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas K K K S S K K 4 3 3 1 1 0 -3 Zonguldak K 3 Antalya PB 13 Kars Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardın Siirt Hakkân Van PB K S S K K K 11 -2 3 2 1 -2 1 K -5 Butun bolgelerımız parçaiı çok bulutlu, Kara- denız, Iç Anaddu'nun ku- zeydoğusu, Doğu Anado- lu ıle Guneydoğu Anado- lu'nun doğusu kar yağışlı geçecek. Marmara ıle yur- dun ıç kesımlennde yer yer sıs gorulecek Havası- caklığı yurdun kuzeybatı kesımlennde 2-4 derece artacak, yurdun guney ve doğu kesımlennde 2-5 derece azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B PB PB Y PB -2 -5 0 8 6 6 7 6 Münih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B Y Y Y Y K Y Y 4 4 6 5 6 2 16 10 Moskova PB -2 6 Zürıh Y 10 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B PB PB Y PB K PB 18 -4 10 10 6 -3 18 0Açık Parçalı bulutlu : SiS.I k Çok bulutlu • Yağmurlu Sulu kar i Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada nın arkasında zamanı gelince karara dönüştüre- ceği başka olasılıklar cirit atıyor. Dikkatle izlemekten söz ederken giderek güç- lenen olasılığın ilk işaretlerini verjyor; "Kıbns mü- zakerelehnde Türkiyeile Yunanistan'ın katılacak- lan yeni bir sürece gerek kalmadan bu iş bitsin" diyor. Bu sözden çıkarılabilecek kestirme sonuç şu: Izlediği ver kurtul politikasının sorumluluğunu Ra- uf Denktaş'ın omuzlarına yüklemek! Nasıl mı, nereden bu sonuca varılıyor mu? Çok basit. Türk ve Rum heyetleri arasındaki görüşme- ler belirlenen süre içinde sonuç vermez, en azın- dan şimdilik bizim ikilinın dilinden düşürmediği ol- mazsa olmazlarımızı Tasos Papadopulos redde- derse, planı Annan'ın doldurma aşamasından önce sorunları Türkiye ile Yunanistan'ın birtikte çözmeleri gerekiyor. Denktaş bu aşamaya gelindiğinde, işte hen- dek işte deve diyerek bundan sonra sorumlulu- ğun Ankara hükümetine ait olacağını neden söy- lemesin? GörüşmelertıkanıncaGordion düğümüne ben- zeyen Kıbns sorununu çözebilmek için bir Isken- der'e ve kılıcına mı gereksinilecek?,. Maşallah bizde boy bos, bıyık surat yerinde, Kasımpaşalı mı Kasımpaşalı, ABD'de, AB'de sözünü dınletir babayiğit mi babayiğit bir Başbakan var... Keskin Osmanlı palası gibi hayttt bre savulun çekerek meydana vurdu mu kendini; Rumlar, Ati- nalılar istedikleri kadar atma Recep komşuyuz diye ortalıkta gezınedursunlar... (Hey gidi hayal gücü hey) bu ış tamamdır. Düğüm çözülmüş, so- run sona eımiştır. Gerçeğe dönelim. Acaba sorun sona erecek mi? Yoksa; Türkiye'de örneğin holding medyasın- da, özel sektör çevrelerinde geçerliliği giderek ar- tan Kasımpaşalıhğın uluslararası platformlarda beş paralık değeri olmadığını kestiren ve ama -elini taşın altına koymak istemeyen- RTE; "Tür- kiye ile Yunanistan 'ın katılacaklan yeni bir sürece kalmadan 'bu işin' ikili görüşmelerde bitirilmesi- ni" tarihsel sorumluluğu üstlenmemek için mi is- tiyor? • • • Elbette akla yakın gerçek bu, çünkü; ikili görüş- melerdeki uyuşmazlıkları son aşamada çözmek için Türk ve Yunan hükümetleri bir araya gelecek ve bir hafta içinde "nihaisonucu" saptayacak ve Annan bu sonuçları değerlendırerek planı "doldu- racak". Denktaş ola ki, yanar döner siyaset izleyen An- kara hükümetinin en azından sorumluluğa ortak olmasını istiyor. Haklı olarak istiyor. Zira 30 yıldır sürdürdüğü sa- vaşımda ilk kez karşısında sadece Rumları bul- madı. Ankara hükümetiyle de uğraşmak zorun- da kaldı, kalıyor. Herhalde Ankara kara gözü kara kaşı için kendini baş görüşmeci yapmadı. Ne ki, Ankara, Denktaş'ı kullandı, yalan güven- celer vererek NY'a, görüşmelere gönderdi. Dün değindik: İlk yalan, MGK kararlarını hiçe sayarak -Denktaş'tan da gizleyerek- Davos'ta BM Genel Sekreteri'nin koşullarını ve hakemliğini kabul et- memizle gerçekleşti. NY mutabakatının Ankara hükümetinin kara- rıyla gerçekleştiği de ortaya çıktı. • • • Dikkatlerden uzak tutulan bu gerçeği yine Fik- ret Bila yazdı. Denktaş, (13 Şubat'ta) NY'tan An- kara'ya çektiği mesajda Genel Sekreter'in görüş- meleri başlatması için öne sürdüğü koşullar kar- şısında "sıkıştınlmış vaziyette kaldığını" ve "bas- kı altında bunu (mutabakatı) kabul etmek mecbu- riyetinde bırakıldığını" vurguluyor. Ankara'ya "Yaptığım değerlendirme; 'taraflar arasında mutabakat sağlanmadan referanduma gidilmesi ve nihai halinin verilmesinin Genel Sek- reter'e bırakılması hususundaki temel endişe ve kaygılarımı mahtuz tutuyorum.' Bu konuda Tür- kiye'nin gereğini yapmasını talep ediyorum. Bu düşüncelerle ben bu açıklamaya Türkiye (evet) di- yorsa (evet) diyeceğim" diyor. Ankara gereğini yapmadı. Dışişleri Bakanı Gül, yanıt mesajında ver kurtulun ilk önemli adımını Denktaş'a bildirdi: "Yapılması öngörülen taslak açıklama metni Başbakanımıza an edilmiş ve il- gili makamlarla gerekli istişare yapıldıktan sonra uygun bulmuştur". RTE bu belgeli gerçeğe göre artık elini taşın al- tına sokmak, kısacası sorumluluğu üstlenmek, sorumluluktan kaçmamak zorundadır. Hükümet kıyılan kiraya verecek • Baştarafı 1. Sayfada rizm yatınmcılanna tahsis ede- ceği kamu arazilerinden 21' i An- talya'da, 17'si Çanakkale'de, 14'ü de Mersin'de yer alıyor. Turizm yayııncısı EkinYazım Grubu'nun çalışmasına göre araziler üzerin- de kurulacak 39 bin 99 yatak ka- pasitesınin 10 bin 96O'ı Mer- sin'de, 9 bin 209'u da Antalya'da yer alıyor. Aynca 5'i Antalya-Be- lek, 2'si Side-Manavgat, 2'si de Mersin-Tarsus'ta olmak üzere toplam 9 golf sahasının kurulma- sı öngörülüyor. Araziler üzerinde 3 termal, 2 İcongre merkezi, 8 kış sporlan merkezinin yanı sıra gü- nübirlik tesisler ile otel ve tatil köyü yapılması planlanıyor. Bir bölümü 2. ve 3. derece doğal sit özelliğine sahip olan arazılerden bazılarında korunması gerekli ta- rihi varlıklar yer alıyor. Örneğin Muğla-Bodrum'un Tutamaç mevkiinde tahsis edilecek Hazi- ne'ye ait parselin bir kısmında Iz- mir 2 No'lu Koruma Kurulu'nun karanyla belirlenen bir "kaya mezarı" yer ahyor. Bu mezar tahsis dışı bırakılırken girişimci- ye mezar ve çevresinde bir koru- ma bölgesi planladıktan sonra ya- tınm yapma olanağı veriliyor. Ancak yapıhnası planlanan 110 yataklı turizm tesisinin, tam orta- sında kalacak kaya mezannı olumsuz etkileyebileceği belirti- liyor. Izmir Selçuk Pamucak mevldindeki arazi üzerinde yer alan ve tahsis dışı bırakılan arke- olojik sit alanı da yapılacak te- sislerin arasmda kahyor. Aynı şekilde 2. derece doğal sit ve bütünüyle av ve yaban hayatı koruma ve üreme alanı kapsa- mında yer alan ve kıyılannda da denizkaplumbağalan koruma ve üreme alanlan olan Mersin-Tar- sus kıyı kesiminde de turizm te- sisi yapılması öngörülüyor. Şart- nameye göre söz konusu parsel- lerde yapılacak her türlü uygula- mada ilgili koruma kurulunun iz- ninin alınması gerekiyor. Yine doğal sit olan Çanakkale Pirgöz ve Bozcaada ile Afyon Gözsüz- lü'de koruma kurulundan izin alı- narak uygulamalarda bulunulma- sı öngörülüyor. Aynca üzerinde korunması gerekli taşınmaz kül- tür varlığı olarak tescil edilen ta- bakhane yapılan olan Aydın-Ku- şadası Tabakhaneler mevkii de restore edilerek konaklama ve ti- caret işlevi verilmek üzere tahsis edilecek. Kars-Sankamış Akpınar mev- kii, Antalya-Kemer Çifteçeşme- ler mevkii ve Samsun-Havza Kı- lavuz mevldindeki araziler or- man niteliği taşıyor. tstanbul'da korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tes- cil edilen bazı köşk ve yalılar da girişimcilere 49 yıllığına tahsis edilecek. Bunlardan Istanbul-Üs- küdar Çengelköy'deki Bostancı Abdullah Ağa Yalısı, tahsis edil- dikten sonra koruma kurulu ka- rarlanna uygun olarak restore edilecek. Yine Çengelköy'deki Vahdettin Köşkleri ve Koruluğu da turizm tesisi olmak üzere tah- sis edilecek. Bukomplekste Ağa- lar Köşkü, Köceoğlu Köşkü, VI. Mehmet Vahdettin Köşkü, Kadı- nefendi (servis) Köşkü, bahçıvan evi ve sera (limonluk) yer alıyor. Kamu emekçisi alanlara indi Yurt Haberleri Servisi - Bin- lerce kamu emekçisi dün Antal- ya, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Ankara'da KamuYönetimi Te- mel Yasa Tasansı'nı protesto et- mek için alanlardaydı. Diyarba- kır'da polisin müdahalesıyle kar- şılaşan emekçilerden 6'sı yara- landı. Olaylarda 30'dan fazla ki- şi gözaltına alındı. Diyarbakır'da 10 yıl aradan sonra ilk kez düzenlenen miting öncesinde geniş güvenlik önlem- leri alındı. Mitinge yaklaşık 10 bin emekçi katıldı. Saat 13.00 sı- ralannda alana doğru yürüyüşe geçen ve çoğunluğu öğretmen olan Malatya ve Tunceli grubu, polisin sert müdahalesiyle karşı- laştı. 6 kişinin yaralandığı olay- lar sırasında 31 kişi gözaltına alındı. Yüzleri kan içinde olan emek- çileri zorla araca bındiren polis- ler, kaba dayağa burada da de- vam ettıler. Arkadaşlannın dö- vülmesini protesto eden kitle ise gözaltına alınanlar serbest bıra- kılmadıkça ilerlemeyeceklerini belirttiler. Bunun üzerine Diyar- bakır Emniyet Müdürü Orhan Okur olay yerine giderek gözal- tına alınanların serbest bırakıla- cağı sözünü verdi. 1 dakikalık saygı duruşu Emek mücadelesinde yaşamı- nı yitirenler onuruna 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan mitin- ge, CHP'h mılletvekıllen Vedat Meu'k, Muhsin Koçyiğit, Mu- harrem Doğan ve Mehmet Boz- kuş da destek verdı. "Yaşasın sendikal mücadelemiz", "Öz- gür, demokratik, katılımcı yö- netim", "Kamu emekçilerine siyaset hakkı" yazılı dövizler ta- şıyan emekçiler sık sık "Çalan- lar nerede, çalışanlar burada", "Meclis onlannsa alanlar bi- zimdir", "Gün gelecek, AKP halka hesap verecek" sloganla- n attılar. KESK Genel Sekreteri Mus- tafaAvcı, KamuYönetimi Temel Yasa Tasansı'yla birlikte bölge müdürlüklerinin kapatılacağım, iş güvencesinin ortadan kaldınla- cağını vurguladı. Antalya'da da Emek Platfor- GUNDEM MUSTAFA BALBAY Ankara'da da KESK'e bağlı memurlar Necatibey Caddesi'ndeki Tüm Bel-Sen Ankara Şubesi önünden sloganlarla Gazi Mustafa Kemal Bulvan'ndakiAKP Çankaya ilçe binasına yürüdüler. (SERDAR ÖZSOY) mu'na üye sendikalann düzenle- diği mitinge katılan yaklaşık 5 bin kişi Çallı Kavşağı'ndan Pa- zartesi Pazan'na kadar yürüdü. CHP büyükşehir belediye başkan adayı Ertuğrul Dokuzoğlu, DYP büyükşehir belediye başkan adayı Hasan Subaşı yan yana yürürken her iki partinin ait ka- deme belediye başkan adaylan da mitinge destek verdi. Alanda halka hitaben konuşan Türk-Iş Bölge Temsilcisi Meh- met Ustali, Kamu Yönetimi Te- mel Yasa Tasansı'yla ücretin, ek- meğin, Türkiye Cumhuriyeti 'nin tehdit altında olduğunu belirtti. Kar engel olmadı Samsun'da da CHP, Türk-tş, DISK, KESK, Türkiye Kamu- Sen, ADD ve sivil toplum kuru- luşlan üyeleri yoğun kar yağışı- na karşın Istasyon Mahalle- si'nden Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüdüler. CHP Samsun Milletvekilı Se- zai Önder, Kastamonu Millet- vekili Mehmet Yıldırım ıle Or- du Mıllervekili Kazım Türk- men'in de destek verdiğı miting- de konuşan KESK Merkez Yü- rütme Kurulu üyesi Sevgi Göğ- ce, "Bu yasa tasansını derhal geri çekin. Binlerce yıllık ka- zanımlanmızı korumaya ve ge- liştirmeye kararlıyız." Adana'da Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önündeki alanda toplanan yaklaşık 8 bin kişi slo- ganlarla Uğur Mumcu Alanı'na kadar yürüdü. Yürüyüşe CHP Adana millet- vekilleri Ziya Yergök, Atilla Ba- şoğlu, Kemal Sağ, Kahraman- maraş Millervekili Mehmet Parlakyiğit, Hatay Millervekili Gökhan Durgun ve Mersin Millervekili Vahit Çekmez de katıldı. Ankara'da da KESK'e bağlı memurlar Necatibey Cadde- si'ndeki Tüm Bel-Sen Ankara Şubesi önünden sloganlarla Ga- zi Mustafa Kemal Bulvan'ndaki AKP Çankaya ilçe binasına yürü- düler. tlçe örgütü önüne siyah çe- lenk bırakan memurlara Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi 'nden bir grup da alkışlarla destek verdi. KESK Ankara Şubeler Platfor- mu Dönem Sözcüsü Burhan Poshoroğlu, "Kamu Yönetimi Temel Kanunu ile birlikte sos- yal devletin olmazsa olmaz ko- şulu olan eğitim, sağlık gibi hiz- metler sermaye kesimine peş- keş çekilecek" dedi. Devlet De- netim Elemanlan Derneği (DE- NETDE) üye ve yöneticileri de Anıtkabir'i ziyaret ederek AKP'yi Atatürk'e şikâyet etti. • Baştarafı 1. Sayfada zaman dilimınde 7 kez büyüyüp, topraklannı 3 katına çıkarmasına ilişkin birharitaserisı vardı. Bunu birtele- vizyon programında tek tek gösterdiğimde pek çok ki- şiden, "Haritalardan ben de edinebilirmiyim" istemi al- mıştım. Kimilerıne gönderdim... Tümüne ulaştırmak • zordu. Bu haritaları belli bir anlatım çerçevesinde Bal-', kanlar kitabına koydum. Yanıt veremediklerıme de bir • ölçüde ulaşmış oldum. 16 Şubat'takı "Giritya da Gir' h" başlıklı yazıdan sonra kimı okurlar, o hantalan anım- satıp, en azından bılgı olarak yinelememi istediler... Tarıh babadan yine izin isteyip, Avrupa merkezli ba-: nş anlaşmalarıyla büyüyen Yunanistan'ın kısa bir kro-. nolojisinı aktaralım: - 1830'da Eğriboz-Kuzey Sporat, Kiklat Adaları ve Mora'da 47.516 km2'lik bir toprak üzerinde kuruldu., 24 Nısan 1830 Londra Protokolü'yle dünya sahnesine ' çıktı. - 8 Nisan 1865'te Ingiltere-Osmanlı antlaşmasıyla ı Ege'dekı 7adaYunanistan'abırakıldı,yüzölçümüyüz-' de 5.6 artarak 50.211 km2'ye çıktı. - 2 Temmuz 1881 'de Istanbul Antlaşması'yla Tesal-' ya ve Epır'in bir kısmı verildi, yüzölçümü yüzde 33.9 artarak 67.270 km2'ye çıktı. - 30 Mayıs 1913'te Londra Antlaşması'yla Selanik, | Güney Makedonya, Gırit venldi, yüzölçümü yüzde 44.6'hk artışla 97.237 km2'ye çıktı. -10 Ağustos 1913'te Bükreş Antlaşması'yla Epır'in tümü, Drama ve Kavala ıle birlikte Güney Makedon-' ya'nın kalan kısmı verildi, yüzölçümü 5.6 artışla, \ 102.730'a çıktı. -13 Şubat 1914'te Londra Büyükelçiler Konferan- \ sı'yla Gökçeada, Bozcaada, Rodos ve Meis dışındaki • işgal ettiğı tüm Ege adaları verildi. 5.4 artışla, 108.311 \ km2 oldu. ', - 27 Kasım 1919'daNeuilly Antlaşması'yla BatıTrak- • ya verildi. 19.9 artışla, 129.880 km2'ye çıktı. : -10 Şubat 1947 Parıs Antlaşması'yla Menteşe ada-, ları, Rodos ve Meıs de verildi. Yüzde 2'lik artışla,! 132.562 km2'ye çıktı. ! Sis, en sis, enosis... j Avrupa'nın kucağında adım adım serpılıp gelışen Yunanistan'ın tarihsel büyümesinın kısa özetı böyle. Bu çızgı, Mustafa Kemal'ın önderliğinde verılen Kurtuluş Savaşı ıle birlikte kınldı. Yok mu oldu? Hayır... Daha 5 Aralık 2003'te, yanı 3 aydan kısa bir süre önce Kıbns Rum Kesimi Parlamen-; tosu şu kararı aldı: Türkler Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanistan'a soy- kırım uygulamıştır. Yunanıstan'da son dönemde kımi ailelerin kimliğine köken olarak şunu yazdırdığı haber- • leri var: ] Pontus! Türkıye'ye bu korkularia yaşamak yakışır mı? Ha-' yır... Türkiye ile Yunanistan banş içinde yaşasın mı? > Evet... İki ülke arasındaki sorunlar, ortamı germeden i-; ki ülkenın de yararına çözülsün mü? Evet... Bunun için toplumda "düşünce eşiği" oluşturan, "kanaat önderi" ışlevı üstlenen gazetecilerin de çaba harcaması gerekır. Ama bir şartla! Tarihi ve gerçekleri göz ardı etmeden... Ulusuna iha-' net etmeden... Türkiye ve Yunanistan, dünya silahlanma sıralama- sında zaman zaman yer değişıkliği olmasına karşın sü- reklı ilk 5'in içinde. Yunanistan, kendi bütçesinın bü- yük bölümünü sılahlanmaya ayırıyor, kalkınmasını da AB'den gelen yardımlarla gerçekleştiriyor! Konuyu dağıtmadan, Yunanistan'ın büyümesine ge- lirsek... Şımdi sırada9 bin km2'lik Kıbns adası var. Uç- te ikısıne hâkımler, kalan üçte birde de önce Türk- Rum devleti kurulması, devamında Türklerin eritılmesı he- defi var. Annan Planı bu hedefe açık. Plan ciddı bir ça- bayla dengeli hale getınlebilir. Ancak şu anda "sisli" bir görüntü var. Türk hükümetinin ve medyasının da kat- kısıyla en sısli döneme gırdik. Sis, en sis derken dile- nz enosis olmaz! ankcumfa cumhuriyet.com.tr İÜ'de düzenlenen sempozyumda Kamu Yönetimi Tasansı eleştirildi Tasarı, ulus devleti yok ediyor AL GÖZÜiVI SETREYLE/ışiL ÖZGENTÜRK Bir kurban töreni Neslihan bir an susuyor, düşünü- yor ve incecik incecik ağlamaya başlıyor, "Ben de seni seviyorum baba, ama o kadınla olduğun sü- rece beni göremeyeceksin. O ka- dına olan kinim hiç sönmeyecek!" Neslihan'ın ağlaması artıyor, program yapımcısı küçük kızı avut- maya çalışıyor, "Biz seni ağlatmak için buraya çıkarmadık, duygu ve düşüncelerini babana ve herkese anlatmanı istedik, hadi ağlama artık, gül..." Neslihan birden program yapım- cısına bakıyor ve çok kederli bir ses- le, "Ben çok ağladını. ama gülme- yi tatmadını. Belki bayramlarda tatmışımdır" diyor. Artık ben bu- rada dayanamıyorum. küçük bir kı- za uygulanan bu şiddet deli ediyor beni, telefonun başına geçip o kana- lı aramayabaşlıyorum. Eğertelefo- numa biri çıkarsa "Sizi terörist i- lan ediyorum" diyeceğim, "Mil- yonlarca kişinin önünde bir kız çocuğuna işkence yapıyorsunuz, size lanet olsun" diyeceğim. An- neye de bir çift sözüm olacak: "Kı- zın ağlarken, acılar içinde kı\Ta- nırken seni tatmin eden ne! Sekiz yıl sonra ne tür bir intikam alma- ya çalışıyorsun, kızını herkesin önünde sunağa yatırmışsın. Onu kurban ediyorsun! Kurban!" Bütün çabalanma rağmen kanal- dan kımseye ulaşamıyorum, bu ara- da program devam ediyor. Neslihan'ı Karadeniz'in köyle- rinden birinde oruran babaannesine bağlıyorlar. Belli ki kız, babaanne- yi seviyor, ondan şefkatli bir söz duymak istiyor, ama babaanne tam bir Karadenizli gibi davranıp "Sen o televizyonda ne arıyorsun?" di- yor. "Kim aklını başından aldı? Seninle ben telefonla kendi evi- mizden görüşürüz. Oradan çık git kızım" diyor, "çık git!" Ve babaanne en güzelini yapıp te- lefonu kapatıyor. Neslihan'm ağla- ması daha da artıyor, baba da hat- tan çıkmış; anne, program yapımcı- sı ve Neslihan, bu üçü kalıyor so- nunda. Program yapımcısı, Nesli- han'a şefkatli birkaç söz söylüyor ve ona mutluluklar dileyip progra- mı kapatıyor. Baylar, bayanlar, kur- ban töreni sona ermiştir! Not: Türk ailesini korumaya pek bir meraklı olan RTÜK, bu kurban törenleri için ne düşünüyor, gerçek- ten merak ediyorum. Yoksa onlar da bu törenin bir parçası mı, protokol- de mi oturuyorlar? seyreyle2002(S. yahoo.com tstanbnl Haber Servisi - Türki- ye'nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve ege- menliğini korumak, laik cumhuriyeti ve sosyal devleti savunmak, Kıbns'ta hükümetin verdiği ödünlere karşı çık- mak amacıyla Istanbul Üniversitesi (tÜ) çatısı altında "Ulusal Birük Konseyi" oluşturuldu. tÜ Stratejik Araştırmalar Merke- zi'nce düzenlenen "Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasansı ve Ulusal Bir- lik Sempozyumu" sona erdi. Sem- pozyumda konuşan gazetemiz imti- yaz sahibi ve yazan tlhan Selçuk, ik- tidara karşı mücadele edecek insanla- nn güç birliği yapmalannı önererek "Hükümet arkasına hem Avrupa Birliği'ni hem de ABD'yi aldı. Bu tasarıya da tarihsel perspektiften bakmak lazım. Sağ-sol demeden çağdaş koşuilarda ulusal bağımsız- lık ve laik cumhuriyet için birleş- mek gerek" dedi. Selçuk, tasanmn Türkiye'deki he- saplaşmada bir silah olarak kullamldı- ğrnı, devleti ele geçirmek isteyen bir iktidann bu amaçla dış güçlerle ittifak yaptığuubelirterek "Türkiye'nin bı- çak sırtında olduğunun" altını çiz- di. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz da tasannın cumhuriyeti yok etmek, ülkeyi parçalamak için hazırlandığını ve kureselleşmecilerin bir dayatması olduğunu söyledi. Istanbul Millerve- kili Emin Şirin, hükümetin bundan sonraki aşamada eyalet ve başkanhk sistemlerini gündeme getireceğini sa- İÜ'deki sempozyuma çok sayıda konuşmacı katıldı. (FATtH ERDOĞDU) \-unurken DSP'nin Istanbul büyükşe- hir belediye başkan adayı Masum Türker de karşıdevrimcilerin yıllardır bugünleri tasarladıklannı anlatarak "Gün ulusal biriik günüdür" dedi. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Türkiye'nin Irak, Kıbns, Kaf- kasya ve Avrasya'da etkisiz kılınmak istendiğini anlatırken îşçi Partisi (tP) lideri Doğu Perinçek, "Milli devlet dağıtüıyor, Türk milleti çözülüyor. Bush oğlu Bush halife ise bu iktidar da Müslüman değildir. Tasarıya destek veren iki partinin AKP ve PKK olması her şeyi ortaya koyu- yor" diye konuştu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vu- ral, AKP'nin küreselleşmeyi olduğu gibi kabul ettiğine dikkat çekti. Gaze- teci Fikret Büa, tasanmn laiklik ve üniterlik ilkelerine aykın olduğunu söylerken gazeteci Hulki Cevizoğlu ise sandığa gitmeyip sonra da ağlama- nm anlamı olmadığını vurguladı. Ankara Üniversitesi (AU) Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Öğretim Üye- si Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, tüm çaba- lara rağmen Mustafa Kemal Türkiye- si'nin galip geleceğini vurgularken IÜ Öğretim Uyesi Doç. Dr. Yaşar Hacı- salihoğlu da Türkiye'de ulusal güç- lerin bir araya gelmesi Avrupa ve Amerika merkezli planlara karşı bir Mustafa Kemal kararlılığıyla mü- cadele etmesi gerektiğini söyledi. IÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehrettin Aslan, tasannm bir siyasi partinin bildirgesini andırdığına işaret etti. AÜ SBF'den Prof. Dr. Bir- gül Ayman Güler ise tasannm "sos- yal devlef'i ve "ulus devlefi or- tadan kaldırdığını anlatarak "Tasarıy- la gündeme gelen düzenleyici devlet, piyasa ihtiyaçlanna önceiik verir diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle