21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2004 PAZAR CUMHURlYFT SAYFA MUZIK UMUDA HER ZAMAN PAY BIRAKTI Ik albümünü Ada Müzik'ten çıkaran Ali Asker, arka arkaya "On'lara Ağıt", "Sürgün", "Oy Dağlar", "Bahçemsin", "Rüzgârla Bir" albümlerini çıkardı. Albümlerinde sürgünü, sevdayı, acıyı anlatan, ama umuda her zaman pay bırakan türküler seslendirdi: "Dayanışmayı, sevgiyi ön plana çıkardık. Avrupa'da birkaç arkadaşla biriikte bir şeyler yapmaya çalıştım. Fakat müzikte yapmak istediklerimi hayata geçiremedim. 5 yıl albüm çalışmasına ara verdim. Şimdi fber Müzik'ten çıkacak 'Zor' albümünü hazırladım. Zor'da genç arkadaşlara yer verdim. Genç arkadaşların şiirlerini, bestelerini paylaşmak istedim. Bundan sonraki çalışmalarım Türkiye'de daha verimli, istediğim gibi bir tatta olacak." 12 Eylül sürgünü Ali Asker, türkülerini yanına alıp ülkesi ve sevenleriyle hasret giderecek Türkülerle kucaklaşacak A li Asker 20 yılın ardından Türkiye'de vereceği konser içın heyecanlı: "En son 24 yıl önce türkü söylemıştim yurdumda. Turkulerımızi cezaevınde bıle söyledık. Kasalardan kendimız saz yaptık. Sazları arkadaşlarımızın kafalarında kırdılar. Yenıden yurdunda ınsan başka türtu heyecanlanıyor." HATİCE TUNCER 197O'lı yıllarda seslendırdığı marşlarla, daha sonra surgun turkulenyle tanınan Aİi Asker, 20 yılın ardından yenıden Türkiye'de konser vere- cek Ankara'da geçen ay ODP'nın kuruluş yıl- donumu kutlamalannda sahneye çıkan Ali As- ker, bugun Abdı Ipekçı Spor Salonu'nda dınle- yıcısıne kavuşacak MusaEroğlu,SevinçErata- lay \ e Suavi'nın katılacağı "Terk Etmedi Sev dan Beni" konsen saat 15 00"te başlayacak Ali Asker, Cumhunyet Kıtap Kulubu nun Tak- sım'dekı lokalınde yaptığımız roportaj sırasın- da zaman zaman huzunlendı, zaman zaman yur- duna donmenın \ erdığı mutluluğu anlattı Fotoğ- raf çekımı ıçın Isrtklal Caddesı'nde dolaşırken gençlenngosterdığı ılgıdenduvgulandı, "umut- lan bir kez daha" yeşerdı ADALILAR TÜRKÜ SÖYLER 1960 sonlannda sol hareketın onderlennden MahirÇayan. "Ben ne şurata ne burah/Adahyun adah" dıye bir şur yazmıştı <\dalılardı arrık on- lar Arkalanndan yazılan ağıt, Ali Asker'ın se- sınden yenı kuşaklara taşındı "Adahlar türkü söv1er~* Yurtdışına 1984 yıhnda çıkan \e 2004'te ye- nıden Turkıye'ye gelen Ali Asker, oykusunu ço- cukluğundan başlayarak anlattı Tuncelı'nın Hozat ılçesınde 1954 yılında do- ğan Ali Asker, annesının, babasının, dayısının soy- ledığı turkulen dınlemış Turku soylemeye ılko- kul etkınlıklennde başlamış Yoksulluk da ken- dısıylebırlıktebuyumuş Babasının ışletüğı bak- kal dukkânını ortağı alınca dokuz çocuklu aıle gıderek yoksullaşmış Birkaç yıl once televızyon- larda Hakkân'de çopte yıyecek arayan çocuklar gostenldığınde askenyennı atıklan arasından ekmek, yıyecek topladığı gunlere donmuş Sı- mıt satarak, tatlıcıda çalışarak, askerlere turku soy- leyerek kazandığı paralan e\ ın ıhtıyaçlan ıçın ba- basuıa venrmış MAHZUNİ'YLE TANIŞMA Ali Asker, Hozat Garajf nda Knstal Palas Ote- lı'nın altındakı babasının ışlettığı kahvede çalı- şırken, konser ıçın gelen halk muzığının buyuk ustalan Aşık Mahzuni. FeyzuDah Çınar, Kul Ah- roet, AMEkber Çiçek'le tanışma olanağı bulmuş Ozanlara çay goturduğunde çocuk halıyle "Bir türkü de ben söylesem" ısteğını kırmayıp "hay- di söyle" derlermış 1969 yazında Elazığ'da bır çay bahçesınde çalıp soylemeye başlamış O sı- rada Anadolu'da turneye hazırlanan Âşık Mah- zuni, Ali Asker'ı de yanında goturmek ıstemış Aşık Mahzunı'yle Malatva, Arapkır, Sıvas, To- kat, Amasya, Ankara'da konserlere çıkmış pa'da> dı ama kafam yurdumday cü. Oralarda hiç yaşamadım. hep buralardaydım. Her şeye ya- bancısın. kendı ulkenden kopmuşsun. Vma yurt- dışuıdaki enıekçi dosüanma çok teşekkür edi>o- rum. Yıyeceklerini. giyecekkrini pa\iaşûlar. harç- lıklannıızı \erdiler. BLd gecenin geç vakitlerinde evierine aldılar. yatırdılar. her şeylerini paylaşü- lar. Orada yaşadığını yıllan katlayarak hesaph- yorum. 20 yd değü. 40 yd y aşamış gjbi\inı." SüRCÜNDEN DÖNÜŞ Yaşamının uzun yıllannı sürgünde geçiren Ali Asker, Istiklal Caddesi'nde gençlerin kendisine gösterdiği ilgiden dolayı duygulandt. rendim, babamın da TunceiTden geldiğini oğren- dinı.Ağabeyimetelefonettinı. lelefonuaçan Kar- deşı Ankara emımetınde oldu. ora\a gıttı' dedl Anlamadım. bir kezdaha aradım. Sonra has- taneye ghtik teşhis ettik. aldık. Babam. hem pa- ramız yok diye hem de >eni bir olay olur, gençle- re zarar gelir di>e Zeynel'i memlekete gotunnek istemedL Ankara'da 12 Ey tuTun kara gunlerine karşıiıkkalabahkbirtörenteZe\ııeiMKarşı\-aka'da toprağa verdik." BEDENİM AVRUPA'DA RUHUM.. 19 Şubat 1981'de Ankara'da yakalanan Ali Asker, 2 5 yıl Mamak Cezaevı'nde tutuklu kal- dıktan sonra serbest bırakıldığında askere alınır Bır sure sonra 1984 yılında yurtdışına kaçar \ e surgun yasamı başlar Almanya'dan sonra Fransa'da yaşamaya baş- layan Ali Asker turkulennı de \ anında goturur ^Avrupa'dadaturkukrimkokhırn. Avrupa'nm tüın ülkelerindeirili ufakh binlece programım ol- du. Hiç durmadık, koşturduk Bedenim Avru- lar ama sazını ehnden bırakmaz "Sanatçı olacağım diye bir iddianı yoktu. Ken- dime, dostlannıa soy luyordum. Ben çalıp soy ler- ken bir arkadaşın babası Almanya'dan geiirken getirdiği teybe kaydetmişti. GaKba iki yıl kadar sonraAnkara'dan gelen bir tanıdıkSenınkaset- lenn satılıyor' dedi. 'Ben kaset yapmadını' de- dim. Sonra dağıtım yapan arkadaşlar bana ulaş- nlar. Kaset ellerine geçmiş, çoğalüp dağıtnuşlar. Sonra bağlanü kurdukve 1976'dan itibaren Tür- khe'nin birçok yerinde konser verdik. Marş da türkü de söylmordum. Belki çok basit bir anla- ünıı vardı ama bir gerçeklik vanü. İnsanlar o eseıierde kendini buluyordu." Fatsa Şenlıklen, Hacı Bektaş Şenhklen, Pır Sul- tanAbdalŞenlıklen'nekatüan Ali Asker, 1980'e doğru artık yasaklı durumundadır 12Eylulgu- nu oğretmen kardeşı Zeynel Abkün Ceylan'la Ankara Keçıoren'de bır gecekondudadır Ertesı sabah evden çıkarken kardeşını son kez gorur Ali Asker, bu acı olayı aktanrken gozyaşlan- nı tutamadı, bıraz ara v enp anlatmaya devam et- tı "Zeynel'in Ankara emniyetinde olduğunu ög- Ah Asker resmı ışlemlenn daha çok zaman alacağını zannederken ışlemler tamamlanınca he- men donmuş Annesını goremeden kaybettığı ıçın, hasta babasını gormek amacıyla acele et- mış Lçaktan ındığınde değışen Ankara'ya şoy- le bır bakmiş "Güneşli bir gündü. Karşüamava gelen arka- daşlan gorene kadar i>i>dim. Kucaklaşmamla dızlerimin bağı çozuldu. İ\i ki bana sarüdılar,yok- saduşerdim. Vnlatamavacağınıbirdu>gu\aşa- dım, \ arını saat sustunı. 20 yıl sonra ulkemde ol- manın \erdigi guzeüik var. Dostlanmla kucak- laşıyorum, kendi gözleriınle goruyorunu sesleri- ni duynyorumr NASIL ANLATAYIM BİLMEM ODP'nın kuruluş yıldonumu konsen ıçın çık- tığı sahnede 2 saat kalan Ali Asker, dınleyıcı- lennın gençhğını fark etmış "Ben \\Tupa'da Turkiye'yi yaşadım. Türki- ye'yi anlartını. Orada soylemek başka, burada söylemek başka. En son 24 yıl once turku soyie- nüştimyurdumda. Türkülerimizi cezaevınde bt- le soy ledik. Kasalardan kendimiz saz y aptık. Saz- lan arkadaşlanmıztn kafalannda kırdılar. Yeni- den yurdunda insan başka türliı heyecanlanıyor. Bir zanıanlar babalany1a arkadaş olduğumuz ço- cuklara turku soyledım. Nasıl anlatayım bil- mem." Ali Asker bugun Abdı Ipekçı Spor Salo- nu'ndakı kucaklaşmada eskı gunlerden birkaç eser, kendı bestelennı \e yenı albumunden tur- kulennı seslendırecek "Genç arkadaşlarm türküleri kucaklaması- nı istryorum. Ben ülkemi türküler kadar sevi- yorum. Çocuklanmıza mirasımız onlar. Prog- ram sırasında konuşma, alkış, sohbet sonray a kalsuı. Şiirler, müzik ne anlaOyor onu dinlesin insanlar. Ülkemi bir gül bahçesine benzetiyo- rum > e her şey e karşm ben umutluyum, umu- dumu hiç yitinnedimr NAPOLİTEN SARKILAR 7 0 Lİ YILLAR Ali Asker, ulkedekı sıyası gehşmelerle, gençlık hareketlenyle de yakından ılgılıdır o donemde Ortaokulu bıtınp lıseye devam et- mek ıçın geldığı Ankara'dan ekonomık zor- luklar nedenıyle aılesuıın yanına doner Ter- zı olan ağabeyının dukkânında çalışmaya baş- HAKAN AYSEV ELEKTRONİK TÜRKÜLER O pera sanatçısı tenor Hakan Ayse\ Napolıten şarkılardan oluşan bır album çıkardı Tno Lıla Muzık tarafindan yayımlanan "Aria ve NapoBtenkr" albumunde 14 arya ve Napolıten melodı yer alıyor Ankara Devlet Operası sanatçısı ve Bılkent Unıversıtesı Şan Bolumu'nde oğretım uyesı olan Aysev 'e ılk albumunde Bılkent Senfonı Orkestrası eşlık edıyor DJ \akuza (Can Utkan), Richard Hammer \ e Cem \ üdızdan olu^an Orient Expressions'ın ılk albumu Dhan 24 Şubat'ta Doublemoon etıketıyle pıyasaya çıkacak Onent Expressıon, elektronık temeller uzenne kurulmuş albumunde halk muzığuıı temel alarak farklı bu- tarzda çalışıyor Halk muzığının ozgun seslennden Sabahat Akkiraz, "Duaz tmam" adlı eserle albume katkıda bulunuvor Dı\ an albumunde Aynur Doğan. Dilek Y ıldız, Adile İadu^ı da konuk muzısvenler olarak yer alıyor A\Tupa \ e Amenka'da da yayımlanacak olan albumun tanıtım gecesı 24 Şubat akşamı Babylon'da yapılacak GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Sevgisiz Toplum! Geçen hafta gundemımızde hep "aşk" vardı Dık- kat etmışsenız, "SevgılılerGünu" bu yıl, geçmiş yıl— lara gore daha yoğun bır ılgıyle ve de coşkuyla kut- landı Gazetelerımızde, televızyon kanallarımızda, gunluk soyleşılenmızde, evlerımızde, ışyerlerınde hep sevgı, aşk ve sevgılıler konuşuldu Elbette aşk, herkesın yaşamında en az bır kez ya- şamak ısteyeceğı ve yaşamında başına gelebılecek en guzel olay Bıtımınde acı da olsa, heyecanın, sev- gının, sevıncın, coşkunun, huznun, korkunun, kede- rın ve dığer duygulann karmaşık, belkı hepsının ay- nı anda yaşandığı ozel bır duygu Yaşı, zamanı, ye- rı olmayan, ama sonsuz da olmayan bır sureçte ya- şanılan bırateş, bırdert, bırhastalık, bırcefa, bırcoş- ku, bır sevgı, ama yaşamın tadı da tuzu da aşk In- san olabılmenın en guzel ve en çarpıcı belırtısı "aşk'\n, ona has bu ozel gununde, yoğun ılgı gormesınden daha doğal bır şey olabılır mı'' Elbette olamaz Ama toplumumuzda, ınsanlanmızda her yıl bır oncekıne gore "Sevgılıler Gunu "nun daha bır coşkuyla ve yo- ğunlukla karşılanmasının sebebı, "sevg/"nın olağa- nustu gucunun gıttıkçe farkına varmamızdan mı yok- sa tıcan bır pompalamanın sonucu mu9 Sevgisiz bır toplum olduğumuz hep soylenır Bu belırlemenın gerçeklik payı oldukça yuksektır Insan ılışkılerımızde, ış yaşamımızda, yaşadığımız birçok olayda, hatta eğıtımde ve sağlıkta "sevgı"n\n yok- luğunu, eksıklığını hıssetmıyor ve yaşamıyor mu- yuz"? Okulda oğretmenın oğrencısıne, hastanede doktorun hastasına, karakolda polısın vatandaşa sevgısızlığını gozlemlemıyor muyuz'' Dahadun, Kon- ya'da çoken Zumrut Apartmanrnın enkazına kurtar- ma çalışmalan ıçın gelen AKUT uyelerının hemen er- tesı gunu sudan bahanelerle ve enkaz altında kur- tulmayı bekleyen insanlar varken umursamazca olay yennı terk etmelerını nasıl açıklayabılırız? Balzac "Sevmek bır başkasının hayatını yaşamaktır" dıyor Enkaz altında yaşam savasımı veren ınsanı once ıçı- mızde yaşamadan kurtarmak olası mıdır^ Bır baş- ka ornek Antalya'da yaşanıyor Antalya'ya adını ve- ren, Bergama Kralı Attalos'un kent merkezıne hey- kelının dıkılmesıne karşı çıkanların, tepkı gosteren- lerın "sevgı" ıle, hoşgoru ıle ne derece ılgılen vardır kı 9 Attalos'un ne homoseksuellığı ne de ahlaksızlı- ğı kaldı 2 bın yıl sonra Attalos'un başına gelenlere bakın 1 Heykelının akıbetını doğrusu merak edıyorum Yılda bır kez bıle olsa "Sevgılıler Gunu "ne olan yo- ğun ılgıyı "sevgı "nın gucunu anladığımızın bır belır- tısı saymak gıbı bır aymazlığa duşmeyelım Çunku Dokuz Eylul Unıversıtesı oğretım uyelennden Prof Dr Ibrahım Armağan'ın 1979 yılında başlayan, 1997,2001 ve 2002 yıllarında da devam ettığı araş- tıımasının sonuçlanna baktığımızda ıse durum açı- ğa çıkıyor 1979 kuşağı mutluluğu, oncelıkle sevgı ve sonra ozgurlukte ararken ve "para" bu sıralama- da sekızıncı sırada ıken 1997,2001 ve 2002 yillann- da "para" ve zengınlık bınncı sıraya yukselmış, sev- gı ve ozgurluk ıse ılk sıralardakı yerlennı kaybetmış- lerdır Her şeyı bırleştıren gucun, zengınlık kaynağının, cesaretınyaratıcısının hep "sevgı"olduğunu bılırsek onumuzde aşamayacağımız hıçbır zorluk ve engel olamaz Sevgının sevgıyı yarattığını, aşkın olanak- sız birçok şeyı olanaklı kıldığını, birçok şeyı ancak sevgıyle elde edebıleceğımızı, sevgının hayat verdı- ğını oğrendığımızde başaramayacağımız bır şey de olamaz Sevgının olmadığı yerde akıl da olamaz Sevmek ve sevılmek demek mutluluk, dırlık ve gu- ven demektır Insan olarak da, toplum olarak da "sevg/"yı oğ- renmemız gerekır Pekı "sevgı "yı nasıl oğreneceğız'' Hayatta sevılecek şeyler olduğunu çocuklanmıza nasıl oğreteceğız? Sadece alarak değıl vererek de mutlu olunabıleceğını, bır şeylerı paylaşabılmeyı, gulmeyı, aynı variığı sevdığımızde bırbırımızle kav- ga etmenın şart olmadığını ınsanlanmıza nasıl anla- tabıleceğız'' Sadece kendımızı değıl, kendımızın dışındakılerı de, sadece bıze aıt olanlan değıl, olmayanları da sevmemızgerektığını nasıl oğreneceğız, nasıl oğre- teceğız? Işte sorun burada Sevgisiz bır toplumdan sevgı dolu ınsanlann ya- şadığı bır topluma nasıl ulaşabıleceğız'' O zaman eğıtım sıstemımızı "sevgı" esasına go- re yenıden duzenlemek gerekmıyor mu'' Devlet denılen olgu, "sevgı" ıle donatılmış lyı va- tandaş, lyı yurttaş yetıştırmeyı kendıne erek olarak alamaz mı7 Kurumlarımız, medyamız, yazarlarımız çızerlen- mız, sanatçılarımız bunda onculuk gorevını ustlene- mezler mı9 Boyle bır nesıl yaratabıldığımızde bırbınmızın boy- nuna sarılmayacağımızı, bırbırımızı boğazlamaya- cağımızı, ormanlanmızt yakıp yıkmayacağımızı, çev- reyı koruyacağımızı, rant peşlerınde koşmayacağı- mızı, çırkı,, polıtıkacılara olanak vermeyeceğımızı, yaşamın yuzelleşebıleceğını, sorunlanmızın gıttıkçe azalacağını bır duşunun.. Bır düşunun hele scakiralp »hotmail.com Genç fiütçü Atalay'dan konser Genç flutçu Nihan Atalay, 24 Şubat Salı gunu Melin Molla nın pı\ anosu eşlığınde A\Tisturya Kultur Ofısı'nde konser \ erecek Mımar Sınan Unı\ ersıtesı Devlet Konservaürv an mezunu olan Atalay, Fransız hükumetının \ erdığı bursla Lyon De\ let Konservatuvan'ndan 2002 yılında bınncılıkle mezun oldu tsv ıçre hükumetının \ erdığı bursla Lozan Devlet Konsenatuvan'nda eğıtımını surduren genç sanatçı. Lozan Devlet Konsen'atuvan Orkestrasf nda 1 flutçu olarak konserlere çıkıyor Atalay'a konserde eşlık edecek olan Mımar Sınan Unrversıtesı Devlet Konsen atuvan mezunu pıyanıst Melın Molla da eğıtımını halen pıyano solıstlığı \e pıyano pedagojısı dallannda Salzburg Mozarteum Muzık Unı\ ersıtesı'nde surduruyor Atalay \ e Molla konserde J. S. Bach. R Schumann, G. Faure, Debussy ve E Schubert 'ın eserlennı seslendırecek 21 Yuzyıl Eğıtım \ e Kultur Vakfı ışbırlığı ıle duzenlenen konser, Yenıkoy'dekı Avusturya Istanbul Başkonsolosluğu Kultur Ofısı'nde gerçekleştınlecek (Bılgı ıçın tel 0212 223 78 43)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle