19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17ARALIK2004CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankam'da pazarlık mesaisi EBRU TOKTAR ANKARA Hükümet, 17 Aralık sonrası 31 ana başhkta yürütülecek müzakereler için 1000 uzmanın yer alacağı çalışma gruplan oluşturmayı planlıyor. Bu gruplann eğitimi için AB fonlanndan da yararlanılacak. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) da hazırladığı raporla müzakerelerin tek elden yürütülmesinin ülkenin çıkanna olduğunu bildırdi. Hükümet, AB zirvesinden çıkacak olasıhklara göre hazırlıklannı yapıyor. Dışişleri Bakanlığı ve AB Genel Sekreterliği ile birlikte en kapsamlı çalışmalan yürüten DPT, AB'ye giren son 10 ülkenin müzakere sürecini mercek altına alarak "Katıkm Müzakereleri" başlıklı, kapsamlı bir rapor hazırladı. DPT Raporu'nda, müzakereleri yürütmek üzere "AB Bakanlığı" adıy Hükümet, 31 ana başlık altmda yürütülecek müzakereler için hazırlıklannı sürdürüyor AVRUPA BASININDA ABTÜRKİYE YORUMLARI • AB'ye üye olan ülkelerin müzakere sürecini inceleyen DPT, "Katılım Müzakereleri" başlıklı kapsamlı bir rapor hazırladı. Müzakerelerin tek elden yürütülmesini isteyen DPT, aksi halde sürecin uzayacağı ve risk yaratılacağı uyansında bulundu. Müzakerelerde görev alacak 1000 kişilik uzman grubunun yetiştirilmesi amacıyla AB fonlanndan da yararlanılacak. la yeni bir kurumsal yapının oluşturulmasına gerek olmadığı vurgulandı. Bunun çiftbaşlılık yaratacağı uyansında bulunan DPT, birbiriyle kopuk yürütülecek çalışmalann müzakere sürecini de uzatacağına işaret etti. DPT, AB'ye giren 10 ülkede müzakere çalışmalannın Dışişlen Bakanlığı tarafindan yürütüldüğüne ilişkin ömekler verdi. Başmüzakerecinin Çek Cumhuriyeti'nde dışişleri bakan yardımcısı, Estonya'da ve Slovenya'da dışişleri bakanlığı müsteşan olduğunu aktaran DPT, "31 ana başhkta yürütülecek müzakereler için oluşturulacak çalışma gruplan, koordinasyon içinde ve birbiriyle etkileşinı haiinde çaüşmalı ve ülkenin genel stratejisi ortaya komıhnaİT görüşünü ifade ettı. Raporda, müzakerelerin diplomatik ayağının Dışişleri Bakanlığı'nca, ekonomik ve sosyal etkılere ilişkin koordinasyonun da DPT tarafından yürütülmesi istendi. DPT'nin raporuna göre, müzakereler şu başhklarda yürütülecek: "Mallann serbest dolasımı, kişilerin serbest dolaşunı, hizmet sunumu serbestisi, sermayenin serbest dolaşınu, şirketler hukuku,rekabetpou'tikalan, tanm. bahkçıhk, ulaşurma. vergflendirme, ekonomik \e parasal birlik, istanV tik, sosyal politika ve istihdam, enerji, sanayi pobtikalan. küçük ve orta öJçekli işietmeler, bilim ve araşorma, eğitinı ve mesleki eghim, tekkomünikasyon ve bügi teknolojileri, kültür ve görsetişitsel potitikalar, bölgesel potitikalar, çevre, rükeücinin ve sağhğının korunmaSL, adalet ve içişlerinde işbiıüği, gümrük birtiği, maü kontroL, mali ve bütçesd ekonomi, kurumsal yapdanma, dış iUşkiler ve diğerleri." çalışma gruplan Rapora göre müzakere süreci de şöyle işleyecek: Bu 31 ana başlıktaki müzakereler ıçınde özel sektör, mes lek odalan ve sivil toplum kuruluşlannın da yer aldığı 1000 kişilik uzman grubu oluşturulacak. DPT'nin yapacağı çalışmayla bu çalışma gruplan AB fonlanyla eğitilecek. Her bir müzakere başlığı için ayn çalışma grubu oluşturulacak. Örneğin, çevreye ilişkin çalışma grubunun koordinasyonunu Çe\Te ve Orman Bakanlığı yürütecek. Bu müzakere başlıklan açılmadan önce Etki Değerlendirme Raporu hazırlanarak Türkiye'nin "Müzakere Pozisyonu (Püsition Paper)" belirlenecek. Müzakere Heyeti'ne gidecek bu raporlar, genel stratejiyi belirlemek üzere Bakanlar Kurulu karanna dönüştürülecek. Böylece nihai pozisyon ortaya konacak. Daha sonra AB Komisyonu ile birlikte mevzuat taraması yapılacak. Tarama süreci içinde AB ve Türkiye'nin mevzuatlan karşılaştınlarak farklılıklar belirlenecek. Hayır yamh AB 'yi böler' ^İİridOIHcrMP7rİtiinrT Almanya'dayayımlanan rin Türkiye'ye çok da istekli olmadan "evet" diyeceklerini belirtiyor. Gazete yorumuna şöyle devam ediyor: "Çünkü eOeri çok za\ıf ve önerebüecekleri başka bir alternatif yok. Bu aşamadan sonra Türklerin reddedilmesi tahmin edilemeyecek sonuçlar doğurur. Avrupa Birligi baştan kendini bu durumuna düşürmeyecekti. Bu aşamadan sonra A\ rupa Birliği'nin yapabileceği tek şe>, yeni yapının ayâkta kalmasuu ununak olacakür." Der TageSSplegel: Avrupa Parlamentosu'nda 407 milletvekilinin Türkiye lehinde oy kullanmasını sürpriz olarak değerlendiren gazete, Parlamento'da gizli oylama yapıldığını anımsatarak yazıya şöyle devam ediyor: "Bu sonuç şaşıruaydı çünkü parlamenterier Türklere karşı A>rupa vatandaşlanndan daha dostane bir yaklaşun sergilediler. Milletvekilleri beüd de Türkiye'ye getirilen koşullara güvenerek bu kadar kola> 'evet" dediler." PIKA1MT1AI TIMFS g' yayırnlaHNATNCIALIIMÖ n an gazete, AB'mn Türkiye ile müzakerelere başlamaya hazu göründüğünü belirterek "Bu olmazsa AB bölünecek, AB sınırlan içinde ve dışında yaşayan Müslümanlar kendilerinireddedilmişhissedecek" diye yazdı. Gazete tam sayfa yayımladığı yazıyı, AB bayrağı ve Türk bayrağının olduğu bir fotoğrafla süsledi. " Doğuya bakış: Yıllar süren taahhütlerin ardından .\B nihavet Türkh e ile müzakerelere başlamaya hazır görünüyor" başlığını kullanan gazete, "AB liderlerinin müzakerelere başlamaya karar v ermekri haiinde de üyeb'ğe giden yolun pürüzsüz olmayacağuıı" sa\ouıdu. Vincent Boland tarafından hazırlanan yorumanalizde, "ABo'derlerinin bugün ve yann verecekleri mesaj, 40 yılhk taahhüt \<e eşsiz jeopolitik çıkarlar sonucu Türkiye'nin üyeliği için hazuiıklann başlavacağı yönünde olacakür" tespitinde bulundu. ln ltere<de 6 3uaaeuı»)(.ne ieııuny gazete A > T u p a ı, ı l d e r l e . MESROB II'DEN DESTEK Miimtaz Soysal uyardi: 'Türkiye Ermenileri tam üyelik istiyor' tSTANBUL (AA) Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob IL "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyeüğini her açıdan desteklediğini" belirterek "AB, 17Arahk'ta Türkiye'ye Patrik Mesrob II. müzakere tarihi verecek" dedi. "AB'nin Hıristiyan kulübü ohnadığT görüşüne katıldığını vurgulayan Patrik Mesrob II, "Din ve din kültürü meselesi, gerek AB gerekse Türk potitikaalannca gereğinden fazla siyasete alet edildi AB ülkelerinin parlamentolan İncfl öğretOeri doğrultusunda karar almadığıgibi,TBMMde kararlannı Kuran'a göre almamaktadır. AB ile Türkiye'nin bütünleşebflmeleri, gerek yöremiz, gerek dünya gerekse medeniyetler arası banş için yarar sağlar" diye konuştu. Avrupa yeni baskı alanı oluşturuyor ANKARA(CumhurhetBürosu)Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, Türkiye'nin ABD'den sonra ABIMF politikalannın kıskacma girdiğini belirterek "Türkiye'den talep edflen, mevcut bağunhhkflişkisinintek yanh ve açık bir bağlıbğa dönüşmesidir. Türkiye iradesini AB'\e teslim etmekten vazgeçmehdir" dedı. Soysal dün yaptığı yazılı açıklamada, hükümeri "AB'den tarih almak için çırpınmakla" suçladı. BukonudaTBMM'de bildiri yayımlanmasına izinbıleverilmemesini ve Avrupa Parlamentosu'nun müzakereler için yığınla BCP lideri So\saL koşullar getiren karannın "bavTam havasın gibi sunuhnasmı eleştiren Soysal, art arda gelen taleplere işaret etti. TOEOİ8»T1MES ortadan kaldırmak için gündeme getirilen sınırlamalar üzerinde pazarlıklann sürdüğünü belirten gazete, "Avrupa Birligi Bderleri Türkiye vatandaşlanna dolaşım hakkı verilmemesi konusunda hemen hemen anlaşülar" diyor. *• mentosu' nun müzakerelere gecikilmeden başlanması yolundaki tavsiye karanyla Türkiye'ye yapılacak tarihi önerinin önündekı engellerin kalktığını yazdı. Haberde, "Son taslakta Türkiye'ye daha önce hiçbir aday için söz konusu ounayan koşullar getirUiyor. Üye ülkeJere Türkişcflere serbest dolaşımı sınırlama hakkı getirilebilir. IngUtere bu maddeden hoşnut değiL." ifadesine yer verildi. Le SOİf: Gazete manşerini Türkiye konusuna ayırdı ve "Avrupa, Türkiye'ye kapüannı aralamaya hazff" başlığını kullandı. Türkiye'nin, önceki gün Strasbourg'da ilk zaferi elde ettiğini belirten, Kıbns konusunun önemli bir engel olarak ortada kaldığını savunan gazete, yorum yazısında, Türkiye'nin AB'ye katılımına karşı ortaya atılan gerekçelerin hiçbirinin geçerli ve temele dayalı olmadığım belirtti. evet demenin nedenleri" başlıklı yazısında da, "ükel bir görünrü yansıtan" bu ülkenin gerçekte "AB için büyük kozları olduğu" belirtildi. Türkiye'nin katılımına karşı çıkanlann "bilmedikleriiçin korktuklannı" kaydeden gazete, Türkiye'nin yeterince tanınmamasının sıkıntısını çektiğını. müzakere sürecinde AB kamuoyunun bu ülkeyi daha iyi anlamak için vakıt bulacağını savundu. V THE INDEPENDENT Gazete A v r u Pa Parla Ege sorunları ve Ermenlstan 'Türldye'ııin vitriıri turizm olacak' ANTALYA (AA) Türkiye Otelcıler Bırlığı (TÜROB) Başkanı Ahmet Barut, Kopenhag Kriterleri'ni yerine getiren Türkiye'nin AB ile müzakere dönemindeki asıl vitrininin turizm olacağını bildirdi. Yaptığı yazılı açıklamada, bu yıl Türkiye'ye gelen 17 milyon turistin 10 milyonunu Âvrupalı turistlerin oluşturduğuna dikkati çeken Barut, müşteri memnuniyeti anketlerine göre Türkiye'deki konaklama sektörünün Avrupa'da ikinci sırada olduğunu da ıfade etti. Barut, açıklamasına şöyle devam etti: "AB'nin müzakere tarihi vennesi, Türidje'de turizm alanında yaünm yapmak isteyen büyük gruplar için güven ortamı oluşruracakOr. Dünya turizmine yön veren büyük otel zincirlerinin Türkiye'de yapacaklan yatınm nedeniyle doğacak rekabet ortamı, sektörü olumlu etküer, pazaıiama da kolaylaşır. Tesislerimizin kah'tesini görecekler. Ancak fıyatlann artacağını da görmek lazım. AB bizi katite yanşına sokacak." 1915 sulistlmale yatkın' Mesrob II, "Sözde Ermeni soykınını" iddialannı ileri süren Fransa'da yaşayan Ermenilerin "Türkiye'nin AB'ye üyeHği konusundaki tutumu hakkmdaki" soruya ise şu karşılığı verdi: "1915'teki İelaket, suiistimale yatkuı bir konudur. Bu nedenle de yabancılar. firsat buldukça bu konuyu gündeme geüreceklerdir. Bu konunun, bir an evvel resmi ve gayri resmi diyalog süreçleri başlablarak istismar konusu olmaktan çıkanlması gerekir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce yapügı bir açıklamada, 'bu konunun tarihçılerin işı olduğunu ve tarihçilere bırakılması gerektiğini' söyledi Sayın Başbakan'm ifadesi son derece gerçekçL Aynı göruşte olmakla beraber, tarihle yüzleşmek, geleceğin saglam temeDer üzerine inşa edilmesi baknmndan önemtidir. tnsanlar banşmadan kucaklaşmryor. Bu nedenk diyalog süreci başlaülmabdır." Soysal, AB'nin müzakere konusunu Türkiye'nin Güney Kıbns'ı tamması için baskı alanına dönüştürdüğüne işaret ederek "Konışularia ihşkikr adı altında Yiınanistan ve Ege Denizi üzerinde süregiden anlaşmaztağui uluslararası yargrya havak edilerek Atina lehine çözülmesi, Ermenistan'ui toprak taiebine kadar uzanan istekkrine boyun efilnıesi ikinci büyük baskı alanını oluşturmaktadn" dedi. Soysal, ünıter yapının "bölgeü devlet" ya da federasyon örgütlenmesine dönüştürülmek istendiğini de kayderti. La Dernlere Heure: Gazetenin, "Türki>e'ye Doç. Dr. Şaban Çalış: Türkiye hakkında olumsuz karar, AB karşıtlığı yaratır Gençler AB'ye güvenmiyor KONYA (AA) Selçuk Üniversitesi'nde (SÜ) 400 öğrenci üzerinde yapılan bir araştınna, gençlerin yüzde 74.2'sinin AB'ye girmek istediğini, yüzde 44.9'unun ise AB'nin Türkiye'yi bünyesine alacağına inandığını ortaya koydu. SÜ Iktisadi ve tdari Bilgiler Fakjültesi Uluslararası tlişkilerBölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şaban Çahş, aynı bölümde öğrenim gören 400 öğrenciyle AB süreciyle ilgili biraraştırma yaptıklannı söyledi. Araştırmaya kanlan öğrencilere yöneltilen ilk sorunun, "Türkiye'nin AB'ye ü\« olmasını tstiyor musunuz?" olduğunu ifade eden Çalış, "Bu sonı\TI öğrencilerimizden yüzde 74.2'si 'evet' şekünde>anrtladLVüzde20^'i ' hayır' yanıtmı verirken yüzde 5'i kararsEokluklannıbetirtrJ<'dcdı AB'ye "evet" diyenlerin gerekçelerini ortaya koyarak bu kararlan bilinçli verdiklerini ifade eden Çalış, "hajTr" diyenlerin ise mantıklı gerekçeler sunamadıklannı belirtti. Öğrencilerin "AB'nin Türidje'yi bünyesine dahil edecek bir karar almasma inanıyor musunuz" sorusuna ise yüzde 44.9 orarunda "evet" yanıh aldıklannı dile getiren Çalış, şunlan kayderti: "Araşörmadan çıkan bu sonuç, gençlerimizin büyük bölümünün AB'ye girmek istediğini, ancak aynı gençlerin AB'ye karşı büyük bir güvensizlik duyduğunu ortay a koyuyor. Bu gü\ ensizlik oıtamuun yaratümasmda, Türkhe'nin önüne özel şartlar sunubnasmm büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. Bu durum, gençlerin kafasındaki AB yargBinı, 17 Arahk'tan olumsuz karar çıkması durumunda AB karşrtlığına dönüşebfleceğini gösterrvor." NOVİye İZVeStİa: Rusya'da yayımlanan gazetede, "Türkhe'ye eh'eda mı?" başlığıyla yer alan yorumda, "Türkiye'ninAB'yegirmesiRusya'yapahahya mal olacak" denildi. Yorumda şu görüşlere yer verildi: "En yakın, en anlaşılabiür, en ulaşüabilir komşumuzu kaybetme riskuniz var. Türkiye AB'ye girerse Türk işadamlan arbk Rusya'dan hammadde, yan işlenmiş ürün alma> acak. En çok petrol ihracatunız zarar görecek. Rus tankerlerinin TürkBoğazlan'ndan geçisj daha da sorunhı hale gelecek. Çünkü Boğazlar AB karasulan olacak. Ruslar artik Türkiye'ye vizesiz giremeyecek." Gazetelerde, 'Türkiye'ye hayır denirse îslam ile Hıristiyanlığın karşı karşıya geleceği' yorumlan yapılıyor Islaııı dünyasının gözü de BrüksePde HaberMerkezJl 7 Aralık zirvesi öncesi A\Tupa Birliği'nin Türkiye hakkında vereceği müzakere tarihi, lslam dünyasında yakından izleniyor. Son günlerde gazetelerde yeralanvazılarda, "Türkiv'e'ye hayır denirse fslam ile Hıristiyanbğın karşı karşrv a geleceği" yorumlan yapılması dikkat çekti. " PAKİSTAN Bu ülkede yayımlanan Observer gazetesi yorumcusu Halim Sakl'ın "Müslümanlar beklemede" başlığını taşıyan yorumunda AB'nin Türkiye'ye "hayır" demesi haiinde tüm lslam dünyasını olumsuz e^cileyeceği savunuldu. Saidyorumu • Avrupa Birliği'nin Türkiye hakkında vereceği karan sadece dini farklılık yönünden ele alan îslam ülkelerinin basın kuruluşlannca 'hayır' yanıtının din çatışmasını körükleyeceği yorumu yapıldı. nu şöyle sürdürdü: "Avrupa'da,nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyi birliğe alma\a karşı oian güçlü çevneler var. Türkh e'nin başvıırusunun reddi, sadece Türkiye'nin istikrannazararvermeklekalmayıpaynca, muhtemelen İslanı dünyasmda şok dalgalan yaratacak biçimde Türkiye ekonomisini krize sokacak." BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ Beyan gazetesinin yorumcusu Ahmed Amrabi'nin "Hayır çoktehBkeü" baş lıklı yazısmda, Türkiye'ye müzakere tarihi verilmezse İslam ile Hıristiyanlığın karşı karşıya geleceği iddia edildi. Amrabi yazısında AB liderlerine şu soruyu yöneltti: "Müslüman Türkiye'nin, Hıristiyan AB'ye girmesine asla müsaade edilmeyecek. Ancak AB Bderteri Müslüman Türkiye'yi geri çevirme yönündeki tehlikeü eğitinıin, HH ristijanlık ve İslamı karşı karşrya getirmekk doğurabileceği sonuçlar üzerinde iyi düşünmüş mü acaba?" İRAN FransızLeFigarogazetesiyle söyleşi yapan Iranlı sosyolog Ehsan Narahi, Türkiye'nin AB'ye üyelik perspektifinin, Iran'da diger îslam ülkelerinde nasıl etki yaratabileceğine yönelik soruyu şöyle yanıtladı: "Temeli Hıristiv^n olan bir Avrupa'nm Müslüman bir ülkeyle evtenmesi, haçh seferlerinin mirasına artık son verildiğine işaret eden Türkiye, İran üzerinde her zaman çağdaşhk etkisi yalatmıştir. Fransızlann, bilmedikleri için önyargdan olduğunu düşünüyorum." BAHREYN Vasat gazetesinin yorumcusu Faruk Hacı Mustafe da yazısına "Ne ABhazır nede Ankara" başlığını atmış. Gazete yorumcusu yazısında şu ifadeleri kullanıyor: "Zihni meşgul eden nokta şu: Acaba Avrupa gerçekten de Türİdye'nin evinin bir üyesi otanasnu istiyor mu? Avrupa'nuı rutumunu gören ve şu Avrupah taribçinin sözünü akhndan çıkarmayan kişi Türkhe'nin bu eve gireceğine ihtimal vermez. Çünkü AB temel itibanyla bir Hıristiyan Kulubü."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle