25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ARALJK20O4CUMA CUMHURİYET DIŞ HABERLER SAYFA dishab « cumhuriyet.com.tr 11 ' Savaşacakbk' MÜRATİLEM ATtNAFransa'nıneskicumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing, Yunan Mega televizyonuna yaptığı açıklamada, 1976'da Yunanistan'ın yanında Türkiye'ye karşı savaşa girme karan verdiklerini itiraf etti. Mega Televizyonu'nun "Dosyalar" programına konuşan d'Estaing, önemli açıklamalarda bulunarak bugüne kadar bilinmeyen gerçekleri gün ışığına çıkardı. Açıklamalarında, 1975 yılının sonuyla 1976 ba" ^ ^ B " ^ ' fjl şında yaşanan TürkYunan ^ *SjrŞ ^ n z ı sırasında, Yunanis" ^ ^ M ı j * * * ! * / ! ton m kendilerinden yardım i ., ^"•^Jy 1 ®~~' istedığıni ifade eden d'EstattHr A ing, şunlan anlattı: "O dönemde \u^^^H nanistan askeri cuntadan yeni kur^^^fl^H tulmuştu. Cunta yıkılmıştı, gelişmiş Giscard d'Estaing 1976'da Yunanistan'ı Türkiye'den koruma sözü vermiş BIÇAK SIRTI EROL MANtSALI • Türkiye'nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkan eski Fransa Cumhurbaşkanı, Yunanistan'a savaş durumunda uçak verebilecekleri, hatta gerekirse Türkiye'ye karşı birlikte savaşacaklan sözü verdiğini belirterek "Bu şekilde Türkiye'ye karşı bir kalkan oluşturduk" dedi. süahian henıen hemen hiç yoktu ya da çok azdı. Başbakan Konstantın Karamanlis ile Savunma Bakanı bana gelerek 'Zorda kalırsak bize yardun eder misiniz' diye sordular. KonuyudüşündükveYünanistan'ayardım karan aldık. Türkler size saldmrsa uçak vereceğiz. hatta gerekirse kendi uçaklanrruzı kullanarak Türklere karşı sizin yanınızda yer alacağız' dedik. Bu şekilde Türkiye'ye karşı bir kalkan oluşturduk. Sanınm 1975'in sonlanydt Yunanistan zor durunıda kalsaydı, onlan kurtaracakük." Eski Cumhurbaşkanı'nın bu ıfadelen ile bugüne kadar bilinmeyen önemli gerçekler su yüzüne çıkmış oldu. Açıklamalannda bugünkü duruma da değinen d'Estaing, Yunanistan'ın Türkıye ile bir kriz durumunda, bu kez AB üyesi olduğu için yalnız kalmayacağını da ileri sürdü. 'AB için Avrupah olmak lazım' Her dönem Yunanistan'a yakınlığı ile bilinen eski Fransa Cumhurbaşkanı, bir kez daha Türkiye'nin yerinın Avrupa olmadığını ılen sürerek şunlan söyledi: "Bütün anlaşmalar, AB üyesi olmak için AvTupa Uİkesi olmak gerektiğini belirtiyor. Ancak açuı haritayı ve bakın bakalım, Türkiye'nin yeri ne rede.. tarih Idtaplannı açuı Türkiye'nin yerinin neresi olduğunu göreceksiniz. Türkkr başkentkrini Avrupa'dan Asya'ya taşıdılar. Ashnda bu tesadüf değildir. Türkiye Avrupa'ya üve olanıaz. Bunu birilerinin Türkiye'ye karşı açıkça söylemesi gerekir. Türklerle sürtüşeceğimize, onlara karşı açık ve samimi olup doğrulan yüzlerine karşı söylemeliyiz. Onlara, AB'ye üye olmalan için sistemimizi değiştiremeyeceğmıizi söyfemeh^iz." diye konuştu. Açıklamalarında zaman zaman Türk dostu olduğunu da iddia eden d'Estaing, ABD'nin Türkiye'ye verdiği desteği yorumlarken bunun iki nedenden kaynaklandığını belirtti. Eski Cumhurbaşkanı'na göre, Amerikalılar Türkiye'nin Batı ittifakında kalmasını tercih ettikleri ve AB'nın işlevselliğini sulandırmasını istedikleri için Türkiye'ye AB yolunda destek veriyorlar. Papadopulos 'Karan son anda vereceğiz' Oış Haberler Servisi Rum yönetimi iden Tasos Papadopulos, veto conusundaki kararlannı son ana cadar saklı rutacaklannı yineledi ve 3rüksel'deki tarihi toplantıda, Fürkiye'nin kriz çıkarabıleceğini ddia etti. NTV'nin haberine göre, 3rüksel'e hareketinden önce ^arnaka Havaalanf nda açıklama /apan Papadopulos, Ankara'ya /önelik veto tehdidıni kastederek *En son dakikaya kadar neyin jerekli olduğuna karar vermeye ;aba sarf edeceğjz" dedı. Fürkiye'nin müzakerelere başlaması konusunda veto kartını kullanıp kullanmayacağı sorusuna ise Rum lider, "Zİrvede vetoyu gerektirecek şartlar yaraülacak nu, yaratdmayacak nu? Asıl mesele budur" yanıtını verdi. Merkel tehlikeli Dış Haberler Servisi Alman Sosyal Demokrat Partılı (SPD) Avrupa Parlamentosu Millervekili Vural Oger. Hınstiyan Demokrat Birlik Partısı (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel'in Türkiye politikasının çok tehlikeli olduğunu söyledi. Öger. Alman özel tele\izyonu Phoenix'de Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgilı olarak canlı yayımlanan açık oturumda, Türkiye'nin neden kendi gücüyle daha önce reformlar yapmadığı şeklindeb bir soruya karşılık şunlan söyledi: "Almanya'nın da reformlar yapabilmesi için 2 dünya savaşını kaybetmesi gereldyordu. Bunlan kendi gücüyle yapmadı. AB, dünyada banşı koruyor. Genişledikçe banşı daha da sağlamlaşünyor. Bu AB'nin en bü>ük kazanımıdır. AB'ye ne kadar fazla ülke girerse banş o kadar fazla korunur. Merkel'in Türkiye poütikası ise çok tehlikeli. Alnıanya'da yaşayan milyonlarca insanın ülkesini dışlamanm ne gibi sonuçlar doğuracağuun düşünülmesi gerekir.*" Vural Öger, Hıristiyan Demokrat liderin Türkiyepolitikasını eleştirdi: Romen yazar lonesco'nun ünlü Gergedanlar adlı eserinin asimetrik görüntüsü bugünlerdeTürkiye'de sergileniyor. Orada, var olmayan gergedanlar konuşulurdu. Burada ise gergedanlar ortalığı doldurmuşlar medyamız görmüyor. Kafasını yukarı kaldırmış yıldızları seyrediyor. Üstelik gergedanlar arkalarından boynuzlarken... Bir Yaz Gecesi Rüyası anlatılıyor. Fener Patriği ortalıkta dolaşıyor, devleti şikâyet ediyor. Ben sizin yasalannıza bağlı değilim diye açıklamalar yapıyor, ortada çıt yok. ABD Büyükelçiliği Lozan'a aykırı "davetler veriyor", o ekümeniktir diyor. Yine çıt yok, hükümet nerede? Avrupa Parlamentosu Başkanı, "AB, Kürdistan projesinin arkasındadır" diye ortalıkta dolaşıyor. Sanki bunlar olmamış gibi Ankara'dan yine tepkı yok: Sıvil toplum örgütlerinden yine tepki yok. Meclis'ten bir tepki yok. Meclis'in bütün üyelerinın ettikleri yemine bağlı kalarak başkaldırmaları gerekmez miydi? Hem de hiç fire vermeden. Kıbns, 13 Şubat'ta New York'ta, 24 Nisan'da referandumda, 1 Mayıs'taBrükserdeverilmiş: Hükümet uluslararası anlaşmalardan doğan hakların kullanılmasından vazgeçmiş, iş bitmiş. Avrupa, Rumlar ve Yunanistan göz göre göre adayı alıp götürmüş yine tepki yok. Brüksel, "Kıbrısjesti bekliyormuş". Dalga mı geçiyortar jesti mı kaldı. Verilen Kıbrıs'ın jesti mi olurmuş? Sanki Kıbns verilmemiş gibi olayı saklamaya çalışıyorlar; koskoca gergedanlan görmüyorlar, üstüne bir de "jest" istiyorlar, nasıl oluyorsa... Türkiye bir kaz gibi yolunurken olan biteni saklayanlar "öbür tarafta" farklı bir görüntü sergiliyorlar. Gergedanlann Altmda Kalanlar... Putin buhar olup uçtu mu? Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye'ye tarihi bir ziyaret yapıyor. Batı'nın "yeni tehdidine karşı" Avrasya işbiriiği projesini getiriyor. Türkiye için Rusya ile işbiriiği, AB ve ABD'nin Kıbrıs, Ege, Kürdistan, Ermenistan, Patrikhane dayatmalarına karşı kullanabileceği en önemli koz. Yani Sevr'i dayatanlara karşı Lozan'ın korunması. Ve bu "koz" Türkiye'de özellikle kullanılmıyor, olanaklar halktan gizleniyor. Batı'nın ve Türkiye'deki uzantılannın ödü patlıyor; ya Türkiye Atatürk döneminde olduğu gibi "yeniemperyalizme karşı" Rusya ile işbirliğini geliştirirse? Batı'nın dayatmaları bu işbiriiği sonucu dengelenirse? Türkiye'nin kumalığı suya düşerse? Işte bunun için korkuyoriar; bunun için Putin'in gelişini adeta halktan sakladılar. Çünkü Türkiye'nin Batı'nın himayesi altınagirmesini istiyorîardı. Bunlar, içimizdeki Danimarka'yı oluşturan çevrelerdir: Gayri milli sermaye çevreleri, bölücüler ve emperyalizm ile işbiriiğine soyunan Islamcı siyasilerdir. • SPD milletvekili Öger, Almanya'daki milyonlarca Türk'ün ülkesini dışlamanın ne gibi sonuçlar doğurabileceğini düşünmek gerektiğini söyledi. Öger, Almanya'nın demokrasiye kavuşmak için 2 savaş kaybetmesi gerektiğine dikkat çekti. Gösteri zamanı... Yoksa "show time" mı demeliydim! Bizim içimizdeki Danimarka siyasileri, işadamlan ve medyası ile birlikte yekvücut olmuş. Türkiye'nin AB'ye (ve Batı'ya) nasıl bir sömürge gibi bağlanmakta olduğunu görmek istemiyor. Kıbrıs'ın verilişine gözlerini kapıyor; Fener'in Vatikanlaşma çabalarını göz ardı ediyor: Kürdistan projesini bıyık altından gülerek seyrediyor. Toprak genişletmek isteyen Ermenistan taleplerine göz kırpıyor. Yani Türkiye'nin Lozan'dan Sevr'esürüklenmesini seyrediyor. Batı kapitalizminin ve emperyalizminin içerdeki uzantılan olarak Türkiye'nin, Batı'nın himayesi altına alınmasını, yani kumalığı destekliyor. Türk köylüsü, işçisi, memuru, ulusal sanayicisi onlan ilgilendirmiyor. Türkiye, Yugoslavya gibi altı parçaya bölünse de biz içerdeki Danimarka olarak varlığımızı sürdürürüz diye düşünüyoriar. Türkiye'nin sömürgeleşmesini seyredenler; denge politikası için gelen Putin'i görmeyenler "AB göstehlerine başlıyorlar". Aynen, Türkiye'yi 1995'te AB'ye tek yanlı bağlayan gümrük biriiğinin imzasında olduğu gibi gösteri düzenliyoriar. Türkiye'nin bekleme odasında resmen hapsedilişini kutluyoriar, sonunda "özel statü" yazan tünelin içine sokmanın başarısını kutluyoriar. Kesinlikle Türkiye'nin değil, içimizdeki Danimarka'nın gösterileri bunlar. 10 yıl önce de AB'ye sokuyoruz diye sahtecilik yapmışlardı. Türkiye bugün de, bekleme odasına kilıtlenirken aynı gösterileri tekrarlıyorlar. Deniz Baykal'ın. 10 yıl gecikmeyle de olsa, bu işin, "kumalık" olduğunu söylemesine sevindim. Bir adım daha atıp bunun sömürgeleşme olduğunu da ortaya koyması gerekmez mi? Evet Türkiye gergedanlann altmda ezilirken gökyüzünde yıldızlan sayanlar ve AB gösterisi yapanlar emperyalizmin içimizdeki uzantılandır. Halkın bu çarpıklığı düzeltmesi gerekir. öyle ya da böyle... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Çetin pazarhklar olacak Brüksel"in çok çetin pazarhklarla zorlu geçecek bir zirveye sahne olacağını belirten Papadopulos, Fürkiye'yi kastederek bazı alkelerin pozisyonlardan ve önceden kestirilemeyecek faktörlerden ötürü zirvede kriz çıkma olasılığı oulunduğunu dile getirdi. Papadopulos. "Atacağımız her adımı kararlaştırdık. Temaslar vapnk, tarüştık ve öneriler sunduk. Zirvede neyin gerekli olduğuna, nasıl davTanacağımıza son anda karar vereceğJz" dedi. Papadopulos, Türkiye'nin •nüzakerelere başlamadan önce Rum kesimini tanıyacağı konusunda sözlü taahhütte bulunmasını şart <oşuyor. Aynca Rum liderin. ^alışma arkadaşlanna HAnnan Planı'na hayu* dediğimizde dünya başunıza yıkılacak demişlerdi ama jyİe olmadı. Eğer Ankara tanıma konusunda gerekli şarüan yerine jetirmezse her şeyi göze alarak süreci weto etmekten çekinmeyeceğinı'' iediği de öne sürüldü. Dürüst degiller CDU'nun Türkiye ile ılgili olarak bugüne kadar dürüst bir politika yapmadığını belirten Öger. eski Başbakan Helmut Kohl'ün yanı sıra Türkiye'nin AB üyeliğine bugün şiddetle karşı çücan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi meclis grubu başkanı Michael Glosun bile yakın bu geçmişte Türkiye'nin üyeliğini savunduğuna dikkati çekti. Öger, "Bence CDU iç potitika yapryor. Bence bu yanhş. Türkiye yıDardan bu yana Avrupa Konseyi üyesL Şimdi de Avrupah ohnadtğı söyleniyor. CDU, 1999 y> hnda Türkiye'ye üyelik statüsü verilmesine sessiz kal Hıristiyan Demokrat Bder Angela Merkel son dakikaya kadar Türkiye'nin üyeliğine karşı konuştu. (Fotoğraf: AFP) nuşn. Şimdiki politikasıyla yahuzhğa itiüyor" dedi. Anadolu'dan Almanya'ya gelen insanlann da Türkiye hakkında yanlış bir fikir oluşmasma yol açtıklannı savoınan Öger, Almanya'da İslamiyetten ve göçten büyük endişe duyulduğunu, bu nedenle AB üyeliğine karşı çıkıldığını, buna karşın yeni AB üyesı olan 10 ülkenin durumlannın, üyelik müzakerelenne başlandığında Türkiye'den daha kötü olduğunun belgelerle tespit edildiğini söyledi. Öger. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin ne kadar süreceği şeklindeki bir soruya karşıhk da. "10 ila 15 yıl sürecek. Buna serbest dolaşım hakkımn kısıtlanması süresini de ilav e edecek ohusak2030 >ihna geüriz" şeklinde görüş belirtti. Türkiye'de herkesin AB üyeliğinin en az 10 ıla 15 yıl süreceğini bildiğini ifade eden Şahin. "AB'nin genişlemesinin yaratacağı sorunlar 10 yeni ülke ahnmadan önce düşünülmeliydL Tarbşmalann şimdi başlatıhnası Türkleri incitiyor. Romanya \« Bulgaristan'nı dunımlan Türkiye'den daha kötü, ancak bu ülkeler AB'ye girecek. Türkiye'nin kriterleri yerine getinnesi gerektiği doğru, ancak Türkiye'ye bir şans verilmeB" dedi. Şahin, Türkiye'de hâlâ bazı eksikliklerin olduğunun hatırlatılması üzerine de. "Yeni AB ülkelerinin hiçbiri üye olduklan dönemde kriterleri yüzde yüz yerine getirmemişti'' dedi. Sadece Türkiye'ye verilen AB üyelik perspektifinden dolayı bile Türkiye'ye yabancı sermaye akışuun ve yabancı yatırımların arttığına dikkati çeken Şahin, "Türkiye'nin AB üyesi ohnasıyla birlikte bu daha da artacak ve Türkij e ekonomik açıdan güçlenecek. Bu sayedeinsanlarişbulacakvebeklenen göç gerçekleşmeyecek. Tüm fakir üye ülkelerde de bu böyle oldu. Aynca Türkiye'nin üyeliği tüm dünya banşına katkı sağlayacak" şeklınde konuştu. 'AvTupalılar şaşırdı' Açık oturuma katılan TürkAlman Ticaret \e Sanayi Odası Başkanı (TATSO) Kemal Şahnı de, "Türkiye 80 yıldan bu yana Avrupa'ya yönelmiş durumda. Her zaman demokrasi ve pazar ekononüsini savundu. Türkrve'deki gehşmeler Avrupahlan bile şaşırtn. ÜsteKk Türkiye'nin tarihi kökleri de Avrupa'da" dedı. Hollanda düz Bayrou kızdı Chirac'a hükümdar suçlaması PARİS (AA) Fransız Demokrası Partisi lideri Francois Bayrou, Fürkiye'ye tam üyelik yerine mtiyazlı ortaklık önerilmesini eddeden Devlet Başkanı Iacques Chirac'ı kuıadı. Bayrou, EITL televizyonuna yaptığı ^çıkJamada. bu öneriyi reddettiği çin Chirac'ı "bir hükümdar" gibi davranmakla suçladı. Thirac'ın bağımsız bir karar verdiğini öne süren Bayrou. "Bu hükümdarhktır. Çoğumuz monarşide, hatta bir devlet )aşkanlığı monarşisinde yaşamak stemiyoruz" diye konuştu. Türkiye ile müzakerelerin başlatılması gerektiğini Avrupa sağı da gördü Muhafazakârlardan yesil ışık • Avrupah Hıristiyan Demokratlan çatısı altmda toplayan Avrupa Halk Partisi'nin yemeğinde bir araya gelen muhafazakâr liderler, Türkiye ile müzakerelerin başlatılması karan verdiklerini açıkladılar. çerçevesinde" Türkiye ile müzake kam \Volfgang SchüsseL "Türkirelerin başlatılması karan verdikye'ye yakılan yeşil ışığa çok sayida lerini duyurdular. koşuhın eşfik ettiğini ve Türkiye'nin tam üyeliğinin 2014ten önce gerçekAvrupah Hıristiyan Demokratleşmeyeceğmi" söyledi. lan çatısı altmda toplayan Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) yemeğinde Açıklamada, Türkiye için imtibir araya gelen muhafazakâr lideryazlı ortaklık önerisinden vazgeçler adına açıklama yapan EPP Türtikleri mesajı \eren muhafazakârkiye Raportörü Avusturya Başba u lar, "müzakerelerinbirsonucavarmaması halinde Türkiye'nin AB baglannın korunmasnu güvence altma ahnak" gereğinden söz ettiler. Açıklamada, başlayan müzakerelerin sonuçlannın önceden bilinemeyeceği de belirtildi. AB Dönem Başkam Balkenende de EPP toplantısmın ardından AB zirvesi ve Türkiye konusunda yaptığı açıklamada, zorluklara rağmen iyimser olduğunu söyledi ve "İyi yönde gidiyoruz" dedi. Balkenende, bazı zor sorulann bu akşam devlet ve hükümet başkanlan tarafuıdan tarhşılacağmı da sözlerine ekledi. Kısıtlamalar kalıcı değil Dış Haberler Servisi AB karar taslağmda yer alan ve Türkiye'nin üyeliği sonrasında serbest dolaşım, yapısal politıkalar ve tanm alamnda, "kahcı sınırlama" getirileceği yönündeki ifadelerin yanlış anlaşıldığını belirten Dönem Başkam Hollanda, Ankara'ya "kahcı smırlanıa" ifadesinin AB açısmdan ne anlama geldiğini yazılı olarak sundu. Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Sjöerd Gosses'in Dışişleri Bakanlığı'na ilettiği, "kısıtlamalar değil, mekanizma kalıcı olacak" diye özetlenen açıklamasına göre. AB, bir alanda ihtiyaç dolayısıyla kısıtlama koyma hakkma sürekli olarak sahip olacak ancak bu kısıtlamalar belirli dönemlen kapsayacak. Hollanda'nm açıklamasıyla rahatlayan AbduDah Gül ve Tayvip Erdoğanm "Sizyine de 'kalıcı' keUmesini metinden çıkaruT talebüıde bulunduklan kaydedikii. Dış Haberler Servisi AB doruğu öncesınde Belçika'da buluşan Avrupah muhafazakâr partilerin liderleri, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasmdan yana ortak tavır belirlediklerini açıkladılar. Aralannda AB Dönem Başkanı Hollanda'nın başbakam JanPeter Balkenende, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Italya Başbakam Sihio Berlusconi, Yunanistan Yeni Demokrasi Hareketi Başkanı Kostas Karamanlis gibi isimlerin de bulunduğu liderleıi "baa derogasyonlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle