Katalog

SAYFA 14 CUMHURİYET 17ARALIK2004CUMA UJ\ [email protected] Integra Tek Kişilik Oyımlar Festivali Almanya'nm Hannover kentinde yapıldı Sahnede bütünleşnıe •Integra, Doğu Avrupa ülkelerinin de küresel sanat platformunda kültürlerini, sanat anlayışlannı ortaya koymalan için önemli bir rol oynamakta. Bu bağlamda, bütünleşmeye doğru bir ilk adım olan festivale Almanya, Estonya, Isveç, Isviçre, Italya ve Litvanya'dan yapımlar katıldı. Uluslararası seçici kurulda ise tiyatro dünyasının seçkin adlan vardı. YAZIODASI SELtM İLERİ EMREERDEM Almanya'nın Hannover kentinde, Avrupa Birliği Sanat Fonu desteğinde yapılan uluslararası Integra Festivali'ne seçici kurul üyesi olarak katıldım. Integra'nın temelinde bütünleşme kavramı yatıyor. Almanya gibi göç alan bir ülkede çok sayıda dil konuşuluyor, bütünleşme kavramı da 90'lardan beri gündemde. Bu konuda, yerel yönetimler yeni bir yaklaşım benimsemiş: Bütünleşme sorununun sanatla daha kolay çözüleceğini düşünüyorlar. Bu arada, Avrupa Birliği bayrağına yeni yıldızlar eklendi. Integra, Doğu Avnıpa ülkelerinin de küresel sanat platformunda kültürlerini, sanat anlayışlannı ortaya koymalan için önemli bir rol oynamakta. Bu bağlamda, bütünleşmeye doğru bir ilk adım olan Integra, Uluslararası Tek Kişilik Oyunlar Festivali'nde seçici kurul üyesi olarak görev aldığım için mutluyum. Festivale Almanya, Estonya, îsveç, Isviçre, Italya ve Litvanya'dan yapımlar katıldı. Uluslararası seçici kurulda ise tiyatro dünyasının seçkin adlan vardı: ITI Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Rusya Genel Sekreteri, One Man Show Netvvork Başkanı Valerv Khazanov, Ukrayna'dan tiyatro eleştiraıeni, küratör Nina Mazur, Polonya'dan Festival Yönetmeni Wieslaw ve Hannover Kent Tiyatrosu'ndan yönetmen Utz Ratfamann. Beden dlllne dayalı bir gösterl Seçici kurul olarak, Valery Khazanov'un başkanlığında. ortak bir kıstas oluşturduk. Oyunlara oyunculuk, estetik anlayış, biçem, ileti, ve oyunoyuncu, oyuncu seyirci iletişimi temel ölçütleriyle yaklaştık. Kapalı oturumda yaptığımız ilk değerlendirmenin ardından, her oyunu, oyuncuyla birlikte ve öznellikten uzak, bilimsel biçimde değerlendirdik. Eleştirilerimizi yöneltip karşılıklı düşünce alışverişinde bulunarak oyuncuya kendini, çalışmasını değerlendirme olanağı sağladık. Böylece sonuçlann gerekçeleri sır olmaktan çıktı, ödül törenlerinin ardından yapılan tartışmalar önlenmiş oldu. Integra'nın kahramanlanndan Estonyalı oyuncu VVyatscheslavv Rybnykovv, Anton Çehov'un Kuğulann Şarkısı oyununu sundu: Uykudan uyanan oyuncu kendini tiyatroda yapayalnız bulur; tek tek Hamlet" i, Godunow'u, Sirano'yu yorumlar. Sanatçı, kişilikten kişiliğe geçtiğı oyununu yalın bir beden dıliyle bütünledi. MarcinBortkiewicz'in Şeytan'ı da, Doktor Faustus'tan Thomas Mann'a, Şeytanların tek bir oyunda buluştuğu, beden diline dayalı bir gösteriy di. Isveç' in ünlü oyunculanndan Lennart Svensson, 'Helluvagay'de, ünlü tiyatro yazan Strindberg'in başka bir kişiliğini yansıttı; yalnız, kendi kendiyle didişen, îsveç'in karanlığıyla boğuşan bir Strindberg'di bu. îsviçreli oyuncu Aude Rossel'in kendi yazdığı oyunu yönetti ve yorumladı: 'Sinekler'. Okuma, hatta radyo tiyatrosu için eşsiz bir örnek olan oyunda, yaşlı ve zengin bir kadının bakıcısı CHga'nın öyküsü anlanlıyor. Tekdüze yaşamdan sıkılan Olga, aynntılarla oyalanmaktadır. Onlardan biri de fanus içindeki sinektir. Sinek, Olga. Olga, sinek. Birlikte gerçeküstü bir serüvene çıkarlar. Litvanyalı genç oyuncu Kristme Kfetniece, Heilord Pentecost adlı küçük oğlanı Rusça, Almanca ve Ingilizce konuşturdu. Eric Malpass'ın 'Sabah Yedide Her Şey Yolundadır' adlı oyununda dünyaya çocugun gözüyle bakarak akıllıca sorulanyla yaşamı sorguladı, izleyiciyle sıcak bir iletişim kurdu. Karolina Fetrova, ünlü Rus yazar Tobtoy'un yaşamını Sophk Tobtoy'un anılanyla canlandırmaya çalışırken monologtan öteye gidemedi. Italyan Georg Kaser'in, PatrickSuskind'ın başyapıtı "Kontrabass"daki yorumu ise sıradışıydı. ŞehirOrkestrası'ndakıstınlmış, memurlaştınlmış, edilgen bir müzisyenin hesaplaşması... Düş manlıklar, dostluklar ve tek ortak Kontrabass. Kıyasıya bir rekabet Kıyasıya bir rekabetin olduğu, birbirinden ılginç oyunculann değişik biçemlerde oyunlar sunduğu festivalin sonunda üç ödülü, üç başanlı oyuncu paylaştı. Birinciliğe îtalya'dan Georg Kaser, ikinciliğe tsveç'ten Lennart Svenssoo, üçüncülüğe de Estonya'dan VVyatscheslaw Rybnykovv değer görüldü. Integra da içinde, gerek seçici kurul üyesi, gerek gözlemci ya da konuşmacı olarak katılmış olduğum tüm uluslararası festivallerde, tanık olduğum en önemli nokta, eleştirmenler, oyuncular ve yönetmenlerin karşılıklı düşünce alışverişi içinde olduğu. Oyunlann ve oyunculann, birçok nesnel ölçütle değerlendirildiği. Umanm, bizde de tiyatro ödülleri için yeni ölçütler oluşturulur ve böylece tiyatronun çıtasını daha yükseklere çekeriz. Boyalı basından uzak, kültür dünyasına yakın seçimlere, seçkilere gereksinmemız var. KımlakııTu uğıırladık naze törenine, konuşmacıKültür Servisi Toplumcu lann dışında, Aydın Hatigerçekçi şiirimizin önde gepoğlu, Aydın Dgaz, gazetelen adlanndan Şükran Kurmiz yazarlanndan Türkel dakul, dün Kızıltoprak ZühMinibaş, Deniz Kavukçutüpaşa Camisi'nde kılınan öğoğlu, Toktamış Ateş, Kitap le namazının ardından Sahraekimızin şefi Türhan Güyı Cedid Mezarlığı'nda topnay, gazetemiz çizerlerinrağa verildi. den Semih Poroy, PEN YaKurdakul'u son yolculuguzarlar Derneği Başkaru Üsna uğurlamaya mezarlığa katün Akmen. Mehmet Ozgül, dar gelen arkadaşlan, dostFaruk Şü>ıın, Engin Ayça, lan, yakınlan Kurdakul'un Ercan Karakaş, Yaşar Kemezannı çiçeklerle donattılar, mal, Eray Canberk, Arife mezarın başına da KurdaKalender, Ömür Candaş, kul'un fotoğraflannı koyduHüsamettin Koçan, DİSK lar. Ardından başlayan törenGenel Başkanı Süleyman de yazar Öner Yağcı, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzd, Yazanmız Şükran Kurdakul'un cenaze törenine vazm ve sanat dünyasmdan pek çok kişi katdcb. C e l e b i Türkan Saylan, Enver Ercan, Ketnal Bekir, HıüTürkiye Yazarlar Sendikası ki Aktunç, Melisa Gürpınar, Leybesi aduıa Mehrizat Poyraz, TYS tanışma olanağı bulan gençlerin adına Genel Başkan Cengiz Bektaş, la Erbil, Hatay Restoran'uı sahibi Kurdakul için birlikte yazdıklan Genel Sekreteri Gülsüm Cenşz, Cumhuriyet gazetesi adma Kültür Mehmet Ali, geçen yıl kapanan dava arkadaşı, şair ArifDamar koşiiri okudu. Servisi Şefi Egemen Berköz. DeGençlik Kitabevi'nin sahibi Cenuştular. Şair Müstim Çelik ve Gülnizbahçesi Şiir E\ı adına Mustafa Tüm sevenlerl yanındaydı lal Güner, Cem Yayınevi'nin sasüm Cengiz, Şükran Kurdakul'un Köz, Kurdakul'un kitaplannı yahibi AB Ujhır, Müjdat Gezen, Hüşiirlerini, şair Mustafa Köz ise Deyımlayan EvTensel Yayınlan adına seyin Baş, Isa Çelik katıldı. nizbahçesi'nde Şükran Kurdakul'la Hayri Erdoğan, TYS Kadıköy ŞuKatılunın çok fazla olduğu ce Çiçeklerle, şiirlerle, anılarla, alkışlarla... O dönemlerde tiyatro yazılan da yazdığım için olacak, bir iki kez tiyatro ödüllerinin seçicileri arasında yer almıştım. Enikonu "bol" ödüllü bir toplantıda, Yaşar llksavaş'la ikimiz, özel teşekkür sunulanndan birini Nisa Serezli'ye iletmek istemiştik. Hayli kalabalık seçici kuruldan bin itiraz yükselmişti. "Canım, Nisa ne yaptı bu sene?.." deniyordu. Birtürlü anlatamamıştık: Biz, şu ya da bu yılki çaiışması için teşekkür etmeyecektik ki Nisa Hanım'a Sevgisizliğin, merhametsizliğin, düşmanlığın, kıyımlann en yoğun biçimde tırmandığı günlerde bile bu usta aktris, bir dört duvar arasından, bir sarıneden, duyarlık fırtınalanyla seyircisini hoşgörüye, bağlılığa, sevecenliğe, anlayışa çağınyordu. Bana öyle gelirdi ki, birtür "görev" tiyatrosuydu Nisa Serezli'ninki... Yaşar'la ikimizin önerisi, çeşitli el koyuşlarla geri çevrildi. Garip bir sızı duymuştum o gün. "Canım, gelecekyıl da Nisa'ya verilir..." denmişti. Bu gibi konularda ısrarla, özellikle geç kalınır, sanatçı "değerli"yse. Bununla birlikte, Nisa Serezli'yi, nice mevsimler, kendi seyircisi ödüllendirdi. Daha sahneye girer girmez, en sıradan bir oyunda bile, tüyferiniz diken diken olurdu. Büyük kentlerde, kalabalıkta, bütün ülkelerde yapayalnLZ var olmaya çalışan insanın iç trajedisini en küçük aynntısına kadar duyumsar, duyumsatırdı Nisa Serezli. Hem de güldürerek. Kısık, genizden gelen sesiyle konuşmayagörsün. Onun yıldız olduğu dönemde, tiyatroda politik sloganlardan geçilmiyordu. Onun oynadığı oyunlarda ise, herhangi bir politik mesaja hiç mi hiç gerek kalmadan, temelde, özde, politik bir muhalefet çehresi oluşurdu: Çünkü "yalnız" insanı canlandınyordu. Isteği, özlemi, düşüncesi, duygusu boyunduruk altınaalınmış, "üsnerince "yönetilen", baskı çemberiyle çevrili, ezildikçe ezilmiş, ama sonunda korkusundan cesareti patlak verecek, o, kenarda köşede kalmış insanın yalnızlık gücü! Kuşkusuz bir yıldızdı Nisa Serezli. Oyunlar onun çevresinde dönenir, en usta kompozisyon oyunculan bile ona destek olmaya çalışırdı. Ne var ki, karizmasını darmadağınıklığından, hırlımpırtımlığından edinen, sahnede çizdiği kişilerin daima yıkık yıprak kimseler olmasına dikkat, özen gösteren, hayli değişik bir yıldızlık anlayışı. Bir tür evde kalmış Pollyanna.. Imgesini güzefliğe, söylencesini albeniye, çekiciliğe değil de, savrukluğa, sıradanlığa, ezilmişliğe oturturdu. Sahnedeki o kadın, o oyun kişisi kendini hor görmeye bayılırdı. Belki hayattaki de. Çünkü çay içtiğimiz o akşamüzeri şunlan söylemişti: "Çok sakanm. Ikide bir de ateşte bir şey unuturum. Sabah sabah gözlerimi kömürtük penceresi gibi boyamazsam çatlanm. Dudaklanm da kıpkırmızı olacak. Rüküş elbiselere deli gibi tutkunum. lyi ki öyleyim, iyi ki bu taraflanmı biliyorum... Insan kendisiyle alay etmeye başladı mı, başkalarının dedikosuna vakit kalmaz." Bir iki kez, oyundan sonra, Sıraselviler'deki ilk Taksim Sanatevi'ne gitmiştik, geç saat. Kamuran Usluer, Tolga Aşkıner, Yaşar llksavaş, başkalan. belki Nisa Hanım'la Tolga'nın dostlan. Söylediği gibiydi: Dedikodu yapılmazdı o gecelerde. Gece gezintilerini sevdiğini de söylemişti. Oyundan çıktıktan sonra, coşkusu, çarpıntısı dinmıyormuş. Sahne heyecanını biraz da gecede sürdürmek istiyormuş. Bir gece, bir arkadaşımızın aşın hırçınlığından söz açacak olmuştum. "Selim, siz" demişti Nisa Hanım, "az sonra üzüleceğiniz şeyler söylüyorsunuz..." Önerilen Dergi / Yasakmeyve, KasımAralık 2004, Komşu Yayınevi. Nisa Serezli'yi Hatırlamak (2) Bugün • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda saat 19J0'da 'Şebi Arus Hz. Me\1ana'mn 731. Vuslat Yıh', 'Hafiz Kani Karaca Anısına1 tstanbul Müzik ve Sema Topluluğu gösterisi. (0212 232 98 30) M YAPIKREDİ KÜLTÜR SANAT MERKEZÎ'nde saat 18.30'da konu 'Tango: Dünya Orkestralannda Juan D'Arienzo', konuşmacı Hakan Totkanü. (0 212 252 47 00/ • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.30'daİstanbul Deviet Senfoni Orkestrasrnın Ismet tnönü'\ü Anmakonsen. Şef Antonio PirollL (0212 243 10 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde saat 12.00 15.30'da'Festival FümleriGösterimi', saat 18. 30'da 'SözKısaFilm Yönetmenlerinde'söyleşi. (0 212 252 35 00) KÜLTÜK • SANAT 7. ULUSLARARASI SJNEMATARİH BULUSMASI FİLM FESTİVALİ HEY GIDI KARADENIZ 17 ARALIK2004 ANKARA ] | 18ARALIK2004 İSTANBUL ÖTEKİ TARİH 1017 ARALIK 2004 türsak TÛRKtTE SİNEHA VE AUDIOVISUEL KÜLTÜR VAKF1 takara Wt«t Satıf ATATÜRK SPOR SARAYI 20 : 00 1 BOSTANCIGÖSTERİ | MERKEZİ 1 20 : 30 I t t ı a U I Sllet Sjtış ı Bostancı Gösten Meritızi • Beyoglu Metropoi • Kod*öy Seyhan Wü:*V Bokııtöy Bevaz A NORMA ALEANDRO ĞUHIERMOTOLEDO MARÎABOTTO MARIAN AomjBtA Türsak Vakfı Medya Sponsorlarına teşekkür eder... Ankırı lletiflm 90 (312) 418S7OS Cumhuriyet www.heygidikaradeniz.com £> ^Mf/^î öSıhunyef İsunbul İletişim +90 (212) 244 57 09 ^ TüRK KANAL7 DosyaNo: 2002'1271 E. Koçbank AŞ'ye borçlu Nezih Doğan Bennek'in işbu borcu nedeniyle müdürlüğümüz dosyasından satışa çıkanlan mahçuz tekne ile ilgili olarak Cumhuriyet gazetesinin Û. 12.2004 tarihli nüshasının 17. sayfasmda yayımlanan satış ilanı aşağıdaki şekilde düzeltilerek Uan olunur. Cinsi, mahiyeti ve önemli nitelikleri: TUFlYA isimli boyu 6.80 m, genışliği 2.55 m. pusulası me\ut Benetto marka 1993 model 80 beygir Diesel tekne. Basın: 57753 KADIKÖY 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İNSANLIK COSMOTURK «Aç.k Radyo.' RADYO TÜRSAK TURKİYE SİNEMA VE AUDIOVISUEL KULTUR VAKFI OAZETECI EROL DERNEK SOKAK HANIF HAN 11/2 BEYOGLU 80072 ISTANBUL TEL. 102121 244 52 51 251 67 70 251 84 81 FAKS I0212İ 292 03 37 www.tursak.org.tr Esas No: 2002/837 Davacı Ayşe Yurdanur Coşar tarafindan davalılar Çankaya Tapu Sicıl Müdürlüğü, Erhan Elvira, Hüseyin Çamlı, Adnan Erdal, Selma Uysal ve Sabahat Kuzey, Habibe Ceylan ve Ismaıl Yorga aleyhine açılan tapu iptali ve tescili davasının yapılan yargılaması sonucunda; Mahkememizin 12.10.2004 gün 2002/837 Esas 2004'424 sayılı kararla görev yönünden dava dilekçesinin reddine, dosyanın talep halinde görevli Ankara Nöbetçı Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderılmesıne karar verilmiştir. Davalı Erhan Elvıra, Adnan Erdal, Sebahat Kuzey ve Habibe Ceylan'ın adreslen meçhul kaldığından ılan tarihinden 7 gün sonra adı geçenlere ilanun teblig yerine kaim ohnak üzere ılan olunur. 08.12.2004. Basm: 56553 tLAN ANKARA 26. ASLİYE HUKÜK HÂKİMLİĞİ'NDEN HALİ BE v OGLı. BEYOĞLU NIŞAHTHŞ) I1OVIEPLEX ORTAKÖY FEWTE EurtnngM ATAKĞY ATBIUU ALTUN1ZAD£ CAHTOL SP€CTRUy 14 651 33 30 KADIKCV BROADWAY SUAPIYE HOV1EPL£X 2 15H 3016 «5190021 15 11513 1515 1517 1519 1521.15C CTESI23 15 2 0CU 0016 1518 4521 X 1 1513 1515 15'? 159 1521 15 200164O190O21 10 30>3301530'73O'93O21 30 51444 no'lu ehliyetimı kaybettim. Hükümsüzdür. TOLGA KILIÇ