Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2004 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADABUGUN ALİ StRMEN EğitimSen, 30 ilde, 711 okulun fiziki yapı ve donanımma ilişkin araştırma yaptı Hangi Türkiye AB'ye Aday? PARİS 17 Aralık yaklaştıkça Avrupalılar eteklerindeki taşları dökmeye başladılar. Herkes kafasının ardında, bilincinin altında ne varsa artık açıkça ortaya seriyor. Fırsatı ganimet bilenler de fıriıyorlar ortaya, şimdiye dek insan haklan ve özgüriükler ardına gizledikleri istemlerini, yabancı gazetelere ilanlar vererek açıklıyorlar. Salı günkü Cumhuriyet'te birara Dışişleri Bakanlığı da yapmış, deneyimli diplomat ve politikada ilkelerine bağlılığı yüzünden çok çekmiş, fazla barınamamış olan yıllanmış siyasetçi Kamran Inan, haklı kaygılannı, kaygıyı da aşan somut gözlemlerini dile getiriyor. Sevr taksit taksit uygulamaya sokuldu, diyordu. Dıştan gelen, niyetini gizlemeye bile gerek görmeyen baskılar karşısında öfkeleniyoruz. Hakhyız! Böyle olacaksa AB üyeliği olmaz olsun(!) diyoruz. Hakhyız. Kimileri daha da ileri gidiyor ve diyoriar ki: Bu istekleri yerine getirmemizin de fazla önemi yok, bizi yine de almazlar, verdiğinizi veımiş olmakla kalırsınız, hepsi bu! Hakhlar. ••• Paris'te yayımlanan Liberation'un yöneticiierinden Marc Semo, benden 17 Aralık'tan önce yayımlanmak üzere biryazı istedi. Paris'e hareketten bir gün önce eposta ile gönderdim. Yazıda, tarihin çok gerilerine kadar uzanmadan, Türkiye'nin son iki yüzyılını anlatıyor, Mustafa Kemal'in öncülüğünde gerçekleşen Cumhuriyet Devrimi'ne değiniyor ve şu sonuca varıyordum: "Cumhuriyet Devrimi'nin ateşleyicisi olan, yalnızca birulus devlet oluşturmakla kalmayıp aynızamanda çağdaşlaşma ve demokrasi yolunda ilerlemeye çalışan Kemalizm kendi içinde özgün bir ideoloji değildir. O, reformun, Rönesansın, aydınlanma çağının, Fransız Devrimi'nin kazanımlannı, kısacası 'Avrupa değerieri' denen ilkeleri ilk kez, Hıhstiyan olmayan ve coğrafi olarak büyük kısmı Avrupa dışında kalan bir ülkede uygulayan bir harekettir. Ama bu özellikleri ne Kemalizmin ne de Cumhuriyet Devrimi'nin önemini azaltır. Hatta tam tersine arttınrbile, çünkü Türkiye bu hareketle Avrupalı denen kazanımlann evrensel olduğunu ilk kez bütün dünyaya kanıtlamıştır. Türkiye salt bu niteliği ile AB üyeliğini hak etmiştir. Bu, karanlığa karşı bir meydan okumadır. Bu yalnız Türkiye 'nin değil, aynı zamanda Avrupa'nın davası olmalıdır. Şimdi karar Avrupa 'nın!" Haklı olduğumu sanıyorum. Tabii böyle kritik birdönemde, Tayyip Erdoğan'ın bu davayı savunmak için pek doğru bir kişi olmadığını yazmadım, yazamadım. • •• Kızmakta ve haykırmakta hakhyız. Ama biraz da kendimize, şu son zamanlarda fetva ile otuaıp fetva ile kalkan 'laikl' Türkiyemize bakalım. Diyanet Işleri Başkanhğı 31 Aralık için bir yılbaşı hutbesi hazırhyor. "Milli ve manevi değehehmize sahip çıkalım" başlıkh hutbede, "Yılbaşı eğlenceleh manevi değerlerimize terstir. Bizleri milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştınr" deniyor. Bu satırlann altında imzası olan kişi, devletin kadrolu memurudur. Melih Aşık çok haklı olarak salı günkü köşesinde, bu gibi kafalann Onat Kutlar'ın öldürülmesindeki sorumluluğunu vurguluyordu. Hep dıştaki godoşlara ve içerdeki liboşlara bakmaktan bunlara bakamıyoruz. Yeni biryılı karşılamak bile bizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştınyorsa AB'ye üye olmak ne hallere sokar dersiniz? Işte bu da Türkiye'ye gittikçe egemen olan iktidara kadar tırmanmış bulunan kafa. Türkiye'nin AB üyeliğini savunurken kendimize ciddi olarak şu soruyu sormalıyız: AB üyeliğine aday olan hangi Türkiye?.. AÇIKLAMA: Mehmet Ulusoy'un hasta olduğunu, Balıklı Rum Hastanesi'ndeyattığını yazmıştım. Oradan Cerrahpaşa'ya nakledilmiş. Başka bir yere nakli de söz konusu. Aramak isteyen dostlarının önce 0 544 574 3213 numaradan kendisine ulaşmalannı sahk veririm. A.S. asirmenfg cumhuriyet.com.tr ANKARA (Cumhuriyet Burosu) EğitimSen tarafindan ilköğretim okullannın fıziki dunımlanna ilişkin yapılan araştırma, öğrencilerin eğirimlerini olanaksızlıklar içerisinde sürdürdüklerini ortaya koydu. Araştırmaya göre okullarda 2 bin 255 öğrenciye bir bilgisayar, 30 bin öğrenciye de bir dil laboratuvan düşerken, 1609 öğrenci bir kütüphaneden yararlanabiliyor. Okulların 3'te 2'sinde ikili öğretim yapılırken. derslik açığının kapatılabilmesi için var olan kapasitenin iki katına çıkanlması gerekiyor. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, düzenlediği basın toplantısıyla, sendikanın Türkiye'nin 7 bölgesinden 30 ilin 711 ilköğretim okulunun fıziki yapı ve donanımına ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Okullann "olanaksızhklarta boğuştuğunu" gösteren araştırmadan çıkan sonuçlar şöyle: ü Taşımalı eğitim sistemi oranı, küçük yerleşimlere sahip özellikle Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerin Eğitimde 'içler acısı' tablo EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer tarafindan açüdanan araştırma sonuçlanna göre, • 3 okuldan 2 'si ikili eğitim yaptyor. • Derslik açığını kapatmak için bir kat daha derslik gerekiyor. • 2 bin 255 öğrenciye bir bilgisayar laboratuvan, ^ 30 bin öğrenciye bir dil laboratuvan düşüyor. de artış gösteriyor. Kars, Van gibi 5. derecede gelişmiş illerde her 34 okuldan biri taşımalı eğitim hizmeti veriyor. • ikili öğretim uygulaması hâlâ yüzde 70'ler düzeyinde bulunuyor. Yani her 3 okuldan 2 si ikili öğretim yapmak zorunda kalıyor. • Bir okulda ortalama 21 derslik bulunuyor ve her bir dersliğe 5189 arasında öğrenci düşüyor. Uygun sayılara ulaşılabilmesi için bir kat daha dersliğe gereksinim duyuluyor. • Okul başına 1 fen laboratuvan bile düşmüyor. 1324 öğrenci bir laboratuvardan yararlanıyor. Bu konuda en iyi durumda olan Karadeniz Bölgesi'nde bile ancak 961 kişiye bir laboratuvar düşüyor. • Okul başına 0.5 bilgisayar laboratuvan, bir bilgisayar laboratuvanna da 2 bin 255 öğrenci düşüyor. Okul başına düşen dil laboratuvan ise kesirlerle bile ifade edilemiyor. Toplam 29 bin 571 öğrenci bir laboratuvardan yararlanıyor. • Her 5 okuldan ancak birinde müzik odasına rastlanıyor. Bir müzik odasına toplam 6 bin 226 öğrenci düşüyor. 12 bin öğrenciye bir spor salonu ü Öğrenciler beden eğitimi derslerini de olanaksızlıklar içerisinde işliyorlar. 1. derece gelişmiş illerde bile 12 bin 760 öğrenciye yalnızca bir spor salonu düşüyor. Konferans salonu da her 4 okuldan ancak 1 inde bulunuyor. Toplam 4 bin 339 öğrenciye bir konferans salonu düşüyor. • 649 okuldan yalnızca 33'ünderevir bulunurken, yalnızca 5rinin yemekhanesi hizmet veriyor. Okullarda 1245 öğrenciye yalnızca bir kantin düşüyor. • Bir okulda ortalama 1011 tuvalet bulunuyor. Bir tuvalet 134 öğrenciye hizmet veriyor. Her teneffüste bir tuvalete ortalama 30 öğrenci giriyor. EğitimSen'in düzenlediği Demokratik Eğitim Kurultayı'nın sonuç bildirisi açıklandı: Zorıınhı din dersi kakbnlsm Cezaevi • Eğitimin sonınlarmırj her geçen gün arttığı belirtilen sonuç bildirisinde eğitimde özelleştirme uygulamalannın kaldınlması ve herkese eşit koşulda eğitim verilmesi istendi. 18 yaşında kadar zorunlu eğitim istenen bildiride YÖK'ün de kaldınlması istendi. nRATKOZOK ANKARAEğitimSen tarafindan 15 Aralık günleri arasında düzenlenen "4. Demokratik Eğitim Kurultayı" sonuç bildirisi açıklandı. Bildiride, eğitim hizmetini üreten eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlannın, her geçen gün daha da ağırlaştığı vurgulanırken, sürgün ve kadrolaşmalann olmadığı, eğitimcilerin insanca yaşayabileceği bir ortam istendi. Bildiride, zorunlu eğitimin 5 yaşından başlayarak 18 yaşına kadar verilmesi, zorunlu din derslerinin ve YÖK'ün kaldınlması gerektiği vurgulandı. EğitimSen tarafindan düzenlenen ve uluslararası düzeyde katılımın olduğu Demokratik Eğitim Kurultayı'nın sonuç bildirisi tamamlandı. Eğitimin temel sorunlannın ve başlıca çözüm önerilerinin sunulduğu bildiriyle, başta zorunlu eğitimin süresi olmak üzere eğitim sistemine dönük köklü değişimler istendi. Bildiride eğitimin sorunlan şöyle sıralandı: • Ülkemizde yüz binlerce çocuk ve genç, eşit ve parasız eğitim hakkından yararlanamamaktadır. • Eğitim programlan hâlâ ezbere dayalı, bilimsel içerikten uzak, baskıcı ve cins aynmcı. • Bütçeden eğitime aktanlan pay, miktar olarak artmış görünse de eskiden olduğu gibi yetersiz. • Mevcut öğretmen yetiştirme sistemi öğretmeni eğitim sürecinde "teknisyene dönüştürmekte", bireylerin DlYARBAKIR davası zamana yenüiyor • Savcılık, lOtutuklunun öldüğü olaylarla ilgili yargılanan sanıklann bazılan hakkındaki suçlamalann, zamanaşımına uğraması nedeniyle ortadan kaldınlmasını istedi. DtYARBAKIR(Cumhuri\etBürt>su)Diyarbakır'da lOtutuklununölümü ve 23 tutuklunun da ağır yaralanmasıyla sonuçlanan 72 sanıklı "Cezaevi Davası"nda sona doğru yaklaşılırken, mahkemeye görüşünü sunan savcılık, sanıklann bazılan hakkındaki suçlamalann, zamanaşımına uğraması nedeniyle ortadan kaldınlmasını talep etti 65' i güvenlik görevlisi, 6 'sı cezaevi personeü ve l'i de cezaevi doktoru ohnak üzere toplam 72 sanık hakkında "Kaso aşan cürüm sonucu adam öldürmek", "Göre\i ihlal etmek" ve "Gorevi kötüye kuUanmak" iddialanyla 1 yıldan müebbete kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Önceki gün geç saatlerde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan, aralannda polis ve askerlerin de bulunduğu toplam 72 sanığın hiçbiri kanlmadı. Sanık polisler Emniyet Genel Müdürlüğü tarafindan görevlendirilen avukat Mecit Kaya tarafindan temsil edildi. Mağdur aüeler adına ise Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tannkulu, Sabahattin Acar ve Mesut Beştaş müdahil olarak hazır bulundu. Oturumda mahkeme heyeti savcıdan esas hakkındaki görüşünü sunmasını istedi. Türkiye'deki yaüb ilköğretim bölge okullannda eğrtim standartlannı yükseltmek amacıyla hayata geçirilen 'Eğitimde Ğönül BirligT programı çerçevesinde haarlanan "Onlar da çocuktu" projesi, Van'ın Çatak ilçesindeki yaüh ilköğretim bölge okulunda başlabku. (Eotoğraf: AA) öğrenme sürecine etkin katılımını sınırlandırmaktadır. Eğitim fakültelerinin yetersiz kadro içinde öğretmen yetiştirme uygulaması, eğitimin niteliğini düşürmektedir. • Özel ve parah eğitim uygulamalan hızla yaygınlaşmaktadır. • Eğitim hizmetini üreten eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlan, her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. ^ Ekonomik, demokratik haklan için sendikalarda örgütlenen eğitim emekçilerine yönelik baskılar son yıllarda daha da artmıştır. lamalan bir an önce durdurulmalıdır. • Eğitim hakkı, sınıf, ırk, cinsiyet, dil, din ve politik görüş gibi aynmlar yapılmadan herkese eşit koşullarda sağlanmalıdır. ^ Bütçeden eğitime aynlan pay arttınlmalı, her tür ve düzeye eğitim parasız olmalı ve zorunlu eğitim süresi 5 yaşından başlayarak 18 yaşına kadar olan dönemi kapsayacak şekilde yükseltilmelidir. • Öğretmen yetiştirme sistemi yeniden düzenlenmelidir. • YÖK, tüm kurumlanyla kaldınlmalı, Üniversitelerarası Kurul ve üniversiteler, özerk ve demokratik bir anlayış temelinde yeniden düzenlenmeli, üniversitenin bütün bileşenlerinin yönetim ve karar sürecine katılmalan güvenceye alınmalıdır. • Üniversitelerde, bilimsel araştırmalara bütçeden aynlan pay artbnlmalıdır. Eğitim ve bilim emekçilerinin maaşlan insanca yaşanabilecek düzeye çıkanlmalıdır. ^ Eğitim emekçilerinin düşüncelerinden, sendikal eylemlerinden ve demokratik taleplerinden dolayı karşüaştklan her türlü ceza ve sürgün son bulmalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm kısıtlama ve yasal engeller kaldınlmalı, grevli toplusözleşmeli sendika yasası çıkanlmalıdır. • Okul öncesi eğitim, devletçe, isteyen her ailenin çocuğuna aynmsız ve parasız olarak sunulmahdır. • Laikhgin gereği olarak, din derslerini zorunlu hale getiren anayasanın 24. maddesi kaldınlmalı, zorunlu din dersleri öğretim programlanndan çıkanhnalıdır. Çözum önerüeri Kurultayın sonuç bildirisinde, eğitimdeki sorunlann çözümü için ise ana hatlanyla şu öneriler getirildi: • Eğitimdeki özelleştirme uygu Cumhuriyet. KİTAPLARI 2 güvenlikçiye beraat istemi TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞt BAŞKANI ÖZOK: YARGITAY'DAN SANIKLARA TAHLÎYE Dostlarınıza armağan aldınızmı? Kızıltepe olayının takipçisi olacağız AlSKARA(CumhurrvetBurosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkam Özdemir Özok, Mardin Kızıltepe'de Ahmet Kaymaz ve 12 yaşındakı oğlu Uğur Kajmaz'ın öldürühnesi olayının adil bir yargılama ile aydınlatıknasını beklediklerini belirtti. Özok, yargılama sürecinde bir gözlemci görevlendirerek davanın sonuna kadar takipçisi olacaklanm kaydetti. Özdemir Özok, yaptığı yazıh açıklamada, olayın ardından TBB'nin görevlendirdiği iki kişilik bir heyetin Kızıltepe'de yetkililer, ölenlerin yakınlan ve yurttaşlarla görüşerek bir rapor hazırladığını anımsattı. Dosya hakkında mahkeme tarafindan gizlilik karan verildiğini, bu nedenle şu anda sağlıklı bir değerlendirme yapma olanağı bulunmadığını ifade eden Özok, şunlan kaydetti: " L nutulmamahdır ld güvenlik güçleri başta olmak üzere bütün yetkililerin görevlerini yerine getirirken' insanların yaşama haklanna karşı daha saygılı, dikkaüi, titiz ve özenli davranmalan' hukukdevietinin temel gereğidir. Kızıltepe Cumhuriyet Savcısı olaya hemen el koymuş, bir hukukçu sorumluluğu ve basireti ile soruşturmayı sürdürmektedir. Bu elim olay karşısmda TBB, tüm taraflar için adil bir yargüamanın gerçekleşmesini. olayın aydınlaülarak gerçek faillerinin tespit edilerek cezalandmlmalanru beklemektedir. Bu nedenle yargdama sürecinde bir göztemci göreviendirerek da\ anın sonuna kadar takipçisi olacakğız." 'Olüm orucu' karan bozuldu AISKARA (Cumhuriv^t Bürosu) Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Küçükarmutlu'daki ölüm orucu eylemlerini sona erdirmek için düzenlenen operasyonlar sonucu 16 kişi hakkında açılan davada verilen mahkumiyet karanm, sanıklann lehine bozdu. Yüksek mahkeme, sanıklar hakkında, Türk Ceza Yasası'nın "örgüt üyeHği''ni değil, "örgüte yardım yataklık" suçunu düzenleyen maddesinden hüküm kuruknasını istedi. Yargıtay, tutuklu 7 sanığın tahh'yesine karar verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi davaya ilişkin temyiz incelemesini sonuçlandırdı. Daire, kaldınlan Istanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 16 sanık hakkında TCY'nin "örgütüyeKğini'' düzenleyen 168/2. maddesinden kurduğu hükmü, sanıklar lehine bozdu. Daire, sanıklar hakkında TCY'nin "örgüteyardnn yatakhk" suçunu düzenleyen 169. maddesinden hüküm kuruhnasını istedi. TCY, örgüt üyeliği suçu için lOyıldan 15yılakadarağırhapis, yardım yatakhk suçu için ise 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. 9. Ceza Dairesi, tutuklu sanıklar Zeki Doğan, Sinan Tökü, Güzin Tolga, E\1em Göktaş, Ahmet GüzeL, Gamze Turan ve Vedat ÇeKk'in tahliyesine de karar verdi. Güvenlik kuvvetleri, Küçükannutlu'daki ölüm orucu eylemlerini sona erdirmek amacıyla 5 ve 13 Kasım 2001 tarihlerinde operasyon düzenlemişti. Operasyon sırasında evlerde çıkan yangın sonucu 4 kişi öhniiştü. Cumhuriyet Kitap Kulübü Merkez Jube . Törkotağı Cod. No: 39/41, Cağaloğlu İST (02121514 01 96 : istiklal Cod. Zombak Sok. 4/1, TaksJmtST. (0212)2S2 38 81/82 Duruşma Savcısı Erkal Ozkan mütalaasında, olay günü sanık görevlilerin kanunu veya emri icra ederken, meşru müdafaa ve zaruret sonucunda müdahale ettikleri, ancak zaruretin gerektirdiği sınırlar aşılarak, 10 kişinin ölümüne sebebiyet verildiği kaydedilen mütalaada, polis ve askerlerden oluşan 54 samğırı TCY'nin 452/1 maddesi gereğince "Katil kasü olmadan ölüme sebebiyet vermek" suçlamasıyla 8'er yıl hapisle cezalandrnlması, olayın ağır tahrik altında gerçekleşmesi nedeniyle de cezalarmın yan oranında indirümesi istendi. 2 güvenlik görevlisinin de beraatı talep edildi. Dava dosyasında "görevi ihlal eunek* iddiasıyla yargılanan rütbeli asker ve baş komiser düzeyindeki 9 sanık hakkındaki suçlamanın ise 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldınhnası istendi. Aynı dava dosyasında, bu kez "Katil kasü olmaksızuı adam yaralamak" iddiasıyla 1 yıla kadar hapis cezası öngörülen 6 cezaevi görevlisi ve cezaevi doktoru SerdarGoküe ilgili suçlamanın ise aynı gerekçeyle ortadan kaldınhnasını istedi. Duruşmaya katılan müdahil avukatlan, aynnüh görüş için süre isterken, sanık polislerin avukatı ise mütalaayı reddetti. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hukümsüzdür. HÜSEYİNIŞIK tstanbul Onıversıtesi Edebiyat Fakültesi ingılız Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne aıt dıplomamı kaybettim Hükümsüzdür. MUSTAFA METE BOZYtĞlT Özdemir Ozok.