20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 W Telefonla konuşmak ucuzlayacakmış. Söz zaten ucuz! Bektrorek posta: denizs«n9c(«nhııriyetcom.tr Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 Meclis tuvaletinde apt&s alıyorfarmtş... "Karar alacak deâiller va!" vrupa Birliği, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin karannı yannki liderlerzirvesinde verecek. Karar, açık ya da üstü kapalı koşullar içerse, Türkiye'ye bir dizi ödün dayatılsa, üyelik için çıkmaz ayın son çarşambası önerilse bile gazetelerin manşetlerini tahmin etmek hiç dezordeğil. Gazetelerin olası başlıklarına bir göz atalım: Ohbe! Yes! Yes! Yes! Inancın zaferi. En büyük zafer. Işte bu kadar. Ne mutlu Avrupalıyım diyene! Tarih aldık, tarih yazdık. Nişanı yaptık sıra düğünde. Sabreden derviş, Avrupalı olurmuş. Avrupa'nın yeni yıldızı Türkiye. Yıldızlara hilal yakıştı. DUZ ÇtZGİ ÜMİT ZİLELÎ Hamza Saykan: "Lozan Konferansı sırasında isteklerini Ismet Inönü'ye kabul ettiremeyen Ingittere Dışişleri Bakanı Lord Curzon, •Hiçbir dediğimizi kabul etmiyorsunuz. Hepsini reddediyorsunuz. En nihayet şu kanaate vardık ki, ne reddederseniz hepsini cebimize atıyoruz; yann para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman, bugün reddettiklerinizi cebimizden çıkartıp size göstereceğiz' demişti. O gün bugün mü acaba?" okuş A Manşetler Yıldızlann altında mutlu son. Rüya gerçek oldu. Avrupa sesimizi duydu. Savul Avrupa, Türkler geliyor. Yaşasın Avrupa. VVellcome Turkey Thank you Europa. Hello Avrupa. Europa güzeli: Turkey. Işte Türkiye'nin gücü. AB'li olduk, neşe dolduk. Yeni vatan Avrupa. 40 yıllık hasret bitti. Medeniyetler buluştu. Avrutürkiye. Bu arada, Avrupa Birliği'nden çıkacak karar, ne kadar allanıp pullansa da kamuoyuna yutturulamayacak kadar ağır koşullar içeriyor olabilir. O zaman başka manşetlerimiz var Koşul bize vız gelir. Avrupa dar gelir. En özel üye biziz. Müzakere bizim işimiz. AB tamam, yola devam. Alışacaksın, Avrupalılaşacaksın. Emin adımlarla Avrupa'ya. Yürü Türkiye, seni kimse tutamaz. Bunu da aşanz. Tünelin ucunda ışık var. Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik. Biz bu yola baş koyduk. ölmek var dönmek yok. Sakın geç kalma erken gel. Bu imtiyaz kimsede yok! Bunun Bir Odülü Olmalı! Ne büyük tesadüf değil mi?.. Avrupa Parlamentosu Başkanı Borrell, geçen hafta Türkiye gezisinden sonra ne demişti: "Kürtlerayn bir kültürel kimliğe sahip. Toplumlar kendilerini belli bir devlete art hissetmediklerinde kendi devletlerinin olrrtası konusundaki talepleridoğal ve demokratik bir seçimdir..." Tıpkı Senyor Borrell'in dediği gibi oldu; yurtdışındaki Kürt diasporasının başını çektiği en demokratından 200 cıvannda Kürt arkadaş, Borrell'in sözünü ettiği "doğal ve demokratik" seçimlerini iki etkili Avrupa gazetesinde ilan ediverdiler!.. Aaa hayret, onlar da Borrell gibi "Bask modeli" istememişler mi?ü Şu Allah'ın işine bakın; 24 saat arayla aynı yöndeki istekler Avrupa'nın iki ucunda yankı buluyor. Birtarafta AP'nin başkanı, diğer tarafta Madam Mrtterrand'ın kanatlan altındaki Kürt Enstitüsü'nden Leyla Zana ve arkadaşlanna uzanan Kürt seçkinleri... Gelin de gülmeyin! Türkiye'nin Kıbrıs'taki Türk azınlık için talep ettiği haklann Türkiye'deki Kürtler için talep edilmesine ise gerçekten acı acı güldüm. Daha dün Leyla Zana'nın Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı "Kürtler iki kurucu asli unsurdan biridir. Asla azınlık değildir" açıklamasını anımsadım! Bu arkadaşlann böylesine bir "tenzili rutbe" karşılığında nasıl bir garanti aldıklannı düşündüm, bulamadım! llanın içine sözüm ona "ustaca" monte edilen "Kıbnstaki Türk azınlık" ifadesini nasıl tanımlamak gerektiğini de düşündüm ve buldum: Utanç verici! Bu pek demokrat Kürt aydınlan, daha ilan çıkar çıkmaz kıvınverdiler! Herhalde, "Nasıl olsa Türkler okuduğunu anlamaz" diye düşünmüş olsalar gerek ki, "Yok canım ne özerkliği, hangi Bask modeli, biz örnek olsun diye koyduk" yolunda açıklamalar yaptılar... Ne hazin! Daha söylediği, yazdığı, altına imza attığı açıklamanın bile arkasında dunma yürekliliğinden yoksun bu pek bilinen aydın tipi yine de görevini başanyla tamamladı, Avrupalı efendilerin direktiflerini aynen uyguladılar. Şimdi vaat edilen "ödülün" zamanını bekleyecekler! Gerçi yazacak çok şey var ama 17 Aralık'la ilgili bir şey yazmak içimden gelmiyor. Bu satırlan okuduktan 24 saat sonra aslında çok önceden hazırlanmış senaryoyu öğreneceksiniz! Bizim işbirlikçilerin ekranlardan, köşelerinden "büyük zafer" hezeyanlannı tzleyeceksiniz. Bunlann hepsi ilerleyen zamanda tek tek ele alınacak. Müzakere tarihinin ağır koşullan ve belirsizliği kısa sürede ortaya çıkacak. Şimdilik Fransa Dışişleri Bakanı Barnier'in ufak bir ricasıyta bitirelim: Turkiye'den "Ermeni soykınmını" kabul etmesini isteyeceğiz. Üye olmak isteyen bunu yapmahü! SESSİZSEDASIZ(I) Anıl Öçal: "Avrupa Bitiiği'nin değişen koşullanna karşı, SevrM istesek daha mı iyi?" Tencih Darlık AkifKökçe:"1961 I Anayasası bol gelenlere, Avrupa Birliği kriterieri dar geliyor!" Maestro Cem Mansur Çevre Bilincini Kanıtladı PERİHANERGUN^a Dostlan Derneği Başkanı 6 Ekim 2003 günü, iki saat içinde yanıp kül olan Burgazada ormanı tüm ada tutkunlan gibi oranın has evladı olan Cem Mansur'un da içini acıyla doldurdu. Bu acıyı kendisi şöyle dile getiriyor "6 Ekim 2003 günü Londra'da sokakta yürürken cep telefonum çaldı. Arayan Süher Pekinel'di. Heyecanla 'Neredesin' diye sordu. On beş yıl aradan sonra bütün bir yazı Burgazada'da geçirdiğimi biliyordu vemeraketmişti. 'Burgaz yanıyor' dedi. Sonrakisaatlerde internetten izlediğim söndürme çalışmalanyla ilgili haberler ve gün sonunda ortaya çıkan korkunç tablo, o tarihe kadar henüz yakınım olan kimseyi kaybetmemiş biri olarak bana ilk kez gerçek ve kişisel bir trajedi duygusunu yaşattı. Oluşması yüz yıllar sürmüş olan bir doğa güzelliğinin birkaç saat içinde yok olmasının sorumluluğunu kimsenin almayacağını anlamamız çok sürmedi. Aynca, geleceğe bakmak gerekiyordu." Ada Dostlan Demeği ve tüm gönüllüler, adanın yeniden yeşillendirilmesinde inanılmaz bir özveriyle çalışarak, yetkililerin çabalannı tamamladı. Bugün ağaçlandırma büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Ancak her türlü hava şartına karşı tutunabilme savaşı veren binlerce fidanın gelişmesi, sulanması ve en önemlisi, yeni bir felaket durumunda, geçen yılki acınası çaresizliğin yeniden yaşanmaması için özveri ve iyimserliğin yanı sıra sürekli gelir akışı da gerekiyor diyerek yüreğinin yangınını yaşadığı yöreye borçluluk duygulanyla anlatıyor. ••• Istanbullu ve de Burgazadalı olan Cem Mansur, müzik eğitimini Londra'da City University Ricardi Şeflik ödülü'nü aldığı Guildhall School of Music and Drama ve daha sonra Leonard Bernstein'in öğrencisi olduğu Los Angeles Filarmoni Enstitüsü'nde aldı. 1981 89 arası Istanbul Devlet Operası şefliği yapan Mansur, Londra'da English Chamber Orchestra'yla başanlı bir çıkış yaptığı 1985 yılından sonra çalışmalannı yurtdışında yoğunlaştırdı. Hollanda, Fransa, Italya, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Macaristan, Almanya, Isveç.lspanya, Meksika, Israil ve Rusya'da orkestra ve opera kuruluşlanyla konuk şef olarak çalışmalannı sürdüren sanatçımız, 198996 arasında Oxford Şehir Orkestrası Birinci Şefliği'ni yaptı. 1998 yılında Akbank Oda Orkestrası Daimi Şefliği'ne getirildi. Burada tasarladığı ilginç program ve etkinliklerle müzikseverlerin dikkatlerini çekti, beğenilerini kazandı. Cem Mansur halen Ingiltere'nin en eski ikinci korosu Ipswich Choral Society'nin onursal başkanıdır. Başan basamaklanndaki yükselişini kısaca özetlemeye çalış I^ 1^ M1 1 EfJg »!> < Sağlık Bakanlığı'ndan verem aşısı Sağhk Bakanhğı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Türkiye'de verem aşısı sıkıntısı bulunmadığını açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre 2004 yılında sıfır yaş grubundaki bebekler için 997 bin doz çocuk, ilköğretim birinci sınrftaki çocuklar için 1 milyon 147 bin 700 doz erişkin BCG aşısı ülke geneline dağıtılmış. 2004 yılı içinde 1 milyon 250 bin doz çocuk, 4 milyon 500 bin doz erişkin olmak üzere toplam 5 milyon 750 bin doz BCG aşısı alımı yapılmış. Yıne bakanlığın açıklamasına göre 2004 yılı rutin aşı programı da ilköğretim birinci sınıflanndaki öğrenciler için ıllenn büyük kısmında eylül ayında başlatılmış ve aşılama devam ediyormuş. Türkiye'de dünyaya gelen yıllık yaklaşık 1 milyon 360 bin bebek için aşı ve dağıtım planı da yapılıyormuş. Bakanlıktan yapılan açıklamada "Bu BEHIÇAK yıl içinde verem aşısı miktan, sahada kullanım için yeterii miktarda olup, bugüne kadar aşılama ile ilgili miktar yönünden bir sıkıntı yaşanmamıştır. lllerimiz verem hastalığı yönünden sürekli taramadan geçirilmekte ve ihtiyacı olanlara BCG aşısı gönderilmektedir" bilgisi de verildi. Fahiş fiyat nedeniyle iki aşı ihalesi sonuçsuz kalan bebeklerin ve çocuklann şu kış günlerinde verem aşısız kalmamış olması güzel de Dünya Sağlık örgütü'nün Türkiye'ye gönderdiği "Aşılama programına dikkat" edin uyarısı neyin nesi oluyor? O da herhalde rutin uyanlardan' biri olmalı. Yüksek Yerilim Hatta Sadece beyaz Türkler AB'ye alınsın! ©rdincutkuo yahoo.com ÎJSSP KİM KİME DUM DUMA behicakia turk.net tığım sanatçımız, doğduğu yöreden kopmadı. Çevresindeki varlıklan degerbiliriikle yaşatmayı görev bildi. Yangın gününden 6 Aralık 2004'e kadar "geleceğe bakarak" yoğun çalışma ve kıt zamanına karşın yetiştiği yöreye katkı bilinciyle dillere destan konserini verdi. Konsere, yedi yaşında TBMM'ce çıkanlan özel bir yasayla Paris'e müzik öğrenimine gönderilen harika çocuğumuz Idil Biret'i de kattı. O Idil Biret ki beş kıtayı kapsayan sayısız konserleriyle müzik otoritelerini selama durdurduğu yetmezcesine 1986'da Beethoven'in dokuz senfonisinin F. Liszt tarafından yapılan uyarlamalannı kayda aktaran ilk piyanist oldu. Beyin ve kol gücü olarak piyanistlik sınırlannı zorayan Biret, Montpellier Festivali'nde eleştirmenler tarafından yapılması imkânsız olarak nitelendirilen bir denemeye girişerek bu uyarlamalann hepsini art arda üç konserde seslendirme başansını da yaratmıştı. Biret bizlere lütfedilen bu konserde J. S. Bach'ın piyano konçertosu, Re minör'ünü sundu. övüncümüz olan bu iki büyük sanatçımızın, Oda Orkestrası'nın tüm müzisyenlerinin özveriyle maddi karşılık beklemeksizin, ruhlanmızı yüceltmelerine ne kadar tesekkür etsek azdır. Bu davete bağışlanyla da katılan ada ve müzik severlere de tesekkür ediyoruz. Bu borçluluk ve teşekkürlerimiz, o geceyi bu denli doyurucu yapabilmek için sponsorluğunu yüklenen Sabancı Holding Çimento Grubu Akçansa Yönetim Kurulu'nu da kapsamaktadır. Aynca, konser öncesi davetlilere sunduklan kokteyl örneği az bulunan, övgüye ve teşekküre değer ikramlarla bezenmişti. Davet için ziyaretine gittiğimiz, Beko Teknik Genel Müdürü Sn. Ali Hakan Sümerval'in hiç ummadığımız büykülükteki bağışlan da Burgazada'nın yeşeren fıdanlannın ve demeğimizin sonsuz teşekkürlerine neden olmuştur. Gazetelerinde, ekranlarında etkinliğin duyuru ve gösterimini görev bilen duyariı yayın organlanna da tesekkür ediyoruz. ••• Bu müzik şölenine özelde benim de aynca bir borçluluğum oldu. Son günlerin dışta Irak'a sözde demokrasi getirmek için işgal edip beş bin yıllık uygarlığı yerle bir eden işgal güçlerinin acımasızlığı yetmezcesine Felluce'yi kundaktaki bebeleri bile katlederek kana bulayan katillerin vahşeti, Filistin'in Birleşmiş Milletler'ce umursanmazlığı, komşularımızdaki karmaşalar, içte AB'ye girebilme çabalanmızın pek de iç açıcı olmayışı ve diğer aksaklıklar, bende karabasana dönüşen karamsarlık yaratmıştı. Bu müzik ziyafeti içimdeki zehri boşalttı. Beni aydınlık imgelere götürdü. Bu da Cem Mansur ve tüm konsere emek verenlere sonsuz teşekkürierimizin bir nedeni oldu. Sağ olun var olun... k Insanlık suçu! Programın adı: Cuma'dan Cuma'ya... Konuşmacı Ali Rıza Demircan... Karşısında oturan, ezilip büzülen, ağzından "haklısınız", "hocam" dışında söz çıkmayan beyaz saçlı adamın ismini bilmiyorum, bilmek de istemiyorum... Geçen cuma gecesi bu programda bir insanlık suçu işlendi! Kerameti kendinden menkul "hoca", Ali Rıza Demircan isimli muhterem, organ ve kan naklinin "günah" olduğu yolundafetva verdi! Bir "bilgin" pozlannda, ulusal yayın yapan televizyon ekranından söylediklerine bakın: Kan ve organ nakli haramdır... Organ bekleyen zaruretten bekliyor, günah işlemiyor. Ama verecek olanın zarureti yok, verirse haramdır... Zaten vücut o organı kısa sürede reddeder... Bu düpedüz cinayet! Bir adam ekrana çıkryor ve on binlerce, yüz binlerce insanın umutlannı bir kalemde silip atıyor. Kutsal kitaba, Hz. Muhammed'in hadislerine yorumlar getirerek günah ve cehennemi anlatıyor. Bir insan yaşamını kurtarmanın ne demek olduğunu zaten bilmiyor! Üstelik yalan söylüyor. Bugün dünyada milyonlarca insanın organ nakli sayesinde çok uzun yıllar sağlıklı yaşadığı gerçeğini saklıyor... Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ulusal televizyonunda insanlann beynine pranga vuruluyor... Türkiye, Islam Cumhuriyeti'ne doğru uygun adım ilerliyor! e posta: umitzileli(a gmail.com ÇÎZGÎLtK KÂMtL MASARACl kamilmasaraciuı mynet.com HARBİ SEMtHPOROY semihporoytı yahoo.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN 3 HAYAT E P l K TİYATROSU "ŞİLfDEKÎ TENCEREYE Tençere dtbin kara Scninki benden kara" (Con yacel'in Şılı dıktasmı protesto eden şiiri MUSTAFA BÎLGÎN &ERCEKTENDE . . TENCERENÎN D I B I DAHA KARAYMIŞ NETEKÎM ! hayatepikia mynet.com SOLDANSAĞA: 1 2 l/"Sflcan"da denilen ve genç sürgün 2 lerisebzeola 3 rak kullanılan dikenli bir ot. 2/ Muşmula 5 ya benzer bir 6 meyve... Kir , liliği göste8 reniz. 3/Çam ağacının çiğ 9 nenip emilen içkabuğu. 4/Birnota.... Kısa yazı... Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan 3 ek. 5/ Olağanı aşan 4 büyüklüğü olan... Lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli birbitki. 6/Cevap... 8 TARIHTE BL'GÜJN MLMIAZARIK.V* löArohk ıctcu;. mumtasariketn. com CIKINTI SAVAŞ/L 1344'TE 8UGÜN, B.DÜNYA SAVAÇI İÇİUD£,ALMAU KUVVErLERİ, BEUÇİKA VE LUtEMgueG YÖNÜNDE BÜYÜIC Biü SALDf&Y/l GBÇTi. HITLER, EMSOAI eÜCÜ OE,SÛnJKe/ROM4AROYNYARAK,AhW/eü UU Çİ AMAOYLA SAVAŞA SOILUYOePU. ÇOK 6İZLİ TUTULAN SALPfZt PLANI, ALMAAI 6£fJ6&UJ 6£B> VOU tZUNPSTEDT rABAf/HPAN UYGULANIYOG, 25 7ÛMEMİ gULAH 3 OKDU, 6 AMERİKAN TUMEMl TARAFINDAN TUTULAN ARPBNNES BÖLBESİNE Gİ&YOGDU. AMERİKANHArLAKINDA BÜYÜK BİH ÇIKJNTI YAPILDI6I İÇİN "BULGE* (ÇlleiNTr) SAVAÇl ADtUt ALAN ÇARPl?MA(A* OCAK AYI İÇİHO^ALMANLARIN YENİLGİSİ İLE SONUÇLANACAKTltZ.. Karatejudogibidö 9 vüş sporlannda "darbe, vuruş" anlamında kullanılan sözcük. 7/tlaç... Tann'nın birinin suçunubağışlaması. H Uluslararası Çalışma Örgütü'nün / simgesi... Eski dilde su. 9/Ruhbilim. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Adana yöresinde yetiştirilen ve yapraklan sebze olarak kullanılan otsu bir bitki. 2/Konut... Üç Silahşortar'dan biri. 3/ Hawaii'de karşılama ya da uğurlama anısı olarak verilen, çiçeklerden yapılmış kolye... Küçük mağara... Lityum elementinin simgesi. 4/Halk şairi... Mardin yöresinde kızartılarak hazırlanan içliköfteye verilen ad. 5/ Ayakkabı kalıbının çapı. 6/Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu... Üstü kapalı pazar yeri. II Havadaki su buhan... Haiti kökenli bir dans ve müzik. 8/ Karatede, kontrollü yumruk ve tekme atma gibi dövüş tekniklerinin uygulandığı yarışma dalı. 9/Ör1 değe benzer bir su kuşu... Tesir. r t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle