20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Karadenizve Kuzeydoğu Anadolu boşaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 2000 yılı genel nüfus sayımı istatistıklerine göre, tstanbul bölgesı binde 46 ile en fazla göç alan, Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi ise binde 50 ile en fazla göç veren yerler oldu. 19952000 yıllan arasında her 100 kişiden 1 Tiyerdeğiştirirkenkentten köye göçler 10 yılda ikı kat arttı. Tekirdağ. en fazla göç alan ıl olurken Ardahan en çok göç veren ıller sıralamasında bınncı sırayı aldı. Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DÎE) "2000 Genel Nüfus Sayımı Göç İstatistikleri" yayımlandı. Sonuçlara göre, 19952000 döneminde yerleşim yerleri arasında 6 milyon 692 bin 263, iller arasında ise 4 milyon 788 bin 193 kişi göç etti. Böylece her 100 kişiden 11 'i yerleşim yerleri arasında, 8'i ise iller arasında yer değiştirmiş oldu. Devlet Istatistik Enstitüsü' verilerine göre 19952000 yılları arasında işsizlik nedeniyle 100 kişiden 11 Hyer değiştirmek zorunda kaldı AVRUPA'DAN Cıvıl Cıvıl Civil' Toplum Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Sivili, resmisi, özeli, kamusu elbirliği ile Avrupa Birliği'ni köşeye sıkıştırdık. Her dediklerini yerine getirerek, son dakikada bile yıldırım hızıyla yasalar yaparak, "olmaz, bunlaryapamaz" diyenleri utandırarakAB kapısına ulaşmış bulunuyoruz. Öyle ya da böyle "müzakere" tarihi alacağız inşallah. Müzakereler başladığında da her denileni yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalı. Bu bizim "utandırma" yöntemimizdir, ne kadar "büyük" olduğumuzun kanıtıdır. Gerçi "son dakika golüyer miyiz" diye kuşkulanıp "ayaklanma çağnsı" yapan şöhretli yazarlarımız var ama, gerek kalmamıştır, müzakere tarihi garantidir. Siz bakmayın kimilerinin "özel statü" falan demesine, hepsi de aynıdır bizim için. Yeter ki, kapılar kapanmasın, biz serbest piyasacı Avrupamızdan uzak kalmayalım. Bu mücadelemizde canla başla çalışan sivil toplum kuruluşlarımıza; devletle bartşık NGO'larımıza, Türkİş'imize, TÜSlAD'ımıza şükran borçluyuz. ••• Neydi kerdeşim o eski "Demokratik Kitle örgütleri". Ne söyleseniz itiraz ederler, her şeye muhalif, kökü dışarda, isyankâr, devlet düşmanı... Neysegeçti ogünler... Şimdi çağımız küreselleşme ve "yönetişim" çağıdır. Şu yönetişimi iyi ki icat ettiler. Her derde deva bir kelimedir. Gerçi buna da itiraz eden, burun büken, "emperyalizmin pek inceltilmiş 'böl, dağıt, yönef yönteminin yeni adıdır" diyenler var ama, siz onlara aldırmayın. Yönetişimle toplum da, devlet de pek güzel yönetiliyor. Yönetişim sevgili STK'lerimizin de baş tacı bir kavramdır ki döne döne anlatılması, kutsanması gereken üstüne kitaplaryazılası bir güzelliktir. •*• Yönetişimin esasını çok özlü sözlerle anlatmak da mümkündür. Kimileri "Eski şaraba yeni şişe" diyor, kimileri de "Satışında zoriuk çektiğimiz bazı malları bu ambalajla daha iy isatanz" diye tarrf etmekteler ya, siz boşverin. Yönetişim, devietin, özel sektörün ve sevgili STK'lerimizin hep birlikte, eylemesi, işlemesidir. 80'li yıllann sonunda, şu komünizm belası savuşturulduğunda gündeme gel miştir. Bu pek bilimsel kavramın mucidi, Allah onlardan razı olsun, Dünya Bankası'nın değerli uzmanlandır. Çok saydam, çok demokratik bir yöntemdirbu yönetişim. Işte, "Hep birlikte yönetiyoruz, yönetişiyoruz" demektir. Yönetişimde saydamlık, kamunun hesap vermesi esastır, piyasa ekonomisi öyle çalıp çırpmayı kaldırmaz, her şey usulüne uygun olmalı, özel sektör her şeyi bilmeli, devlet bildirmelidir. Gördüğünüz gibi çok demokratiktir. Yalnız bu demokrasinin kapsamının işi bozacak kadar genişletilmesi, halkın, isyankâr, örgütler eliyle işin içine dahil edilmesi kavramın esasına aykırıdır ve işte tam bu nedenle sivil toplum kuruluşlanmız, devletin ve özel sektörümüzün yanı sıra yönetişimin vazgeçilmez üçüncü ayağını oluştururtar. Hele hele sendikalanmızın daSTK'ler arasında yer alması ve AB yolumuzda elimizden tııtması pek güzel olmuştur. • •• Zor oldu tabii bu noktaya gelmek. özellikle eski zamanların demokratik kitle örgütlerinin militanlarını ikna etmek enikonu yordu bizi. Onlara da soldan çark etme yolları açıldı; sivil toplumdur, Gramscidir, "Sivil toplum devrimin, yönetime katılmanın küresel çağdaki biricik yoludur" falan denildi işte. Hâlâ direnen ve "Muhalifdediğin eleştirendir. Gel deyince gelmez, git deyince gitmez, onun derdi halkın derdini anlatabilmek, onun için örgütlenmektir, muhalif örgüt elden geldiğince kitlesel, sistemin parçası değil, onun karşıtı olur" diyenler var ya, siz onlara aldırmayın. Onlar küreselleşmenin ne olduğunu henüz anlamayan, hâlâ boş umutlar besleyenlerdir. Yüz kere söyledik "tarihimizin sonu geldi" diye, ama anlayan kim. Sanki hiçbir şey değişmemiş gibi, sosyalist ülkeler ortadan kalkmamış gibi konuşup duruyorlar. Konuşsunlar bakalım. Şu AB işini sağlam kazığa bağlayalım, demokrasinin ince yöntemlerini Avrupalı kardeşlerimizden iyice öğrenelim, onlara da bir diyeceğimiz olur elbet... Şimdilikdurum iyidir. Müzakere tarihi, ucu açıkmış, kapalıymış; şartlan hafifmiş, ağırmış hiç önemli değildir, alınacaktır. Ondan sonra da her denilen yapılacaktır. Neden yapılmayacakmış ki? Küresel dünyada farklı şeyler mi düşüneceğiz, Avrupalı babalardan? eposta: guray.oz ^ cumhuriyetcom.tr GURAY OZ DİE verilerine göre, 19952000 döneminde Aldiğı Göç Istanbu! Batı Marmara »20.955 Verdiği Göç 513.507 Doğu Marmara Batı Anadolu Akdentz Orta Anadolu Batı Karadenız 240.535 518.674 432.921 468.610 413.O44 172.741 334.871 361.093 378.710 410.316 300.113 205.106 219.008 450.799 • En fazla göç alan il sırasıyla Tekirdağ, Muğla, Antalya. • En fazla göç veren il sırasıyla Ardahan Bartın, Sinop • En fazla göç veren bölgeler Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu • 100 kişiden 11 'i göç etti • Kentten köye göçler iki kat arttı • Göç etme nedeni yüzde 20'si iş aramabulma, yüzde 13.2'si tayin ve atama. verdi. Net göç hızına göre Istanbul bölgesi binde 46 ile en fazla göç alan, Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi ise eksi binde 50 ile en fazla göç veren bölge oldu. Akdeniz bölgesinde ise net göç hızı sıfir olurken Istanbul bölgesi en fazla göçü Batı Karadeniz Bölgesi'nden aldı. İşsizlik temel neden 19952000 döneminde 23 il göç alırken 58 il göç verdi. Net göç hızına göre en fazla göç alan ilk üç il Tekirdağ, Muğla ve Antalya, en fazla göç veren ilk üç il ise Ardahan, Bartın ve Sinop oldu. 19751990 döneminde ise en fazla göç alan il Kocaeli olmasına karşın, 1999 yıhndaki deprem nedeniyle bu ilin 19952000 dönemindeki net göç hızı sıfir olarak gerçekleşti. Verilere göre göç etme nedenleri ile ilgili bilgi ilk kez 2000 genel nüfus sayımında derlendi. Buna göre, illerarası göç eden nüfusun yüzde 20'si iş aramabulma, yüzde 13.2'si tayin ve atama nedeniyle göç etti. Göç eden nüfusun yüzde 26'sı hanedekı fertlerden birine bağımlı olarak göç ederken eğitim nedeniyle göç eden nüfusun oranı yüzde 11.6 oldu. Bu arada, 2000 genel nüfus sayımına göre yurtdışından 234 bin 111 kişi Türkiye'ye göç ederken göç eden nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 0.38 olarak gerçekleşti. En fazla göç Tekirdağ'a Yerleşim yerlerine göre göç hareketliliğinde en önemli değişim, şehirden köye olan göçlerde meydana geldi. Şehırden köye göç eden nüfusun büyüklüğü, 19851990 dönemine göre iki kat artış gösterdi ve yaklaşık 681 bin kişiden 1 milyon 343 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde yerleşim yerlerine göre göç eden nüfusun yüzde 20'sıni şehirden köye olan göçler oluşrurdu. Şehirden şehıre göç eden nüfus büyük 2000 yılı genel nüfus sayımı istatistiklerine göre, Istanbul bölgesi binde 46 ile en fazla göç alan yer oldu. lüğü bir önceki döneme göre yaklaşık 500 bin artarken göç eden nüfus içindekı oranı, 19851990 döneminde yüzde 62.2'den 19952000 döneminde yüzde 57.8'e düştü. Köyden köye göç eden nüfus oranında ise sürekli azalma olurken bu oran 19751980 döneminde yüzde 14.75 iken 19952000 döneminde yüzde 4.68'e geriledi. Bölgeler itibanyla, tstanbul, Batı Marmara, Ege, Doğu Marmara ve Batı Anadolu göç alırken Orta Anadolu, Baü Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ise göç KESK GENEL BAŞKANI EVREN: Sendikalhak ihlalleri sürüyor İstanbul Haber Servisi debuülkedeyasananlan Kamu Emekçılen Sen irdelediğimiz zaman, ordikalan Konfederasyonu taya korkunç bir insanhk Genel Başkanı Sami Ev ayıbı çıkmaktadır" deren, "AKPhukumeri.de di.Demokrasi ve insan mokratikleşmesorununu haklan konusunda önemAB müzakereleri ile sınır lı sorunlann bulunduğuh ve kâğrt üzerinde ele abna işaret eden Evren, bu yor" dedi. sorunlann bir bölümünün KESK Genel Başkanı yürürlüktekiyasalmevzuEvren, dün yaptığı basın attan, önemli bir bölümütoplantısında 2004 yılı nün de uygulamadan sendikal hak ih ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ doğan ıhlallerden lallerıni değer ^ ^ ^ ^ ^ ^ W kaynaklandığına lendirerek. de I » . J^k dikkat çekti. mokrasi kriterle LK ** ^ ^ j KESKtarafindan rinin kışilerın L " y hazırlanan rapora haklarını kullan p y ""* M göre, polıs, 2004 yıması ölçüsünde ^J ^ lının ilk 6 ayında oluşacağını be ™ •• yapılan 105 göstelirtti. Başbakan S a m i E v r e n nde 1822 kışıyi göErdoğanın demokratik zaltınaaldı. 1 Aralık2000 tarihinde gerçekleştirilen kriterler konusunda sık 1 günlük iş bırakma eysık 'Biz yolumuza Ankara kriterİeri>ie devam ede lemı dolayısıyla 11 bin riz' dedığıne de dikkat çe 374 EğıtımSen üyesi ken Evren, "Sayın Baş hakkında dava açıldı. bakan, Ankara kriterie Yüzlerce üye sürgüne rinin ne olduğunu bu za gönderildi. Tüzüğündeki mana kadar hiç açıkla bir madde nedeniyle Eğimamıştır. Biz, demokrasi tımSen'e kapatma davaAB sürecine bağımlı kı sı açıldı. Bakanlar kuruhndığı için hükümeti ekş lu karanyla çalışanlann ? tirmekteyiz. Son 1 >il için gre\ hakkı ertelendi. Başkan Kılıç, SSK'de kaosun sorumlusunun hükümet olacağını söyledi TüıfcIş'ten AKP'ye uyarı tstanbul Haber Servisi TürkIş Genel Başkanı SaühKAç, AB'yi Türk halkuıın yüzde 7080'inin kabul etttiğini ancak bunun AB'ye biat etmek anlamına gelmediğini \urgulayarak "Kürtfcr Ne tstiyor? başükhilanı\çreülen,OsmanhîmparatorluğıTnun çöküşü arasında entrikalar çeviren züıniyetin devamıdır. Türkiye ile uğraşan çevreterle uğraşmak bizun görevimizdir" dedi. Türklş'e bağlı sendikaların şube başkanlan dün Taksım'deki Elite Otel'de düzenlenen "tşçi Sağhğı ve tş GüvenKği'' eğitim seminerinde bir araya geldi. Seminerin açılışmda konuşan Türktş Genel Başkanı Salih Kılıç, ekümeniklik, Fransa'da kabul edilen sözde Ermeni soykınmı, siyonizm konulan tartışılırken Türkiye'nin bazı dayatmalarla karşılaşacağıru dile gerirdi. Kılıç, "Türldye AB'ye evet diyor. Aynı hayalperestiikle 1995 yüında Gümrük Birtiği'ne girdik. Hiçbir ülkeye AB'ye girmek için Gümrük Birliği'ne girme şarü koşulmazken Türkiye'ye bu şart koşuldu" dedi. Kılıç, AB sürecinde Avrupa'ya giden TÜSİAD. Türkiye îhracatçılar Meclisi, TlSK, Türkiye Odadartlanndan memnun olmadıklannı ancak bakanlığın standartlarının da bundan daha iyi olmadığını anlattı. SSKTerin standartlarının yükseltilmesi için her türlü öneriye açık olduklannı ifade eden Kılıç, şöyle devam etti: SSK devredllemez' "SSK Yönetim Kuruhı karar almadığı sürece hastanelerin devri söz konusu olamaz. Anayasal açıdan da mümkün değiL Devir işleminden sonra doğacak kaosun sorumlusu ikrjdar oiacaknr. Amacımıziktidannönünükesmekdeğildir. Kimse SSK'krin neden bu duruma düştüğünü tarüşmryor. Personel ve malzeme ahmında DPT tarafindan engeller konuldu. Bu tezgâha, o\ una gelmeyeceğiz.Sosyalgü\enfikkurumunun 2004 yıbnda 22 katrüyon açık verdiği sövieniyor. Bu rakam doğru, ancak 2005'te 32 katrflyona çıkacak. Ancak bu 22 katnhon içinde SSK'ye ait borç 6.6 katrih ondur geri kalanı Emekli Sandığı'na BağKur'a ahtir. Ama ortada SSK dikkat çekryor. Bu konuda hukuki nıücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğjz." . ürklş Genel Başkanı Salih Kılıç, AB sürecinde Avrupa'ya giden TÜSİAD, Türkiye Ihracatçılar Meclisi, TlSK, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yöneticilerinden önce kendi işyerlerinde iş güvenliği ve örgütlenme haklarıyla ilgili gerekleri yerine getirmelerini istedi. lar ve Borsalar Birliği yöneticilerine, "Önce kendi işyerlerindeki iş güvenliği, örgüttenme hakkı ile ilgili gerekleri yerine getirip önkmleri alsuılar" diye seslendi. bul'da kapkaç ve gasp suçlannın yüzde 50'den yüzde 70'lere çıktığını vurgulayarak yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluğun yönetıcılen de zorladığını belirrfi. Işsizliğin, işçıler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasını eleştiren Kılıç, "Televole ekonomistlerine göre Türkrve'nin ekonomisi iyiye gidiyor. DIE'nin verilerine göreGSMHyüzde 10'lardan yüzde 4'Iere geriledi. Bunu görmemezlikten gelemeyiz" dedi. Kılıç, SSK hastanelerinin stan 'Suç orantarı artıyor' Türkiye'de iş güvenliğinin ve buna bağlı olarak özgüvenın zayıfladığı bir süreç yaşandığım ıfade eden Kılıç, bu eksikliklenn fakirliğe ve suç oranlanrun artışına yol açtığım söyledi. Kılıç, Istan Açıyoruz kapıları, kapıyoruz kapıları, geçiyoruz kapılardan, ve biricik yolculuğun sonunda ne şehir, ne liman, Elimde olsaydı bu yolculuğa başlayıp başlamamak başlardım yine. N. Hikmet ANMA Ailemizin değerli büyüğü çok sevgili, kıymetli annem SANDIKLIASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No 2003 672 Davacı Hatıce Sanka>a vekılı Av. Şule Arabacı tarafindan da\alı Hüseyın Sankaya aleyhine açılan boşanma davasının alınan ara karan uyannca, Duruşma gününün ve dava dılekçesının kendisıne tebligat yapılamayan, zabıta marifetiyle de adresı tespıt edilemeyen davalı Zahide Uluışık'a Teblısat Kanunu'nun 28. raaddesine göre ilanen teblığme karar \enlmış olduğundan, Belli edilen duruşma günü olan 21.12.2004 günü saat 09.15'te Sandıklı Hukuk^Mahkemelen Duruşma Salonu'nda hazır bulunmanız \e\a kendinızı bir \ekil ile temsil ettirmeniz, dunı^maya gelmedığıniz \e bir \ekil tarafindan temsil edılmedigıniz takdirde tahkıkat ve yargılamaya devam edilecegı \e karar venleceği. davalı Hüseyin Sankaya adına dava dılekçesi özetı ve duruşma günü ve saati yenne kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 56865 TEŞEKKÜR Çok değerli varlığımız, sevgili eşim, babamız, kardeşim, ağabeyimiz Prof. Or. Kemal Özüdoğru'yu kaybettigimîz zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayan, acımızı paylaşan, değerli yardımlarını gördüğümüz İTÜ mensuplarına, tüm dost ve yakınlarımıza sonsuz teşekkörlerimizi bildiririz. Pirkko, Zeynep, Elif, Yılmaz, Feza, Necip, İlhan kaybedişimizin yirmi altıncı yılında saygıyla anıyorum. AZADE TOKDtL SİVAS 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Esas No: 2004'22 Satış Snas tapusunun merkez Mısmılırmak Mahallesi. pafta: 259, ada: 2454, parsel: 13'te kavıtlı 226.20 m2 alanlı avlulu ahşap e\ \e arsası 27.727.000.000. TL muhammen kıymetınde bulunan gayrimenkul P.01.2005 günü saat 14.0014.30 arasında mahkememizde satılacak. ilk günü alıcı çıkmazsa ıkincı satış V 01.2005 günü aşnı yerde \e a>nı saatte vapılacaktır. Daha önceden kendisıne ılanen tebligat vapılan tapu malıkı Ragıp'a bu satış ılanı davetıvesı teblığı >erıne geçerlı olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 29.11.2004 Basın: 56585 NESİBE TOKDİL SAMSUN 5. İCRA DAİRESİ'NDEN DÜZELTME İLANI DosyaNo: 2004/2673 Samsun, Kıhçdede Mah. pafta: 59, ada: 777, 117 parsel nolu taşınmaztn, imar durumu belirtüirken Kıüçdede Mah. yazılması gerekir iken zuhulen Kılıçdere Mah. olarak yazılmıştır. Doğrusu ise Kıhçdede Mah. 'dir. Yina imar durumundan sonra satış günlen doğru yazılmasına rağmen satış yeri başlığından sonra böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla zuhulen 20.01.2005 günü aynı yer ve saatler arasında ikincı açık arttırmanın yapılacağı belirtilmiştir. Doğrusu ikınci satış günü 13.01.2005 tarihidir. Düzeltilerek ilan olunur. 08.12.2004 Basın: Tashih SAtHBfeNDBM gffnJK DAİRE Bakırköy Zuhuratbaba merkezde 2 85 m daire satılıktır. Tel: O 537 280 09 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle