Katalog

15 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Cami hırsızlan kamerayla saptanacaknuf. AUah'tan korhnayan. kameradan korkar tnu Yabancılara seçilme hakkı verilecekmiş... "Işbiıiikçilerin koltuöu sallanacak!" PANO Elektroruk posta; denizsomecumhurivet.corri.tr ürkiye'nin Avrupa Biriiği'nden ucu açık daolsa müzakere tarihi alma beklentisinde heyecan dorukta. 17 Aralık'a doğru artık saatler geri sayılırken patrikhanenin, Kıbns'ın, Ermeni iddialannın, Ege'nin önemi giderek azalıyor; "Kürtler" daha bir ön plana çıkıyor. Müzakere için tarih alınacağı tahmin ediliyor ama bu işin sonunda nasıl bir "tarih" yazılacağı kestirilemiyor. Girişimiz belli de çıkışımız meçhul! örneğin, Türkiye'nin kalabalık nüfusunun Avrupalıları korkuttuğu yolundaki görüşlere karşılık Prof. Dr. Alpaslan Işıklı şöyle diyor: "Avrupa'nın buna bulduğu bir çare vardır ve daha önce Yugoslavya'da uygulanmıştır. özellikle Almanlar, Yugoslavya'nın parçalanması sürecinde aktif bir rol oynamışlardır. Ünlü Yugoslav iktisatçısı Branko Horvat'ın sonradan yazdığı üzere, Avrupalılar gelmişler, Yugoslavya'nın Slovenya ve Hırvatistan gibi zengin bölgeleri Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 Izmir Dikili'nin Kıratiı köyünden çoban Ali Öz: " Avrupa Birliği sayesinde mi geldik biz bu günlere/ Ben unuttum bu kaçıncı müzakere/ Öküzün altında buzağı aramak bu kadar niye?/ Olmazsa bakmalıyız başımızın çaresine." Çoban T Girerken nin egemenlerine, ülkenin geri kalan Sırbistan, Bosna, Karadağ, Kosovagibi yoksul kesimlerini sırtlanndan attıklan takdirde kendilerini AB'ye kabul edeceklerini söylemişlerdir. Nitekim Yugoslavya Federasyonu'ndan ilk aynlanlar, Hırvatlar ve Slovenlerolmuştur. Bunun üzerine bilinen kanlı iç savaş patlak vermiş, Yugoslavya paramparça olmuştur. Şimdi Slovenya AB'ye alınmıştır. Türkiye'de sahnelenmek istenen oyunun da bu tabloyu ciddi bir biçimde çağnştıran yanlan bulunmaktadır. Almanya'nın eski dışişleri bakanlanndan Hans Dietrich Genscher, 9O'lı yılların başında, Türkiye'ye Yugoslavya modelinin uygulanmasının uygun olacağını ilan etmekten kaçınmamıştır. fyşe ve Srtkı Ergüney: "Başbakanın çocuklannın nikâh şahitlikleri için heyecanla Istanbut'a gelen, samimi görünümlü aile 1 fotoğraflanna dahil olan, törenlerde kadın eli sıkmama konusunda ailenin hassasiyetine dahi özen gösteren Yunanistan ve Italya Başbakanlan, Türkiye'nin AB ile olası nikâhında de şahrt olmak istiyorlar mı acaba?" Diyarbakır'ı ziyaret eden AB temsilcisi Karen Fogg'un 'Buralarda Türk bayrağı yerine PKK bayrağı görmek istiyorum' demesinin başka ne anlamı olabilir? Keza, Almanya'nın eski başbakanlanndan Helmut Schmit de Türkiye'nin bölünmesinden yana olduğunu ifade etmiş bulunuyor. Son olarak geçenlerde Türkiye'ye gelen Avrupa Parlamentosu Başkanı Joseph Borrell, Istanbul'un tek başına aday olması halinde AB üyesi olabileceğini açıklamıştır. Yugoslavya modelinin bundan daha açık itirafı olamaz. Bu tür bir çözüm, vaktiyle Istanbul Belediye Başkanı iken, 'Osmanlı şehremininin yaptığı gibi' büyük kentlere işgücü akınının vizeye bağlanmasını öneren Tayyip Erdoğan'ın bakış açısını da dışlamamaktadır." Güneydoğuda "Kürtler bağımsız bir ülke altında birleşmeli midir", "Yaşadığın topraklarda Kürt devletinin kurulmasını destekliyor musun" gibi sorulara yanıt aranan anket çalışmasının önemi şimdi daha iyi anlaşılıyoıi Arkadaşım Mehmet Ulusoy DENtZ KAVUKÇUOĞLU Mersin'de dam iistiindeki saksağan Geçen ay, Prof. Dr. Mükremin Altıntaş, Mersin Valiliği'ne birdilekçe vererek ibadette yeri olmayan ve yarattığı gürültü nedeniyle Çevre Yasası'na aykın olan ramazan davulculannın engellenmesini istiyor. Valilik, dilekçeyi Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne havale ediyor. Belediye, konuyu inceleyip Prof. Dr. Altıntaş'a yanıt veriyor: "Dilekçenize istinaden apartmanınız civannda ramazan davulculuğu yapmakta olan şahsın bulunması ve uyanlması amacıyla mahalle muhtan ile yapılan görüşme neticesinde, bu şahsın Kayseri'den geldiği ve mesai saatleri içerisinde bulunamayacağı, davulcunun bulunarak gerekli uyanlanın yapılacağı beyan edilmiştir." "Dam üstünde saksağan" hesabıyla verilen yanıt üzerine Prof. Dr. Altıntaş bu kez belediyeye dilekçe veriyor: "Başvurumun içeriğinin ne kadar yanlış anlaşılmış olmasından dehşetli hayrete düşmüş bulunmaktayım. Davul çalınmasından genel anlamda şikâyetçi olmuş ve bu uygulamanın yasaklanması gerektiğini ifade etmiştim. Dolayısıyla apartmanımın çevresinde davul çalan her kimse, özel olarak onu şikâyet etmiş degilim. Lütfen bu garip adamı aramak yerine, gelecek yıllarda Çevre Kanunu'na aykın bu sahur davulu çalınması uygulamasını durduımanızı sizden de rica ediyorum. Kaldı ki adres olarak verdiğim apartmanda ikamet etmemekteyim. Bu adres işyeri adresimdir." Yüksek Yerilim Hattı Verecek ne kaldı ki AB ile neyin müzakeresini yapacağız? erdincutku (i yahoo.com Akif Kökçe: "Erbakan için Infaz Yasası'na eklenen yeni madde ile bazı mahkumlar cezalannı evde çekeceklermiş. Bu durumda yengeler de gardiyan olacak demektir!" Gardiyan ¥. ÇED KÖŞESÎ OKTAY EKÎNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak <ı turk.net Gemicilerimiz tedirgin Merkezi yönetimin elindeki kimi kentsel hizmetlerin "yerel yönetimlere devri" aslında geç bile kalınmış bir uygulama. Ömeğin Istanbul'un Anadolu yakasındaki ulaşımı rahatlatacak olan "E5 koridorunda metro" projesi, Karayollan'nı yönetenlerin "ravh ststem düşmanhğı" yüzünden yıllardır ertelenıyor... Benzer şekilde, "ŞirketiHayriye"den miras Şehir Hatlan Vapurlan'nın işletilmesinde de belediye devre dışında olduğundan, kara ve deniz ulaşunında bağlantı kurulamryor. Işte bu durumu artık ortadan kaldırmak amacıyla Türkiye Denizcilik tşletmeleri'nin (TDÎ), Istanbul'daki gemilerini, ıskelelerini ve tesislerini Büyükşehir Belediyesi'ne devretmesine hemen herkes destek veriyor. Ne var ki TDl ile belediye arasındaki görüşmeleri ve "devir protokolü" koşullannı merak edenler, konunun olumlu yönlerini "gölgeleyen" aynntılan da hemen görebiliyorlar... da bu. Şimdi ben bu takundan yoksun olarak nasıl çalışınm? GaKba gemryi kamyon gibi görüyorlar. tek bir şofbrie sürebüeceklerini sanryoriar..." Nitekim, Boğazıçi'nin en akıntılı ve ters akan sulanndaki en zorlu iskelelere de gemileri ustalıkla ve kısa zamanda yanaştırabilmek işte bu "ortakemektarhğuT birikimi. Eğer belediye yeni kadrolaşmada böylesi bir gerçeğı ınkâr ederse örneğin daha Kandilli Iskelesinde bıle ilk sınavını kaybedecek... Yaz akşamlan mahallede, alçak bahçe duvarlanna tüneyip birbirimize açık saçık fıkralar anlattığımız, Yeni Fikir ile Fınldak sokaklannın biıieştiği köşedeki sokak lambalannın altında hep bir ağızdan günün moda şarkılannı söylediğimiz, film anlatmacaoynadığımızotelevizyonsuz, dizisiz, bilgisayarsız ilk gençlikyıllanmızda belliydi 'Çipil' Mehmet'in tiyatrocu olacağı. Fıkralann sonu geldiği, şarkı dağarcığımızın tükendiği, "Vadim O Kadar Yeşildi ki"de takılıp kaldığımız noktada o ortaya çıkar, bize Shakespeare'den. Moliere'den ktsa gösteriler sunardı. O zamanlar en büyük ideali Ankara Devlet Konservatuvan'nda tiyatro öğrenimi yapmaktı. Giriş sınavına, bir ses kayrt aygıtna sahip olmam nedeniyle benim evimde hazırlanmıştı. O Yahya Kemal'in "Endülüs'te Raks"şiirini, Shakespeare'in "Venedik 7ac/ri"nden, Camus'nün "Caligula "sından parçalan defalarca ses aygıtına okurken ben de ister istemez ezberiemiştim bunlan; hem de annesi Suat Teyze'yebir "sunum" sonrasında banadönüp "Oğlum, sen de girbu sınava" dedirtecek ölçüde. Giriş sınavını kazanamadı Mehmet. O sırada jüri üyesi Mahir Canova'nın da Caligula üzerinde çalıştığını, sınavda da, "Caligula öyle değil böyle oynanır" deyip "0" vereceğini nereden bilsin? Cüneyt Gökçer'den "70" alırken Canova'dan "0" almasına çok şaşmıştı. Ona Galatasaray üsesi'nde sert, kıvırcık, tarağa dirençli saçlan nedeniyle 'Koyun/Mouton' derlerken biz niçin 'Çipil'l uygun görmüştük, şimdi anımsayamıyorum. Geçen pazar günü sevgili Ali Sirmen'in o güzel yazısında anlattığındaki gibi okulu Mehmet'e kendini sevdiği meslekte, tiyatroculukta geliştirebilmesi için uygun bir ortam sağlamıştı. Bunu iyi değeriendirdi Mehmet. Samuel Beckett'in "Oyun Sonu" (Endgame) adlı oyununu sahneye koyup kendisi de oynadığında sanınm 10. sınıftaydı. Lisenin tiyatro salonunda, ilk sırada baştan sona yüreğim çarparak izlemiştim onu. Okul ortamı derken o dönem okul arkadaşlan olan Ege Ernart, Ayberk Çölok, Çetin Ipekkaya, Ali Sirmen, Alp Zeki Heper, "Oyun Sonu"da rol verip karşılıklı oynadığı Mehmet Ali Birand gibi tiyatro sevdalılannın da katkılannı unutmamak gerekir. Sonra Ulvi Uraz'ın Dostlar Tıyatrosu, sonra kendi kurduğu Işçinin Tıyatrosu, sonra Paris... özgüriük Tiyatrosu'nda Nâzım Hikmet'in Sevdalı Bulut'u ile başlayan, Bertolt Brecht'in Kafkas Tebeşir Dairesi ile süren ve onu yalnızca Fransa'nın değil, Avrupa'nın da en büyük tiyatro adamlan arasına sokan başanlı yolculugu... Birkaç yıldır Türkiye'de çalışıyor Mehmet Ulusoy. Dostlar Tiyatrosu'nda, Istanbul ŞehirTiyatrosu'nda, Istanbul ve Antalya Devlet Tiyatrolannda oyunlar yönetti. Paulo Coelho'dan "Simyacı", Georg Büchner'den "Woyzeck", Moliere'den "KibariıkBudalası", Nâzım Hikmet'ten "Benerci Kendini Niçin öldurdü", Roland Topor'dan "Topor Parti" ve başkalan... Son olarak da Istanbul Devlet Tıyatrosu için Ahmet Cemal'in katkılanyla Desiderius Erasmus'un "Deliliğe övgü" adlı yapıtını hazırladı. Hazır, "Deliliğe övgü" demişken Mehmet Ulusoy'un bir "deli" olduğunu not olarak düşmeliyim buraya. Yoksa hangi aklı başında insanın aklına Karl Mara'ın "Das Kapital"\n\ oyunlaştmp sahneye koymak gelir? Onun aklına geldi, Paris'te yaşayan usta ressam Yüksel Aslan'la kafa kafaya verip Marksizmin bu temel kitabını oyunlaştırdılar. Oyun, Marsilya'da başanyla sahnelendi. Bu yalnızca bir örnek... Yanm yüzyıllık can arkadaşım bir haftadır Cerrahpaşa Hastanesi'nde yatıyor. Doktorlar, akciğerlerindeki sıkıntıya bir çare bulmaya çalışıyoriar. Gittim, gördüm. Sanlıp öpüştük, eski günlerden konuştuk. Anılanmızı tazeledik. Yaşamlanmızı güzelleştirmiş o kadar çok ortak anımız var ki... Kaç gündür aklım da, yüreğim de Mehmet'te, hastanede. Düşmem gereken bir notum var: Cerrahpaşa Hastanesi yönetimi bana, konuk ettiği hastası Mehmet Ulusoy'un Türkiye'nin yetiştirdigi en büyük tiyatro adamlanndan biri, dünya çapında bir yönetmen olduğunun farkında değilmiş gibi geldi. Yanılıyor olabilir miyim? (eposta: [email protected]) Belediye yerine 'şjrket'... Topçular'daki gemici dostlarla dertleşırken başka soru işaretleri de gündeme geldi. Her bir geminin en az 8 milyon dolar değeri olduğu 60 gemilik bir filoyu, tüm iskeleler ve yapılanyla birlikte sadece "22 mâyon dolara" elden çıkarmak acaba ne anlama geliyor? "Ahcı" belediye olunca belki bu çok da önemli değil. Ancak Şehir Hatlan, belediye adına "BİMTAŞ" adlı bir şirkete verilecekse ve yeni personeli de aynı şirket "dilediği gibi" belirleyecekse böylesi bir devir uygulaması "talan" değil midir? Ç t Z G t L İ K KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(a mynet.com Personel tyenilenecek'(!) Bu "merakhlar" arasında elbette ki Şehir Hatlan'nın "emektargemicileri" başta gelıyor. Yıllardır, en zor koşullarda ve en dar olanaklarla, büyük bölümü artık "tarihsel" değer taşımaya başlayan Körfezde 'hanrlık'~ Ya yine Topçular Iskelesi'nin hemen yanındaki kıyı arazisinde "GökDenizcilik" adlı bir firmanın şimdiden "özelferi HARBİ SEMİHPOROY < âÇPflCiVoK... & semihporoy(a yahoo.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN gemileri bile Istanbul iskeleleri arasında dolaştırmak için özverili ustalıklannı esirgemeyen Şehir Hatlan çalışanlan, belediye dönemiyle birlikte "işsiz" kalmanın tedirginliğini yaşıyorlar. Çünkü belediyenin öne sürdüğü koşullar arasuıda, "kaptanlar" dışındaki hemen tüm mevcut personelin çıkanhnası da var. Böylece binlerce kişilik yeni bir "siyasi kadrolaşma" olanağı da yerel siyasetçilere armağanedilecek... şa etmesıne, aynısını Izmit Körfezi'nde karşı kıyıdaki Eskihisar'da da yapmasına ve bunlann SİT alanlannda yasalara aykın gerçekleşmesine ne demeli? Günde ortalama 10 bin aracın 400 milyar lira bıraktığı Topçular ve Eskihisar, Istanbul il sınırlan ıçinde değil. Yani, Şehir Hatlan'yla birlikte tstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne geçtiklerinde belediyenin wyetki alanı dışında" kalacaklar. Acaba bu nedenle kapatıbnaBaşan 'takun'a ait lan ve yerlerine işte o inşaatlan Geçenlerde, Topçular'daki bile çoktan tamamlanan özel fe(Yalova) araba vapuru iskelesin ribot iskelelerinin devreye girde sıra beklerken TDİ görevlile mesi mi planlanıyor? riyle işte bunu dertleştik. ArdınSözün kısası, aslında beledidan vapurla Eskihisar'a geçer yede olması gereken bir merke'ıen kaptan köşkünün konuğu zi yönetim hizmeti nihayet "yeblunca da bakın neler öğrendik... reUeşiyor". Ama uygulamaya bakıldığınAynı vapurda 25 yıldır görev da, bu konuda da gözlenen güyapan kaptan diyor ki: "En az ven sarsıcı "siyasi niyeder". ge1520 yıldır aynı dümenci, aynı mıcilerimizle birlikte hepimizi çarkçıbaşı, aynı makine retsiyle tedirgin ediyor... birtikteviz. Bu bir takun işL Koca gemhi iskeleye birkaç dakikada yanaşürabilmemizin sım Oekincii" cumhuriyet.com.tr HAYAT EPlK TtYATROSU MUSTAFA BILGÎN 6ENÇ PARTÎ LIDERÎ hayatepiko mynet.com SÜCÜNÜZ GENCLERE YETTYOR T A B I L Bİ BEN M İ VARIM BU ÜLKEDE BE ?!.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 15Arahk BMS/LM'MN M/M4RLARINDAN.. 19O?'P£ SUSİIA/, ÜA/LÛ M/EIUlEYEg. PO6MUÇTU. GlC? DE JHMEIRO SÜ.2Eİ. OKUUJ 'A/İ//V MIM4&./K BÖLÛMÜA/DE GÖREU MIEMEYEIS, O S/&Uy)K DA ÇAĞDAÇ Mı'MAKİUİN ÖNCÛLÛSÜMÜ U/C/O OOST* /L£ ÇAUÇMAH4 S4fü4M/^77. 1336 YfUNDA, ÜNLÜ n&t/VS/Z MtAAjB L£ CaeSU&E/ZV DANIŞMANUĞMf V4PT1ĞI BB£2/i.yA SASL/K &4KAHLtĞI S/NAStMfN T74SA/&M/N4 EMEK YİNE, COS774 /LE ÇEf/rÜ NlEMEYES'fN £U ÖNEMÜ , &4ŞK£A/rr SMŞtUJI'A/fN >T>*m4N OST^y^ Çf&)K/L/ş/HP/)t:i pariYOt. sAmrçt, ç/tğpAÇ MiMAKLISA KATKfl/IG/yLA, DÜ*r/4 P A wtcic.Tnumlazarikan.com SOLDANSAĞA: 1 2 3 1/ Şakaklardan sarkan saç... Eski ve 2 bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim 5 sözü. 2/ Rüt 6 besizasker Kazak başkanlanna verilen ad. 3/ 9 Honduras'ın para birimi. 4/Bir organımız... Başlıca, temel niteliğinde 3 olan. 5/ "Sâkiyâ câmında nedir bu , 4 Kıldı bir katresi mestanebeni"(Dertli)... Türkiye'nin plaka işareti. 6/ Ruleti ve 8 salatası ünlüdür... 9 Bayağı, sıradan. 7/0kumayı öğrenme güçlüğü. 8/ Damızlıkdişihay\ T an...Erişmiş,ulaşmış. 9/Düzenli olarak ekim yapılan arazi... Boru sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA.: 1/ Halk dilinde domates salçasına verilen ad... Kuzu sesi. 2/Memelilerde protein metabolizmasrnın son ürünü olan ve idrarla dışan atılan azotlu madde... Tath sularda yaşayan beyaz etli ve lezzetli bir balık. 3/ Divan edebiyatında bir ölünün ardından yazılan şiir türü. 4/ Maden kazımaktakullanılançelikkalem... Unvan. 5/Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses. 6/"Yekta ": Opera sanatçımız... Yatak, yorgan gibi eşyanm sanlıp bağlanmasıyla oluşan yük. 7/ Sakizla tatlandınlmışrakı. 8/Birnota... Hicap... Doğal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruma altma alınan alan. 9/ Kendisüıe inanılan, srr verilen kimse... Güney Amerika'da bir ülke.