25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Sağhk kamesiyle devlet soytdmuş. En sağhkh soygun! Etektronik posta: denizsomöcumhuriyetcom Jr ntalya'da cami, kilise ve sinagogdan oluşan "Dinler Bahçesi" açıldı. Her ne kadar Katolik ve Ortodokslar aynı kilisede birleştirilmiş Basın Yasası'nda ve Protestanlar unutulmuşsa da Hindu ve , yapılan değişiklikle gazete ve Çinli başta olmak üzere milyarlarca insanın inancı dergilere bir be tümden yok sayıldı. Demek ki "hoşgörü" biryere kayanname ile "yayın tü darmış ya da "turistik kapasite" bu kadarmış! Şimdi rü'nü bildirme yüküm olayın bir de siyasi yanına bakalım... Antalya'dan lülüğü getiriliyor. Bunun dostumuz Yılmaz Dikbaş şöyle diyor: "Birinci Dünya Savaşı'nı Hıristiyan Avrupalılarçıkarüzerine "yerel süreli yayın" ya da "yaygın süre dı ve 50 milyon insan öldti. Ikinci Dünya Savaşı'nı Hıli yayın" beyannameleri ristiyan Avrupalılar çıkardı ve 30 milyon insan öldü. veriliyor. Fakat örneğin Faşist ve Hıristiyan Almanlar yaklaşık 6 milyon Yahuaylık bir dergide "aylık di'yi toplama kamplannda ve gaz odalannda öldürdergi" yazmak yetmi dü. Vıetnam'da 1 milyondan fazla insanı öldürenler, yor; "süreli yayın" iba Hıristiyan Amerikalılardı. Kıbrıs'ta 'Kanlı Noel' katliresinin de yazılması ge amını yapanlar, Hıristiyan Rumlardı. On yıl boyunca, rekiyor. Künyesinde bu ekonomik ambargo adı altında gıdasızlık ve ilaçsıznu yazmayan gazete ve lıktan beş yaşın altında 500 bin Iraklı çocuğu ölüme dergilere herhangi bir uyan yapılmadan şu sıralar 500 milyon lira paSESSÎZ SEDASIZ (!) ra cezası kesiliyor. Tet: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 Polis, öğretmenleri dövmüş... "Bana bir harf ööreteni 40 w/ köle aibi kullanınm!" GÖRÜS Yaym Hoşluk mahkum edenler, Hıristiyan Amerikalılar ve onların yandaşlan Hıristiyan Avrupalılardı. Yalan üzerine kurulu bir senaryoyla Irak'ı işgal edenler ve en az 100 bin Iraklıyı öldürenler Hıristiyan Amerikalılar ve onlara yardım eden Hıristiyan Avrupalılardı. 55 yıldır Filistin'de soykınm yapanlar, Filistinlileri topraklanndan kovan, ırzlannatecavüzedip katledenler Siyonist Yahudilerdi! Aslında bu liste çok daha uzundur, ama işin özü şudur: Yıllardır savaşlar çıkanp milyonlarca insanı öldüren, kanlı katliamlar, soykırımlar gerçekleştirenler Hıristiyan Avrupalılar, Hıristiyan Amerikalılar ve Siyonist Yahudilerdir. ölenlerin, katledilenlerin, soykınma uğrayanlann çoğu ise Müslümanlardır! Bu kanlı gerçek gözlerönünde dururken, barış için dua etmeye zoriananlar ise Müslümanlardır! Antalya'da 1.4 trilyon lira harcayarak, bir kilise, bir cami ve bir sinagog inşa edip 'Hoşgörü Merkezi' adını veriyorlar. Peki, Antalya'da daha önce diğer dinlere ve inançlara karşı hoşgörü yok muydu? Türkler ve özellikle Antalyalılar, diğer din ve inançlara karşı savaş açmış da şimdi tövbe edip hoşgörülü olmaya başladıklannı mı ilan ediyoriar? 1000 yıldır zaten hoşgörünün yurdu olan Türkiye'de bu tür hoşgörü tiyatrosu oynayanlann amaçlan nedir? Hoşgörü merkezleri kurması gerekenler, milyonlarca insanın kanını dökmüş, 100 binlerce Müslüman'ı katletmiş Hıristiyan Amerikalılar, onların yandaşlan Hıristiyan Avrupalılar ve Filistin'de Müslüman soykırımı uygulayan Siyonist Yahudilerdir; Müslüman Türkler değil! Türkiye'de, kendi siyasi ve parasal çıkarian için Hıristiyan ve Siyonistlere alet olarak göstermelik hoşgörü merkezleri kurmaya kalkanlar, eşsiz hoşgörü sahibi Türk halkının sabnnı taşırmasınlar!" İstanbul Yeniden! Dr. GURBUZ ÇAPAIN Yitik Şehir lstanbul4 Nükleep enerji santralları öpücüğü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bir anda nükleer enerji santral projelerine ilgi göstermeye başladı... Bayram değil seyran değil bu ilgi nedir diye merak ederken, neyse ki imdadımıza Prof. Dr. Aydın Aybay yetişti: "Bakan ağzı ile yeniden gündeme getirilen nükleer enerji konusunun aslının ne olduğu, beşaltı yıl önce Cumhuriyet'te yayımlanan bir makale ile açıklanmıştı. Bir santralın sadece kuruluş maliyeti 3 milyar Amerikan dolanydı; bunun en az yüzde 10'u da araya girecek yetkilileri 'ikna edecek' kişiye komisyon (yani rüşvet) olarak ödenecekti. Bu para da 300 milyon dolar oluyordu. Türkiye'nin 'filan yıl geldiğinde şu kadar enerji açığı olacak ve bunu karşılayacak nükleer santraldan başka kay Kent planlama küttürümüz olsa idi "Yıldız Kentler Projesi" var onu uygulardık. Bunun ömeği Frankfurt'tur. Eski şehri korumaya alarak 2530 km. mesafelerde, üstelik 56 noktada uydukentler diyebileceğimiz yerteşmeleryapılmıştır. istanbul da böyle planlanıp yerleşime açılabilirdi. Oysa Istanbul'u, parsel parsel, emlakçiler planladı. Yani tarihi yanmadaya kat çıkılacağına, Bakırköy ve benzeri interlandlara planlama yapılarak 100.000'er konutluk yeni yerleşmeler yapılabilirdi. Ona uygun yollar ve altyapılarla bağlantılar sağlanabilir, hem sorunsuz yeni kentler üretilir hem de eski kent korunabilirdi. Bunun somut ömekleri var. Ataköy yerleşmesi ve Esenyurt Belediyesi'nin yaptığı, yaptırdığı Esenkent, Boğazköy ve Bahçeşehir projeleri, bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Başakşehir projesi buna ömek gösterilebilir. Bunlar her ne kadar merkezi planlamanın ürünü olmasalar da "Yıldız KentlerProjesi'ne uygun çabalardır. Bugün bu şans kaçtı mı dersiniz? Hayıri Aktarma konut projeleri ile yeni yerleşmeler açılabilir. Dicle Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emrullah Güney, coğrafya, biyoloji ve sosyal bilgiler öğretmenlerinin yardımcı ders kitabı olarak değerlendirebileceği "Türkiye'de Çevre Sorunlan" kitabını, sadece kargo bedeli karşılığı isteyen öğretmene ve milli eğitim müdürlüklerine armağan ediyor. Coğrafya anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Güney'le iletişim, "eguneyldicle.edu.tr" adresinden kuruluyor. Kitap t nak olmayacak' masalı da, genellikle bu komisyonun peşinde olanlann ara sıra yaydıklan rivayetti. Bir de şu vardı: Gelişmiş ülkeler bu enerjiyi tasfiye (tavsiye değil) ediyoriardı. Başta Kanada olmak üzere Batı'nın belli başlı ülkelerinin elinde kurulmaya hazır 90'dan fazla santral vardı. Bunları ne yayıp edip, 'gelişmekte olanlara kakalamak' gerekiyordu. Bunlan vaktiyle yazan ve konunun gerçek uzmanı ve takipçisi olan dostumuz Cumhuriyet okurunun yine ses vermesi iyi olurdu." Yüksek Yerilim Hatb Batı Cephesi'nde yeni bir şey yok: AB kapısında beklemeye devam! ordincutku ı yahoo.com Ölümü göze almayanın yaşama hakkı da yoktur Tarihi yanmada: Fatih, Eminönü ve Beyoğlu belediyeleri dertial feshedilmelidir. Buralar özel özerk yönetim haline getirilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bağlanmalıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da protokol müdürlüğü, nikâh memurluğundan çıkıp kent yöneten, narin ellerini sıcak sudan soğuk suya sokan, yetki ve sorumluluk sahibi bir başkan haline getirilmelidir. Topkapı Surlan, Galata ve Pera'yı içine alan antik kent yeni bir yönetim tarzına kavuşmalıdır. Bugün tek parti iktidan var. Hem merkezde hem yerelde! Bu şans iyi kullanılmalı, iktidann dışındaki siyasal güçlerin de desteği alınarak bir ortak konsensüsle İstanbul yeniden yapılandınlmalıdır. Bütün işgaller kaldınlmalı, kaçak ve ruhsatsız yapılar yıkılmalı, antik kent restore edilerek Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyetin seçkin ömekleri ile Müzekent haline getirilmelidir. "Miniatürk" değil, esas Türk, sahiciTürktam şimdi zamanı, haydi işbaşına AB talimatı ile kanun fabrikasına dönen parlamento, bir seferliğine kıblesini Istanbul'a dönmelidir. Antik kentler için bir yasa çıkarmalı, kaçak ve ruhsatsız binalann yıkım masraflan da sahiplerinden tahsil edilmeli, 500 metrekarenin altındaki uyduruk tapular iptal edilmelidir. (Sur üzerinde yapılan evin tapusu var). Ve dahi Angora (Ankara), Atelya (Antalya), Symima (Gâvur Izmir), Kerasus (Giresun), Konya, Kayseri, Sıvas, Kars vs. gibi kentlerin antik bölgelerini de içine alan "Koruma Planı Kanunu" çıkanlmalıdır. Uygun bir zaman diliminde tümünün toparlanması, kültürel değerlerimizin gün ışığına çıkanlması planlanmalıdır. Ama İstanbul için acil plan uygulanmalıdır. Zira burada bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği delip geçmiştiıi.. Bugün Prag 10 milyon turist'in Paris 60 milyon turistin, Londra da 1 milyon kişinin ziyaret ettiği kentlerdir. BOP'u (Büyük Ortadoğu ProjesO seviyoruz biz, şimdi dilimize persenk oldu BOP. Avrasya'nın başkenti Istanbul'dur. lstanbul: Hukuk, kongre, sergi ve moda merkezi haline gelebilir. Eski Galata bankerlerinin yerine modem bankacılığın getirilmesiyle, İstanbul Ortadoğu'nun fınans merkezi yapılabilir. Aynca, dünya üniversitelerine açarak örneğin Zeyrek'i Oxford'a, Fatih Külliyesi'ni de İstanbul Üniversitesi'ne tahsis ederek ve buna benzer çalışmalar yaparak en az 100 bin yabancı öğrencinin (1.5 milyar dolar) okuyabileceği, uluslararası üniversite kenti haline getirilebilir. Bütün renkleri içeren, aklın yanştığı bu kent kendi dinamiğini kendi yaratacaktır. Cumhuriyet Şiiriıııiziıı Yenilikçisi Ahmet Haşim İ.GÜRŞENKAFKAS Bugünün eğitim programlannın dar kalıplanna sıkıştınlan şair/yazariardan biri de Ahmet Haşim'dir. Gençlerimiz ve okuriar Cumhuriyet şiirimizin yenilikçi adlanndan biri olan Ahmet Haşim'in eserierini okuyarak tanışmalıdıriar. Şairin, şiirlerindeki temalan işleyişi ve sembolizm akımıyla bütünleştirmesi ona eserierinde ayn bir boyut kazandırmaktadır. O, renkli şiir dünyasındaki deneme ile düzyazılannı ve bir seyahat eserini Frankfurt Seyahatnamesi) ustaca ve seçkince yazmıştır. Bu üç türde yapıtlanyla edebiyat zevkimizde yer alan Ahmet Haşim'e her nedense, diğer yenilikçi şair/yazariaragösterilen ilgi ve özen gösterilmemiş, ondan esirgenmiştir. örneğin, aynı kuşak şairlerinden Yahya Kemal'e eğitim programlannda daha geniş yer verildiği, çokça kitaplannın topluma sunulduğu ve daha çok ilgi gösterildiği gerçeği bilinmektedir. Bireysel yaşantımızın izlerini derinlemesine ele alan, bir imge zenginliğiyle yeni nesil şairiere geniş ufuklar açan ve özgün bir şiir dilini yaratan Ahmet Haşim eserierini genç kuşak tanıdıkça sevecektir. O, Göl Saatleri (1921) ve Piyale adlı eserierinde topladığı yazım dilindeki şiirieriyle yaratıcılığını konuşturmuştur. Ahmet Haşim'in şiir ve yazılarında, Batı'nın, özellikle Fransız şiirinin etkisi görülür. Aynca, yaşadığı kuşakta yenilikçi şiirdeki yerini ve gelecek kuşaklan etkileme süreci bilinmelidir. Şairin eserierini okurken, bugünün Türkçesiyle güçlüklerle karşılanmaması için "sözlük eki" verilerek kolaylık sağlanmalıdır görüşüne katılıyorum. Kurtuluş Savaşı sonuyla Cumhuriyet yıllan arasındayetişen Ahmet Haşim'in o günün şiirini etkilediği bilinmektedir. O, şiirlerine müzik değerleri katarak üstünlük sağladı. Şiirde "özşiir" amacına yöneldi. Şiirde ruh derinliklerini aradı ve başardı. Şiiri öykülerden, düşüncelerden, gerçekler dünyasından uzaklaştırarak yorum dünyasıyla bütünleştirdi. Ahmet Haşim, yeni şiirimizde empresyonizmin (izlenimcilik) öncüsü oldu. llkşiirterinde "Edebiyatı Cedide" etkileri görülüyorsa da Fransız sembolcülerin etkisinde "serbest nazım" denemeleriyle çağdaş şiirin tutkusu içinde olduğu görülür. devresi olan 1921 sonrasında şiirdilindedahasade, kısabetimlemeler, yoğun anlatımlann kazandınldığı ve tartışıldığı görülür. Ahmet Haşim, şiir anlayışını "Piyale" (1926) kitabının önsözünde açıklar. Ona göre şiirle nesirfarklı türierdir. Nesir anlaşılmak amacıyla, olayı betimleme ve düşünce yapısıyla örülüdür. Şiiri, duyulsun, duygu ve kurguyu birlikte işlensin diye yoaımlar. Nesirde akıl ve mantık; şiirde müzikle sözü, dille bütünleştirerek yazar. Yani şiirde, anlamdan çok, uyum ve konu önemlidir. O, şiiri bilinçaltında yaşatarak "sembolcü" bir anlayışla yazar ve ona ruh katardı. Bu anlayışla o, "dar ve kısır" yorumlara meydan vermeden şiire yorum zenginliği kazandırmayı amaçlıyordu. Şiirierinde aşkı bir hayal perdesinin arkasına kapamıştı. Fiziki iticiliğinin ve içine attığı hırslannın yaktığı ateşle örtük hayal dünyasını ve sıkıntılarla boğuşarak şiirierini yazdı. Toplumdan uzaklaştığı yerieri, "akşam, şafak, gece, mehtap, güller, ağaçlar, kuşlar" onun şiirierindeki yalnızlığı yaşadığı imgeler ve kompozisyonlardı. O, yakın çevresinden, toplumdan ve insanlardan "urkmuş ve yılmıştı". Kişisel içe dönüklüğü şiir ve yazılarında ruh ve anlam buluyordu. KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇAK bebicakı turk.net İstanbul ortaklığı, Milleti evsiz barksız bırakmayı önermiyorum, hâşâ!.. "Aktarma Konut Projesi"y\e 200 bin konut yapılarak bunlar yeni yerieşmelere taşınabilir. Bu işin toplam maliyeti 6 milyar dolardır. Mülk sahipleri binasını restore edip yeni vizyona uygun kullanabilir. Restore edemeyen, belediyenin kuracağı İstanbul ortaklığına katılıp, yeni yerieşmede konut sahibi olarak, arta kalan hakkıyla da sürekli bir gelir sahibi olabilir. Otel, motel, pansiyon, restoran, sergi alanlan ve ticaret merkezi haline gelen koca bir kentin ortaklan olabilirier. İstanbul 35 yılda dünya kültür merkezi haline gelir. Sokaklan berduştan, kapkaççıdan temizlenip can güvenliği sağlanırsa 60 milyon turistin (60 milyar dolar) gelmesi hiç de hayal değildir. Türkiye turizm patlamasını 15 milyon turist sulannda kovalamaktadır. Bunu yapın, turist sayısı 60 milyona çıksın; işsize iş, assıza aş, geçmişe hürmettir bu. gurbuzcapan eksev.org.tr Faks: 0212 672 73 79 ÇtZGÎLİK KÂMİL MASÂRACI kamilmasaraci a mynet.com Türk dilinin geçirdiği özleşme Ahmet Haşim'in de dilini ve üslubunu etkiledi. O da şiir ve yazılanyla eskilik ve yabancılıktan kurtuldu. Şiirierinde hep aruz ölçüsünü kullandı. Dört mısralık kıtalar ve serbest müstezadı özenle kullandı. Ahmet Haşim'in Cumhuriyet sonrası nesre ağırlık verdiği görüldü. Gazete ve dergilerde makale ve fıkralar yazdı. Yazılannda akılcı ve tutku dolu bir anlatım gücü olduğu görülür. Yayın dünyamızın değişim ve gelişimiyle "Cumhuriyet şiirimizin yenilikçilerinden Ahmet Haşim 'in " de kitaplan, şiirieri, denemeleri ve düzyazılan güncelleştirilerek gittikçe arttınlarak okuyucuya ulaştırılmalı. Şiirimizin ve düzyazıların duygu yüklü büyük şair ve yazarını bugünün okuru datanımalıdır. Şiirierindeki imge yapısı ve şiiri kurma olgusuyla bugünün ikinci yeni kuşağını yönlendireceğini düşünüyorum. Edebiyat tarihimizin derinliklerinde saklı Ahmet Haşim gibi ömek emekçi şair/yazarian saklı yerierinden, tozlu raflardan çıkanp topluma sunAhmet Haşim, 1911'de malıyız. Ahmet Haşim'in örnek "Sen/eti Fünun" dergisinde, alınacak, zevkle okunacak "Göl Saatleri" adlı şiirierini seeserieriyle buluşulması edebiri halde yayımlayarak bu akı yatımızm kaynak zenginliği ' ma katıldı. Sanatının ikinci olacaktır. HAYAT EPtK TÎYATROSU 2001 KRIZt tLAKt BİR CEZA t t " DEDI !.. TMSF Ş( MVSTAFA hayatepikto mynet.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN lOArabk tmcw.mumtasarikan.com •1822 'DE BUGÜN, ÜNLÜ FRANSI2 BSSrşCİSİ İ CİSAK FKANCK, Ş Kf'&A DÜfi/YAYA GELMİŞTİ. ÖMRÜMÜN BÜYÜK. BÖLÜMÜ MÜZİK ÖĞHETMBNİ OLAf&K GEÇEN FKANCK, tCÜÇÜK V4ŞLAROA HAGİKA ÇOCMK, PAHA SONISA PA GENÇ Bie P/yAfJO VfüTİİOZUYDU. AMA 8U DÖfJEMLEGt KtSA SÜBMÜÇ, GÖS7TER/ÇSİZ S/e YAŞANTTYI YEGUYeeEt: UZUN VILLA& Ö6/ZETMENLİK •YAPMIŞTI. 8EST£CJ OtAIBAK ÇOK AĞİ/Z BİR GEÜŞME SÜRECJ İ2LEYEN CESAG FGANCIC, ÖNEMU YAPirtAAK/CAK SOU ON Y(LINDA VeGMİŞTİ. H£Y£CAA/U, DüYSUUJ, B/GAZ. GfZEAACİU*:, 8İGAZ /ZEMTSOYUJUJ*: , lOEAUZMe yASLANM^YAN SifS: MÜZ/ĞİN C D YAPtTT^ef/VOAKI £A/ ÖMeMU f Ç (uque)ADiNi VEKDİĞİ UYSULAMAYDI. 8U,8/R ÇEKi/SOEZ DÜSÜNC£DEN KAYNAKLANAU TEMALARtN SONM BÜTUNLEŞMESfYDİ.. ÇEK/NG£N ÖĞRSTMENİN YETENEĞL. Beko Casio 108 ER MF AD 781 marka, 80502594 sicil no'lu yazar kasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. N. Osmaniye V.D. 541 000 3972 ABDULLAH KAYTAZ EsasNo: 2001/591 Davacı Ali Erten tarafından davalı Ekrem Yar aleyhine açılan menfı tespit davasında verilen ara karar gereğince; Fethiye 2. lcra Müdürlüğü'nün 20O0'2913 Esas sayılı takip dosyası ile davalı tarafından davacı aleyhine icra takibine geçilmesi ile ilgili olarak davacı Ali Erten tarafindan davalı Ekrem Yar aleyhine menfı tepit davası açılmış, ancak davalının uzun zamandır aranıp bulunamadığı ve kendisine duruşma gunü ve dava dilekçesinın tebligatının yapılamadığı, daha önce "Yeni Mahalle Gökçe Sokak No: 7 Manisa" ikamet ettiği belirtildiğinden, davalı adına duruşma günü, saati ve dava dilekçesinin ılanen tebliğine karar verilmiş olmakla, adı geçen davalının duruşmanın bırakıldığı 13.01.2005 günü saat 10.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi aksi takdirde duruşmaya gıyabında devam edilip bitinleceği, duruşma günü, saati ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 11.11.2004. Basın: 55771 FETHİYE 2. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ SOLDANSAĞA: 1/Bir nesneyi, 1 2 3 4 5 6 o nesne olmaksızın tasanmlama yetisi. 2/ Asya'da bir ülke...Türlümüzık araçlannın verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği.3/Şeyhülislamlıkunvanı ya da makamı. 47 Piston... Galyum elementinin simgesi. 5/Sanı... Gevrek 2 bir elma türü. 6/ Yunan 3 mitolojisinde savaş 4 tannsı..."OraTıÇi 5 zerimiz. 7/ Bir soru e Q ki... Rütbesiz asker... 7 En kalın erkek sesi. 8/ g Bir nota... Iıadesizlik g ten ileri gelen sürekli cansızlık. 9/tstanbul'un Sultanahmet semtinde Bizans döneminden kalma ünlü sarnıç. YUKARTOAN AŞAĞIYÂ: 1/Osmanlılarda, devletin vergi gelirini toplamayı peşin bedel karşıhğında kişilere bırakması. 2/ Anadolu halklannın en eski ana tannçası... Fiyat gösteren çizelge. 3/ Gemi çapasına bağlı bulunan kalın halat ya da zincir... Hicap. 4/Sağlıklı... Tavlada " ü ç " sayısı. 5/Önder... Tann. 6/Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol... Eski dilde ayalc. II "Ben sana mecburum bilemezsin / adını gibi aklımda tutuyorum" (AttilâÖhan)... Fas'ınbaşkenti. 8/BirUzakdoğudövüş sporu. 9/ Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan k^ımse... Mezar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle