20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1ARAUK2004ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ldAİ3rjl\LJl<l\ Papadopulos'a Slovak desteğî • LEFKOŞA (Cumburiyet Bürosu) Avrupa Birliği liderler zirvesi öncesinde başlattığı Avrupa turuna devam eden Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos, Slovakya Başkanı Ivan Kasparoviç'ten tam destek aldı. Rum basın haberlerine göre, iki lider ve heyetleri arasında bir saati aşkın süre devam eden görüşme sonrasında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Kasparoviç, "Türkiye'nin, AB tarafindan ortaya konan koşullara uyması gerekiyor. Ankara, Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımamazlıktan gelemez" dedi. [email protected] 11 Cumhuriyef e konuşan Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt, 'Kıbrıs'ı tanımalısınız' mesajı verdi 6 Aflede Rumlar da var' • AB ailesini olduğu gibi kabullenmenin kaçınılmaz olduğunu belirten Verhofstadt 'Bu aileyi tüm fertleriyle kabul etmeniz gerekiyor ve bu ailede Güney Kıbns da var" dedi. Verhofstadt Türkiye'nin müzakerelere başlamasının Kıbns sorununun çözümünde olumlu bir rol oynayacağına inandığını söyledi. var" dedi. Asıl tartışma konusunun bu olmaması gerektiğini ifade eden Belçika Başbakanı, Kıbns sorununa çözüm aramaya devam edilmesi gerektiğini vurguladı. inandığını söyledi. Belçika Başbakanı, bu konudaki girişimlerin 2005'te yapılması gerektiğine dikkat çekti. Belçika'nın Türkiye ile müzakerelere 2005 yılında başlanması yönünde tam destek verdiğini ifade eden Guy Verhofstadt, Türkiye karannda komisyon raporu çerçevesinde hareket edihnesi gerektiğini vurguladı. 6 Ekim tarihli komisyonraporununTürkiye yaktığı yeşil ışığı AB'nin göz önüne alması gerektiğini söyleyen Verhofstadt, bunun sonucunun 2005 yılı içinde Türkiye ile müzakerelere başlanması anlamına geldiğini belirtti. Başbakan Verhofstadt Türkiye'nin Kopenhag kriterleri doğrultusunda AB Komisyonu'ndan aldığı olumlu sinyalin 17 Aralık zirvesine yansıyacağını umduğunu söyledi. ELÇİN POYRA2LAR BRÜKSEL Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt Türkiye'nin Güney Kıbns'ı tammamasının üyelik sürecinde sorunlar getireceğini söyledi. Cıunhuriyet'e demeç veren Verhofstadt, AB dönem başkanı Hollanda'nın önceki gün yayımladığı taslak belgeye ilişkin olarak "Bunu zirve sonuç bildirgesine koymasaıuz bfle, girmev e çahşbğuuz kulübü üyeleriyle biriikte kabul etmeniz gerekr" şeklinde konuştu. AB 'yi bir aileye benzeten Verhofstadt, bir aileye katılırken aile fertlerinden birini se\mediğinizi söylemenin doğru olmayacağını söyledi. AB ailesini olduğu gibi kabullenmenin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Verhofstadt "Bu aileyi rum fertlerrvie kabul etmeniz gerekiyor ve bu ailede Güney Kıbns da 'Muzakereler 2005'te yapılmah' Şu anki siyasi gerçekliğin Güney Kıbns'ın AB üyesi olduğuna dikkat çeken Verhofstadt, AB olarak 25 üyenin yanı sıra aday ülkeler olarak aynı masamn çevresine oturabilmenin önemine değindi. Verhofstadt aynca Türkiye'nin müzakerelere başlamasının Kıbns sorununun çözümünde olumlu bir rol oynayacağına 'Ya AB içindesinizdir ya da dışında' Belçika'nın zirvede bu doğrultudaki görüşünü bildireceğini ifade eden Verhofstadt, Belçika'nın Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen ilk AB üyesi ülkelerden biri olduğuna da dikkat çekti. Türkiye'nin reform sürecine devam etmesinin önemine değinen Verhofstadt, ge Rum yönetimi tatmin olmadı • Dış Haberier Servisi Kıbns Rum Yönetimi, Avrupa Birliği'nin 17 Aralık zirvesinin taslak belgesinde Türkiye'nin kendilerini tanıması koşulundan tatmin olmadıklannı kaydetti. Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, Kıbns radyosuna yaptığı açıklamada, "Tatmin olduğumuzu söyieyemeyiz. Çunkü, söylersek bu sayfa kapanır" dedi. Türkiye'nin üyeliği konusunda çetin pazarlıklar yürüteceklerini belirten Yakovu, " 17 Aralık'a kadar hakkımız olanlan dile getinneye devam edeceğiz. Taslak, bizim, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyup uymadığı konusundaki analizimizde yer alan 5 unsurdan birini içeriyor. Bunu, ilerisi için temel alabiliriz" şeklinde konuştu. rek Türk hükümetinde gerekse Türkiye'nin ekonomik çe\relerinde bu iradeyi gördüklerini söyledi. Türkiye ile müzakerelere hemen başlanması gerektiğini söyleyen Verhofstadt, bunun AB'ye girmek ya da girmemek ile ilgili bir süreç olacağına vurgu yaptı. Bu noktada Türkiye'ye bazı çevrelerin yaptığı gibi Özel statü verilmesinin taraftan olmadığmı ifade eden Başbakan " Ya AB içindesinizdir ya da dışında. Bundan başka ara çözümler kabul edilemez'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği Anlaşması örneğini gösteren Verhofstadt, "Türkiye zaten AB içinde özeJ statüye sahip'' dedi. AB içinde bazı siyasi güçlerin bu seçeneğini öne sürdüğüne işaret eden Verhofstadt, bu görüşe katılmadığının altını çizdi. Ankara'dan Kıbns itirazı AYHANŞtMŞEK ANKARA Türkiye, AB'nin 17 Aralık zirve taslağında yer alan ve Rumlann "Kıbns Cumhuriyeti"ni dolaylı tanıma anlamına gelen "protokole" itiraz ettı. Dışişleri Bakanı AbduDahGül'ün, ABAkdeniz Ortaklığı (EUROMED) toplantısı için bulunduğu Lahey'deki ikili temaslannda Ankara'nın itirazlanm ABTi meslektaşlanna ilettiği öğrenildi. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi Cumhuriyet'e "Türkiye, 17 Aratak öncesinde Kıbns Cumhuriyeti'ni tanıma anlamına gelecek bir adım atmayı düşünmüyor" dedi. AB Dönem Başkanı Hollanda, 17 Aralık zirve sonuç bildirisi taslağında, Ankara tarafından imzalanacağı beklentisiyle, "Avrupa Konseyi, Türkiye'nin Ankara Antiaşması'nın yeni üye devletierin kaühmını dikkate alacak şekOde uyumlandırdmasına flÜşkin protokolü imzalama karannı memnuniyeüe karşriar" ifadesine yer verdi. ABTürkiye ilişkilerinin temeli olan 1963 tarihli Ankara Antlaşması 'na eklenmesi öngörülen protokol, Kıbns'ın tümünü temsil etme iddiasmda olan Rumlann yönetimindeki Kıbrıs Cumhuriyeti'ni, Türkiye'nin "dobyt oJarak" tanıması anlamına geliyor. Protokol, Türkiye ile Güney Kıbns arasında AB düzeyinde ilişki kuruyor. Ancak bu "resmi tanıma" anlamına gelmiyor. Baykal hükümete kızgın AB, Ankara Antlaşması 'nın bir ehprotokolle Kıbns hn da üyeliğini A>fKARA (CumhuriCHP lideri içerecek şekilde uyumlandırılmasını istiyor. Ankara ise buna karşı yet Bürosu) AB Dönem DenizBaykaL 6AN» KfrPlYi K4PA&NMI 'Perişanlık' konuda artık yöntemin tarif edildiğini kaydetti. Baykal, "Başka ülkelerebunlar uygulanmadL Helsinki'de 'Eşit müzakere yapılacak' denilmişti. Şimdi bunun gerçekçi olmadığını görüyoruz" görüşünü dile getirdi. Başkanı Hollanda'nın hazırladığı taslak belgedeki koşullann kabul edilemeyeceğini belirtirken, hükümetin bu konuda resmi tavır takınmamasına da tepki gösterdi. Baykal, "Tam bir perişanhk yaşanryor. Konuşmayan, teslim olmuş bir hükümet tabiosu ile karşı karşıyayn" diye konuştu. CHP lideri Baykal, dün partisinin grup toplantısında, taslak belgeyı değerlendirirken, Türkiye'yi rahatsız eden pek çok konu olduğunu söyledi. Güney Kıbns'ın tanınması koşulunu eleştiren Baykal, "Bu KKTC'yi yok saymayı öngören bir taleptir. Hükümetin tavnhayal kınkhğı yaratd. Hükümet, 'şimdi değil' sözünden öte bir şey demiyor. 'Önce siz karan alın, sonra bakanz' tavrma girdLİşinesasmayönetiktavir takmmaktan kaçınıhyor. Kaygı verici bir tereddüt yaşanryor" dedi. Serbest dolaşımın sürekli hsıtlanmasına tepki gösteren Baykal, "AB içinde insanlannı dolaşüramayan bir tam üye düşünülemez. Bu tam üyelik değüdir. Kısrtlama hiçbir şekilde kabul edilemez" diye konuştu. Müzakerelerin ucunun açık bırakılmak istenmesini de eleştiren Baykal, bu Ne istediğini bilmiyor tlerleme Raporu açıklandığında, bu noktaya gelineceğinin görüldüğünü, ancak hükümetin halen rapora karşı tavır almadığını kaydeden Baykal, şöyle dedi: "Başbakan, daha büyükelçiler raporu değeriendiremeden dengeh' açıkkunası yapu. Böyte şey ohır mu? Bu sadece ihmal değil, Türkiye ne istenirse kabul edebilir, müzakere açma cesaretinden uzak bir ülke olduğu izlenimi veriyor. 17 gün kahmş, halen ne tstedigimiri bilmiyoruz. Tam bir perişanlık yaşanryor." Baykal, bu konuda bir genel görüşme önergesi hazırladıklannı ve bunu TBMM'de müzakere etmek istediklerini belirtirken "ne istediğini bilmeyen hükümetin çekingen bir tavır sergSediğmi'' söyledi. Baykal, "17 Arahkta nasd bir karar çıkarsa çıksm, memnunhetie karşılayabilecek ve sonraki 10 yıh göremeven bir iktidar anlavışının Türkiye'ye dayatılmasından kaygı duyuvorum" dedi. Kıbns Türkü azınlıkolur' • Dtş Haberier Servisi • KKTC'deki Banş ve Demokrasi Hareketi Genel Başkanı Mustafa Akıncı, "Türkiye'nin 'Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımasının, Kıbns Türklerine 1960 Anlaşmalan'nın da gerisinde, azınlık haklanndan başka bir şey bırakmayacağını" söyledi. Akıncı, herkesin 17 Aralık tarihine odaklandığına işaret ederek, bu günün Kıbns için de çok büyük önem taşıdığını söyledi. Türkiye'nin tarih aldıktan sonra Rum yönetimini tanımak konusunda daha fazla baskı göreceğini kaydeden Akıncı, tanınmanın Kıbnsh Türklere 1960 Anlaşmalan'nın da gerisinde, azınlık haklanndan başka bir şey bırakmayacağını belirtti. Dışişleri tepküi Dışişleri kaynaklan, Türkiye'nin AB'nin bundan önceki son iki genişlemesinde Birlik'e katılan yeni üyelerle bu tür bir protokol imzalamadığını, AB'den de bu yönde talep olmadığını vurgularken, "Bugün Türkiye, 25 AB üyesinden 16'sryla bu tür bir protokole sahip değiL Buna karşın Gümrük Birliği tüm üyelerie sorunsuz iştiyor. AB, daha önce kendisi böyle bir protokole gerek ohnadığını söylüyordu. Bugün bunu değiştiren bir durum yok" görüşünü kaydediyorlar. Türkiye'nin Bakanlar Kurulu karanyla Kıbns'ı da Gümrük Birliği kapsamına aldığına işaret eden diplomatlar, "AB'nin protokol talebinin hukuksal bir gerekçesi yok. Bu da amacın siyasi okrağunu, tanıma konusu olduğunu gösteriyor. Türkiye Kıbns'ta çözüm için üzerine düşeni yapnuşür. AB'yi çözüm konusunda aldatan Rum yönetimidir. AB, Ankara'ya değfl, Rum yönetimine baskı yapmah" şeklinde konuşuyorlar. Cumhuriyef in sorulannı yanıtlayan AB Komisyonu kaynaklan ise, Ankara Antlaşması'nın uyumlandınlmasmı öngören protokolün "zo runhı" olduğunu, protokolün imzalanması konusunda da 25 üye arasında görüş birliği bulunduğunu savunuyorlar. Ankara inceliyor Edinilen bilgilere göre, Ankara'nın AB'ye protokol konusunda önceki haftalarda verdiği olumsuz yanıtın ardından, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi OBe Rehn, 24 Kasım'da Türk tarafuıa protokolün imzalanmasının zorunlu olduğunu anlatan bir belge iletti. Rehn tarafindan iletilen Komisyon görüşü ve Komisyon tarafindan hazırlanan protokol taslağının Dışişleri Bakanhğı tarafindan incelemeye alındığı, hukukçulann yürüttüğü çalışmanın protokolün gerekli olup ohnadığı, hangi şartlarda imza edilebileceği, imza edilirse bunun sonuçlannm ne olabileceği gibi sorulara da yanıt aradığı öğrenildi. AB Komisyonu, ek protokolün, Türkiye ile yeni üyeler adına AB Dönem Başkanhğı tarafindan imzalanmasını öngörüyor. CHP Baskan Yardımcısı öymen: Üyelik kuşkulu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardrmcısı Onur Öymen, AB Dönem Başkanı Hollanda'nın hazırladığı taslak belgenin, ilerleme raporundan daha öteye gittiğini belirterek "Şarta bağhyor, kısıttayor ve tam üyeliği kuşkuhıhale getirryor. Hükümetin 17 Arahk'a kadar nıetnin Kileştirflmesi için çahşması lazun" dedi. Hollanda'da taslak belgeyi gören CHP'li Öymen, henüz son hali verilmeyen belgede ucu açık müzakerelerden söz edildiğine dikkat çekti. Türkiye'nin masaya diğer adaylarla eşit ve koşulsuz biçimde oturması gerektiğini anlatan Öymen, "Tam üyebğin dışmdaki seçeneklere açık kapı bırakürv or. Bunu kabul etmemEmümkündegil" dedi. Kıbns' ın tanınması koşulunun da kabul edilemeyeceğini belirten Öymen, "Kıbns Rumlan, tüm Kıbns adasmda egemenük iddiasmda bulunuyor. Bu koşuhı kabul etmek, KKTC'yi tammaktan vazgeçmek ve Türideri Rumlann insannaterk etmek demektir. Rumlar, Türk askerinin çekflmesini de isteyeceklerdir. Eğer Rumlan deviet olarak tannsanız. KKTC'nin egemenüğini sürdüremezsiniz" diye konuştu. ABD:AB tarih vermeli • Dış Haberier ServisiABD Dışişleri Bakanhğı, AB'nin Türkiye'ye tarih vennesini isterken bu yönde ilerlenmesi için alınacak karann birliğe ait olduğunu kaydetti. ABD Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Richard Boucher, "Biz AB üyesi değiliz. Ancak kesinlikle Türkiye'nin, üyeük yoluna koyulmasının gerektiğine inanıyoruz. Bu görüşümüzü açıkça ifade ettik. Bunu gerçekleştirmek için AB içinde özel olarak neye karar verilmesi gerektiğine gelince, biz tarih belirlenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu yönde ilerlenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak AB bazı kararlan, AB içinde sonuca bağlamalı" diye konuştu. /± VUSTURYA BAŞBAKANI TÜRKİYE'YE KARŞI Özel statü ısrarı d'ESTAINCE YANIT PALACIODAN CELDİ Dış Haberier Servisi İspanya'nın eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio, Avrupa Anayasası'nı hazırlayan Avrupa Konvansiyonu'na başkanlık eden Valery Giscard d'Estaing'i, Türkiye karşıtı görüşleri nedeniyle eleştirdi. Palacio, "AB'ye giriş için kriterier, inanca saygı, demokrasi, insan haklan, pazar ekonomisidir, National Geographic Dünya Atiası değü" dedi. Palacio, Giscard d'Estaing'in yazısınm yayımlandığı İngiliz Financial Times gazetesüıe gönderdiği mektupta, Türkiye'nin, pazar potansiyelinden enerji geçiş ülkesi rolüne; Avrupa'nın geleceği için hayati öneme sahip Güney Kafkasya ve Ortadoğu gibi bölgelerde AB'nin varlığmın sağlanmasından medeniyetler çatışmasımn kaçmıhnaz olmadığını ortaya koyan bir örnek oluşturmasma kadar büyük bir fırsat olduğunu kaydetti. Dış Haberier Servisi Avusturya Başbakanı VVolfgang Schüssel, 1617 Aralık AB zirvesi sonuç bildirisinin, Türkiye'nin tam üyeliğin altında bir statüyle Birlik'e katıhnası olasılığını içermesi gerektiğini söyledi. Schüssel, gazetecilere yaptığı açıklamada, AB zirvesinden çıkacak sonuç bildirisinde, Türkiye ile üyelik müzakereleri sürecinin ucunun açık olduğunun en iyi şekilde ifade edilmesini istediklerini kaydetti. Wolfgang Schüssel, Türkiye ile müzakerelerin, tam üyelikle sonuçlanmayabilecek olasıhklan da kapsaması gerektiğini ifade etti. Anlaşmaya aykın Öymen, serbest dolaşım hakkıyla ilgili kısıtlamalann da yanhş ve AB'yi kuran temel anlaşmaya aykın olduğunu kaydetti. îlerleme raporunda işgücü ile ilgili kısıtlamaolduğuna işaret eden Öymen, belge ile bu kısıtlamanın genişletildiğini kaydetti. Öymen, "Komisyon raporunun daha ilerisine gidiyor. Bu metin, diğer aday ülkeler için kabul edilen zirve kararianndan çok farkhdır. Şarta bağhyor, kısrthyor ve tam üyeliği kuşkulu hale getirryor. Metnin bu şeküyle çıkması kabul edilemez. Hükümetin 17 Arahk'a kadar metnin iyileştirUmesi için çahşması laznn" dedi. 4 12 saatte yeni pist Almanya'daki Frankfurt Havaalanı'nda mühendisler. önceki geceyi "patates tariası" olarak adlanduılan eski bir pisti yenileyerek geçirdiler. Mühendisler, zamana karşı verdikleri yanşta, 15 metreük uzunlukta, 60 metre genisükteki asfalü kalduıp yerine hızh kunryan. 3 kath asfalt döktüler. Havaalanı kapaolmadan, yalmzca uçuşlar askıya ahnarak yaklaşık 12 saatte tamamlanan projede. 300 inşaat işçisi, dünyanın "en yumuşak inişinin" gerçekleşeceği pisti yarartL Kaldırüan asfaran altında, 2. Dünya Savaşı'ndan kalma 3 küçük bomba buhmdu. (REUTERS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle