19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26KASIM20O4CUMA CUMHURİYET SAYF HABERLER AKF1İ veMMen /UcşiTe: CaMI • A_\KARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Sokak ço- cuklannuı sorunlannın belirlenmesi amacıylaku- rulan Meclis Araştırma Komisyonu'nda söz alan AKP Kahrarnanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Devlet Bakaııı GüJdal Ak- şit'i ağır sözlerle eleştirdi. "Ben geldim, bakan ol- dum artık SHÇEK'te so- run yok demek cahilliğın daniskasıdır, cahilüğin kraJıdır" diyen Dogan, kendi hükümetinin bakanı ile polemiğe düşmesinın çok acı oldugunu söyledi. SHÇEK'te sorunlann de- varn ettiğini vurgıılayan Dofan, "Alfını çizerek şu- nu söylüyorurn: Ya burau- muz kokıı alnuyor veya biz kokuyoruz" dedi. Tarımda• uyunf Mectis'ten geçti • ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Avrupa Bir- îiği'ne uyum kapsamında organik tanm yasa tasansı dün TBMM Genel Kuru- lu'ndakabulediidi. Yasa- ya göre organilc ürünJerin denerim ve sertifikasyonu Tanm ve Köyişleri Ba- kanlığı'nca yapılacak. Or- ganik ürünJerin etiketi, lo- gosu, rekJam ve taaıtınu; sahte, yanıJtıcı veya ürii- nün yapısına, özefltkJeri- ne, içeriğine, kalitesuıe, kaynağına ve üretirn tek- niklerine göre hatalı bir izlenim yaratacak, sahip olmadığı özelliklere atıfta bulunacak biçimde hazır- lanamayacak. Sigara yasagı yaygmlaşacak • ANKARA (Cumlıuri- yet Bürosu) - Tütün üriin- lerinin önJenmesine iliş- kinyasayı 1996 yılında çıkaran Meclis, sigara ya- sağının yaygınlaştınlma- sını içeren ve bireylerin tütün dumanına maruz kalmasına karşı önlemler cngören Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni dün görüştü. Genel kurul- da kabul edilen sözleş- meyle Türk hükümeti, si- gara alışkanhğının önlen- mesi ve istemleri dışında titün dumamına maruz kalan bireylerin korunma- s için yeni yükümlülük- leri kabul etti. 36 iilke ta- nfindan onaylanan söz- ltşme. 3 ülke tarafından <aha onaylanırsa yürürlü- jfe gırecek. felik'e müdür îtamasf 80PIBU • İZMtR (Cumhuriyet) - /KP ıktidanyla birlikte <in bılgisi öğretmenleri- nn \önetici konuma geti- rlmesındeki artış, öner- gyle Milli Eğitim Bakanı lüsevın Çelik'e soruldu. (HP İzmir Milletvekili Tirkan MiçooğuIIan, Mlı Eğitim ve okul mü- drlügü atamalannın han- £ knterlere göre yapıldı- au sorguladığı önerge- sıde, 'Yönetici konum- aki dın kültürü ve ahlak tlgısı öğretmenlerinin enei jçindeki oranı Ediı?" dedi. lelryasası inzsta | ANKARA (Cumhuri- H Bûrosu) - Maliye Ba- ını Kanal Unakıtan, ge- rlendaresini yeniden dü- mleyaı yasa taslağında azajon tamamlanmak rere clduğunu açıkladı. hataı, "Başbakan- ç.'taia tasanda imzalar iyık ilçüde tamamlan- ."beih de imzalar bitti" :di Unakıtan, sigaradan mas özel Tüketim Ver- si'nr arttınlmasının şu Kİasczkonusuol- adıjnı söyledi. Yayımlanan genelgeyle hem yurttaşlar hem de maaşından kesinti yapılan memurlar kurtuldu Kamuda 'zorlabağışa' sonANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Devlet Bakanı ve Bas- bakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahia kamu kurum ve kuruluş- lanna aitdernek ve vakıflara ba- ğış yasağı getiren yasanın yö- netrneliğini yayımladı. Genel- gede, yurrtaşlardan kamu hiz- meti karşılığında bağış ve üc- ret alınmayacağı uyansı yapı- Iırken memur maaşlarından kaynağında kesinti yapılarak yasa kapsamındaki vakıflara aktarma yapılmayacağı da vur- gulandi. BakanJıklara, YÖK Başkan- lığı 'na ve 81 ile gönderilen ge- nelgede, vakıf senedinde ya- pılması gereken değişiklikle- rin gerçekleştirilmesı ıçin mah- kemeye başvurma süresi 31 Aralık 2005 olarak belırlendi. Beklenen son Nas ANAP bıraktı AJVKARA (CumhuriyttBü- rosu) - Başkanlık Divani üye- lerinin, DYP lideri Mehmet Ağar'la "merkezsağda büfün- leşme" konusunda görüşme yaptığı gerekçesiyle istifasını istediği ANAP Genel Başka- nı Nesrin Nas, partisinin dün- kü merkez karâr yönetim ku- rulunda (MKYK) istifasını sun- duktan sonra toplantıyı terk et- ti. Merkez sağda bütünleşme- nin gerekli olduğunu ve bu inancını koruduğunu belirten Nas, "Ofanaması gereken siya- set tarzuu korumak için koltu- ğa vapışmam" dedi. ANAP, yeni genöf başkanını belirle- mek jçin 45 gün içinde olaga- nüstü kongreye gidecek. Nas, dünkü MKYK toplan- tısında, DYP ile yaptığı görüş- menin amacı konusunda bilgi verdikten sonra. bu konudan di\an üyelerinin büyük bölümü- nün de haberinin olduğunu be- lirtti. Toplantıda söz alan MKYK üyeleri Cumhur Er- sümer ile YaşarDedelek, DYP ile bütünleşmenin "iki parü- nin siyaset anlayişı farkta okhı- ğu için nıünıkün ounadtğuu" belirtirken "Ancak >ine de bu tür görüşmelerin \ arariı oldu- ğu" görüşünü dıle getirdiler. MKYK üyesi Mehmet Çakar ise Nas'a "Istifaedecekmisiniz, etmeyecek misiniz? Edecekse- nizfarkfa, etmeyecekseniz fark- fa konuşma yapacağun" dedi. Buna sinirlenen Nas, "Anlaşı- lantoplan&nmsonufluİK'kJenıe- yebfletahammülünüz>t)k" di- yerek ıstıfasını açıklayıp toplan- tının sonunu beklemeden sa- lonu terk etti. Nas, daha sonra bir basın toplantısıyla istifası- nı kamuoyuna açıkladı. ANAP MKYK tarafindan yapılan yazılı açıklamada ise "ANAP,Türk siyasi ha\ aünda- ld öncülûk rolünü devam etti- rerek merkezde yeni bir sh asi oiuşum da dahil olmak üzere, ûzerinedüşeniyapacakür" de- nildi. Genel Başkanlık için Genel Baskan Yardımcısı Cengiz Al- dnkaya ile eski Yozgat Millet- vekili Lürfiıllah Kayalar ın adı geçiyor. • Mehmet Ali Şahin tarafindan yayımlanan genelgede, yurttaşlardan kamu hizmeti karşılığında bağış ve ücret alınmayacağı uyansında bulunulurken memur maaşlanndan kaynağında kesinti yapılarak yasa kapsamında bulunan vakıflara aktarma yapılmayacağı da vurgulandı. Genelgede, yasarun yürürlü- ğe girdiği tarihten önce kuru- lan dernek ve vakıflaan kamu kurum ve kuruluşlanyla ilgili almış olduklan isimlerle rüzük ve senetlerindeki kamu görev- lilerinin unvanlannı kullanma haklanrun saklı tutulduğu kay- dedildi. Genelgeye göre sadece Türk Silahh Kuvvetlerini Güçlendir- me Vakü, kamu kurumu ya da kuruluşu olarak değerlendiri- lecek. Yasanın yürürlüğe girdi- ği tarihten sonra kurulan vakıf- lar, hiçbir şekilde kamu kurum ve kuruluşlannın isimlerini ala- mayacaklar. Kamu görevlileri, vakıforganlarında görev unva- nım kullanmadan ismen görev yapabilecek. Unvanuıı kullan- madan ismen de olsa vakıf or- ganlanndagörev alankamu gö- revlilerine hiçbir ad altında üc- ret ödenmeyecek, sadece vakıf için yaptıklan seyahatler için yolluk ve vakıf için yaptıklan belgeye dayanan zorunlu mas- raflar ödenebilecek. Vakıflar, kamu kurum ve ku- ruluşlanna ait bizmet binalan ve müstemilatı içinde faaliyet gösteremeyecek ve bu kurulus- lara ait araç ve gereçleri kulla- namayacak. Ancak zihinsel, bedensel ve benzeri engelli ve özel bakım, rehabilitasyon ve eğitime muhtaç çocuklara hiz- met veren kamu kurum ve ku- ruluşlanna ait merkezlerde ay- nı amacı taşıyan vakıflann uz- man ve gönüllülerine sadece bu hizmetleri yürütmek üzere yer aynlacak. Vakıf senedinde hüküm ol- ması kaydıyla vakıflar, kamu hizmetlerini desteldemek ama- cıyla karşılık beklemeksizin kamu kurum ve kuruluşlanna bağış, yardım gibi katkılar ya- pabilecek. TBMM Adalet Komisvonu'nda, OVIUK Tasansı üzerindeki görüşmefer dün de sürdû. (Fotoğraf: AA) CMUK Tasansı 'nda 'kadına kadın doktor'düzenlemesikabuledildi AKP'nin 'ahlak' anlayışı ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Adalet Komis- yonu'nda, Ceza Muhakemesi Usulü Yasa (CMUK) Tasan- sı'nın şüpheli, sanık ve rnağdur kadınınkadın doktor tarafindan muayene edilmesini öngören maddesi kabul edilirken AKP"lıler "geodahJak" savun- ması yaptılar. TBMM Adalet Komisyo- nu'nda, CMUK Tasansı üze- rindeki görüşmeler dün de sür- dü. Tasannın "Ka- — dının Muayenesi" başhklı "Kadının mua\<enesi,t$tenıiha- lindt bir kadın tabip tarafindan yapıUr. Buna olanak bulun- madıgında muavene edilecek kadının bir yakmı ve>abaşka bir kadın muayene sıra- smdahazırbufundu- ' rulur" hükmünü öngören mad- desi tartışmalara neden oldu. Bu maddenin cüısiyet aynm- cıhğı yaratacağını vurgulayan CHP'li CananArrtman, heki- min muayene ertiği kişiyi dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetme- den insan olarak gördüğünü kaydetti. CHP'li Orhan Eraslan da söz konusu maddenin, kadının yal- nızcajinekolojik muayenesini değil tüm beden muayenesini düzenlediğini belirterek "Bu, kadın ve erkekkr için syn po- ükünikleri getirir" dedi. Ada- let Bakaru CemilÇiçek, millet- vekillerinin önerileri doğrul- tusunda beden muayenesiyle ilgili maddelerin yeniden dü- zenlenmesi için zaman istedi. Verilen aradaCHP ve AKP ara- sında uzlaşma sağlanamadı. AKP'li RccepOzeL "Eşimin kadın doktor tarafindan mu- ayene edilmesini istememden • CMUK Tasansı'nın kadının kadın doktor tarafindan muayene edilmesini öngören maddesi kabul edilirken AKP'liler, bu düzenlemenin genel ahlaka uygun olduğunu söylediler. CHP'li Orhan Eraslan, "Bu ortaçağın ahlak anlayışıdır" derken AKP'li Yılmazcan, erkek doktorlan kadın hastalan haklanda konuşmakla suçladı. daha doğal ne olabiür? Bu, ka- dının mahremiyeti ve ahlaken uygun bir düzenlemedir. Bu aynca geteneklerimize, örf ve âdederimize daha uygundur" dedi. AKP'li Hüsrev Kutlu, Türki- ye'de tuvalet ve hamamlann ayn olduğunu belirtirken "Rus- >a'dakaduneerkekfc?rin birdö- nem beraber hamama gittik- leri sö>1enir. Herhalde CHP'B- ier bunun özJemi içinde" dıye konuştu. CHP'li Eraslan, maddenin gerekçesinde "genelahlaka uy- gun" ibaresinin olduğuna dik- kat çekerek u Bu,ortacaghekim veahlak anla>ısıdır. Bu düzen- kmeyegöre, 1929Uan20(M 1 eka- dar yapılan kadın muayeneJe- rigenel ahlaka aylon mı?" gö- rüşünü dile getirdi. Eraslan - ın konuşmasındaki "ortaçağahlakı'' ifadesine tep- kı gösteren AKP'li Kutlu, "Bu düzenlemebeninige- nelahlak anlayışıma gayet de uygundur. Buna ortaçağ ahlak anbyi^dryemez" de- di. AKP'li Mehmet Yılmazcan, erkek doktorlann kadınm muayenesinden çık- tıktan sonra dışanda ballandıra ballandı- ra anlattıklarını söyleyince, Eraslan, "BenhJcduymadınT diye tepkı gösterdi. Tartışmalann ardından Ci- çek, kadının erkek tarafindan muayene edilmesi durumunda kadının bir yakını ya da başka bir kadının hazır bulunmasma ilişkin hükmün çıkanlmasım önerdi. Ancak bu öneri kabul edilmedi. Madde, tasandaki haliyle AKP'IiIerin oyuyla benimsendi. Kamu kurum ve kuruluşlan personel maaş ve ücretlerin- den, kaynağında kesinti yapa- rak bu kanun kapsamındaki va- kıflara aktarma yapamayacak. Bu tür kesintilerin şahıslar ta- rafindan maaş ve ücretlerinin yatınldığı bankaya verilecek tahmatla ilgili vakfin hesabına her ay yatınlması sağlanacak. Kamu kurum ve kuruluşlan- nın bütçelerindenkanun kapsa- mındaki vakıflara ödenek, yar- dım veya herhangi bir kaynak aktanlamayacak. Vakıflann yardım toplama ve bağış kabul hizmetlerinde ise hiçbir şekilde kamu perso- neli çalıştınlamayacak. Kamu kunım ve kuruluşlan bünyesinde bulunan vakıflar, devlet ihalelerine kaülmayacak. Sarıhan.- 'İnfaz erteleme hukuJd değil' ANKARA(Cumhurry« Bürosu) - Sıvas katliamı hükümlülerinin yeni Türk Ceza Yasası (TCY) nede- niyle ortaya çıktığı belirti- len "şuphe" nedeniyle in- fazlannm ertelenmesine ilişkin karara, ıtiraz edildi. Müdahil avukatlardan Şe- nai Sanhan, itiraz dilek- çesinde, "tereddüt" oluş- ruğu gerekçesinin hukuka uygun olmaktan uzak ol- duğunu belırtti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Sıvas kat- liamı davasından hüküm giyen 14 hükümlünün in- fazını, yeni TCY uyannca ertelemesi karanna müda- hil avukat Sanhan itiraz etti. Istanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne veri- len itiraz dilekçesinde, mahkemenin bu hüküm- lülerin mahkûm olduğu 146 '3. maddesinde düzen- lenen suçun yeni yasada olmaması nedeniyle kuş- ku doğduğu ve bu neden- le infazın ertelenmesine karar verdiği anımsaöldı. Yeni TCY'nin 309. mad- desinde, TCY'nin 146. maddesinde tanımlanan suçun yer aldığı belirtilen dilekçede, "309. madde- nin gerekçes incelendiğin- de 3. nkrayı ifade eden ve feriiştirakhalinidebu mad- de içinde kabul eden acık anlatunlar bulunmakta- dır" denildi. Cezalannın ertelenmesinekarar verilen sanıklann işledikleri su- çun yeni yasada karşılığı- nın bulunmadığı savınm hukuka uygun olmadığı kaydedilen dilekçede şun- larbelirtildi: "Mahkemenin, 'Amlan düzenlemenin aleyhte mi lehte mi olduğu yolunda araştırma, tartışma ve yo- rum gerektirdiği'ni ifade etmiş olmasuıa karşm, bu yorum vçaraşörmavı >ap- maksızın hükümlüler hak- kındakiinfazın tehirineka- rarvtermişolmasıilginç bir durumdur." CHP raporunda rüşvet almak ve vermekle suçlananlar, haklanndaki iddialan yalanladılar Sarıgül raporuna ^tanık' darbesiANKARA (ANKA) - CHP'nin Şişli Belediye Başka- nı Mustafa Sangül hakkında hazırladığı raporda, 300 bin do- larlık rüşveti almakla suçlanan RaufAkçayve vermekle suçla- nan Çetin Lğurlu haklanndaki iddialan reddettiler. Akçay mah- kemeye suç duyurusunda bulu- nurken Uğurlu imzasını noter aracıhğıyla tescil ettirdi. CHP'ye birdarbe de CHP'nin hukukçu milletvekillerinin ha- zırladığı "Sar^gülRaponı"nda adı rüşveti alan ve veren kişi- ler olarak geçenlerden geldi. 300 bin dolar rüşvet aldığı id- dia edilen Rauf Akçay, Şişli • CHP'li milletvekillerinin hazırladığı 'Sangül Raporu'nda 300 bin dolar rüşvet aldığı iddia edilen Rauf Akçay, savcılığa başvurarak rüşvet belgesi olarak sunulan belgelerin sahte olduğunu savundu. Rüşveti verdiği ileri sürülen Uğurlu da iddialan reddetti. Cumhuriyet Başsavcıhğı'na 18 Kasım'da suç duyurusunda bu- lundu. Akçay, yaptığı başvu- ruda, CHP'nin Sangül hakkın- daki iddialan araştırma komis- yonu raporunda belirtilen "Rüş- vetinBelgesi" olarak nitelendi- rilen belgelerin "sahte" oldu- ğunu iddia etti. CHP'ye ihtar istemi AJVKARA (Cumhnriyet Bûro- su)-Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı, olağanüstü rüzük kurultay çağnsını yerine gerirmediği gerek- çesiyle CHP'ye ihtar verilmesi iste- miyle Anayasa Mahkemesi'ne baş- vurdu. CHP Genel Merkezi, muha- liflerin tüzük değişikliği için olağa- nüstü kurultay çağnsına imza veren delegelerin bazılan imzalannı çek- tiği gerekçesiyle kurultay yapılma- yacağına karar vermişti. Bunun üze- rine YargıtayBaşsavcıhğı'na şikâyet başvurulan yapılmışn. Başsavcılık son değerlendirmesinde tüzükkurul- tayı için gerekli imza sayısına ula- şıldığuu belirterek CHP'nin kurul- tay tarihini saptamasını istemişti. Akçay, "sahte beJge düzen- lemek suretiyte" suçlanmasına ve mağdur edilmesine neden olan kişilerin cezalandınhna- suıı istedi. CHP raporunda adı 300 bin dolarlık rüşveti verdiği ileri sü- rülen Uğurlu da hakkındaki id- dialan reddetti. Noter aracıh- ğıyla imzasını tasdik ettiren Uğurlu, RaufAkçay'ın suç du- yurusunun ekinde, bu belgenin düzenlenmesi ve içeriğiyle ilgi- li hiçbir bilgisinin olmadığını ile- ri sürdü. Uğurlu, yasal işlem başlat- mak üzere avukatma yetki ver- diğini bildirdi. POLTIİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Terör mü Cinayet mi?.. Hemen hertelevizyon kanalında tartışıiıyor, ga- zetelerin birinci sayfalarında yer alıyor Inönü Stadı'ndaki cinayet... Köşe yazarian kanlı cinayeti irdeliyor, "tribün ci- nayef/"nin mafya bağlantısı olduğunu, ilişkilerzin- ciri halkalannın 'medya-kulüp-polis-özelgüvenlik- stat sorumlusu'ndan oluştuğunu anlatıyorlar... önceki akşam NTV'de aynı tartışma vardı... Cumhuriyet'ten Mahmut Sert, spor sosyoloğu olarak Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve kültürel ya- pısını anlatıp olayın boyutlannı ortaya koydu... Inönü Stadyumu'nda 17 yaşındaki Cihat Aktaş adlı bir genç öldürülmüştü bıçaklanarak. öfdürü- len genç Mardinliydi. Televizyonlarda ailesinin ne kadar perişan olduğuna tanık oldum... llk kez Türkiye'de bir statta cinayet mi işlenmiş- ti acaba? Bir yıl kadar önce Izmir'de Alsancak Stadı'nda cinayet işlenmiş, bizim anlı şanlı medyamız olaya şöyle bir dokunup geçmişti... Türkiye'de trafik teröründen birgünde 15-20 ki- şi ölüyor. kapkaç olaylannda gencecik insanlar öl- dürülüyor, Taksim Meydam'nda araçlann önü ke- silip haraç isteniyor... Diyarbakır'da kâğıt mendil satan yoksul bir ço- cuk 2 milyon lira için akranlan tarafindan yaralan- madı mı birkaç hafta içinde? Türkiye son yirmi yıldır bir yozlaşma sürecin- de... NTV'deki tartışma programında Kemal Belgin, Togay Bayatlı, Galatasaray ve Beşiktaş yönetici- leri de bu konuya değindiler haklı olarak... Bir kulüp yöneticisi medyayı da eleştirdi: "Bu bir cinayettir, terör olayı değil..." Medyamız her zamanki gibi abartmıştı... Bbet Inönü Stadı'ndaki kanlı cinayet birterör ey- lemi değildi.'.. Zaten terör eylemini ne önlem alırsanız alın or- tadan kaldıramazsınız... • • • Türkiye bugün işsizlik ve yoksulluğun kol gez- diği bir ülke. Belki beş yıl sonra Istanbul'da insan- lar gece sokağa çıkamayacaklar... Izmir'de, sanınm üç dört ay önce, Alsancak'ın 'Bartarsokağtnda' bir genç, arkadaşlannın yanın- da 'omuz attığı' gerekçesiyle bıçaklanarak öldü- rülmüştü... Bir yıl önce Taksim'de bir barda onlarca kişinin önünde Banş Dönmez adlı bir genç de öldürül- dü... Türkiye'yi çıkartopluluklan kuşatmış durumda... Salt sporda değil, medyada da var bu gruplar, siyasetin içinde de, kamu kurum ve kuruluşlann- dada... Beş gün önce Mardin'in Kızıltepe ilçesinde ek- meğini kamyonculuk yaparak çıkaranAhmet Kay- maz ve on iki yaşındaki oğlu Uğur Kaymaz, gü- venlik güçlerince öldürüldü... Ama toplumun büyük kesimi bu cinayete seyir- ci kaldı... Birkaç yazar dışında, İnsan Haklan Derneği dı- şında hiç kimse tepki göstermiyor!.. Yine bir yıl önce Istanbul'da El Kaide milrtan- lan iki yeri bombaladı, 100'ün üzerinde insanımız ölmedi mi? Kanlı terör eyleminin birinci yılında kaç kişi top- landı, kaç kişi lanetledi terörü? 1994 yılıydı... Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komis- yonu'nun hazırladığı raporTBMM Genel Kurukı'na bilegetirilmedi... Kimse hesap sordu mu? Şimdi de TBMM'de sporda şike iddialan ve şid- det olaylannın nedenlerini araştırmak için komis- yon kurulacak... Bu da bir göz boyama olmayacak mı? Mafya sporun içindeymiş!.. Mafya salt sporun değil, siyasetin de içinde, ekonominin de... Ne çabuk unuttuk Türkbank olayını, kamu iha- lelerini? Bir ülke düşünün ki Beykoz sırtlanndaki Hazine arazilerini satın alıp trilyonlarca 'rant' elde ediyor- sunuz, sonra da siyaset yapıyorsunuz... Olay ortaya çıkınca da Meclis kürsüsünden yü- zünüz kızarmadan yanrt veriyorsunuz: "Parayı bastım aldım..." Bazı tetevizyon kanallanndaki dizileri izleyince ne görüyorsunuz? Şiddet, kan, ölüm!.. • • • Sayılan on binleri aşan sokak çocuklan Türkiye'nin dört bir yanında... Istanbul'a her yıl Doğu ve Güneydoğu'dan 80 bin kişi göç ediyor... Peki bu aileler nasıl geçiniyor, çocuklan ne ya- pıyor? Varoşlarda yaşayan gençlereğitimsiz, kolay yol- dan para kazanmak istiyoriarL Ekonomisi sağlam temellere oturmamış birtop- lumda kirlenme kaçınılmazdır... Kirienme sadece futbolda değil, her yerdedir Türkiye'de... Parası olan hastanede tedavi olur, parası ol- mayan da ölür!.. Şiddet ve işkenceye gelince!.. İki kavram önce ailede başlıyor!.. Bursa'da eve bir saat geç geldiği için kızırnn saç- lannı kazryan ve burnunu kıran babaya ne diye- ceğiz? Kendi kız kardeşini öldüren genci nasıl tanımla- yacağız? Cezaevlerindeki işkenceyi görmeyecek miyiz? Bu bir Türkiye gerçeğidir!.. hikmet. [email protected] Faks numaramız: 0212/513 90 98 • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bülent Annç, CHP Milletvekili Mustafa Özyürek'in insan Haklan Danışma Kunılu'nun "başbakancı rejim" saptamasıyla ilgjh önergesini geri çevirdi. Özyürek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde insan Haklan Danışma Kunılu'nun "Parlamenter rejim, önce hükümetçi parlamenter rejim uygulamasına, son aylarda ise başbakancı parlamenter rejime dönüşmüştür" saptamasuıa dikkat çekti ve bazı sorular yöneltti. Annç, içtüzüğün 96. maddesine göre soru önergesinin "kişilik ve özel yaşama ilişkin konulan ıçenneden" yazılmış ohnası gerektiğini yineledi ve önergenin işleme konulmadığuu bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle