Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26ICASIM 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
3 FB 'nin Prag sloganu
js Nerde Prag orda
e bırak!
ctenfe8ornecurnhurfyetcorn.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AB, Türkiye'ye üç eşik daha
koymuş...
"Sıra beşiktekilere de
aelecektiri"
YarınArııl Öçal: "llımlı Islam
içirı Deniz Baykal
sayesinde Recep
Taryyip Erdoğan'ın
cumhurbaşkanı
olrnası ve Deniz
Baykal'ın
koltuğuna oruran
Mustafa Sangül'ün de
CHP'yi iktidara
getirmesinden daha
güzel ne olabilir?''
Çağdaşlık
t
«•pKıhnç:"Bunasıl
J[~ çağdaşlığın tepe
noktası olan
Avrupa Birtiği'dir ki
kriterlerine göre
düzenlenen yasa ile
insan yakan Sıvas
katliamı mahkûmlan
serbest bırakılıyor!"
Korsan
Istanbul
Üniversitesi, bu
ayın başında "Veteriner
Genel Farmakoloji"
ders kitabını
yayımlıyor. Kitap,
Avcılar'daki Veteriner
Faküttesi'nde satışa
çıktıktan üç gün sonra
karşıdaki bir dükkânda
fotokopi ile çoğaltilmış
ve spiral takılarak
ciltlenmiş halde v'rtrine
konuyor. Üniversite ve
fakülte yönetimi de
"korsan"ı seyrediyor!
irileri bir "protokol" hazıriamış... Sankı özel-
leştirme Idaresi Başkanlığı, Türkiye Denizci-
lik Işletmeleri'ne bağlı Şehir Hatlan Işletme-
si'ni satışa çıkarmış da, ihaleyi Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi kazanmış da, sıra gemilerin ve is-
kelelerin devredilmesine gelmiş de, taraflar oturup bir
protokol imzalamış...
Ortada fol ve yumurta olmamasına karşın birilerinin
hazırladığı protokole bakınca ateş olmayan yerden du-
man çıkmaz sözü akla geliyor.
Çıkan "duman"a göre, Şehir Hatlan Işletmesi'nin 47
yolcu vapuru, 15 araba vapuru ile Mavi Marmara yol-
cu gemisi ve Tekirdağ feribotu 22 milyon dolara Istan-
bul Büyükşehir Belediyesi'ne satıhyor.
Bugün bir yolcu vapuru 8-10 milyon dolara inşa edı-
lirken, gemilerin ortalama fiyatı 3.5 milyon dolara geli-
yor.
Ancak bu kadarla bitmiyor...
Vapurlardaki satıcıların "Elimde gördüğünüz şu ta-
Şehir Hatlarırağı alana yanındaki ayna bedava" demesi gibi gemi-
lerin yanında yakıt tankerteri, römorkörier, hizmet mo-
torları ve yüzer iskeleler de veriliyor.
Vapurdaki satıcının tarak alana aynanın yanında tır-
nak makası da vermesi gibi 22 milyon dolarlık paketı-
nin içine Kadıköy'den Karaköy'e, Eminönü'nden Üs-
küdar'a, Balat'tan Rumelikavağı'na, Büyükada'dan Ya-
lova'ya kadar bütün yolcu ve araba vapuru iskeleleri
de konuyor. Açık ve kapalı alanlanyla toplam 56 iske-
le.
Bitmedi...
Haliç Tersanesi... Tersanedeki havuzlar, kızaklar, fab-
rikalar, hizmet binaları, ambarlar...
Bitmedi...
Şehir Hatlan Işletmesi'ne ait ve Hazine'den tahsisli
SESSÎZSEDASIZ(!)
bütün gayrı menkuller...
Bitmedi...
Şehir Hatlan Işletmesi'nde çalışan personelden sa-
dece "kaptan" durumundaki 135 kişi ve müdür takı-
mından üç kişi de kıdem tazminatlan ödenerek bele-
diyeye sunuluyor. Gerisi kapının önüne konuyor.
Bitti sanmayın...
Sırada 22 milyon doların nasıl ödeneceği var!
Satış kararının verilmesinden sonraki ilk üç yıl öde-
mesiz... Dördüncü yıl 4 milyon dolar ve sonraki altı yıl
boyunca her yıl 3 milyon dolar.
Toplam 11 yıl vadeli ve faizsiz. Ola ki ödemede bir
sorun çıkarsa o zaman aylık yüzde 1 gecikme faizi.
Bu nasıl biryağma düşüncesi demeyin...
Satış sırasında gemilerin depolannda bulunan akar-
yakıt, madeni yağ ve suyun parası fiyata dahil değil!
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz...
Hayde! Batan geminin malları bunlar...
Batan ülkenin malları!
Sağlık hizmetleritümüyle metalaşırken
Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ban-
kası'nın direktifi doğrultusunda AKP hü-
kümetinin uygulamak istediği "Genel
Sağlık Sigortasf konusunda Tıp Kuru-
mu Genel Sekreten Dr. Ali Rıza Üçer'in
yorumu:
"Diş sermaye odaklannca belirienen ro-
ta ile eldeki kumaştan 'genel sağlık sigor-
tası' elbisesi dikmek olanaksızdır ve Dim-
yat'a pirince giderken evdeki bulgurdan
olmak kaçınılmazdır.
Hükümet yetkilileri üç sosyal güvenlik
kurumu ve Yeşil Kart kapsamı toplandığın-
da Türkiye nüfusundan daha fazla bir
oranda sağlık ve sosyal güvenlik kapsa-
mı verileri ortaya çıktığını, bunun nede-
ninin de suiistimaller nedeniyle birden faz-
la sosyal güvenlik kurumuna üye olan
yurttaşlar olduğunu her fırsatta dile getiri-
yor. Ancak veriler bu iddiayı doğrulamıyor.
2004 yılı ortası itibanyla Yeşil Kartlı nüfus
13.4 milyondur. Bağ-Kur'da ise sağlık kar-
nesine sahip olan nüfus 10.5 milyondur ve
2004 Eylül sonu itibanyla 5.8 milyon
Bağ-Kur'lu prim borçlannı ödeyemedi-
ği için karne alamamış ya da karnesi ip-
tal edilmiş durumdadır.
Yeşil Kart'lı 13.4 milyon kişi ve sağlık
karnesi olmayan Bağ-Kur'lu 5.8 milyon ki-
şi ile biriikte toplam 19.2 milyon kişinin, bir
başka ifadeyie ülke nüfusunun dörtte bi-
rinden fazlasının genel sağlık sigortasının
nereden karşılanacağı belli değildir. Dev-
let ödeme gücü olmayan yurttaşı fonlaya-
cak deniliyor ama bununla ilgili dayanak-
lan olan bir hesap ortada yoktur. Bu ma-
ceranın sonu sağlık hizmetlerinin tümüy-
le metalaşacağı ve gücü olmayanın sağ-
lık hakkını yitireceği karanhk bir tablodur.
Yûksek Yerilim Hattı
tnsanlığın gitgide yoksullaştiğı
ülkemizde "mutlu azınlık" sorunu var!
erdincutkuin yahoo.com
lrimııı leroru
Psildyatrist Dr. AYHAN
AKCAN-BAPAM
Futbola kan düştü. Omuz
attı diye bıçakla 16 yaşında-
ki genç Inönü Stadı'nda öl-
dürüldü. Aslında ne ekildiy-
se maalesef o biçilmeye
başlandı. Terör, özellikle bi-
reysel terör nayatın tüm
alanlarında mevcut. Evde,
okulda, sokakta, işyerinde,
cezaevinde, stadyumda, N-
BA'de.. heryerde.
Küreselleşme bireysel fark-
lılıklan körüklüyor. Bireysel ih-
tiyaçlann anında doyurulma-
sını yaşam biçimi olarak kit-
lelere aktarıyor. Sonsuz istek,
sonsuz tüketim ilkesi hayat
biçimi haline geliyor. Çünkü
bu anlamda özellikle tüketi-
me dayalı dış bağımlılık da
gelişiyor. Eğer bir ülkede dini
ve etnik özellikler de belirgin
ise en iyi ortam oluşuyor.Tş-
te bu ortamda yeni nesil
gençler hedef seçiliyor. Bu-
rada en büyük sorumluluğu
medya üstleniyor. Tüm gö-
rüntülerde "delikanlılık", ra-
con kesme tarzında iletişim
ve en güzel kadınlaria en gü-
zel ortamda refah içinde ya-
şamak, gerektiğinde "Go-
dum mu oturturum" diyen di-
ziler ve filmler bombardımanı
oluşturuluyor. Sonuçta genç-
lerimize toplum dışı kişilik
(psikopat olarak da isimlendi-
rilir), rehber alacakları kişilik
olarak sunuluyor. Küreselleş-
me. psikopat kişiliklerin sayı-
sını arttırarak toplumdaki bi-
reysel şiddeti ve korkuyu da
arttırıyor. Toplumsal huzuru
ortadan kaldırıyor. Psikopat
kişlik toplumda yüzde 2-3 ci-
vannda olup erkeklerde ka-
dıriara göre 4-8 kat daha faz-
la görülür. Cezaevlerinde
yüzde 75-80 civarındadır.
Rı/isal hastalık olarak kabul
edimez. Yasa karşısında ce-
zaehliyetleri tamdır. Son yıl-
larda psikopatlar üzerine tar-
tışnalar da başlamıştır. Has-
talk sınıfına koymanın uygun
cMjcağını düşünenler de var-
dır Fakat alışkanlık, huy, kişi-
likDİduğundan dolayı tedavi-
si ?ok zordur hatta mümkün
dedeğildir. Psikopatlann ba-
zı iızellikleri şöyledir: tyi giyi-
nirer, ilk görüşte etkileyicidir-
let sorumluluk almama (her
alanda) eğilimindedirler, ken-
digerçeklikduygulannı abar-
tırar. Onemli insan olduklan-
nıdüşünürier, genelde sıkın-
tıldırlar; eğitimlerini tamamla-
yanazlar, genellikle okul terk-
tirer. Hayatın her alanında sü-
nedilik sağlayamazlar. Evliliği
sirdüremezler, çok fazla iş
cfcğişikliği yapmak zorunda
kdırlar. Disipline uyamadıkla-
rrdan hep işten atılırlar. Ge-
riillikle meslekleri yoktur. 01-
s ; bile mesleklerini yapmaz-
le. Yapamazlar.
Düzenli iş kurmak, sabah
i ş gitmek bu kişiliğe göre
ciğildir. Bunları sıradan in-
snlann yapacağı davranış-
le olarak algılartar. Her ilişki-
^şiddet göstererek bitirirler.
ıEışına gelenlerin kendi kişi-
Dğinden kaynaklanabileceği-
ni hiç aklına bile getirmez.
Söylenilse bile şaşırır. Üstüne
toz kondurmaz. Dürtüseldir-
ler. Dürtülerini kontrol ede-
mezler. Bundan dolayı sürek-
li yasal problemler yaşariar.
Asalak yaşam tarzı belirgindir.
Ailelerini bundan dolayı çok
zor durumda bırakırlar. Aile-
nin tüm birikimlerini kendi is-
tekleri doğrultusunda harca-
mak isterler. Kendi birikimle-
ri olmasa da kendilerinin ta-
sarruflan zannederek hak id-
dia ederler. Bu yapılmaz ise
ailelerini terk ederler. Şidde-
te başvururlar, mahkemelere
düşerier, aile üyelerini bıktırır-
lar. Nefret ve korku yaşatıriar.
Insanlıktan çıkan manzarala-
ra neden olabilirler. Kardeş,
anne, babaölümü, işyeri kun-
daklama, yangın çıkarma, kız
kaçırma, askerlikten kaçma,
yurtdışına gitme, macerape-
rest olma.
Yüzlerindeki ifade genellik-
le sığdır, anlamsızdır. Empati
eksikliği belirgindir. Pişmanlık
duyma, vicdan, suçluluk ve
günahkârlık duygulan yoktur.
Isteklerine göre hareket eder-
ler. Ciddi alkol, madde kullan-
dığı veya kullanıldığı yerlerde
bulunduğu dönemleri vardır.
Suç işlemeye en yatkın kişilik-
tir. Aksesuvarlan hemen her
zaman vardır. Gümüş yüzük,
tespih, bileklik, kama, bıçak,
silah gibi... Zekidirler. Yaşa-
dıklanndan ders almazlar. Ik-
na edilemezler. Uzun süreli
arkadaşlık sürdüremezler.
Genellikle büyük şehirlerde
hareketli alanlarda yaşarlar
veya oralara takılıriar. Buralar
daha çok metropollerin en
hareketli bölgesi ve kontrolü
en az olan alanlarıdır. Şehir
kulüpleri, gece hayatının ol-
duğu, fuhuşun yaşandığı,
madde ve alkol tüketiminin en
yoğun olduğu yerierdir.
Çoğunlukla kötü aile koşul-
larında yetişme ve olumsuz
etkilenme söz konusudur.
Genetik yatkınlık da olabilir.
Çevre bu kişilik gelişimi için
ortam hazırlayabilir. Ailede
model olabilecek kişi veya ki-
şiler vardır.
Çocukluk yaşantılarında
özellikle fiziksel taciz, istis-
mar edildiği dönemleri vardır.
Cinsel taciz genellikle yoktur.
Çocuklukta paylaşamama,
paylaşma duygusunun hiç
gelişememesi söz konusu
olabilir.
Toplumun en problemli in-
sanlandır. Tedavileri çok zor-
dur. Yasalar, mahkemeler, gü-
venlik sistemleri, cezaevleri
bu insanlar içindir.
Küreselleşme ve televole-
lerin genç insanlanmıza sun-
dukları insan modelleri ma-
alesef bunlardır. Stadyum,
podyumlar ve özellikle görsel
medya alanlan bu insanların
yeni yaşam alanlandır. Toplu-
mun huzuru bu anlamda teh-
like içerisindedir. Küreselleş-
menin bu yönü çok iyi tahlil
edilmelidir. Bu olay, stadyum-
daki cinayet, çok çok düşün-
dürücüdür. ^
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicaka turk.net
ÇtZGlLÎK KÂMtL MASARACI kamilmasaraciı mynet.com
BULUT BEBEK NLRAYÇIFTÇI bulutbebekn hotmail.com
oldüpen't fihn o
Aiy\er>ikaltlar'm bi btUifı
âi mt ?
HAYAT EPİK TÎYATROSU MLSTAFA BILGIN hayatepikfd mynet.com
Ve dogocak tüm buğdaylor için borış olsunl
Çoyır çimen arayan bütün aşklor için,
Ve bütün yaşayanlar için;
Bütün sular, biitün topraklor için
Barıy olsun I
Pablo NERUDA
(100 yanında)
r ı T T I r T I T
TARİHTE BUGÜN MIMTAZAMKA,\ 26 Kasun u'U'u.mumtaz-arikan. com
Ask your sailor or soldier
friend his opinion of the
ASKER ARKADASINA SOR..
İİ.ĞIU
7704f /*C£Tf
&ti £
SO&t/AS " - Z.
SÜ&OÛĞÜ
f& ÜGÜM /Ç/ıV BU
, PoPÜLEG Sf& S£Ç/Arf>/.
İLK <£Z fSOf y/L/A/OA, K'NG CJ4MP 6U.ETTE
ÇİILET~) r4&4fr<V£>AA/ P/47EMr/ /<?Z//V54/V
•JiüET l^E" TISAÇ <4L£r/, UZUH SÜ££ USTZJ'-
ye&iNE SEÇEMEMİŞr/-
ĞfŞMeSf İÇİN ZAM4
GÖRÜŞ
Dr. GURBUZ ÇAPAN
Yitik Şehir İstanbul (2)
Istanbul üzerine yazı yazmak, iytlik dualan okurnak huy
haline geldi.
Ben nokta vuruşlarla, çözüm önerilerimi de sunacağım.
Bu sorunun makale ile çözülemeyeceğini biliyorum. Be-
nimki yeni bir perspektrf çabasıdır. Bir de böyte bakmayı
deneyin. Derler ki;
Fatih, fetihten Edime'ye dönerken: "A Zağanos Paşa
keşke Konstantinopolis'i fethetmeseydik, üç günlükyağ-
mada kapı pervazlannı bile söktüler" demişti.
Istanbul Fatih için; aşktır, aşktan da öte tutkudur! Tanın-
mış, sevmiş, korumuş ve geliştirmiştir. Attığı imzalar tüm
saldınlara rağmen hâlâ dimdik ayakta. Bir de şimdiki Is-
tanbul'a bakalım.
Beyoğlu
Tanhi Galata, Pera ve Haliç'in öteki yakası. Cenevizlilerin,
Venediklilerin ve Galata bankerierinin mahallesı. Bir renk
cümbüşü, kültürler hazinesi.
Şimdilerde sadece konsolosluklar kaldı. Son 'temizliği'
1955'te bitirdik! Kentlilığı de, kültürieri de temizleyerek ye-
rine yoksul Anadolu göçerterini yerleştirdik!
Cumhuriyetin anıtlanndan biri olan Taksim Meydanı ve
Parkı'nı kemire kemire bitiremedik birtürtü. Altını üstüne ge-
tirdik. Üstünü işgal edemeyen altnı oydu. Belediye nikâh sa-
lonunun altına fast-food'lar yerleştirdi. Sonra da krtlığı var-
mış gibi cami yapmaya kalktılar, onu beceremeyince tam
Cumhuriyet Anıt'nın önüne kumbaralı tuvalet diktiler. Kin
köylü işidir. Kinin kını yoktur, saklar saklar kusariar.
&raselviler ve Istiklal Caddesi
Sıraselviler'dir asıl adı... Ancak orda sıra selviler yerine,
sıra sıra çörekçi-börekçi görürsünüz. 1880'de yapılan Ayia-
Triada, Rum Ortodoks Kilisesı, 1885'te yapılan Zapion Kız
Lisesi'nin bir yanı Istiklal Caddesi'ne bakar, bir yanı da Sı-
raselviler'e. Bu üçgen alandaki bu iki yapı kültürel variıkla-
nmızdandır. Ancak ciddi bir kuşatmayla her iki tarafını da
çörekçi-börekçi ve dahi Hacı Baba Restoranı ile kusatmı-
ştz. 'Keferenin' eserleri gözükürse çarpılınz maazallah!
Şimdi o üç bir yandan kuşatmayı kaldınp eski haline ge-
tirsek. önünde mini bir park, oturma gruplan koyup, Istik-
lal Caddesi müdavimleri için dinlenme mekânlan, azınlık-
lanmız için de azıcık bir saygı. Turistler de geçmişlerini gö-
rürler.
Bir kara mizah örneği, Beyoğlu Güzelleştirme Demeği
Başkanlığı'nı Vrtali Hakko'ya bırakmışız. Zira Istiklal Cad-
desi'ndeki ilk bina cephesini bozan odur.
Mısırlı Han var, ressamlara konu olmuş taş oymacılığı-
nın ömeklerinden biridir. 0nun üstüne kaçak kat atmışlar,
hem de cam cepheli. Yaşlı anamın sırtına Amerikan Deniz
Piyadesi tünemiş gibi duruyor. Buna sebep olanlar utan-
sın, ne diyeyim!..
Sirkeci
Abdülhamrt Triadı derler, çok özel kent tasanmlanndan
biridir: Sirkeci Postanesi, Sansaryan Han, Beşinci Vakrf
Han ve bunlann ortasındaki meydan, Avrupa'ya nazire ya-
pılan meydanlanmızdır. Hem binalar anrtsaldır hem yaşa-
nanlar unutulmazdır. Şimdilerde meydan yok, kaçak han-
laria bir güzel kuşatmışız. Girmek-çıkrnak, gezmek-görmek
ne mümkün! Hadi ötekiler 'gâvur' mirası, peki buna ne de-
meli? Şimdi 'Ulu Hakan'm soyu iktidarda. Kim bilir belki
sahip çıkariar da orayı temize çekerier.
Bizans'ın surian
Dünyanın neresinde var, surlann dibine, üstüne ve hat-
ta oyularak içine ev yapmak?.. Eminönü tarafındaki surlar
daha acımasız saldın yaşadı! Adam suru delip uyduruk ote-
Bne kapı açtığı gibi, Marmara manzaralı köşk yapan mı der-
sin, Belediye Dinlenme Tesisi diye lokanta, kahve yapanı
mı!.. Topkapı Sarayı dışında bütün tarihi yapılar yağmadan
yıkımdan payını aldı. Yavuz Selim'in çeşmeleri meşhur-
dur, şimdilerde onlann bir kısmı kökünden çalınmış, bir kıs-
mı da sosisli sandviç satarak tarihe hizmet etmekte! Dün-
yanın merkezidir diye dikilen Dikilitaş şimdi çukurda kal-
mış, bakmazsan göremezsin.
Sultanahmet Meydanı ve Camisi'nin önü arkasını
mübarek ramazan aytannda lahmacun panayınna açarak
mutlu olmaktayız.
Fatih
Zeyrek - Bizans Üniversitesi ağlanacak halde. Eh
'gâvur'un eseriydi, ne yapacaktık yani! Ya Fatih Camisi ve
Külliyesi... Bizans'a nazire diye yapılan bu ibadet ve küttür
merkezi şimdilerde Kadtnpazan olarak tarihe hizmet et-
mekte. Fatih Sultan'ın ruhu şad olsun, mirasını böyle ko-
ruyup kullanıyoruz. Hiçbir sorumlu devlet adamı gitmez mi
bu camiye ve civanna. Ortaçağı kapatıp yeniçağın müj-
decisi olan Fatih Sultan Mehmet'i dünyaya ve Türklere
tanrtmak, anlatmak kimsenin aklına gelmez mi?
Tarihi ve kültürel variıklanmızı korumak-kollamak da mı
AB'nin görevi?..
gurbuzcapan@eksev.org.tr fax: 0212 672 73 79
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1 2
i
3
•+
4 5 6 7 8
U I P
JN ı
m
HI
9
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Kurşun ren-
gindeiribirker-
tenkele. 2/ U-
geç...Kirayave-
rilerek gelir ge-
tiren mülk. 3/
Ha>"van yiyece-
ği... Spor karşı-
laşmalannda se-
yircileri coştu-
ran kimse. 4/ Sı-
nırlı bir yerle il-
gili olan... Uğur,
talih, saadet. 5/Hayvan-
lara vurulan damga...
Bir müzik yapıtının, se- „
yircinin isteği üzerine
bir kez daba çalınması...
Bir cetvel türü. 6/Airika
rnisk kedilerinin ortak 5
adı. II Yapılmasında sa- 6
kınca olmayan... Uzak- 7
lık işareti. 8/ Bir yerin 8
ileri gelenleri... Adlan 9
sıfat yapan bir yapım e-
ki. 9/E1 işleri için seyrek dokunmuş keten bezi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Bilecik yöresinde yetişen
ve şarap yapımında kullanılan beyaz bir üzüm cinsi.
2/ Eski Yunan mimarlığında müzik ve tiyatro göste-
rilerinin sunulduğu yapı... "Deli —": PerideCelâl'in
romanı. 3/ Yapıştıncı bir madde... tcar. 4/ Utanma
duygusu... Argoda, uzun süre cinsel ilişkide bulun-
madığı için aşm istek duyan kimse. 5/Hastalıklı, sa-
kat... Bir nota. 6/ "Rindler meclisinde cânâ bir acep
nam eyledik ' Mescidin kandilıni meyhaneye — ey-
ledik" (IV Murat)... Bulunulan yerden daha yüksek-
te kalan düzlük. II Bir süs taşı... Airika'da bir ülke.
8/ Güney Amerika'da yaşayan kemirici bir hayvan...
Dahil. 9/ Mimarlık ve dekorasyonda hayvan, insan
ve bitki biçimlerinin karışımından oluşan gerçeküs-
-rücü duvar süslemeleri ya da heykeller. 1