22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2004 ÇARŞAMBA EGİTİM 24 Kasım kutlamalan eğitim emekçilerinin bir türlü çözülmeyen sorunlaraıın gölgesinde yapılacak Öğretmenyineburuk• 15 yülık bir ögretmen Almanya'da yıllık 57 bin dolar kazanırken, Türkiye'de yalnızca 5 bin 700 dolar maaş alıyor. Avrupalı meslektaşlanndan yıllık 500-1000 saat daha fazla emek harcayan Türk öğretmenler, 1000 dolarlık bir bilgisayan alabilmek için Avnıpalı meslektaşlanndan 8-10 kat daha fazla çalışıyorlar. FIRArKOZOK ANKARA - Öğretmenler 24 Ka- sım'da yıne sorunlanyla gündemde. Avrupaü meslektaşlanndan yıllık 500- 1000 saat daha fazla çalışan öğret- menler. aldıklan ücretlerle yalnızca mutfak masraflannı karşılayabilıyor- lar. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ala- addin Dinçer, öğretmenlenn "meslek- lerine küstürüldüklerini" belırterek "Tüm eğitim çahşanlan, öğretmenler gününde sahte övgüler degil eğitim emekçilerinin sorunlanna sağukh ve gerçekçi çözümler üreten önerilerin paylaşüdığı yaklaşımlar beklemekte- <fir"dedı. Öğretmenler, 24 Kasım Öğretmen- -SEN Jtnsanca yaşayacak bir geür isteğiyle sendikal mücadele veren öğretmenler arük sahte övgüler istemiyor. ler Günü'nü bu yıl da "buruk" kutlu- yorlar. Eğitım-Sen ve Türk Eğitim- Sen'ın yaptığı araştırmalar, Türki- ye'deki öğretmenlerin karşı karşıya bulunduklan "emek-gefir" adaletsız- liğini bir kez daha gözler önüne serdi. Buna göre örneğin Avustralya'da göreve yeni başlayan bir öğretmen yıl- da 29 bin 352 dolar alırken, 15 yıllık bir öğretmen 40 bin 874 dolar kaza- nıyor. Almanya'da göreve yeni başla- yan bir öğretmen 47 bin 566, 15 yıl- lık öğretmen de 57 bin 540 dolar yıl- lık maaşla çahşırken, aynı sürede de- neyimi olan öğretmenler Şili'de 12 bin, Tunus'ta 13 bin, Filipinler'de de 11 bin dolar kazanıyor. Dünyadaki meslektaşlan "rahatbiryaşamsürer- ken" Türkiye'dekı öğretmenler, aldık- lan maaşlarla yalnızca mutfak masraf- lannı karşılayabiüyorlar. Türkiye'de göreve yeni başlayan bir öğretmen 5 bin 94,15 yıllık bir ögretmen de 5 bin 760 dolar maaşla çalışıyor. Dünya ülkelenyle aralannda "ma- aşuçurumu" olan öğretmenler, harca- nan emekte ise meslektaşlanna açık fark atıyorlar. Ispanya'da bir öğretmen 1 yıl boyunca 1425, Danimarka'da 1680, Portekiz'de 1526 saat çahşır- ken, Irlandalı öğretmenler yılda yal- nızca 915 saat görev yapıyor. Buna karşın Türkiye'deki öğretmenler, 1 yıl- da en az 1816 saat çalışmak zorunda kalıyorlar. Avustralya'da öğretmenler bin dolarlık bir bılgısayar alabilmek için Cumhurbaşkanı'ndan mesaj: Hak ettikleri koşullar sağlanmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- "24 Ka- sım Öğretmenler Günü" nedeniyle Cum- hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Annç, Başbakan Recep j Tayyip Erdoğan, sıyası parti başkanlan, j bakanlar ve beledıye başkanlan mesaj lar yayımladılar. Mesaj larda öğretmenlerin Türkiye'nin "aj'dmnk" geleceğinde büyük bir görev üstlendiği vurgulandı. Cumhur- başkam Ahmet Necdet Sezer mesajında, ekonomik ve toplumsal alanlarda gereksi- nim duyulan köklü değişımlerin gerçek- leştirilmesinın, toplumun gönencınin ve verimlıliğinin yükseltilmesının önkoşulu- nun, eğıtune gereken özenin gösterilmesi ve çağdaş nıtehğe kavuşturulması olduğu- nu bildırdı. Sezer "Ülkenin geleceği yö- nünden önemli sorumluluklar taşryan, güçlüklerle karşüaşsa da büyük hizmet aş- kryla çahşarak çocuklanmızın ve gençleri- mizin ulusuna ve insannğa vararlı bireyier obnalan için çabalayan, görevlerini yerine getirirken hiçbir özveriden kaçınmayan öğ- retmenlerimize hak ettikleri yaşam koşul- lan sağlanmalıdır" dedi. TBMM Başkanı Bülent Annç yayımladığı mesajda, yanşta kazanmanın anahtannın öğretmenlerin elinde olduğunu ifade ederek "Çünkü sa- hip olduğumuz genç ve dinamik nüfusu iş- leyecek, cevherleri bulup ortaya çıkaracak ve ülke bizmetine sunacak kişjler siziersi- niz" dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, yannlann bekçisi çocuklann emanet edıldiğı öğretmenlerin, Türkiye'nin dört t bir yanına bilimin ve medeniyetin ışığını yaydığını ifade etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da mesajında, laik Cumhuri- yetin önemli güvencelerinden, temel taşla- nndan birinin de öğretmenler olduğunu kaydetti. DSP Genel Başkam Zeki Sezer de , eğitimde kalite ve verimhlik ılkesınin göz ardı edildiğine dikkat çekti. Kültür ve Turizm Bakam Erkan Mumcu da 24 Ka- sım nedeniyle müzelerin bugün tüm öğret- menlere ücretsiz olacağım bildirdi. Türk j Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir , Belediye Başkanı Aytaç Durak ise yaptığı | açıklamada. "Evine ekmek götürebilmenin ı tdaşını yaşayan bir eğramci. çağın gereği < > olan başka ihtiyaçlan için bütçesinden I nasılpay ayırabiHr" dedi. Yozgatta 3 ööretmen öldülf Eğitimciler i trafik kurbanı YOZGAT (AA) - Yozgat'ın Saraykent ilçe- sinde meydana gelen trafik kazasında 3 öğretmen hayatını kaybetti. Bugün kutla- nacak Öğretmenler Günü öncesi yaşanan ., kazada, 1 'i öğretmen 2 kişi de yaralandı. Saraykent ilçesinden Doğankent beldesıne , giden Rukiye Karaca (22) yönetimindeki otomobil, karşı yönden gelen, Hasan Kad- ri Savaş'ın kullandığı kamyonla çarpıştı. Kazada, Saraykent ılçesındekı bılgisayar kursundan döndükleri öğrenilen öğretmen- lerden Rukiye Karaca, Güzin Baş ve Ayşe Özdemir olay yerinde hayatını kaybetti, öğretmen BirsenTümey (23) ılekamyon şoförü Hasan Kadn Savaş yaralandı. Tü- mey'ın durumunun ağır oldugu ögrenildi. ' Hüseyin Çelik bakankk koridorlanna Başoğretmen Atatürk fotoğraflan yerine doğave kendi fotoğraflannm yeraldığı afişleri asbrdı. Atatürk yerine kendi fotoğraflannın oldugu afişleri astırdı Çelik'in 24 Kasım ayıbı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Milli Eğitim Bakanhğı (MEB), geçen 24 Kasım'lann tersine bu yıl bakanlık koridorlarma Atatürk'ün afişlerini asmadı. Atatürk afişleri yerine koridorlara AKP'h Milli Eğitim Bakam Hüseyin Çelik'in afişleri yerleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bakanlık koridorlanna astığı kutlama afişlerinde bu yıl Başöğretmen Atatürk'ün afişlenne yer verilmedi. Geçen yıllarda bakanlığm duvarlanna ve panolanna, üzerinde Atatürk'ün fotoğraflannm ve mesaj lannın bulunduğu afişler yoğunlukla asılırken bu yıl bu uygulamadan vazgeçildi. Bunun yerine bakanlığa, üzerinde "Öğretmenim'', "24 Kasım" yazılı çıçek ve doğa afişleri asıldı. Aflş değışikliğmde dikkat çeken bir diğer unsur da Atatürk afişlerinin yerine Milli Eğitim Bakam Hüseyin Çelik'in afişlerinın alması oldu. Üzerinde Çelik'in "OğretmenHksevgi ve şefkat mesleğidir'' sözleri ile fotoğrafımn bulunduğu afişler bakanlık duvarlanm süsledi. 70 saat, Fransa'da 79, Ispanya'da 88, Isveç'te de 76 saat çalışıyorlar. Al- manyalı öğretmenlerin bu bilgisayan alabıhneleri için ise 50 saat çalışma- lan yetiyor. Buna karşın Türkiye'deki öğretmenler 500 saatlik bir emek so- nucunda aynı bilgisayan alabiliyorlar. Dinçer: Somut adım bekllvoruz Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaad- din Dinçer, "öğretmenlerin sefalet için- de yaşadıklannı ve mesteklerine küs- türüldüklerini" söyledi. Sorunlann her yıl katlanarak büyüdüğünü vur- gulayan Dinçer, "Bugün ortalama öğ- retmen maaşı 700 milyon Kradır, 4 ld- şiük ailenin zorunhı giderieri ise 1 mB- yar 600 milyon firayı aşmışar" dedi. Ekonomik sıkınülann, öğretmenle- n ek iş yapmaya zorladığını belirten Dinçer, "Öğretmenlerin taksi şoförlü- ğü, garsonluk, pazarlamaahk, seyyar saocıhk yapması siyasi iktidariann öğ- renim çağındaki çocuklanmıza yapo- ğı bir ayıpnr. Çünkü hiçbir çocuk, öğ- retmenini bindiği taksinin sürücüsü, pazarda ahşveriş yapuğı biber pathcan saücısı ve sokağında seyyar saoa ote- rak görmek istemez" diye konuştu. MEB'de kadrolasma Eğitime Diyanet personeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın gö- reve başladığı 18 Kasım 2002 tarihin- den bu güne dek Diyanet Işleri Başkan- lığı'nın 909 personeh başka kurumla- ra geçiş yaptı. Bu personelın 575'ının MEB'e, 117'sınin de Sağlık Bakanlı- ğı'na geçiş yapması dıkkau çekti. CHP Yozgat Milletvekili EminKoç, Diyanet Işleri Başkanhğı'ndan diğer ku- rumlara yapılan geçışleri bir soru öner- gesiyle TBMM gündemıne taşıdı. Öner- geyi yanıtlayan Devlet Bakam Aydın, göreve başladığı tarihten bu yana Di- yanet Işlen Başkanlığı'nda yükseköğ- renim mezunu olup üst görevlere ve- ya meslekı yükseköğrenim mezunu olup mesleği ile ılgilı bir göreve veya kuruma naklen geçiş için başvuran 909 personelın başka kurumlara geçiş yap- tığını bildirdi. Aydın'ın verdiği bilgi- lere göre; geçiş yapan personelin ku- rumlara göre dağılımı şöyle: Başbakanhk: 2, Devlet Bakanlıkla- n: 16, AdaletBakanhğı: 8. tçişleriBa- kanhğı: 41, \Iali\e Bakanhğı: 6, MiDi Eğitim Bakanhğı: 575, Bayuıdırhk ve tskân Bakanhğı: 49, Sağhk Bakanhğı: 117, Tanm ve Köyişleri Bakanhğı: 46, Çahşma ve Sosyal GüvenUk Bakanh- ğı: 2, Kültür ve Turizm Bakanhğı: 2, Çevre ve Orman Bakanhjgı: 3, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı: 1, İ nhersiteler: 9, Üst kuruDar: 2, Belediyeler: 30. Aydın, Koç'un diğer sorulannı ya- nıtlarken de "2flçemüftüsü, 1 sabıkil müftüsü ve 1 başmüfettişin il müftüsü olarak atandtğuu, görevde yüksehne smavuıda başanb olan 60 personeHn ise müftü olarak atandtğuu" bildirdi. AKP'NİN MEB'DE YÖNETtClLtK KRİTERİ îzmir'de 'dini bütün' müdür devri başladı HAKANDİRtK ÎZMlR-AKP'yle birlikte mil- li egıtım kurumlarmda yöneti'ci ol- manın kriterleri de değişti. Îz- mir'de gerçekleştirilen son müdür atamalannda, toplam içindeki pa- yı yüzde 1 'in altında oldugu bil- dirilen din öğretmenlerinin ora- nı yüzde 12'ye ulaştı. 2003-2004 öğretim yıhnda bo- şalan Izmir'dekı okul müdürlük- lerine bu ögretim yıhbaşmda ata- malaryapıldı. Kentteki 147 oku- la atanan müdürlerden 17'si din kültürü ve ahlakbügisi öğretmen- leri arasından seçildi. 12 Eylül'ün ardmdan sol düşün- celi öğreönenlerin yönetici gö- revlerden ahnarak pasifize edil- meye başlandığını dile getiren Eğitim-Sen îzmir Dönem Söz- cüsü Adfl Serim, AKP iktidany- la birlikte Islami düşüncesi ağır basan kadrolann, yönetici görev- lere getirildiğini söyledi. "AKPüdidan.dinisiyasiolarak kuUanan kişileri yönetime taş»- mak için var gücüyle çahşıyor" diyen Serim şöyle konuştu: "Oııel- Kkle yönetici atamalannda dini siyasi olarak kuflanan insanlar bü* yerlere getirflmiştir. Dini dü- şüncelerini özel hayatmda uygu- lav^n dürüst insanlann her za- man yanındayız. Bizim de hem dm öğretmeni,hem debizimüye- miz olan arkadaşjanmız var.An- cakonlardini kuUanmıyorlaıf AKP'nin heralandakadrolaş- mayı sürdürdügünübelirten Cîff Izmiı îl Başkanı Alaattin Yüksd de, öncehğin eğitime verildigini dile getirdı. Yönetici olarak ata- nan din öğretmenlerinin yerine yine din öğretmeni yerleştirüe- ceğini kaydeden Yüksel, "AKP, kendi aniavişıdoğnıltusundaTür- kiye'yi tesUm ahnaya çahşıyor'' dedi. 4 24 KASIM AĞLAMA GÜNÜ OLMASIN' Bakan, öğretmenlere telefon hediye etti ANKARA/ISIANBlJL(Cıım- huriyrt)Milli Eğitim Bakam Hü- seyin Çetik, ıllerden gelen öğ- retmenleri kabul ederek birer cep telefonu hediye etti. 24 Ka- sım'lann övünme ya da ağlama günleri olmaktan çıkanlmasını isteyen Çelik, "Her 24 Kasım bizimiçin mesleği,eğitim sistemi- naıi snrgııladtğıniTZ, masaya ya- onhğimiz gün nlmahdır" dedi. Çelik, 24 Kasım Öğretmen- ler Günü dolayısıyla 62 ilden, birerkadm ve erkekten oluşan öğ- retmen heyetlennı bakanlık Ba- şöğretmen Salonu'nda kabul et- ti. Olumsuz hava koşullan nede- niyle 19 ilden katılrm ohnadı. Çeük, "Öğretmenfikbiraşkmes- kğkbr. Sevgi, şefkat roesleğkün OğretmenHğibu ş^kBde uygula- dığımız müddetçe bu ülke daha fleri gidecektir" dedi. Çelik, konuşmasının ardından öğretmenlerle tokalaşarak onla- ra avea hath birer cep telefonu hediye etti. Çelik aynca kadmöğ- retmenlere fular, erkek öğret- menlere kravat verdi. ' Yılın Öraek Öğretmeni' Cep telefonunu alan kapkaç- çılartaranndan trenden atılma- sı sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi AhmetHa- kan Camdemir'inbabası ılköğ- retim müfettişi Muzaffer Ca- nıdemir. oğlunun organlannı bağışladığı ve tüm yurtta or- gan bağışma vesile oldugu için Istanbul 11 Milli Eğitim Mü- dürlüğü taranndan "Yüuı Ör- nekOğretmeni" seçildi. 34 yıllık ilköğretim müfetti- şi Muzaffer Camdemir'e, bugün Vali Erol Çakır Öğretmene- vi'nde düzenlenecek törenle, Istanbul 11 Milli Eğitim Müdü- rü Ömer Bahbey tarafmdan şilt verilecek. AVRUPA'DAN GURAYOZ Gerçeği Gideyen Casus Belli' Iki hafta önce "sivil toplum" kavramı ve "sivil toplum kuruluşları" ile ilgili kuşkulanmı dile getir- meye çalıştığım bir yazı yazmıştım. Konuyla ilgili çok sayıda mektup aldım. Mektuplardan önemli bir bölümü, benim kaygılarımı paylaşıyor ve ko- nunun Türkiye'de yeterı kadar tartışılmadığından yakınıyordu. Haklıdırlar. Yeteri kadar tartışılmıyor. Belli kavramlar bize hazır reçeteler halinde ve ge- nellikle Batı'dan geliyor ve Batı hayranlığının ver- diği tuhaf cesaretle onlan bir çırpıda benimseyi- veriyoruz. Sonra o kavramlarla kurduğumuz ya- pılar, paradigmalar bizi olmadık yerlere götürüyor. Gerçeklerden uzaklaştığımızı ve tehlikeli sulara girdiğimızi fark etmekte zorlanıyoruz. • • • Bu türden kavramlardan belki de şu sıralarda en önemlisi "küreselleşme" kavramıdır. Küreselleş- me öyle bir kavram ki, sizi sempati oklanyla kal- binizden vuruveriyor. Hemen bu karşı konulmaz kavramın yörüngesine gıriyor ve eger işçi sınıfın- dan, çalışanlardan yanaysanız, küreselleşme kav- ramından "zorunlu", "kaçınılmaz" olarak üretil- miş "emeğin Avnıpası" kavramına sıçrıyorsunuz. Sıçnyorsunuz da, zevahirden başka bir şeyi kur- tarabiliyor musunuz? Kendi payıma bu soruya "evet" diyemiyorum. "Emeğin Avrupası" çalışanlann, işçilerin ulus- lararası dayanışmasını mı ifade ediyor, yoksa Tür- kiye'nin Avrupa Birliği'ne sunuluşunu kaçınılmaz bulan solun "kurtuluş" yolu mu? Sol hem enternasyonalist, hem yurtsever olu- nabileceğini savunur. Işçiler, çalışanlar ıçın bu do- ğaldır, nesnel nedenlere dayanır. Sermaye sahip- leriyse yalnızca uluslararası, hatta uluslarötesidir- ler. Ucuz işgücü bulduklannda, maliyetleri indırip kârian arttırabileceklen başka topraklar buldukla- nnda, ülkelerini, ülkelerinin ekonomisini düşün- meksizin terk etmeye hazırdırlar. Bu da sermaye için doğal ve nesneldir. Küreselleşme de çağımızın sermaye için sundu- ğu olanaklara işte bu nedenle en uygun kavram- dır. Kuşkusuz bu arada "küresel saldınya karşı küresel muhalefef'ten de söz edebiliriz. Muhale- fetin her türiüsü iyidir. Hele küreseli daha da iyidir. Ama yerel, ulusal muhalefet hareketlerine kapıyı kapatan, onlan yok sayan, onlara dayanmayan bir hareketin "küresel" ya da "eski" deyimiyle en- ternasyonalist olamayacağı gerçeğini unutmazsa- nız. Küreselleşmenin, en azından şimdilik, Henri Kissinger'ın tanfiyle "Amerikan hegemonyasının ötekiadı" olduğunu görebıliyorsak, kavram hak- kında düşünmek ve konuşmak daha kolaylaşacak demektir. Taner Tımur, okumazsanız büyük bir fırsat ka- çıracağınıza inandığım "Türkiye Nasıl Küreselleş- ti?" (Imge Yayınları - Eylül 2004) adlı çalışmasın- da, kavramın gerçekleri gizleyici ideolojik özünü şöyle anlatıyor: "Kapitalizmin bugün 'küreselleş- me' başlığı altında sunulan aşaması, aslında ser- mayenin 'finans kesimi'n/n egemen konumda bu- lunduğu bir aşamadır." Küreselleşme kavramıyia ilgili yoğun baskının et- kisinden kurtulmak ve gerçeğe sermayenin ide- olojik saldınsını savuşturarak yaklaşmak istiyorsa- nız bu kitabı mutlaka okumalısınız. • • • Kavramlar konusunda bir başka kitabı, bir baş- ka çalışmayı daha önermek istiyorum. Ali Mert'in "Kavram Karmaşası" (NK Yayınları - Ekim 2004) adlı çalışması da küreselleşme konusuna, yine kavramın gerçekleri gizleyici ideolojik özünü açı- ğa çıkartarak yaklaşıyor. Ali Mert'in kitabında yal- nızca "küreselleşme" değıl, daha pek çok ikircik- li kavramla ilgili bir tartışmanın içine gireceksiniz. Ironik dilin ciddiyete hiç de aykın düşmediğini, hatta içimize gizlice sızmış kavramlann ipliğini pa- zara çıkarmada pek elverişli olduğunu da görecek- siniz. Küreselleşme kavramının emperyalizm kav- ramı yerine ikame edilmesinin aslında pek sinsi bir niyete dayandığı bellidir. Zaten neoliberalizmin ideolojik saldırısının da başka türlü olması bekle- nemez. Kavrama taşımadığı pek çok anlamı yük- leyerek bir "esneklik" kazandırma konusunda ol- dukça başanlı olunmuştur. Bu da, günümüzde kü- reseileşmesiz bir tek cümle bile kurulamaz hale ge- linmesinden bellidir. Ali Mert'ten bir cümleyi bu yazıya uyartamama izin verin: "Casus belli" Latincede "çatışma ne- deni" demektir. Ama "küreselleşme" denilince Latinceyi bir yana bırakın, Türkçe konuşalım; kav- ramlar masum değildir, casus bellidir ve bu da başlı başına çatışma nedenidir. EMEP ve ÖDP'yi ziyaret etti Dinçer: Eğüirn-Sen7 kapattımayacağız ANKARA (AA) - Eğitim-Sen Genel Baş- kam Alaaddin Dinçer, "24 vıldır böyle bir da- va görüJmemiştir. Ka- rarlıyız, Eğitim-Sen'i kapatürmayacagız'' de- di. Dmçer ile berabe- rindekıler, sendika hak- kmda açılan davayla il- gili olarak EMEP ve ODP'yi ziyaret etti. Dinçer, Eğitim- Sen'in kapatılması ile ilgili yargı sürecine iliş- kin parti yöneticileri- ne bilgi verdi. Sendi- kanın kapatılmasımn 17 Aralık sürecindeki Türidye'yi sıkmtıya so- kacağım belirten Din- çer, "Sendikayıkurar- ken khnseden icazet al- madıkki onlann emri- vakileriyle kapattıra- hm" dedi. Ziyaretlerde, ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, Eğıtim- Sen'e açılan davanm "demokrasi ve emek güçlerine karşı açümış bir dava" olarak gör- düklerini söylerken EMEP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Varh da davanın, kamu- sal alanda muhalefet adına en küçük örgüt- lenmelere bıle taham- mül edilemediğini or- taya koyduğunu öne sürdü. Eğitim-Sen'in, üye- lennin özlük ve eko- nomik hakkını savunan ve demokratikleşme sürecine katkı sağlayan bir örgüt olduğunu vur- gulayan Kozanoğlu, yargı sürecindeki "hak- h davasmda" Eğıtım- Sen'm yanında olacak- larmı kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle