Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2004 ÇARŞAMBA
EGİTİM
24 Kasım kutlamalan eğitim emekçilerinin bir türlü çözülmeyen sorunlaraıın gölgesinde yapılacak
Öğretmenyineburuk• 15 yülık bir ögretmen
Almanya'da yıllık 57 bin dolar
kazanırken, Türkiye'de yalnızca 5
bin 700 dolar maaş alıyor.
Avrupalı meslektaşlanndan yıllık
500-1000 saat daha fazla emek
harcayan Türk öğretmenler, 1000
dolarlık bir bilgisayan alabilmek
için Avnıpalı meslektaşlanndan
8-10 kat daha fazla çalışıyorlar.
FIRArKOZOK
ANKARA - Öğretmenler 24 Ka-
sım'da yıne sorunlanyla gündemde.
Avrupaü meslektaşlanndan yıllık 500-
1000 saat daha fazla çalışan öğret-
menler. aldıklan ücretlerle yalnızca
mutfak masraflannı karşılayabilıyor-
lar. Eğitim-Sen Genel Başkanı Ala-
addin Dinçer, öğretmenlenn "meslek-
lerine küstürüldüklerini" belırterek
"Tüm eğitim çahşanlan, öğretmenler
gününde sahte övgüler degil eğitim
emekçilerinin sorunlanna sağukh ve
gerçekçi çözümler üreten önerilerin
paylaşüdığı yaklaşımlar beklemekte-
<fir"dedı.
Öğretmenler, 24 Kasım Öğretmen-
-SEN Jtnsanca yaşayacak bir geür isteğiyle sendikal mücadele veren öğretmenler arük sahte övgüler istemiyor.
ler Günü'nü bu yıl da "buruk" kutlu-
yorlar. Eğitım-Sen ve Türk Eğitim-
Sen'ın yaptığı araştırmalar, Türki-
ye'deki öğretmenlerin karşı karşıya
bulunduklan "emek-gefir" adaletsız-
liğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Buna göre örneğin Avustralya'da
göreve yeni başlayan bir öğretmen yıl-
da 29 bin 352 dolar alırken, 15 yıllık
bir öğretmen 40 bin 874 dolar kaza-
nıyor. Almanya'da göreve yeni başla-
yan bir öğretmen 47 bin 566, 15 yıl-
lık öğretmen de 57 bin 540 dolar yıl-
lık maaşla çahşırken, aynı sürede de-
neyimi olan öğretmenler Şili'de 12
bin, Tunus'ta 13 bin, Filipinler'de de
11 bin dolar kazanıyor. Dünyadaki
meslektaşlan "rahatbiryaşamsürer-
ken" Türkiye'dekı öğretmenler, aldık-
lan maaşlarla yalnızca mutfak masraf-
lannı karşılayabiüyorlar. Türkiye'de
göreve yeni başlayan bir öğretmen 5
bin 94,15 yıllık bir ögretmen de 5 bin
760 dolar maaşla çalışıyor.
Dünya ülkelenyle aralannda "ma-
aşuçurumu" olan öğretmenler, harca-
nan emekte ise meslektaşlanna açık
fark atıyorlar. Ispanya'da bir öğretmen
1 yıl boyunca 1425, Danimarka'da
1680, Portekiz'de 1526 saat çahşır-
ken, Irlandalı öğretmenler yılda yal-
nızca 915 saat görev yapıyor. Buna
karşın Türkiye'deki öğretmenler, 1 yıl-
da en az 1816 saat çalışmak zorunda
kalıyorlar. Avustralya'da öğretmenler
bin dolarlık bir bılgısayar alabilmek için
Cumhurbaşkanı'ndan mesaj:
Hak ettikleri
koşullar
sağlanmalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- "24 Ka-
sım Öğretmenler Günü" nedeniyle Cum-
hurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, TBMM
Başkanı Bülent Annç, Başbakan Recep j
Tayyip Erdoğan, sıyası parti başkanlan, j
bakanlar ve beledıye başkanlan mesaj lar
yayımladılar. Mesaj larda öğretmenlerin
Türkiye'nin "aj'dmnk" geleceğinde büyük
bir görev üstlendiği vurgulandı. Cumhur-
başkam Ahmet Necdet Sezer mesajında,
ekonomik ve toplumsal alanlarda gereksi-
nim duyulan köklü değişımlerin gerçek-
leştirilmesinın, toplumun gönencınin ve
verimlıliğinin yükseltilmesının önkoşulu-
nun, eğıtune gereken özenin gösterilmesi
ve çağdaş nıtehğe kavuşturulması olduğu-
nu bildırdı. Sezer "Ülkenin geleceği yö-
nünden önemli sorumluluklar taşryan,
güçlüklerle karşüaşsa da büyük hizmet aş-
kryla çahşarak çocuklanmızın ve gençleri-
mizin ulusuna ve insannğa vararlı bireyier
obnalan için çabalayan, görevlerini yerine
getirirken hiçbir özveriden kaçınmayan öğ-
retmenlerimize hak ettikleri yaşam koşul-
lan sağlanmalıdır" dedi. TBMM Başkanı
Bülent Annç yayımladığı mesajda, yanşta
kazanmanın anahtannın öğretmenlerin
elinde olduğunu ifade ederek "Çünkü sa-
hip olduğumuz genç ve dinamik nüfusu iş-
leyecek, cevherleri bulup ortaya çıkaracak
ve ülke bizmetine sunacak kişjler siziersi-
niz" dedi.Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, yannlann bekçisi çocuklann emanet
edıldiğı öğretmenlerin, Türkiye'nin dört t
bir yanına bilimin ve medeniyetin ışığını
yaydığını ifade etti. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal da mesajında, laik Cumhuri-
yetin önemli güvencelerinden, temel taşla-
nndan birinin de öğretmenler olduğunu
kaydetti. DSP Genel Başkam Zeki Sezer
de , eğitimde kalite ve verimhlik ılkesınin
göz ardı edildiğine dikkat çekti. Kültür ve
Turizm Bakam Erkan Mumcu da 24 Ka-
sım nedeniyle müzelerin bugün tüm öğret-
menlere ücretsiz olacağım bildirdi. Türk j
Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir ,
Belediye Başkanı Aytaç Durak ise yaptığı |
açıklamada. "Evine ekmek götürebilmenin ı
tdaşını yaşayan bir eğramci. çağın gereği <
> olan başka ihtiyaçlan için bütçesinden
I nasılpay ayırabiHr" dedi.
Yozgatta 3 ööretmen öldülf
Eğitimciler i
trafik kurbanı
YOZGAT (AA) - Yozgat'ın Saraykent ilçe-
sinde meydana gelen trafik kazasında 3
öğretmen hayatını kaybetti. Bugün kutla-
nacak Öğretmenler Günü öncesi yaşanan
., kazada, 1 'i öğretmen 2 kişi de yaralandı.
Saraykent ilçesinden Doğankent beldesıne ,
giden Rukiye Karaca (22) yönetimindeki
otomobil, karşı yönden gelen, Hasan Kad-
ri Savaş'ın kullandığı kamyonla çarpıştı.
Kazada, Saraykent ılçesındekı bılgisayar
kursundan döndükleri öğrenilen öğretmen-
lerden Rukiye Karaca, Güzin Baş ve Ayşe
Özdemir olay yerinde hayatını kaybetti,
öğretmen BirsenTümey (23) ılekamyon
şoförü Hasan Kadn Savaş yaralandı. Tü-
mey'ın durumunun ağır oldugu ögrenildi. '
Hüseyin Çelik
bakankk
koridorlanna
Başoğretmen
Atatürk
fotoğraflan
yerine doğave
kendi
fotoğraflannm
yeraldığı
afişleri asbrdı.
Atatürk yerine kendi fotoğraflannın oldugu afişleri astırdı
Çelik'in 24 Kasım ayıbı
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Milli Eğitim
Bakanhğı (MEB), geçen 24
Kasım'lann tersine bu yıl
bakanlık koridorlarma
Atatürk'ün afişlerini asmadı.
Atatürk afişleri yerine
koridorlara AKP'h Milli
Eğitim Bakam Hüseyin
Çelik'in afişleri yerleştirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 24
Kasım Öğretmenler Günü
nedeniyle bakanlık
koridorlanna astığı kutlama
afişlerinde bu yıl
Başöğretmen Atatürk'ün
afişlenne yer verilmedi.
Geçen yıllarda bakanlığm
duvarlanna ve panolanna,
üzerinde Atatürk'ün
fotoğraflannm ve mesaj lannın
bulunduğu afişler yoğunlukla
asılırken bu yıl bu
uygulamadan vazgeçildi.
Bunun yerine bakanlığa,
üzerinde "Öğretmenim'', "24
Kasım" yazılı çıçek ve doğa
afişleri asıldı.
Aflş değışikliğmde dikkat
çeken bir diğer unsur da
Atatürk afişlerinin yerine
Milli Eğitim Bakam Hüseyin
Çelik'in afişlerinın alması
oldu. Üzerinde
Çelik'in "OğretmenHksevgi
ve şefkat mesleğidir''
sözleri ile fotoğrafımn
bulunduğu afişler bakanlık
duvarlanm süsledi.
70 saat, Fransa'da 79, Ispanya'da 88,
Isveç'te de 76 saat çalışıyorlar. Al-
manyalı öğretmenlerin bu bilgisayan
alabıhneleri için ise 50 saat çalışma-
lan yetiyor. Buna karşın Türkiye'deki
öğretmenler 500 saatlik bir emek so-
nucunda aynı bilgisayan alabiliyorlar.
Dinçer: Somut adım
bekllvoruz
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaad-
din Dinçer, "öğretmenlerin sefalet için-
de yaşadıklannı ve mesteklerine küs-
türüldüklerini" söyledi. Sorunlann
her yıl katlanarak büyüdüğünü vur-
gulayan Dinçer, "Bugün ortalama öğ-
retmen maaşı 700 milyon Kradır, 4 ld-
şiük ailenin zorunhı giderieri ise 1 mB-
yar 600 milyon firayı aşmışar" dedi.
Ekonomik sıkınülann, öğretmenle-
n ek iş yapmaya zorladığını belirten
Dinçer, "Öğretmenlerin taksi şoförlü-
ğü, garsonluk, pazarlamaahk, seyyar
saocıhk yapması siyasi iktidariann öğ-
renim çağındaki çocuklanmıza yapo-
ğı bir ayıpnr. Çünkü hiçbir çocuk, öğ-
retmenini bindiği taksinin sürücüsü,
pazarda ahşveriş yapuğı biber pathcan
saücısı ve sokağında seyyar saoa ote-
rak görmek istemez" diye konuştu.
MEB'de kadrolasma
Eğitime
Diyanet
personeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın gö-
reve başladığı 18 Kasım 2002 tarihin-
den bu güne dek Diyanet Işleri Başkan-
lığı'nın 909 personeh başka kurumla-
ra geçiş yaptı. Bu personelın 575'ının
MEB'e, 117'sınin de Sağlık Bakanlı-
ğı'na geçiş yapması dıkkau çekti.
CHP Yozgat Milletvekili EminKoç,
Diyanet Işleri Başkanhğı'ndan diğer ku-
rumlara yapılan geçışleri bir soru öner-
gesiyle TBMM gündemıne taşıdı. Öner-
geyi yanıtlayan Devlet Bakam Aydın,
göreve başladığı tarihten bu yana Di-
yanet Işlen Başkanlığı'nda yükseköğ-
renim mezunu olup üst görevlere ve-
ya meslekı yükseköğrenim mezunu
olup mesleği ile ılgilı bir göreve veya
kuruma naklen geçiş için başvuran 909
personelın başka kurumlara geçiş yap-
tığını bildirdi. Aydın'ın verdiği bilgi-
lere göre; geçiş yapan personelin ku-
rumlara göre dağılımı şöyle:
Başbakanhk: 2, Devlet Bakanlıkla-
n: 16, AdaletBakanhğı: 8. tçişleriBa-
kanhğı: 41, \Iali\e Bakanhğı: 6, MiDi
Eğitim Bakanhğı: 575, Bayuıdırhk ve
tskân Bakanhğı: 49, Sağhk Bakanhğı:
117, Tanm ve Köyişleri Bakanhğı: 46,
Çahşma ve Sosyal GüvenUk Bakanh-
ğı: 2, Kültür ve Turizm Bakanhğı: 2,
Çevre ve Orman Bakanhjgı: 3, Sanayi
ve Ticaret Bakanhğı: 1, İ nhersiteler:
9, Üst kuruDar: 2, Belediyeler: 30.
Aydın, Koç'un diğer sorulannı ya-
nıtlarken de "2flçemüftüsü, 1 sabıkil
müftüsü ve 1 başmüfettişin il müftüsü
olarak atandtğuu, görevde yüksehne
smavuıda başanb olan 60 personeHn
ise müftü olarak atandtğuu" bildirdi.
AKP'NİN MEB'DE YÖNETtClLtK KRİTERİ
îzmir'de 'dini bütün'
müdür devri başladı
HAKANDİRtK
ÎZMlR-AKP'yle birlikte mil-
li egıtım kurumlarmda yöneti'ci ol-
manın kriterleri de değişti. Îz-
mir'de gerçekleştirilen son müdür
atamalannda, toplam içindeki pa-
yı yüzde 1 'in altında oldugu bil-
dirilen din öğretmenlerinin ora-
nı yüzde 12'ye ulaştı.
2003-2004 öğretim yıhnda bo-
şalan Izmir'dekı okul müdürlük-
lerine bu ögretim yıhbaşmda ata-
malaryapıldı. Kentteki 147 oku-
la atanan müdürlerden 17'si din
kültürü ve ahlakbügisi öğretmen-
leri arasından seçildi.
12 Eylül'ün ardmdan sol düşün-
celi öğreönenlerin yönetici gö-
revlerden ahnarak pasifize edil-
meye başlandığını dile getiren
Eğitim-Sen îzmir Dönem Söz-
cüsü Adfl Serim, AKP iktidany-
la birlikte Islami düşüncesi ağır
basan kadrolann, yönetici görev-
lere getirildiğini söyledi.
"AKPüdidan.dinisiyasiolarak
kuUanan kişileri yönetime taş»-
mak için var gücüyle çahşıyor"
diyen Serim şöyle konuştu: "Oııel-
Kkle yönetici atamalannda dini
siyasi olarak kuflanan insanlar
bü* yerlere getirflmiştir. Dini dü-
şüncelerini özel hayatmda uygu-
lav^n dürüst insanlann her za-
man yanındayız. Bizim de hem
dm öğretmeni,hem debizimüye-
miz olan arkadaşjanmız var.An-
cakonlardini kuUanmıyorlaıf
AKP'nin heralandakadrolaş-
mayı sürdürdügünübelirten Cîff
Izmiı îl Başkanı Alaattin Yüksd
de, öncehğin eğitime verildigini
dile getirdı. Yönetici olarak ata-
nan din öğretmenlerinin yerine
yine din öğretmeni yerleştirüe-
ceğini kaydeden Yüksel, "AKP,
kendi aniavişıdoğnıltusundaTür-
kiye'yi tesUm ahnaya çahşıyor''
dedi.
4
24 KASIM AĞLAMA GÜNÜ OLMASIN'
Bakan, öğretmenlere
telefon hediye etti
ANKARA/ISIANBlJL(Cıım-
huriyrt)Milli Eğitim Bakam Hü-
seyin Çetik, ıllerden gelen öğ-
retmenleri kabul ederek birer
cep telefonu hediye etti. 24 Ka-
sım'lann övünme ya da ağlama
günleri olmaktan çıkanlmasını
isteyen Çelik, "Her 24 Kasım
bizimiçin mesleği,eğitim sistemi-
naıi snrgııladtğıniTZ, masaya ya-
onhğimiz gün nlmahdır" dedi.
Çelik, 24 Kasım Öğretmen-
ler Günü dolayısıyla 62 ilden,
birerkadm ve erkekten oluşan öğ-
retmen heyetlennı bakanlık Ba-
şöğretmen Salonu'nda kabul et-
ti. Olumsuz hava koşullan nede-
niyle 19 ilden katılrm ohnadı.
Çeük, "Öğretmenfikbiraşkmes-
kğkbr. Sevgi, şefkat roesleğkün
OğretmenHğibu ş^kBde uygula-
dığımız müddetçe bu ülke daha
fleri gidecektir" dedi.
Çelik, konuşmasının ardından
öğretmenlerle tokalaşarak onla-
ra avea hath birer cep telefonu
hediye etti. Çelik aynca kadmöğ-
retmenlere fular, erkek öğret-
menlere kravat verdi.
' Yılın Öraek Öğretmeni'
Cep telefonunu alan kapkaç-
çılartaranndan trenden atılma-
sı sonucu hayatını kaybeden
üniversite öğrencisi AhmetHa-
kan Camdemir'inbabası ılköğ-
retim müfettişi Muzaffer Ca-
nıdemir. oğlunun organlannı
bağışladığı ve tüm yurtta or-
gan bağışma vesile oldugu için
Istanbul 11 Milli Eğitim Mü-
dürlüğü taranndan "Yüuı Ör-
nekOğretmeni" seçildi.
34 yıllık ilköğretim müfetti-
şi Muzaffer Camdemir'e, bugün
Vali Erol Çakır Öğretmene-
vi'nde düzenlenecek törenle,
Istanbul 11 Milli Eğitim Müdü-
rü Ömer Bahbey tarafmdan şilt
verilecek.
AVRUPA'DAN
GURAYOZ
Gerçeği Gideyen
Casus Belli'
Iki hafta önce "sivil toplum" kavramı ve "sivil
toplum kuruluşları" ile ilgili kuşkulanmı dile getir-
meye çalıştığım bir yazı yazmıştım. Konuyla ilgili
çok sayıda mektup aldım. Mektuplardan önemli
bir bölümü, benim kaygılarımı paylaşıyor ve ko-
nunun Türkiye'de yeterı kadar tartışılmadığından
yakınıyordu.
Haklıdırlar.
Yeteri kadar tartışılmıyor.
Belli kavramlar bize hazır reçeteler halinde ve ge-
nellikle Batı'dan geliyor ve Batı hayranlığının ver-
diği tuhaf cesaretle onlan bir çırpıda benimseyi-
veriyoruz. Sonra o kavramlarla kurduğumuz ya-
pılar, paradigmalar bizi olmadık yerlere götürüyor.
Gerçeklerden uzaklaştığımızı ve tehlikeli sulara
girdiğimızi fark etmekte zorlanıyoruz.
• • •
Bu türden kavramlardan belki de şu sıralarda en
önemlisi "küreselleşme" kavramıdır. Küreselleş-
me öyle bir kavram ki, sizi sempati oklanyla kal-
binizden vuruveriyor. Hemen bu karşı konulmaz
kavramın yörüngesine gıriyor ve eger işçi sınıfın-
dan, çalışanlardan yanaysanız, küreselleşme kav-
ramından "zorunlu", "kaçınılmaz" olarak üretil-
miş "emeğin Avnıpası" kavramına sıçrıyorsunuz.
Sıçnyorsunuz da, zevahirden başka bir şeyi kur-
tarabiliyor musunuz?
Kendi payıma bu soruya "evet" diyemiyorum.
"Emeğin Avrupası" çalışanlann, işçilerin ulus-
lararası dayanışmasını mı ifade ediyor, yoksa Tür-
kiye'nin Avrupa Birliği'ne sunuluşunu kaçınılmaz
bulan solun "kurtuluş" yolu mu?
Sol hem enternasyonalist, hem yurtsever olu-
nabileceğini savunur. Işçiler, çalışanlar ıçın bu do-
ğaldır, nesnel nedenlere dayanır. Sermaye sahip-
leriyse yalnızca uluslararası, hatta uluslarötesidir-
ler. Ucuz işgücü bulduklannda, maliyetleri indırip
kârian arttırabileceklen başka topraklar buldukla-
nnda, ülkelerini, ülkelerinin ekonomisini düşün-
meksizin terk etmeye hazırdırlar. Bu da sermaye
için doğal ve nesneldir.
Küreselleşme de çağımızın sermaye için sundu-
ğu olanaklara işte bu nedenle en uygun kavram-
dır. Kuşkusuz bu arada "küresel saldınya karşı
küresel muhalefef'ten de söz edebiliriz. Muhale-
fetin her türiüsü iyidir. Hele küreseli daha da iyidir.
Ama yerel, ulusal muhalefet hareketlerine kapıyı
kapatan, onlan yok sayan, onlara dayanmayan
bir hareketin "küresel" ya da "eski" deyimiyle en-
ternasyonalist olamayacağı gerçeğini unutmazsa-
nız. Küreselleşmenin, en azından şimdilik, Henri
Kissinger'ın tanfiyle "Amerikan hegemonyasının
ötekiadı" olduğunu görebıliyorsak, kavram hak-
kında düşünmek ve konuşmak daha kolaylaşacak
demektir.
Taner Tımur, okumazsanız büyük bir fırsat ka-
çıracağınıza inandığım "Türkiye Nasıl Küreselleş-
ti?" (Imge Yayınları - Eylül 2004) adlı çalışmasın-
da, kavramın gerçekleri gizleyici ideolojik özünü
şöyle anlatıyor: "Kapitalizmin bugün 'küreselleş-
me' başlığı altında sunulan aşaması, aslında ser-
mayenin 'finans kesimi'n/n egemen konumda bu-
lunduğu bir aşamadır."
Küreselleşme kavramıyia ilgili yoğun baskının et-
kisinden kurtulmak ve gerçeğe sermayenin ide-
olojik saldınsını savuşturarak yaklaşmak istiyorsa-
nız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
• • •
Kavramlar konusunda bir başka kitabı, bir baş-
ka çalışmayı daha önermek istiyorum. Ali Mert'in
"Kavram Karmaşası" (NK Yayınları - Ekim 2004)
adlı çalışması da küreselleşme konusuna, yine
kavramın gerçekleri gizleyici ideolojik özünü açı-
ğa çıkartarak yaklaşıyor. Ali Mert'in kitabında yal-
nızca "küreselleşme" değıl, daha pek çok ikircik-
li kavramla ilgili bir tartışmanın içine gireceksiniz.
Ironik dilin ciddiyete hiç de aykın düşmediğini,
hatta içimize gizlice sızmış kavramlann ipliğini pa-
zara çıkarmada pek elverişli olduğunu da görecek-
siniz. Küreselleşme kavramının emperyalizm kav-
ramı yerine ikame edilmesinin aslında pek sinsi bir
niyete dayandığı bellidir. Zaten neoliberalizmin
ideolojik saldırısının da başka türlü olması bekle-
nemez. Kavrama taşımadığı pek çok anlamı yük-
leyerek bir "esneklik" kazandırma konusunda ol-
dukça başanlı olunmuştur. Bu da, günümüzde kü-
reseileşmesiz bir tek cümle bile kurulamaz hale ge-
linmesinden bellidir.
Ali Mert'ten bir cümleyi bu yazıya uyartamama
izin verin: "Casus belli" Latincede "çatışma ne-
deni" demektir. Ama "küreselleşme" denilince
Latinceyi bir yana bırakın, Türkçe konuşalım; kav-
ramlar masum değildir, casus bellidir ve bu da
başlı başına çatışma nedenidir.
EMEP ve ÖDP'yi ziyaret etti
Dinçer: Eğüirn-Sen7
kapattımayacağız
ANKARA (AA) -
Eğitim-Sen Genel Baş-
kam Alaaddin Dinçer,
"24 vıldır böyle bir da-
va görüJmemiştir. Ka-
rarlıyız, Eğitim-Sen'i
kapatürmayacagız'' de-
di. Dmçer ile berabe-
rindekıler, sendika hak-
kmda açılan davayla il-
gili olarak EMEP ve
ODP'yi ziyaret etti.
Dinçer, Eğitim-
Sen'in kapatılması ile
ilgili yargı sürecine iliş-
kin parti yöneticileri-
ne bilgi verdi. Sendi-
kanın kapatılmasımn
17 Aralık sürecindeki
Türidye'yi sıkmtıya so-
kacağım belirten Din-
çer, "Sendikayıkurar-
ken khnseden icazet al-
madıkki onlann emri-
vakileriyle kapattıra-
hm" dedi.
Ziyaretlerde, ÖDP
Genel Başkanı Hayri
Kozanoğlu, Eğıtim-
Sen'e açılan davanm
"demokrasi ve emek
güçlerine karşı açümış
bir dava" olarak gör-
düklerini söylerken
EMEP Genel Başkan
Yardımcısı Abdullah
Varh da davanın, kamu-
sal alanda muhalefet
adına en küçük örgüt-
lenmelere bıle taham-
mül edilemediğini or-
taya koyduğunu öne
sürdü.
Eğitim-Sen'in, üye-
lennin özlük ve eko-
nomik hakkını savunan
ve demokratikleşme
sürecine katkı sağlayan
bir örgüt olduğunu vur-
gulayan Kozanoğlu,
yargı sürecindeki "hak-
h davasmda" Eğıtım-
Sen'm yanında olacak-
larmı kaydetti.