19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 4 KASM 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Bush, konımalannı kontmuş. 3 Dünyayı Bush 'tan kön koruyacak? Şila olsun Konya'daki yerel televizyon kanallanndan Kon-TV'den bir haber Doğal bitkiler şifa saçıyor. Bir aktar, konuşuyor "Şimcik lOOgram guşburnu, bir gasa portakala eşit fitamin daşır. Havalar soğudu; üst solunum yolu enfegsiyonu ardıyor. Vatandaş gış nedeniyle gelsin, şifalı ganşımlanmızla onlara yardımcı oluruz." Ardından ekrana bir vatandaş geliyor "Geçen sene buradan ganşımlan aldıh. Elhamdüllillah gışın bir şikâyetimiz olmadı. Önce Allah'ın sayesinde gine geldik. Bu otlan içeceğiz inşallah." Bmtronk posfes denksom«cumhuriyetcom.tr Tel: 0,212.512 05 05 Fak$: 0.212J12 44 97 - Futbola şike ve terör kanşmış... "Eski futbolcu basbakan ofsavtta!" evir, baş döndürücü bir hızla değişiyor. De- ğişime bir an önce ayak uydurulmalı. Tarih- ten süzülüp gelen atasözlerinin ve deyimle- rin de elden geçirilip yeni dünya düzenine uyarlanmasında büyük yarar bulunuyor. Bu konuda görev hiç kuşkusuz "Türkiyeli Dil Kurumu"na düşü- yor. Ancak, kuruluş süreci henüz tamamlanamadığı için çalışmalara bir yerinden başlamak gerekiyor: Birkaç örnekle çalışmalan başlatalım: Mandacının şahidi işbirlikçidir... Yeşil dolar, kriz ekonomisi dostudur... Beyinsiz döneğe ideoloji da- yanmaz... Acele işe şeytan, petrol işine Amerika ka- rışır... Acındırırsan yobaz, acıktınrsan liboş olur... Bana dokunmayan işbirlikçi bin yaşasın... Manda- cı mandacıya baka baka bronzlaşır... Dış borç liboşun kamçısıdır. Avrupa Birliği'nden kovulsa Amerika'dan girer... Hortumcuyu altın kafe- se koymuşlar, parmaklıkları çalmış... Dönekölür, ba- dem gözlü olur... İşbirlikçi ileyatan mandacı kalkar... Atasözleri Nerede savaş orada bereket... Işgalde peşrev ol- maz, ganimetten ne çıkarsa bahtına... Ben Amerikalıya Amerikalı demem, benim gibi Amerikancı olmayınca... Her liboşun rüşvet yiyişi ayrıdır... Dönek, çıktığı de- liği bilir... Nerede birlik orada kanşıklık... Kredi gelen yerden taviz esirgenmez... Çalmamak ayıp değil, öğrenmemek ayıp... Fonu- nu ye kaynağını sorma... Liboş kendi havasına bıra- kılırsa ya Avrupa Birliği'ne varır ya Amerika'ya... Iş- birlikçim sana söyiüyorum, mandacım sen anla... Dö- neğe yeni kimlik verilse dönek yine dönektir... Emperyalizm yuvarlanmış küreselleşmeyi bul- muş... Küreselleşmeci ulaşamadığı millete, ulusdev- let der... Emperyaliste elin kanlı demişler, nerem te- miz ki demiş... Emperyalizme düşen küreselleşme- yesanlır... Bombanın sesi uzaktan hoş gelir... Iki liboş bir koltuğa sığar... Kılavuzu işbirlikçi ola- nın burnu mandadan kurtulmaz... Işbirlikçin varken elini ateşe sokma... Hortumcu hortumcuyu bankada, liboş liboşu medyada bulur. İşbirlikçi Avrupa Birliği'ne, mandacı Amerika'ya çe- ker... Sömürgeci nereye giderse işbirlikçisi de oraya gider. Saldım çayıra, işgalcim kayıra. Selam verdik, faizini istedi. Liboşu gelin etmişler, kırkgün kokusu çıkmamış... Iki yobaz bir tarikatta oynamaz... Türbanla kalkan kara çarşafla oturur... Yobaza yav- rusu türbanlı görünür... Demokrasinin olmadığı yer- de yobaza demokrat deıier... Parayı veren işbirlikçi- yi öttürür. Döneğe dokunma, kendi yıkılsın...Manda- cının düşkünü paranoya görür kış günü. Turizmci dostlardan Deniz Tüfekçi, Adana yöresinde duyduğu iki özdeyişi aktanyor. llki yaşamak üzerine: Hiç kimse bu hayattan sağ kurtulmadı... Ikincisi miras kalan toprağı paylaşmak üzerine: Sen böl, ben seçeyim. SESSÎZ SEDASIZ (!) Avrupa yolunda emniyet kemersizlen! Türkiye Avrupa yolunda ilerlerken, inter- nettekı trafik grubunda yayımlanan bir araş- tırmaya göre emniyet kemeri takmayan sü- rücülerin polise yakalanınca öne sürdükleri gerekçeleri Tevftk Karataş bildiriyor "Unuttum. Aceleyle çıktığım için takma- dığımın farkında değilim", "Sürüş keyfimi yok ediyor", "Ben hâkim kıayım. Bana ce- za kesemezsiniz. Ehliyet ve ruhsatımı alma- ya hakkınız yok", "Şehir içinde emniyet ke- meri takılmast gerektiğini bilmiyordum", "Kendime güveniyorum", "Can, benim ca- nım. Bu yüzden para mı vereceğim", "Sizin başka işinız yok mu? Niye milletın canını ya- kıyorsunuz", "Daha yeni yolaçıktım. Gidece- ğim yer bir kilometre bile değil", "Emniyet kemeri takınca ruhum daralıyor", "Bu zama- na kadar emniyet kemeri takmadım, bundan sonra da takmam", "Benim arabam lyi oldu- ğu için mi beni durdurdunuz? Zaten herkes zenginlere gıcık oluyor"," Tabii gücünüz bı- zim gibi Kartal'lara yetıyor. Sıkıysa BMVV'le- ri durdursanıza. Bız zaten garibiz", "Böyle \ uygulama olmaz. Beni yakalıyorsunuz, 10 dakikaöncegeçenleri görmüyorsunuz. Ada- let mi bu", "Ben pazarlamacıyım. Kısa me- safede sürekli emniyet kemeri mi takaca- ğım? Uzun yolda elbette takıyoruz", "Şehir içinde zaten ne kadar hızlı gideceğiz ki em- niyet kemeri takalım", "Ben Istanbulluyum. Şehir içinde hiç emniyet kemeri takmadım ve ilk kez de ceza yiyorum", "Ceza ile eğı- tim olacağını düşünmüyorum", "Ben üniver- srtelere kitap satyorum. Böyle eğitim olmaz", "Emniyet kemeri benim güvenliğim için, is- tertakanm, ister takmam, size ne", "Devle- tin bizi sömürdüğü yeter, cezalaria bütçe açı- ğını mı kapatacaklar?" Yüksek Yerilim Hattı Halka mesaj vermek ısteyen toplumcu sanatçı abıler; SMS gönderin, başka mesaj istemiyor değerli halkımız! erdincutku / yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt Belediyelere 'AKP sınırlan' Büyükşehirlerimiz daha da "büyür"... Ancak bu artık sade- ce "göçten" ya da kenti çevre- leyen alanlann göz alabildiğine imara açılmasından değil... Yeni yüriirlüğe giren 5216 sa- yılı "Büşükşehir Bdediye Ka- junu"na göre de "yerel suıır- lar" değişiyor. Anakent beledi- yelerine bağlı alanlar genişli- yor; bugüne kadar "dışanda" kalan belde belediyeleri de "içeri" alınarak yönetim ve planlama bütünselliği sağlan- mayaçalışılıyor... Buraya kadar, zaten öteden beri istenilen bir durumdu... Özellikle büyükşehir konu- mundaki beledıyelerde, o kent- le yan yana, hatta iç içe olan, ancak "bağunsz" nitelikleriy- le kentin dengeli ve bütüncül gelişme kararlannı üretmeye engel oluşturan belde belediye- lerini, bu "anarşik" statülerine son vermek hemen herkesin or- tak beklentisiydi. göre *il kapsamında" genışle- yen yönetim alanı içindeki ilçe ve belde belediyelerinin sınırla- nnı yeniden belirlemişti. Ilgili yerleşmelerin görüşleri ve hal- kın istemleri asla gözetihneden yapılan "yönetsel harita deği- şikliğT sonucunda, özellikle AKP'ye oy vermeyen Çatalca, Büyükçekmece, Binküıç- gibi belediyeler adeta "cezabndınl- düar"... Örneğin, 50 yılhk Büyükçek- mece îlçe Belediyesi'nin ma- hallesi olan "ÇakmaklTyı ayı- rarak Kıraç Belediyesi'ne bağ- ladılar. Çakmaklı, düzgün ima- n ve planlı yapılaşmasıyla göz dolduruyor. AKP'nin yöneti- mindeki Kjraç ise neredeyse tüm yapılan kaçak, 800 hektar alanlı bir belde; sadece 11 kişi- lik belediye kadrosuyla şimdi 1400 hektarlık Çakmaklı'yı Çakmakh sakiııleri tarbşıyor-. Ne fayda? 5216 sayılı yasa, işte bu öz- lemı gidermek için önemli bir aşamayı başlattı, ama iş aynı belediyelerin sınırlannı "yeni- den betirlemeye'' geldiğinde, yasadan beklenen yarar bir ke- nara bırakılarak "siyasal hedef- lerr öne çıkmaya başladı. 0 kadar ki, bugünlerde kimi -sol ve Kberal eğflimli seçmen- lerifl" bulunduğu belediyeler, •'sageğilinılive dincivönetimle- rin* elindeki belediyelere bağ- lanıyor. Böylece gelecek ilk ye- rel seçimde, orada da artık sağ- cık-ın iktidar olmalan "güven- ceyt" alınıyor... Benzer bu tutumlann, yasa- nın ruhuna ve amacına aykın oldagunu gören, bilen ve mü- dahıle etmesi gereken Bayın- dırbkve tskân Bakanlığı ile •minar" Bakanımız Zeld Er- geztn ise olanı biteni "susarak" ızliyorlar... Vhhaüeterde oyunlar lste bu aymazlığın doruğa çı- kar bir örnegi de tstanbul'da yaşandı. Üstelik, yerel halkın tepkilerine bile aldınlmadan... kanrjul Büyükşehir Betediye Mtdisi 17 Eylül 2004 tarihin- dehtoplanüsında, yeni yasaya Benzer şekilde yıne Büyük- çekmece'nin Ahmediye Ma- hallesi de yine AKP'nin kazan- dığı Tepecik bel- desinin eline tes- limedildi... Büyükçekme- ce'nin deneyimli Belediye Başkanı Dr. HasanAkgün basın açıklama- sında; "Kıraç ve Tepecik, bizim bu mahallderimiz- den en az 10 yü gerideler. Hiçbir kaçak vapuıın ol- madığıbu mabaDe sakmleri, tû- mü\1e yasadışı imarh yeni bele- diyelerini kabul etmi\or ve bu karara is\an ediyorlar.."1 dıyor, ama aldıran yok... Oysa aynı operasyonun as- lında bütün îstanbul için önem taşıyan bir yanı da var. Çak- maklı ve Ahmediye, kente yıl- da 100 milyon m3 su veren Bö- yükçekmeceBaraj Gölü havza- sındalar. Yani, "yâsalveplanh" olmalan, îstanbul içinde bir zo- runluluk. Ancak, büyükşehir belediye meclisine egemen olan anlayış, "oy ve si\-aset he- saplarrvla" ne Istanbul'u düşü- nüyor ne de içme suyumuzu... Nitekim Çatalca îlçe Beledi- yesi'nin bitişiğindeki köyler ve mahalleler de aynı amaçla Ha- dunköy'e bağlanarak Istan- bul'un yönetsel haritası "AKP'nin çıkarlanna uygun" halegetiriliyor.. Bakalım, bütün bunlar kamu- oyunda ne zaman sorgulana- cak? Şehircilik uzmanlanmız da "kenteel sıııırlar'' konusun- daki toplantılannda bu bilim dı- şılığı ne zaman tartışacaklar? Oekinciw cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak " turk.net io. Y*\[(\,I'<*- <fcSm 4 c ı ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACl kamilmasaraci'i mynet.com HARBt SEMİHPOROY semihpomy(Q yahoo.com HAYAT EPÎK TtYATROŞU MLSTAFA hayatepik ı mynet.com AMERİICALI KOMUTANLAR, "HAREKET EDEN HERŞEYE" ATEŞ EMRİ VERMİŞ !!! II l i LJ LJ İ--İ \ ı ı r v ı TARİHTE BUGİJN MÜMTAZARIKAM 24Kasm icictcmumtaz-arikan.com _±y*j ' <st İ mm mm&s İİ TÛRKCE İLK GÛLMECE GAZETESf 187O'TE BU6UU,/LK TURtt^E £ÛLH£C£ SAİ£TESI OA YAyıUA SAfLADI. AYNI SA2ETB OAHA ÖHCE FBANSI2G4 VE KUUCA ÇIK1YOROU- TEODOK KASAP EPEHDİ'NINSAUİBİ BULUNDUĞU BU HAF7BUK YArıH ORGAHI 23,5*32 Cm BO- YUTIAR1NDA 4SAYFAPAM OLUŞUYOR VE 1 KtiKuÇA SATILI- YORbU.BAŞUĞtUPAlCt ReSİMDB.BlR FlÇl IÇINOE OTUBtH FILOZOF CMYOTEN,ArA>£rA oueAM İSt£UD£R'L£ BH&-İK- TB eÖSTERfLIYOH VE ALTINOA, "&ÖL6E ETMB, BAŞKA İHSAN İSTEMEM* yjtZIYOKDU.BU RBSİM 62-SAYt- O4/V SONSA KAU>/J?ILAG4X!7ti- MEHMETAU 8EY, NAMK KEMAL,E8UZZirA y DE BULUNDUĞU "pırOTEN*, PADİŞAH VE HÜKÜMETE PEK ELJEŞTİRİ YÖNELTMEMES/NE KARÇlH BİRKAÇ KEZ KAPATILACAK, 2 Y'L 4 ? SUN SONBA PA YA- YIHı TAMAMEN OaR£>URULAG4Kn&.. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Tiipk Olmak, Türkiyeli Olmak (3) Hürriyet üç gün önce Pazar Eki'nde Mardin-Midyat doğumlu, Süryani asıllı eski bir yurttaşımızın, 32 ya- şındaki Ibrahim Baylan'ın Isveç'te "Eğitim Bakanı" ol- duğunu duyurdu. Ailesi 1980 yılı başında Isveç'e göç etmiş. Ibrahim Baylan 21 yaşına kadar Stockholm'de yaşadıktan sonra Umea'ya yerleşmiş, burada siyasal bilimler ve ekonomi okumuş. Politikaya da bu kentte, Isveç Sosyal Demokrat Partisi'nin yerel örgütünde atıl- mış. Şimdi hükümette ilk ve orta eğitim okullanndan sorumlu Eğitim Bakanı olarak görev yapıyor. Haber- de aynca 9 milyon nüfuslu Isveç'te 120 ülkeden gel- me 1 milyonun üzerinde göçmen yaşadığı belirtiliyor. Bilindiği gibi Isveç Pariamentosu'ndaTürkiye'den git- me Kürt asıllı bir de milletvekili var. Isveç gibi başka Avrupa ülkelerinde de örneğin, Belçika, Hollanda, Al- manya parlamentolannda azımsanmayacak sayıda Türkiye kökenli, Türk ve Kürt asıllı milletvekilleri bulu- nuyor. Almanya'nın Türk asıllı Avrupa Milletvekili Vu- ral Öger'i ise çoğumuz tanıyoruz. Yerel parlamento- larda ise çok daha fazla sayıda Türkiye kökenli politi- kacının görev yaptığını biliyoruz. Yeniden Isveç ömeğine dönecek olursak 9 milyon- luk nüfusunun yüzde 11 'inin Isveç asıllı olmayan in- sanlardan oluştuğuna bakarak rahatlıkla, "Isveç top- lumu çokkültüriü bir toplumdur" diyebiliriz. Çokkül- türiülük, yalnızca Isveç için değil Fransa, Ingiltere, Al- manya, Hollanda, Belçika, Isviçre, Lüksemburg gibi ül- keter için de geçerli. Bu ülkelerin bir bölümünde çok- küttüıiülük II. Dünya Savaşı sonrasında başlayan ve günümüze kadar süren farklı nıtelikteki göçler nede- niyle oluşmuş. Bugün Paris'in nüfusunun önemli bir bölümünü Kuzey Afrikalı Arap göçmenlerie siyah Af- rika'daki eski Fransız sömürgelerinden gelen göçmen- ler oluşturuyor. Bunlann büyük çoğunluğu Karayib- ler'deki Guadeloupe, Martinique vb. Fransız toprağı kabul edilen kara parçalanndan gelen siyahlar gibi Fransız kimliği taşıyor. Benzer durum Ingiltere ve Hol- landa için de geçeriı. Her ikı ülkenin de nüfusunda es- ki sömürgelerinden gelen siyahlar önemi bir yer tutu- yor. Atletizmden futbola, voleyboldan basketbole, tüm bu ülkelerin ulusal takımlannda yabancı kökenli spor- cular görev yapıyor. Murat Yakın'ın Isviçre Ulusal Ta- kımı'nda futbol oynadığı gibi. Ispanya (Katalanlar, Basklar), Italya (Kuzey'de, Bonzano'da Alman/Avus- turya asıllı azınlık), gibi ülkelerde çokkültüriülük kökle- ri çok uzun tarihlere uzanan bir olgu. Slav dili konuşan çokuluslu/çokkültüriü ülkelerden ise hiç söz etmiyo- rum. Bu ömeklerie çokkültürlülüğün yalnızca bize özgü bir durum olmadığını söylemek istiyorum. Bu ülkele- rin anayasalanna, hukuk sistemlerine baktığımızda, tümünde de çokküttüriülüğün toplumsal bir gerçek olarak benimsenmesine karşın hiçbirinde farklı etnik kökenlertemelinde "etlt kimlik", "üst kimlik" g\b\ birsı- nıflandırmaya rastlamıyoruz. Yürürlükteki yasalara gö- re dili, dini, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun Alman- ya vatandaşı olan herkes "Alman", Fransa vatandaşı olan herkes "Fransız", Italya vatandaşı olan herkes "Italyan", Isveç vatandaşı olan herkes de "Isveçli" ka- bul ediliyor. Hiçbir Avrupa ülkesinde bizde son hafta- larda tartışılan "Türkiyelilik" kavramına eş düşen, ör- neğin Ispanyalılık ya da Almanyalılık gibi hukuksal bir tanım yok. Bizim için "Türk" olsalar, kendilerini "Türk" olarak duyumsasalar bile yurttaşlık bağlamında Mu- rat Yakın ısviçreli, Vural öger Alman, Ibrahim Baylan da Isveçli. Etiyopya kökenli ulusal atletimiz Elvan Abeylegesse'nin ya da eski ulusal futbolcumuz, îs- tanbul Rumu Lefter Küçükandonyadis'in "Türk" ol- dukları gibi. Geçen iki yazımda bireylerin ülke aidiyetlerini ta- nımlama bağlamında "Türkiyeli" sözcüğünün kullan- manın yanlış olmadığını anlatmaya çalıştım. Bu söz- cüğün/kavramın "Türkiyeli Kürt", "Almanyalı Türk"gi- bi etnik köken tanımlamalannda kullanılmasının da yanlış olmadığını düşünüyorum. Fakat "Türkiyelilik" hukuksal bağlamda bir yurttaşlık tanımı olabilir mi? Sanmıyorum. Böyle biryaklaşıma nüfuslan farklı etnik kökenli insanlardan oluşan çokkültürlü Avrupa toplum- lannın hiçbirinde rastlanmıyor. Dolayısıyla "Türk" kav- ramından "Türkiyelilik" kavramına geçme önerisinin uygulanabiliriik olasrfığı oldukça zayrf. Belki de bizim Türkiye için istediğimiz 'çokkültürlü anayasal vatandaşlık". Ülkemizde bir kimlik sorunu ol- duğunu kabul eden, bu soruna çözüm arayan, çözü- mü demokratikleşmede gören gerçekçi bir yaklaşım. Bu da doğal olarak ayn bir tartışma konusu. e-posta: dkavukcuoglu superonline.com BULMACA SEDATYAŞAYA\ SOLDANSAĞA: 1/Parlakkızıl renk. 2/ Ka- 1 rakter... Rus- 2 ya'da zengin 3 olmuş köylü- lere verilen ad. 3/ Dep- rembilim. 4/ Pirinç, buğ- day, mısır gibi bitkilerin to- humu... Kü- 9 çük mağara. 5/ "Gideceksin ~ 'lann çalkantısında Balıklar çıkacak yo- 2 luna karşıcı / Sevine- 3 ceksin" (Orhan Ve- 4 li)... Adıyaman'ın 5 bir ilçesi. 6/ Şeftali, 6 kayısı gibi meyvele- rin çekirdeklerinin 8 sert kabuğu... Bu- 9 dizm'in, Japonyada büyük önem taşıyan bir ko- lu. II Köpek... Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi. 8/Düşünülenin tersini söyleyerek yapı- lan ince alay... Uzaklık işareti. 9/Temel, esas... Es- ki dilde katır. YUKAHIDAN AŞAĞIYA: 1/Sarıyaçalanaçık yeşil renk. 2/Oylumlu... Ara- lıksız yinelenen ve artık düşünmeksizin yapılan eylemlerin tümü. 3/"Sürme" de denilen ekin has- tahğı... Eski Mısır'da güneş tannsı. 4/ Mozam- bik'üı başkenti. 5/ Bilgisayarda, üzeri tıklanan küçük simgelere verilen ad... Aydın'ın bir ilçesi. 6/ Bir kumar aracı... Kirli. II Uluslararası Çalış- ma Örgütü'nün simgesi... Yunan rakısı. 8/Çok sert ve tutarsız hareketlerde bulunan akıl hasta- sı... Bir cetvel türü. 9/ "Insan bir — misali / Seni eken biçer bir gün'' (Karacaoğlan)... Budun ön kısmından elde edilen dana eti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle