22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2004 PAZAI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denizli B PB PB PB PB PB PB PB 7 7 10 10 10 9 10 9 Sinop Y 10 Adana Y 22 Zonguldak Y 8 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas Y Y Y K K K K 9 10 10 4 2 2 4 Mersin Y 22 Y 12 JİO Şanlıurfa Y 14 Mardın Y Siırt Y 10 Hakkârı 8 Van Y 19 Kars DIS MERKEZLERBûtün bölgelerımiz parçalı ve çok bulut- lu, Marmara'nın do- Oslo ğusu, Karadenız, Iç Helsınkı K -3 Budapeşte PB 3 Aşkabat Anadolu Akdenız, stockbolm R~^2 Madrid B -2 Berfın PB 3 Moskova K -4 B 19 B 17 Astana PB 11 Viyana K 3 Taşkent Y 13 Y 9 Belgrad PB 3 Bakû A 19 sıcakhğı yurdun ku- Brüksel PB 5 Sofya K 4 Bışkek Y 13 zey ve iç kesımlerin- Pans PB 8 Roma B 12 Tıflis PB 5 de hissedilir derece- Bonn PB 1 Atına Y 13 Kahıre Y 25 de (10-12) azalacak. Münıh PB 2 Zürıh PB 2 Şam Y 18 AnkKra t \ T a ş k e n t •Tahran lı bulutlu : Sısll Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu cflZjiKart Sulu kar . GOK gürultulü G U N C E L CITVEYT AfiCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada men her açıdan Avrupa'nm on kalkınmış ülkesi arasına girmeye aday. Ne var ki, Başbakan ayda bir TV kanallanndan yayımlanan Ulusa Sesleniş programında AB ller- leme Raporu'na ek etki raporunu ve tavsiyeleri- ni anlatmaya, üyelik müzakereleri açılırsa neler- le karşılaşacağımızı ya da RTE'nin hazırlandıktan hemen sonra övdüğü ve dengeli bulduğu rapor- lann içerdiği kazanımlardan halkımızı bilgilendir- meye bir türlü yanaşmadı. Yanaşacağa da benzemiyor. Geleceğimiz bu raporların söylediği gibi pariak ise bugüne değin neden açıklamadı? Iktidar, raporlan halktan saklamayı politikasına uygun görüyor olabilir. Geleceğimizi ipotek altı- na alan raporla, eklerini halka anlatmaktan, hal- kı bilgılendirmekten neden kaçıyor? CHP Genel Merkezi'nde rapoaın içerdiği sakın- calan saptayan bir komisyon kuruldu. Komisyon rapordaki sakıncaları kâğıda döktü. Döktü ama... Partinin AKP ile muhabbeti giderek genişleyince... Rapor açıklanmadı. Bir bakıma hasıraltı edildi. Ana muhalefet lideri AB konusunda iktidarı desteklediklerini açıkladı. Hatta anımsayacaksı- nız; RTE'nin yanıt vermediği bir öneride de bu- lundu. 17 Aralık'tan önce AB üyelerini Türkiye le- hine çevirecek gezilere Başbakan'la birlikte ka- tılmaya gönüllü oldu. Gerçi Başbakan, ana muhalefet liderinin verdi- ği desteği sadece teşekkürle yanıtladı. Ama, halk, bir buçuk aydır geleceğin nelerge- tireceğini ne iktidardan ne de ana muhalefetten öğrenemedi. • • • Ara sıra birkaç cümlelik laflamalarla medyada görünen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da -partide Nüzhet Kandemir gibi bilgili, deneyim- li diplomatlar olmasına karşın- 6 Ekim'de yayım- lanan raporla ilgili görüşleri kapsayan yazılı bir ça- lışma açıklayamadı. Ne ana muhalefetten, ne de -türban gibi- önemli sorunlan AKP koşutunda gören DYP'den halkı aydınlatıcı hiçbir girişime tanık olunmazken; MHP ilerteme raporunu, ekleriyle inceleyen, mü- zakere aşamasında önümüze çıkacak çeşitli ulu- sal sakıncaları raporun sayfa numaralarını da ya- zarak açıklayan kitapçıklar hazırladı ve dağıttı. MHP'nin partisel görüşlerini, inançlannı benim- semeyebiliriz; velakin, başta ana muhalefet par- tisi ve DYP gibi partilerin yapması gerekeni yapa- rak raporun içeriğini "AKP'nin Teslimiyet Belge- leri" adı altında bir kitapçıkta toplamasını, kamu- oyunun bilgisine sunmasını yadsıyabifir miyiz? • • • Siyasetçi kadrolara güvenilse raporun halktan gizlenmesine -belki- anlam verilebilir. Ne çare, Gallup tarafından 60 ülkede 50 bin kişiyle konu- şularak yapılan bir araştırma -Türkiye dahil- po- litikacılara güvenin az olduğunu ortaya koyuyor. Araştıımaya göre dünyada politikacıların dü- rüst olmadığına inananların oranı yüzde 63. Av- rupa ülkelerinde güvensizlik yüzde 45 dolayında. Araştırmanın Ortadoğu bölümünde yer alan Türkiye, Mısırve Israil'depolitikacılara güvensiz- lik ortalaması yüzde 60. Bizdeki anketler yüzde 80'lerde olduğunu yan- sıtıyor. Bu gerçekler göz önünde tutulursa; llerleme Raporu'nun ne getirdiğini ne götürdüğünü açık- lamayan iktidarla muhalefet partilerine, bir kısım medyanın pariak ufuklarçizen yorumlarına güve- nebilir misiniz? CSU Cenel Baskanı Stoiber Hoşgörüye 'evet' türbana 'hayır' BERLİN (Cumhu- riyet) - Alman Hıristi- yan Sosyal Birlik Par- tisi (CSU) Genel Baş- kanı Edmund Sto- iber, "Açıklık ve hoş- görüye evet, türbana hayır" dedi. Kurul- tayda, Türkiye'ye AB üyeliği yerine "imti- yazlı ortakJık" öne- rilmesini öneren öner- ge de büyük çoğun- lukla kabul edildi. Partisinin Münih kentinde yapılan ku- rultayında konuşan Edmund Stoiber. AI- manya'da yaşayan ya- bancılardan, Alman toplumunun temel de- ğerlerini açık bir şekil- de kabul etmelerini is- tedi. Alman halkının, ülkedeki krizlerin aşıl- ması için yurtseverlik duygusunu ve Hıristi- yanhk değerlerini ye- niden keşfetmesi ge- rektiğini savunan Ed- mund Stoiber, "Genç nesil, çalışmayı, di- siplini, dakikliği, gö- rev bilincini, hoşgö- rüyü ve nezaketi öğ- renmeli" diye konuş- tu. Kurultayda yapılan oylamada. uyum kurs- lanna katılmak iste- meyen yabancılara ya- pılan sosyal yardımla- nn azaltılmasını öngö- ren önerge oybirliğiy- le kabul edildi. Elçilikten açıldama ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Israil"in Ankara Büyükelçiliği, gazetemizin 17 Kasım 2004 sayısında yer alan "İsrail'in Irak ilgisi" başlıklı habere ilişkin açıklama yaptı. Büyü- kelçilik Sözcüsü Sha- ron Bar-Li Saar tara- fından yapılan yazılı açıklamada, söz konusu haberin hazırlanması aşamasında tsrailli bir yetkilinin görüşünün ahnmadığı ve herhangi bir delilin ortaya konul- madığı savunuldu. Açıklamada, "Bu tarz bir haber yayımlan- masını gazetecitik ah- lakının temel stan- dartlarına tamamen aykırı addediyoruz. Haberde ileri sürülen iddialann gerçekle hiçbir ilgisi bulunma- yıp tarafımızca res- mcn, şiddetle yalan- lanmaktadır" denildi. ATO raporunda, internette bahis oynayanlann sayısının 1.5 milyona ulaştığı vurgulandı Çağın vebası sanal kumarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra Ticaret Odası'nın (ATÖ) internet kumarha- neleriyle ilgili hazırladığı raporda, sanal ku- marhane bağımlılığının gün geçtikçe arttığı vurgulandı. Türkiye'de internet ûzerinden ku- mar ve bahıs oynayanlann sayısının 1.5 mil- yona ulaştığı kaydedilen raporda, "İlk aşa- mada bedava kumar oynatan siteler, daha sonra gençleri kumarın pençesine diişürü- yor" denırken ATO Başkanı Sinan Aygün, "Sanal kumar, çağın vebasıdır. Gençleri- miz bağımlılığa tıklıyor" dedi. ATO, "Sanal ruzak: tntemet kumarha- neleri rı başlık]ı bir rapor hazırladı. Türkiye"de internet üzennden kumar ve bahis oynayan- lann sayısının 1.5 milyona ulaştığına dikkat çekilen raporda, Milli Piyango Idaresi'ne gö- re online casinolann yıllık cirosunun 1 mil- yar dolan, tngiletler'in yaptığı araştırmaya göre ise 5 mılyar dolan bulduğu kaydedildi. Yeni kumar bağımlılannm yüzde 75'ini sanal ortamda kumar oynayanlann oluşturduğuna işaret edilen raporda, özellıkle çocuk ve genç- lerin kumann pençesine düştüğü belirtildi. Raporda şu saptamalara yer verildi: "Aileler, sanal kumarın bir bağımlılık ve hastalık olduğunu bilmivor. Bedava oyun- lann bağımlılık yaparak kumar hastalığı- na dönüşebileceğini düşünemeyen ebe- veynler çocuklarının bu sitelerde dolaşma- sına izin verivor, hatta kimileri çocuklany- la birlikte oynuyor. Güneydoğu'da inter- net ûzerinden kredi kartı ile oynanan ku- mar ve bahisin binlerce insanı tefecilerin eüne düşürdüğü, çok sayıda insanın iflas et- fiği, borcunu ödeyemeyen pek çok kişinin kayıplara karıştığı bildiriliyor." Aygün: Teknolojlk bir bela ATO Başkanı Aygün, sanal kumann tekno- lojik bir bela olduğuna dikkat çekerek, "Sa- nal kumar çağın vebasıdır. Sanal kumar, toplumsal bağışıklık sistemimizi çökerri- yor. Bu hastalığa karşı tüm aileler gerekli önlemi almalıdır" dedi. Kumann cep telefo- nuna kadar düştüğünü, 30 milyon cep telefo- nu sahibinin potansiyel bir kumar bağımlısı olduğunu vurgulayan Aygün, şu görüşleri di- le getirdi: "Biz o zaman kumarhaneleri ni- ye kapattık anlamış değilim. Kumarhane- lerin kapanma nedeni aile dramlarına en- gel olmak, bir kanayan yarayı durdurmak içindi. İnternet kanalıv la çağın vebasını ev- lerimize kadar getirebiliyoruz. Gençler tehdit altında, aileler ise kumar hastalığı konusunda yeterli bilince sahip değil. Sa- nal kumar bağımlılan öyle bir noktaya ge- liyorlar ki, gençler annesinin, babasının, kardeşinin kredi kartlarından oyun oynu- yorlar. Daha da kötüsü bazı anne ve baba- lar çocuklarıyla birlikte oynuyorlar." Bankalara da çağnda bulunan Aygün, ku- mar sitelerine kredi kartlanndan yapılan transferlere provizyon verilmemesi için sis- tem kurulmasım istedi. Aygün, dünyada bu- nun örneklerinin bulunduğunu belirterek "Bankalar bunun önünü almalılar. Sosyal sorumluluk bilincine sahip bankalar bunu mutlaka yapmalılar" dedi. Kaza geliyorum dedi Pamukcm 'daldtren kazasına ilişkin büirkişiheyed raporunda, kazaya aüyapı sorunlannın yolaçtığı vurgulamrken hız unsurununyalnızca kazanın boyutunu etkilediği belirtildi FATMA KOŞAR Pamukova'da 39 kişinin ölü- müyle sonuçlanan tren kazasuı- da, hükümetin veTCDD'nin so- rumluluğu Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tespit dosyasına sunulan teknik bilirki- şi heyetinin raporunda bir kez daha gözler önüne serildi. Rapo- ra göre kaza yerinde, yönetme- liğe göre olması gereken eğim levhalan ve kurblarla ilgili lev- halar yoktu. Rapora göre, kaza- nın ana nedeni, yol bakım eksik- liği, yol geometrisi bozukJugu, bakım eksikliğine bağlı olarak araç elemanlannda hasar bulun- ması tren sefer hazırlıgı ve kont- rolleri, livre tutarsızlığı, denetim ve işaretleme yetersizliğiyle iş- letmenin teknik güvenlik tasan- nunın yetersizliğinin başta geldi- ği altyapı sorunlan. 'Ana neden degll' Kazamn 2. vagonun sol teke- rinin çatlak olan fren diskinin y- ol geometrisi bozukluğu sonu- cu bu noktada kınlmasıyla oluştuğu saptanan raporda, kı- nk diskin fren balata grubu ta- şıyıcı konsoluna çarparak kon- solu kopardığı ve dingil araba- sını kazaya neden olacak oran- da zıplattıgı belirlendi. Teknik bilirkişi heyetine göre, aşın hız sadece kazanın boyutunu etki- ledi ve öne sürülenin tersine ana nedenler arasında sayılamaz. Heyet aynca, fren diskinin ba- kım yetersizliğinden kınldığına dikkat çekerek "Kazanın boyu- tunu etkileyen ana unsurlardan ilki aşın hız. Ancak fren diski kınlması, 300 metre önceki kurbda.yani livrede saatte 130- 143 kilometre hız tasarlanan noktalarda yaşansaydı boyutu çok daha büyük olabilirdi" de- nildi. Pamukova Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karan gereği oluşturulan veYıldız Teknik Oni- versitesi'nden Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, Jeoloji Yüksek Mü- hendisi Tahir Öngür ile Makine Yüksek Mühendisi Levent Ser- han'dan oluşan teknik bilirkişi heyeti raporunu tamamladı. Raporda, TCDD'nin, Bozz. Allen&Hamilton Ltd. adlı şirke- tin hazırladığı raporlar doğrultu- sunda 1996'da başlattığı "yeni- den yapılanmanın" kazalara ze- min hazırladığına dikkat çekildi. Raporda delillerin karartıldığı, bazı parçalann bulunamadığı da geniş olarak anlahldı. Bakım personeli Günde 14 saat mesai yapıyorlar Rapora göre, yol bakım ekiplerinin günde 10-14 saat mesai yapması söz konusu. Oysa yol kontrol ve bakım personelinin zindeliğinin en az makinistler kadar önemli olduğu vurgulanan raporda, 3-4 milimetrelik bir ray negatif eğriselliğinin kaza nedeni olabileceği uyansı yapıldı. Raporda özetle şu önerileryeraldı: "Vaşanan bürün kazalar tirizlikle irdelenmeli. Zira küçükler de rastlanrı sonucu büyümemiştir. Demiryolu en güvenli ulaşım sistemidir. Ancak eksiklikler büyük: Otomarik seyir kontrol sistemleri tesis edilemiyorsa da kısa vadede hız sınırı levhalanyla hız sınırlanna yaklaşım levhalan, fren mesafeleri de hesaplanarak tesis edilmeli." Hızlandınlmış tren seferleri ilk tasanmda saatte 150 kilometre hız için ayarlandıgı halde 'deneme seferleri' sonucu yol koşullan nedeniyle azami hız 140 kilometreye düşürüldü. Buna karşılık yolcu talebinin artması nedeniyle yol koşullannda herhangi bir iyileştirme yapılmaksızın maksimum hızın livre emriyle yüzde 10 arttınlması raporda güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle eleştirildi. tşletmenin 5 saat 15 Hız limiti sürekli aşıldı dakika olan Haydarpaşa-Ankara "Hızlandınlmış Tren" sefer süresinin yine TCDD tarafından verilen sefer hızlanna uyularak gerçekleşmesinin olanaksız olduğunu saptayan heyetin raporunda, makinistlerin bu limitlere uyması durumunda sefer süresinin en iyi koşullarda, ancak 6 saat 3 dakikada gerçekleşebildiği tespitine yer verildi. Bu saptama hız limitinin hemen her seferde aşıldığını ortaya koyuyor. WINPEACE'in kurucusu Papandreu, Avrupa'run Türkiye olmadan düşünülemeyeceğini söyledi 'Sorunlann çözümü banş eğitiminde' İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye-Yunamstan Kadın Banş Gi- rişimi (WINPEACE) Kurucusu ve Yunanistan Sorumlusu Mar- garita Papandreu, "Avru- pa'nın Türkiye olmadan düşü- nülemeyeceğine, Türkiye olma- dan tam olamayacağına inanı- yoruz" dedi. Türkiye ile Yunanistan'ın eği- tim müfredatlanna "Banş Eğiti- mi"nin konulmasını sağlamak amacıyla, Boğaziçi Üniversite- sı'nde (BÜ), "WINPEACE Ba- nş Eğitimi Sempozyumu" dü- zenlendi. Boğaziçi Ûniversitesi (BÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayşe Soy- sal, açılışta yaptığı konuşmada, "anlaşmazlık ve çatışmaların çoğunun toplumsal eşitsizlik- ten kaynaklandığını, bazı so- runlann da şiddet kullanılarak bertaraf edilmek istendiğini" ifade ederek "şiddefin şiddeti doğurduğunu,insanlann banş eğitiminden geçmeleri duru- munda ise sorunlann insancıJ yollarla çözüleceğine inandığı- nı" söyledi. Prof. Dr. Soysal, "banş eğitiminin. şiddet kültü- rünün yerini barışın almasını amaçladığım" anlatarak "banş eğitimi alan gençlerin okulda ve hayatta daha yapıcı olacak- lannı" \-urguladi. Türkiye-Yuna- nistan Kadın Banş Gırişimı (WINPEACE) Kurucusu ve Yu- nanistan Sorumlusu Papandreu da, banş eğitiminin eğitım müf- redatı içinde yer almasının öne- mıne işaret ederek, "Bu eğitimin banşa yönelik olmayan siyasi etkinlikleri de sorgulayacağı- nı" bıldirdi. Papandreu, banş eğitimi ile sa- vaşlann son bulacağım belirterek "Banş eğitiminin dünya banşı- nın temeline taş koyacağına inandığım" kaydetti. Türki- ye'nin AB'ye entegrasyonunun önemıne de değinen Papandreu, "WINPEACE olarak, Avru- pa'nın Türkiye olmadan düşü- nülemeyeceğine.Türkiye olma- dan tam olamayacağına ina- nıvoruz" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada henüz tam olarak aydınlatılamadığı bir Türkiye'de, her cinayetin ardından "Acaba seri sonu mu, se- ri başlangıcı mı" tartışmasının yaşandığı bir Tür- kiye'de böyle birdemeç vermek, ciddi birsorum- luluğu da beraberinde getiriyor. Gülen'in, Doğan grubunun desteğinde llıcak- lar tarafından çıkanlan Tercüman'da yer alan söz- lerini 5 açıdan irdelemek gerekiyor: 1 - Ne demek istedi? 2- Gazete neden büyüttü? 3- Zaman gazetesi ve çevresi neden suskun? 4- AKP iktidarı Gülen'e nasıl bakıyor? 5- Gülen'in halen ikamet ettiği Amerika'nın ba- kışı nedir? Baştan söyleyelim, bu soruların hiçbirinin yanı- tı net değil. Biz de olasılıkları sıralayacağız. Ne zaman net olur? Sorunun tarafları net konuştuğu "Zaman". Gülen'in "Yakın gelecekte cinayetlerişlenebilir" sözünden en çok tedirgin olanlar, onu daha önce tanımış, kendisiyle görüşmüş olanlardı. Bazılan bizi aradı. Şunu söyledi: "Geçmişte de bazı şeyler söylerdi. Yakında şu olacak derdi. Ve olurdu... Bu nedir? Aman gaze- teniz üstüne gitsin..." Gülen'le ilgili kimi açıklamalar grup tarafından onaylanmazsa hemen Zamanyolu, affedersiniz Samanyolu televizyonu devreye girer, Gülen'in açıklamasını yayımlardı. Bu kez böyle birşey yok. Gülen'in ne demek istediğini en kısa zamanda açıklaması gerekir. Haberin büyütülüş biçimi ayrı bir ırdeleme ko- nusu. Türkiye'de kimi gazetelerin haberleri bü- yütme karan da ayn bir haber konusudur. Akla is- ter istemez, habere kaynaklık edenlerin hükümet- le, kimi bakanlıklarla özel hesabı mı var, sorusu geliyor. ABD'nin rolü... Gülen'le ilgili haberlerin genel koordinatöriüğü- nü yapan Zaman gazetesinin ve AKP'nin suskun- luğu da umanz kötüye yorulacak bir şey değildir. Her konuda görüşü olan Adalet Bakanı Cemil Çi- çek'in bu konuda görüşünün olmaması olanak- sız. AKP iktidarının Gülen'i uygun biryöntemleTür- kiye'ye getirmek için iki yıldır değişik biçimlerde çalıştığı biliniyor. Orneğin bazı gazeteciler aracı- lığıyla hükümetin Gülen'in gelişine sıcak baktığı haberleri de yayımlandı. Nedense herzamanı yak- laştığında "Şimdi zamanı değil" değeriendirmesi öne çıktı. Devletin en önemli organlarından istihbarat ala- bilecek kadar ilişki ağı bulunan Gülen'in iktidarla sürdürdüğü dolaylı dolaysız bağlantılarının nasıl bir meyve vereceği hâlâ net değil. Gülen'in Zaman gazetesinde röportajının çıktığı dönemde, özellik- le Anadolu'daki pek çok devlet dairesine yüzler- ce, binlerce bedava gazete dağıtılması, ilişki ağı- nın genişliğini ortaya koyan son göstergelerden biriydi. Topraklanna ayak basan her Müslümana potan- siyel suçlu gözüyle bakan ABD, Gülen'i yıllardır özel koruma altında tutuyor. Gülen'in son 15 yıl- lık yükselişine, kurulmasında adı geçen okulların durumuna, bu okulların yayıldığı coğrafyaya ba- kınca, bütün bunların altına Gülen'in ABD koru- ması altında olduğunu ekleyince şu yorum öne çı- kıyor: ABD; Türkiye, Orta Asya, Ortadoğu ve Balkan- lar'da kendisine sempatiyle bakacak bir toplum- sal zemin oluşturmak için Gülen'i kullandı. Gülen'in Türkiye'deki durumu ise şu: Hem devletin pek çok kurumunda etkin, hem devletin pek çok güvenlik raporunda özel bir bö- lüm olarak adı geçen bir kişi! Çelişkinin böylesi ancak bizde olur... ankcum(L< cumhuriyet.com.tr 17 Aralık öncesi Avrupa turu Papodopulosİtafya'da aradığını bulamadı Haber Merkezi - Kıbns Rum Yönetimi li- deri Tasos Papadopu- los, 17 Aralık Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'ne kadar "Kıbns Cumhu- riyeti"ni tanıması için Türkiye'ye baskı sağla- mak amacıyla çıktığı Avrupa turunun ilk du- rağı olan Italya'da ara- dığını bulamadı. îtalya Başbakanı Sil- vio Berlusconi'nin Pa- padopulos ile görüşme- sinden sonra ortak açık- lama yapmaması, Rum kesiminde tepki yarattı. Rum basmına göre Ber- lusconi, Papadopulos'a, Rum taleplerini anlayış- la karşılamakla birlikte, Türkiye'nin Kıbns Cumhuriyeti'ni tanıma- sının fevkalade zor ol- duğunu söyledi. Roma gezisinden döner ken Larnaka Havaalanı'nda açıklama yapan Papa- dopulos, "Kıbns Cum- huriyeti"nin Türkiye tarafından tanınmasının kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek "Konu, bunun ne zaman ola- cağıdır. 17 Aralık'tan önce mi, yoksa sonra mı" dedi. Papadopulos "Türkiye'nin Kıbns Cumhuriyeti'ni tanı- masının hem AB hem 'Kıbns Cumhuriyeti'ne karşı yükümlülüğü ol- duğunu" savundu. Pa- padopulos, "Türklerin ekonomik tecrit edil- mişliğinin doğru olma- dığını" söyledi. Saatli bomba paniği • ADANA (AA) - Adana'da, Cumhuriyet Cad- desi'nde bir otomobilin yanında piknik tüpüne bağlı halde zaman ayarlı bomba bulundu. Os- man Akkese, otomobiline binmek istediği sıra- da bir çantanın ıçerisınde, üzerinde saat bulu- nan piknik tüpünü fark etti. Akkese'nin durumu polise bildirmesi üzerine gelen bomba imha ekipleri bombanın saatini tüpten ayırdıktan sonra pili sökerek bombayı etkısiz hale getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle