22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2004 PAZAR 12 PAZAR KONUGU KadıköyBelediye Başkanı Selami Öztürk'leyerelyönetimler, gecekondulaşma, yolsuzluUar, Sangülolayı üzerine... S Ö Y L E S İ : LEYLA TAVŞANOĞLU leyla-tavsanoglu@cumhuriyetcom.tr ki Şeker Bayramı sonrası iş yükü çok dafazla değil. Dolayısıyla bana iki saatini ayıracakfırsatı buluyor. O sabah hava güneşli. Birlikte Kalamış sahiline iniyoruz. Ama unutulmaz sanatçı Münir Nuretiin Selçuk'un şarhsındaki ki "bir tatlı huzurSelami Öztürk dört dönemdir Kadıköy Belediye Başkanlığı görevini yürütüyor. Heryerel seçimde de oyunu arttırıyor. Bu almaya " değil. Orada oîurup çay içerken laflafı açıyor. hafta bu sayfaya Selami Başkanı konuk edeyim, diyorum. Neyse Kadıköy Belediyesi 'nde yapılanlardan tutun, düzgün belediyecilik nasıl olmalı, yerel yönetimler niye yolsuzluğa açık, CHP de Mustafa Sarıgül olayına kadar pek çok konuya giriyoruz. Selami Başkan bütün sorularımı açıkyüreklilikle yanıthyor. Hissettiğim o ki bir beşyıl daha Kadıköy'e, çağdaş ve artan projelerle hizmet vermek onu yormayacak; aksine yaptığı görevde iyice bilenmesini sağlayacak. Gecekonduyuteşvik ilkelliktir-1989-1994 arastnı saymazsak siz üç dönem- dirKadıköyBelediyeBaşkanı seçiliyorsunuz. Üs- telik de her seferinde oylarınızı arttınyorsunuz. Büyükşehir vepek çok ilçede yıllardır partiniz CHP kaybetmesine karşın siz bunu nasıl başa- nyorsunuz? ÖZTÜRK-Doğru. Ben 1970'liyıllardarahmet- li Aytekin Kotil ve Ahmef tsvan'ın yanında buray- la ilgilenmeye başlamıştım. Ama benim esas mes- leğim avukatlık. Avukathk yaparken 1984'te Ka- dıköy Belediye Meclisi kuruldu. Daha önce bu- rası (belediye) Kadıköy şube müdürlüğüydü. 1984'te Kadıköy Belediyesi'ni ANAP almışn. Ben de CHP"den grup sözcüsü oldum. 1989'da sosyal demokratlar Istanbul'un her tarafinda kazanınca biz de burayı teslim aldık. Belediye meclıs üyesiydim. Onunla birlikte belediye başkanvekıllığını de üst- lendim. Bu görevim beş yıl sürdö, ama o zaman içinde ben Kadıköy Belediyesi'ni ciddi olarak yö- nettim. Bizi ayakta tutan iki şey var. Birincisi, be- lediyenin bütün hizmetlerini en ıyi şekilde yap- mak, ıkincisı de gönüllü, sosyal projelerle sürdü- rülebilir işleri başarmak... Aslında bu projelerin her biri başlı başına bir anlatım konusu. - Kadıköy 'ü öbiir ilçelerden farklı kılan ne- dir? ÖZTÜRK - Kadıköy bir yaşam bölgesı; bir tu- rizm, sanayi, iş bölgesi değil. Adamın işi Bakır- köy'de, ama evini burada tutuyor. -Ama buradapek çok da isyerioluşmaya baş- lamadı mı? ÖZTÜRK - Evet, ama yine de daha çok bir ya- şam bölgesı olma nıteliğini koruyor. Bağdat Cad- desi butikleriyle, kafeleriyle Kadıköy'ün ihtiyacı- nı karşıhyor. Yaşam bölgesi olması için gereken kül- tür, sanat, spor faaliyetleri için burada her şey ya- pıldı. Kadıköylülerle bir birlikteliğımiz doğdu. Bu- ranın insarunın eğirim düzeyı yüksek. Dünyada ye ülkemızde neler olup bittiğini çok iyı biliyor. Ül- ke sorunlanna, demokrasiye bakış açımızda beyin birlikteliğimiz oluştu. Böyle olunca da her geçen dönem, her seçimde oyumuzu arttırarak seçildik. Biliyorsunuz, ilk belediye başkanvekilliğıyle bir- likte bu benim Kadıköy'de dördüncü dönemim. Şimdi de yeni projeler gündeme getirdik. Tek tarlhl çarşı alanı - Bu yeni projeler neler? ÖZTÜRK - Bir kere Kadıköy çarşı bölgesi bi- zim çok önem verdiğimiz bir yer. Eski tarihi köşk- leri saymazsanız burası tek tarihi çarşı alanımız. ÇEKÜL Vakü'yla birlikte bir proje grubu kur- duk. Rıhtımdan Moda'ya kadar olan bölümü ta- rihi yapısına uygun olarak bütünüyle yeniden dü- zenleyeceğiz. Rjihnm'ınöbür tarafinda da eski Yel- değirmeni dediğimiz bölge var. Bu bölgede eski- den Yahudi nüfusu yoğun olarak yaşarmış. Sina- goglan, 300 kadar eski tarihi taş yapılan var. Ama bunlar zamanla çok bakımsız kalmış. Herkes sat- mış gitmiş. Yine ayru proje grubuyla birlikte o bölgeyi bütünüyle yeniden düzenleyeceğiz. Ben yurtdışına çok inceleme gezisi yapıyorum. Roma'ya gittiğimde gördüm ki bir bölgesinde bizim Yelde- ğirmeni'ndekilere benzeyen çok yapı var. Onlan aynen korumuşlar. Bunlar Kadıköy için çok önem- li projeler. Bu ikisini yaprığımızda Kadıköy'ün fi- ziîd sorunlannı önemli oranda halletmiş olacağız. - Roma 'da, Yeldeğirmeni'ndekilere benzer taş evlerin nasıl korunduğunu ve oradan esinlen- diğinizi söylediniz. Roma'da başka uygulama- lar dayapılıyor. Örneğin artık kentin tarihi alan- lanna hem trafık hem de tarihiyapılann egzoz kirliliğinden hasar görmemeleri için bırakın otobüsleri, büyiik otomobilleri bile sokamtyor- sunuz. Siz Kadıköy için de böyle bir önlem al- mayı düjünüyor musunuz? ÖZTÜRK- Bizde birçok konuda görev ve yet- ki karmaşası var. Biz her ne kadar Kadıköy Bele- diye Başkanı'ysak da orasının sahibi değüiz. -Neden? ÖZTÜRK-Çünkü sonuç itibanyla bir de tstan- bul Büyükşehir Belediyesi var. Ulaşım gibi konu- larda karar ahna, yasaklama veya güzergâh tayin etme yetkisi tamamıyla büyükşehir belediyesine ait. Biz 10 yıldır büyükşehir belediyesiyle doğru dürüst çalışamadık. Ama ilk kez Kadir Bey (Top- baş) bizi ziyarete geldi. Sorunlanmızı kendisine anlattık; bizi dinledi. Önümüzdeki hafta Kadı- SELAMİ ÖZTÜRK Liseyi bitirdiğiyıl olan 1967'de CHP Sakarya Gençlik Kolu "nda politikaya girdL 1980 öncesi CHP Gençlik Kollan'nda görev yaptu.. 12 Eylül 1980 darbesi sırasında İstanbul tl Genel Meclisi üyesiydL 1983 'te SODEP Kadıköy örgütü onun avukatlık bürosunda kuruldu. 1984 yerel seçimlerinde SODEP'ten Kadıköy Belediye Meclisi üyesi oldu. 1989'a kadar CHP grup sözcülüğü yaptu 1989 yerel seçimlerinde Kadıköy Belediye Başkanlığı SHP'ye geçince 1994 'e kadar belediye başkanvekilliği ve meclis üyeliği görevlerini yürüttü. 1994,1999 ve 2004 yerel seçimlerinde arka arkaya Kadıköy Belediye Başkanı seçildL köy'ün sorunlanyla ilgüi büyükşehir belediyesi ge- nel sekreteriyle bir araya geliyoruz. tnanıyorum ki iyi bir diyalog doğdugunda sadece Kadıköy değil, bundan bütün tstanbul yararlanacak. Bu- gün Anadolu yakası 4.5-5 milyon nüfusu bann- dınyor. Burada daha raylı sistem, metro, özetle top- lu taşıma yok. Böyle olunca siz kenti istediğiniz kadar düzenleyin, güzelleştirin. Rahat ulaşımı sağ- layamıyorsanız obnaz. Yarı? İçinde değlllm - Bir de toplu taşıma adı altında yollara oto- büs katarlannı sokarsanız trafikfelç olmaz mı? ÖZTÜRK - Olur. tabii ki. Maksat trafik akışı- nı rahatlatmak ve insanlan bir yerden bir yere ra- hatça ulaştırmak. Bakın, bundan 8-10 yıl önce Ka- dıköylüler tiyatro izlemek, eğlenmek, iyi bir ye- mek yemek için Avrupa yakasına giderlerdi. Ama artık çok az sayıda Kadücöylü karşı yakaya geçi- yor. Artık burada sayısız sinema, tiyatro salonu, kültür merkezi var. Ama Pendik'ten, Maltepe 'den, Kartal'dan buraya gelen vatandaşlara da ulaşım sağ- lamak zorundayız. Burada da büyükşehir beledi- yesinin devreye girmesı gerekiyor. Bu konuda bü- yükşehir belediyesiyle görüşmelerimiz sürüyor. -Bunu çözmek için projeleriniz var mı? ÖZTÜRK - Bu konuda üç projemiz var. Birisi minibüs yolu, ki burada taşıma çok yoğun. Öbü- rü Ankara Asfaltı, üçüncüsü de tren hattuun bu- lunduğu bölge. Bu üçü 10 yıldrr konuşulduğu hal- de hiçbiri gerçekleşmedi. Bunlar çözülmek zorun- da. Biz de iyi niyetle onlan bekliyoruz. - Bir de bildiğim kadarıyla Kadıköy'de artık gecekondu yapılmıyor... ÖZTÜRK - Evet, 15 yıldır burada gecekondu yapılmıyor. Gecekondular yıkılıp yerlerine top- lu konutlar yapılmaya başlandı. Ama istediğiniz kadar geceİcondulan yıkıp yeni binalan yapın. Bu gecekondularda yaşayan insanlan büyük ken- te uyumlu hale getirememişseniz sıkıntı yaşar- sınız. Kentte terör, kapkaççılık, her türlü olum- suzluk başlar. Temel sorun sosyal proje uygulanmaması. Ba- km, iddia ediyorum ki Istanbul'da sosyal proje uygulayan ve bunlan devam ettiren tek beledi- ye bizimkıdır. -Ama Şişli Belediyesi 'nin de sosyalproje uy- gulamaları olduğunu biliyoruz— ÖZTÜRK - Bılmıyorum, ama herkes gelsin, bu- rada yaptıklanmızı incelesın. Ben hiç kimseyle de yanşma içinde değilım. Onlarbenden çok sonra baş- ladılar, benım öğrencilerim sayılırlar. O nedenle Ka- dıköy Belediyesi'ni hıçbiriyle kıyaslamam. Bizim- kiler gözle görülen, elle tutulabilen projeler. Ama yine şunu söylüyorum: Sivil toplum kuruluşlannı, üniversiteleri yanınıza almamışsanız, bilimsel pro- jeler uygulamıyorsanız sizin belediye olarak tekba- şınıza bir şey yapmanız mümkün değildir. Ben çok gördüm. Bir belediye bir toplantı yapıp bir proje başlattığını açıklıyor. Sonra hiç kimse çıkıp bunu takip etmiyor. Kusura bakmayın, ama basın da et- miyor. Testiyi kıran da, dolu getiren de aym görül- düğü için bağıranlar öne çıkıyor; sessiz kalanlar ise o kadar öne çıkamıyor. - Demin gecekondulardan söz etmiştik, Hatır- layacaksınız, tstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı olduğu dönemde Prof. Dr. \urettin Sözen insanların Anadolu 'dan İstanbul 'a göç edip ge- cekondularda yaşama haklan olduğunu savun- mujtu. Sizce bu doğru birşehircilik anlayışı mı? ÖZTÜRK - Açıkça söylemem gerekir ki bu il- kel bir düşünce. Böyle bir düşünce, başta gece- konduculara yapılan en büyük haksızlık olur. Bir kere bu insanlar kendi köylerindeki hijyenik, in- sani ve psikolojik ortamdan çok uzak yaşıyorlar. Böyle bir yaşama onlan mahkûm etmek en bü- yük haksızlüc olur. En başta gecekondu bölgele- rinin kaldınhnası ve yerlerine düzenli bir kentleş- menin gehnesini son derece önemli buluyorum. Partimizin politikasında sessiz kalma ya da bu yönde çok fazla proje üretmeme gibi gerçekle- rimiz oldu. Ancak 1989'dan bu yana Kadıköy'de çok ciddi bir politika uyguladık. Kesinlikle ge- cekondu yapımına izin vermedik. Gecekondu bölgelerinde kooperatiflerkurdurdum, gecekon- dular yüaldı. Bunun için yargılandım da. Ama bütün bunlarla düzenli kentleşmenin sinyalleri- ni verdim. însanlar da gördükçe hayran obnaya başladılar. Öte yandan bu gecekondu sakinle- rinin hiçbirine sekiz on daire alabilecekleri bi- çimde rant da sağlamıyoruz. - İyi de İstanbul'a ya da büyük şehirlere gö- çü nasıl durdurmalı? Esas sorun bu iç göçten kaynaklanmıyor mu? ÖZTÜRK- Gecekonduyu kolayca yapacak im- kân ve yeri ortadan kaldn-dığınız zaman çoğu için Istanbul'a gehnek cazip ohnaktan uzaklaşacak. Ama. aynca Anadolu insanının ekonomik sorun- lannı çözecek projeleri geliştinnek ve onlan yer- lerinde tutacak olanaklan yaratmanız lazun. Öte yandan, yaşadıklan yerlerdeki hayat çok çekil- mez hal almışsa isterseniz her tarafi surlarla çev- releyin, bu insanlar onlan da aşar ve yine gelirler. Artık insanlann, Istanbul'un taşı toprağı altuıdır, anlayışuıdan uzaklaşmalan gerekiyor. Gerçi ts- tanbul'a şu anda çok fazla göç yok, ama mevcut göç bile kenti çökertiyor. Gecekondu konusunda şimdi istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne büyük görevler düşüyor. İnanılmaz bir döngü - Yani bu işi ilçe ve belde belediyeleriyle ko- ordinasyon içinde miyapmalı? ÖZTÜRK - Büyükşehir belediyesinin bugün büyük bir şansı var. Çünkü hükümetle aynı par- tiden. Şu anda büyükşehir belediyesi istese TBMM'den istediği yasayı geçirebilir. Nazım Plan'ın yeniden düzenlenmesi temin edilebilir. Istanbul'u baştan başa yeniden düzenleyebilir. Bu aynı zamanda Türkiye'deki işsizliğin önüne ge- çer, inşaat sektörünün önünü açar. Inamhnaz bir döngü sağlar. Sorunun çözümü için farklı yöntemler bulunmalıydı İstanbul ve insanlar bu yaşamdan kurtarılmalı Aüşnuüarpartiye zarar veriyor Yenibiryaşam biçimi açûmalı - Biraz da Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkmda düzenlenen yolsuzluk ra- porundan söz edelim. Madem Mustafa San- gül hakkmda buncayolsuzluk olayı biliniyor- du neden sizce daha önceden bir soruşturma açılmadı da tam CHP Genel Başkanlığı 'na oynadığı zaman harekete geçildi? ÖZTÜRK- Işin doğrusunu söylemek gere- kirse ben Sangül'le CHP yönetimi arasında seçimlerin sonuna kadar ciddi bir sorun gör- medim. Şimdi oluşan ortamı da değerlendirmek- te güçlük çekiyorum. Raporu henüz görmedim. Sadece gazetelerde okuduklanmdan biliyo- rum. Gazetelerde yazılanlardan yola çıkarak bir değerlendirme yapmak ıstemiyorum. Ama şu- nu net olarak söyleyebilirim: Bu gelişmenin her iki şekliyle de kuruma (CHP'ye) zarar ver- diğini düşünüyorum. Bir siyasi partide genel başkan olmak elbette herkesin hakkıdır. Ama genel başkan olmanın yöntemleri bunlar değil- dir. Bir kere kurum oradan yara almaya başla- dı. Ama aynı biçimde, bir siyasi partinin bir belediye başkanının bu şekilde yaralanması sonucu itibanyla sadece belediye başkanını de- ğil, kurumu da birlikte yaralar. tzlenen yöntemler ve karşılıklı atışmalar so- nuçta kuruma zarar veriyor. Oysabu kadar za- rar vermeden bu sorunu çözmenin yöntemle- ri bulunmalıydı. Bulunmadığı için son derece üzgünüm. Gelişmeleri dikkatle izliyorum. -1994 yerel seçimlerinde Başbakan Erdo- ğan, "Ben de kaçak inşaatta oturuyorum "söz- leriyle büyük oranda oy almış ve belediye baş- kanlığına seçilmiştL Şimdi ise kaçakyapılaş- manın önüne geçilmesi gerektiğini savunu- yor. Bu ciddi bir çelişki değil mi? ÖZTÜRK - Bızim toplum bilmediğinden korkar ve dolayısıyla da bildiğini koruyanı ık- tidara getirmeye çalışır. Dolayısıyla da bir ge- lişme olmaz. tktidarpartisi mensubu olma şan- sını yakalamış bir belediye başkanımız var. Ar- tık o bu çelışkiyı yıkmalı ve önümüzdeki beş yılı bu kent içm öyle değerlendirmelı ki insan- lar yeni bir yaşama cesaret edebilmeliler. Bu- nu yapamıyorsanız siz lider, başkan değilsiniz- dir; sıradan bir seçilmiş olursunuz. -Peki, İstanbul'un aradığı nasılbir başkan? ÖZTÜRK- Kendi kabuğunu yırtacak, Istan- bul'a yeni bir yaşam getirecek bir yönetim. Şimdi tek doğru var. O da şu: tnsanlan ve ts- tanbul'u bu yaşamdan kurtarmak. - Yapılann tepesinde, dam yerine umutfi- lizleribulunmasmı nasddeğerlendiriyorsunuz? ÖZTÜRK- tşte, bütün bunlan kaldınp, umut fılizleri yerine, yeni, düzenli, depreme dayanık- lı binalar yapılmalı. tnsanlara yeni bir yaşam biçimi açacaksınız. Yoksa şunu da söylemek mümkün: Ben senin gecekondunu yıkmayaca- ğım. Orada yaşa. Bu bence, "Seni hapse mah- kûm ettim. Daha orada kaT demektir. Belediye başkanı 'Bana ne' diyemez - Sizce düzgün belediye başkanlığı na- sıl yapılmalı? ÖZTÜRK- Belediye başkanlanyla ilgi- li değerlendirme sonuçta halk tarafından yapılıyor. Ama, belediye başkanlığını na- sıl anlıyorsunuz derseniz belki onu biraz daha rahat yorumlanm. Banadiyorlar ki: "Sen 10 yıl betediye başkanhğı yapün. Bir beş yıl daha yapacaksın. Ö> le bir iş > ap ki sen gittikten sonra, işte bunu Selami yaptı desinler." Ben bu anlayışı paylaşmıyorum. - Neden ? ÖZTÜRK - Çünkü belediye başkanla- nnın temel görevi, görev yaptıklan dö- nem içinde kent insanlannın rahat, mutlu yaşamalannı sağlamaktır. Türkiye'nin en büyük gökdelenini ya da en güzel Cumhuriyet heykelini buraya yapabilirsiniz. Ama insanlar mutlu değil- se, kentte yeşil yoksa, hava kirliyse, bele- diye hizmetleri iyi gitmiyorsa yaptıklan- nızın hiçbir anlamı yoktur. Ben belediyeciliği bir hizmet sektörü olduğu için bulunduğum dönem içinde kentin daha iyi kentleştiği, insanlann kent- liliğe yakışır biçimde uygar ve mutlu ya- şadıklan bir ortamı sağlamak ve bunun bir sonraki döneme de taşınmasını istiyo- rum. Bütün çabam bu. Dolayısıyla fiziki yapılann yanı sıra sos- yal, kültürel, sportif projelere de ağırlık ve- riyonım. Belediyecilik çok geniş bir hiz- met alanını kapsayan bir yapıya sahip. Benim bölgemde 150'ye yalan eğitim ku- rumu var. Bu eğitim kurumlannın tama- mına hizmet veriyorum. Çünkü Kadı- köy'ün çocuğu iyi yetişmeli, iyi ortamda yaşamalı. Ama yasaya baktığımzda bun- lar sizin görev alanlannız içinde sayıhnı- yor. Ama bir belediye başkanı, "Bu benim görev alanıma girmiyor" deme şansına sa- hip değildir. Madem kendi bölgesinde gö- rev yapıyor, o bölgedeki her konuyla ilgi- lenmek zonmdadır. - Yani 24 saat durmaksızın hizmet ver- mek mi? ÖZTÜRK - Evet. Bu kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bir hizmet sektörün- de de tek bir eserle başanlı olmak müm- kün değildir. 'Cüven, ama kontrol et' - Yerel yönetimlerin yolsuzluğa çok açık olduğu söylenir. Siz buna katılıyor musunuz? ÖZTÜRK - Her yöneticilik yolsuzluğa açıktır, ama yerel yöneticilikte bu konuda daha fazla alanlar vardır. Insanlar istedik- ten sonra rüşveti tamamıyla ortadan kal- dırmak mümkün değildir. Şu anda Kadıköy Belediyesi'nde 2000'e yakın insan çalışıyor. Hepsi de belediye adıyla anılıyor. Dolayısıyla bu kadar insa- nın hepsinin nerede ne yaptığını bilme şansına sahip değilim. Bireysel olanlan söylemiyorum. Ama eğitimsel olarak ya da kurumsal olarak btınu engellemek mümkün. - Nasılyapacaksın ız, peki? ÖZTÜRK - Bir kere bürokrasiyi kaldı- np işleri kolaylaştıracaksınız. Bir de kri- terler koyacaksınız. Diyelim ki ikimiz bir ihaleye girdik. Siz paranızı peşin alıyor ben alamıyorsam, ben bir daha ihaleye girmem. îşe fesat böyle kanşır.Ben belediye başkanı oldu- ğum günden bu yana hesap işlerinde satı- nahna alacaklan, müteahhit alacaklan, sağlık alacaklanmn listeleri her çarşam- ba, perşembe çıkar; herkes kimin ne aldı- ğını görür. Ama kafanıza göre hareket edip birine belli bir para, öbürüne çok daha düşüğü- nü verirseniz bir süre sonra düşük para alan yüksek alan kadar çaba harcamaya baş- layacaktır; kanallan zorlayıp aracılar bu- lacaktır. Bilgisayara geçtiğimizden beri de ihalelerin tümü bilgisayar ortamında yayımlanıyor. "Göven, ama kontrol et" diye güzel bir söz vardır. Biz de güveni- yoruz, ama kontrol ediyoruz. Ama bireysel olanlar dünyanın her ye- rinde var. Bunu en azına indirmek gere- kir. Bir de 657 sayılı yasaya tabi çalışan- lann mutlaka emeklerinin karşılığını alma- lan gerekir. insanlan rüşvet ahna gibi za- fiyetlere sürükleyecek ortamlan ortadan kaldırmamn yolu onlara emeklerinin kar- şılığını vermektir. Belediye içinde işçi ve memur arasındaki fark çok açılmıştır. Me- mura hak ettiğinin karşılığını veremiyoruz. Bundan da sıkıhvorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle