Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2004 CUMARTI
HABERLER
Süleyman Yeter davasının müdahil avukatı Kanar: Zamanaşımı için her türlü manevra yapıldı
İşkence 'ağır'dan ahndı• Sanık ve avukatlarının
davanın zamanaşımına
uğraması için sürekli
süre talebinde
bulunduklannı
vurgulayan Kanar, yine
aynı amaçla avukat
değiştirdikJerini söyledi.
• Polislerinbirkısmına
dava açılmadığını
vurgulayan Kanar,
insanlığa karşı içlenen
işkence suçunun
zamanaşımına
uğramaması
gerektiğini vurguladı.
İstanbul Haber Servisi - Avukat
Ercan Kanar, Lımter-Iş Sendıkası
eğıtim uzmanı Süleymaıı Yeter'in
de aralannda bulundugu 15 kışiye
işkence yapmakla yargılanan sanık-
lann ve avukatiannın, davanın za-
manaşımına uğramasıyla ilgili da-
işkence yaptığı üeri siirülen kamu görevlller
AB'den TCY uyarısı
'Milli yarar'
maddesi
değişiyor
Haber Merkezi - AB yetkıli-
lerı, yenı Türk Ceza Kanu-
nu'nun (TCK)devletin giiven-
lığine karşı suçlan düzenJeyen
305. maddesinın Ermeni soykı-
rımının tanınması ya da Kıb-
ns'tan asker çekilmesi gıbi ko-
nularda görüş bildirenlerin ce-
zalandınlmasına olanak sağla-
yarak ıfade özgürlüğünün ihla-
lıne neden olacağı uyarısında
bulundu. Tepkılerüzenne Ada-
let Bakanlığı, söz konusu fiıl-
leruı suç kapsamından çıkanl-
ması için harekete geçtı. Yeni
düzenlemenin 17 Aralık'taki
AB zirvesi öncesinde yapüması
planlanıyor
NTV'nin haberine göre, AB
Komisyonu ve birlik üyesi ül-
keler, 305. maddedeki "Temel
nıiffi yarar" kav ramını tanım-
layan gerekçede ıfade özgür-
lüğünü ihlal eden unsurlar tes-
pıt etti. Gerekçede, ulusal ya-
rarlara karşı olması nedeniyle
suç sayılan fiillenn tanımı şu ıfa-
deler ile genişletilıyor: "Para,
yarar veya vaat kabulü sureth-
İe Türk askerinin Kıbns'tan çe-
kilmesi veya bu konuda Türki-
ye aleybine bir çözüm yolunun
kabulü için veya sırf Türkiye'ye
zarar vermek maksadıyla ta-
rihsel gerçeklere aykm olarak
Birinci Dünya Savaşı sonrasın-
daEnnenilerin soykınma uğra-
dıklannm basm veyayın yoluy-
Ia propagandasının yapdmasL"
Sezer onayladı
cif
yasası
yürürlükte
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) -Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, yeni Türk Ceza
Yasası'nın(TCY) 1 Nisan2005
tanhınde yürürlüğe girmesin-
den önce. lehe olan hükümle-
rının kesinleşmiş davalarda he-
menuygulanarak infazlann er-
telenmesını ya da durdurulma-
sını öngören yasayı onayladı.
Sezer'ın TCY'nin Yürürlük
ve L'ygulama Şekli Hakkın-
dakı Yasa"yı Şeker Bayramı
öncesinde onaylaması dikkat
çekti. Bö>lece bayram öncesin-
de yapılacak tahliyelere de ya-
sal zemin sağlanmış oldu. Ta-
sandan yaklaşık 8 bin hüküm-
lünim yararlanması bekleni-
yor
Yasayla, diğer yasalardaki
para cezalan da günün koşul-
lanna göre yıllara göre katla-
narak arttınldı. Yenı TCY'nin
ınfazın enelenmesi ya da dur-
durulması dışındaki diğer hü-
kümleri 1 Nisan 2005 tarihın-
de >r
ûrürlûğe girecek.
Suçduyurusu var, davayok
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
hükümeti işkenceye sıfır tolerans vaat etmesine
karşın yurttaşlann işkence gördüklerine ilişkin
suç duyurulan, kamu görevlilerinin yargıç
karşısına çıkmasında yeterli olmuyor. Güneydoğu
Anadolu'da OHAL uygulaması süresince işkence
yaptıkJan gerekçesiyle kamu görevlileri hakkında
açılan 296 davadan sadece 116'sı sonuçlandı.
Sendikacı Süleyman Yeter'i işkence yaparak
öldürmek suçundan yargılanan poJisler
hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle
düşmesi, hükümetin "işkence bftecek"
açıklamalanyla çelişki yarattı. Adalet Bakanlığı
venleri de işkence suçundan verilen cezalann
caydıncı olmaktan uzak kaldığını ortaya koydu.
Bakanlık verilerine göre Güneydoğu Anadolu'da
OHAL süresince 1275 kişi işkence gördügü
gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Açılan
1177 soruşturmada 1017 kamu görevlisi 296
davada yargılandı. 116 dava mahkûmiyetle
sonuçlandı, ancak bunlardan 56'sı ertelendi. 180
dava ise halen sonuçlanmayı bekliyor. Verilere
göre en fazla suç duyurusu Diyarbakır'da yapıldı.
Sadece Diyarbakır'da 785 kişi işkence gördügü
gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Bununla
ilgili olarak 250 kamu görevlisi 94 davada hâkım
karşısına çıktı. Bu davalardan da sadece 32'si
mahkûmiyetle sonuçlandı. Bunlann da 14'ünde
verilen cezalar ertelenerek kamu görevlilerinin
cezaevine girmesinin önüne geçildi.
va süresini uzatmak için hertürlü ma-
nevrayı yaptıklannı söyledi.
Davanın müdahil avıikatlanndan
olan Ercan Kanar, ışkenceyle ilgili
pohslenn bır kısmına dava açılma-
dığını. hakkında dava açılanlann ise
beraat ettiğını ifade ettı.
Ceza verilen 4 polıse ise indırim-
ler uygulandığını kaydeden Kanar,
en sonunda da zamanaşımı nede-
niyle davanın ortadan kaldırıldıgı-
nı anımsattı. Davanın ilk oturumun-
dan itibaren işkence olayıyla ilgili
polislerin amirlerinin de yargılanma-
sı talebinde bulunduklannı belirten
Ercan Kanar, "Ancak bu talebimiz
reddedildi En son duruşmada da
bu isteğiyineledim. Birieşmiş Miüet-
ler İşkenceyi Önkme Sözleşmesi'ne
göre işkence olaylannda amirler de
sonımiudur. Türkiyede bu sözieş-
meye imza attt. Dönemin Terörle
Mücadele Müdürü, emniyet müdür
yarduncısı ve emniyet müdürünün
de yargıianması gerekirdi" dıye ko-
nuştu. Sanık ve avukatlan davanın
zamanaşımına uğraması için sürek-
Ji süre talebinde bulunduklannı vur-
gulayan Kanar, yine aynı amaçla
avukat değiştirdikJerini söyledi. Ka-
nar, delillerin toplanması ve tanık-
lann dınlenmesinde ağır davranıl-
dığını savundu.
Posya Yargıtav'da bekledl
Yerel mahkemenin karanndan son-
ra dava dosyasının Yargıtay'da 1.5
yıl bekletildiğini belirten Ercan Ka-
nar, şöyle devam etti:
"Oysa baa dava dosyalan Yargı-
tay'da 5-6 ayda karara bağlanıyor.
Davayı temyiz ettik. Ancak zama-
naşımına uğraması nedeniyle tem-
viz sonucunu beklemeden Avrupa
İnsan Haklan Mahkemesi'ne
(AİHM) başvurduk. İşkence,insan-
lığa karşı işlenmiş bir suçolarak ka-
bul edilivor. Bu kapsamda işkence
suçjannda zamanaşımının olmama-
sı görüşü yaygınlaşıyor."
TAHLİYELERE TEPKİ
Hükümet
amacına
ıılastı
Karanfillerbarış için atıldı
Banş İçin Ayduı Cirişimi üyekri önceki gün
Diyarbakır'da Büyükşehir Belediyesi Tîyatro
Salonu'nda düzenlenen şölene katilarak banş
çagnlannı yinelediler. Rojin. N'ilüfer Akbal,
Mahmut KızJ, Dicle Fu-at Kültür Merkezi, Koma
Derweşan ile KESK müzik gruplarnun sahne akügı
şölende Akuı BirdaJL AP MiDetvekili Feleknaz Uca,
eski DEP mifletvekiDeri Selim Sadak, Hatip Dicle ve
konuklar birlikte haJa> çektiler. Grup sözcüsü Akuı
Birdal, 350 bin dönüm arazide 1 milyona yakın
mayın döşeii olduğuna dikkat çekerek "Mayın
döşemelerinin durdurulması, mayın bölgelerinin
açıklanması ve mayınlarm temizJenmesine ifişkin
karann uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir"
dh e konuştu. Girişim üyeleri dün de Dicle Nehri'ne
banş için karanfiller döktüJer, ardından banş için
ohışturulan fidanhğa ağaç diktiler.
(Fotoğraf: MAHMUT ORAL)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Umut davası ve Sıvas katliamı
hükümlülennın, yeni Türk Ceza
Yasası'ndakı (TCY) indirimlerden
yararlanarak tahlıye edilmeleri tepki
çekti. Gazetemiz yazarlan Uğur
Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışialı ve Prof. Dr. Muammer
Aksoy ile Doç. Dr. Bahriye Üçok'un
öldürülmesı olaylannın da
aralannda bulunduğu çok sayıda
cinayetı kapsayan Umut
davasındakı hükümlüler Talip
Özçelik ve Mehmet Kassap ile
Sıvas katliamı davasında 20 yıl ağır
hapıs cezasına mahkûm edilen
Temel Tojun tahliye edılmesi tepki
çekti.
Okay: Polaylı af
Umut ve Sıvas davalannın
avukatlan arasında yer alan CHP
Ankara İl Başkanı Hakkı Suha
Okay, AKP iktidannın göreve
geldiğinden bu yana Sıvas, Umut
davası ve Hızbullah sanıkJannı
cezadan kurtarmak için çabaladığını
kaydetti. Okay. "Bu çaba birkaç kez
geri döndü. Ancak son ceza yasası
değişikliğiyie bir biçimde amaçlanna
ulasular" dedi. TCY'nın bır af"
yasası olmadığını, ancak dolaylı
affin gerçekleştirildiğini anlatan
Okay, "Kimi cezalann sürelerini
değiştirerek bu değişiklikten, bu tür
davalann sanıklannjn da
yaraıianması imkânını yarattilar"
dıye konuştu.
Kulp Cumhuriyet Savcısı, bölgede herhangi bir bulguya ulaşılamadığını söyledi
Toplumezar bilmecesiİBRAHtVI K.4RAASLAN
DİYARBAKIR-Diyarbakır'ın Kulp
ilçesıne bağlı Alacaköy'de çıkanlan
toplu mezarla ilgili soruşturma süriiyor.
IHD. mezarda bulunan kemiklerin 11
yıl önce gözaltında öldürüldükleri ileri
sürülen köylülere ait oldu-
ğunu behrtirken Kulp
Cumhuriyet Savcısı Ha-
kan Ali Erkan, bölgede
herhangi bır toplu mezar
bulgusuna rastlamadıkla-
nnı açıkladı.
Dıyarbakır'ın Kulp ilçe-
sıne bağlı Alacaköy'de ge-
çen hafta 11 kişıye ait ke-
mıkler bulundu. ÎHD'liler
İHD, Kulp Uçesine
bağlı Alacaköy 'de
geçen hafta bulunan
kemiklerin 11 yıl önce
gözaltında
öldürüldükleri ileri
sürülen köylülere ait
olduğunu iddia etti.
kemiklerin 8 Ekım 1993 yılındajandar-
manın düzenledıği "Şenoba" adlı ope-
rasyonda gözaltına alınan ve bir daha
kendilenne ulaşılamayan MehmetŞah
Atala, Nusrettin Yerfikaya, Turan De-
mir, Behçet Tutuş, Bahri Şimşek, Şerif
Avar, Hasan Avar, MehmetSafih Akde-
niz, CeHl Aydoğdu, Ümit Taş ve Abdi
Yamuk'a ait olduğunu iddia ettı.
Kayıp yakmlannın davayı AlHM'ye
tajıvarak Türkive'yi 1 trilvon lira taz-
minata mahkûm ettırdiğinı anımsatan
İHD heyeti, kemıklenn bulunduğu alan-
da ınceleme yaptı.
Mezar etrafinda mermi kovam ve çe-
kirdeklerine de rastladıklannj belirten
ÎHD'liler, kemikleri Kulp Cumhuriyet
Savcılığı'na teslım etti. Savcılık ema-
— — — — netine alınan kemikler,
kimlik tespiti yapılması
için İstanbul Adli Tıp Ku-
rumu'na gönderildi. Ka-
yıplann yakınlanndan da
doku örneği alındı.
Kulp Cumhuriyet Sav-
cısı Hakan Ali Erkan da
dün kemiklerin bulundu-
ğu bölgede inceleme yap-
tı. Erkan, "Olay yerinde
ANAYASA MAHKEMESl:
Farklı ağırmüebbet
cezalan olabüir
herhangi bir toplu mezar bulgusuna
rastlamadık,Herhangibirsakfan, savun-
ma izini bulamadık. Adli Tıp Raporu
durumu kesinleşecektir. Olay yerinden
ahnan örneklerle ölüm nedenini, ölüm
zamamnı, ölenlerin cinsheti veırk özel-
Kkleriadü np incelemesinden sonra bel-
I oJacak. Bizvaionlanndan aknğmıız kan
ve Jal örneklem İe kemikleri mukayese
yaptığumz zaman adü bp sonuç vere-
cektir" dedi
ANKARA (AA) - Anayasa
Mahkemesi, çeşitlı cezalarda
ındırim oranı hesaplanırken
idam cezasımn baz alınmasını
öngören yasa hükmünün iptali
isteminı reddederken farklı
müebbet ağır hapis cezası
uygulamalan olabileceğine
hükmettı. Resmı Gazete'de
yayımlanan gerekçeh kararda,
cezanın caydıncılığı ve
suçlunun toplumla uyum
sağlayabılmesinuı, ceza
polinkasının temel
ilkelennden bırini oluşturduğu
ifade edildi. Bu politikaya
etken olacak kriterlerin ise
toplumun suça verdiği önem
ve suçun ağırlığı ile yakından
ilgili olduğu kaydedilen
kararda, şöyle devam edildi:
"Demokratik tophun
düzeninin gerekleri ile kamu
varan düşüncesi, yasa
koyucunun suçlar ve cezalar
konusunda anayasanın 17. ve
38. maddeleriyle kendisine
tanman takdir yetkisini
sDurlaj'an başhca etmenlerdir.
Savılan bu iki etmen aynk
tutulursa, >asa kovucu,
kendisine tanman takdir
yetkisi içüıde, kamusal düzeni,
güven ve huzuru bozan
eylemierden öngördüJderini
suç olarak behrleyebilir,
bunlara \erilecek cezalan tür
ve ağırtık olarak sapta^bilir."
ClMARTESt
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kahraman..
Yaser Arafatöldü.
Adını ilk duyuşum 1960'lardadır.
1929 doğumlu olduğuna göre o sırada 3O'lı
yaşlanndaymış. Biz/m devrimci kuşağımızdan oı
yıl dahayaşlı...
Kuşağımızın ilahlan Guevara, Castro ve dah<
çokGuevaraidi...
Yaser Arafat.. BirOrtadoğulu.. Filistinli..
Doğaısunu söylernek gerekirse, o sırada bilgi-
lerim Filistin hakkında da, E\ Fetih ve lideri hakkın-
da da yok denecek kadar azdı.
Ama onun bir "kahraman" olduğunu hisset-
miştim.
Güney Amerika, Çin ya da Sovyet devrimleri
sanki kapı komşumuzken, Ortadoğu'nun, aslında
bugün de sürmekte olan uzaklığı, bu "kahraman "ın
imgesini daha bir gızemlı kılıyordu...
O günlerde bir arkadaşıma mektubumda, ken-
di yaşamlanmızı anlamsız bulduğumu, gerçek bir
yaşamtn Arafat'ınki gibi bir yaşam olması gerek-
tiğini yazdığımı anımsıyorum...
Sonra onu daha yakından tanıma süreci başla-
dı. Fotoğrafları, bıyografisi yayımlandı.
Azıcık hayal kırıklığına uğradığımı anımsıyorum.
Bu kahraman, bir mühendısti.. Yanlış anımsamı-
yorsam bir süre ticaretle de uğraşmıştı.. özetle, bi-
zim "ilah"\anm\za pek de benzemiyordu.
Sonra dünya siyaset liderleri arasında yerini al-
dı. Kımliğı daha çok bir siyaset adamı olarak be-
lirginleşti.
Fakat, ölümüyle ilgili haberlerde en çok "kahra-
man" sözcüğü duygulandırdı beni...
Fransız askerlerinin Kahıre'ye havalanacak uça-
ğa tören adımlanyla taşıdıkları tabutta yatan kişi
bir asker değildı.
Üniforma benzeri giysilerinde herhangi bir rüt-
be yoktu.
Fakat o, sivil kimliğiyle, önderı olduğu kurtuluş
hareketinin hem bir askerı, hem komutanıydı.
Evet. Bir kahramandı.
• • •
Sonra "kahraman" sözcüğü üstüne düşünme-
yi sürdürdüm. Elimin altındakı yazılı kaynaklardan
bu Farsçasözcüğün köken bılgisıneulaşamadım.
Internette ulaşmayı da beceremedim. Sözlükler-
deki ilk anlamıyla kahraman ", savaşta yiğitlik gös-
teren kimse demek... Fakat bu tanım yeterli değil.
Kahraman, bir amaç uğruna, kendi kişisel yaşa-
mını hiçe sayan kişi demektir. Bu amacın niteliği
ve kapsamı da önemli.. Kendi yurdunda tutsaklı-
ğa mahkûm edilmiş bir halkın bağımsızlık savaşı-
mına önderlik etmek ve bütün bir ömrü bu ama-
ca adamak, en büyük kahramanl/k olsa gerek...
Yaser Arafat böyle biriydı...
• • •
Sonra düşüncemin yönünü günümüz Türkiye-
si'ne çevirdim.
Sözcüklerin de yazgılan var.
Kişilere, dönemlere, ülkeleregöredeğişiyorlar...
Günümüz Türkiyesı'nde "kahraman" sözcüğü-
nün anlamı nedir?
Kaç kişiyi, kimleri duygulandınr?
Ya da bu günlerin Türkiyesı'nde kimler "kahra-
man "?
Günümüz Türkiyesi'nde pek çok kişi için "kah-
raman "lık, aptallıkla özdeştir. özenilesi ya da duy-
gulandıncı bir şey değil, gülünesı bir şeydir.
Bu "pekçok" kişinin çoğunluğunu da kahraman-
lığa ve kahramanlara geleneksel saygısını sürdü-
ren sıradan halk insanlan değil, orta tabaka ya da
varlıklı burjuva ahali ve onların (önemlice bir bölü-
mü gençliklerinde mılitan solcu ya da sağcı) akıl
hocalan oluşturur.
Bir toplumun ruhunu, kimliğini, insanlığını kay-
betmesi böyle bir şeydir.
• • •
Yaser Arafat öldü.
Kişisel yaşamla birlikte, siyasal yaşamdaki iniş-
ler çıkışlar, kıskançlıklara hedef olmaJar, kimi kez
en yakın kavga arkadaşlanyla bile düşülebilen an-
laşmazlıklar da sona erdi..
Halkın kalbindeki ve insanlığın adaletsizliğe kar-
şı savaşım tarihindeki gerçek yaşam başladı...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
imzalar TCCye verilecek
Vakitgazetesine
karşı kampanya
tstanbul Haber Servi-
si - Üniversite Konsey-
leri'nce düzenlenen "Al-
ternatif Ünh'erate" ko-
nulu toplanüyla ilgili ola-
rakIslamcı Vakitgazete-
sinin yaptığı "tslama se-
viyesiz saldın" başlıklı
haber, protesto edildi. Va-
kitgazetesinin hedef gös-
terdiği 9 Eylül Üniyersı-
tesi Tıp Fakültesı Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr İzge
Günal'a destek amacıy-
la toplanan yaklaşık 500
imza, Vakit gazetesinin
kınanması amacıyla
TGC'ye verilecek.
İstanbul Üniversitesı
(IÜ) Dctisat Fakültesı Öğ-
retim Üyesi ve Ünrversı-
te Konseyleri Yönetim
Kurulu Başkanı Prof Dr.
tzzettin Önder, bılımin
aydınlığından bazı men-
faat çevTelerinin rahat-
sız olduğunu belırterek
Vakit gazetesinde 8 Ka-
sım'da yayımlanan ha-
berin nedenini buna bağ-
ladı. YÖK'ün kuruluş ta-
rihi olan 6 Kasım'da, hal-
ka dönük, özgür ve top-
lumsal bilımi tartıştıkla-
rını dile gehren Prof. Ön-
der, şöyle konuştu:
"Prof.Günal'Ünıver-
sitenin aydınlanmacı ış-
levı ve bilim üretımı' ko-
nulu konuşmasuda üni-
vershelerin fenbölümün-
de bulunan ögrencilerie
yaptlan bir anketejerver-
di Ankette bu öğrencile-
rin hâlâ melek, cin, şey-
tan gibi kavTamlara ina-
nıyorolduğu belirtilivor-
du. Prof. GünaL buanke-
tin ardından bilimin ta-
nınunı \apa Vakit gaze-
tesinde yer alan haberin
Prof. Gûnal'mkonuşma-
sıyla uzaktan yakından
ilgisi yok."
Kainpanyaya, Prof Dr.
Ahmet Kaşh, Prof. Dr.
Aykut Kence, Prof Dr.
BetigülÖngen,Prof.Dr.
Cafer İbanoğlu, Prof Dr.
Ernığrul Karahüsevinoğ-
lu, Doç. Dr. OzgürKar-
cıoğiu, Prof. Dr. Nilgün
Yıldmm'ın da bulundu-
ğu pek çok akademisyen
ve sivil toplumkuruluşu
destek verdi.