19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2004 CUMARTI HABERLER Süleyman Yeter davasının müdahil avukatı Kanar: Zamanaşımı için her türlü manevra yapıldı İşkence 'ağır'dan ahndı• Sanık ve avukatlarının davanın zamanaşımına uğraması için sürekli süre talebinde bulunduklannı vurgulayan Kanar, yine aynı amaçla avukat değiştirdikJerini söyledi. • Polislerinbirkısmına dava açılmadığını vurgulayan Kanar, insanlığa karşı içlenen işkence suçunun zamanaşımına uğramaması gerektiğini vurguladı. İstanbul Haber Servisi - Avukat Ercan Kanar, Lımter-Iş Sendıkası eğıtim uzmanı Süleymaıı Yeter'in de aralannda bulundugu 15 kışiye işkence yapmakla yargılanan sanık- lann ve avukatiannın, davanın za- manaşımına uğramasıyla ilgili da- işkence yaptığı üeri siirülen kamu görevlller AB'den TCY uyarısı 'Milli yarar' maddesi değişiyor Haber Merkezi - AB yetkıli- lerı, yenı Türk Ceza Kanu- nu'nun (TCK)devletin giiven- lığine karşı suçlan düzenJeyen 305. maddesinın Ermeni soykı- rımının tanınması ya da Kıb- ns'tan asker çekilmesi gıbi ko- nularda görüş bildirenlerin ce- zalandınlmasına olanak sağla- yarak ıfade özgürlüğünün ihla- lıne neden olacağı uyarısında bulundu. Tepkılerüzenne Ada- let Bakanlığı, söz konusu fiıl- leruı suç kapsamından çıkanl- ması için harekete geçtı. Yeni düzenlemenin 17 Aralık'taki AB zirvesi öncesinde yapüması planlanıyor NTV'nin haberine göre, AB Komisyonu ve birlik üyesi ül- keler, 305. maddedeki "Temel nıiffi yarar" kav ramını tanım- layan gerekçede ıfade özgür- lüğünü ihlal eden unsurlar tes- pıt etti. Gerekçede, ulusal ya- rarlara karşı olması nedeniyle suç sayılan fiillenn tanımı şu ıfa- deler ile genişletilıyor: "Para, yarar veya vaat kabulü sureth- İe Türk askerinin Kıbns'tan çe- kilmesi veya bu konuda Türki- ye aleybine bir çözüm yolunun kabulü için veya sırf Türkiye'ye zarar vermek maksadıyla ta- rihsel gerçeklere aykm olarak Birinci Dünya Savaşı sonrasın- daEnnenilerin soykınma uğra- dıklannm basm veyayın yoluy- Ia propagandasının yapdmasL" Sezer onayladı cif yasası yürürlükte ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) -Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yeni Türk Ceza Yasası'nın(TCY) 1 Nisan2005 tanhınde yürürlüğe girmesin- den önce. lehe olan hükümle- rının kesinleşmiş davalarda he- menuygulanarak infazlann er- telenmesını ya da durdurulma- sını öngören yasayı onayladı. Sezer'ın TCY'nin Yürürlük ve L'ygulama Şekli Hakkın- dakı Yasa"yı Şeker Bayramı öncesinde onaylaması dikkat çekti. Bö>lece bayram öncesin- de yapılacak tahliyelere de ya- sal zemin sağlanmış oldu. Ta- sandan yaklaşık 8 bin hüküm- lünim yararlanması bekleni- yor Yasayla, diğer yasalardaki para cezalan da günün koşul- lanna göre yıllara göre katla- narak arttınldı. Yenı TCY'nin ınfazın enelenmesi ya da dur- durulması dışındaki diğer hü- kümleri 1 Nisan 2005 tarihın- de >r ûrürlûğe girecek. Suçduyurusu var, davayok DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti işkenceye sıfır tolerans vaat etmesine karşın yurttaşlann işkence gördüklerine ilişkin suç duyurulan, kamu görevlilerinin yargıç karşısına çıkmasında yeterli olmuyor. Güneydoğu Anadolu'da OHAL uygulaması süresince işkence yaptıkJan gerekçesiyle kamu görevlileri hakkında açılan 296 davadan sadece 116'sı sonuçlandı. Sendikacı Süleyman Yeter'i işkence yaparak öldürmek suçundan yargılanan poJisler hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesi, hükümetin "işkence bftecek" açıklamalanyla çelişki yarattı. Adalet Bakanlığı venleri de işkence suçundan verilen cezalann caydıncı olmaktan uzak kaldığını ortaya koydu. Bakanlık verilerine göre Güneydoğu Anadolu'da OHAL süresince 1275 kişi işkence gördügü gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Açılan 1177 soruşturmada 1017 kamu görevlisi 296 davada yargılandı. 116 dava mahkûmiyetle sonuçlandı, ancak bunlardan 56'sı ertelendi. 180 dava ise halen sonuçlanmayı bekliyor. Verilere göre en fazla suç duyurusu Diyarbakır'da yapıldı. Sadece Diyarbakır'da 785 kişi işkence gördügü gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Bununla ilgili olarak 250 kamu görevlisi 94 davada hâkım karşısına çıktı. Bu davalardan da sadece 32'si mahkûmiyetle sonuçlandı. Bunlann da 14'ünde verilen cezalar ertelenerek kamu görevlilerinin cezaevine girmesinin önüne geçildi. va süresini uzatmak için hertürlü ma- nevrayı yaptıklannı söyledi. Davanın müdahil avıikatlanndan olan Ercan Kanar, ışkenceyle ilgili pohslenn bır kısmına dava açılma- dığını. hakkında dava açılanlann ise beraat ettiğını ifade ettı. Ceza verilen 4 polıse ise indırim- ler uygulandığını kaydeden Kanar, en sonunda da zamanaşımı nede- niyle davanın ortadan kaldırıldıgı- nı anımsattı. Davanın ilk oturumun- dan itibaren işkence olayıyla ilgili polislerin amirlerinin de yargılanma- sı talebinde bulunduklannı belirten Ercan Kanar, "Ancak bu talebimiz reddedildi En son duruşmada da bu isteğiyineledim. Birieşmiş Miüet- ler İşkenceyi Önkme Sözleşmesi'ne göre işkence olaylannda amirler de sonımiudur. Türkiyede bu sözieş- meye imza attt. Dönemin Terörle Mücadele Müdürü, emniyet müdür yarduncısı ve emniyet müdürünün de yargıianması gerekirdi" dıye ko- nuştu. Sanık ve avukatlan davanın zamanaşımına uğraması için sürek- Ji süre talebinde bulunduklannı vur- gulayan Kanar, yine aynı amaçla avukat değiştirdikJerini söyledi. Ka- nar, delillerin toplanması ve tanık- lann dınlenmesinde ağır davranıl- dığını savundu. Posya Yargıtav'da bekledl Yerel mahkemenin karanndan son- ra dava dosyasının Yargıtay'da 1.5 yıl bekletildiğini belirten Ercan Ka- nar, şöyle devam etti: "Oysa baa dava dosyalan Yargı- tay'da 5-6 ayda karara bağlanıyor. Davayı temyiz ettik. Ancak zama- naşımına uğraması nedeniyle tem- viz sonucunu beklemeden Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne (AİHM) başvurduk. İşkence,insan- lığa karşı işlenmiş bir suçolarak ka- bul edilivor. Bu kapsamda işkence suçjannda zamanaşımının olmama- sı görüşü yaygınlaşıyor." TAHLİYELERE TEPKİ Hükümet amacına ıılastı Karanfillerbarış için atıldı Banş İçin Ayduı Cirişimi üyekri önceki gün Diyarbakır'da Büyükşehir Belediyesi Tîyatro Salonu'nda düzenlenen şölene katilarak banş çagnlannı yinelediler. Rojin. N'ilüfer Akbal, Mahmut KızJ, Dicle Fu-at Kültür Merkezi, Koma Derweşan ile KESK müzik gruplarnun sahne akügı şölende Akuı BirdaJL AP MiDetvekili Feleknaz Uca, eski DEP mifletvekiDeri Selim Sadak, Hatip Dicle ve konuklar birlikte haJa> çektiler. Grup sözcüsü Akuı Birdal, 350 bin dönüm arazide 1 milyona yakın mayın döşeii olduğuna dikkat çekerek "Mayın döşemelerinin durdurulması, mayın bölgelerinin açıklanması ve mayınlarm temizJenmesine ifişkin karann uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir" dh e konuştu. Girişim üyeleri dün de Dicle Nehri'ne banş için karanfiller döktüJer, ardından banş için ohışturulan fidanhğa ağaç diktiler. (Fotoğraf: MAHMUT ORAL) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Umut davası ve Sıvas katliamı hükümlülennın, yeni Türk Ceza Yasası'ndakı (TCY) indirimlerden yararlanarak tahlıye edilmeleri tepki çekti. Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışialı ve Prof. Dr. Muammer Aksoy ile Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesı olaylannın da aralannda bulunduğu çok sayıda cinayetı kapsayan Umut davasındakı hükümlüler Talip Özçelik ve Mehmet Kassap ile Sıvas katliamı davasında 20 yıl ağır hapıs cezasına mahkûm edilen Temel Tojun tahliye edılmesi tepki çekti. Okay: Polaylı af Umut ve Sıvas davalannın avukatlan arasında yer alan CHP Ankara İl Başkanı Hakkı Suha Okay, AKP iktidannın göreve geldiğinden bu yana Sıvas, Umut davası ve Hızbullah sanıkJannı cezadan kurtarmak için çabaladığını kaydetti. Okay. "Bu çaba birkaç kez geri döndü. Ancak son ceza yasası değişikliğiyie bir biçimde amaçlanna ulasular" dedi. TCY'nın bır af" yasası olmadığını, ancak dolaylı affin gerçekleştirildiğini anlatan Okay, "Kimi cezalann sürelerini değiştirerek bu değişiklikten, bu tür davalann sanıklannjn da yaraıianması imkânını yarattilar" dıye konuştu. Kulp Cumhuriyet Savcısı, bölgede herhangi bir bulguya ulaşılamadığını söyledi Toplumezar bilmecesiİBRAHtVI K.4RAASLAN DİYARBAKIR-Diyarbakır'ın Kulp ilçesıne bağlı Alacaköy'de çıkanlan toplu mezarla ilgili soruşturma süriiyor. IHD. mezarda bulunan kemiklerin 11 yıl önce gözaltında öldürüldükleri ileri sürülen köylülere ait oldu- ğunu behrtirken Kulp Cumhuriyet Savcısı Ha- kan Ali Erkan, bölgede herhangi bır toplu mezar bulgusuna rastlamadıkla- nnı açıkladı. Dıyarbakır'ın Kulp ilçe- sıne bağlı Alacaköy'de ge- çen hafta 11 kişıye ait ke- mıkler bulundu. ÎHD'liler İHD, Kulp Uçesine bağlı Alacaköy 'de geçen hafta bulunan kemiklerin 11 yıl önce gözaltında öldürüldükleri ileri sürülen köylülere ait olduğunu iddia etti. kemiklerin 8 Ekım 1993 yılındajandar- manın düzenledıği "Şenoba" adlı ope- rasyonda gözaltına alınan ve bir daha kendilenne ulaşılamayan MehmetŞah Atala, Nusrettin Yerfikaya, Turan De- mir, Behçet Tutuş, Bahri Şimşek, Şerif Avar, Hasan Avar, MehmetSafih Akde- niz, CeHl Aydoğdu, Ümit Taş ve Abdi Yamuk'a ait olduğunu iddia ettı. Kayıp yakmlannın davayı AlHM'ye tajıvarak Türkive'yi 1 trilvon lira taz- minata mahkûm ettırdiğinı anımsatan İHD heyeti, kemıklenn bulunduğu alan- da ınceleme yaptı. Mezar etrafinda mermi kovam ve çe- kirdeklerine de rastladıklannj belirten ÎHD'liler, kemikleri Kulp Cumhuriyet Savcılığı'na teslım etti. Savcılık ema- — — — — netine alınan kemikler, kimlik tespiti yapılması için İstanbul Adli Tıp Ku- rumu'na gönderildi. Ka- yıplann yakınlanndan da doku örneği alındı. Kulp Cumhuriyet Sav- cısı Hakan Ali Erkan da dün kemiklerin bulundu- ğu bölgede inceleme yap- tı. Erkan, "Olay yerinde ANAYASA MAHKEMESl: Farklı ağırmüebbet cezalan olabüir herhangi bir toplu mezar bulgusuna rastlamadık,Herhangibirsakfan, savun- ma izini bulamadık. Adli Tıp Raporu durumu kesinleşecektir. Olay yerinden ahnan örneklerle ölüm nedenini, ölüm zamamnı, ölenlerin cinsheti veırk özel- Kkleriadü np incelemesinden sonra bel- I oJacak. Bizvaionlanndan aknğmıız kan ve Jal örneklem İe kemikleri mukayese yaptığumz zaman adü bp sonuç vere- cektir" dedi ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, çeşitlı cezalarda ındırim oranı hesaplanırken idam cezasımn baz alınmasını öngören yasa hükmünün iptali isteminı reddederken farklı müebbet ağır hapis cezası uygulamalan olabileceğine hükmettı. Resmı Gazete'de yayımlanan gerekçeh kararda, cezanın caydıncılığı ve suçlunun toplumla uyum sağlayabılmesinuı, ceza polinkasının temel ilkelennden bırini oluşturduğu ifade edildi. Bu politikaya etken olacak kriterlerin ise toplumun suça verdiği önem ve suçun ağırlığı ile yakından ilgili olduğu kaydedilen kararda, şöyle devam edildi: "Demokratik tophun düzeninin gerekleri ile kamu varan düşüncesi, yasa koyucunun suçlar ve cezalar konusunda anayasanın 17. ve 38. maddeleriyle kendisine tanman takdir yetkisini sDurlaj'an başhca etmenlerdir. Savılan bu iki etmen aynk tutulursa, >asa kovucu, kendisine tanman takdir yetkisi içüıde, kamusal düzeni, güven ve huzuru bozan eylemierden öngördüJderini suç olarak behrleyebilir, bunlara \erilecek cezalan tür ve ağırtık olarak sapta^bilir." ClMARTESt YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kahraman.. Yaser Arafatöldü. Adını ilk duyuşum 1960'lardadır. 1929 doğumlu olduğuna göre o sırada 3O'lı yaşlanndaymış. Biz/m devrimci kuşağımızdan oı yıl dahayaşlı... Kuşağımızın ilahlan Guevara, Castro ve dah< çokGuevaraidi... Yaser Arafat.. BirOrtadoğulu.. Filistinli.. Doğaısunu söylernek gerekirse, o sırada bilgi- lerim Filistin hakkında da, E\ Fetih ve lideri hakkın- da da yok denecek kadar azdı. Ama onun bir "kahraman" olduğunu hisset- miştim. Güney Amerika, Çin ya da Sovyet devrimleri sanki kapı komşumuzken, Ortadoğu'nun, aslında bugün de sürmekte olan uzaklığı, bu "kahraman "ın imgesini daha bir gızemlı kılıyordu... O günlerde bir arkadaşıma mektubumda, ken- di yaşamlanmızı anlamsız bulduğumu, gerçek bir yaşamtn Arafat'ınki gibi bir yaşam olması gerek- tiğini yazdığımı anımsıyorum... Sonra onu daha yakından tanıma süreci başla- dı. Fotoğrafları, bıyografisi yayımlandı. Azıcık hayal kırıklığına uğradığımı anımsıyorum. Bu kahraman, bir mühendısti.. Yanlış anımsamı- yorsam bir süre ticaretle de uğraşmıştı.. özetle, bi- zim "ilah"\anm\za pek de benzemiyordu. Sonra dünya siyaset liderleri arasında yerini al- dı. Kımliğı daha çok bir siyaset adamı olarak be- lirginleşti. Fakat, ölümüyle ilgili haberlerde en çok "kahra- man" sözcüğü duygulandırdı beni... Fransız askerlerinin Kahıre'ye havalanacak uça- ğa tören adımlanyla taşıdıkları tabutta yatan kişi bir asker değildı. Üniforma benzeri giysilerinde herhangi bir rüt- be yoktu. Fakat o, sivil kimliğiyle, önderı olduğu kurtuluş hareketinin hem bir askerı, hem komutanıydı. Evet. Bir kahramandı. • • • Sonra "kahraman" sözcüğü üstüne düşünme- yi sürdürdüm. Elimin altındakı yazılı kaynaklardan bu Farsçasözcüğün köken bılgisıneulaşamadım. Internette ulaşmayı da beceremedim. Sözlükler- deki ilk anlamıyla kahraman ", savaşta yiğitlik gös- teren kimse demek... Fakat bu tanım yeterli değil. Kahraman, bir amaç uğruna, kendi kişisel yaşa- mını hiçe sayan kişi demektir. Bu amacın niteliği ve kapsamı da önemli.. Kendi yurdunda tutsaklı- ğa mahkûm edilmiş bir halkın bağımsızlık savaşı- mına önderlik etmek ve bütün bir ömrü bu ama- ca adamak, en büyük kahramanl/k olsa gerek... Yaser Arafat böyle biriydı... • • • Sonra düşüncemin yönünü günümüz Türkiye- si'ne çevirdim. Sözcüklerin de yazgılan var. Kişilere, dönemlere, ülkeleregöredeğişiyorlar... Günümüz Türkiyesı'nde "kahraman" sözcüğü- nün anlamı nedir? Kaç kişiyi, kimleri duygulandınr? Ya da bu günlerin Türkiyesı'nde kimler "kahra- man "? Günümüz Türkiyesi'nde pek çok kişi için "kah- raman "lık, aptallıkla özdeştir. özenilesi ya da duy- gulandıncı bir şey değil, gülünesı bir şeydir. Bu "pekçok" kişinin çoğunluğunu da kahraman- lığa ve kahramanlara geleneksel saygısını sürdü- ren sıradan halk insanlan değil, orta tabaka ya da varlıklı burjuva ahali ve onların (önemlice bir bölü- mü gençliklerinde mılitan solcu ya da sağcı) akıl hocalan oluşturur. Bir toplumun ruhunu, kimliğini, insanlığını kay- betmesi böyle bir şeydir. • • • Yaser Arafat öldü. Kişisel yaşamla birlikte, siyasal yaşamdaki iniş- ler çıkışlar, kıskançlıklara hedef olmaJar, kimi kez en yakın kavga arkadaşlanyla bile düşülebilen an- laşmazlıklar da sona erdi.. Halkın kalbindeki ve insanlığın adaletsizliğe kar- şı savaşım tarihindeki gerçek yaşam başladı... ataol [email protected]. Faks:(0212)513 85 95 imzalar TCCye verilecek Vakitgazetesine karşı kampanya tstanbul Haber Servi- si - Üniversite Konsey- leri'nce düzenlenen "Al- ternatif Ünh'erate" ko- nulu toplanüyla ilgili ola- rakIslamcı Vakitgazete- sinin yaptığı "tslama se- viyesiz saldın" başlıklı haber, protesto edildi. Va- kitgazetesinin hedef gös- terdiği 9 Eylül Üniyersı- tesi Tıp Fakültesı Öğre- tim Üyesi Prof. Dr İzge Günal'a destek amacıy- la toplanan yaklaşık 500 imza, Vakit gazetesinin kınanması amacıyla TGC'ye verilecek. İstanbul Üniversitesı (IÜ) Dctisat Fakültesı Öğ- retim Üyesi ve Ünrversı- te Konseyleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. tzzettin Önder, bılımin aydınlığından bazı men- faat çevTelerinin rahat- sız olduğunu belırterek Vakit gazetesinde 8 Ka- sım'da yayımlanan ha- berin nedenini buna bağ- ladı. YÖK'ün kuruluş ta- rihi olan 6 Kasım'da, hal- ka dönük, özgür ve top- lumsal bilımi tartıştıkla- rını dile gehren Prof. Ön- der, şöyle konuştu: "Prof.Günal'Ünıver- sitenin aydınlanmacı ış- levı ve bilim üretımı' ko- nulu konuşmasuda üni- vershelerin fenbölümün- de bulunan ögrencilerie yaptlan bir anketejerver- di Ankette bu öğrencile- rin hâlâ melek, cin, şey- tan gibi kavTamlara ina- nıyorolduğu belirtilivor- du. Prof. GünaL buanke- tin ardından bilimin ta- nınunı \apa Vakit gaze- tesinde yer alan haberin Prof. Gûnal'mkonuşma- sıyla uzaktan yakından ilgisi yok." Kainpanyaya, Prof Dr. Ahmet Kaşh, Prof. Dr. Aykut Kence, Prof Dr. BetigülÖngen,Prof.Dr. Cafer İbanoğlu, Prof Dr. Ernığrul Karahüsevinoğ- lu, Doç. Dr. OzgürKar- cıoğiu, Prof. Dr. Nilgün Yıldmm'ın da bulundu- ğu pek çok akademisyen ve sivil toplumkuruluşu destek verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle