Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2004 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADABUGÜN
SİRMEN
Hzınlık Sorununu
Bu Kafalar Çıkardılar
Okuldan çıktım, taksiye bindim. Şoför orta yaşlı,
t>iraz da öfkeli biri. önüne gelene kızıyor, taksilere
d * , otobüslere de, yayalara da, polislere de...
- Bir gün televizyoncular bana da dayayacaklar
mikrofonu, bak neler söyleyeceğim o polisler için,
diyor.
Susuyor, nefesleniyor ve ardından da ekliyor:
- Ya doğru dürüst adam gibi polislik yapacaklar,
y a da rezil olacaklar Avrupa'ya!
Avrupa ile yatıp Avrupa ile kalkıyoruz, AB stan-
dartlanna uymazsak rezil olacağımızı düşünüyo-
rıxz.
Melih Cevdet Andayın bir yazısında okumuş-
tum. Iki kişi, Taksim Meydanı'nın orta yerinde ka-
pışmışlar, tekme sille tokat gıria...
O sırada oradan geçen biri bakmış, kafasını sal-
larnış ve yüksek sesle söylenmiş:
-Ayıp!..Ayıp!.. Çokayıp! Bişiy değil birturist gör-
se rezil olacağız.
Turizmle kurtulacağımızı düşündüğümüz dönem-
lerdi onlar.
Avrupa'nınyaşamımızayeniboyutlarvetartışma-
lar kattığını, bunun da, ister karşıt olalım, isteryan-
daş, toplumsal hayatımız açısından yararlı olduğu-
nu düşünenlerdenim.
• • •
Azınlık konusu bunlardan biri.
Türkiyeli önerisine katılmıyorum. Türkiye'de azın-
lık sorunu yaratmadan, ırkı, dili, dini inancı ne olur-
sa olsun, bütün hak ve özgürtüklerden eşit olarak
yararianmalanyla sorunun azınlık - çoğunluk ayın-
mına gerek kalmadan çözülebileceğine inanıyo-
rum.
Anadolu gibi bir sürü inancın, saymakla bitmez
ve herdönemde göçlerie yenilerinin katıldığı birim-
lerin oluşturduğu etnik mozaik içinde, ırk, etnisite
esasına dayalı bir cografyada, ırka dayalı bir üst kim-
liğin zaten olanaksız olduğu da ortada.
örneğin, kendimi Türk olarak görüyoaım. Bunun
tanımı da "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı"d\r. Yok-
sa sülalemde, ne kadar Kürt, ne kadar Çerkes, ne
kadarArnavut, Laz, hatta ne kadar köken olarak Er-
meni ve Rum olduğunu ya da olmadığını bilmiyo-
rum.
Konuyu azınlık platformuna kaydırarak çözmeye
çalışmanın yarar sağlamaktan çok, sorun yarata-
cağına inanıyorum.
Bütün bunlan belirttikten, heralandatartışmanın
yarannın altını bir kez daha çizdikten sonra, Türki-
ye'de hiçbir azınlık sorunu olmadığını söylemenin
de mümkün olmadığını belirtmek isterim.
Demokrasiyi ve özgürlükleri içimize sindiremedi-
ğimiz için, özgürlükleri kullanmaktaki eşitsizliğin
Türkiye'deazınlıkkonumunda insanlaryarattığını gör-
mezden gelemeyiz.
• • •
Diyanet Işleri Başkanı Prof. Bardakoğlu'nun,
Alevilerin haklı yakınma ve istemleri karşısında ta-
kındığı tavır, Türkiye'de bu sorunu doğuran kafanın
bir örneği olması bakımından üzerinde durulması
gereken bir husustur.
Aleviliğin Islamın bir alt inanç grubu olduğu ve on-
lara hizmet oluşturduklan takdirde, yann Aczimen-
dilerin talepleri geldiğinde ne olacağı sorusunu or-
taya atmasını yakışıksız buluyorum.
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Izzettin Doğan'ın bu
tavra karşı yayımladığı bildiri çok ilginçtir.
Türkiye'de Sünni Islamın içinde olanlar olduğu gi-
bi, yıne Islamın içinde olan, ama Sünni mezhebinin
dışında kalan, sayılan 20 - 25 milyon arasında tah-
min edilen Alevilerin, şimdiye dek görülmezden ge-
lindiği, variıklannın ve taleplerinin dikkate alınma-
dığı birgerçek değil midir?
Cemevlerinin hâlâ tanınmadığı, yalnızca birer kül-
tür binası olarak algılanmak istediği bir gerçek de-
ğil midir?
Bütün bu gerçeklerin ışığında, yalnızca Diyanet
Işleri Başkanlığı'nın değil, aynı zamanda okullarda
okutulan din derslerinin de yeniden ele alınması
gerektiğini nasıl yadsıyabiliriz?
Bütün inançlann eşit özgüriüğe ve değere sahip
olduğu, bütün etnisitelerin aynı biçimde kendini ffa-
de olanağını bulduğu bir Türkiye'de, devletin res-
mi dilinin Türkçe olduğu, ama isteyenin istediği dil-
de ifade ve yayın özgürlüğüne sahip bulunduğu bir
cumhuriyet çatısı altında, sorunlar azınlık kurumu-
na gerek kalmadan çö'zülür.
Amafarklılıklan görmezden gelmek, istesenizde
istemeseniz de azınlık sorununu getirir, gündeme
oturtur.
asirmen@cumhuriyetcom.tr
'Alevilerle Aczmendiler bir değil'
Cem Vakfi'ndan
Bardakoğlu'na tepki
İstanbulHaberServi-
â - Cem Vakfı Başkanı
Prof. Dr. Izzettin Doğan
yazılı açıklamasında, Di-
yanet Işleri Başkanı AH
Bardakoğhı nun Alevi-
lereyönelik değerlendir-
mesini kınadı.
Doğan açıklamasında,
"Bardakoğhı'nun 1400
yıDıkAkvliğiAczmendi-
kıie eş saymasmı esefle
karşdayarakkmathğınr
belirtti. Doğan özetle şu
görüşlereyerverdi: ''Di-
yanet tşleri Başkanhğı,
Atatürk'tensonrakuru-
hış amaç ve hedefınden
saptınlarak tek taraflı
Sünni Islam anlayışuu
tophımaenjekteedenku-
runı halinegebniştir. Di-
yanet İşleri Başkanhğı,
bu taraflı tutumuyla da
Türldye'ninenbüyükso-
nnlanndan birisi hali-
ne bizzatdönüşmüştür."
CHP Istanbul Millet-
vekiliAhRızaGülçiçek
de Bardakoğkı nun açık-
lamasuıa tepki gösterdi.
Gülçiçek yaphğı açıkla-
mada, "Bardakopı'nun,
Alevileri Aczmendi gibi
şeriatçı gruplarla eş say-
ması ve mukayese etme-
sini onur kıncı ve talih-
siz bir açıklama olarak
görüyorum" dedi. "Ale-
vfler ve Alevi kuruluşla-
n ülkesinisevrneye,Ata-
türk flke ve devrimleri-
ne sahipçıkmaya,ulusal
bütünlüğün korunması
konusunda ber zaman
olduğu gibibugündeka-
rarbdır" diyen Gülçi-
çek, Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nnı hatasını dü-
zelterek Alevi toplumun-
dan özür dilemesi ge-
rektiğini belirtti.
CHP'li Çetin'in 'Başbakan Erdoğan'ın aldığı hediyelerle' ilgili soru önergesini de reddetti
'Annç yakınkoruma gibi'
TBMM Başkanı Annç.
TRT
BaykaVa
AKP
sansürü
• TRT, Baykal'ın 10
Kasım mesajındaki
AKP'nin laiklık
karşıtı girişimlerine
ilişkin sözlerini ve
Lozan'a yönelik
ifadelerini
yayımlamadı.
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TRT, CHP Genel
Başkanı Deniz
Baykal'ın 10 Kasım
mesajındaki, "AKP'nin
laiklik karşıtı niyet ve
girişimlerine işaret
ederek laiklik ve
Lozan'ın önemini
vurguladığı" ifadeleri
yayımlamadı.
CHP'den yapılan
açıklamada, TRT'nin
10 Kasım mesajlannı
yayımlarken Baykal'ın
mesajını sansür ettiği
kaydedildi. Buna göre
TRT, Baykal'ın
"AKP'nin laiklik
karşıü niyet ve
girişimJerini"
sergileyerek "Atatürk
ilke ve devrimlerinin,
laikh'ğin, Lozan'ın,
toprak bütünlüğünün,
ulusal birliğin ve
Atatürk'ün kurduğu
CHP'nin önemine"
dikkat çektiği cümleleri
sunmadı.
CHP, sansür yapıldığı
gerekçesiyle TRT
Genel Müdürlüğü'ne
resmen başvurarak
mesajın tam olarak
yayımlanmasını istedi.
Bunun
gerçekleşmemesi
halinde CHP'nin başta
TBMM ve RTÜK
olmak üzere her
platformda sansürü
protesto edeceği ve suç
duyurusunda
bulunacağı kaydedildi.
BAHARTANRISEM:R
ANKARA - TBMM Başkanı
BülentAnnç, CHP Kocaelı Mil-
letvekili İzzet Çetin'in Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın
aldığı hediyelerle ilgili soru öner-
gesini, içtüzüğü gerekçe göste-
rerek reddetti. Çetin, Arınç'ın
Başbakan'ın toplumda kabul
görmeyen davTanışlanna ılişkın
her türlü soru karşısında "de-
mir perde" olduğunu belirtti.
CHP'li Izzet Çetin'in, Fran-
sa'dan hediye uçak istenmesi
olayının ardından Başbakan'ın
yanıtlaması istemiyle verdiği
soru önergesi, TBMM Başkaru
Annç tarafindan geri çe\Tİldi.
Annç, içrüzüğün 96. maddesi-
negöre, sorulann, "kısa,gerek-
çesiz ve kişisel görüş ileri sürül-
meksizin: kişilik ve özel yaşama
ilişkin konulan içermeyen" bir
• CHP'li Izzet Çetin'in, Fransa'dan hediye uçak istenmesi olayının ardından
Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi, TBMM Başkanı
Annç tarafindan 'kişilik ve özel yaşama ilişkin' olduğu gerekçesiyle geri
çevrildi. Çetin, "TBMM Başkanı, Başbakan'ın toplumda kabul görmeyen
davranışlanna ilişkin her türlü soruya demir perde olmakta" dedi.
önerge ile verilmesi gerektiği-
ni kaydetti. Annç, Çetin'in 3
sorusunun içtüzükhükümlerin-
de belirtilen nitelikleri taşıma-
dığını savunarak önergeyi işle-
mekoymadj.
Annç'ın tavnna tepki göste-
ren Çetin, "TBMM Başkanı,
Başbakan'ın toplumda kabul
görmeyen davraruşlanna ilişkin
her rüriüsoruya demirperdeol-
makta.AdetaBaşbakan'ınvakm
koruması oluyor" dedi. Sorula-
rının kişilik ve özel yaşama iliş-
kin konulan kapsamadığını an-
latan Çetin, "Başbakan'ın diğer
ülkelenn, kuruhişlannyönetici-
leri ile dünyanın gözü önünde
>apoğı görüşme ve anlaşmalar-
la Türkiye Cumhuriyeti ve 70
milyon insanı küçük düşüren
davranışiannısoru\x>ruz. Annç,
MecüsBaşkanıolarakAKP gru-
bu veBaşbakan'adhetborcunu
bu şekilde ödüyor" dedi. Çetin,
önergesinde şu sorulan yönelt-
mişti:
• Berlin'de Fransa Cumhur-
başkanı, Almanya Başbakanı ve
Türkiye Cumhuriyeti Başbaka-
nı olarak şahsınızın da katıldığı
36 Aırbus uçağı alımına ilişkin
imza töreninde THY yetkilile-
nnin Airbus yetidlilerinden Baş-
bakanlık'a biruçakhediye etme-
lerini istedikleri yönündeki id-
dialar doğru mudur? Doğruysa
bu talep bilginiz dahilinde mi
yapılmıştır?
• Uçak hediye edilmesi tale-
binin pahalı olması nedeniyle
reddedilmesi üzerine gündeme
gelen ve değeri 1 milyon ABD
Dolan olarak ifade edilen Mer-
cedes Maybach 62 marka oto-
bilin hediye edilmesi talebi de ta-
rafinızdan mı yapılmıştır?
• MAN fabrikasma yapmış
olduğunuzziyarettehediye edil-
mesini istediğiniz otobüs Başba-
kanlık'a teslim edildi mi?
• Güney Kore geziniz sıra-
sında Hyundai firması tarafin-
dan hediye edildiği belirtilen iki
adet limuzini de firma yetkili-
lerinden siz mi talep ettiniz? Li-
muzinlerden birisinin eşiniz ta-
rafindan kullanıldığı doğru mu?
• Başbakan sıfatıyla yapaca-
ğınız gezilerde ve ikili ekonomik
anlaşmalarda hediye ısteme alış-
kanlığınızı sürdürecek misiniz?
• Istanbul Büyükşehır Bele-
diye Başkanlığı döneminizde de
yaptığınız gezilerde veya so-
rumluluğunuzda yapılan ihale-
lerde bu tür hediyeler talep etti-
niz mi?
• Bakanlann, belediye baş-
kanlannınkurduklan ilişkilerde
çeşitli hediyeler talep etmeleri
sizce doğru mudur?
• Bu davranışlannız ile kos-
koca bir milletin onurunu ıncit-
tiğinizi hiç düşündünüz mü?
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ÇİM VUft^bRüZ/.
NAS: PÎRUS ZAFERİ ÎSTEMtYORUM
Birleşmegirişimi
ANAPh 'böldü'
• Başkanlık divanı tarafindan istifası
istenen ANAP Genel Başkanı Nas, "Böyle
bir yetkileri yok. Ben yetkilerimi
kullandığım anda başkanlık divanını
görevden alabilirim" dedi.
TÜREYKÖSE
ANKARA-ANAP ile
DYP'nin bütünleşmesi
girişimi, ANAP yöneti-
mini böldü. Başkanlık di-
vanı tarafindan istifası is-
tenen ANAP Genel Baş-
kanı Nesrin Nas, "Böyle
bir yetkileriyok. Ben yet-
kilerimi kullandığım an-
da başkanlıkdrvanuııgö-
revden alabüirim. Ancak
PinKzaferiistemiyorunT
dedi. Nas, 25 Kasım gü-
nü merkez karar ve yöne-
CHP YİNE İHRACI SECTİ »İVAM' DEDİ
MııhidifTüysüz de Sangül söztü
disiplm yohmda savunma yapacak
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP'li
muhalifler arasında yer
alan CHP Şanlıurfa
Milletvekili Turan Tüy-
süz'ün bayramdan son-
ra ihraç istemiyle disıp-
line sevki beklenıyor.
CHP yönetimi; Tüy-
süz'ün bir kabul sıra-
suıda tartışma yaratan
azınlık raporuyla ilgili
olarak "CHP bu konuda çuval-
Jadı" demesi ve basın bürosu-
nu "basmasTnın "görmezden
gennemeyeceğini'* bildirdı.
TBMM Insan Haklan Ko-
misyonu'nu önceki gün Şanar
Vurdatapan,FikretBaşkaya ıle
Mazlum-Der, Uluslararası tn-
san Haklan Izleme Örgürü tem-
silcilerinin yer aldığı bir heyet
ziyaret etti. Bu ziyaret su"asın-
Turan Tüvsuz
da tartışma yaratan
azınlık raporu konuşu-
lurken CHP'li Tüysüz
"CHP çuvalladr' de-
ymce, komisyonun di-
ğer CHPTı üyesi Öz-
lem Çerçioğnı bu ifa-
deye karşı çıktı. Tüy-
süz toplanhdan aynlır-
ken, Çerçioğlu konuyu
parti yönetimıne iletti.
Tüysüz, daha sonraya-
zılmasını istemediği bu haber-
le ilgili olarak TBMM Basın
Bürosu'nu "basıp". Hürriyet
muhabın Şaban Sevinç'e tehdıt
ve hakaret yağdırdı. Tüysüz,
"telefonla konuştuğu Sevinç'le
v üz yüze görüşmek içm yanına
gittigini ancakikna edemediği-
ni ve Sevinç'in şahsına vönelik
ithamlara devam edip sesini
yüksehtiğini" öne sürdü.
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-CHP'nin
kesin ihracını istediği
Şişli Belediye Başkanı
MustafaSangüL suçla-
malarla hiçbir ilişkisi
olmadığını savunarak
"hak arama'' mitingle-
rine de\am edeceğini
söyledi. Yüksek Disip-
lin Kurulu'na (YDK)
sözlü sa\xınma verecek
olan Sangül, arrdc mitinglerin-
de CHP bayrağı kullanamaya-
cak.
CHP "nin, hakkındaki yolsuz-
luk ıddialan nedeniyle San-
gül'ü kesm ihraç istemiyle ted-
birli olarak YDK'ye sevk et-
mesinin yankısı sürüyor. San-
gül'e yakınlığıyla bilinen bazı
CHP mılletvekillerinin bayram
sonrasında Sangül'e destek
Mustafa Sangül
amacıyla bir girişimde
bulunmalan bekleniyor.
Tedbir karan nede-
niyle artık mitinglerin-
de CHP bayrağı kulla-
namayacak olan San-
gül, tedbire itiraz edece-
ğini ve YDK toplantısı-
na gelerek savunmasını
sözlü yapacağını bil-
dirdi. Mitinglerini sivil
toplum kunıluşlannm
düzenlediğini anlatan Sangül,
"Bayrağaonlarkararverir.Hak
aramamitinglerinıizdevamede-
cek. 20Kasım'da CHP'.veMer-
siniiyurnaşiarvanıtverecek" dı-
ye konuştu.
Soruşturmalar ve suçlama-
larla kişisel olarak ilişkisinin
bulunmadığını anlatan Sangül,
disipline verilmesinin hukuka
uygun olmadığmı kaydetti.
tim kurulunu (MKYK)
toplayacağmı ve kararını
bundan sonra vereceğinı
söylerken "küçükolsun,
benim olsun, aniayışuun
bariz olarakortayaçıkd-
ğmı" vurguladı.
Merkez sağda bütün-
leşme girişimleri, daha
ilk aşamada ANAP'ta çat-
lağanedenoldu.DYP Ge-
nel Başkanı Mehnıet
Ağar ile ANAP Genel
Başkanı Nesrin Nas'ın
yaptığı gizli görüşmenin
ardından ANAP kanştı.
ANAP Başkanhk Divanı,
girişimlerin kendilerin-
den habersiz gerçekleşti-
ğıni savTinarak Nas'ı is-
tifaya çağırdı. Nas, bu
çağnya şu yanıtı verdi:
"Başkanlık divanının
çağnsının hukuki her-
hangibirtmıeliyok. Ken-
di içlerinde çelişikler. Be-
nim kendilerine bügi ver-
mediğim iddiası doğru
degiL Kendilerinin ona-
yıyiabu gayriresmigörüş-
me>i vapüm. Işi çarpıü-
yorlar. Bu konulann tar-
üşüma yeri MKYK'dir.
O da olağanüstü kongre-
ye giderek çözülebilir.
MKYK'yi 25 Kasım'da
toplayacağım. Onların
görüşünü almadan ber-
hangi bir adım atmam
söz konusu olamaz. Ben
bir Pirus zaferi kazan-
mak istemıyorum.Yetki-
lerimi kullandığım anda
başkanhkdrvanuun hep-
sini görevden alabüirim.
Ama bunu yapmak iste-
miyonım. Çünkü o za-
man Pirus zaferi olur.
Partinin daha fazla kınl-
maya,dökühneyetaham-
mülü yok."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Yaser Arafat, artık yok. Bunun
ne anlama geldiğini henüz anlaya-
bilmiş değiliz. Kısa sürede anla-
mamız da mümkün olmayacak.
Çünkü Filistin'in ve Ortadoğu'nun
kaderini belirleyen güçler açısın-
dan bir değişiklik olmadı.
George W. Bush dört yıl daha
ABD'nin başında. Ariel Şaron da
Israil'in yönetimde. Filistinlilerin ne
yapacağından çok, bu ikilinin ne ya-
pacağı önemli. Arafat olsa da o\-
masa da Filistinlilerin kaderini de-
ğiştirecek bir etken ortalıkta gö-
zükmüyor.
Ortadoğu'daki Arap yönetimle-
rinin ABD ve Israil'e rağmen ciddi
bir inisiyatif göstermeleri mümkün
değil. Filistin konusunda destekçi
durumunda olan Suriye, Iran gibi
ülkeler ABD'nin tehditleri yüzün-
den zaten elleri kollan bağlı, hare-
ket edecek mecalleri yok. Mısır,
Suudi Arabistan, Ürdün tam anla-
mıylaABD'ye bağımlı haldeler. Ken-
di halklanndan kopmuş bu otokra-
Artık Arafat Yok...
tik yönetimlerin Filistin sorununa
ilgileri samimi değil.
• • •
Filistin konusunda Avrupa Birii-
ği ülkeleri birşeyyapabilirmi? Dün
ABD'ye giden Ingiltere Başbakanı
Tony Blair'in, Bush'la Arafat son-
rası Filistin sorununu görüştüğü
söyleniyordu. Filistin konusunda
Fransa'nın, Almanya'nın farklı birtu-
tum içinde olduğu biliniyor. Şa-
ron'un Arafat'ı karargâhına hapse-
dip öldürmeye hazıriandığı dönem-
deAvrupa'nın bu iki etkili ülkesi Is-
rail'in karşısına dikilmişlerdi.
O zaman Avrupa'nın bir şeyler
yapabileceğini söyleyebilir miyiz?
Buna kolayca evet demek mümkün
görünmüyor. Ortadoğu'da silahlar
ve ordular konuşuyor. ABD, Bush
yönetiminde, "teröıie mücadele"
adı altında ordularını ve silahlannı
harekete geçirdi. Avrupa Birliği bu
konuda ABD ile baş edebilecek
güçte değil. Nitekim Irak'ın işgali sı-
rasında da ABD, Birleşmiş Millet-
ler Güvenlik Konseyi'nden karar
almaktan vazgeçti ve uluslararası
hukuku çiğneyerek harekete geç-
ti. Hiçbir ülke ABD'ye bunu neden
yaptın diye soramadı. ABD'nin iş-
galci ve hukuk tanımaz tutumu tüm
dünyaca meşru kabul edilmek du-
rumunda kalındı. Silah ve askeri
güç üstünlüğü, kuralları da belirle-
yici bir etki yapıyor.
Bu ortam içinde Avrupa Birliği
ülkelerinin tayin edici bir müdaha-
lede bulunması imkânsız görünü-
yor. Zaten kendi aralarında da bir
birliğe sahip değiller, Ingiltere
ABD'nin safında. Filistin sorunu-
nun çözümü, Irak'taki çözümle çok
yakından ilişkili. Irak'ta acımasız iş-
gal sürerken, ABD ordusu Irak'ı ya-
kıp yıkarken, Filistin'de çözüm ve
banş için bir adım atılamaz.
Peki Filistinliler, yeni dönemde
Arafat'sız ne yapabilirler? Filistin
hareketi içinde radikallerle, daha
uzlaşmacı siyaseti savunanlar ara-
sında sürekli bir kavga vardı. Ara-
fat bu kavgayı kişisel karizması ve
siyasi tecrübesiyle bir noktadan
sonra kontrol edebiliyordu. Şimdi
bu dengeleri sağlayabilecek ağır-
lıkta bir lider yok. Bu nedenle Filis-
tin güçleri arasındaki mücadele de-
vam edecek.
Bu kavga içinde son dönemde
halk arasında radikaller güç topla-
mıştı. Şimdi bu radikaller, daha sert
bir mücadeleyi gündeme getirebi-
lirler mi? Burası da çok tartışmalı.
Çünkü, son birkaç yıldır Israil'in iş-
gal altındaki topraklara yönelttiği
yıkıcı saldın, radikalizmi artınyor,
ancak bir yandan da radikallerin
gücünü kınyor. Geçen yıl Hamas'ın
iki önemli liderinin arka arkaya öl-
dürülmesi, hiç şüphesiz Hamas
üzerinde yıldıncı bir sonuç da ya-
rartı.
Evet Arafat yok, ama Bush ve
Şaron var. Bu nedenle Filistin'in
kaderinin kısa sürede değişmesi-
ni sağlayacak birdinamikortada gö-
zükmüyor. Irak'ta Felluce'de kanlı
yıkım sürüyor. Yani ABD polrtikasın-
da bir değişiklik yok. Bush, bir ön-
ceki dönemde izlediği çizgiyi bel-
ki de sertleştirerek sürdürecek. Şim-
diye kadarki veriler bu yönde.
Arafat'sız bir Filistin hareketi, ye-
ni bir döneme işaret ediyor. Bu dö-
nemde yeni şeyler olabilir mi? Şu
andaki tablo pek yeni şeyler olamaz-
mış gibi bir görüntü veriyor. Fakat,
yaşam durağan değil. Yeni olgular
her an yeni siyasetlerin ve deği-
şimlerin de başlangıcı olabilir.
Umanz, Filistin'in kahramanı, ça-
ğımızın en önemli siyasi simalann-
dan birisi Arafat'ın anısı, Filistin'e
banş getirir.