25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SSAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2004 CUMARTESİ HABERLER DÜNYADABUGÜN SİRMEN Hzınlık Sorununu Bu Kafalar Çıkardılar Okuldan çıktım, taksiye bindim. Şoför orta yaşlı, t>iraz da öfkeli biri. önüne gelene kızıyor, taksilere d * , otobüslere de, yayalara da, polislere de... - Bir gün televizyoncular bana da dayayacaklar mikrofonu, bak neler söyleyeceğim o polisler için, diyor. Susuyor, nefesleniyor ve ardından da ekliyor: - Ya doğru dürüst adam gibi polislik yapacaklar, y a da rezil olacaklar Avrupa'ya! Avrupa ile yatıp Avrupa ile kalkıyoruz, AB stan- dartlanna uymazsak rezil olacağımızı düşünüyo- rıxz. Melih Cevdet Andayın bir yazısında okumuş- tum. Iki kişi, Taksim Meydanı'nın orta yerinde ka- pışmışlar, tekme sille tokat gıria... O sırada oradan geçen biri bakmış, kafasını sal- larnış ve yüksek sesle söylenmiş: -Ayıp!..Ayıp!.. Çokayıp! Bişiy değil birturist gör- se rezil olacağız. Turizmle kurtulacağımızı düşündüğümüz dönem- lerdi onlar. Avrupa'nınyaşamımızayeniboyutlarvetartışma- lar kattığını, bunun da, ister karşıt olalım, isteryan- daş, toplumsal hayatımız açısından yararlı olduğu- nu düşünenlerdenim. • • • Azınlık konusu bunlardan biri. Türkiyeli önerisine katılmıyorum. Türkiye'de azın- lık sorunu yaratmadan, ırkı, dili, dini inancı ne olur- sa olsun, bütün hak ve özgürtüklerden eşit olarak yararianmalanyla sorunun azınlık - çoğunluk ayın- mına gerek kalmadan çözülebileceğine inanıyo- rum. Anadolu gibi bir sürü inancın, saymakla bitmez ve herdönemde göçlerie yenilerinin katıldığı birim- lerin oluşturduğu etnik mozaik içinde, ırk, etnisite esasına dayalı bir cografyada, ırka dayalı bir üst kim- liğin zaten olanaksız olduğu da ortada. örneğin, kendimi Türk olarak görüyoaım. Bunun tanımı da "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı"d\r. Yok- sa sülalemde, ne kadar Kürt, ne kadar Çerkes, ne kadarArnavut, Laz, hatta ne kadar köken olarak Er- meni ve Rum olduğunu ya da olmadığını bilmiyo- rum. Konuyu azınlık platformuna kaydırarak çözmeye çalışmanın yarar sağlamaktan çok, sorun yarata- cağına inanıyorum. Bütün bunlan belirttikten, heralandatartışmanın yarannın altını bir kez daha çizdikten sonra, Türki- ye'de hiçbir azınlık sorunu olmadığını söylemenin de mümkün olmadığını belirtmek isterim. Demokrasiyi ve özgürlükleri içimize sindiremedi- ğimiz için, özgürlükleri kullanmaktaki eşitsizliğin Türkiye'deazınlıkkonumunda insanlaryarattığını gör- mezden gelemeyiz. • • • Diyanet Işleri Başkanı Prof. Bardakoğlu'nun, Alevilerin haklı yakınma ve istemleri karşısında ta- kındığı tavır, Türkiye'de bu sorunu doğuran kafanın bir örneği olması bakımından üzerinde durulması gereken bir husustur. Aleviliğin Islamın bir alt inanç grubu olduğu ve on- lara hizmet oluşturduklan takdirde, yann Aczimen- dilerin talepleri geldiğinde ne olacağı sorusunu or- taya atmasını yakışıksız buluyorum. Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Izzettin Doğan'ın bu tavra karşı yayımladığı bildiri çok ilginçtir. Türkiye'de Sünni Islamın içinde olanlar olduğu gi- bi, yıne Islamın içinde olan, ama Sünni mezhebinin dışında kalan, sayılan 20 - 25 milyon arasında tah- min edilen Alevilerin, şimdiye dek görülmezden ge- lindiği, variıklannın ve taleplerinin dikkate alınma- dığı birgerçek değil midir? Cemevlerinin hâlâ tanınmadığı, yalnızca birer kül- tür binası olarak algılanmak istediği bir gerçek de- ğil midir? Bütün bu gerçeklerin ışığında, yalnızca Diyanet Işleri Başkanlığı'nın değil, aynı zamanda okullarda okutulan din derslerinin de yeniden ele alınması gerektiğini nasıl yadsıyabiliriz? Bütün inançlann eşit özgüriüğe ve değere sahip olduğu, bütün etnisitelerin aynı biçimde kendini ffa- de olanağını bulduğu bir Türkiye'de, devletin res- mi dilinin Türkçe olduğu, ama isteyenin istediği dil- de ifade ve yayın özgürlüğüne sahip bulunduğu bir cumhuriyet çatısı altında, sorunlar azınlık kurumu- na gerek kalmadan çö'zülür. Amafarklılıklan görmezden gelmek, istesenizde istemeseniz de azınlık sorununu getirir, gündeme oturtur. asirmen@cumhuriyetcom.tr 'Alevilerle Aczmendiler bir değil' Cem Vakfi'ndan Bardakoğlu'na tepki İstanbulHaberServi- â - Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Izzettin Doğan yazılı açıklamasında, Di- yanet Işleri Başkanı AH Bardakoğhı nun Alevi- lereyönelik değerlendir- mesini kınadı. Doğan açıklamasında, "Bardakoğhı'nun 1400 yıDıkAkvliğiAczmendi- kıie eş saymasmı esefle karşdayarakkmathğınr belirtti. Doğan özetle şu görüşlereyerverdi: ''Di- yanet tşleri Başkanhğı, Atatürk'tensonrakuru- hış amaç ve hedefınden saptınlarak tek taraflı Sünni Islam anlayışuu tophımaenjekteedenku- runı halinegebniştir. Di- yanet İşleri Başkanhğı, bu taraflı tutumuyla da Türldye'ninenbüyükso- nnlanndan birisi hali- ne bizzatdönüşmüştür." CHP Istanbul Millet- vekiliAhRızaGülçiçek de Bardakoğkı nun açık- lamasuıa tepki gösterdi. Gülçiçek yaphğı açıkla- mada, "Bardakopı'nun, Alevileri Aczmendi gibi şeriatçı gruplarla eş say- ması ve mukayese etme- sini onur kıncı ve talih- siz bir açıklama olarak görüyorum" dedi. "Ale- vfler ve Alevi kuruluşla- n ülkesinisevrneye,Ata- türk flke ve devrimleri- ne sahipçıkmaya,ulusal bütünlüğün korunması konusunda ber zaman olduğu gibibugündeka- rarbdır" diyen Gülçi- çek, Diyanet Işleri Baş- kanlığı'nnı hatasını dü- zelterek Alevi toplumun- dan özür dilemesi ge- rektiğini belirtti. CHP'li Çetin'in 'Başbakan Erdoğan'ın aldığı hediyelerle' ilgili soru önergesini de reddetti 'Annç yakınkoruma gibi' TBMM Başkanı Annç. TRT BaykaVa AKP sansürü • TRT, Baykal'ın 10 Kasım mesajındaki AKP'nin laiklık karşıtı girişimlerine ilişkin sözlerini ve Lozan'a yönelik ifadelerini yayımlamadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 10 Kasım mesajındaki, "AKP'nin laiklik karşıtı niyet ve girişimlerine işaret ederek laiklik ve Lozan'ın önemini vurguladığı" ifadeleri yayımlamadı. CHP'den yapılan açıklamada, TRT'nin 10 Kasım mesajlannı yayımlarken Baykal'ın mesajını sansür ettiği kaydedildi. Buna göre TRT, Baykal'ın "AKP'nin laiklik karşıü niyet ve girişimJerini" sergileyerek "Atatürk ilke ve devrimlerinin, laikh'ğin, Lozan'ın, toprak bütünlüğünün, ulusal birliğin ve Atatürk'ün kurduğu CHP'nin önemine" dikkat çektiği cümleleri sunmadı. CHP, sansür yapıldığı gerekçesiyle TRT Genel Müdürlüğü'ne resmen başvurarak mesajın tam olarak yayımlanmasını istedi. Bunun gerçekleşmemesi halinde CHP'nin başta TBMM ve RTÜK olmak üzere her platformda sansürü protesto edeceği ve suç duyurusunda bulunacağı kaydedildi. BAHARTANRISEM:R ANKARA - TBMM Başkanı BülentAnnç, CHP Kocaelı Mil- letvekili İzzet Çetin'in Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı hediyelerle ilgili soru öner- gesini, içtüzüğü gerekçe göste- rerek reddetti. Çetin, Arınç'ın Başbakan'ın toplumda kabul görmeyen davTanışlanna ılişkın her türlü soru karşısında "de- mir perde" olduğunu belirtti. CHP'li Izzet Çetin'in, Fran- sa'dan hediye uçak istenmesi olayının ardından Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi, TBMM Başkaru Annç tarafindan geri çe\Tİldi. Annç, içrüzüğün 96. maddesi- negöre, sorulann, "kısa,gerek- çesiz ve kişisel görüş ileri sürül- meksizin: kişilik ve özel yaşama ilişkin konulan içermeyen" bir • CHP'li Izzet Çetin'in, Fransa'dan hediye uçak istenmesi olayının ardından Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi, TBMM Başkanı Annç tarafindan 'kişilik ve özel yaşama ilişkin' olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. Çetin, "TBMM Başkanı, Başbakan'ın toplumda kabul görmeyen davranışlanna ilişkin her türlü soruya demir perde olmakta" dedi. önerge ile verilmesi gerektiği- ni kaydetti. Annç, Çetin'in 3 sorusunun içtüzükhükümlerin- de belirtilen nitelikleri taşıma- dığını savunarak önergeyi işle- mekoymadj. Annç'ın tavnna tepki göste- ren Çetin, "TBMM Başkanı, Başbakan'ın toplumda kabul görmeyen davraruşlanna ilişkin her rüriüsoruya demirperdeol- makta.AdetaBaşbakan'ınvakm koruması oluyor" dedi. Sorula- rının kişilik ve özel yaşama iliş- kin konulan kapsamadığını an- latan Çetin, "Başbakan'ın diğer ülkelenn, kuruhişlannyönetici- leri ile dünyanın gözü önünde >apoğı görüşme ve anlaşmalar- la Türkiye Cumhuriyeti ve 70 milyon insanı küçük düşüren davranışiannısoru\x>ruz. Annç, MecüsBaşkanıolarakAKP gru- bu veBaşbakan'adhetborcunu bu şekilde ödüyor" dedi. Çetin, önergesinde şu sorulan yönelt- mişti: • Berlin'de Fransa Cumhur- başkanı, Almanya Başbakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbaka- nı olarak şahsınızın da katıldığı 36 Aırbus uçağı alımına ilişkin imza töreninde THY yetkilile- nnin Airbus yetidlilerinden Baş- bakanlık'a biruçakhediye etme- lerini istedikleri yönündeki id- dialar doğru mudur? Doğruysa bu talep bilginiz dahilinde mi yapılmıştır? • Uçak hediye edilmesi tale- binin pahalı olması nedeniyle reddedilmesi üzerine gündeme gelen ve değeri 1 milyon ABD Dolan olarak ifade edilen Mer- cedes Maybach 62 marka oto- bilin hediye edilmesi talebi de ta- rafinızdan mı yapılmıştır? • MAN fabrikasma yapmış olduğunuzziyarettehediye edil- mesini istediğiniz otobüs Başba- kanlık'a teslim edildi mi? • Güney Kore geziniz sıra- sında Hyundai firması tarafin- dan hediye edildiği belirtilen iki adet limuzini de firma yetkili- lerinden siz mi talep ettiniz? Li- muzinlerden birisinin eşiniz ta- rafindan kullanıldığı doğru mu? • Başbakan sıfatıyla yapaca- ğınız gezilerde ve ikili ekonomik anlaşmalarda hediye ısteme alış- kanlığınızı sürdürecek misiniz? • Istanbul Büyükşehır Bele- diye Başkanlığı döneminizde de yaptığınız gezilerde veya so- rumluluğunuzda yapılan ihale- lerde bu tür hediyeler talep etti- niz mi? • Bakanlann, belediye baş- kanlannınkurduklan ilişkilerde çeşitli hediyeler talep etmeleri sizce doğru mudur? • Bu davranışlannız ile kos- koca bir milletin onurunu ıncit- tiğinizi hiç düşündünüz mü? 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ÇİM VUft^bRüZ/. NAS: PÎRUS ZAFERİ ÎSTEMtYORUM Birleşmegirişimi ANAPh 'böldü' • Başkanlık divanı tarafindan istifası istenen ANAP Genel Başkanı Nas, "Böyle bir yetkileri yok. Ben yetkilerimi kullandığım anda başkanlık divanını görevden alabilirim" dedi. TÜREYKÖSE ANKARA-ANAP ile DYP'nin bütünleşmesi girişimi, ANAP yöneti- mini böldü. Başkanlık di- vanı tarafindan istifası is- tenen ANAP Genel Baş- kanı Nesrin Nas, "Böyle bir yetkileriyok. Ben yet- kilerimi kullandığım an- da başkanlıkdrvanuııgö- revden alabüirim. Ancak PinKzaferiistemiyorunT dedi. Nas, 25 Kasım gü- nü merkez karar ve yöne- CHP YİNE İHRACI SECTİ »İVAM' DEDİ MııhidifTüysüz de Sangül söztü disiplm yohmda savunma yapacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP'li muhalifler arasında yer alan CHP Şanlıurfa Milletvekili Turan Tüy- süz'ün bayramdan son- ra ihraç istemiyle disıp- line sevki beklenıyor. CHP yönetimi; Tüy- süz'ün bir kabul sıra- suıda tartışma yaratan azınlık raporuyla ilgili olarak "CHP bu konuda çuval- Jadı" demesi ve basın bürosu- nu "basmasTnın "görmezden gennemeyeceğini'* bildirdı. TBMM Insan Haklan Ko- misyonu'nu önceki gün Şanar Vurdatapan,FikretBaşkaya ıle Mazlum-Der, Uluslararası tn- san Haklan Izleme Örgürü tem- silcilerinin yer aldığı bir heyet ziyaret etti. Bu ziyaret su"asın- Turan Tüvsuz da tartışma yaratan azınlık raporu konuşu- lurken CHP'li Tüysüz "CHP çuvalladr' de- ymce, komisyonun di- ğer CHPTı üyesi Öz- lem Çerçioğnı bu ifa- deye karşı çıktı. Tüy- süz toplanhdan aynlır- ken, Çerçioğlu konuyu parti yönetimıne iletti. Tüysüz, daha sonraya- zılmasını istemediği bu haber- le ilgili olarak TBMM Basın Bürosu'nu "basıp". Hürriyet muhabın Şaban Sevinç'e tehdıt ve hakaret yağdırdı. Tüysüz, "telefonla konuştuğu Sevinç'le v üz yüze görüşmek içm yanına gittigini ancakikna edemediği- ni ve Sevinç'in şahsına vönelik ithamlara devam edip sesini yüksehtiğini" öne sürdü. ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP'nin kesin ihracını istediği Şişli Belediye Başkanı MustafaSangüL suçla- malarla hiçbir ilişkisi olmadığını savunarak "hak arama'' mitingle- rine de\am edeceğini söyledi. Yüksek Disip- lin Kurulu'na (YDK) sözlü sa\xınma verecek olan Sangül, arrdc mitinglerin- de CHP bayrağı kullanamaya- cak. CHP "nin, hakkındaki yolsuz- luk ıddialan nedeniyle San- gül'ü kesm ihraç istemiyle ted- birli olarak YDK'ye sevk et- mesinin yankısı sürüyor. San- gül'e yakınlığıyla bilinen bazı CHP mılletvekillerinin bayram sonrasında Sangül'e destek Mustafa Sangül amacıyla bir girişimde bulunmalan bekleniyor. Tedbir karan nede- niyle artık mitinglerin- de CHP bayrağı kulla- namayacak olan San- gül, tedbire itiraz edece- ğini ve YDK toplantısı- na gelerek savunmasını sözlü yapacağını bil- dirdi. Mitinglerini sivil toplum kunıluşlannm düzenlediğini anlatan Sangül, "Bayrağaonlarkararverir.Hak aramamitinglerinıizdevamede- cek. 20Kasım'da CHP'.veMer- siniiyurnaşiarvanıtverecek" dı- ye konuştu. Soruşturmalar ve suçlama- larla kişisel olarak ilişkisinin bulunmadığını anlatan Sangül, disipline verilmesinin hukuka uygun olmadığmı kaydetti. tim kurulunu (MKYK) toplayacağmı ve kararını bundan sonra vereceğinı söylerken "küçükolsun, benim olsun, aniayışuun bariz olarakortayaçıkd- ğmı" vurguladı. Merkez sağda bütün- leşme girişimleri, daha ilk aşamada ANAP'ta çat- lağanedenoldu.DYP Ge- nel Başkanı Mehnıet Ağar ile ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas'ın yaptığı gizli görüşmenin ardından ANAP kanştı. ANAP Başkanhk Divanı, girişimlerin kendilerin- den habersiz gerçekleşti- ğıni savTinarak Nas'ı is- tifaya çağırdı. Nas, bu çağnya şu yanıtı verdi: "Başkanlık divanının çağnsının hukuki her- hangibirtmıeliyok. Ken- di içlerinde çelişikler. Be- nim kendilerine bügi ver- mediğim iddiası doğru degiL Kendilerinin ona- yıyiabu gayriresmigörüş- me>i vapüm. Işi çarpıü- yorlar. Bu konulann tar- üşüma yeri MKYK'dir. O da olağanüstü kongre- ye giderek çözülebilir. MKYK'yi 25 Kasım'da toplayacağım. Onların görüşünü almadan ber- hangi bir adım atmam söz konusu olamaz. Ben bir Pirus zaferi kazan- mak istemıyorum.Yetki- lerimi kullandığım anda başkanhkdrvanuun hep- sini görevden alabüirim. Ama bunu yapmak iste- miyonım. Çünkü o za- man Pirus zaferi olur. Partinin daha fazla kınl- maya,dökühneyetaham- mülü yok." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Yaser Arafat, artık yok. Bunun ne anlama geldiğini henüz anlaya- bilmiş değiliz. Kısa sürede anla- mamız da mümkün olmayacak. Çünkü Filistin'in ve Ortadoğu'nun kaderini belirleyen güçler açısın- dan bir değişiklik olmadı. George W. Bush dört yıl daha ABD'nin başında. Ariel Şaron da Israil'in yönetimde. Filistinlilerin ne yapacağından çok, bu ikilinin ne ya- pacağı önemli. Arafat olsa da o\- masa da Filistinlilerin kaderini de- ğiştirecek bir etken ortalıkta gö- zükmüyor. Ortadoğu'daki Arap yönetimle- rinin ABD ve Israil'e rağmen ciddi bir inisiyatif göstermeleri mümkün değil. Filistin konusunda destekçi durumunda olan Suriye, Iran gibi ülkeler ABD'nin tehditleri yüzün- den zaten elleri kollan bağlı, hare- ket edecek mecalleri yok. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün tam anla- mıylaABD'ye bağımlı haldeler. Ken- di halklanndan kopmuş bu otokra- Artık Arafat Yok... tik yönetimlerin Filistin sorununa ilgileri samimi değil. • • • Filistin konusunda Avrupa Birii- ği ülkeleri birşeyyapabilirmi? Dün ABD'ye giden Ingiltere Başbakanı Tony Blair'in, Bush'la Arafat son- rası Filistin sorununu görüştüğü söyleniyordu. Filistin konusunda Fransa'nın, Almanya'nın farklı birtu- tum içinde olduğu biliniyor. Şa- ron'un Arafat'ı karargâhına hapse- dip öldürmeye hazıriandığı dönem- deAvrupa'nın bu iki etkili ülkesi Is- rail'in karşısına dikilmişlerdi. O zaman Avrupa'nın bir şeyler yapabileceğini söyleyebilir miyiz? Buna kolayca evet demek mümkün görünmüyor. Ortadoğu'da silahlar ve ordular konuşuyor. ABD, Bush yönetiminde, "teröıie mücadele" adı altında ordularını ve silahlannı harekete geçirdi. Avrupa Birliği bu konuda ABD ile baş edebilecek güçte değil. Nitekim Irak'ın işgali sı- rasında da ABD, Birleşmiş Millet- ler Güvenlik Konseyi'nden karar almaktan vazgeçti ve uluslararası hukuku çiğneyerek harekete geç- ti. Hiçbir ülke ABD'ye bunu neden yaptın diye soramadı. ABD'nin iş- galci ve hukuk tanımaz tutumu tüm dünyaca meşru kabul edilmek du- rumunda kalındı. Silah ve askeri güç üstünlüğü, kuralları da belirle- yici bir etki yapıyor. Bu ortam içinde Avrupa Birliği ülkelerinin tayin edici bir müdaha- lede bulunması imkânsız görünü- yor. Zaten kendi aralarında da bir birliğe sahip değiller, Ingiltere ABD'nin safında. Filistin sorunu- nun çözümü, Irak'taki çözümle çok yakından ilişkili. Irak'ta acımasız iş- gal sürerken, ABD ordusu Irak'ı ya- kıp yıkarken, Filistin'de çözüm ve banş için bir adım atılamaz. Peki Filistinliler, yeni dönemde Arafat'sız ne yapabilirler? Filistin hareketi içinde radikallerle, daha uzlaşmacı siyaseti savunanlar ara- sında sürekli bir kavga vardı. Ara- fat bu kavgayı kişisel karizması ve siyasi tecrübesiyle bir noktadan sonra kontrol edebiliyordu. Şimdi bu dengeleri sağlayabilecek ağır- lıkta bir lider yok. Bu nedenle Filis- tin güçleri arasındaki mücadele de- vam edecek. Bu kavga içinde son dönemde halk arasında radikaller güç topla- mıştı. Şimdi bu radikaller, daha sert bir mücadeleyi gündeme getirebi- lirler mi? Burası da çok tartışmalı. Çünkü, son birkaç yıldır Israil'in iş- gal altındaki topraklara yönelttiği yıkıcı saldın, radikalizmi artınyor, ancak bir yandan da radikallerin gücünü kınyor. Geçen yıl Hamas'ın iki önemli liderinin arka arkaya öl- dürülmesi, hiç şüphesiz Hamas üzerinde yıldıncı bir sonuç da ya- rartı. Evet Arafat yok, ama Bush ve Şaron var. Bu nedenle Filistin'in kaderinin kısa sürede değişmesi- ni sağlayacak birdinamikortada gö- zükmüyor. Irak'ta Felluce'de kanlı yıkım sürüyor. Yani ABD polrtikasın- da bir değişiklik yok. Bush, bir ön- ceki dönemde izlediği çizgiyi bel- ki de sertleştirerek sürdürecek. Şim- diye kadarki veriler bu yönde. Arafat'sız bir Filistin hareketi, ye- ni bir döneme işaret ediyor. Bu dö- nemde yeni şeyler olabilir mi? Şu andaki tablo pek yeni şeyler olamaz- mış gibi bir görüntü veriyor. Fakat, yaşam durağan değil. Yeni olgular her an yeni siyasetlerin ve deği- şimlerin de başlangıcı olabilir. Umanz, Filistin'in kahramanı, ça- ğımızın en önemli siyasi simalann- dan birisi Arafat'ın anısı, Filistin'e banş getirir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle