Katalog

13 KASIM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk &,¥ İSLÂM DÜNYASI - LÂVALLAHİ, ZİYADE IRAK.. Okul kantinlerinin işletme yetkisinin devredilmesi tartışma yarattı Uyuştııracu korkusu Devlet Bakanı Ali Babacan, öğrencilere YTL'yi anlarü. (Fotoğraf: AA) Karatahtada tanıtım YTL tamtımmdü Çelik ile konuşan öğrenciler, milletvekilive gazeteci olmak istemediklerini söylediler ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Yenı Türk Lirası (YTL) ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeBk tarafından ilköğretim öğrencilerine tamtıldı. Tamtım sırasında Bakan Çelik'in "Büyüyünce ne olmak istersiniz" sorusuna "pilot, öğretmen, veteriner, doktor" cevapları veren öğrencıler, "Gazeteci ve milkrvekili olmak ister misiniz'' sorusuna hep bır ağızdan "hayn-" yanıtı verdiler. Babacan ve Çelik YTL'yi Ankara'daki Amttepe Ilköğretım Okulu'nda da tamttılar. Toplanhya Babacan'ın biraz gecıkmesi nedenıyle Çelik okul bahçesinde öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilere ne olmak istediklerini soran Çelik, "pilot, öğretmen, veteriner ve doktor" yamtlan aldı. Çelık'ın "MiDetvekili olmak ister misiniz" sorusuna öğrenciler hep bır ağızdan "Hayır" yanıtını 1 verdiler ve nedenıni de "Her an düşebilirter, I partiden hemen çıkarnlabiürier" olarak I açıkladüar. Bu yanıta gazetecılenn gühnesı üzerine Çelik bu kez "Gazeteci olmak ister nüsiniz" diye sordu. Yine öğrenciler hep bir ağızdan "Hayn"" yanıtı verdiler ve gerekçesini de "Çünkü onlar dayakyiyorlar. Unlüler, çekmeyin diyorlar" olarak açıkladüar. Sohbetin ardmdan Babacan ile Çelik, 5. sınıf öğrencılenne YTL tanıhmı yaparak paradan nasıl sıfir atılacağmı anlattılar. Babacan'uı paradan niçin altı sıfir atıldığı sorusuna ise öğrenciler şu yamtlan verdiler: "Cebimize daha çok para almamak için. Enflasyonu düşürnıek için. Benzin istasyonlannda bol smrlar ohıyor, sayıhmyor. TL'ye itibar kazandırmak için." Babacan ve Çelik öğrencilere YTL ile nasıl alışveriş yapa- caklarını göstermek için su, çikolata, ma- karna sattılar. Tanıtım sırasında büyütülmüş YTL örnekleri dağrtıldı ve öğrencilere kum- bara armağan edildi. • Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Turhan, okul kantinlerini işletme yetkisinin okul aile birliklerine devredilmesini eleştirdi. Turhan, "mafyanın devreye girebileceğini" belirtti. Eğitim-Sen Genel Başkaru Alaaddin Dinçer ise yasayla okullann ticarethaneye dönüşeceğini vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Vakfı (MEV) Yönetim Kurulu Başkaru Mustafa Turhan, daha önce kendilennde bulunan okul kan- tinlerini işletme yetkisinin okul aıle bırliklenne ve- rilmesiyle *mafya"nın devreye gıreceğını belirte- rek "Okul aik bûüklerinin birçoğu kantinkri. sa- halan kiraya \erecek. lnşallah, bu kiralama sırasın- da işin içine mafya gjrmez" dedı. Turhan, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yapılan değişiklikle, okul aile birliklerine okul kantinlen ile salon, açık alan ve benzen yerlen işletme veya iş- lettirme hakkı verildiğini belirtti. Daha önce bu yet- kinin Milli Eğitim Vakfi'nda olduğunu anımsatan Turhan, şunlan kaydetti: "Btanı endişenıiz şu: Okul aile birtiklerinin bir- çoğu bu yerteri ldraya verecek. İnşallah, bu kirala- ma sırasında işin içine mafya girmez. Eğer girerse kâr amacı ön planda tutulduğu için uyuşturucu da okul kantinlerinc girebilir. Denetimi nasıl yapacak- lar. onlan nasıl kontrol alüna alacaklar? Ökul aile biriikleri şahıslardan oluşuyor. Belki akrabalan ta- Bp olacak. Biz merkezden yönetiyorduk, bizim za- manunızda da bu tür aracılar girdi ama merkezden yöneoldiği için bunlan ekarte ettik. Hukukçumuz, nıali danışmanunız vanu. Art niyedi kişüeri okulla- ra sokmadık. Rayına da oturtmuştuk. tnşallah en- dişe duyduğumuz hususlar ohışmaz." 'SEZER VETO ETSİN' Eğihm-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de, bu yasayla okullann birer ticarethaneye dönüşece- ğım söyledı. Dinçer, şu görüşleri dile getırdi: "tha- lelerin yapılma süreci mafyavariinşkUeri geüstirecek ve okuİlar gjderek birer darphaneye dönüşerek eği- tim kurumu oünaktan çıkacak Bu, okul ihth'açla- nnın\^tilerüzerindenkarşılanmasınayönelikbirça- uşmadır. Eğitim piyasaya açılmak isteniyor. Özel okulculuğu getiştiremediler. Kamuya ait okullan bu halegetirmeközefleştinne amacı taşunaktadır,okul- lardaki parasal faanyetieri yasal hale getirmektedir. Büyüksorunlara yol açacakbu yasayı Cumhurbaş- kanı'nuı veto etmesini istiyoruz. Eğer Cumhurbaş- kanı onaylarsa anayasanınbirçokmaddesiylede çe- lişen bu düzenlemeyL ana muhalefet partisinin Ana- yasa Mahkemesi'ne götürmesini istiyoruz." AİLELER ÇATIŞTI, 5 KİŞİ ÖLÜ Yine kan davası yine ölüm acısı Çiçekbırafalacak TERÖR KURBANLARI ANILACAK tstanbul Haber Servisi - Istanbul'da geçen yıl 2 si- nagoga yönelik bombalı saldınlarda ölenler, 2 ayn törenle anılacak. Türkiye Hahambaşılığı ve Türİdye Muse\ı Cemaatı'nden yapılan açıklamada 15 Ka- sım günü, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis- bah Demircan'ın katılımıyla Neve Şalom Sinagogu önünde ve Şışli Belediye Başkanı Mustafa San- sül'ün de katılımıyla Nakıye Elgün Sokak'takı Beth Israel Sinagogu arka gırişınde tören yapılacağı kaydedıldi. Açıklamada, "Türk Musevi Cemaati adına dini temsilcUerüı de kaülacaklan törenlerde Beyoğlu ve Şişü üçelerinin müftüleri de bulunacak olup, tören sonunda ölenlerin anısına padama nokta- laruıa be\az çiçekler bırakdacakür" denıldi. Dt\ARBAKIR(Cum- hurh'rtBürosu)-Diyarba- kır'ınBismil ilçesinde kan davah "Güçlü* ve "Kut- hıaj'" aileleri çatıştı. Sa\BŞ alanına dönen ilçede 5 ki- şi yaşamım yitirdi, bın polis 4 kişi de yaralandı. Olayla ilgili 10 kişi gö- zaltma almdı. Bismıl'de arazı payla- şımı nedeniyle başlayan ve yıllardır devam eden kan davası, yıne can aldı. Arazi sorununun çözül- mesi içm açılan davanın dünkü duruşmasında Güç- lü ve Kutluay aileleri ad- liyede biraraya geldi. Du- ruşma çıkışında Güçlü ai- lesı üyelerinin diğer aile- ye sözlü sataşması üzeri- ne silahlar çekildi. Adli- yenin önü savaş alanına dönerken, çahşmada Sü- leyman, Salih, Zeydin, Emin Güçlü ile Ejder Kut- luay yaşamını yitirdi. Olayda ailelerden 3 kişi ile polıs memuru Ünal Av- şar da yaralandı. ilçede genlım yaratan çatışma- nm ardından polis, olağa- nüstü güvenlik önlemlen aldı. Takvıye Çevik Kuv- vet ekiplen de ilçeye gön- denldi. Olayla ilgıh 10 b - şi gözaltma alınarak sor- gulanmak üzere ilçe em- niyetaıe götüriildü. Geçen hafta sonu, "Motif'm (Halk Oyun- ları Eğitim ve öğretim Vakfı) düzenlediği iftar yemeğindeydim. Her ne kadar oruç tutma- sam da, iftar yapmak- tan pek hoşlanıyo- rum... Bu arada Motif'in kurucusu ve maddi, manevi her biçimde sınırsız destekleyicisi Sayın Mehmet Zeki Baykalın, Türkiye Halkoyunları Federas- yonu Başkanlığı için aday oldu- ğunu da öğrendim. Hiç tanıma- dığım ve adını bile duymadığım, başka adaylar da varmış. Mutla- ka, onlar da değerli insanlardır ve halkoyunlarımız için yoğun çaba harcayacaklardır. Ama bu alanda, işleri asla "siyasallaştır- mayan" ve buna şiddetle karşı çıkan Zeki Baykal'ın, çok iyi bir federasyon başkanı olacağına inanıyorum. Aynca eskilerin de- diği gibi kişinin aynası işidir, lafa bakılmaz... "Motif'm şu andaki durumu ve nereden nereye gel- diği düşünüldüğü zaman en uy- gun adayın kim olduğu anlaşılır. Ne diyelim, hayıriısı olsun. • • • Motif'in iftar yemeğinde, bun- dan önceki iftariarda olduğu gi- bi, Türk halk müziğinın ustatan- nın önemli bir bölümü yer almış- tı. Aralarından herhangi birini unuturum endişesiyle, isımlerinı saymaktan çekınıyorum. Fakat Izzet Altınmeşe'nin adını an- madan geçemeyeceğim. İftar sonrasmda, diğer usta türkücü- lerle birlikte ve yalnız olarak do- yulmaz türküler okudular. Bu arada, Urfa sıra gecesinin de ta- dı damağımda kaldı. Gene alışıldığı üzere; iftar sonrasmda, benden de kısa bir konuşma yapmam istendı. Çok önemsedığim bir konuyu dıle getinme fırsatını buldum. Halkoyunlarımızın, bence son derece önemli bir işlevi ve öne- mi vardır. Sadece farklı yörelerin ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ AB'nin Yolu Nereden Geçer? seyirlik oyunlan olarak ele alınır- larsa, çok yetersiz olur. Halk müziğimizin ustaları tür- külerine başladıkları anda, salo- nun arka taraflarında oturan ve Motif'in değişik ekiplerinde oy- nayan gençler, ayağa fırladılar ve halay çekmeye başladılar. Fakat asıl güzeli ve beni heye- canlandıranı, nispeten daha yaşlı konukların da ortaya fırla- ması ve oynamaya başlaması oldu. Inanılmaz güzellikte bir man- zaraydı bu... • • • Konuşmamda vurguladığım ve çok önemsediğim şey, farklı yörelerin oyunlarını oynayan gençlerimizin bilinçlerinde, ülke bütünlüğünün pekışmesi oluyor. Biraz içerden, çoğunlukla dışar- dan; ülke bütünlüğümüze (kimi- lerinin abarttığı kadar olmasa bi- le), kimi tehditler yönelmişken bu "pekişmenin" önemini çok değerli buluyorum. Gerçekten; 'lorke'yie halay çeken Trakyalı bir gencimiz, kendini Diyarbakırlı, Urfalı, Adı- yamanlı hisseder. Bu bölgelerin gençlen Silifke oyunu oynarken kendilerini biraz Silifkeli sanıriar. Aynı biçimde; Akçaabat horonu tepen Manisalı bir gencimiz, kendini Karadenizli gibi hisse- derken zeybek oynayan bir Ka- radenizli çocuğumuz, kendini Egeli hisseder. Kars oyunu oynayan Şırnaklı bir gencimizin, ülke bilincinden kuşku duyabilir miyiz? Başta Mustafa Kemal olmak üzere, Cumhuriyetimizin öncü kadrolarınm, halkoyunlarımıza özel bir önem vermeleri, elbette nedensiz değildi. Osmanlı'nın son dönemle- rinde bile hiç önem veril- memiş ve yok sayılmış olan halkoyunlarımızın, "ulus bilinci" oluşturma- daki katkısı yadsınmamalı- dır. Bu katkının, devletin de yer aldığı bir "Türkiye Halkoyunları Federasyonu"nda, çok daha ileri düzeylere çıkabi- leceğine inanıyorum. Ve doğru- su arkadaşım Zeki Baykal'ı da, bu iş için "biçilmiş kaftan" ola- rak değerlendiriyorum. • • • Bazı görüntüler, insanların içindeki duyguları ve inançları, "azdırıyor", Başta bizim kam- yon sürücüleri olmak üzere, si- lahsız ve masum insanlan kaçı- rarak, şantaj konusu yapan ve kameralar önünde, en vahşi "in- fazları" uygulamaktan çekin- meyen kimi "Islamcı" gruplar; tarihin en insafsız zulmüne uğ- rayan Irak halkına karşı duydu- ğum sempatiyi törpülüyorlardı. Fakat geçen hafta, ABD'liler Felluce'ye saldırırken yapılan çekimler, küllenen bazı duygula- nmı yeniden canlandırdı. Gece saldırı başlamışken ve bombalar patlarken, camilerden hopariörle tekbir sesleri yükseli- yordu. Birdenbire kendimi, uzun zamandır hissetmediğim kadar derinden Müslüman hıssettim. Dünyanın en güçlü ve en em- peryalist gücüne karşı direnen mazlum bir halkın manevi de- ğerieriyle yürekten bağlı olduğu- mu bir kez daha anladım. Sürekli olarak dile getiririm. ABD'nin bilgisayarlarının çok bılgisı var ama, "duygulan" yok. Insanlann duygularını, heyecan- lannı, umutlannı, dirençlerini vb. bilemiyorlar. Ve bu nedenle ABD, emperyalist olmayı bile yüzüne gözüne bulaştınyor. Bana öyle geliyor ki; bu adamlara, G. Bush gibi bir baş- kan, çok bile... Goide SEYRETME! kanalturkl U R K I Y f ' N I N T I L I V İ 4 Y U N U