Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2004 Cl
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PBS 20 Sınop PB 19 Adana B 27
Edıme PB- 20 Samsun PB 20
Kocaelı PB 22 Trabzon PB 18
Çanakkale PB 21 Giresun PB 20
Izmır PB 26 Ankara B 21
Manısa PB 24 Eskışehır B 21
Ayüm PB 28 Konya B 20
Denızlı PB 25 Sıvas B 18
Zonguldak PB 20 Antalya B 27 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkân
Van
B
PB
PB
PB
PB
PB
PB
24
20
23
21
22
13
15
PB 10
Vurdunkuzeyveba-
tı kesımletı parçalı bu-
lutlu dığer yerier az bu-
lutlu ve açık geçecek
Hava sıcaklığı ıç ve gu-
ney kesımlerde bıraz ar-
tacak, dığer yerierde
ofiemlı bır değıştkhk ol-
mayacak. Ruzgâr gu-
ney kesımlerde guney
ve doğu, dığer yerierde
kuzey ve doğu yönler-
den hafif ara ara orta
kuv^etteesecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
Y
PB
Y
Y
PB
10
8
12
13
12
9
9
8
Münih PB 7 Zürib
Berlın
Budapeşte
Madrid
vlyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
>
PB
PB
Y
Y
8
14
14
13
16
14
19
23
PB 6 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bjşkek
Tiflıs
Kahire
PB
Y
PB
PB
PB
Y
PB
A
4
20
1
16
18
10
7
27
A 24
_%, Parçalı bulutlu ! Sıslı £ _ 3 Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yagmuriu > Gok gurû
G U 1 V C E L CÜNEYT ARCAYTREK
• Buştarafı 1. Sayfada
bir kumandan..- mümtaz bir devlet adamı" diye
öven, ne var ki toir zaman önce; Türkiye'nin 70 yı-
lını boşa harcanmış bir dönem diye niteleyerek
Atatürk'ü ve Atatürk devrimlerini, Cumhuriyet'i
bir kalemde yadsıyan, her şeyin Islam ilkelerine
göre belirleneceğini söyleyen...
Ama bugün 10 Kasım 2004'te "Türkiye Cum-
huriyeti'niAtatürk'ün 'muhteşem eseri' diyeyere
göğe sığdıramayan..
Atatürk'ü "Türk milletine çağdaş uygariık dü-
zeyine yükseltme yolunu açan, millet olma şuuru-
na ulaşmasını sağlayan, büyük devlet adamı" gi-
bi tanımlamalarla anlatan...
Kim olabilir?
Adını söy/emeye yazmaya gerek yok. Geçmişi
ve bugünüyle mal meydanda:
RTE!
• • •
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Ata-
türk'ün önderiiğinde yürüttüğü çağdaşlaşma ça-
balannın temeHnde laiklik ilkesini yeheştirdiğini...
laikliğin Atatürk devrimlerinin özü, ulusal birliğin
temeli, toplumsaâ barışın en önemligüvencesi ol-
duğunu" yinelemesi elbette olağan.
Ya olağan olarnayan? Olağan olmayan:
10 Kasım günü düzenlenenbirsempozyumda;
laiklik kavramı, A\tatürk'ün gösterdiği hedeflerin
temel taşı olduğu artık yadsınamaz bir gerçek
iken;"...laikliğin cfemokratikgelişmeyeparalelşe-
kilde 'değişime a<çık yeni anlamlar' kazandığını"
söyleyen kim?
RTE!
• • •
RTE, Erbakan'jn temsil ettiği "Iaikliği bertaraf
etmeyihedefalan... Islamcı birdevletanlayışıyer-
leştirmek isteyen o kafanın" izinde.
Erbakan da "laikliğin tarif edilmesinde" ısrar etti.
AB ıle sular ısındıktan sonra RTE'nin, eski lide-
ri Erbakan gibi Katolik Avrupa nasıl anlıyorsa Ia-
ikliği o biçimde anlamamız gerektiğini söyleyece-
ğinden, (içimizde destekleyen pek çok yalaka
prof., yazar çizer de bularak) Iaikliği kendi kafa-
larına göre yorurrHayarak (yorumlatarak) devlet-
teyenidüzenlemeleryapılmasınıisteyeceğinden
kimsenin kuşkusu olmasın.
Dünya yüzünde RTE gibi bir günde dünüyle
ters düşen bir siyaset adamı bufmak hayli güç ol-
sa gerek.
Ne ki, Türk demokrasisi bu güçlüğü yendi. Sak-
ladığı görüşlerini gerçekleştirmek için bugünün
olanaklannı kullanan birini getirdi, iktidar koltuğu-
na oturttu.
öylelerine iktidar sundu ki; Atatürk'ü de ilke-
lerini de devrimlerini de bugün överler. Ama ya-
rın?
• • •
Bu ve benzeri kirnilerinin davranışlarındaki an-
lamı açığa çıkaran söylem, Birinci Ordu Komuta-
nı Orgeneral Hurşit Tolon'dan geldi.
OrgeneralTolon, 10 Kasım günü, "...Herneka-
dar birileh böyle günlerde sahte gözyaşlanyla, sı-
naladıklan sahte dizelerle Büyük Atatürk'ü anma-
ya gayret ediyorlarsa da, çok büyük Türk rnilleti,
bihik, beraberlik içerisinde onun açtığı aydınlık
yolda sonsuza kadar yürüme azmi ve karartılığı
içindedir" dedi.
Orgeneralin isim vermesine gerek yok. (önce-
ki günlerini de anımsayarak) Son iki günde birbi-
rine 180 derece ters düşen açıklamalarına baka-
rak kimlerin veya kimin sahte gözyaşları döktü-
ğünü artık ilkokul çocukları bile anlayabilir.
Bu ülkede ikiyüzlülüğün sonu ne zaman gele-
cek?
İTÜ'lü öğrencilerden protesto
• Istanbul Haber Servisi - tstanbul Teknik Üniver-
sitesi öğrencisi bir grup. yemekhane ve yurt fıyat-
lanıu protesto etti. Ayazağa Yerleşkesi'nde "Müş-
teri değiliz, öğrenciyiz" yazılı pankart açan öğren-
ciler, burada yaptıkJan basm açıklamasımn ardın-
dan topladıklan 3 bin imzayı rektörlüğe verdiler.
Canıdemir hayat veriyor
• ALANYA (AA) - Izmıften Istanbul'a gıderken
kapkaççılar tarafindan trenden atılarak yaşamını
yitiren Ahmet Hakan Canıdemir'in korneası Alan-
ya'da oturan ve hastalık nedeniyle iki gözünü kay-
beden Mehmet Özkan'ın bir gözüne nakledildi.
10 yıllık yağı satacaklardı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Altındağ
Belediyesi'nin yaptığı denetimlerde marketler
ve gıda depolannda son kuJlanma tarihi geçmiş
çok sayıda gıda bulundu. Denetimlerde bir mar-
ketin deposunda, son kullanma tarihi 5-10 yıl
geçmiş 6 koli nebati yağ bulundu.
Eczacılara 260 milyar lira ceza
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rekabet Ku-
rulu, Türk Eczacılar Birliği (TEB) hakkında,
Bolu ve Sinop'ta muhtaç kişiJerin tedavilennde
kullarulan ilaçlann karşılanmasında, eczanelerin
yüzde 2.5 oranından fazla iskonto yapmadıklan-
na ilişkın şikâyeti yerinde buldu. Kurul TEB'e
260 mılyar lira para cezası verdi.
'Duvara Karşı' 5 ödüle aday
• BERJLİN (AA) - Yönetmen Fatih Akın'ın Duvara
Karşı filmi, 5 dalda 2004 yılı Avrupa Film Ödülü
ıçin aday gösterildi. European Film Academy ta-
rafindan yapılan açıkJamada, "Duvara Karşı"nın
en iyi Avrupa filmi dalında, filmin başrol oyun-
culan Sıbel Kekilli en iyi kadın, Birol Ünel en
iyi erkek, yönetmen Fatih Akın ise en iyi rejisör
- ve en iyi suıarıst dallannda aday gösterildi.
Dört polisin yargılandığı Süleyman Yeter davası ortadan kaldınldı
Işkence davasına zamanaşımıIstanbul Haber Servisi -
Limter-Iş Sendikası eğitün uz-
manı Süleyman Yeter'in de
aralannda bulunduğu gözaltın-
daki 15 kişiye işkence yapmak
suçundan çarptınldıkJan 11 ay
20'şer günlük hapis cezalan
Yargıtay tarafindan bozulan 4
polis hakkindaki dava, zamana-
şımı nedeniyle ortadan kaldı-
nldı.
Istanbul 7. Ağır Ceza Mahke-
mesi"ndeki duruşmaya, tutuk-
suz sanıklar Bayram Kartal,
Sedat Selim Ay, Yusuf Öz ve
Erdoğan Oğuz katılmadı. Gö-
rüşü sorulan cumhuriyet savcısı
Fethi Türkmen. suç tarihi olan
CHP MYK topiandı
Sangül için
ihraç istemi
BAHARTANRISEVER
ANKARA - CHP Merkez Yönetım
Kurulu (MYK), CHP'lı Şışlı Beledıye
Başkanı Mustafa Sarıgül'ü kesın ih-
raç istemıyle tedbirli olarak Yüksek
Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk etti.
CHP MYK dün Genel Başkan Deniz
Baykal başkanlığmda toplandı. Genel
Başkan Yardımcısı Eşref Erdem top-
lantıdan sonra yaptığı açıkJamada,
Sangül hakkındakj iddialarla ilgili
olarak Istanbul mılletvekilleri Meh-
met Ali Özpolat, Ismet Atalay ve
Sırn Özbek'ten oluşturulan komis-
yonun 60 sayfalık raporunu MYK'ye
sunduğunu bildirdi. Erdem, "Rapor
açıklandığında çoğu çevrenin, adı
geçen arkadaşımızı sahiplenemeye-
ceği ciddi iddialar var
1
' dedi. Er-
dem, MYK'de yapılan değerlendir-
menin ardından Sangül'ün, CHP Tü-
züğii'nün 70. maddesi uyannca ted-
birli ve kesin ihraç istemiyle YDK'ye
sevk edilmesınin kararlaşrınldığını
bildirdi. Şişli Belediye Başkanvekili
Bayram Özata da kesin ihraç iste-
miyle tedbirli olarak il disiplin kuru-
luna sevk edildi. Rapor MYK üyeleri-
ne dağıtılmazken rapordaki iddialan
toplantıda doğrudan Baykal anlattı.
Baykal, iddialann belgelere dayandı-
ğmı söyledi. Rapora göre, büyük bir
gruba ait olan ve fazladan 4 kat çıia-
lan bir binaya, 250 bin dolar rüşvet
karşılığı ruhsat verildiği ileri sürüldü.
Genel Sekreter Önder Sav'ın önü-
müzdeki günlerde basın toplantısıyla
raporu açıklayabileceği belirtildi.
6 Mart 1997 dikkate alındığuı-
da 7 yıl 6 aylık zamanaşımı sü-
resinin doldugunu, ancak sanık-
ların savunmalannı yaptığı 8
Mayıs 1997 tarihi düşünüldü-
ğünde ise zamanaşımı süresinin
dolmamış olduğunu belirterek
takdinn mahkemeye ait olduğu-
nu söyledi.
Müdahil a\
r
ukatlanndan Er-
can Kanar ise işkencenm in-
sanJığa karşı ışlenmiş bir suç
olarak görüldüğünü belirterek
"Insanlığa karşı işlenen suç-
larda zamanaşımı olnıaması
görüşü yaygınlaşmaktadır"
dedi. Saniklann amirlerinin de
cezalandırıJması gerektiğini sa-
vunan Kanar, "Bu talebimizi
uluslararası sözieşmelere da-
yandırıyoruz. AİHM aşama-
sında bu önemli sonuçlar do-
ğuracaktır" diye konuştu.
Suç tarihinin 6 Mart 1997 ol-
duğunu belirten mahkeme heye-
ti, asli zamanaşımı süresinin 5
yıl olduğunu ve suç tarihinden
itibaren 7.5 yıldan daha uzun bır
süre geçtiğini ifade etti. Mahke-
me heyeti, davanın zamanaşımı
süresı dolduğu gerekçesiyle or-
tadan kaldınlmasına karar verdi.
AİHM'ye taşınacak
Sülevman Yeter'in eşı Ayşe
Yeter, "AİHM'ye gideceğim"
dedi. Istanbul 7. Ağır Ceza Mah-
kemesi, sanıkJar Bayram Kartal,
Sedat SelimAy, Yusuf Öz ve Er-
doğan Oğuz'u 11 ay 20'şer gün
ağır hapis cezasına çarptırmıştı.
Daha sonra bu cezalan da "ce-
zalannın ertelenmesi halinde
suçu bir daba işJemeyecekJeri
kanaati oluştuğu" için ertelen-
mişti. Sanıklar Zülfikar Özde-
mir, Necip Tükenmez, Şaban
Toz, Bülent Duramanoğlu ve
Şahin Kaplan'ın beraatlan ka-
rarlaştınhîuştı.
Karan inceleyen Yargıtay, sa-
nıkJar Kartal, Ay, Öz ve Oğuz'a.
eksik ceza verildiği için bozma
karan vermişti.
Dostluk
bozuldu
Sangül, 11
Aralık 2002'de
düzenlenen
törenle CHP'ye
katılmıştı. CHP
grup
toplantısında
gerçekleştirilen
katılım töreninde
Sangül'e CHP
rozetini takan
Baykal, "Sangül,
çok dinamik,
pınl pınl, çok
sevilen bir
belediye
başkanı" demişti.
'CHP'liliğim kfığıtüzerindedeğü'
Haber Merkezi - Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sangül, disiplin kovuşrurmasını
gerektirecek hiçbir eyleminin bulunmadığı-
nı belirterek "Benim CHP'liliğim kâğıt
üzerinde değil, gönlümdedir. Bunu kimse
silemez. Yüksek Disiplin Kurulu'nun (Y-
DK) hukuka aykın karar almayacağına
inanıvorum" dedi. Sangül, yaptığı açıkla-
mada, üyesi bulunduğu CHP'nin MYK'de,
kesin ihraç istemiyle ve tedbirli olarak YD-
K'ye sevk edildiğıni öğrendiğini anımsata-
rak "Parti tüzüğümüzün 70. maddesinde
yazılı disiplin kovuşturmasını gerektire-
cek hiçbir eyleminıin olmadığı açıktır. Bu
hareket, balkımızın bize gösterdiği sevgi
ve teveccühü kırma hareketidir" görüşü-
nü dile getirdi. Kâğıt üzerinde alınan karar-
lann haUc hareketlerini engellemeye yetme- !
yeceğini belirten Sangül, şunlan kaydetti:
M
Bu hareket, CHP'nin bayrağını en vük-
seğe çıkarma harekeridir. CHP'vi iktida-
ra taşıma hareketidir, halk hareketidir.
Bu hareket bireysel değil, toplumsal bir
harekettir. Bu nedenle önlemeye kimse-
nin gücü yetmeyecektir. Benim CHP'lili-
ğim kâğıt üzerinde değil, gönlümdedir.
Bunu kimse silemez. Aylardır meydan
meydan dolaşıp parti bayrağını yücelt-
nıeye çalışan Mustafa Sangül, bu mad-
dede yer aian suçlardan hangisini işlemiş-
tir. Bunun değerlendirmesini CHP'lilere
ve kamuoyunun takdirine bırakıyomm."
Özkök: Türkiye artık ülkelerin birbirine karşı tehdit oluşturduğunu düşünmüyor
NATO'ya terörle mücadele önerisi
ECEVtT KILIÇ
Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Hilmi Özkök, en büyük
tehdidin "terorizm" olduğunu
belirterek Türkiye 'nin NATO 'ya
üç "Mükemmeliyet Merkezi"
kurulması teklıfin'de bulunduğu-
nu, bunlardan birinin de "Terör-
le Mücadele Mükemmeliyet
Merkezi" olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ev sahipliği yaptz-
ğı "Güneydoğu AvTupa Simü-
lasyon Ağı-2004 TatbikatTnın
•'Seçkin Gözlemci ve Basın
Günü", Orgeneral Özkök, Mil-
li Savunma Bakanı Vecdi Gönül.
kuvvet komutanlan ve Bosna-
Hersek Milli Savunma Bakanı
Nikola Radovanoviç'ın de ara-
lannda bulunduğu 106 yerli ve
yabancı gözlemcinin katılımıyla
gerçekleştirildi. Harp Akademi-
leri Komutanlığı Atatürk Harp
Oyunu ve Kültür Merkezi"nde
10 ülkenin katılımıyla düzenle-
nen tatbikata ilişkin yapılan su-
numda, terörist saldınlar sonu-
cunda katılımcısı ülkelerin milli
ve bölgesel acil durumlar için ge-
rekli göre\' ve sorumluluklanna
yamt verebilme yeteneklerinin
test edildiği kaydedildi. Özkök,
daha sonra öğle yemeğinde ko-
nuJdara hitaben bir konuşma
yaptı. NATO'nun küresel bir
kimlik kazanmaya başladığını
söyleyen Özkök, NATO'nun böl-
gesellikten sıynlıp küresel bir or-
ganizasyon haline gelme süre-
cinde, ortaya çıkması olası boş-
luklann giderilmesi veya bu boş-
luklann güçlü ve yaşayabilir ini-
siyatiflerle doldurulmasının bü-
yük önem taşıdığını vurguladı.
Tatbikatın ikinci olmasına kar-
şın terörist saldırüar sonucu orta-
ya çıkan insan ürünü felaketleri
ele alması açısından bir ilki tem-
siJ ettiğini ifade eden Özkök,
şöyle devam etti:" Türkiye, ar-
tık ülkelerin birbirine karşı
tebdit oluşturduğunu düşün-
müyor. Şu an için tüm ülkelere
karşı en büyük tehdit tero-
rizmdir."
Paıiamento muhablrinln üzerlne yürüdü
CHP'üTüysüz
basın bürosu bastı
Yaşamı ve yapıtları nedeniyle verildl
Prof.Habermas'a
'Kyoto Ödülü'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM İnsan
Haklan Komisyonu'nun
CHP'li üyelerinden Şanlıur-
fa Milletvekili Turan Tüy-
süz'ün bir kabul sırasında
tartışma yaratan azınlık ra-
poruyla ilgili olarak "CHP
bu konuda çuvalladı" yö-
nündeki sözJerini haber yap-
mak isteyen Hürriyet gazete-
si muhabiri Şaban Sevinç
tehdit edildi.
Konuya ilişkin görüşünü
sormak için Tüysüz'ü arayan
Parlamento Muhabiri Se-
vinç'ten haberin yapılmama-
sını isteyen Turan Tüysüz,
Hurriyet'in TBMM'deki ba-
sın bürosuna giderek Se-
vinç'le bir süre tartışarak
üzerine yürüdü.
Parlamento Muhabirleri
Derneği bir açddama yapa-
rak olayı lonadı. Tüysüz ise
yaptığı açıklamada, "tele-
fonla konuştuğu Sevinç'le
yüz yûze görüşmek için ya-
nına gittiğini, ancak ikna
edemediğini" öne sürdü.
FRANKFURT (Cumhu-
riyet Bürosu) - Çağdaş Al-
man düşün dünyasuun ulus-
lararası üne sahip ismi Prof.
Dr. Jürgen Habermas,
"Kyoto Ödülü"nü aldı.
Tokyo'da Inamori Vak-
fi'ndan yapılan açucJamada,
insanlığın düşünsel dünyası-
na büyük katkılarda bulun-
muş küJtür ve bilim insanlan
için öngörülen bu ödülün, ki-
mi çevrelerce Frankfurt Oku-
lu'nun bir temsilcisi sayıJan
Prof. Dr. JürgenHabermas'a,
yaşamı ve yapıtlan nedeniy-
le verildiği vurgulandı.
Nobel Ödülü'yle birlikte,
bu alanda verilenlerin en bü-
yügü olduğu belirtilen Kyo-
to Ödülü, 50 milyon Japon
Yeni (yaklaşık 364 bin Euro)
değerinde. Vakıftan yapılan
açıkJamada, bu yılki ödüle
Habermas dışında, bilgisayar
uzmanı Aian Curtis Kay ile
kanser araştırmalannın öncü
ismi Alfred Geore Knud-
son'un da layık görüldüğü
kaydedildi.
GUNDEM MUSTAFA BALBı
• Baştarafı 1. Sayfada
si olağan bir şey değil.
Arafat'ın yaşamındaki iki ucu şöyle özetleyel
liriz:
1- Yaşamının önemli bir dilimi, bütün dünyan
"terörist eylemler" olarak tanımladığı süreçtf
oluşuyor...
2- Yaşamının bir başka Önemli dilimi, Ortadı
ğu'ya barışın gelmesi için sürdürdüğü çabalar
karşılığı olarak Nobel Barış ödülü sahibi olacj
kadar genel kabul gören bir özveriyle geçti...
Kolay kolay bir araya gelmeyecek iki uç!
İki uçta, uç babam uç... Bu koşuşturma içind
gözlerini Filistin toprakları dışında yumdu...
Zaten yaşamının önemli bir bölümü de sürgün
lerle geçmişti. Hersürgünde, sürgün verip müca
delesini yeni aşamalara taşımıştı. Ortadoğu git
barut fıçısına dönmüş bir coğrafyanın ortasında
ki ateş çemberinde, bütün duyguların uç olduği
bir ortamda, farklı kesimleri bir arada tutmak ko
lay bir iş değildir. Arafat'ın kişiliği Filistin örgütle
ri arasındaki farklı yaklaşımları da büyük ölçüd«
ikincil hale getirebiliyordu. Aynı kişilikte yeni bir li-
der ufukta görünmüyor. Arafat gibi biranlamda ef-
saneleşmiş liderlerin altında ikinci güçlü adamla-
nn yetişmesi zaten zordur.
Arafat'la birlikte bir devir de sona erdi.
Son durak barış olsun
Bundan sonra ne olacak?
Bu sorunun yanıtını vermek için öncelikle Ara-
fat'ın ölümünün ardından tarafların duruşuna bak-
mak gerekiyor.
ABD Başkanı Bush, Arafat için hazırladığı baş-
sağlığı mesajını, Arafat'ın ölümünden önce ya-
yımladı. Bush'un duygularını en iyi anlatan du-
nım, bu! Arafat'ın özellikle Saddam'dan yana ta-
vır koymaya baş/adığı dönemden bu yana ABD
yönetimiyle Filistin yönetiminin arasındaki ilişkiler
sık sık kısa devre yapıyordu.
Tanıdığımız ABD-lngiliz yönetimi Arafat'tan son-
ra Filistin'in başına geçecek lider ya da liderler ko-
nusunda derin bir ön çalışma yapmıştır!
Israil'de de Bush yönetiminden farklı bir yakla-
şım yok. Şaron'un ardından bakanları da Ara-
fat'ın ölümünden duydukları sevinci saklamadılar.
Zaten Bush ile Şaron yönetiminin özdeşliğine ba-
kıp, Ortadoğu'daki yeni akıma şu adı verebiliriz:
Busharonizm!
Filistin yönetimi ne yapacak? llk aşamada Ara-
fat'ın taşıdığı gücün üçe bölündüğünü görüyo-
ruz. Devlet yönetimi, siyasal liderlik ve mücade-
lenin komutanı farklı isimlerden oluşacak gibi gö-
rünüyor. Israil yönetimi Arafat'ın ölümüne sevini-
yor ama, yeni durum eskiyi de aratabilir. Arafat'ın
sağlığında Israilliler kime hakaret edeceklerini bi-
liyorlardı.
Bundan sonra bilemezlerse ne olacak?
Arafat'ın ölümü şüphesiz bir kırılma noktası. Bu
tür "kınlma" noktaları her şeyi parçalayabileceği
gibi, "karılma" noktaları da olabilir. Böyle olabil-
mesi için hem Filistinlilerin, hem Israillilerin büyük
düşünmeyi başarabilmesi gerekiyor.
Ortadoğu'da en kolay iş savaşmak. Banş, sa-
vaştan kat kat zor. Kurmak bir dert, yaşatmak
başka dert. Yeryüzündeki bütün silahların beşte
birine ev sahipliği yapan Ortadoğu'da barışa ne
kadar yer kalır? Daha ötesi bunu hangi silah sa-
nayi ister?
Filistin ve Israil'in uğruna kan döktüğü toprak-
larda yerin altı en az üstü kadar diridir. Peygam-
berlerin, önderlerin, kutsal kitapların doğum yer-
leri oralardadır... Kimi barış görüşmelerinde top-
rağın üstü ile altı ayrı pazarlık konusu olmuştur.
Arafat'ın, toprağın üstünde başlayan mücade-
lesi ardıllarıyla birlikte toprağın altında da devam
edecek.
Dileyelim, son durak barış olsun!
ankcum(5 cumhuriyet.com.tr
Oğrenciye
'ölüm' daveti
• Baştarafı 1. Sayfada
ğü, ağzının kesildiği,
elinde, yüzünde mor-
luklar olduğu, yüzünün
şiştiği ve vücudunda
çok sayıda kesik ve
morlukJar olduğu belir-
lendi. Daha sonra Ispar-
ta'daki Süle>Tnan Demi-
rel Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Hastanesi'ne
gönderilen Yulu, dok-
torlann müdahalesine
karşın kurtanlamayarak
yaşamını yitirdi.
Evde pustı kurdular
Hastanede bir ara
kendine gelen ve soruş-
turmayı yürüten polise
bilgi veren Yulu, kendi-
sine Ağlasun ilçesine
bağh Yeşilbaşköy belde-
sinde oturan H.Ö. ile
F.Ö.'nün işkence yaptı-
ğını iddia ettiği öğrenil-
di.HalilYuJu,H.O.'nün
Burdur'da okuyan lise
öğrencisi kızı Ş.Ö. ile
arkadaş olduğunu, kızın
kendisini Yeşilbaş-
köy 'deki evlerine davet
ettiğini, ancak kızın ai-
lesinin kendisine ruzak
kurduğunu ve eve girer
girmez Ş.Ö.'nün annesi
F.Ö.'nün, üzerine çul-
landığını öne sürdü. Ha-
lıl Yulu'nun, H.Ö. ve
F.Ö.'nün kendisini
ayakJanndan tavana
asarak işkence yaptıkla-
nnı ve öldüresiye döv-
düklerini söylediği de
bildirildi. Halil Yu-
lu'nun iddialan üzerine,
Yeşilbaşköy'e giden
jandarma, H.Ö, F.Ö ve
lise öğrencisi Ş.Ö.'yü
gözaltına aldı.
Barış Girjşimi Diyarbakır'da
• DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Istanbul'dan
yola çıkan "Banş İçin Aydın Girişimı"nüı or-
ganize ettiği "Banş Otobüsü" dün Diyarba-
kır'a vardı. Gınşim üyeleri tstasyon Meyda-
nı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde
konuşan Uluslararası tnsan Haklan Örgürü
Genel Başkan Yardımcısı Akın Birdal, Türki-
ye'ye 17 Aralık'ta müzakere tarihi verilmesi
için silahlann susması gerektiğini savundu.