Katalog

12KASIM2004CUMA CUMHURİYET SAYFA 131S oAjDliilxLJİ4İ\ [email protected] 11 Dcvlet Başkanı Arafat, dün sabaha karşı Paris'teki askeri hastanede yaşammı yitirdi Filistinöksüzkaldı• 75 yaşmdaki Yaser Arafat, gerilla liderliğinden devlet başkanlığına uzanan yaşamma, bağımsızhğı için bir ömür adadığı Filistin topraklanndan çok uzakta veda etti. Arafat, Kahire'de bugün yapılacak cenaze töreninin ardından Ramallah'taki karargâhında toprağa verilecek. Yasa boğulan Filistinliler "Babamızı kaybettik" diye ağlıyor. Dış Haberler Servisi - Filistin Dev- let Başkanı ve Filistin mücadelesinin hden Yaser Arafat, dün sabaha karşı Paris'teki Percy Askeri Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Yaşamını bağımsız Filistin devleti laırmaya adayan, îsra- il'e karşı direnişin simgesi haline ge- len 75 yaşuıdaki Arafat, Filistin top- raklanndan uzakta yaşama veda etti. Arafat'ın ölümü nedenıyle Filis- tin'de 40 günlük yas ilan edilirken, Türkıye'de de bugün resmi kurum ve kuruluşlardaki tüm bayraklar yanya indirilecek. tlk olarak Füistinli Bakan Saib Era- kat'ın, ardından Filistin yönetinu baş- kanlığı sekreteri Tayyip Abdürra- him'ın resmen açıkladığı ölüm habe- ri, daha sonra Percy hastanesi sözcü- sü tarafindan doğrulandı. Sözcü Chris- tjan Estripeau, Arafat' ın *11 Kasm'da saat 0330'da (TSİ 0430) öldüğünü" açıkladı. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Oıi- rac, Percy hastanesine giderek, eşi Sü- ha Arafat'a ve yakınlanna taziyeleri- ni sunduve Arafat' ın naaşı önünde say- gı duruşunda bulundu. Paris'te yaşa- yan çoksayıda Füistinli, hastane önün- de toplandı. Filistinliler, liderleri için mum yakarak dua ettiler. Paris yakınlanndaki Villacoublay askeri hava üssünde, Başbakan Jean- PlerreRaffarin'in de kahhmıyla bir tö- ren düzenlendikten sonra Arafat'ın Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın öldüğünün açıklanmasryla halk yasa boğuldu. (Fotoğraflar: AFP ' REUTERS ' AP) fat posterleriyle kaplanan araçlar, kor- nalannı çalarak sokaklarda gezdi. Arafat'ın "generaBer" dediği Filis- tinli çocuklar da sokaklarda lastikler yaktı. Filistinliler "Babamızı kaybet- tik" diye ağladı. Lübnan'daki mülte- ci kamplarında da yüzlerce Füistinli sokaklara fırlarken, havaya ateş açıl- dı. Sokaklardaki kalabahk, "EbuAm- mar (Arafat) neredesm" diye bağırdı. Doktonı soruşturma istetü Arafat' ın özel doktoru Ürdünlü Eş- refFJKürdi, El Cezire'ye yaptığı açık- lamada, "Filistin halkının. Hderkri- nin ölüm nedenleriıü tüm şeflafhğry - la öğrenebflmesi için resmi soruştur- ma açıhnasınıveArafat'a otopsiyapü- masınıistiyorum" dedi. El Kürdi, Ara- fat'ın ölümnedenleri konusunda "şüp- hderT bulunduğunu söyledi. Hamas: İsrail öldürdü Hamas örgütü, Arafat' ın ölümünün Israil'e karşı saldınlan sürdürme ka- rarhlıklannı arttıracağını bildirdi. Ha- mas liderlerinden HaBd Meşal de Bey- rut'tayaptığı açıklamada, tsrail'i Ara- fat'ı öldürmekle suçladı. Meşal, "ls- rail, Arafat'ın öldürülmesi suçunun sorumlusudur. Son ikihaftada doktor- brdan gden tüm haberlerArafat'm ze- hirlendiginigöstertyor'" dedi. tsrailuı Arafat'ı öldürerek banş anlaşmasını öldürdüğünü ifade eden Meşal, "ts- raiL kendi koşuuanna göre banp red- deden herkesin sonunun bu olacağı cenazesi, Airbus tipi askeri uçakla do- ğum yeri Kahıre'ye götürüldü. Filistin yönetimi, Arafat için Mı- sır'ın başkenti Kahire'de bugün aske- ri cenaze töreni düzenleneceğini, Ara- fat'ın daha sonra Ramallah'ta 3 yıl- dır İsrail kuşatması alhnda tecritte ya- şadığı karargâhında (Mukata) defhe- dileceğini açıkladı. Cenaze töreni, ha- vaalanı ve yakınlanndaki bir camide olacak. israil ile dıplomatik ilişkisi bulunmayan birçok Arap ülkesinin li- deri, Arafafın cenazesi için doğru- dan tsrail egemenliğindeki toprağa ayak basmak istemiyor. Törenin ardın- dan, Arafat'ınnaaşı Filistin siyasi ka- rargâhının bulunduğu Batı Şeria'daki Ramallah'a nakledilecek ve Muka- ta'da defhedüecek. El Fetih'in önde ge- lenlerinden Ahmed Gneyro, Arafat' ın gelecekte Kudüs'e deftıedilebilmek üzere Mukata'da tahta değil, taş bir la- hitle defhedıleceğinı söyledi. Arafat, tslamda Mekke ve Medine'den sonra en kutsal yer olan Mescid-i Aksa'dan alınan toprakla defhedilecek. Arafat'ın ölümü Filistinlileri yasa boğdu. Arafat'ın ölüm haberiyle bir- likte Filistin topraklan ve Lübnan'da- ki Filistin mülteci kampı yasa boğu- lurken, on binlerce Füistinli sokakla- ra fırladı, televizyon ve hoparlörler- den Kuran okunmaya başlandı. Ara- diye konuştu. El Aksa Şehitleri Tugayı da Ara- fat'ın ölümünden Israü'i sorumlu tu- tarak bütün üyelerinden "tsrafl'i vur- malannT istedi. Bir bildiri yayımla- yan örgüt, adını "Şehit Yaser Arafat Tugaytan" olarak değiştirdiğini duyur- du. Bildiride, İsrail hükümetinın, üç yıl kuşatma altuıda tutarak Arafat'ın ölümüne yol açtığı kaydedildi. Filistin Dışişleri Bakanı Nebü Şa- at, en kısa zamanda İsrail ile banş gö- rüşmelerine yeniden başlamak iste- dıklenni bildirdi. CenevTe'deki Bir- leşmiş Milletler bürosundaki bayrak yanya indirilerek Arafat'a devlet baş- kanı muamelesi yapıldı. RAFAT KENDİSİNE HALEF SEÇMEDl Liderlik yarışında öne çıkan isimler Mahmud Abbas AhmedKurey Dış Haberler Servisi- Uzun yıllardır Filistin davasıyla öz- deşleşen Yaser Arafat'ın yok- luğu Filistin' in siyaset sahne- sinde köklü değişikliklere yol açacak. Arafat'ın kendisine bir halef belirlememiş olma- sı, geleceğe ilişkin en önem- li soru işaretlerinden birini oluşturuyor. Bazı kesimler, Filistinlilerin zor da olsa bir- lik içinde geçiş sürecini aşa- caklannı umarken ülkenin kargaşaya sürükleneceği gö- rüşünü paylaşanlar da var. Arafat tedavi için Paris'e gittiğinde Başbakan Ahmed Kurey ile eski Başbakan Mahmud Abbas yönetimi paylaştı. Ancak her iki lider de Ara- fat'ın yerini almak istedik- leri izlenimi bırakmamak için çok dikkatli davTandı. Ara- fafın ardından halef olarak öne çıkan isimler şöyle: • Mahmud Abbas: Ebu Mazen olarak bilinen FKÖ Genel Sekreteri Abbas, FKÖ'de Arafat'tan sonraki 2. adam. Safed'de 1935'te doğan Abbas, Arafat'ın Ür- dün, Lübnan ve Tunus'taki sürgün günlerinde yanınday- dı. Oslo anlaşmasının mimar- lanndan olan Abbas, 1993 'te Beyaz Saray'daki imza töre- n:nde Arafat'a eşlik etti. 2003 'te Arafat tarafından ılk Fılistin başbakanı olarak atan- d:, ancak yetki tartışmalan- nın ardından istifa etti. • A h m e d Kurey: Ebu cibril Racub iUa olarak bilinen Başbakan Kurey, 1937 Kudüs-Ebu Dis doğum- h. El Fetih'e 1960'lann sonlannda katılan, FKÖ içinde yükselen Kurey, lübnan ve Tunus'taki sürgün dönem- Urinde Arafat'a yakınlığıyla öne çık- t. Ilımlı ve pragmatik olarak bilinen Kurey, 1993'te Israü'le yapılan Oslo lanş anlaşmasınm mimarlanndan bi- Mervan Barguti nydi. Kurey, Eylül 2003'te Mahmud Abbas'ın ardın- dan başbakan oldu. • Mervan Barguti: El Fetih'in Batı Şeria lideri 45 yaşmdaki Barguti, 2002'den beri yaşam boyu hapse çarptmldığı tsrail'de rutuklu. Arafat'm, yolsuz- luklara kanşan yakın çevre- sinden olmaması ve direni- şe etkin olarak katüımı ne- deniyle Barguti, pek çok ke- simin desteğini ahyor. Bar- guti, Arafat'tan sonra en po- püler siyasetçi. Birinci inti- fadada öne çıkan Barguti, 1996'da millervekili oldu. Oslo anlaşmasına destek ve- ren, îsrailli sivillere saldınl- masına karşı çıkan Barguti. 2000'de patlak veren 2. in- tifadadan sonra daha fazla militanlaştı. • Cibril RaCUb: Batı Şeria'daki Güvenlik Servi- si'nin şefi Racub, îsrail ile müzakerelerde deneyimli ve etkili bir isim. 1953'te El Dura'da doğan Racub, El Fe- tih üyesi. Racub, 1996 ve 1997 'de. başında olduğu gü- venlik birimine, îslami Ci- had ve Hamas militanlan- nın İsrail'e karşı saldınlan- nı durdurması emrini verdi. Israil'e saldınlara karşı çıkan Racub'un Filistin liderliğin- deki adaylığı statükonunko- runmasını temsil ediyor. • Muhammed Dah- laii: Gazze'nin eski gü- venlik şefi Dahlan, İsrail ile görüşmelerde deneyimli bir isim. ABD'nin de desteğini alan Dah- lan, şu anda resmi bir görevi olmama- sma karşın, Gazze'de çok etkin. • Nebll Şaat: Yaser Arafat'm ya- kın damşmanlanndan olan Dışişleri Bakanı Şaat, Filistin-lsrail görüşme- lerinde önemli bir müzakereci olarak yer ahyor. O1929 Kahire'de doğdu O1946 Filistin'e göç etti ^1950-1956 Kahire'de eğitim gördû OEl Fetih kuruldu 01965-1967 Yeraltında iki yıl 01967-1970 ©1971-1982 Beyrut'ta FKÖ karargahı kuruldu 01982-1994 Tunus'ta FKÖ karargahı kuruldu 01994 Gazze'ye döndü flT) 2001 -2004 kasım Ramallah'taki karargâhında İsrail ablukası altında yaşadı AlfP Meclis Başkanı Fettuh, Arafat'ın yerine başkanlığı üstlendi Görevlerini 3 kişi paylaştı Dış Haberler Servisi - Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın yıllardır yürüttüğü El Fetih ve Filistin Kurtuluş Orgütü (FKÖ) lıderlıği ile devlet başkanlığı görevlerini ölümünün ardından 3 farklı kişi yürutecek. Filistin mücadelesinde farklı örgütleri bir araya getiren çatı niteliğindeki FKÖ, dün sabah Arafat'ın ölümünün ardından toplanarak liderliğe iki numaralı isim olan eski Başbakan Mahmud Abbas'ı seçti. Arafat başkanlığındaki örgütün genel sekreterliğini yürüten eski Başbakan Mahmud Abbas, Ebu Mazen ismiyle biliniyor. FKÖ içindeki en büyük örgüt olan El Fetih'in liderliğine de Faruk Kaddumi getınldi. Arafat'ın Paris'teki Faruk Kaddumi hastanede eşi Sûha'ya, FKÖ başkanlıgını ve Filistin Yönetimi'ni Kaddumi'ye bıraktığı yolunda vasiyette bulunduğu öne sürühnüştü. Füistinli yetkililer ise bunu yalanlamıştı. FKÖ'nün Tunus'taki politbüro şefi Kaddumi, Oslo banş anlaşmalanna muhalefetiyle tanınıyordu. Kaddumi, Ruhi Fettuh israil ile banş görüşmelerine başlamaya hazır olduklannı, ancak bunun başansız olması halinde silahlı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Kaddumi, "Direniş, srvasi bir çözüme varmanın ^hıdur" dedi. Kaddumi şöyle devam etti: "Ancak bu poütika, Arafat, 1974'teBM'de, "Bir elimde silah diğer elimde zeyrin dah tutacağım. Elimden zeytin dalını aknayın' dediği vakit bu potitika FKÖ tarafindan beürlenmiştL Şunu demek isthorum: Siyasi görüşmekr için hazuım, ancak görüşmekr yoldan saparsa o zaman süahı taşımaya devam edece^z." Arafat'ın devlet başkanlığı görevini ise Meclis Başkanı Ruhi Fettuh Ramallah'taki Filistin parlamentosunda yemin ederek üstlendi. Fettuh, seçimlere kadar 60 gün geçici başkanlık yapacak. 55 yaşmdaki Fettuh ant içtikten sonra yaptığı konuşmada, Arafat'ı "Füıstin uhıscuhığunun babas», ilk savaşçımız ve büvükşehidimiz'' olarak tanıfnladı. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Toplumsuz Bırakılan Bireyler... Konferansımdan sonra bir anne, "Giysi imal eden birtesiste çalışıyorum; oğluma ürettiğim giysiyigö- türüyorum, beğenmiyormarka istiyor, çaresizkalı- yonım" diye yakınıyordu. Oğlu da annesi de çare- sizdi. Oğul, kapitalizmin tüketim toplumunun ko- şullandmlmış birbireyı olmuş. Robotun kullandığı me- tal yağı gibi, "marka istiyor", sistemi ona dayatmış; "mutkı olmakistiyorsan marka giyeceksin" diyor, baş- ka seçenek tanımıyor. Annesi de oğlu da vahşi kapitalizmin kıskacında, çaresizler. - ûğrenci dernekleri, kulüpleri "etkinlikyapmak için" Türkiye'deki çokuluslu şirketlere dilenmek zorunda- lar. Devlet sosyalliği terk ettiği için olanak sağlaya- mıyor. öğrenci, ÇUŞ'nin kucağına itilmiş, çaresiz. - öğretim üyesi araştırma yapmak için Sokrates bursuna başvurmak zorunda. Ulusal olanaklar ke- silmiş. AB, her yıl Türkiye ile yaptığı ticaretten ka- zandığı 20 milyar dolann binde birini "iane gibi" öğ- retim üyelerine verecek ve umut Brüksel'de olacak, hoca da esirler arasında. öyle ya "ulusal eğitim po- litikası" yok ise eğitim gayri milli hale gelecek ve dış odaklara bağlanmak zorunda kalacak. - Şirketler mi? Hele büyük olanları, hele küresel çalışanlan; Batı kapitalizminin bir büyüğüne bağla- nıp onlann yerli ortağı ve bağımlı uzantısı olmak zo- runda. ÇUŞ, ABD, Fransa yada Almanya'daki mer- kezden Türkiye'deki "yerli ortağı" yönetecek ve yönlendirecek. Bu durumda Avrupa'daki, Ameri- ka'daki kazanırken bizimki sürekli kaybedecek. Dış ticaret açığımızla birlikte dış borcumuz da artacak. Türkiye'de ulusal iktisat, sanayi, dış ticaret ve tek- noloji polıtikaları olmayınca "yerli" şirketler tek ça- re olarak yabancı şirketlenn Türkiye'deki faaliyetle- rini yürüten fason tesısler olacaklar. Ögrenciden ve öğretim üyesınden farkları kalma- yacak. Şirketlerin patronları da "Batı'daki büyük patronlann Türkiye temsilcileh" konumuna gelmiş olacaklar. - 1990'da bir Başbakan Irak'a ABD ile birlikte gi- relim derken orduyu da aynı duruma getirmek iste- miyor muydu? Madem Irak'ı işgal etmek istiyorlar, biz de onlara yardım edelım demedi mi? Orduyu da "işgalcınin bir aracı haline getirmek istemedi mi?" Çok şükür gerçekleşmedı, çünkü "ordu olmaz de- di". - Tanmda pancar, çay, tütün, pamuk, et, süt ve mey- ve üretimimızı ÇUŞ ile karşı karşıya bırakıp ezilme- sıne yol açmadık mı? Batı'nın dev şirketlerine "im- tiyaz" sağlayarak, üreticımızi korumasız bırakarak, ulusal politika izlemeyerek, gümrük birliğine girerek bağımlı ve çaresiz hale sokmadık mı? Olayın bütününü görmek... Türkiye özellikle soğuk savaş sonrasında Batı ka- pitalizminin himayesi altına "bilinçli olarak itilmek- tedir". - öğrencinin elini, avucunu Brüksel'e, ÇUŞ'ye aç- ması isteniyor. - Şirketlerin ÇUŞ'ye bağlanması için çaba göste- riliyor. - Sanatçının, aydının ayakta durabilmesi için "şir- ketlere ve dış odaklara bağımlı kılınması arzulanı- yor". - Hatta işçi sendikalarının bile "yardım alarak" bağlanması için çaba harcanıyor. - Politikacılann da "dışardan icazet almadan" iş yapmalarını engellemek için iç sistem kuşatılıyor, toplumsal dinamiklertörpülenıyor. öğrenci, öğretim üyesi, şirket patronu, sendikacı, sanatçı, aydın, po- litıkacı bir iş yapacaksa, "gayri milli sermaye çev- relehne ve dış odaklara" bağlanmak durumunda ka- lıyor ve Batı emperyalizminin kölesi durumuna ge- tirıliyor. Bir konferansımda ızleyicilerin tümü benim sa- vunduğum "ulusalcı eğitim politikası "nın arkasında duruyorlardı. "Çocuklannı misyonerokullanna sok- mak isteyenler lütfen ellerini kaldırsınlar" dediğim- de çok sayıda insanın kolunun havalandığını gördüm. Akılcılık ulusal politikayı öngörüyordu; ancak birey- ler, "sistemin tutsaklan durumuna sokulmuşlardı"', ellerinden başka bir şey gelmiyordu, çaresizdiler. Eğitim toplumsal (ve toplumcu) kimliğini kaybet- mişti. Gayri milli sermaye ve dış odaklar egemen ol- muşlardı. Sosyal devlet kimliği kalmadığı için "dev- letin eğitim kurumlannda bile", ulusal eğitim politi- kası izlenemez olmuştu. Devlet iyice küçülüp toplumsal ve toplumcu kim- liğini kaybedince meydan "Batı emperyalizmine ve onlann dahili uzantılannın tekeline" bırakılmış olu- yordu. öğrenci, hoca kendi toplumundan kopanlı- yor; üretici Batı'nın dev şirketlen ile karşı karşıya bı- rakılıyordu. Sorunun temeiinde ise azınhkta bulunan ancak et- kınliği yüksek olan mandacı Türkiye'nin şimdilik, esas Türkiye'yi yönlendirmesı çarpıklığı yatmakta- dır. Bu çarpıklığı düzeltmeden toplumda "herkesin birtikte kazanacağ/ birortam yaratmak imkânsızdır." Ulusal cephede biıieşmek, işte bu nedenle büyük önem taşımaktadır. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Netzarim'de saldırı İsrail ordusu yas dinlemedi Dış Haberler Servisi- İsrail askerlerinin Net- zarim yakınlannda dü- zenlediği operasyonda 2 Füistinli öldürüldü, 9 Filistinli yaralandı. İs- rail ordusu, dün Netza- rim Yahudi yerleşimine karşı roket saldınsı dü- zenlemeye hazırlanan müitanlan tespit ettikle- rini ve düzenledikleri saldırıda 12 militanı '^vurduklannı" belirtti. Filistinli mihtanlann, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim'e yöneük saldınsı, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat' ın öldügü haber- lerinden kısa bir süre sonra başladı. Hastane kaynaklan, Netzarim yakınlannda- ki Şeyh Ecilin kasabası- na tsrail tarafindan dü- zenlenen saldından son- ra bölgede 2 cesedin bu- lunduğunu, 9 kişinin de yaralı olarak hastaneye kaldınldığını söyledi. Bu salduı, Arafat'ın ölümünden sonra îsra- il"e karşı yeni saldınla- nn başlayacagının işareti olarak görülüyor.