17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 2004 CUMA 8 Isfanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE _Y 20 Sinop Y 21 Adana Y 29 Eûırne PB 21 Samsun PB 24 PB 25Kocaeli Y 20 Trabzon Çanakkale PB 22 Giresun PB 24 bmir PB 24 Ankara Y 20 Manisa PB 23 Eskişehır Y 18 Y 18Aydın PB 22 Konya Denızlı Y 20 Sıvas PB 24 Zonguldak Y 18 Antalya Y 25 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y PB PB PB PB PB PB 28 31 31 29 30 23 21 PB 19 Butun bolgelenmız parça- M yer yeı çok bulutlu Mar- mara'nın kuzey ve doğu- su, Iç Ege, Akdenız, Bab Karadenız ıle Iç Anado- lu nun guney ve Caftsı sa- ğanak ve gok guaıltJlu sa- ganak yagışlı geçecek Yağışlar Marmara'nın do- ğusu, Batı Karadenız'ın batısı ve Doğu Akdenızde yer yer etkılı olacak Hava sıcaklığında onemlı btr de- ğışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 9 11 9 6 16 17 15 15 Münih Y 20 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vjyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y PB B PB PB 15 22 24 21 19 18 25 24 Y 20 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kah/re Y A Y PB Y PB Y A 12 20 7 20 20 15 11 30 PB 27 Moskova Gd$) Taşkent Ta-hran (jAçık ParçaJ bulutlu • Sıslı Bülutlu k Çok buluflu ı Yagmurlu im ^\ Sulu kar Gok gürültûlü GÜNCEL CÜIVEYT AKCAYLREK Avusturyalı yazar Jelinek, 2004 yılının Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı • Baştarafı 1. Sayfada iakım çekinceler ve şartlar öne sürülmesine kar- şın bazı tavizler de verildi. Şimdi Türklerin tepki- •sı bekleniyor" diye yazıyor. Tepki mi? Bizim ikilimiz için raporda ne çekin- ce var ne de koşul. Ince uzun bir yolda koşarak îlerfediklerine inanıyorlar. • • • Uluslararası üç haber ajansı, komisyonun mü- zakerelere yeşil ışık yaktığında birieşiyor ama; bu "müjdenin" beraberinde bir dizi sert koşul getir- öiğini de duyuruyorlar. Oysa bizimki -örneğin müzakerelerin koşullu olarak başlayacağını söyleyen Komisyon Başka- n\ Romano Prodi'ye- tepki gösterirken "Söz ko- nusu değil" diye karşı çıkıyor. Koşullu evet'i gün- deme getiren gazeteciyi "Nereden çıkardınız? A/as// tercüme ettiniz bilmiyorum. Herhalde yan- lış iletişiminiz var" diye azarlıyor. Kafa bu kafa olunca RTE ile bir araya gelip ra- poru doğrularıyla yanlışlanyla irdelemek olanak- sız. Rapor sıkı bir denetim süreci, bir mekanizma geliştirdi. Bu süreçte Türkiye'de insan hakları, demokratikleşme, temel özgürlükler, hukukun üs- tünlüğü konulannda "ciddi ölçüde ihlaller sapta- nırsa" müzakereler askıya alınacak. Bizimkiler görüşmeleri askıya almayı askeri bir müdahaleye bağladılar. Prof. Çetin Yetkin'in yaz- dığına göre, "Atatürk ilke ve devrimlerine karşı tu- tumu açıkça ortada olan bu iktidarla uyum içinde olan" ve "asker ama demokrat kimliğe sahip" bir Genelkurmay Başkanı'nın -örneğin Orgeneral Özkök'ün- yönetime müdahalesi söz konusu olabilir mi? ••• Dönelim konumuza. Matbuat-ı millimizin -şim- dilik diyelim- üzerinde durmadığı -Ankara'nın bir telaş değiştirttiğini söylediği- rapordaki (Lozan'ı çiğneyen) "Kürtler ve diğerazınlıklar"ifadesine... Müzakere sürecinde kültürel haklarla yetinilme- yerek daha fazla, Kürtlere azınlıklara özgü haklar verilmesini isteyen ve üzerimizde baskı kurulaca- ğını şimdiden haber veren ifadelere... Kürt ve Alevi vatandaşlardan azınlık olarak bah- sedilmesinin ne anlama geldiği sorulduğunda Dı- şişleri Bakanımız Gül'ümüz, "öyle birşeysöz ko- nusu değil, değişmiştir onlar" diyor. Bakan "değişmiştir" derken şu gerçeği kabul ediyor: Rapordaki bu ifade değiştirilse bile, AB'nin Kürtleri azınlık statüsünde gördüğü bir kez daha ortaya çıkıyor. Zana'larfa kucaklaşırken himayemiz sayesin- de kurtuldunuz demeye gelen ifadeler kullanan Verheugen, ne demişti Diyarbakır'dan aynlırken; "Kürtler daha fazla siyasal haklar istiyor". Rapo- ra ince kazıklar yazan bu adamı; TV'lerde yüksek görüşlerini beyan buyururken, rapordaki tehlike- lere işaret etmeyen ilim adamlan yere göğe sığ- dıramıyorlar. HaJk arasında erkek çocuğu olanın neresini ko- pardığını özetleyen deyiş gibi, bu durum, ne ha- zin! • • • Bizimkiler öylesine rahat. Bak/n nasıl: AB tari- hinde ilk kez Türkiye için ucu açık süreç getirili- yor. önemsiz. Referandum mu?Türkiye'nin üye- liğine karşı söz konusu değil. Komisyon "Türki- ye'nin siyasi kriteheri yeteıii düzeyde yerine ge- tirdiği görûşüyle katılım müzakerelerinin başla- masını tavsiye" ederken -beklentilerin tersine- "geciktirilmeden" sözcüğünü cümleye neden koymadı? önemli değil, Kopenhag'da söylemiş olmaları yeterli. Ya "sonu açık süreçte sonucun garanti edilemeyeceği"n\r\ altının çizilmesi? Ter- cüme yanlışlığı! Çevirdikçe sayfaları, ince uzun yolda daha ne- ler, ne ince, uzun, kalın kazıklar çıkacak önümü- ze, göreceğiz! Edebiyat ödülü kadın yazara Elfriede Jelinek. Almanya Hessen'de türban yasaklandı • Hessen eyalet meclisi, kamu hizmetinde çalışan kadınlann türban takmalannı yasaklayan yasayı onayladı. BERLtV(AA)-Hes- sen eyaletmeclisi,kamu hizmetinde çalışan ka- dınlann türban takmala- nnı yasaklayan yasa ta- sansını kabul etti. Wiesbaden kentinde- ki eyalet meclisinde ya- pılan oylamada, eyalet- te iktıdarda bulunan Hı- ristiyan Demokrat Bir- likPartili(CDU)mıllet- vekillerinin oylarıyla kabul edilen yasaya, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşıller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) millervekilleri, anayasaya aykın olduğu gerekçesiyle "ret" oyu verdiler. Hessen eyaletinde ka- bul edilen yasa, diğer bazı eyaletlerde kabul edilen benzer yasalar- dan farklı olarak türban yasağının sadece öğret- menler değil, kamu hiz- metinde çalışan herkes için geçerli olmasını ön- görüyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN '...CHP'de, İnüöah' mı?. • BaştarafıArka Sayfada ...Breh. breh, bretıi.. (Tesbrt/3. "... Istanbul'da3 Eylül'de toplanan Avrasya Açıkoturumu'nda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in söyledikleri, bu iki bakım- dan ilginç, bazıları için şaşırtıcı. Ne- den mi? Galiba önce özetine bir göz atmamız lâzım, bakalım ne demiş: "...CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, konuşmasına Rus- ya'da ölenlere başsağlığı dileyerek başladı. (buraya dıkkat!) 'Türkiye'nin çıkaıiarınm, Iran, Çin ve Rusya'yla yakınlaşmaktan geçtiğini' belirten Öymen; 'bu ülkelerin insanîye doğal kaynaklanna' dikkati çekti. Ülkelerin ilişkilerinin gelişmesi için birinci ko- şulun 'karşılıklı güven' olduğunu be- lirten Öymen, 'bu konuda geçmişten dersler cıkartılması gerektiğini' söz- \erine ekledi. (buraya dikkat) Öymen, Amerika'nın, Türkiye'yi, komşuları- na karşı 'saldın üssü' olarak kulla- namayacağını, hükümetler buna ni- yetlenseler dahi, Türk Halkı'nın -1 Mart'ta olduğu gibi- buna izin ver- meyeceğini' söyledi. Oymen ayrıca, Avrasya'da bölgesel bir örgut kurul- ması gereğine işaret etti..." (24 Eylül 2004, washingtonhaber(5 yahoo.com) Sizi bilmem ama, ben, o seviyedeki bir CHP sözcüsünün, Türk Dış Politi- kası hakkında bu kadar farklı konuş- tuğunu, ilk defa işitiyorum: en azından şu üç noktanın, gerçekte, Avrasya Platformu'ndaki ülkelerin savunduk- lan tezlerle aynı, en azından mutâbık olduğunu görmemek için, insanın kör olması icâb eder. "1/ NATO ülkesi Türkiye'nin çıkar- lan, CHP'ye göre, Iran, Çin ve Rus- ya ile yakınlaşmaktan geçiyor'muş. 2/ ABD, NATO ülkesi müttefiki Türkiye'yi) komşularına karşı, bir saldın üssü olarak kullanamaz'mış.' 3/ Böyle bir seye, Türkiye'de ikti- dardaki hükümetler kalkışsalar bi- le, Türk Halkı 1 Mart'ta yaptığı gibi- buna izin vermeyecek'miş! 4/ Bütün bunların gerçekleşebil- mesi için, Avrasya'da bölgesel bir örgütün kurulması gereki- yor'muş!.." Nasıl, iyi mi? Bir anda insan AB'nin kuyruğunda, ABD ile içli dışlı CHP'nin, handiyse 'ulusalcılar'ın fikir platfor- munda olduğunu sanıyor. Olayın üze- rinden hayli zaman geçtiği halde, ay- nı partinin sözcüleri tarafından, her- hangi biryalanlamayapılmayışı, duru- mu büsbütün ilginçleştiriyor. Fazla mı iyimserim? Adet olduğu üzere, 'ana muhale- fet' partisinin, bu önemli tavır de- ğişikliğinden, Holding Basını söz et- medi; oysa, -hele söylenildiği gibi Aleksandr Putin önümüzdeki bir iki ay içinde, stratejik ortakltğı da içeren anlaşmayı imzalamaya ülkemize gelir- se- bu sözlerden, yakın vâdede değil- se bile, uzun vâdede CHP'nin dış po- Irtikasında, bazı değişiklikler olabile- ceğini kestirmek yanlış mı olur? Fikrimce, konuşmacıların Avrasya Açıkoturumu'nda, sadece bu hassas ve önemli noktalara işaret etmiş olma- lan bile, BOP tasansı ve uygulamasın- dan; CHP'de bir 'intibah hareketi'nin başladığını göstermez mi? Epeydir, Gençlik Kollarında, birkıpırdama hisse- dilmekteydi. Yarın bir de bakarsınız... Yoksa fazla mı iyimserim? GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - 2004 yılının Nobel Edebiyat Ödülü'nü Avus- turyalı kadın yazar Elfriede Jeli- nek kazandı. Jelinek, 1996'dan bu yana bu ödülü kazanan ilk kadın yazar oldu. Avusturya'daki Mürz- zuschlag Steiermark'ta 1946yılın- da doğan Jelinek, 196O'lı yıllann ortalannda yazarlığa başladı. Jelinek, Türkiye'de de, sinema- ya da aktanlan ve bir kadınla kı- zuu anlatan "Piyanisf'in yan» sı- ra "Sevda Kadınlan", "Arzu" gibikitaplanylatanınıyor. 'Pren- ses Dramlan' adh pıyesi halen Stockholm"de safınelenen Jeli- nek, ödül haberini Isveç Radyo- su'nun telefonuyla aldı. YazannNobel'i kazanmasından sonra kendisinin aday gösterilmiş olduğunu bile bilmediğini söyle- mesi dikkat çekti. IsveçAkademisi'nin daimi sek- reteri Horaca Engdahl. dün No- bel Komitesi'nin karar gerekçesi- ni. "Yazar, toplumsal klişeleri ve saçmalıklan, irade dayatma- lannı, benzeri görülmemiş öz- günlükteki bir dille ortaya ko- yan ve müzikal sesler ve karşı sesler içeren romanlarından ve piyeslerinden ötürü 2004 yılı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür" sözleriyle açıkla- dı. Elfhede Jelinek'in en tanınan romanı, 'Piyanist' adıyla beyaz- gerdeye de uygulanan 'Piyano Oğretmeni Bayan' (1983) adlı eseri. Çok sayıda yerli ödül sahibi olan yazar, çeşitli çeviriler de yap- tı. Operet metinleri de hazırlayan yazarJelinek ülkesinde, güncel si- yasi konulardakı tartışmalara ka- tılmasıyla da tanınıyor. Isveç Akademisi'nin karan, ya- yın dünyasında şaşkınhk yarattı. Bu yıla kadar yalnızca 9 kadın ya- zann bu ödülü kazanmış ohnasiD- dan dolayı Nobel'in bir kadın ada- ya verileceği kanısı yaygındı an- cak bunlar arasında, Doris Les- sing, Joyce Carol Oates ve Dani- markalı şair Inger Cbristensen gibi daha çok tanınan yazarlann ismi geçiyordu. IsmetAyyoşamınıyitirdi KölrfirServisi-Ti- yatro oyuncusu tsmet Ay (80), tedavi gördü- ğü Şile Devlet Hasta- nesi'nde akciğer yet- mezliği nedeniyle ya- şamını yitirdi. Sanatçının cenazesi bugün Şile Orta Ca- misi'nde kılınacak ikindı namazuıdan sonra toprağa verile- cek. 1924 yılında do- ğan sanatçı, tiyatro- nun yanı sıra birçok dizi ve filmde de rol almıştı. Sanatçı 1941 yılında Güzel Sanat- lar Akademisi'nin 50. kuruluş yılı nedeniyle sahnelenen 'Antigo- ne"deki haberci ro- lüyle ilk kez sahneye adım atmıştı. Sanatçı bu oyundan sonra Shakespeare'ın 'Jul Sezar'da- ki senatör rolüyle çalışmalannı sürdürdü. 1947 yılında Istanbul Şehir Tiyatrolan'na giren sanatçı, 1980 yılında kendi isteğiyle emekli ohnuştu. Emekliliğinin ardından. Haldun Dormen ve Ali Poyrazoğlu ile birlikte özel tiyatrolarda çalışmaya başladı. İsmet Ay'ın cenazesi bugün Şile Orta Camisi'nde kı- lınacak ikindi namazından sonra toprağa verilecek. Sanatçı 1985'te Gencay Gü- rün'ün daveti üzerine Şehir Ti- yatrolan'na konuk oyuncu ola- rak yeniden döndü. Sanatçı. ' Vişne Babçesi' oyununda uşak rolünü üstlenmişti. 1965 te Gttner Sümer'in sahneye koydugu 'Bozuk Dü- zen'deki rolüyle ilk devlet ödü- lünü aldı. Avni Dilligil Tiyatro Ödülü'nü 1987'de ' Vişne Bahçesi'ndekı uşak rolüyle kazan- mıştı. 1988'de Kültür Bakanlığı En İyi Er- kek Oyuncu Ödü- lü'nü aldı. 1992 yılın- da 4. Ankara Film Festivali'nde 'Seni Seviyorum Rosa' ile 4 En İyi Yardımcı Er- kek Oyuncu', 37. Al- tın Portakal Film Fes- tivali'nde 'Yıldırım Önal Anı Ödülü'nü alan Ismet Ay'ın oy- nadığı dizi ve fîlmler- den bazılan şunlar: 'CanYoldaşı',*Aslan Yavrusu', 'Tatlı Gfi- nah% 'Bozuk Dü- zen', 'Kalbimin Sa- hibi', İnleyen Nağ- meler', 'Acı ile Kan- şık','RenkliDünya', •Talihli Amele', 'Kaşık Düş- manı', 'Asılacak Kadın', 'Hoşgeldin Ramazan', 'Afıfe Jale', 'Hiçbir Gece', 'Süper Baba', Kaçıklık Diploması', 'Cumhuriyet', 'Baba Evi', 'Kara Kentin Çocnklan', 'Tatlı Kaçıklar','Benimle E v- lenir misin?' ve 'Abdülhamit Düşerkea: YeniTürkiye YEIMÎ TÜRKİYE PARTİSİ OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRE ÇAĞRISI Yeni Türkiye Partisi Olağanüstü Büyük Kongresi 24 Ekim 2004 Pazar günü saat 9.30'da çoğunluklu olarak, eğer çoğun- luk sağlanamaz ise saat 11.30'da çoğunluk aranmaksızınAnka- ra - Kavaklıdere Kenedi Caddesi No: 4'teki Çankaya Belediye- si Çağdaş SanatlarMerkezi Toplantı Salonu'nda aşağıdaki gün- demle yapılacaktır. Yeni Türkiye Partisi Büyük Kongre Delegesi olan tüm üye- lerin katılımını ve bilgilerini rica ederim. İsmaU CEM Genel Başkanı GÜNDEM: 1. Açılış. 2. Kongre Başkanlık Divanı Seçimi (1 Başkan, 2 Yardımcı, 3 Yazman Üye). 3. 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 109. ve 110. maddelerine göre partinin kapatılmasının ve partinin mallannın CHP'ye devrinin görüşülmesi ve kararlaştınlması. 4. Gelir-Gider durumunun (Bilanço) tespiti ve Tasfiye Kurulunun kurulması. 5. Kapanış. N0T: Büyük Konre Delege Listesi Parti Genel Merkezi'nde askıya çıkanlmıştır. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada En az, 7-8 kez Avrupalı olduk... En az, 8-10 kez tarih yazdık... En az, 10-15 kez devrim yaptık... Şimdi, daha önce defalarca girdiğimiz Avru- pa'ya bir kez daha girdik. Şu, kalbimizle düşün- me alışkanlığını bir türfü bırakamadığımız için, bel- lek denen olguyla da fazla ilgilenmiyoruz. 185 sayfalık AB llerleme Raporu'nun irdelenme- si gereken pek çok yönü var. Bugün, başlıktaki un- suriar açısından ele alalım... AB'ye girmiş bir ülke, yeri geldikçe vurguladı- ğımız gibi, bölgemizdeki en iyi yaşam biçimine, en iyi hukuk sistemine kavuşmuş demektir... AB, za- ten herhangi bir iç sorunu olan ülkeyi bünyesine almadığı için de AB'ye giren bölünmez... Pekı, ya AB'nin kapsama alanı içinde olan?.. İki örnek vereceğiz. Bunlar elbette Türkiye'nin durumuyla örtüşen ülkeler değil. Ancak AB'nin il- gilendiği ve içine almayı tasarladığı ülkeler olma- sı bakımından ortaklığımız var. Biri Çekoslovakya, öteki Yugoslavya... Birinci Dünya Savaşı sürecinde Almanlara kar- şı mücadelede işbirliği yapan Çekler ve Slovak- lar, savaşın sonunda 1918'de Çekoslovakya'yı kurdular. Çekoslovakya, Avrupa'nın ortasında bir ülke olarak 20. yüzyıldaki bütün çalkantılardan et- kilendi. 1991'deSovyetler'inçöküptüm DoğuAv- rupa ülkelerinin yeni arayışa girmesinin ardından, "bölünme" tartışması öne çıktı. 1993'te, özünde Doğu Avrupa'yı AB'ye çekmek için oluşturulan Kopenhag kriterleri şekillenirken Çekoslovakya ikiye bölündü. Çek ve Slovak Cumhuriyeti oldu. Ekonomileri parçalandı. Başta Almanya olmak üzere, büyük AB ülkeleri güçlü işletmeleri satın al- dı. Sonra her iki ülkeyi de tek tek AB'ye aldılar! Lozan'a saldın Yugoslavya'nın durumu daha dramatik. ABD Kosova'dan, AB de Hırvatistan'dan Yugoslavya'yı parçalamayı hedefledi. Almanya'nın başı çektiği AB politikası öne çıktı. Yine aynı süreçte, yani 1990'lann başında, kanlı bölünmeleryaşandı. AB, eski Yugoslavya'nın en küçük devletinden, Slo- venya'dan başlamak üzere, parça parça bölgeyi içine almaya başladı. Sırada Hırvatistan var. Türkiye'den önce girece- ği kesın. Sırbistan-Karadağ da girmek istiyor, ama bu haliyle bile AB'ye biraz büyük geliyor. Belki bir- kaç parçaya daha bölüp sonra içlerine alırlar. Gelelim Türkiye'ye... Bir kez daha vurgulayalım, gerekirse bin kez daha vurgularız; AB'ye üyelik, Türkiye için akılcı bir hedeftir. Ancak bu süreci Tür- kiye içindeki "AB'ci bağnazlardan" kurtarmak ge- rekiyor. AB, bu kesimden de cesaret alarak Türki- ye'den istemediğini komayacak. Ve yukanda ver- diğimiz örnekler bize yabancı hale gelmeyecek! Raporun pek çok yerinde, özellikle 18. ve 48. sayfalannda altını çize çize azınlıklar konusuna giriliyor. Azınlık kavramının Lozan gibi olamaya- cağı vurgulanıyor. Azınlık haklarından söz ederken ilk başta Kürtlerin hakları diye giriliyor... Türkiye'de demokrasi ve daha iyi yaşam sade- ce bir kesimin değil, herkesin hakkı. Eğer bu ke- simlendinlirse, sonu gelmez. Yine din özgürlüğü bölümünde de Sünni olma- yan herkes azınlık olarak algılanıyor. Böylece iki temel azınlık yaratılmış oluyor. Bizim bildiğimiz aklı başında her Alevi, kendisini bu ülkenin birin- ci sınıf yurttaşı sayar, azınlık saymaz. Burada birinci sorun AB değil... Birinci sorun, Türkiye'nin ne yapacağı... Hükümet yolunu saptamış görünüyor; bu tür istemler yokmuş gibi hareket edecek. Türkiye'nin 21. yüzyılı yakalama sürecini sade- ce hükümete bırakmamakta saymakla bitmez ya- rarlarvar... ankcum(S cumhuriyet.com.tr BUYUK KAYIP Türk tiyatrosunun ve sanat dünyasının en büyük ustalanndan. en renkli kişilerinden biri olan sevgili ISMET AY unızı kaybettik. Tüm ailesine, yakınlanna ve sanat dünyamıza başsağlığı diliyoruz. Ö.T.D. Özel Tiyatro Yapımcıları Derneği adına Hadi Çaman VEFAT 68 Kuşağının devrimcilerinden, Babıali dünyasının emekçilerinden HAYRİ EROĞLU nu dün (7 Ekim 2004) günü yitirdik. Acısını tüm ailesi, yakınları ve dostlarıyla paylaşır geride kalanlarına başsağlığı dileriz. DOSTLARI 359390 Emekli Astsubay Kimlik Kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ UZER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle