17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2004 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALt StRMEN CUMOK Olayı Sevgili, Iki hafta önce, Kadıköy'de Iske- le'den Haydarpaşa Gan'na giden kordon üzerindeki Eysan Otel'de sa- at 11 de başlayan, gecikmiş pazar kahvaltısına davetli idim. Davetin sahibi CUMOK'lardı. Gazetede çıkan ilanlardan, haber- lerden CUMOK'un ne olduğunu bi- lirsin sanıyorum. CUMOK Cumhuriyet okurlannın oluşturduğu, hükmi şahsiyeti olma- yan, direnci sert insanlann oluştur- duğu esnek yapılı bir hareket. Yalnız Istanbul'da olduğunu san- ma, kırtann karanlığında, orada bu- rada birdenbire parlayan çoban ateş- leri gibi bir şey CUMOK. Cumhuriyet okurian, Istanbul'dan Kars'a, Milas'tan Köln'e, Bertin'e 22 yerde örgütlenmişler. Yurdun dört bir yanında etkinlikler yapıyorlar. Son olarak Kars CU- MOK'a, köylere dağıtılması için gıda yardımı paketleri göndermişler, her paketin içinde birde Cumhuriyet ga- zetesi var. Adana'da köylere gazete dağıta- rak Cumhuriyet okuma alışkanlığını yaymaya çalışıyoriar. Yeni yeni kuru- luşlann oluşumu gündemde, sırada Söke ve Antakya var. • • • Geçen gün telefonda Istanbul CU- MOK'tan Nursel Atmaca ile konu- şuyordum. Bana Baro seçimleri sı- rasında, 2000 Cumhuriyet satmayı amaçladıklannı söyledi. Takıldım: - Nursel Hanım, yakında gazeteyi de siz çıkaracaksınız. - Gazetemiz ayakta dursun, yaşa- sın da biz başka bir şey istemiyoruz, yanıtını verdi. Bir süredir, Cumhuriyet gazetesi binasının girişine otomatik bariyer kondu, her şey elektronik. Kadıköy'deki toplantıdaAlev Coş- kun'a, - Gazetenin parası çok olmalı ki, ka- pıda yeni düzenler kurulmuş, dedim. Güldü. - Onu bir CUMOK üyesi okurumuz yaptırdı, dedi. Beylikdüzü'ndeki Kitap Fuan'nda CUMOK'un da bir standı var. Gaze- te ve Cumhuriyet yayınlannı satıyor- lar, Ceza Yasası ekimizden dağrtı- yorlar. Doğrusu Kadıköy toplantısında çok şaşırdım. 100 küsur kişi, güneşli bir tatil gününde bir araya gelmişler, ki- tap tanıtımı konuşmasını, benim son olaylan değeriendirmemi, Alev Coş- kun'un açıklamalarını dinlediler üç saati aşkın süre; sonra da katılanlar, sorular sordular, görüşlerini açıkladı- lar. Ardından yapıcı tartışmalar geldi. • • • Dört saat süren toplantıdan eve döndüğümde, kendi kendime "neden şaşırdığımı" düşündüm. Aslında şaşırmamam gerekirdi. Çünkü Cumhuriyet çalışanı olarak 30 yıldır, okuru olarak ise yanm yüzyıl- dan uzun bir süredir bu camianın için- deydim. Şaşacak bir şey yoktu. Ama asıl sorulması gereken şey, bir okur kitlesinin bir gazeteyle böy- lesine bütünleşmiş olmasının nede- ninın ne olduğuydu... Aslında bu bağlılık sadece her gün okunan bir gazeteye değil, onun sa- vunduğu Aydınlanma ve Cumhuri- yet ilkelerineydi. Bu insanlar, bir dünya görüşünü, bir yaşam biçimini sonuna kadar savun- maya kararlıydılar. Onlarlailkkez, iki hafta önce tanış- madım. Dahaevveldetoplantılanna, etkinliklerine, söyleşilerine katıldım. Kuşkusuz, Cumhuriyet ilkelerini sa- vunan, Aydınlanma ateşini söndürme- meye çalışanlar yalnızca CUMOK'lar değil, başka kuruluşlarda var. Ve on- lar kendi aralarında, ilişki kurup güç- lerini birieştirerek yeni yeni etkinlik- ler yapıyorlar. Yurdun dört bir köşesinde, orada burada, yeni çoban ateşleri yakılıyor, yeni yeni, CUMOK'lar çıkıyor ortaya. Sevgili, manzarayı umumiyenin pek iyi görünmediği günlerde, CUMOK'la- n ya da benzeri kuruluşlan anımsa. Karamsarlığın bir anda dağılacaktır. Ya da daha iyisi, git birilerine katıl, karanhğı aydınlığa dönüştürmeye kat- kın olsun!. [email protected] Kiev'de ele geçirilen ülkücü katliam sanığıııın iadesi için çalışmalara başlandı Kırcı yakalandı• Baştarafı l. Sayfada yapan Ukrayna polısi, yakalanan kişınin Kırcı olduğunubelirledi. Yet- kililer, Kırcı'nın iade- sine ilışkin çalışmalara başlandığını bildirdiler. Ülkücülerin "idiAmin* lakabıyla andığı Kırcı. Ankara-Bahçelievler'de 1978yılında7TtP'liög- rencıyi telle boğarak öl- dürrnüştü. 7 kez idama mahkûm olan ve Hı 2026 yılın- datahlivesi beklenen Kırcı cezae\ınden Öde- miş Ağır Ceza Mahkemesi'nin "sürpriz" karanyla 19 Mart 2004'te tahliye edildı. Kırcı'nın tahlıyesine gıden yoL Adalet Bakanı Cemil Çiçekin 12 kez idama mahkûm olan Mus- tafa İzoTun rnahkûmiyetinı ya- zılı emir yoluyla bozdurmasıy- la açıldı. 1991 yılında Terörle Mücadele Yasası'yla getirüen af, Izol'un tahliyesi için yeterli ol- madı. Ankara2. Ağır Ceza Mah- kemesi, Izol'un cezalannı uyum yasası uyannca müebbet ağır hapseçevirdi, hapiste kalacağı sü- re de 36 yıl olarak hesaplandı. An- kara 3. AğırCeza Mahkemesi, bu karara yapılan itirazı reddettı. Çıçe'k, 2010 yılında tahliye edılmesı gereken Izol'un ret ka- rannın yazılı emir yoluyla bo- zulması ıstemiyleYargıtay'abaş- vurarak tahliyesinin gerektiğini savundu. Yargıtay 1. Ceza Daire- si. bakanlığın başvurusunu kabul etti. Kjrcı'nın avukatlannın tzol için alınan karan "emsaT gös- termeleri üzerine Kırcı tahliye edildi. Ancak Salihli Ağır Ceza Mahkemesi, Kırcı'nın tahliye karannı kaldırdı. Mahkeme, Kır- cı'nın cezalannın kaldığı yerden infazına karar verdi. Başkanın oğulları dövdü Kaymakama meydan dayağı MAHMUTORAL DİYÂRBAKIR-Şır- nak'ın Güçlükonak il- çesinde KaymakamVu- ral Karagül. siyası çe- kişme içinde olduğu be- lirtilen ilçenin DYP'li belediye başkanı v e ko- rucubaşı Bahattin Ak- tuğ'un oğullan Selahat- tin ve BurfaanAktuğ ta- rafindan dövüldü. Bahattin Aktuğ, kay- makamın kendısine komplo hazurlamak için çocuklanna ait inşaatta kamera ile çekim yaptı- ğını, bunun fark edılme- si üzerine kendisine ha- karet edince de çocukla- nnın "cahilfik" ederek kaymakamı dövdüğünü söyledi. Başrndan yara- lanan Karagül ağır yara- landı. Şırnak Valisi Os- man Güneş ilçeye geldi. Aktuğ kardeşler gözaltı- na alındı. Karagül, sal- dında Bahattin Aktuğ'un azmettirici olduğunu be- lirterek şikâyetçi oldu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Azınlık kavramı son dö- nemde en çok tartışılan kav- ramlardan birisi haline geldi. Avrupa Birliği llerleme Ra- poru'nda azınlıklar sayılırken aynı paragrafta Kürtlerden ve Alevilerden söz edilmesi değışiktepkilere neden oldu. Bazı kesimler, "Kardeşim, oniar kendilerıni azınlık ka- bul etmiyoriar, Avrupa onla- n zorfa azınlık olmaya zorlu- yor" diyerek tepkilerını dile getiriyorlar. Kürtler ve Alevi- ler içinden de benzertepki- ler geliyor. En son Başba- kanlık Insan Hakları Danış- ma Kurulu'nun raporu işleri iyice kızıştırdı. önce, bu kurulun Başba- kanlık kurulu olmadığı belir- tildi. Bence de insan hakla- rı gibi sivil bir sorunun Baş- bakanlık'a bağlı olması çok anlamsız. Bir televizyon ka- nalında bu konuyu tartışır- ken bu kurulun üyelerinden olan Nurdan Bemard Türk- men ilginç bir çelişmeye da- ha dikkat çekti: Bu kurulda devlet memur- ları olmamalı. Jandarma gi- bi tamamen emir komuta zinciri içindeki biraskeri ku- ruluşun temsilcisinin bura- Kürtler, Aleviler ve Azınlık Kavramı da bulunması işleri zorlaştı- rabilir. Çünkü orası hertürlü eleştiri ve önerinin özgürce ifade edilmesi gereken bir yer. Halbuki o görüşmelere katılan askerı ya da sivil bir devlet memurunun kendi ba- şına bu konularda fıkir beyan etmesi, kararlara katılması mümkün değil. Nitekim, bu kurulun tartış- malı kararının ardından en zor durumda kalanlar me- murlaroldu. Onlar, böyle bir kararın sorumluluğundan kaçmanın yollarını aradılar. Neyse bunlar işın teknik ya- nı, daha da dramatik olan yanı, böylesineyan resmi gi- bi görünen bir kuruluşun dik- kat çektiğı nazik konular. "Sevr Sendromu", "Azınlık- lann Lozan Antlaşması'ndan doğan haklannı yeterince kullanamamalan", "Türkiye- lilik" gibi daha birçok düşün- ce bir anda bazı kesimlerin havaya sıçramasına neden oldu. ÜstelikTürkiye'de hazıria- nan raporla, Avrupa Birliği llerleme Raporu'nda birbiri- ne benzer ıfadelerin kullanıl- ması komplo teorilerine me- raklı bazı çevreleri iyice çile- den çıkardı. AB Türkiye'yi bölüp parçaiamak ve etki- sizleştirmek istiyor dediler, bu raporları da iddialarının yeni kanıtı olarak öne sür- düler. "Memleket elden git- tı, gıdiyor"üu. ••• Aslında, AB'den müzake- re tarihi almak için yaşadığı- mız gergınlik, Türkiye'nın bü- tün geçmiş denklemlerini bo- zacak yeni bir dönemece gır- diğimizi de gözler önüne se- riyor. Avrupalı Yeçiller'in Tür- kiye buluşmasında da bir ke- re daha ortaya çıktı ki, Avru- pa ülkeleri de henüz Türki- ye'nin üyeliğini kabule haztr değil. Yeşil hareketin lıderle- rinden Daniel Cohn Bendit konuşmasında, bu konunun nasıl anlaşıldığını aktarırken "Türkiye Malta değil, Türkı- ye Romanya değil, büyük bir ülke. Böyle bir ülkenin AB üyesi olması o kadar ko- lay değil" diyerek işin zorlu- ğunu dile getirdi. Avusturya Yeşil hareketin temsilcisi iseTürkiye'nin üye- liğine pek de sıcak bakmıyor- du. Sonuç olarak Avrupa Bir- liği içinde Türkiye'nın üyeli- ğinin de ötesinde müzakere tarihinin alınmasına bile sıcak bakmayan geniş çevreler bu- lunuyordu. Tabii bu güçlerin varlığı, yazılan raporlara da bir ölçüde yansıyor. Zaman zaman Türkiye'nin ışini zor- laştıracak ifadelerraporlann içinde yer alabiliyor. Türkiye tarafında da ben- zer zorluklar bulunuyor. Tıp- kı Avrupa'daki statükocu ve muhafazakâr çevreler gibi, Türkiye'deki muhafazakâr ve statükocu çevreler de Türki- ye'nin AB üyeliğine sıcak bakmıyorlar. Buradan da gö- rülüyor ki, Türkiye'nin AB yolculuğu, Türkiye içindeki statükoyu bozduğu gibi Av- rupa içindeki statükoyu da bozuyor. Azınlık tartışmalarını, bu tartışmadaki tarafları biraz bu bağlamda düşünmekte yarar olduğu inancındayım. Insan Hakları Danışma Ku- rulu'nun, Lozan yeterince uygulanmıyor, demesi kıya- metleri kopartıyor. Bu köşe- de Müslüman olmayan azın- lık vakıflannın mallarına na- sıl el konulduğunu, bu el koy- manın en temel insan hak- lannı, mülk edinme özgürlü- ğünü ortadan kaldırdığını gösteren onlarca örnek olay aktardık. Aynca kurulun, dil- lerin kullanımına ilişkin uy- gulananların da bir hak ihla- li olduğunu belirtmesinin ne- resi yanlış? Aleviler hâlâ devletin var- lıklarını kabul etmediği bir ınanç topluluğu. Onlann ço- cuklarına okullarda zorunlu din derslerinde Sünni-Ha- nefi propagandası yapılma- ya devam ediyor. Azınlık de- sen ne olur, çoğunluk desen ne olur? Kürtçe yayın üzerin- de hâlâ ambargolar devam ediyor. Kürtlerin dillerini, kül- türlerini geliştirmeleriyle ilgi- li çok ciddi sorunlar yaşa- mıyorlar mı? Azınlık desen ne olur, çoğunluk desen ne olur? Sorun, Türkiye'nin demok- ratikleşmesinin zorluğunda. Böyle zoriu bir süreçten geç- tiğimiz de kesin. Axess Axess ile Başarılı fırsatlar:PhilipsrSamsung, Siemens cep telefonlan peşın fiyatına 10 taksitle! •rjü'jjir PHILIPS SİEMENS .. obile \ www.basari.com.tii
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle