22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2004 PERŞEMBE 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Edirne PB 25 Sınop Y 19 Adana PB 30 PB 23 Samsun Y 18 Kocaeli PB 22 Trabzon Y 17 Çanakkale PB 21 Giresun Y 18 Izmır B 29 Ankara PB 19 Manısa B 28 Eskişehir PB 19 PB 20Aydın Denizii B 3 0 Konya B 26 Sıvas Y 14 Zonguldak Y 19 Antalya B 29 Kars Mersın Diyarbakır Şanhurfa Mandin Sı/rt Hakkâri Van PB Y PB Y Y Y Y 29 22 26 23 22 17 16 Yurdon kuzey ve do- ğu kesımlen parçalı, yer yer çok bulutlu, batı ka- radenız kıyılan, orta ve doğu Karaöemz ıç Ana- dolu'nun doğusu. Doğu Anadolu ıle Guney do- ğu Anadolu'nun doğu- su sağanak yağtşJı dığer yetier az bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı. do- ğu bolgelenmızde hıs- sedılır derecede olmak uzere azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB Y Y Y Y Y Y 9 7 10 15 15 15 17 15 Münih Y 18 Zürih Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y PB PB 19 13 19 17 19 19 24 26 Moskova PB 8 Y 17 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Şam A B PB PB Y Y A PB 30 5 20 25 17 22 32 29 AÇK Parçalı bulutlu Sıslı , BulutiL t ÇOK Dulutlu Yağmurtj Sulu kaf t Gok gjrûltülü G U N C E L CÜNEYT ARCAYl REK I Baştarafi 1. Sayfada tegre olmak mı istiyoruz? O zaman bunun 'ege- menliğimizi paylaşmak' anlamına geldiğini gü- zelce anlamalı, kafaya koymalıyız". - Bendit'e göre- Avrupalı'nın aklından hiççıka- ramadığı "askeriere bu düşünceyi, egemenliğimi- zi AB'ye teslim ettiğimiz gerçeğini kabul ettirme- liyiz". Oysa, komuta heyetinin AB karşısındatavn or- tada. Aman şunu yapmayalım, bunu söylemeye- lim, aman AB duymasın, yine asker çıktı karşımı- za diye nuysuzlanmasın diyor da başka bir şey diyemiyor. Buna karşın AB'ye de askeri beğendirmek ola- naksız. Kimi Batılı çevrelerde (örneğin AP Türki- ye Raportörü Camiel Eurgling'e göre) "ulusla- rarası kalibrede entelektüel ve demokrat" diye tanımlanan Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hilmi Özkök ve karargâh ekibi var askerin ba- şında. Asker ötedenberi "entelektüel" yetiştirmiştir, ama bugünkü kadro farklı. AB ölçütlerine uygun, "hem asker hem demokrat". Daha ne olsun! Görünen man2aradan çıkan sohuç: Demokrat askerliğin artık egemen olduğu zamanımızda gözlenen (hatta saptanan) duruma göre, askerin yönetime müdahalesine karşı emniyet sübabı olacağı söylenen (AB raporundaki) "gerektiğin- de müzakereleri askıya aJmak" kuralının beş pa- ralık değeri yoktur. • • • Batı müsaade buyursun; örneğin aşiret reisi Barzani'nin 2orlanarak geldiği Ankara ziyaretin- den sonra askerler hükümeti toplantıya çağırıp elden gitmekte olan Kerkük sorununun masaya yatırılmasını sağlasınlar. Telaşlanacak birdurum yok ortada. Asker, uzun zamandır siyasetçiye (bu iktidara) Kerkük için ol- sun, Kıbns için olsun kimi titizlendiği ulusal ko- nularda olsun izlenecek sıyaset önermiyor. Asker, üzerine herhangı bir görev düşerse ön- ceden ne yapabileceğini veya bu hükümetin Ker- kük konusunda ne yapmayı düşündüğünü öğ- renmeye çalışmış olabilir Başbakanlık'taki top- lantıda. Sanki hükümet Kerkük konusunda ne yapaca- ğını biliyormuş gibi! Kuzey Irak'ta askere olası bir manevraya ola- nak bıraktı mı Amerika? Kürtleri cesaretlendirdi, -Türkiye'yi- PKK'yi silahlatemizlemeyi vaatede- rek bir güzel uyuttu, uyutuyor. Bu arada -önceki gün- devlet denetimindeki TRT kanallannın birinde -iş işten geçtikten son- ra- Kerkük'e Barzani'nin içerden dışardan topla- dığı binlerce Kürt'ü yerieştirdiğini, konut yapımı için malzeme sağladığını, gelenlere para, işyeri için sermaye verdiğini; kentin nüfusyapısını Kürt- ler lehine değiştirdiğini içeren yayın yapıldı. Hükümet sadece, kanşmam ha, gibi birtakım açıklamalar yapıyor. Kerkük'ün Kürt kenti olma- dığını söylüyor. Söylüyor da ne kadar etkili ve ge- çerli olabiliyor bu babalanmalar, efelenmeler? Kocaman bir hiç! Evet, değer taşımıyor. Bar- zani, Türkiye sınırından geçer geçmez, "Kerkük Kürt kentidir" dedi mi, dedi. Geldi Ankara'ya bi- zim ünlüüü ikiliyle görüştükten sonra giderken yine Kerkük'ün Kürt kenti oiduğunu yineledi mi, yineledi. Şam'da aynı karariılığı sergiledi mi, ser- giledi. Bizimkiler bıraktığımız yerde, aynı tariada. Sin- dirdikleri taamı topluma sindirtmeye çalışıyorlar: Kerkük Kürt kenti değildir; Kürtlerin, Araplann, Türkmenlerin birlikte yönetecekleri bir kenttir, de- meyi sürdürüyorlar. Barzani, karşısında Türkiye de olsa Kerkük'e müdahale edecek devletle gerektiğinde savaşa- cağını ilan etti, ediyor. Isterşantaj koksun, isterse tehdit. Barzani böy- le konuşabiliyor. Ya sen! Ne yaptın, yapıyorsun? Silahlı bu söylemin en ufak değertaşımadığını ifa- de edecek minicik biraçıklama yaptın mı, yapa- biliyor musun? Hayır! Ha, bu hükümet Başbakanlık'ta (asker sivil ka- tılımryla) toplantı düzenliyormuş gibi masallar... At gözlükleri takmış koşuyor, koşuyor. AB'nin gösterdiği ucu açık bir hedefe doğru... sergısı • tstanbul Haber Senisi - Ressam Erdoğan Züm- rütoğlu'nun büyük boy resim ve heykellerden oluşan "Ben İçin Balballar" adlı sergisi Istanbul Sanat Fu- an kapsamında 23 Ekim'de TÜYAP Beylikdüzü'nde açılacak. "Sadece ölünce mi dikilır balballar" sloga- nının öne çıktığı sergi 31 Ekim'e dek gezilebilir. • Istanbul Haber Servisi- BakanJar Kuruîu karan ile 31 Ekim 2004'ten itibaren geri saat uygulaması- nın başlayacak olması nedeniyle resmi dairelerdeki mesai saatlerinde değişikliğe gıdildi. Gün ışıgından yararlanarak enerji tüketimini azaltmayı, sabah ve akşam trafiğindeki yoğunluk da dikkate alınarak ha- zırlanan ve 1 Kasım'da uygulamaya girecek olan mesai saatlen şöyle: 08.00-12.00,12.30-16.30. Hayvan operasyonu • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Jandarma Genel Komutanlığı Genel Sekreterhği'nden yapılan açıklamaya göre, Ankara ve ilçelennden 65 büyük- baş, Sakarya ve ilçelerinden 15 büyükbaş, Aydın ve ilçelennden 8 büyükbaş, Konya ve ilçelerinden de 28 büyükbaş ve 184 küçükbaş hayvan çaldıklan be- lirlenen şebekenin üyeleri yakalandı. 15 kişi gözal- tına alınırken 9 faili meçhul olay aydınlatıldı. 463rnüyardevretti • ANKARA (AA) - Şans Topu'nda kazanan üst kolon numaralan. " 16, 20, 28.30, 31" alt kolon nu- marası, " I I " olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen çık- madığı için 463 milyar 59 milyon 645 bin lira hafta- ya devredildi. Çekilişte, 5 bilenler 1 milyar 996 mil- yon 400'er bin, 4 artı 1 bilenler 167 milyon 250'şer bin, 4 bilenler 14 milyon 200'er bin, 3 artı 1 bilenler 7 milyon 300'er bin. 3 bilenler 1 milyon 650'şer bin. 2 artı 1 bilenler 2 milyon 200'er bin, 1 artı 1 bilenler 15e 1 milyon 50_'şer bin lira ikramiye kazandılar. Schröder ile 26 Ekim'de Berlin'de yapacağı görüşmede tutumunu netleştirecek Tarihin anahtan Chirac'taAYHAN ŞİMŞEK ANKARA - AB'den yıl so- nunda üyelik müzakerelerine geçme karan bekJeyen Türkiye, dikkatini 26 Ekim'de Berlin'de yapılacak AJmanya-Fransa zir- vesine yoğunlaştırdı. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chi- rac"ınAlmanya Başbakanı Ger- hard Schröder ile yapacağı gö- rüşmede, Türkiye ile müzakere- lere başlama konusunda tutumu- nu netleştinnesi bekJeniyor. Fransız diplomatlar, Chirac 'ın Schröder gibi müzakerelerin 2005 "in ilk yansında başlaması- na sıcak baktığını savunurken "Ancak 25 üyeli yeni AB'de, Fransa-Almanya ağıriığı eski- si gibi değil. Fransız-Alman uz- laşısı olsa da aralıkta ötcki ba- zı üyelerin müzakerelerin er- telenmesini istemesi halinde durum değişebilir" görüşünü CHİRAC MÜZAKERE KARARI VERDİ PARİS (AA) - Fransa Maliye ve Eko- nomi Bakanı Nicolas Sarkozy'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, "Cumhurbaşka- nı Jacques Chirac, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması yönünde karar verdi" dediği bildiril- di. Diplomatik kaynaklar, müzakerele- rin ne zaman başlayacağı konusunda Chirac'ın tavnna ilişkin Sarkozy'nin açıklama yapmadığıaı kaydetti. Sar- kozy'nin görüşmede, "Avrupa Birii- fi'nin şu anda sorunlan var. Nereye gidecek, nasıJ bir genişleme göstere- cek belli degil, öncelikle bu sıkıntıla- n aşmamız gerekir" dediği öğrenildi. Sarkozy'nin, Alain Juppe'den boşalan iktidardaki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) başkanlığına gelecek aylarda seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Fransa'da merkezi sağda en güçlü si- yasi lider olarak bilinen Sarkozy'nin 2007 yıluıda da cumhurbaşkanlığı se- çimlerinde aday olması bekJeniyor. kaydediyoriar. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB'yi müzakerelere geç- meye ikna turunun ilk ayağı olan Almanya'dan, "Müzakere tari- hinin anahtan Chirac'ta" so- nucunu çıkararak döndü. Schrö- der hükümetinden müzakerelere başlama konusunda güçlü destek alan Ankara, Chirac'ın iç politi- kada yaşanan Türkiye tartışması nedeniyle tutumunu hâlâ netleş- tirememesinden ise kaygı duyu- yor. Fransız Cumhurbaşkanı'nın çekincelerini aralık ayında da sürdürmesi durumunda, müza- kere tarihinin ertelenmesi ve mü- zakere şartlanmn ağırlaştınlma- TfC JT ransız siyaset ve iş çevreleriyle görüşmek ve OECD'de temaslarda bulunmak flzere Paris'te bulunan Başbakan Erdoğan, Orsay Mûzesi'nde Fransa Araşrırmalar Merkezi'nin düzenlediği bir toplantıya katıldj. Erdoğan, Fransa'nın önde gelen işadamlarıyla yemek yedi. (AA) Türban çarpıtmasıHaber Merkezi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fran- sa'mn doğusundaki Mulhouse kentındekı bir okulda türbanla- nnı çıkannayı reddeden iki öğ- rencınin okulla ilişiği kesüdiği gün bu ülkede "türban takıy- yesi" yaptı. Türkiye'de halka yönelik bir türban yasağı olma- dığını ancak ögrencilere yöne- lik böyle bir uygulamanın oldu- ğunu belirten Erdoğan, eğitim özgürlüğü açısından yaklaşıl- dığında Avrupa ülkelerinde böyle bir uygulama olmadığını öne sürdü. Fransız haber kanalı LCI'nın sorularını yanıtlayan Erdo- ğan'a, Türkiye'de başörtüsü ya- sağına ilışkın bir soru yöneltil- di. "Türkiye'de bu konuda halka yönelik bir yasak olma- dığını, ancak ögrencilere yö- nelik böyle bir uygulama ol- duğunu" belirten Erdoğan, "Bu konu şu anda bizim gün- demimizde değil" dedi. Erdo- ğan, eğitim özgürlüğü açısından yaklaşıldığında Avrupa ülkele- rinde böyle biruygulama olma- dığını öne sürerek, insanJann inançlannın gereğini yerine ge- tirmesine saygı göstermek ge- rekriğini savundu. Erdoğan, bu konunun toplumsal mutabakat içinde çözülmesi gerektiğine inandıklannı vurgulayarak ken- disinin Türkiye'de söylediği şi- ir yüzünden mahkûm olduğunu ammsattı. Muhabirin, "Bu şi- iri hâlâ seviyor musunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Öz- gürlükler ülkesi Fransa'da böyle bir şeyi tasvip etmek mümkûn değil" dedi. Erdoğan, çelik üretiminde dünyanm önde gelen kuruluş- lanndan Arcelor'un Başkanı Guy Dolle'yi, kaldığı otelde kabul etti. Görüşmeden sonra Dolle, son 15 yıldır Türkiye'de yatınm yaptıklannı belirtti ve bu yatınmlarmı güçlendirerek devam ettinnek istediklerini söyledi. Dolle, Ereğli Demir- Çelik Fabrikalan TAŞ'nin özelleştirilmesiyle yakından il- gilendiklerini belirterek, görüş- mede bu konudaki görüşlerini açıkladığım kaydetti. sı olasılıklannın güçlenmesi en- dişe yaratıyor. Fransa'nın Istefcslzllfli Fransız diplomatik kaynaklar, 26 Ekim'de Berlin'de gerçekleş- tirilecek Chirac-Schröder buluş- masmda ele ahnacak önemli ko- nular arasmda "Törkiye ile mü- zakerelere geçiş tarihi- nin" bulunduğunu belir- tirken Fransa ile Alman- ya'nın bu konuda tutum- lanm uyumlulaştırmala- nnın beklendiğini kay- dettiler. Chirac'ın Schrö- der gibi müzakerelerin 2005 yılının ilk yansında başlamasına sıcak baktı- ğını belirten Fransız dip- lomat, "Ancak 25 üyeli yeni AB'de, Fransa-Al- manya ağırhğı eskisi gi- bi değiJ. Fransız-AJman uzlaşısı olsa da bunun öteki üyelere empoze edilmesi beklenmemeli. Üveler arasmda farklı düşünenler var. Sonuç bildirisine farklı bazı ifadelerin girmesini is- teyenler var. Bunların müzakerelerin ertelen- mesini istemesi halinde durum değişebilir" gö- rüşünü kaydetti. Şansölye Schröder'in önerisiyle, 26 Ekim'de Berlin'de yapılacak Chi- rac-Schröder görüşmesi- nin ardından iki lıder Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya ge- lecek. Fransa ve Alman- ya'nm aralıkta ahnacak karara dönük görüşleri- nin ele almacağı üçlü gö- rüşmeye, Dışişleri Baka- nı Gül ile birlikte Alman ve Fransız dışişleri ba- kanlannın da katılmala- nmnplanlandığı öğrenil- di. Bu görüşmenin ardın- dan, Türkiye'nin Fransız- Alman ortak yapımı 36 Airbus yolcu uçağı alma- sına ilişkin 1.5 milyar do- larlık anlaşmanın resmi imza töreni yapılacak. Fransa'da, okulda türbana geçit yok MULHOUSE (AA) - Fransa'nın doğusun- daki Mulhouse kentindeki bir okulda rür- banlannı çıkarmayı reddeden iki öğrencinin okulla ilişiği kesildi. Okul yönetiminin, 7. suufta okuyan 12 ve 13 yaşlanndaki iki öğ- rencinin türbanlannı çıkarmayı reddetmesi üzerine, bu öğrenciler ve aileleriyle birkaç kez görüştüğü, ancak ortak bir yol buluna- maması üzerine öğrencilerin okuldan atıl- dıkJan bildirildi. Okul Müdürü Michelle Feder-Cunin, "Disiplin kurulu, iki öğren- cinin okuldan atılmalarına karar vermiş- tir" dedi. Okuldan atılan öğrencilerden bin olan. Cezayir asılh Fransa vatandaşı Haüde Fortas'ın annesi Lazhar. kızının sınıf bi- rincisi olduğunu, hiçbir problem yaşamadı- ğını, okulun onu niye attığını anlayamadığı- nı söyledi. Öğrencilerin okuldan atılmala- nyla Fransa'da, tartışmaya yol açan, "dini semboUerin devlet okullannda yasaklan- ması"na yönelik yasa ilk kez uygulandı. Almanya Müli Görüş'e hayır dedi FRANKFURT (Cumhuri- yet Bürosu) - Milli Görüş üye- İerinin Alman vatandaşlığına alınmaması, anayasal düzene sadakatsizliğin bir sonucu ola- rak gösterildi. Almanya'da is- tihbarat örgütlerinden gelen ra- porlar doğrultusunda, Milli Görüş ile üyelik ilişkisini için- de bulunan bazı Türk vatandaş- lannın Alman vatandaşlığına kabul ediünemesinin, bu insan- lann Almanya"nm özgürlükçü ve demokratik anayasal düze- nine yeterince sahip çıkmaya- caklan kuşkusundan kaynak- landığı belirlendi. Daha önce sıklıkla Bavyera eyaletinde rastlanan bu tür olay- lann bir benzeri de Mainz ken- tinde yaşandı. 29 yaşındaki bir Türk vatandaşının Alman va- tandaşlığına geçme başvurusu, eyalet istihbarat örgütünün ra- poruna dayanılarak Milli Görüş üyesi olduğu gerekçesiyle red- dedıldi. Yurtta;lık verllmedl II yönetiminin bu doğrultuda- ki karanna itirazı görüşen Ma- inz Idare Mahkemesi, söz konu- su Milli Görüş üyesıne "anaya- saya sadakati konusunda kuş- kûlar bulunduğu" gerekçesiy- le Alman vatandaşlığının veri- lemeyeceğini bildirdi. 29 yaşındaki Türkün 1998 yı- lmda Milli Görüş (IGMG) çev- relerinde üye olarak göründüğu- nü kaydeden Rheınland-Pfalz Eyaleti Anayasayı Koruma Ör- gütü, Milli Göriiş'ün Türkiye'de din dışı devlet düzeninin altım oymak ve onun yerine diktatör- ce bir din devleti kurmak için çahştığmı, uzak hedef olarak da dünyadaki tüm devlet düzenle- rini yıkmak istediğini bildirdi. tl yönetimi, söz konusu kişiye, 2003 yılında Türk vatandaşlı- ğından çıkarsa ve hakkında baş- kaca bir kuşku bulunmazsa. kendisinin AJman vatandaşlığı- na kabul edileceğini bıldn-mişti. Ancak 2002 yılında Milli Gö- rüş üyeliği ortaya çıkanlmca, il yönetimi, bu Türk vatandaşının Alman vatandaşlığına kabul edilemeyeceğini bildirdi. Bu arada il hukuk komisyo- nu, ıl yönetimine çağnda bulu- narak karan gözden geçirmesi- ni, Milli Görüş üyeliğinin böy- le bir redde gerekçe oluşturama- yacağmı belirtti. Milli Görüş'ün bir bütün ola- rak anayasal düzene aykın ol- madığım savıınan komisyon ka- ranna karşı da mahkemeye gi- dildi. Mainz tdare Mahkemesi, Milli Görüş üyeliği ile demok- ratik ve özgürlükçü anayasaya bağlılığın bağdaşamayacağını belirterek olumsuz karar aldı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Aksoy, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunlar karşısında hep güncel ama bugünlerde ayrıca güncel... Ne yazık ki, Türkiye'nin sorunlanna Tür- kiye penceresinden bakan aydın sayımız giderek azalıyor. Onlan katledenlerin 12'den vurduğunu kabul etmek durumundayız! Kışlalı'nın Türkiye'nin bütünlüğü, ulus-devlet konulan gündeme geldiğinde sık kullandığı bir de- ğerlendirme vardı: "Aynlıklan öne çıkarmakmı, ortakyanlan öne çı- karmak mı? Bütün sorun budur. Aynlıklan öne çı- kanrsanız işte Yugoslavya, ortak yanlan öne çıka- nrsanız işte Türkiye deneyimi!" Kışlalı, bugünleri görseydi; derin birtarih bakı- şıyla, bugünü ve yakın geleceği ne güzel irdeler- di... 6 Ekim'de açıklanan Avrupa Birliği llerleme Ra- poru sonrasındaki tartışmalara Kışlalı'nın pence- resinden bakınca aklımıza ister istemez başlıkta- ki ikilem geliyor: AB, Türkiye'yle müzakerelere oturmaya mı ha- zırlanıyor, yoksa kendi arasmda Türkiye'yi müza- kere mi ediyor? İki yaklaşım arasmda dağlar kadar fark var. Son olarak Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Abdullah Gül'ün Almanya seferinde de gördük ki, ikinci şık daha ağır basıyor. Gerek ba- şı çeken gerekse sonradan katılan ülkelerin tutu- muna baktığımızda, sanki Türkiye her şeye evet diyecekmiş gibi bir anlayış ağırlık kazanıyor. Yeter ki kalalım masada! Avrupa başkentlerinde Türkiye'nin müzakere ediliş biçimini şu tür yaklaşımlarla özetleyebiliriz: Ayıp olur Bu görüşü savunanlar arasmda yer alan Yeşiller, Istanbul'u da ziyaret ettiler. Görüş- lerini, eleştirilerini açıkça yüzümüze de söyleyip girtiler. Onlara göre, Türkiye'ye bir üyelik yönü vermemek artık ayıp olacak kadar ileri bir durum. Yazık olun Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir Av- rupa kapısında beklediğini anımsayanlar, bu aşa- madan sonra Türkiye'ye "başka kapıya" demenin Avrupa çıkarlan açısından yazık olacağını düşü- nüyorlar. Bu nedenle de Türkiye'ye içi dolu olsun boş olsun, zor olsun kolay olsun mutlaka bir mü- zakere tarihi verilmesi gerektiğini savunuyorfar. Çıkanmıza olur. Almanya Başbakanı Schrö- der'in sık sık dile getirdiği bu görüşün omurgası şu: Avrupa'nın güvenliği şu andaki sınırlarımızın içinde önlem alarak sağlanamaz. Bu anlamda Türkiye'ye gereksinmemiz var. Avrupa büyük dü- şünmeli ve Türkiye'yi kendi sınırlan içinde değer- lendirmeli. Bunun karşılığındaTürkiye'den istene- cekleri ayrıca konuşuruz. Bahçede dursa daha iyi olur Schröder'in gö- rüşünü biraz katılaştıranlar da şu düşünceleri sa- vunuyorlar: Tamam, Avrupa'nın güvenliği sınırlanmız için- den başlamaz, Türkiye de bunun için bize lazım ama, ille de içimize almak gerekli mi? Çok da ge- rekli değil. Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık verelim, güvenlikten ekonomiye meyvelerini derelim. Genel özet böyle görünüyor. 26 Ekim'de Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'de Fransa- Almanya zirvesine katılacak. Kilit ülke Fransa ile yeni birdeğerlendirme yapılacak. Gelen haberler, fazla bir şeyin değişrneyeceğini ortaya koyuyor. Neredeyse kimse, "Yahu bir de Türkiye'yi dinle- yelim, onlarne diyecek" düşüncesinde değil... Bu tabloya AKP'nin yaklaşımı şöyle özetlene- bilir: Bize birtarih verin, Her şey kabulümüz... Anlamı olsa da olmasa da, Yeter ki kalalım masada! ankcumc? cumhuriyet.com.tr BM özel Temsilcisi Jilani: 'Reformkm direnen ımsurhırvar' AIVKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - BM Genel Sekreteri Kofi Annanın Insan Hakla- n Savunuculan Özel Temsilcisi Hina Jilani, Türkiye'deki reform sü- recinin uygulanmasına direnen bazı unsurlar olduğunu söyledi. Ad- res olarak güvenlik güç- lerini gösteren Jilani, toplantı ve gösteri yürü- yüşlerinde emniyet güçlerinin, amacını aşan kuvvet kullandık- lannı savundu. Jilani, Ankara'daki BM binasında düzenle- diği basın toplantısında, bir haftadır Istanbul, Ankara, îzmir, Diyarba- kır ve Bingöl'de yaptığı temaslara ve tespitleri- ne ilişkin bilgi verdi. Te- maslannın sonucunda, Türkiye'deki reformla- nn uygulanmasını sağ- layacak değişimin, an- cak yerel seviyede ve devletin tüm binmlerin- de büyük politika deği- şiklikleriyle hayata ge- çirilebileceğini kavradı- ğını kaydeden Jilani, şunJan kaydetti: "Reform sürecinin pratik sonuçlarının yansunasını engelle- yen ve tutum değişik- İikierine karşı direnç gösteren bazı unsurlar hâlâ var. Reformların yerel seviyede politika ve uygulamalara yan- sıtılması gerekiyor.'' Jilani, Türkiye'de de- mokratikleşmeye doğru büyük değişim ve açı- lımlar yaşandığını be- lirtti. Jilani, toplanma özgürlüğü konusunda iyileştirmeler olduğunu, ancak hâlâ bazı endişe verici noktalann bulun- duğunu belirterek banş- çıl toplantılan kısıtlayan uygulamalann gevşetil- mesi ve polisin aşın kuvvet kullanmaması gerektiğini belirtti. Insan haklan kuru- luşlan ve savunuculan- na karşı çok sayıda da- va açıldığını endişeyle izlediğini ifade eden Ji- lani, yargının bu konu- ya özenle eğilmesi ve emniyet personelinin bu kuruluşlara karşı şüphelerinin ortadan İcaldmunası için bilinç- lendirihTiesinin önemi- ni vurguladı. _
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle