25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2004 PERŞEMBE 18 SPOR spor(a cumhuriyet.com.tr Şampiyonlar Ligi'ndeki 3 maç sonunda istenen sonuçlar gelmeyince San-Lacivertlilerde suçlu aranıyor EBahçe'defatumDaum'akesildi3 - rı üi • Takıma kötü flıtbol oynatan Alman çalıştıncı hedef adam olarak gösteriliyor. Bu arada Şampiyonlar Ligi için alınan ancak etkili olamayan Alex'e de tepkiler artarak devam ediyor. ARİFKIZILYALIN HİLMİTÜRKAY Bu Fenerbahçe'nin haline yazık doğrusu. Bir türlü Avrupalılaşamadı gitti Biz ancak kendi ligi- mizde varlığımızı hissettiriyonız. gerisi kim ne der- se desin yalan. Rize'yi, Kayseri'yi. Sebat'ı yürü- yerek de oynasan yenersin ama iş Avrupa'ya gel- diğinde işte gerçek ortada. San-Lacivertli yönetim, Şampiyonlar Lıgı için büyük paralar harcayarak çok iyi bır kadro kurdu; dahası kurduğunu zannetti ve beklemeye koyuldu. Maçlarbaşladı. takım sapır sapır dökülüyor. 3 maç- ta tek bir galibıyet, o da şans eseri. Şimdi üçüncü- lük de (UEFA) t'ehlikede. Gerçi teknik direktör Da- um, önce tecrübe eksıklığınden yakınıp sonra da matematiksel olarak şanslaruun sürdüğünü söyle- se de Sparta Prag'ın Fenerbahçe'yi kendi sahasın- da yenmesi durumunda San-Laci\ ertli ekip UE- FA'ya gitme şansını da kaybedecek Maç öncesi her şey güzeidi Lyon maçı öncesine kadar Şûkrü Saracoğlu'nda her şey muhteşemdi, ınanılmaz bir uğultu Kadı- köy'ü sallıyordu sanki. Rakibın güçlü ol- duğu herkesçe bilıniyordu ama biz de iyi hazırianmıştık! Başlarda iyi tempo tut- turduk ama arkası gelmedi. Hızımız ça- buk kesildi, olacağı buydu zaten. Yapma- mamız gereken pas hatalannı fazlaca yap- maya başladık, orta sahamızı rakibe tes- lim ettik, savunma çoğu zaman zor duru- ma düştü. Bıraz Rûştû, biraz Tuncay biraz Aurelio ve biraz da Nobre ıle ayakta kalmaya çalıştık, tabii ki bu da yetmedi bıze. Skor 2-0 olduktan sonra Da- um da bir taraftar gibi kulübesine çekildi ve maçı izlemeye başladı, bir değişıkliğin dışında başka bır değişikliğe girmedi. Alexi, Hooijdonk'u sahada rutmasının ne anlamı vardı ki? Şampiyonlar Ligi için Alex*i kadrosuna katan Fenerbahçe, bu futbolcusundan böylesi maçlarda çok büyük işler bekliyordu. Ama bu Brezilyalı ne- dense kaçamak oynuyor, sahada varlığıyla yoklu- ğu belli değil, bir tek duran toplarda ve de korner atışlannda kendisini görebiliyoruz. onun dışında da hemen hemen hıç yok. Forması ıslanmıyor bile. Or- ta sahada pas dağıhcılığı yapacaktı. zaman zaman forvete dönük oynayacaktı; Nobre'ye. Hooijdonk'a top atacaktı, hanı nerede? Bu saatten sonra Alex, bizim lıgımızde oysa ne olur oynamasa ne olur?.. Her yenılgi sonrasında hemen hemen bütün ta- EBahçe UEFA'yı hedeflemeU Balkan Spor Yazarlan Birligi Kongresi ve Eğitim Semineri'ne kaiılan Futbol Federasyonu Başkanı Levent Btçakcı, F.Bahçe'nın O. Lyon yenilgisinın ardından Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde grubunda 3.'lüğü hedeflemesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. F.Bahçe'nin istediği futbolu sergileyemediğinı belirten Bıçakcı, "Rakip de çok güçlüydü. F.Bahçe'nin bence arük grupta iiçüncülüğii hedef alması ve UEFA Kupas'nda yoluna devam etmesi gerekir* dedi. kımJarda suçlu ararur. 3-1 kay- bedilen Lyon maçının ardından şımdi EBahçe'de suçlu aranıyor. En büyük suçlu herkes gibi bi- ze göre de teknik direktör Daum. Alman teknik dı- rektör bu takıma futbol oynatmıyor, oyuncu de- ğişikliklerinı ne zaman yapacağını bilmiyor. elindekı malzemeyi hıç iyi kullanmıyor, futbolculartnı iyi taru- mıyor. Her maçta oyuncuyu ayn ayn yer- lerde oynatmak intihar etmekten başka nedir0 Bugüne kadarbu takım lıgde 9 maçta 8 galıbiyet elde etti. küçüksenmeye- cek bir başandır bu ama kazandığı maçlanna baka- cak olursanız futbol oyna- yarak alınan doğnı dü- rüst 3 puan yok. Daum'un sözleşmesi E)ün birbasın organın- da başkan Aziz Yıkn- nm'ın lıgdeki başansın- dan dolayı Daum'la 2008 yılına kadarsözleşme yapacağı yazüıy- dı. Hıç de inandıncı gelmedi bu haber bızlere. Hele hele Şampi- yonlar Ligi'nde alınan başansız sonuçlardan sonra sınir küpü olan Yıldırım'ın boyle bır ışe kalkışmasına kim inanır kı? Sonuçta yönetım de faturayı Daum'a kesti. ama şimdilik yo- la Alman'la devam. Yann veya öbür gün neler olur bilinmez a- ma bızün bildiğimiz tek bir şey var: Eğer takım UEFA'ya gire- mez ise Alman'ı gönderirler. Çünkü kendisıne yönelik çat- lak sesler çıkmaya başladı bile. Her şey başkanın iki dudağının arasında. Emre'li Inter gol yağdırdı Spor Servisi - A\nıpa Şampiyonlar Ligi ne dün 4 grupta yapılan 8 maçla devam edil- di. AvTupa'nın ıld devini karşı karşıva ge- tiren maçta (F) Grubu'nda Milan kendi evindeBarcelona'vı 1-Oyenerken. (G) Grubu mücadelesinde Emre'li Inter tspan- ya'nın güçlü ekıbi Valencıa'yı deplasman- da 5-1'lik skorla geçti. (F) Grubundaki di- ğer maçta ise Lucescu'nun takırru Shaktar Donetsk kendi evinde Celtic karşısında 3- 0 kazandı. Dığer sonuçlar şöyle.(E) Gru- bu: Panathinaikos - ArsenaJ: 2-2. Rosen- borg-PSV: 1-2. (G) Grubu Andertecht- VV.Bremen: 1-2, (H) Grubu: Cbekea- CSKA Moskma 2-0. PSG - Pbrto 2-0 ' K O R N E R A T S I N D İ Y E M î A L I N D I ? ' Alex'i de tartışırlar! Fenerbahçe camiası sezon başında Cruzerio'dan 20 miJyon dolar karşılı- ğında transfer edilen Akx De Souza'yı tartışmaya başladı. Takım oyununa katkı sağla- mamasına karşın lig maçla- nnda attığı son dakika golle- riyle bugüne kadar eleşti- rilmeyen Brezilyalı yıl- dız, Lyon maçında etki- li olamayınca, bir grup kongre üyesi hem teknik direktör Cris- toph Daum u. hem de bu transferde ısrarcı olan Nihat Özdemir. Mahmut L slu. M urat Özaydınh ve Hakan Bilaİ KutluaJp ı suç- ladı. "Alex, Sebat ve Gençlerbirtiği maçla- rmda iki korner, bir gol atüsuı diye mi alın- da" diyen üyeler, Alexe verilen parayla daha fonksiyonel bir transfer gerçekleşti- rebileceğine dikkat çektıler. Lyon'un Arse- nalli Wütord'a bonservis ücreti ödemeden imza attırdığına ve yine Lyonlu Junin- ho'nun 4 milyon Euro bonservis ücretiyle Fransız ekibine geçtiğini vurgulayan üye- ler, "AJex hem pahah, hem de Fenerbah- çe'nin istediği tipte bir oyuncu değil. Cste- lik Daum 'la da anlaşamadığı ortaya çıktT dediler. Grupçuluk mu var? Lyon yenilgisi. takım içindeki huzursuz- luk ve gruplaşmalan da ortaya çıkardı. Ho- oijdonkla Alex'in başını çektiği grupla genç oyuncular Selçuk, Volkan, Serkan, Tuncay. Mahmut ve Servet'in sık sık tar- tıştığı ancak bu gerginliğin uzun süre giz- li tutulduğu öğrenildi. Fatih Akyel ise Ser- hat, kaleci Recep ve Murat Hacıoğlu ile başka bir grubu oluşturuyor. NEYMtŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN 1-3'lük Sonuç Şaşırtıcı Değil Neden herkes Daum'a yük- leniyor, ne yaptı ki bu Alman, suçu neymiş; Fenerbahçe Lyon'a 3-1 yenilmişse dünya- nın sonu gelmedi ya... Bu ma- çın böyle olacağı belli değil miydi?.. Gerçi popülist yazar- lanmız maç öncesi mangalda kül bırakmamışlardı ve de Da- um'dan umutluydular. Oysa görünen köy kılavuz istemezdi. Tam 16 aydır Fenerbahçeli yandaşlar kazanılan maçtan sonra bile stattan somurtarak çıkmadılar mı, 'dâhi' Alman her maça ayn kadro çıkanp Fenerbah- çe'yle kedinin yumakla oynadığı gibi oynamadı mı, bütün bunlan başta Baş- kan Aziz Yıldınm olmak üzere herkes görmedi mı, hatta Başkan'ın Daum'u elden kaçırmamak için yönetimdeki arkadaşlanna baskı yaptığını Mı- sır'dakı sağır sultan bile duymadı mı?.. Ama Daum'un futbol felsefesine bayılıyorum; Lyon maçından sonra 'gerçekler acıdır' demiş. Bu onun gerçeği görebildiğinin işareti mi, yoksa okul sıralannda Goethe'den kalma bir lafa mı takıldı bilemeyiz. İşte çekirge geldi geldi bir Avrupa- lı karşısında teslim bayrağı çekti. Maçtaki yanlışları bir kenara koyup sağduyu ile olaya bakarsak Fener- bahçe'nin dünkü O. Lyon ile yapa- cağı hiçbir maçı kazanabileceğini ummuyorum. Ingilizlerin biratasö- zü vardır, "Satranç oyunu bitince tüm taşlaraynı torbaya konur." Da- um'un hataları dışında futbolculann da hatalannı belirterek hepsini aynı torba- ya koyalım. Fenerbahçeli futbolculann çoğu yü- reklerini ortaya koyup oynadılar, hiçbiri- sinin iyi niyetinden kuşkum yok, ama iyi niyet enerjiyi 90 dakikaya yaymaya yet- miyor. İyi niyetli olmak elbette bir insan için önemli ama niyeti kötü olmak da utandıncı. Bir Alex'e bir de O. Lyon'un Brezilyalılanna bakın. Alex oyuna katıl- mayı pek düşünmediği gibi niyeti de pek yoktu. Futbol maçında futbolculann yıldızla- n, unvanlan, şöhretleri pek sökmez, ko- şan ter döken, futbolun gereklerini yeri- ne getirenler, beyinle fizik iletişimini ku- rabilenler kazanmayı hak ederler. Fener- bahçe'nin iki sezondur kazanmayı hak ederfutboluna hasret kaldığımızı söyler- sek kimse danlmaz. Fransa şarnpiyonunu izledik, ilk yan- da terlemediler bile, F.Bahçe'nin oyu- nunu çözmüşler, Fenerbahçe'yi çok adamla karşılayıp hızlı adamlarla Fener kalesine inmeyi planlamışlar. Bunu ba- şardılar, Fenerbahçe bilinçsiz olarak bastırdı, ilk yanda bitti. Ikinci yanda Fe- nerbahçe'yi çözen O. Lyon topu ayağa oynayıp, iki pasla Fener kalesinin önün- de çoğaldı ve Fenerbahçe savunması- nı birbirine düşürdü. İlk yanda iki kez Fener kalesine gelen Fransız takımı ikin- ci yanda bornbaladı. Doğrusu ortaya koyduklan futboldan keyif alanlardan bi- risiyim. Bu takım Manchester'ın da önünde grup birincisi olmaya layık. Kim ne derse desin futbolun hakkını veriyorlar. GÖRÜŞ DOĞAN HASOL Galatasaray'ın 100. Yılı Galatasaray Spor Kulübü yüzüncü yi- lına ulaştı. Yüz yıl... Dile kolay. Kurum- leişmanın az görüldüğü bir ülkede bu süre daha da çok anlam kazanıyor. Kulübün temelterinin Galatasaray ü- sesi'ndeki bir edebiyat dersi sjrasında birkaç kafadar öğrencinın girişımiyle atıldığı biliniyor. 1905yılı, ekim ayı... "1" numâralı kurucuAli Sami Yen, o zaman daha 19 yaşında. Hiç kuşku yok, attığı taşın nerelere kadar gıdeceğinin farkın- da bile değil. Kulübün yaşama geçtiği yer Galata- saray Usesi... Bugün, arkasında yüzyıl- lara dayalı bir tarih rüzgân var. Galata Sarayı'nda ilkin 1481 'de Enderun mek- tebi kurulmuş, 1868'de de Fransızlann desteğiyle çağdaş bir lise: Mekteb-i Sultani... Türkiye'nın, Batı eğitim siste- mine uygun ilk eğitim kurumu, ilk lisesi, "Batı'ya açılan pencere"si. Okul, baş- langıçta, imparatorluksınırlan ıçindeya- şayan her din ve topluluktan öğrencile- ri olan birimparatorluk lisesi. Cumhuri- yet sonrasında ise toplumun her kesı- minden öğrencilere kapısını açık tut- muş; laik eğitimin, özgürlük, eşitlik ve kardeşlığin sıcak yuvası olma niteliğini hep sürdürmüş. Galatasaray Spor Kulübü, işte bu kül- tür ortamında kurulup yeşermiş. Okul yönetimi kulübü benımseyip bağnna basmış, korumuş. Uzun zaman okul ve kulüp ıç içe olmuş. llişkıler yalnızca öğ- renci-sporcu bütünleşmesı düzeyinı aş- mış, okul yöneticileri kulübün yöneti- minde görev bile almışlar. Böylece okul, bir zamanlar kulübün katkılanyla, birba- kımaTürkiye'de sporun da merkezi ha- line gelmiş. Kulübün kuruluştaki hedefi, "Ingiliz- lergibi toplu halde oynamak, birrenge ve isme sahip olmak, Türk olmayan ta- kımlan yenmek"tir. Bu hedef irdelendi- ğinde, Batı'ya öykünme, kimlik kanıt- lanması isteği ve çokuluslu imparator- luk kımlığıne karşın ulusalcılık sezinlen- miyor mu? İşte, 1899'dan beri avlusunda futbol oynanan okulda Türkiye'nin ilk futbol kulübü böyle kurulmuştu. Kuruluşun er- ken yıllannda bile yalnızca futbolla ye- tinilmeyecek, sttopu, atletizm, basket- bo), izcilik, halat çekme, patenli hokey de içinde olmak üzere pek çok spor da- lında etkinlikler gösterilecektir. Zaman- la spor dallan çeşitlenmiş, pek çoğun- da başanlar kazanılmıştır. Ancak en bü- yük başanlann 1990 sonrasında, günün gözde sporu futbolda olduğunu söyle- mek gerekir. Bu dönemde içte lig şam- piyonlukları, Avrupa Şampiyonlar Li- gi'nde çeyrek flnale yükselme, UEFA Kupası şampiyonluğu, Avrupa Şüper Kupası... Bu başanlar kulübün ününü ülke sınırlannın çok otesine taşımıştır. Spordaki bütün bu başanlann sonu- cu olarak bugün Galatasaray denınce akla ilk gelen, kuşkusuz, spor kulübü- dür. Başanlanyla Galatasaray bir dün- ya kulübü olmuş, adını bir dünya mar- kası haline getirmiştir. Doğrusu istenir- se, Galatasaray, yalnızca bir okul, bir kulüp değil, yukanda çok kısaca değin- diğim gibi, kökü çok daha derinlerde olan, gücünü ve yetkinliğini tanhsel geç- mişinden, aydınlanmacı ve atılımcı ya- pılanmasından alan, geleceğe dönük büyük birtopluluktur. Türrıü devlet oku- lu konumundaki ilköğretim okulu, lise- si, üniversıtesiyle oluşturduğu entegre eğitim kurumlanyla, spor kulübüyle, yurtiçi veyurtdışındaki dernekleri, vakrf- lan ve bunlann uyum örgütü Işbirlıği Ku- rulu ilede yaygın ve büyük bir topluluk- tur. Dılerseniz bu kurumlara ülkenin ve dünyanın çeşitli yörelerindeki taraftar demeklerinı ve milyonlarca yandaşı da ekleyebilırsiniz. Yüzüncü yılın Galatasaray'a yaraşır kutlama etkinlikleriyle dolu dolu geçe- ceği kuşkusuz. O kapsamda olmasa da cumartesi günü lısede bir forum var. Iş- birliği Kurulu'nun düzenledıği forumda "21. yûzyılda Galatasaray"ı tartışaca- ğız. Bana verilen odev: "Galatasaray Kimliğive GalatasarayKulübü'nûn Tür- kiye'dekl ve Dünyadakı Perspektifi ve Beklentiler..," Forumun ötekı konuşma- cılan Vahdettin Engin, Ali Sirmen, Re- ha BHge, Umur Talu, Hüiya Tannöver, Aziz Ustel ve Ahmet Yolalan. Sıra ar- tık, ikinci yüzyıla hazırlanmaya gelmiş gibi görünüyor. 100. yılın bütün Galatasaraylılar için mutlulukla ddu gecmesini dılerim. Fransız basını Lyon'u överken galibiyeti "kolay" olarak niteledi Binbirgece masolı Spor Servisi - Avrupa basını, F.Bahçe-Lyon ve S.Prag- M.United maçlanna geniş yer verdi. Fransa'da yayımlanan gazeteler, Olimpique Lyon'un galibiyeti hak ettiği görüşünü benimserken, 2. tur kapısının aralandığını ifade ettiler. 'Lyonpupa yelken gidij'or' başlığıyla verdiği haberinde, Brezilyalı fiıtbolcu Juninho nun ilk golü atarak, maçın kilidini açtığı belirtti. Gazete, 'Tûrk gibi güçlü' deyimine atıfta bulanarak 'Lyon gibi güçlü' başlığıyla verdiği başka bir haberde de Fransız takımuıuı kolay bir galibiyetle 2. tura kalma yolunda önemli bir avantaj yakaladığını kayderti. Boğaziçı üzerinde güzel ve güçlü' başlığıyla verdiği haberde, Lyon'un, Fenerbahçe önünde kolay bir galibiyet aldığı yorumunu yaptı. B u y' 1 FransaLE FIGARO| Ligi'nde hiç yenilmeyen Lyon'un, önceki gün aldığı galibiyetle grubun ilk 3 maçını lider olarak tamamladığını yazdı. 'Lyon için binbir gece masah' başlığıyla verilen haberde, Fransız takımının 2 galibiyetini de deplasmanda almasuıa dikkat çekildi. | THE GUAHDIANJw " ^ - . Lnited kilitiendi" başhğıyla verdiği haberde kırmızı şeytanların, Prag'da Sparta ile 0-0 berabere kaldığı maçta ortaya koyduğu kötü performansı eleştirerek "Manchester United Premier Lig'deki suskunluğunu şamphonlar ligine de yansıttı'' yorumunu yaptı. Ingiltere'ninTHE! »TIMES önde gelen F.Bahçe faraftan O. Lyon yenilgisi sonrası gözyaşlanm tutamadj. (Fotoğraf: VEYSEL BALKAYA) gazetelerinden Times M.United' ın Şampiyonlar Ligi'nde Sparta Prag ile berabere kahnasının ardından "Can süaa Umted" başhğını attı. Haberde M. United'ın eski günlerinden uzak olduğu voırgulandı. Gazete son dönemlerde Premier Lig'de de fazla bir etki gösteremeyen United'ın futbolunun vasat olduğunu belirtti. OBJEKTtF/SEDAT HAYRAN Lyon Neden Kazandı? Sorunun kısa yanıtı; başanya yürü- yen takım yaratma becererisi ve mak- ro düşünce tarzıyla ün yapan, 40 yaşın- daki Fransız teknik deha Paul Le Gu- en ve hocalarından aldıklan taktikleri takım konsantrasyonu bütünlüğü için- de saha içi sistem kurgusunda hatasız uygulayan futbolcular diyebiliriz! Fut- bolda ligler uzun bir maratondur. Fut- bolcular da bu kronik süreç içinde psi- kolojik olarak çok yıpranırlar. Futbol sa- dece fizik gücüne dayalı, bilek güreşi gi- bi bir spor dalı değildir. Tamamıyla bir takım oyunudur. Zekânın, yani beyin korteksinin de kullanılması gerekmektedir. Doiayısıy- la fizik gücün yanında psikolojik rahat- lık da önem arz etmektedir. Konsant- rasyonun yüzde 50'si fizik gücü, yüz- de 50'siyse psikolojik rahatlıktır. Yansı hazır, diğer yansı hazır değilse doğal olarak konsantrasyon uyumu da yok- tur. Salı gecesi Lyon bu olguyu tam olarak yaptı. Sadece Fenerbahçe maçında değil, ligin başından beri hep ön planda olan Cris, Abidal, Caçapa, Essien, Junin- ho, Frau, VViltord, Govou, Malouda gibi birbirieriyle oldukça uyumlu perfor- mans gösteren, gayet sakin, planlı programlı oynayarak takım halinde konsantrasyon bütünlüğünü yakalayan futbolcuları sayesinde, soğukkanlı bir defans, geniş alanlan çok çabuk ge- çen, koşan, basan ve blok bağlantıla- nnı çok iyi kullanan bir takımdı. Böyle- sine bir takım karşısında Fenerbahçe mücadele etti, ancak konsantrasyon bütünlüğü Lyon'da olunca sonuç nor- mal karşılanmalı. Bahaneler başka yer- de aranmasın, kimse de kimseyi kan- dırmasın! Çünkü Fenerbahçe'nin ger- çek gücü bu. Bu takıma psikolojik ra- hatlama şart!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle