Katalog

fcAVFA CUMHURİYET 20 EKİM 2004 ÇARŞAMBd AVRUPA BİRLİGt AP Yeşiller/EFA Grubu'nun Istanbul'daki 'AB'deki Türkiye: Ortak Bir Gelecek' toplantısı başladı Yeşillerreferanduma kaışı• Avrupa'da, Türkiye'nin üveliğıyle ilgili yapılacak bir referandumun, "Türkleri seviyormusunuz" referandumuna dönüşeceğini kEydeden Bendit, bunun Avrupa iç-n bölünme referandumu olıcağına dikkat çekti. EBRV ERDOĞA-V Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Avnıpa Özgür îttifakı (EFA) Grubu Eşbaşkanı DanieiCohnBendit Türki- ye nin AB 'ye üyeliği ile ilgili yapılma- sı dile getirilen referanduma karşı ol- duklannı söyledi. Avrupa Parlamentosu YeşillerEFA Grubu'nun "AB'deki Türkiye: Ortak BirGeiecek* konulu toplantısı, Hilton Otelde dün başladı. Toplantı öncesin- de basın açıJdaması düzenleyen Ben- dit, AP'de bulunan Yeşiller Grubu'nun, Türkiye'nin AB üyeliğini destekledi- ğinı belırterek Türldye'deki son geliş- meler hakkında bilgi almak için top- lantıyı Istanbul"da düzenlediklerinı söyledı. Avrupa"da, Türkiye'nin iiye- Cül'ün görüsmesi Merkelyine imtiyazlı ortaklık'dedi BERLİN (AA) - Alman Hınstıyan Demokrat Bırlık Partısı (CDU) Ge- nel Başkanı Aııgeia MerkeL, Dışişle- ri Bakaru Abduflah Gule Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yapılması olası mü- zakereler için '"imtiyazhortakbk öne- ris"nde bulunarak u Bunudahaiyibir çözümyoluolarakgöriiyoruz" dedi. Berlın'de bulunan Dışişleri Baka- m ve Ba^bakan Yardımcısı Gül, dün CDU Genel Başkanı Merkel ve Hı- ristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Federal Meclis Grubu Başkanı Mic- haei Glos ile görüştü. Merkel, Hilton Oteli'nde yaklaşık45 daJdka sürengö- rüşmeden sorıra yapüğı açıklamada, *BakanGülikdostçabirgöriişmeyap- nk. Görüşmede Türkiye ile vapılma- sıolası tnüzakerelerde bizim imtiyaz- b ortaklık önerimizin dedikkate aJın- masını kendisinden istedik. Biz bunu daha iyi bir çözüm yohı oiarak görü- yoruz" dedı Glos da "Bakan GüJ'e, Türkiye'nin ABüyetiğinekarşı çıkan herkesin Türldye'ye düşman otaıa- dığını açıkiadık" diye konuştu. GüJ, dün Aiman Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Wester- wefle ve Federal Meclis Dış îlişkiler Komısyonu Başkanı olan eski Sa- vunma Bakanı VblkerRühe ıle de bir araya geldı. Westervvelle, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada şunlan söy- ledi: "Türkiyefleadflve ucu açık' mü- zakereler yapıimasını destekliyoruz. AB zirvesinde Türkiye için olumlu kararçıkmasmıbekiiyonız.Eğerböy- le bir karar alınırsa bu Alman hüku- mederi için de bağlayıcı olacakür." Westerwelle, Türkiye'nin üyeüği- ne karşı imza kampanyası başlatmak gibi bir niyetleri olmadığmı söyledi. Öger'den MerkeTe tepld Gül ile yaphğ] görüşmeden sonra açıklama yapan Sosyal Demokrat Partili AP milletvekili Viıral Öger, Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tutumunu sert dille eleştirdi. Öger, "MerkeL 40 yıl bo>nnca Doğu Almanya'nın dışına çıkmamış, dün- yagöriişü ve bilglsi kıt olan bir kadın. Açıkça söytüyonım, benceMerkeJca- bil birinsan.Bu rutumuvla kendi kaj - bedecektir. Sadece iç pob'tika yapı- yor" diye konuştu. SPD'li federal meclis millervekili Lale Akgün de "Merkel neyapuğuun farkında degiL Tutumuyla aşın sağcılara çanak tu- tuyor. Yapoğı büvük cahiBik'' dedi. Önerge kabul edildi Birlikpartileri Türkiyey ye karşı BERLİN(AA) - Alman Birlik partilerinin (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu, Türkiye'nin AB üyeliğinin desteklenmemesi yönünde karar aldı. Birlik partilerinin federal meclisi grubunda dün yapılan oylamada, Alman hükümetinden Türkiye için tam üyelik yerine "imtiyazü ortakuğT desteklemesi istenen bir önerge büyük çoğunlukla kabul edildi. Oylamada sadece eski Savunma Bakanı olan Federal Meclis Dış îlişkiler Komisyonu Başkanı Volker Rühe ret oyu kullanırken 6 millervekili de çekimser kaldı. Program ayıbı Rum patriğine ekümenik umanı verdüer Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Avrupa Özgür îttifakı (EFA), AB üyeliği için Türkiye'yi desteklemek amacıyla İstanbul 'da düzenledığı toplantıya, girişte basın mensuplan için dağıtılan toplantı prograrru damgasını vurdu. Programda, toplantının cuma günkü bölümünde, ziyaret edilmesi düşünülen Fener Rum Patriği Dimitri ArhondoniBarthok>meos. "Yeni Roma ve Konstantinopol'ün Ekümenik Patriği1 ' oiarak takdım edildi. Basın mensupları için yapılan toplantının ardından, Grup Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit ile AP Millervekili Cem Özdemir soruları yanıtladı. Bartholomeos'un "Yeni Roma ve Konstantinopol'ün Ekümenik Patriği" unvanıyla ilgili soruya, Bendit. "Benim haberim yok. Programı Cem Özdemir yazdı" diye yanıtlarken. Özdemir unvanın, Fener Rum Patrikhanesi'nin ınternet sitesinden alındığını söyledi. Özdemir, Avrupa'da da pe çok dinden insanın yaşadığını ifade ederek. Türkiye'de böyle sorunlann yaşanmasını anlayamadıgını dile getirdi. ligi ile ilgili yapılacak bir referandu- mun, "Türkleri seviyor musunuz" re- ferandumuna dönüşeceğini kaydeden Bendit, bunun Avrupa ıçın bölünme re- ferandumu olacağına dikkat çekti. Tür- kiye'nin Malta. Bulganstan ya da Ro- manya olmadığını dile getiren Bendit, "Türkler herzaman 'Özel muamele ıs- temiyoruz' diyorlar. Ama Türkiye. 70 müyonhık nüfiısuyla büyük ve onurlu bir ülke. Bu nedenle bence kendfleri. AB'den özel muameleistemetLABoia- rak Türkiye'nin üyetiğiyleflgffi.yepye- nibirdurumlakarşı karşnavız.Biz,Tür- kiye'yle büiikte Boğaziçi rüyası'nı gerçekJeştirmeyi umutediyoruz" dedi. AP YeşillerEFA Grubu Eşbaşkam Monka Frassoni'nin, Yeşiller için Av- rupa demokrasisini yapılandırma sü- recinin henüz bitmediğini belirtirken AB-Türkıye Karma Parlamento Eş- başkanı JoostLagendijk de kendileri- ni Türkiye için "eJeştireJ dostiar" ola- raknitelendırerek .\B konusunda Tür- kiye'ye zor sorular sormaya devam edeceklerim söyledi. AP Millervekili Cem Özdemir ise AP'de pek çok millet ve dil olmasına karşın Türkçe çeviri yapılması gereken kabinlerin boş olduğuna dikkat çeke- rek Türkçenin de AP'de konuşulan dil- ler arasında olması gerektiğine işaret etn. Özdemir, kendilerine "istanbuTda böyle bir topianü düzenlemelerindeki mesajın ne oJduğu" yönündeki sorular geldığinı soyleyerek "Mesaj bizim ts- tanbuTda obnamızdır. Avrupa Konse- \i topianmadan öncebizim burada top- lanmanuz" dedi. Toplantının ikinci bölümüne katı- lan TBMM Başkanı BülentAnnç, Tür- kiye'nin AB ile tarihte farklı kulvar- larda işbirliğı yaptığım belirterek ar- tık tarihte benzeri olmayan, ortak ya- şam şartlanndan bahsedildığını ifade etti. Türkiye'nin üyeliginin diğer ülke- lerin üyeliklen kadar kolay olmama- sıru doğal karşıladığını anlatan Annç, " Zira, bize itirazı olanlann. bizi tanı- madığmı düşünüyoruz. Bu üyeliğin bunca uzun süre tarüsümasL sürünce- mede kalmasL tarihi etküere, psikolo- jilere ve bilinçalö reflekslere bağüdır" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeli- ginin, medenıyetler arası bulusmamn ve barışın en büyuk göstergesi olacağının alûnı çizen Annç, "Dünyada medenhetierarası savaştan bahseden- lere Türkiye''nin .\B üyefiği en hi kar- şı cevap olacakür" dedi. Üç gün sürecek ve yapılacak 6 yuvar- lak masa toplannsında. "Avrupa'nın değerlerivesınırlan", "Shilözgüriük- ler". "Kadın haklan'". "Türkiye ile kabhm müzakereleri karan ve komis- yonunraporu". "Türkiyevegenişkyen Avrupa'da çevrevetanm"gibi konular tarfışılacak. Avusturya PlassnikHen olumsuz mesaj Eski Hollanda Başbakanı Wim Kok tarafindan hazırlanan rapor: AB, kendi kriterlerini tutturamıyor VTY,4NA (AA) - Avusturya'nin bugün yemin ederek göreve başlaması beklenen yeni Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkın görüşünü, "Dur düğmesi olmayan ürertm bandı önünde değihz" sözlenyle açıkladı. Türkiye-AB ılışkıleri konusunda, "Kimsenin, bizim dur düğnıesi . . „, ., olmayan bir Lrsula Plassnik ^ BRUKSEL/ANK4RA (AA) - Av- rupa Birliği'nin. Lizbon Stratejisi adıyla bilinen ve üye ülkelerin siya- si liderlerinın katüımıyla Mart 2000'de Portekiz'in başkenti Lizbon'da belir- lenen "AB'yi 2010 yılına kadar dün- yada,sürdürülebilirekonomikbüyü- meyibasaran. daha çok işimkanıya- ratan, güçlü bir sosyal bütüniüğe sa- hip. dinamik ve bügiye dayaü rekabet gücü en yüksek ekonomikalan konu- muna getirmek" hedefinden uzak- laştığı bildinldı. EU Observer ınternet sitesinde yer alan habere göre. Avrupa Komisyo- nu 'nun danışmanlanndan eski Hollan- da Başbakanı Wim Kok tarafindan AB liderlerine verilmek üzere hazır- lanan ve Lizbon Stratejisi hedefinde yapılan çalışmalann irdelendiği ra- porda, AB' nin 2010 'da rekabet gücü en yüksek ticari blok olma yolunda ABD ve Uzakdoğu'yla rekabette ze- min kaybettiği ifade edildi. Raporda aynca "ABD'yi taküt et- me, ondan uzak ol" tavsiyesi de yer aldı. EU Observer"in bir kopyasını ele geçirdiği rapor taslağmda, şu ifa- deler yer buldu: "Avrupa tophımu- nun me^cut haliyJe sürdürülebilirliği risk ahmdadır. Mevcutçahşan.Avru- pa'da hızla artan emeklikr ordusunu besleyemez hafc getaniştir. Demogra- fikyapı ekonomikbüyümevidurgun- luğa ve gerilemeve zoıiayacak Özet- Je ekonomide, ABD ve AsyaŞ 1 » karşı Avrupa zemin kaybediyor. Bazı çir- kin emelli poiitikaalar da yavaş yavaş halkın önüne çıkrvor." Gelecek ay AB liderlerine sunula- cak raporda, genişleme sürecinde Bir- liğe dahil olan ülkelerin güçsüz eko- nomik göstergeleriyle Lizbon Stra- tejisi 'ni yakalama yolunda dinamizm yarartıldan bildirildi. bandının önünde durduğumuz kaygısına kapümaması gereJdr" diyen Plassnik, "Türkfye konusunda öncelikle çok sayıda sa\ın nıasaya konması gerektiğini arduıdan da hedefi açık müzakerelerin başlayacagım" savundu. Plassnik. ""insanlann, Türkiye'nin tam üyeliğine ilişkin endişelerini anladığım, ancak müzakerelerin başlamasına ilişkin korkulannı anlamadıguu" söyledi. CHP lideri Baykal, AB îlerleme Raporu'nu ve müzakere tartışmalannı değerlendirdi: 6 Tavîz vermek çok sakıncah9 • Baykal, tam üyeliği öngörmeyen bır müzakere sürecinin kendilerini tatmin etmeyeceğini, hükümete desteklerinin de tam üyelik hedefine yönelik olduğunu belirtti. ANKARA (Cumhuriyçt Bü- rosu) - CHP liden Deniz Bay- kal, tam üyelik öngörmeyen bir müzakere sürecinden tatmin olmayacaklannı belirterek "Ra- pordaki bu anlayiş değiştiril- meti" dedi. Baykal, dün partüıin TBMM Gnıbu'nda, AB Üerleme Rapo- ru'ndaki, müzakerelerin ucu- nun açık olması, tam üyelik ga- rantisinin verilmemesi ve yeni katılım ortaklığı belgesi hazır- lanması gibi koşullan eleştirdi. Baykal, "AvTupa'daTürkiye'ye karşı olanlann avutubnası de- ğü, Türkiye'nin AB'ye üye ol- nıaamümitedenlerinavTirulnıa- smın'' amaçlandığını kaydetri. Tam üyeliği öngörmeyen bir müzakere sürecinin kendileri- ni tatmin etmeyeceğini. des- teklerinin de tam üyelik hede- fine yönelik olduğunu anlatan Baykal, "Rapordaki bu anla- yış değiştirflmeli Aksi durum- da taviz vermek çok sakmcalı ohır" dedi. Rapordaki koşullara karşı çıkılmasını isteyen Baykal. "Zü takıp oynayacak, düğün bayram yapacakbir tabioyok. Türkiye hakkuıı alanıadı" di- ye konuştu. Baykal, bu konuda iki hata yapıldığını, birinci hatanın zi- na krizi, ikıncisinin de Başba- kan Recep Tay^ip Erdoğan' ın, raporaçıklandıktan hemen son- ra "olumlu vedengelT diye ko- nuşması olduğunu söyledi. Bay- kal, "Türkive'nin efini kolunu bağlayacak bu temel angajma- nın Başbakan'ın ağzından ya- pılması vahim bir hata ofanuş- tur" dedi. AB konusunda kullanılan tezleri de eleştıren Baykal. "Biz sîzden farkbyiz, sizin de farkhhğa ihthacnuzvardeme- yi bir yana bırakmahyız. Tür- kiye AB'ye giriyorsa, içinde bulunduğu inanç dünyasuun temsikisi oiarakdeğü. Musta- fa Kemal'in devrimleriııin ba- şanya ulaşması sonucu giri- yor" diye konuştu. 17 Aralık'taki AB Zirvesi Öncesinde Fransa'ya giden Erdoğan: Chirac desteğiniesirgemeyecektir A\KAR4(CumhuriyetBürosu)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğini referan- duma sunma tarhşmalannın yaşan- dığı Fransa'ya yapüğı ziyaretin öne- mine işaret ederek "DeğerK dostum Saym Chirac'ın Türkiyede müzake- reJerin baslanlması karan açısından geleneksel desteğini esirgemeyeceği- nidüşünüyorum" dedi. Erdoğan, 17 Aralık'taki zirvede, Türkiye ile ge- cikmeksizin müzakerelere başlan- ması yönünde karar alınmasını bek- lediklerini belirtti. Erdoğan, Bürükserdeki 17 Aralık Devlet ve Hükümet Başkanlan Zirve- si öncesinde en önemli ziyaretlerden birini yapmak üzere dün Fransa'ya gitti. Esenboğa Havaalam 'nda yapn- ğı açıklama ile Fransa Cumhurbaşka- nı Jacques Chirac'a mesaj gönderen Erdoğan, "Türkiye-AB ilişkilerinin herönemfiaşamasındadeğeriidostum Chirac'ınkadoiannı gözardıetmemiz mümkün değOdir" diye konuştu. Er- doğan, 17 Aralık'a kadar Türkiye'nin AB ile ilişkilerindeki temel önceliğin Üerleme Raporu'ndaki noksanlıkla- nn karşılıklı görüşmelerle giderilme- si olduğunu bildirdi. Kerkük poütikası nedir? Baykal, IKDP lideri Barza- ni "nin "Kerkükiçin savaşacak- lan" yönündeki sözünün orta- da kaldığmı, Türkiye'den çıt çıkmadığıru belirtti. Barza- ni'nin Türkiye'ye gelip gittik- ten sonra "Türkiye Dışişleri Bakanhğı ileKerkükkonusun- da anlaşûk" diye açıklama yap- tığına işaret eden Baykal. "Ker- kük poütikası nedir? Barzani ile anlaşma yapddı mı? Türki- ye'ninoradapişnıekteolan em- rivakfleri, oldubitaleri sindire- bttırkonumda olmasınıistemi- voruz" dedi. AVRUPA^DAN GÜRAY ÖZ 'Var Olmanın Sonsuz Kere Tekrapr Terry Eagleton şöyle diyor: "7970 sonrasımu- hafazakârlığın kasvetli ve sıkıcı yirmi otuz yılı bo- yunca, tarih bilinci giderek artan bir şekilde kör- leşti; ki bu da bizden mevcut olanın dışında hiç- bir alternatif hayal etmememizi bekleyen iktidar sahiplerinin işine geliyordu. Gelecek mevcut ola- nın sonsuz kere tekranndan ibaretya dapostmo- dernistlerin tespit ettiği gibi 'dahafazla seçenek- le zenginleştirilmiş bir mevcut' olsa gerekti." Muzip bir düşünürdürEagleton, şu sözleri de ek- liyor: "Şimdilerde... 1980'den önce vuku bulan her şeyin antik tarih olduğuna inanan bazı arkadaşlar var." Bizim son 25 yılımız da bazı şeylerin unutuluşun sisleri arasında kaybedilmesi çabası içinde geçi- yor. "Geçmişi" "tarihin çöplüğüne" göndermek- te pek aceleci davranan arkadaşlar, onun iyiliği- kötülüğü, haklılığı-haksızlığı üzerinde konuşmak is- temiyorlar artık. "Gitmiş olan gitmiştir, gelen ka- çınılmazdır ve en iyisidir" diyerek rahatlıyoriar ya da sevinç çığlıklan atıyoriar. Her iki türü de var. Hal- kın unutkanlığına da fazlasıyla güveniyor bu arka- daşlar. Geçmişin üzerine kalın bir örtü örtersiniz, tartışmaları sınırlandırır ve bu durumu "en özgür durum" ilan edersiniz, olur biter. Size kim, ne diyebilir? ••• Ama biz, pek gün ışığı görmeyen tartışmalardan söz edelim biraz. "Işçi sınıfı yok artık. Teknoloji gelişti, işçi sınıfı öldü. Onunla birlikte onun ideolojisi de tarihe ka- rıştı. Tamam, ille de bir şeyler görmek istiyorsa- nız, ne olduğu pek de belli olmayan, metezbir 'çok- luk' üzehne yeni paradigmalar kurabilirsiniz. Bu izne tabi değil, bunu hoş görebilir, hatta yayılma- sına yardımcı olabiliriz." Susacak ve zinhar şöyle konuşmayacaksınız. "Peki ustat, şu Almanya'da direnişe geçen Opel işçileri nasıl bir kuş cin- sidir ki!" "Batı, ABD, AB demokrasi ve uygarlık projele- ridir." Tartfşmasız "Evet" diyecek ve sakın şöyle demeyeceksiniz. "Ama üstat, AB Anayasası'nda serbest piyasa ekonomisi tek ve resmi sosyo- ekonomik sistem oiarak ilan edildi. İşçileri yı- ğınla işten atmak, gelişmiş ülkenin milyonlar- ca emekçisini açlık sınırının attına itmek nasıl bir uygarlık olabilir ki? 50 binden fazla Iraklı si- vili katteden bir ülkeye uygar diyebilir mryiz?" "Avrupa Birliğiolmasaydı Türkiye'de insan hak- lan konusunda gelişme olmaz, demokratik hak- lar genişlemezdi. İnsan haklannın ebedi düşma- nı oiarak itiraz hakkınız olamaz zaten. O nedenle, en iyjsi, susun." "Üstat! Avrupa ülkelerinde insan haklan, bi- reyin sonuçsuz şikâyet etme 'hakkı'yla sınıriı- drr. Türkiye'de insan haklannın sosyai bir içe- rikle geliştirilmesi kavgası Türkiye Cumhuriye- ti'nin tarihinden daha eskidir. Aç kalanın hakkına insan hakkı denmiyor Avrupa'da. İnsan hakkı kavramı ne zamandır ABD'denrthaledilmiş bir kavram haline gelmiş- tir? Türkiye'de demokrasi gelişiyorsa, neden bir gönüllü muhbirler ordusu kuruyor ki emni- yet teşkilatı?" "Bunlar zamanı geçmiş düşüncelerdir, tarihte kalmıştır ve hep orada kalacaktır." ••• "Avrupa Birliği müzakere tarihi verecektir ve Türkiye büyük bir zafer kazanmıştır." "Hayır, Avrupa Birliği'nin derdi Türkiye'yi kı- yıda tutmak, askeri bir güç oiarak yararianmak, pazar oiarak değeıiendirmek, paylaşım sava- şında kullanmaktır. Bu nedenle son gelişme- ler zafer değil, tam tersine biraz daha kapana girme, biraz daha kuşatılmadır." "Türkiye ABD'nin stratejikmüttefıki, AB'nin or- tağı olacaktır." "Türkiye ABD'nin sınır komşulanna karşı kul- landığı bir ülke haline geldi. Şu anda Iraklılar- dan sonra en fazla sivil kaybeden üfkedir ve Meclis'i reddertiği halde savaşa bulaşmakta ıs- rar edenlerin eliyle her geçen gün biraz daha batağa itiliyor." "Boşuna uğraşıyorsunuz, Yeni Dünya Düzeni'ni anlamamakta ısrar ediyor, köhnemiş düşünceler ileri sürüyorsunuz. Solun, sosyalistlerin, komü- nistlerin çağı geçmiştir." ••• Bu tartışmalar gerçekte yaşanmıyor. Onun ye- rine sürekli birbirini onaylayanların "tartışmalan- nı" izl/yorsunuz. Medya kapalı devre aktif, "fena halde" interaktiftir. Onlar geleceğin, var olanın sonsuz kere tekrarı olduğuna, içlerindeki tatsız korkuya rağmen inanıyoriar, inanmak istiyortar. Ama var olan sonsuz kere tekrar edilemez ki! e-posta: [email protected] Kabulü mümkün olmayan gaflef Azmlık raporuna üyelerden tepki .4NKARA (ANKA) - Başbakanlık insan Hak- lan Danışma Kurulu Azmlık veKültürel Hak- lar Komisyonu'nun ha- zırladığı "AzuüıkveKül- türdHaklarRaporu*'na, kurul üyelerinden sert tepki geldi. Başbakanlık insan Haklan Danışma Kuru- lu üyeleri Hukukun Ege- menliğı Derneği Genel Başkam Erdem Akjnüz ile Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkam Fethi Bolayur, yaptıklan ortak açıklamada, azm- lıkhakJan raporunun bu- nu yazanlann kişisel gö- rüşü olduğunu bildirdi- ler Raporun, Başbakan- lık insan Haklan Danış- ma Kurulu'nu bağlama- yacağı, kurulun toplan- tısında usulüne göre oy- lanan vekabul edilen bir rapor bulunmadığj savu- nulan açıklamada "Bu raporgeçerti,gerçekçive tarafsız değildir. suç un- suru vardır" denildı. Açıklamaya şöyle de- vam edildi: "Başbakan- lıksalonlannda devletin verdiği olanaklar kulla- nılarak,ülkenin zaranna kullamlabilecek olan bir raporu sunmak büyük bir talihsizliktir. Azınlık haklanndan hiçbir ör- nek verümeksizin ve so- mut öneriler geürünıek- sian,devleteçatmak,ka- bulü mümkün olmayan birgafleCtir."