Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin anayasaya aykın olduğu belirtildi
Sağlıkta özelleştirme adımı• Türk-İş, AKP hükümetinin
girişimine karşı tavır
belirlemek için başkanlar
kurulunu toplantıya çağırdı.
Türk-Iş Başkanı Kılıç,
"SSK'nin sağlık hizmetleri
tümüyle piyasalaştınlıp
giderek gelir düzeyi yüksek
olanlann yararlanabileceği bir
yapıya dönüştürülmek
isteniyor" dedi.
IŞIKKANSU
ANKARA- AKP iktıdannın SSK
hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devri uygulaması "sağhk hizmede-
rinin pryasalastınlmasının ön adj-
mı" olarak değerlendirildi.
SSK hastanelerinin devrine sert
tepki vermeye hazırlanan Türk-lş'in
Genel Başkanı Saüh Kıhç, uygula-
manın anayasaya aykın olduğunu
dile getirerek "SSK'nin sağhk hiz-
metleri tümüyle piyasalaşûnhp gide-
rek gelir düzeyi yüksek olanlann ya-
rarlanabileceği bir yapıya dönüştü-
ESKİ SSK CENEL MÜDÜRÜ VE CHP MİLLETVEKİLİ KILIÇDAROĞLU
'Hastaneler işçi ve işverenlerin*
Eski SSK Genel Müdürü, CHP milletvekili
Kemal Kıbçdaroğlu, SSK hastanelerinin bir
oldubittiyle Sağlık Bakanlığı'na bırakılmasının
anayasaya aykın olduğunu ifade etti ve
"SSK'nin yetkiM organı, işçi, işveren ve işçi
emektisi temsilcilerinin de buhınduğu SSK
Yönetim Kurulu'dur. Onlar ohımhı görüş
bfldirmediği sürece, SSK hastanekri hiçbir yere
devredflemez, çünkü bu hastanefer işçi ve
işverenlere aittir. Onlann paralan ile
ouışturulmuştur" dedi. SSK'nin tüm
olurnsuzluklara karşın Türkiye'de nüfusun
yansına en düşük maliyetle sağlık hizmeti
sunduğuna değinen Kıhçdaroğlu, böyle bir
kurumun doğru dürüst denetlenemeyen, siyasal
baskılann çok yoğun yaşandığı Sağhk
Bakanlığı'na devredilmesinin doğru olmadığına
dikkatçekti.
rühnekisteniyor'' dedi. Ankara Ta-
bip Odası, uygulamayı "Sağbk Ba-
kanhğı'na sağhk kuruluşlanıun sa-
tişuu tek elden organize etme göre\i
verilmesT olarak değerlendirdi.
Türk-îş. Bakanlar Kurulu'nda ön-
ceki gün imzaya açılan SSK'nin sağ-
lık kuruluşlannın Sağlık Bakanlı-
ğı'na devrine ilişkin taslağa karşı
gösterilecek tepkiye ilişkin tavn be-
lirlemek üzere konfederasyon baş-
kanlar kurulunu yann olağanüstü
toplantıya çağırdı.
Türk-tş Genel Başkanı Salıh Kı-
lıç, dün gazetemize yaptığı açıkla-
mada, son yıllarda uygulanan olum-
suz pohtikalar yüzünden sosyal gü-
venlik kurumlannın özerk yönetim-
den yoksun bırakıldıklarına, dış mü-
dahalelerden kolayca etkilenmeleri-
ne imkân sağlandığına, yapılan si-
yasi düzenlemeler sonucu sistemin
aktüeryal dengelerinin bozulduğu-
na dıkkat çekerek şunlan söyledi:
"Sisteme şuınga edilen ohunsuz-
luklar gerekçe gösterüerek reform
adıalönda yapdan duzenlemeleriege-
hrierin arttırüıp giderlerin azaJül-
maa için hak ve yükümHihıkler ağır-
laşönlmış, farura her dönemde işçi-
lere kesilmiştir. Bugün de aynı yak-
laşımla hazırlanan sosyal güvenfik
reform önerisi taslak metninde hak
AKP'nin halkı kandırdığını belirten Tombul, 'Paran kadar sağlık dönemi başlayacak' dedi
SES yargıya başvuracak• Bu uygulamanın altında Genel Sağlık
Sigortası'na hazzrlık olduğunu belirten SES
Genel Başkanı Tombul, "Hem çalışanlann
ödediği prim artacak hem de alacaklan
sağlık hizmeti azalacak" diye konuştu.
gerekçe doğru değjl. Hal-
ka doğruyu söylemiyor-
lar" dedi. SSK hastane-
len devredıldıği andan
itibaren halkın hizmet sa-
tın ahnaya başlayacağını
belirten Tombul, şunlan
söyledi:
"Bu kuruma, 3-3.5 mü-
yardotarekyükgetireeek.
Bu uygulamanın altında
Genel SağhkSigortası'na
hazırhkvar. Hem çahşan-
lann ödediği prim arta-
cak, hem de alacaklan
sağlık hizmeti azalacak.
Paran kadar sağhk dö-
nemi başlayacak. SSK'b-
ler şu anda zor koşullar-
da ulaşabildikleri hizme-
ti alnıak için bile ceple-
rinden para ödemek zo-
runda kalacaklar."
SSK'nin işçüerin öde-
diği primlerle kurulduğu-
nu da vurgulayan SES
Başkanı Tombul, tasarmın
yasalaşması durumunda
hukuki yollara başvura-
caklarını kaydetti.
Izmir Tabip Odası Baş-
kanı Zeki Gül de AKP
hükümetinin halka doğ-
ruyu söylemediğini be-
lirtti. Tasannın altında
SSK'nin bir kaynak ola-
rak görülmesinin yattı-
ğını \-urgulayan Gül,
"AKP hükümeti döne-
minde SSK-Sağuk Ba-
kanhğıflişküerinebakar-
sakbu görülebilir. SSK'H
hastalar bir para kayna-
ğı olarak görülüyor.
Ocaktan itibaren sevksiz
hasta bakmaya başlan-
ması bunun işareti" dedi.
SAADETUSLU
tZMÎR - AKP hükü-
metinin TBMM'de im-
zaya açhğı tasanyla SSK
hastaneleri tarihe kanşı-
yor. Sağlık kurumlannın
tek elde toplanmasını he-
defleyen tasanya göre
Türkiye genelindeki 148
SSK hastanesi, bedelle-
ri karşılığında Sağlık Ba-
kanlığı' na devredilecek.
AKP hükümeti
u
Ka-
mu Kunun ve Kuruluş-
lanna Ait Sağhk Birim-
lerinin Sağhk Bakanh-
ğı'na Devredilınesine Da-
ir Kanun Tasan Tasla-
ğı"nı imzaya açtı. Tas-
lak, TBMM, Cumhur-
başkanlığı, Türk Silahlı
Kuvvetleri, üniversiteler
ile yerel yönetünler dı-
şında bütün kamu kurum
ve kuruluşlannı kapsı-
yor. Taslakta, kamu ku-
rum ve kuruluşlanna ait
hastaneler, kurum tabip-
likleri, sağhk evleri, sağ-
lık ocaklan, sağlık mer-
kezleri, dispanserler ile
sağlık hizmeti sunan bü-
tün birimlerin, tamamen
bakanlığa de\Tİni öngö-
rüyor. Gerekçe olarak da
anayasanın "sağhğuı tek
elde toplanmasma" iliş-
kin hükümleri gösterili-
yor.
Hükümetin hazırladığı
başka bir taslakla Sağlık
Bakanlığı'nın koordinas-
yon yetkisini 81 Ue dağıt-
tığını anımsatan SES Ge-
nel Başkanı tsmail Hak-
kı Tombul, "Demek ki
erse
Erdoğan. milkrvekükrinden sah ve çarşamba akşamlan iftar yemeklerine kaühmalannı istedL
'Halkın sömürülme süreci bu adımla ortadan kaldırılacaktır'
Erdoğan uygulamayısavundu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, hastanelerin
Sağlık Bakanlığı'na devre-
dilmesi uygulamasında kay-
nağın geçmişte yolsuzluğa
giden paralar olduğunu söy-
ledi.
Erdoğan, dün par-
tisinın grup toplan-
üsında, yeni dönem-
de en önemli işleri-
nin devletin verim-
li işleyişini sağla- ., %
.
mak olacağını be-
lirtrj. Cumhurbaşkanı'nca ia-
de edilen belediyeler ve il
özel idaresi yasalannı yeni-
den Meclis gündemine geti-
receklerini bildiren Erdoğan,
yapısal değişim için önemli
adunlar attıklannı, yerel yö-
netim düzenlemesinin dev-
rim niteliğinde olduğunu an-
cak "bunlarıhazmedemeyen-
ler bulunduğunu'' söyledi.
Başbakan, hastanelerin
Sağlık Bakanlığı'na devre-
dilmesiyle 1 Ocak2005 tari-
• Erdoğan, yapısal değişim için önemli
adımlar attıklannı, yerel yönetim
duzenlemesinin devrim niteliğuıde olduğunu
ancak "bunlan hazmedemeyenler
-.-, u' bulunduğunu" ileri sürdü.
hinden itibaren 72 milyon
yurttaşa eksiksiz olarak has-
tane kapısının açık olacağı-
nı, Yeşil Kartlılann da ilaç-
larını devletten alabilecekle-
rini kaydetti. Genel sağlık si-
gortasma ilişkin çalışmamn
ise son aşamaya geldiğini
vurgulayan Erdoğan, "Bu-
nun kaynağı var mı diyenler
ortaya çıkabüir. Bu, yolsuz-
hıkkaynağınedff sorusunace-
vap bulamayanlann aczidir.
Bu adunın da yobuzhıkian
önlemeyeyöneHk
bir adım olduğu-
nu bihnenizi isti-
yoruz. Halkm sö-
mürülme süreci
bu adımla orta-
dan kaldırüacak-
ür" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Recep Ak-
dağ da tasannın bu yıl yasa-
laşarak 2005 Ocak ayı ıçin-
de uygulanmasını planladık-
lannı kaydetti.
ve yükümlülükler ağuiaşünhnak is-
tenmekte, mevcut kurumlar kaldı-
nlarak yerine aktüeryal hesaplan
yapümayan, nasıl oluşturulacağı ve
hangj ka\Tiaklann kullanüacağı bi-
Hnmeyen yeni yapı önerilmcktedir.
SSK'nin sağhk hizmetleri, genel
sağhk sigortası ve sağhkta dönüşüm
projelem le birükte tümiiyie piyasa-
laşnnhp giderek getir düzeyi yüksek
olanlann yararlanabileceği bir ya-
prya dönüştürülmek istenmektedir.''
Özel mülk niteliğlnde'
Işçinin ve işçi adına işverenin öde-
diği primlerle elde edilen özel mülk
niteliğinde olan SSK hastanelerinin
anayasaya aykın olarak Sağlık Ba-
kanlığı'na devrinin hedeflendiğini
aktaran Kılıç, "Budevirişlemi, ana-
yasanın müDdyethakkmı düzenJeyen
35. maddesine ve sosyalgüvenfik hak-
kmı düzenleyen 60. maddesine ay kı-
ndır" dedi ve şöyle konuştu:
"Sosyal Sigortalar Kurumu'nun
sağhk tesisleri, işçi ve işveren prim-
kriyle oluşnırulmuşkayııaklardan sa-
tm ahnmıştır ve müDdyet hakkı işçi
ve işverenlere de aittir. Bu düzenleme
SSK'nin kuruluş kanununa da aykı-
ndır. De\iet SSK'nhı y önetimine ka-
tüma ve denetim yetkisine sahiptir.
SSK'nin mallan üzerindeki tasaımf
SSK Genel Kurulu'na ve o genel ku-
ruhı oluşturan işçi, işveren ve emek-
ti temsilcilerine aittir. Kanunun 21.
maddesine göre kurumun taşınmaz
maOan ve doJayısryla hastaneleri özel
mal nitetiğindedir. Bu nitenkleriyie
getirihnek istenen düzenleme huku-
kaaykuruür.
Bu işlemi Türk-İş olarak kabul et-
memiz tnümkün degildir. Yaouzca
biz değil, 5.5 milyon sigortalı. 3.5 mil-
yon emekU ve 60 bin SSK çahşanı da
bu uygulamaya karşıdır. Asd yapıl-
mak istenen, bu sağhk kuruluşlannı
önce Sağhk Bakanhğfna sonra da
kamu yönetimi reformu adı aranda
yerel y önedmlere devretmek, sonra
da bunlan özeueştirmekör. Bu giri-
şime karşı her türlü \ asal. demokra-
tik ve meşnı tepkimizi ortaya koya-
cağunızdan khnsenin şüphesi ohna-
mahdn*.
n
Hastaneler tasfiye ediliyor
Ankara Tabip Odası (ATO) da tep-
kisini dün Ankara SSK Hastanesi
önünde yaptığı yazıh açıklamayla
gösterdi. ATO açıklamasında, "de-
vir yasa taslağı^nın Sağlık Bakanlı-
ğı hastaneleri gibi SSK hastaneleri-
nin de tasfiyesi planı olduğu kayde-
dilerek şöyle denildı:
"Temmuz aymda çıkanlan Sağhk
Hizmetleri Temel Kanunu'nda deği-
şjkikyapdnıasma üsjdn kanun le Ma-
Bye Bakanhğı, SağhkBakanhğıtaşm-
mazlanndan gerekü gördülderini sat-
maya yetkih' lahndL AKP hükümeti,
Sağhk Bakanhğı'na ait tüm sağhk
kuruluşlanm satmanın hukuki ze-
minini yaratmış durumdadu-. O hal-
de başta SSK ohnak üzere, kamu ku-
rum ve kuruluşlanna ait sağhkbirim-
lerinin Sağlık Bakanhğı'na devTedil-
mesiile bunlara ait sağhktesislerinin
de satış hstesine konuhnasnun önü
açıhıuş olmaktadırr
SSK Yönetim Kurulu üyesi Fikret
Bann. 30-35 milyon yurttaşa sağlık
hizmeti götüren SSK'nin, önce Sağ-
lık Bakanlığı'na devTedilerek bir an-
lamda devletleştirildikten sonra özel-
leştirileceğıni savundu. SES Başka-
nı İsmail Hakkı Tombul da sağlığın
özelleştirilmesinın altyapısuıı oluş-
turacak taslağın derhal geri çekil-
mesini önerdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
önümde kitaplar duruyor. Zaman
ayınp okumak için heyecanlandığım
kitaplar. Huysuz Virjin olarak sahne-
lerden tanıdığımız, ekranlarda izle-
diğimiz Seyfi Dursunoğlu'nun ya-
şamı kitap oldu. Gazeteci arkadaş-
lanmız, Figen Kumru Akşit ve Kor-
han Atay'ın hazırladığı "Katina'nın
Elinde Makası" kitabı ALFA Yayın-
lan'ndan çıktı. "Huysuzile Seyfı'nin
35 yıllık sevda masalı" diyerek su-
nulan kitapta Figen ve Korhan onu
şöyle anlatıyorlar "Akıllı, terbiyeli, ti-
tiz ve eni konu muhafazakâr bir Is-
tanbul beyefendisi; son derece ze-
ki, erkekdüşkünü, hafifmeşrep, müp-
tezel, nüktedan, ağzına geleni he-
men söyleyecek denli açık sözlü,
şıklık ötesi frapan, geçkin ama ca-
misi ve mihrabı hâlâ yerinde birka-
dınla evlenirse ne olur? Günler, haf-
talar, aylarsüren birsöyleşibombar-
dımanının ardından anladık ki, Sey-
fi Dursunoûlu oluyor."
Hasan Oztoprak, ilk roman "Im-
kânsızAşk"\a şimşekleri üzerine çek-
mişti. özel yaşamını ve bu yaşamı
Kitap Fuan Başlarken Kitaplar...
paylaştığı kadını anlattığı için eleş-
tirilere neden olmuştu. Şimdi yeni
birromanla karşımızda. Oztoprak'ın
"Devamı Hayat" romanı Inkılap Ya-
yınlan'ndan. 12 Eylül sonrasının bas-
kıcı, bulanık atmosferinin fon olarak
kullanıldığı roman, örgüt ve devlet ara-
sında srkışıp kalan bireyin, özgünlü-
ğünü ve özgürlüğünü nasıl yitirdiği-
ni, kimliğinin ve kişiliğinin nasıl yok
edilmeye çalışıldığını konu ediniyor.
Altan öymen'in anılannı anlattığı
ikinci kitabının adı "Değişim Yılian".
İlk kitap, "BirDönem BirÇocuk"tu.
İlk kitap 1930-40'lı yıllar Türkiye'si-
nin bir panoramasını çiziyordu. öy-
men, anılannda kendi yaşamıyla ül-
kedeki olaylann iç içe geçen man-
zarasını birleştirerek sunmaya ça-
lışmıştı. "Değişim Yılian"(Doğan Ki-
tap) 1947-1951 dönemini anlatıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasının So-
ğuk Savaş yıllannı ve de Türkiye'de
çok partili sisteme geçiş sancılannın
yaşandığı yılian. Kore Savaşı, Nâzım
Hikmet için açılan özgürlük kam-
panyaları, Sabahattin Ali cinayeti
bu dönemin en ilgi çekici olayian. Oy-
men'in yazdıkları usta bir gazeteci-
nin, bir siyasetçinin imbiğinden sü-
zülmüş, bir anı kitabı olmanın çok öte-
sinde, bir tarih ve analiz kitabı özel-
liğiyle dikkat çekiyor.
Onümdeki kitaplardan en çok il-
gimi çekenlerden birisi de Türkiye
Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nm (TÜS-
TAV)yayımladığı, Türkiye Komünist
Partisi Merkez Komitesi Dış Büro-
su'nun 1965dönemindekitartışma-
lannı belgeleyen "1965 Tartışmala-
rı", Sabiha Sertel'in, Abidin Di-
no'nun içinde yer aldığı yurtdışın-
daki komünistlerin iç gerilimleri. Ya-
kup Demir (Zeki Baştımar) ve Ma-
rat' ın (İsmail Bllen) da içinde yer al-
dığı bu tartışmalar hazin bir çaresiz-
liği de gözler önüne seriyor. Bu ki-
tapta Münevver Andaç, Bilal Şen,
Gün ve Necil Togay, Yıldız Sertel,
Vartan Ihmalyan, Jak Ihmalyan
gibi birçok isme de rastlayacaksınız.
Andrevv Mango'nun "Atatürk"
(Remzi Kitabevi) kitabı, Cumhuriyet
tarihinin kuruluş yıllannı merak eden-
ler için çok önemli bir kaynak 2000
yılında Sabah Kitaplan arasında çı-
kan bu kitap, ciddi birredaksiyon ça-
lışmasının ardından yeniden yayım-
landı. Andrew Mango Istanbul do-
ğumlu.
Bu kitabı 5 yılı aşkın bir çalışma-
nın sonunda ortaya çıkardı. Bu kitap-
ta Atatürk'ün yakın çalışma çevre-
sini, insan ilişkilerini, o dönemin li-
der kadrolarını da yakından tanıma
şansını bulabilirsiniz. Atatürk'ü üs-
tün yetenekleri, liderlik özellikleri ya-
nında bu kitapta zaaflan, aşkları, tut-
kularıyla da tanıyabilirsiniz.
Sedat Bucak'ın kendisini savun-
mak amacıyla mahkemeye sundu-
ğu fotoğraflar üzerine açıklama ya-
pan emekli Orgeneral Hasan Kun-
dakçı, "Abdullah Çatlı y/a çekilmiş
fotoğraflardan birisinde ben olabi-
lirim" demişti. Susurluk kazası son-
rası adı zaman zaman gündeme ge-
len Kundakçı, Güneydoğu'daki iç
savaş döneminin de komutanlann-
dandı. Anılannı "Güneydoğu'da Unu-
tulmayanlar" (ALFA Yayıncılık) adıy-
la kitaplaştırdı. Asker gözüyle oralar-
da neler olmuştu diye merak edi-
yorsanız, Kundakçı'nın kitabı zengin
bir kaynak sayılabilir.
Gülnur Acar-Savran, "Beden
Emek Tarih" (Kanat Yayınlan) kitabın-
dafeminist politikanın biçimlerini ve
araçlarını sorguluyor. Diyalektik bir
feminizm için kuramsal bir çerçeve
oluşturmaya çalışıyor. Gülnur Sav-
ran, bu kitabı tanımlarken şunlan
söylüyor: "Bu kitap, doğru bir geri
çekiliş döneminin ürûnü. Ama hiç
kuşku yok ki, çekildiğim bu yer de
politikadan annmış biryer değil; bu-
rada da ideolojik, demek ki birpo-
litikçatışma var."
lyi okumalar diliyorum.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Acele Asker Aranıyor
Irak'tayaşananlar, Bush yönetiminin imparator-
luk projesi ABD ordusunun asker sayısının sının-
na dayandığını gösteriyor. ABD 120 ülkede 1000'den
fazla üs ve tesisi, en önemlisi Irak işgalini sürdü-
rebilmek için gerekli sayıda askeri bulmakta zor-
lanıyor.
Irak: Bile bile lades
Birçok askeri, sivil uzman Irak gibi bir ülkenin hal-
kını başarıyla pasifize edebilmek için yüz binlerce
asker gerekeceğini söyleyerek, Bush yönetimini sa-
vaştan önce uyarmışlardı. Pazar günü The Inde-
pendent'in aktardığına göre, Ingiltere'nin en önde
gelen 6 Ortadoğu uzmanı 2002 Kasımı'nda, Baş-
bakan Blair'i ziyaret ederek Irak'ın işgal edilmesi
halinde ortaya çıkacak sorunları anlatmışlar. Nü-
fus başına gerekli güvenlik personeliyle ilgili oran-
lan göz önüne alınca, Irak' ta 450 binden fazla as-
kerin gerekli olacağı anlaşılıyordu. Halbuki bugün
135 bin asker var.
Bush ve Blair bu uyanlan ciddiye almadılar. Sad-
dam, Rumsfeld'ın "küçük, hızlı, ileri teknolojiye
dayalı savaşlar" kavramına uygun bir operasyon-
la devrildi. Ancak, ABD'nin sömürge valisi Brem-
mer'in önceki hafta basın önünde itiraf ettiği gibi,
Irak'a gereken sayıda asker getirilememişti. Daha
sonra yükselen direniş, ABD'nin yeterli sayıda as-
keri olmadığını bir kez daha kanıtladı.
Time dergisinin aktardığı gibi ABD 11 Eylül'den
sonra, "yedek askeriere" (Ulusal Muhafızlara) gi-
derek daha çok dayanmaya başlamış, yedeklerin
sayısı üç yılda 203 binden 500 bine yükselmiş.
Irak'taki yedek askerlerin oranı da savaşan güçle-
rin yüzde 40'ına ulaşmış. Bu da yetmedi. ABD Irak'ta
hizmet süresi biten yedekleri evlerine göndermek
yerine sürelerini uzatmaya başladı. Başkan adayı
Kerry'ye göre bu zorunlu askerfiğin arka kapıdan
geri getirilmesi demekti. Orduda isyan mı?
Sivil gönüllülerden oluşan yedek ulusal muhafız-
lann "aşın kullanılmasının" askerlerin morali üze-
rinde olumsuz etki yapması kaçınılmazdı. Daha ön-
ce Cumhuriyet'te, Irak'a gitmek istemeyen bir grup
ulusal muhafızın, tutuklanarak zoria götürüldüğünü
aktarmıştık. Geçen hafta gazeteler Irakta ulusal mu-
hafızlardan oluşan bir takımın 16 askerinin, kendi-
lerine verilen bir yakıt nakliye görevini, kamyonların
bakımsız, korumanın yetersiz olduğu gerekçesiyle
reddettikleri için tutuklandıklarını bildiriyordu. Sa-
lon.com adlı web gazetesi, bu olayı araştıran yazı-
sında, söz konusu askerlerin bu görevin "intiharan-
lamına geldiğini", yapmak istemediklerini söyleye-
rek ailelerine gönderdikleri, yardım isteyen e-posta
ve telefon konuşmalarını aktardı. 19-20 yaşlannda-
ki bu kız ve erkek askerier, diğer profesyonel asker-
lerden de korkuyorlardı.
Geçen hafta Ingiltere, Basra bölgesinde görev
yapan Iskoçyalı "Black Watch" alayının, ABD'nin
talebi üzerine, Bağdat bölgesine kaydınlacağı ha-
beriyle sarsıldı. ABD, Bağdat yakınındaki kimi güç-
lerini Felluce operasyonunu desteklemeye gönder-
mek, oluşacak açığı da Ingiliz askerleriyle kapat-
mak istiyordu. Ingiliz ve Iskoç kamuoyu, muhale-
fet partileri, işçi partisi milletvekillerinin çoğunlu-
ğu hem askerlerin bu can kaybı olasılığı çok daha
yüksek bölgeye gönderilecek hem de "savaşma
tarzı" çok farklı, ABD'nin komutası altına verilecek
olmasından çok rahatsız oldu. The Scotsman ga-
zetesinin aktardığına göre, "Black Hawk" alayının
garnizon kasabasında bu olay "ihanet ve arkadan
bıçaklama" olarak yorumlanıyordu (17/10).
Kanlı para
Kofı Annan Irak savaşını, "yasadışı" olarak ni-
teliyor "Dünya daha güvenlikli bir hale gelmedi"
(The Observer 17/10) diyor. ABD'nin kayıplan çok-
tan 1000'i geçti. On binlerce Iraklı sivil öldü. Fel-
luce, Nazilerin toplu cezalandırma yöntemlerini
aratmayan bir biçimde yerle bir ediliyor. Kan de-
reler gibi akıyor... Ve geçen hafta gazeteler Birieş-
miş MilletlerMn denetleme komisyonunun, Irak'ın
yeniden inşası için ayrılan 5 milyar dolariık fonun
yansının kayıp olduğunu, Bush yönetiminin, mil-
yarlarca dolann başına gelenleri açıklayamadığını
yazıyor. Ortada yazılmış çekler, imzalanmış kont-
ratlar, Kürt liderlerin alıp bir "yerelfcan/caya"(!)ya-
tırdıklan 1.4 milyar dolariık paranın makbuzu var,
ama kimlertarafından nasıl harcandığını, hatta hâ-
lâ bankada olup olmadığını gösteren bir belge yok
(Los Angeles Times, 16/10). Kanlı bir çark dönme-
ye devam ediyor...
Bush zorunlu askerliği geri getirmeyecekmiş.
DominikCumhuriyeti, Honduras, Nikaragua, Nor-
veç. Filipinler, Singapur, Ispanya ve Tayland'dan
sonra Polonya ve ftaiya da seçimlerden sonra as-
kerierini çekeceklermiş. Peki ABD bölgedeki işle-
ri için gerekli askeri nereden bulacak? Sakın... Yok
canım olacak iş değil...
Arsa Ofisi TOKİ'ye devrediliyor
Uzntanlaragöre
'proükyararıyok'
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-AKP hü-
kümetinin, Arsa Ofi-
si'ni Toplu Konut Ida-
resi'ne(TOKÎ)de\Tet-
me hazırlığı, farklı de-
ğerlendirmelere yol aç-
tı. Halen Bayındırlık
Bakanlığı'na bağlı bir
kuruluş olarak faaliyet
gösteren ofisin TO-
Kt'ye de\Tedilmesinin
"pratik bir yarar sağla-
maj'acağı" dile getiril-
di. Arsa Ofisi'nin sa-
dece konut değil, yol,
yeşil alan, küçük sana-
yi kuruluşlan, her tür-
lü kamu kuruluşlan için
arsa üretme görevi ol-
duğuna dikkat çekile-
rek devir durumunda
TOKl'nin göre\' kapsa-
mının genişletilmesi ge-
rektiğine işaret edildi.
AKP hükümeti, ve-
tolu "Kamu Yönetimi
Yasası^nı "parça par-
ça" uygulamaya koy-
ma projesi çerçevesin-
de Arsa Ofisi'ni TO-
Kİ'ye devretme karan
aldı'.
Kurulduğu 1969'dan
günümüze kadar 17 bin
hektar arsa üretimi ger-
çekleştiren ofis, kent-
leşmeye uygun altyapı-
lı arsa üretimi de yapı-
yor. Uzmanlar, TO-
Kl'nin mevcut yapısıy-
la Arsa Ofisi'ni devral-
masınuı pratik bir yarar
sağlamay acağına dikkat
çekerek «TOKl'nin iş-
levi. arsa üretimi. arsa
stoku yapmak, kamu
kuruluşlanna, organize
sanayi bölgelerine arsa
üretmek olarak da ge-
listirilmeİL Sadece ko-
nut üretimiyle sınırlan-
mag yanhş olur" görü-
şünü dile getiriyorlar.