23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2004 ÇARŞAMBA HABERLER SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin anayasaya aykın olduğu belirtildi Sağlıkta özelleştirme adımı• Türk-İş, AKP hükümetinin girişimine karşı tavır belirlemek için başkanlar kurulunu toplantıya çağırdı. Türk-Iş Başkanı Kılıç, "SSK'nin sağlık hizmetleri tümüyle piyasalaştınlıp giderek gelir düzeyi yüksek olanlann yararlanabileceği bir yapıya dönüştürülmek isteniyor" dedi. IŞIKKANSU ANKARA- AKP iktıdannın SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri uygulaması "sağhk hizmede- rinin pryasalastınlmasının ön adj- mı" olarak değerlendirildi. SSK hastanelerinin devrine sert tepki vermeye hazırlanan Türk-lş'in Genel Başkanı Saüh Kıhç, uygula- manın anayasaya aykın olduğunu dile getirerek "SSK'nin sağhk hiz- metleri tümüyle piyasalaşûnhp gide- rek gelir düzeyi yüksek olanlann ya- rarlanabileceği bir yapıya dönüştü- ESKİ SSK CENEL MÜDÜRÜ VE CHP MİLLETVEKİLİ KILIÇDAROĞLU 'Hastaneler işçi ve işverenlerin* Eski SSK Genel Müdürü, CHP milletvekili Kemal Kıbçdaroğlu, SSK hastanelerinin bir oldubittiyle Sağlık Bakanlığı'na bırakılmasının anayasaya aykın olduğunu ifade etti ve "SSK'nin yetkiM organı, işçi, işveren ve işçi emektisi temsilcilerinin de buhınduğu SSK Yönetim Kurulu'dur. Onlar ohımhı görüş bfldirmediği sürece, SSK hastanekri hiçbir yere devredflemez, çünkü bu hastanefer işçi ve işverenlere aittir. Onlann paralan ile ouışturulmuştur" dedi. SSK'nin tüm olurnsuzluklara karşın Türkiye'de nüfusun yansına en düşük maliyetle sağlık hizmeti sunduğuna değinen Kıhçdaroğlu, böyle bir kurumun doğru dürüst denetlenemeyen, siyasal baskılann çok yoğun yaşandığı Sağhk Bakanlığı'na devredilmesinin doğru olmadığına dikkatçekti. rühnekisteniyor'' dedi. Ankara Ta- bip Odası, uygulamayı "Sağbk Ba- kanhğı'na sağhk kuruluşlanıun sa- tişuu tek elden organize etme göre\i verilmesT olarak değerlendirdi. Türk-îş. Bakanlar Kurulu'nda ön- ceki gün imzaya açılan SSK'nin sağ- lık kuruluşlannın Sağlık Bakanlı- ğı'na devrine ilişkin taslağa karşı gösterilecek tepkiye ilişkin tavn be- lirlemek üzere konfederasyon baş- kanlar kurulunu yann olağanüstü toplantıya çağırdı. Türk-tş Genel Başkanı Salıh Kı- lıç, dün gazetemize yaptığı açıkla- mada, son yıllarda uygulanan olum- suz pohtikalar yüzünden sosyal gü- venlik kurumlannın özerk yönetim- den yoksun bırakıldıklarına, dış mü- dahalelerden kolayca etkilenmeleri- ne imkân sağlandığına, yapılan si- yasi düzenlemeler sonucu sistemin aktüeryal dengelerinin bozulduğu- na dıkkat çekerek şunlan söyledi: "Sisteme şuınga edilen ohunsuz- luklar gerekçe gösterüerek reform adıalönda yapdan duzenlemeleriege- hrierin arttırüıp giderlerin azaJül- maa için hak ve yükümHihıkler ağır- laşönlmış, farura her dönemde işçi- lere kesilmiştir. Bugün de aynı yak- laşımla hazırlanan sosyal güvenfik reform önerisi taslak metninde hak AKP'nin halkı kandırdığını belirten Tombul, 'Paran kadar sağlık dönemi başlayacak' dedi SES yargıya başvuracak• Bu uygulamanın altında Genel Sağlık Sigortası'na hazzrlık olduğunu belirten SES Genel Başkanı Tombul, "Hem çalışanlann ödediği prim artacak hem de alacaklan sağlık hizmeti azalacak" diye konuştu. gerekçe doğru değjl. Hal- ka doğruyu söylemiyor- lar" dedi. SSK hastane- len devredıldıği andan itibaren halkın hizmet sa- tın ahnaya başlayacağını belirten Tombul, şunlan söyledi: "Bu kuruma, 3-3.5 mü- yardotarekyükgetireeek. Bu uygulamanın altında Genel SağhkSigortası'na hazırhkvar. Hem çahşan- lann ödediği prim arta- cak, hem de alacaklan sağlık hizmeti azalacak. Paran kadar sağhk dö- nemi başlayacak. SSK'b- ler şu anda zor koşullar- da ulaşabildikleri hizme- ti alnıak için bile ceple- rinden para ödemek zo- runda kalacaklar." SSK'nin işçüerin öde- diği primlerle kurulduğu- nu da vurgulayan SES Başkanı Tombul, tasarmın yasalaşması durumunda hukuki yollara başvura- caklarını kaydetti. Izmir Tabip Odası Baş- kanı Zeki Gül de AKP hükümetinin halka doğ- ruyu söylemediğini be- lirtti. Tasannın altında SSK'nin bir kaynak ola- rak görülmesinin yattı- ğını \-urgulayan Gül, "AKP hükümeti döne- minde SSK-Sağuk Ba- kanhğıflişküerinebakar- sakbu görülebilir. SSK'H hastalar bir para kayna- ğı olarak görülüyor. Ocaktan itibaren sevksiz hasta bakmaya başlan- ması bunun işareti" dedi. SAADETUSLU tZMÎR - AKP hükü- metinin TBMM'de im- zaya açhğı tasanyla SSK hastaneleri tarihe kanşı- yor. Sağlık kurumlannın tek elde toplanmasını he- defleyen tasanya göre Türkiye genelindeki 148 SSK hastanesi, bedelle- ri karşılığında Sağlık Ba- kanlığı' na devredilecek. AKP hükümeti u Ka- mu Kunun ve Kuruluş- lanna Ait Sağhk Birim- lerinin Sağhk Bakanh- ğı'na Devredilınesine Da- ir Kanun Tasan Tasla- ğı"nı imzaya açtı. Tas- lak, TBMM, Cumhur- başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, üniversiteler ile yerel yönetünler dı- şında bütün kamu kurum ve kuruluşlannı kapsı- yor. Taslakta, kamu ku- rum ve kuruluşlanna ait hastaneler, kurum tabip- likleri, sağhk evleri, sağ- lık ocaklan, sağlık mer- kezleri, dispanserler ile sağlık hizmeti sunan bü- tün birimlerin, tamamen bakanlığa de\Tİni öngö- rüyor. Gerekçe olarak da anayasanın "sağhğuı tek elde toplanmasma" iliş- kin hükümleri gösterili- yor. Hükümetin hazırladığı başka bir taslakla Sağlık Bakanlığı'nın koordinas- yon yetkisini 81 Ue dağıt- tığını anımsatan SES Ge- nel Başkanı tsmail Hak- kı Tombul, "Demek ki erse Erdoğan. milkrvekükrinden sah ve çarşamba akşamlan iftar yemeklerine kaühmalannı istedL 'Halkın sömürülme süreci bu adımla ortadan kaldırılacaktır' Erdoğan uygulamayısavundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devre- dilmesi uygulamasında kay- nağın geçmişte yolsuzluğa giden paralar olduğunu söy- ledi. Erdoğan, dün par- tisinın grup toplan- üsında, yeni dönem- de en önemli işleri- nin devletin verim- li işleyişini sağla- ., % . mak olacağını be- lirtrj. Cumhurbaşkanı'nca ia- de edilen belediyeler ve il özel idaresi yasalannı yeni- den Meclis gündemine geti- receklerini bildiren Erdoğan, yapısal değişim için önemli adunlar attıklannı, yerel yö- netim düzenlemesinin dev- rim niteliğinde olduğunu an- cak "bunlarıhazmedemeyen- ler bulunduğunu'' söyledi. Başbakan, hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devre- dilmesiyle 1 Ocak2005 tari- • Erdoğan, yapısal değişim için önemli adımlar attıklannı, yerel yönetim duzenlemesinin devrim niteliğuıde olduğunu ancak "bunlan hazmedemeyenler -.-, u' bulunduğunu" ileri sürdü. hinden itibaren 72 milyon yurttaşa eksiksiz olarak has- tane kapısının açık olacağı- nı, Yeşil Kartlılann da ilaç- larını devletten alabilecekle- rini kaydetti. Genel sağlık si- gortasma ilişkin çalışmamn ise son aşamaya geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu- nun kaynağı var mı diyenler ortaya çıkabüir. Bu, yolsuz- hıkkaynağınedff sorusunace- vap bulamayanlann aczidir. Bu adunın da yobuzhıkian önlemeyeyöneHk bir adım olduğu- nu bihnenizi isti- yoruz. Halkm sö- mürülme süreci bu adımla orta- dan kaldırüacak- ür" diye konuştu. Sağlık Bakanı Recep Ak- dağ da tasannın bu yıl yasa- laşarak 2005 Ocak ayı ıçin- de uygulanmasını planladık- lannı kaydetti. ve yükümlülükler ağuiaşünhnak is- tenmekte, mevcut kurumlar kaldı- nlarak yerine aktüeryal hesaplan yapümayan, nasıl oluşturulacağı ve hangj ka\Tiaklann kullanüacağı bi- Hnmeyen yeni yapı önerilmcktedir. SSK'nin sağhk hizmetleri, genel sağhk sigortası ve sağhkta dönüşüm projelem le birükte tümiiyie piyasa- laşnnhp giderek getir düzeyi yüksek olanlann yararlanabileceği bir ya- prya dönüştürülmek istenmektedir.'' Özel mülk niteliğlnde' Işçinin ve işçi adına işverenin öde- diği primlerle elde edilen özel mülk niteliğinde olan SSK hastanelerinin anayasaya aykın olarak Sağlık Ba- kanlığı'na devrinin hedeflendiğini aktaran Kılıç, "Budevirişlemi, ana- yasanın müDdyethakkmı düzenJeyen 35. maddesine ve sosyalgüvenfik hak- kmı düzenleyen 60. maddesine ay kı- ndır" dedi ve şöyle konuştu: "Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sağhk tesisleri, işçi ve işveren prim- kriyle oluşnırulmuşkayııaklardan sa- tm ahnmıştır ve müDdyet hakkı işçi ve işverenlere de aittir. Bu düzenleme SSK'nin kuruluş kanununa da aykı- ndır. De\iet SSK'nhı y önetimine ka- tüma ve denetim yetkisine sahiptir. SSK'nin mallan üzerindeki tasaımf SSK Genel Kurulu'na ve o genel ku- ruhı oluşturan işçi, işveren ve emek- ti temsilcilerine aittir. Kanunun 21. maddesine göre kurumun taşınmaz maOan ve doJayısryla hastaneleri özel mal nitetiğindedir. Bu nitenkleriyie getirihnek istenen düzenleme huku- kaaykuruür. Bu işlemi Türk-İş olarak kabul et- memiz tnümkün degildir. Yaouzca biz değil, 5.5 milyon sigortalı. 3.5 mil- yon emekU ve 60 bin SSK çahşanı da bu uygulamaya karşıdır. Asd yapıl- mak istenen, bu sağhk kuruluşlannı önce Sağhk Bakanhğfna sonra da kamu yönetimi reformu adı aranda yerel y önedmlere devretmek, sonra da bunlan özeueştirmekör. Bu giri- şime karşı her türlü \ asal. demokra- tik ve meşnı tepkimizi ortaya koya- cağunızdan khnsenin şüphesi ohna- mahdn*. n Hastaneler tasfiye ediliyor Ankara Tabip Odası (ATO) da tep- kisini dün Ankara SSK Hastanesi önünde yaptığı yazıh açıklamayla gösterdi. ATO açıklamasında, "de- vir yasa taslağı^nın Sağlık Bakanlı- ğı hastaneleri gibi SSK hastaneleri- nin de tasfiyesi planı olduğu kayde- dilerek şöyle denildı: "Temmuz aymda çıkanlan Sağhk Hizmetleri Temel Kanunu'nda deği- şjkikyapdnıasma üsjdn kanun le Ma- Bye Bakanhğı, SağhkBakanhğıtaşm- mazlanndan gerekü gördülderini sat- maya yetkih' lahndL AKP hükümeti, Sağhk Bakanhğı'na ait tüm sağhk kuruluşlanm satmanın hukuki ze- minini yaratmış durumdadu-. O hal- de başta SSK ohnak üzere, kamu ku- rum ve kuruluşlanna ait sağhkbirim- lerinin Sağlık Bakanhğı'na devTedil- mesiile bunlara ait sağhktesislerinin de satış hstesine konuhnasnun önü açıhıuş olmaktadırr SSK Yönetim Kurulu üyesi Fikret Bann. 30-35 milyon yurttaşa sağlık hizmeti götüren SSK'nin, önce Sağ- lık Bakanlığı'na devTedilerek bir an- lamda devletleştirildikten sonra özel- leştirileceğıni savundu. SES Başka- nı İsmail Hakkı Tombul da sağlığın özelleştirilmesinın altyapısuıı oluş- turacak taslağın derhal geri çekil- mesini önerdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr önümde kitaplar duruyor. Zaman ayınp okumak için heyecanlandığım kitaplar. Huysuz Virjin olarak sahne- lerden tanıdığımız, ekranlarda izle- diğimiz Seyfi Dursunoğlu'nun ya- şamı kitap oldu. Gazeteci arkadaş- lanmız, Figen Kumru Akşit ve Kor- han Atay'ın hazırladığı "Katina'nın Elinde Makası" kitabı ALFA Yayın- lan'ndan çıktı. "Huysuzile Seyfı'nin 35 yıllık sevda masalı" diyerek su- nulan kitapta Figen ve Korhan onu şöyle anlatıyorlar "Akıllı, terbiyeli, ti- tiz ve eni konu muhafazakâr bir Is- tanbul beyefendisi; son derece ze- ki, erkekdüşkünü, hafifmeşrep, müp- tezel, nüktedan, ağzına geleni he- men söyleyecek denli açık sözlü, şıklık ötesi frapan, geçkin ama ca- misi ve mihrabı hâlâ yerinde birka- dınla evlenirse ne olur? Günler, haf- talar, aylarsüren birsöyleşibombar- dımanının ardından anladık ki, Sey- fi Dursunoûlu oluyor." Hasan Oztoprak, ilk roman "Im- kânsızAşk"\a şimşekleri üzerine çek- mişti. özel yaşamını ve bu yaşamı Kitap Fuan Başlarken Kitaplar... paylaştığı kadını anlattığı için eleş- tirilere neden olmuştu. Şimdi yeni birromanla karşımızda. Oztoprak'ın "Devamı Hayat" romanı Inkılap Ya- yınlan'ndan. 12 Eylül sonrasının bas- kıcı, bulanık atmosferinin fon olarak kullanıldığı roman, örgüt ve devlet ara- sında srkışıp kalan bireyin, özgünlü- ğünü ve özgürlüğünü nasıl yitirdiği- ni, kimliğinin ve kişiliğinin nasıl yok edilmeye çalışıldığını konu ediniyor. Altan öymen'in anılannı anlattığı ikinci kitabının adı "Değişim Yılian". İlk kitap, "BirDönem BirÇocuk"tu. İlk kitap 1930-40'lı yıllar Türkiye'si- nin bir panoramasını çiziyordu. öy- men, anılannda kendi yaşamıyla ül- kedeki olaylann iç içe geçen man- zarasını birleştirerek sunmaya ça- lışmıştı. "Değişim Yılian"(Doğan Ki- tap) 1947-1951 dönemini anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasının So- ğuk Savaş yıllannı ve de Türkiye'de çok partili sisteme geçiş sancılannın yaşandığı yılian. Kore Savaşı, Nâzım Hikmet için açılan özgürlük kam- panyaları, Sabahattin Ali cinayeti bu dönemin en ilgi çekici olayian. Oy- men'in yazdıkları usta bir gazeteci- nin, bir siyasetçinin imbiğinden sü- zülmüş, bir anı kitabı olmanın çok öte- sinde, bir tarih ve analiz kitabı özel- liğiyle dikkat çekiyor. Onümdeki kitaplardan en çok il- gimi çekenlerden birisi de Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nm (TÜS- TAV)yayımladığı, Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Dış Büro- su'nun 1965dönemindekitartışma- lannı belgeleyen "1965 Tartışmala- rı", Sabiha Sertel'in, Abidin Di- no'nun içinde yer aldığı yurtdışın- daki komünistlerin iç gerilimleri. Ya- kup Demir (Zeki Baştımar) ve Ma- rat' ın (İsmail Bllen) da içinde yer al- dığı bu tartışmalar hazin bir çaresiz- liği de gözler önüne seriyor. Bu ki- tapta Münevver Andaç, Bilal Şen, Gün ve Necil Togay, Yıldız Sertel, Vartan Ihmalyan, Jak Ihmalyan gibi birçok isme de rastlayacaksınız. Andrevv Mango'nun "Atatürk" (Remzi Kitabevi) kitabı, Cumhuriyet tarihinin kuruluş yıllannı merak eden- ler için çok önemli bir kaynak 2000 yılında Sabah Kitaplan arasında çı- kan bu kitap, ciddi birredaksiyon ça- lışmasının ardından yeniden yayım- landı. Andrew Mango Istanbul do- ğumlu. Bu kitabı 5 yılı aşkın bir çalışma- nın sonunda ortaya çıkardı. Bu kitap- ta Atatürk'ün yakın çalışma çevre- sini, insan ilişkilerini, o dönemin li- der kadrolarını da yakından tanıma şansını bulabilirsiniz. Atatürk'ü üs- tün yetenekleri, liderlik özellikleri ya- nında bu kitapta zaaflan, aşkları, tut- kularıyla da tanıyabilirsiniz. Sedat Bucak'ın kendisini savun- mak amacıyla mahkemeye sundu- ğu fotoğraflar üzerine açıklama ya- pan emekli Orgeneral Hasan Kun- dakçı, "Abdullah Çatlı y/a çekilmiş fotoğraflardan birisinde ben olabi- lirim" demişti. Susurluk kazası son- rası adı zaman zaman gündeme ge- len Kundakçı, Güneydoğu'daki iç savaş döneminin de komutanlann- dandı. Anılannı "Güneydoğu'da Unu- tulmayanlar" (ALFA Yayıncılık) adıy- la kitaplaştırdı. Asker gözüyle oralar- da neler olmuştu diye merak edi- yorsanız, Kundakçı'nın kitabı zengin bir kaynak sayılabilir. Gülnur Acar-Savran, "Beden Emek Tarih" (Kanat Yayınlan) kitabın- dafeminist politikanın biçimlerini ve araçlarını sorguluyor. Diyalektik bir feminizm için kuramsal bir çerçeve oluşturmaya çalışıyor. Gülnur Sav- ran, bu kitabı tanımlarken şunlan söylüyor: "Bu kitap, doğru bir geri çekiliş döneminin ürûnü. Ama hiç kuşku yok ki, çekildiğim bu yer de politikadan annmış biryer değil; bu- rada da ideolojik, demek ki birpo- litikçatışma var." lyi okumalar diliyorum. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Acele Asker Aranıyor Irak'tayaşananlar, Bush yönetiminin imparator- luk projesi ABD ordusunun asker sayısının sının- na dayandığını gösteriyor. ABD 120 ülkede 1000'den fazla üs ve tesisi, en önemlisi Irak işgalini sürdü- rebilmek için gerekli sayıda askeri bulmakta zor- lanıyor. Irak: Bile bile lades Birçok askeri, sivil uzman Irak gibi bir ülkenin hal- kını başarıyla pasifize edebilmek için yüz binlerce asker gerekeceğini söyleyerek, Bush yönetimini sa- vaştan önce uyarmışlardı. Pazar günü The Inde- pendent'in aktardığına göre, Ingiltere'nin en önde gelen 6 Ortadoğu uzmanı 2002 Kasımı'nda, Baş- bakan Blair'i ziyaret ederek Irak'ın işgal edilmesi halinde ortaya çıkacak sorunları anlatmışlar. Nü- fus başına gerekli güvenlik personeliyle ilgili oran- lan göz önüne alınca, Irak' ta 450 binden fazla as- kerin gerekli olacağı anlaşılıyordu. Halbuki bugün 135 bin asker var. Bush ve Blair bu uyanlan ciddiye almadılar. Sad- dam, Rumsfeld'ın "küçük, hızlı, ileri teknolojiye dayalı savaşlar" kavramına uygun bir operasyon- la devrildi. Ancak, ABD'nin sömürge valisi Brem- mer'in önceki hafta basın önünde itiraf ettiği gibi, Irak'a gereken sayıda asker getirilememişti. Daha sonra yükselen direniş, ABD'nin yeterli sayıda as- keri olmadığını bir kez daha kanıtladı. Time dergisinin aktardığı gibi ABD 11 Eylül'den sonra, "yedek askeriere" (Ulusal Muhafızlara) gi- derek daha çok dayanmaya başlamış, yedeklerin sayısı üç yılda 203 binden 500 bine yükselmiş. Irak'taki yedek askerlerin oranı da savaşan güçle- rin yüzde 40'ına ulaşmış. Bu da yetmedi. ABD Irak'ta hizmet süresi biten yedekleri evlerine göndermek yerine sürelerini uzatmaya başladı. Başkan adayı Kerry'ye göre bu zorunlu askerfiğin arka kapıdan geri getirilmesi demekti. Orduda isyan mı? Sivil gönüllülerden oluşan yedek ulusal muhafız- lann "aşın kullanılmasının" askerlerin morali üze- rinde olumsuz etki yapması kaçınılmazdı. Daha ön- ce Cumhuriyet'te, Irak'a gitmek istemeyen bir grup ulusal muhafızın, tutuklanarak zoria götürüldüğünü aktarmıştık. Geçen hafta gazeteler Irakta ulusal mu- hafızlardan oluşan bir takımın 16 askerinin, kendi- lerine verilen bir yakıt nakliye görevini, kamyonların bakımsız, korumanın yetersiz olduğu gerekçesiyle reddettikleri için tutuklandıklarını bildiriyordu. Sa- lon.com adlı web gazetesi, bu olayı araştıran yazı- sında, söz konusu askerlerin bu görevin "intiharan- lamına geldiğini", yapmak istemediklerini söyleye- rek ailelerine gönderdikleri, yardım isteyen e-posta ve telefon konuşmalarını aktardı. 19-20 yaşlannda- ki bu kız ve erkek askerier, diğer profesyonel asker- lerden de korkuyorlardı. Geçen hafta Ingiltere, Basra bölgesinde görev yapan Iskoçyalı "Black Watch" alayının, ABD'nin talebi üzerine, Bağdat bölgesine kaydınlacağı ha- beriyle sarsıldı. ABD, Bağdat yakınındaki kimi güç- lerini Felluce operasyonunu desteklemeye gönder- mek, oluşacak açığı da Ingiliz askerleriyle kapat- mak istiyordu. Ingiliz ve Iskoç kamuoyu, muhale- fet partileri, işçi partisi milletvekillerinin çoğunlu- ğu hem askerlerin bu can kaybı olasılığı çok daha yüksek bölgeye gönderilecek hem de "savaşma tarzı" çok farklı, ABD'nin komutası altına verilecek olmasından çok rahatsız oldu. The Scotsman ga- zetesinin aktardığına göre, "Black Hawk" alayının garnizon kasabasında bu olay "ihanet ve arkadan bıçaklama" olarak yorumlanıyordu (17/10). Kanlı para Kofı Annan Irak savaşını, "yasadışı" olarak ni- teliyor "Dünya daha güvenlikli bir hale gelmedi" (The Observer 17/10) diyor. ABD'nin kayıplan çok- tan 1000'i geçti. On binlerce Iraklı sivil öldü. Fel- luce, Nazilerin toplu cezalandırma yöntemlerini aratmayan bir biçimde yerle bir ediliyor. Kan de- reler gibi akıyor... Ve geçen hafta gazeteler Birieş- miş MilletlerMn denetleme komisyonunun, Irak'ın yeniden inşası için ayrılan 5 milyar dolariık fonun yansının kayıp olduğunu, Bush yönetiminin, mil- yarlarca dolann başına gelenleri açıklayamadığını yazıyor. Ortada yazılmış çekler, imzalanmış kont- ratlar, Kürt liderlerin alıp bir "yerelfcan/caya"(!)ya- tırdıklan 1.4 milyar dolariık paranın makbuzu var, ama kimlertarafından nasıl harcandığını, hatta hâ- lâ bankada olup olmadığını gösteren bir belge yok (Los Angeles Times, 16/10). Kanlı bir çark dönme- ye devam ediyor... Bush zorunlu askerliği geri getirmeyecekmiş. DominikCumhuriyeti, Honduras, Nikaragua, Nor- veç. Filipinler, Singapur, Ispanya ve Tayland'dan sonra Polonya ve ftaiya da seçimlerden sonra as- kerierini çekeceklermiş. Peki ABD bölgedeki işle- ri için gerekli askeri nereden bulacak? Sakın... Yok canım olacak iş değil... Arsa Ofisi TOKİ'ye devrediliyor Uzntanlaragöre 'proükyararıyok' ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-AKP hü- kümetinin, Arsa Ofi- si'ni Toplu Konut Ida- resi'ne(TOKÎ)de\Tet- me hazırlığı, farklı de- ğerlendirmelere yol aç- tı. Halen Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı bir kuruluş olarak faaliyet gösteren ofisin TO- Kt'ye de\Tedilmesinin "pratik bir yarar sağla- maj'acağı" dile getiril- di. Arsa Ofisi'nin sa- dece konut değil, yol, yeşil alan, küçük sana- yi kuruluşlan, her tür- lü kamu kuruluşlan için arsa üretme görevi ol- duğuna dikkat çekile- rek devir durumunda TOKl'nin göre\' kapsa- mının genişletilmesi ge- rektiğine işaret edildi. AKP hükümeti, ve- tolu "Kamu Yönetimi Yasası^nı "parça par- ça" uygulamaya koy- ma projesi çerçevesin- de Arsa Ofisi'ni TO- Kİ'ye devretme karan aldı'. Kurulduğu 1969'dan günümüze kadar 17 bin hektar arsa üretimi ger- çekleştiren ofis, kent- leşmeye uygun altyapı- lı arsa üretimi de yapı- yor. Uzmanlar, TO- Kl'nin mevcut yapısıy- la Arsa Ofisi'ni devral- masınuı pratik bir yarar sağlamay acağına dikkat çekerek «TOKl'nin iş- levi. arsa üretimi. arsa stoku yapmak, kamu kuruluşlanna, organize sanayi bölgelerine arsa üretmek olarak da ge- listirilmeİL Sadece ko- nut üretimiyle sınırlan- mag yanhş olur" görü- şünü dile getiriyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle