25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2O EKİM 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVİN tLYASOĞLU Aşk İksiri, akide şekeriîstanbul Devlet Opera ve Balesi, Donizettinin bir akide şekeri lezze- tindeki 'Aşk tksiri' adlı gülünçlü ope- rasını sahnelemeye başladı. Bu yıl sa- nat yönetmeni Suat Ankan'ın sevim- li önsözleriyle alımlı bir yıllık katalog ve Aşk iksiri 'ne aıt kapsamlı bir bro- şürhazırlanmış. Keşke yaratıcı kadro- nun ve o geceki sanatçılann kısacık özgeçmişini içeren bir program notu da fotokopi olarak her temsilde dağı- tılsa, ne kadar yararlı olur. Giderek gençleşen operamızda bu yeni adlann kiminle çalıştığı, bugüne deknereler- de söyledığı merak konusu oluyor. Tıpkı gala gecesındeki Nemorino ro- lünde karşımıza çıkan Levent Gün- diiz gibı nıce sanatçının kimliğini bil- mek istiyor dinleyici. Evet, Levent Gündûz gerçekten de gecenın sürpri- zi olarak kendini tanıştırdı. Perde açı- lıp köyün toy delikanhsı rolüyle sah- neye adımını attığı anda izleyiciyi, müziği ve sahneyi kavrayıverdi. Tenor ses yalnız ülkemızde değil, dünyada da az yetışiyor. Levent, güzel tenor rengini ustaca kullanması, dinamik- lerdeki doğallığı, ritim gücü ve sahne- siyle rolüne son derece yakışmıştı Daha önce Istanbul'da Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nun Yıldız Sara- yı'nda sergılediği 'Saraydan Kız Ka- çırma' temsilınde kendısini izlediği- mi anımsıyorum. Ancak bu denli et- kilendığımı söyleyemem. Sonuçta Nemorino rolüne çok iyı oturmuştu. Bir de şu ünlü 'Una furtiva lagri- ma'yı biraz daha cesaretle, biraz da- ha duyarlı söyleseydi! Köyün şrmank kızı Adina rolünde- ki Otilya M. Aydın, tertemiz sesiyle başanlı bir şarkıcıydı. Ancak sahne- nin iki yönüne koşuşturması, ellerini iki yana açıp kapatması ve söylediği sözleri rol arkadaşına değil, konser verircesine orkestra şefine karşı söy- lemesiyle operacılığıntiyatro yönünü unutmuş gibiydi. Belcore rolündeki Levent Bakırcı ve sihirbaz rolünü ke- yifle canlandıran Ali t. Onat, rolleri- ne uyumlan yanı sıra orkestrayla uyumda sorunlar yaşadılar. Orkestra- yı yöneten Sergei Gavrilov, opera- mızı uzun yıllardır tanıyan, şancılann özelüklerini çok iyi bilen bir sanatçı. Orkestra yer yer şarkıcılan bastırsa da sahneyle arasındaki dengeyi sağlama- ya büyük gayret gösterdi. Serdar Başbuğ'un giysileri zama- na uygun ve alımlıydı. Tayfiın Çe- bi'nin dekoru ise bir köy meydanın- dan çok ortaçağ kalelerini andıran, konunun iç açıcı zarafetinden çok, dramarik ve ağdalı çizgilerle çizilmiş- ti. Bu ağırbaşh yapılar, yapıtın aydın- lığına ters düştükleri gibi sahne orta- sındaki rahat devinimini de engelle- mişlerdı. Önder Göksevenin rejisi büyük sahnenin olanaklarını kullan- mış, sihirbaz Dulcamera'nın aşağıdan bir asansörle yükselerek çıkmasıyla düşlemsel bir ortam yaratmış. birkaç sahnede küçük gruplann kendi arala- nndaki devingenliği de sahneye renk katmıştı. Aynca küçük, genç dansçı- lann stilistik danslan rengârenk. tabii biraz daha çahşmalan koşuluyla! Bir de şu yanmış kıreç dumaru, ne kadar bayatlamış bir efekt. Hem sahnedeki şarkıcılara, hem orkestra çukuruna, hem de ön sırada oturanlara bunca za- ran dokunan bu dumanı kesmenin bir çaresi yok mu? Perde kapanırken te- peden dökülen konfetiler de artık o kadar çok kullanıldı ki! Yıldız Kü- nutku'nun çahştırdığı koro, gerek di- namiklerin özelliğine dikkat edilme- si, gerekse köy kızlan rolünü iyı üst- lenmesi açısından başanlıydı. Gala temsilinden sonra benım gıbı merak edenler için tenor Levent Gündüz'ün özgeçmişini araştırdun. aktanyorum: Tenor Levent Gürtdüz klmdlr? 1975'te Izmır'de doğmuş. 1993'te özel Izmir Amerikan Lisesi'nı bitir- miş ve DE lzmir Devlet Konserva- tuvan'nm şan bölümüne girmış. He- nüz ikinci yılındayken tzmir Opera- sı'nda Tamino'yu oynamış; aynı rol- le 1996-97'de Îstanbul'da konuk sa- natçı olmuş. 1998'de Leyla Gen- cer'in Belcanto seminerıne katılmış. Konservatuvar eğitiminı 1998'de ta- 'Aşk iksiri 'nin ÎDOB'daki galasında,gecenin sürprizi tenor Levent Gündüz 'dü. Perde açılıp köyün toy delikanhsı rolüyle sahneye adımını attığı anda izleyiciyi, müziği ve sahneyi kavrayıverdi. Tenor ses yalnız ülkemizde değil, dünyada da az yetişiyor. Levent, güzel tenor rengini ustaca kullanması, dinamiklerdeki doğallığı, ritim gücü ve sahnesiyle rolüne son derece yakışmıştı. mamlamış. llk günden bugüne dek ve halen Sabahat Tekebaş ile çalış- makta. Türkiye'nin çeşitli köşelerin- de konser vermiş, operalarda rol al- mış; bu arada, Almanya'nın Duis- burg ve Marl operalannda 'Carmi- na Burana'da söylemış. 2000-2001 sezonunda Almanya'nın büyük ope- ralarından Düsseldorf Oper am Rhein'da Jacquino (Fidelio) rolünü oynamış. 2003 yılında Placido Do- mingo'nun şahsen düzenlediği ope- ra yanşması, 11. Operalia'da bin üç yüz kişiden ilk on kişinin içine gire- rek P. Domingo ile finalistler konse- rinde aynı sahneyi paylaşmış. Aynı yıl Avustralya'nm Tasmanya Senfo- ni Orkestrası ile Viyana Volkso- per'de Ola Rudner yönetiminde sahneye çıkmış, Viyana Johann Stra- uss Ensemble ile lzmir 7. Viyana Ba- losu konserini seslendirmiş. 2004 Eylül ayında Orpheum Vakfi'nm dü- zenlediği Mozart konserinde, Zü- rih'teki Tonhalle'de Hovvard Grif- fıths yönetimindeki Orchesrra of the Age of Enlightenment topluluğunun solisti olmuş. Halen lzmir Devlet Operası'nm solisti. Bu îzmirli sanat- çıyı IstanbuFdaki Aşk tksiri'nde bu yıl bir kaç kez daha izleyebileceğiz. Kendisüıı daha nice ünlü sahnelerde ünlü rollerde görmeyi dileriz. Cemal Reşit Rey kutlamaları Önümüzdeki hafta, 25 Ekim Pa- zartesi günü, öncü bestecimiz Cemal Reşit Reyin 100. doğum günü. Os- manlı'dan Cumhuriyet'e geçişin bir simgesi olan, tstanbul için nice yapıt besteleyen, ilk kez çoksesli müzik dünyamızı kurumsallaş.tıran, yetiştir- diği öğrenciler, yazdığı senfonik ya- pıtlann yam sıra operetler, revüler ve Onuncu Yıl Marşı'yla tarihimize ge- çen Cemal Reşit Rey. Adını taşıyan konser salonunda 'Deli Dolu' opere- tiyle başlayan ve birkaç hafta sürecek olan dizi etkinlikler düzenlenmiş. Doğum günü gecesi 25 Ekim'de hem Cemal Reşit Rey Salonu'nda, hem de Boğaziçı Üniversitesi'nde anılı- yor. Boğaziçi Ünıversıtesi Albert Long Salonu'nda onun en yakın öğ- rencisi Aydın Karlıbel. bestecinin piyano yapıtlannı çalacak, Haldun Dormen İÜ Konservatuvarı'ndaki öğrencıleri revü ve operetlerinden şarkılarla danslar sunacaklar. Şehir Tiyatrolan'nda neredeyse kırk yıldır aynı rolleri oynayan Suna Pekuysal, Zihni Göktay, Funda Postacı'nın da katılunıyla "Lüküs Hayat'tan dü- etler seslendirilecek. 26 Ekim akşa- mı Ankara Hacettepe Konservatuva- rTnda Erol Erdinç yönetimindeki orkestra, Hasan Tura'nın solistliğin- de Andante Allegro'yu ve Hande Dalkılıç ın solıstliğinde 'Kâtibim Çeşitlemeleri'ni ve bestecinin geçen yıl ük kez gün yüzüne çıkan 1. sen- fonisini seslendirecek. tDSO da gelecek haftaki programı- nı Cemal Reşit'in ilk kez çalınacak Bebek Senfonisi'ne ve Aydın Karlı- bel ile Ertuğrul Sevsay'ın orkestra düzenlemelerini gerçekleştirdikleri yapıtlanna ayırmış. www.evinilyasoglu.com ZEYTİNBURNU 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TAŞINMAZ MALIN SATIŞ İLANI Sayı: 2003'933 Esas Bir borçtan dolayı haczedilıp satılmasına karar venlen gayrimenkul malın: Tapu kaydı ve yeri: Zeytinburnu, Merkezefendı Mah. 512 pafta, 3207 ada, 18 parsel sayılı 294.00 m2 mıktarlı arsa vasıflı taşınmazda tesıs edilmış kat ırtıfakı- na gore 14 160 arsa paylı 1 nolu dükkânın 1 2 hissesi ile 9'160 arsa paylı 15 nu- maralı daire ayn ayn satılacaktır. lmar durumu 8 parsel 28 06 2000 TT.li İ'IOOO ölçekli iınar planında konut alanında kalmaktadır Hali hazır durumu: Zeytınburnu Seyıtnizam Mahallesi Seyitnizam Caddesi G-5 Sokak No: 2-4 adresindeki binanın bodrum kat 1 nolu dükkân ile 4. katta 15 numaralı daıresı satılacak yerlerdır. 1 nolu dükkân. Tasdiklı projesınde apartman girişı bınşığınden 3 mx3 m. ebatlı açık döşemeden göstenlen gınşı yennde ka- patılıp ön cepheden ve trermardan giriş verilmiş olan ışyeri merdivenleri mozaik kaplı hazır basamak. zemin karo mozaik kaplı, tavan ve duvarlar boyalı, kapı- pencereler demır doğrama olup elektnğı. suyu mevcuttur. 15 nolu daire. Salon, iki oda. mutfak, banyo. wc. hol ve balkon kısımlanm ıhtiva eden daırenın salon- oda zemınlen ahşap parke. ıslak zemınler seramik kaplı. banyo ve wc duvarlan tavana kadar seramık kaplı, kapı ve pencereler ahşap doğrama, kalonfer petekle- ri ile dığer tesısatlar tamamlanmış olup, kalorıfer kombisı noksandır. Kıymeti: 1. bodrum kat, 14/160 arsa payü, 232.00 m2 dükkânın 1/2 hisse- sine 58. 000.000.000.- lira kıymetlnde: satış saati: 14.00-14.15, 15 nolu 4.N. kat 9/160 arsa paylı 78.75 m~2 dairenin tamamı 55.000.000.000.- lira kıyme- tinde satış saati: 14.30-14.45 Satış şartları: 1-1. Satış. 03.12.2004 günü yukarıda yazılı saatlerde Zeytinburnu 4. tcra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 60'ına ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan ala- caklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. Böyle bir bedelle ahcı çıkmazsa, en çok arttı- ranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile 13.12.2004 günü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüz- de 40'ını ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakhlar varsa alacak- ları mecmuunu ve satış masrafları ile paylaştırma masraflannı geçmesi şar- tı ile en çok arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetin- de pey akçesı veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın teminat mektubunu ver- meleri lazımdır. Satış, peşin para ıledır, ahcı ıstedığinde 10 günü geçmemek üze- re mehil verilebilir. Damga pulu bedeli. tapu harç ve masraflan ile KDV alıcıya aittir Taşınmazın aynından doğan bınkmış vergı borçlan ile gaynmenkul satış vergisi ve tellaliye resmi satış bedelınden ödenecektir. 3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sa- hipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masra- fa daır olan iddıalannı dayanağı belgeleri ile on beş gün ıçinde dairemize bildir- melen lazımdır. Aksı takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma- dan hariç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet ıçinde yatırmamak suretiyle Lhale- nin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf edilen bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve a\Tica temerriit faizinden müte- selsilen sorumlu olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bede- linden alınacaktu-. 5- Şartname, ılan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı venldığı takdirde ısteyen alıcıya bu- örneği göndenlebilir. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2003/933 sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 14.10.2004 Basm. 46890 Şirtatter için izsi programlar H taıHöeesi oroırartan IQTS FCEl JAPON HALK DANSLARITOPLULUĞU Eöirim Kalitemizden Yildır Hk Odün Vermedik GLISH CENTRE / tST KULTUR • SAHAT 21 EMn hf^mke R2 Ettü tma/23 EÜB Canıtesi ZT30/24 Ekim Pazar 16.00 KADIKÖY İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TASFtYE TATİLİNİN İLANI Dosya No-2004 15 İflas Müflisin adı, soyadı ve ikametgâhı: Espace Menner Tunzm Inşaat Sanayı ve Ticaret AŞ Yukanda adı ve adresi yazılı müflisin masaya aıt hiçbır malı bulunmadığından Icra ve Iflas Kanunu'nun 2P. maddesi uyannca tasfiyenin tatilıne karar verilmıştir. Işbu ilan ta- rihinden itibaren 30 gün içinde alacaklılar tarafından gıden peşin verilerek iflasa müteal- lik işlemin devamı ıstenmediği takdirde ıflasın kapatılacağı tebliğ ve ilan olunur. 14.10.2004 Basın: 46975 CEVİSEH ORKIHI0VI1N YÖNETEN: KEMAL AYDOCAN EMRG U U K l ' BAR1Ş tlLDII • ISIK îflHT GSRA UtGUR • ÖREIl CRKAK • ALPAT KCMAL ATALAH TOCAN ŞERIP Ö«it • HCSLtHAR KOUILI E F E S Pilsen'in kültür ve sanata katkılan artarak sürecek. Kikunokai iki gösteri sunacak Kültür Servisi - Kikunokai Japon Halk Dansları Topluluğu 1 Ka- sım'da îstanbul, 5 Kasım'da Anka- ra'da izleyiciyle buluşacak. Michiyo Hata tarafından 1972 yılında kurulan topluluğun ismi, Japonlarca ülkeleri- nin sembolü sayılan kasımpatı (kri- zantem) çiçeğinden (kiku) gelmekte- dir. Japon Halk Danslan Topluluğu, kuruluşundan bu yana. gelenekselleş- miş klasik danslan temel almış, Japon insanının yaşamı ve ruhunu anlatan halk sanatlanyla harmanlamış ve bu özgün kanşıma günümüze ait modern tarzlan da ekleyerek eserler yaratmayı sürdürmüştür. Kikunokai Japon Halk Danslan Topluluğu'nda sahneleme, farklı sanat dallannın bir bileşimini ortaya koyarken mükemmelliği amaç- lamakta, sayısız çalışmanın ürünü bir dans, müzik, kostümler. ışıklandırma ve dekor eşliğinde sahneye konulur- ken bu dallardan her birinde, Japon güzellik ve zarafet anlayışını hayata geçirmektedir. Topluluk sinema ve te- levizyon alanlannda da etkınliklerini sürdürmekte. 1990 yılında ünlü Japon yönetmen Akira Kurosava'nın 'Dreams' adlı fılminin koreografisi de Kikunokai Japon Halk Danslan Topluluğu tarafından yapılmıştı. (www. biletvc.com) GUZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN G 7.5'lar Neden Atatüpk'ten Böyle Nefret Ediyor? Bu yaz, Behram'da, Ayşe Meral'le eşi bizi kucak- lamaya geldiklerinde, Kartal, delikanlı coşkusuyla Kaynak Yayınlarinın büyük özenle bastığı>4tafürfc'ün Bütün Eserleri'nden bir anı aktardı: "Mustafa Kemal Anadolu'ya geçtikten sonra, or- tada Osmanlı Devleti kalmamış, ordular cephelerde eriyip gitmiş; yurdun dört biryanında ayaklanmalar var; bunlardan birini bastırmak üzere, Çerkez Et- hemV çağırtmış; Ankara 'da devlet başkanı gibi kar- şılamışlaronu. Ismet Paşa ileyapılan pazariıklann ar- dından uğurtanıri<en Inönü kulağına eğilip sonmuş: -Böyle bir işe gihşmekten korkmuyor musunuz? -Onun ordusu var, bizim de aklımız, diye karşılık vermiş Mustafa Kemal." Nitekim, ölümüne dek süren amansız bağımsız- lık satrancında, bütün dünyanın sömürücülerini iş- te o benzersiz akılla dıze getirdi; gerektiğinde şid- detle, gerektiğinde barışla güzelim Anadolu halkı- nın haklannı, özgürlüğünü, bağımsızlığını savundu; yüzlerce yılın şımanklanna kabul ettirdı. Insanın insanı sömürmesi, sanırım erkeğin kadı- nı ve çocukları ezip sömürmeye başlamasıyla yer- leşmiştir dünyamıza ama biliyorsunuz, daha sonra insanlar arasından Beyazlar, özellikle de Avrupalı Beyazlar bu konuda herkese taş çıkarttılar. Hele gemilere binip el değmemiş toprakları yağ- maya koşmaya başladıktan sonra işler daha azgın- laştı besbelli: Gittikleri ülkelerdeki bütün zenginlik- leri talan ettiler, uygarlıklan dağıttılar, insan, hayvan, bitki bütün canlıların kökünü kazıdılar. Ve işin en acıklı yanı, bu korkunç işleri insanlığın tarihi diye okuttular bütün dünyaya, hâlâ okutuyorlar. Şöyle azıcık durup bakarsanız, dünya tarihi bo- yunca, bu edepsiz, acımasız yalana en kökten bi- çimde karşı çıkanın Atatürk olduğunu koiayca gö- rebilirsiniz; üstelik boş lafla değil, akla dayalı en et- kili eylemle. Bu yüzden, ulus ya da sınıf ayrımını temel alan, kuramını da savaşımını da buna dayandıran bütün adları, Marx'ı, Engels'i, Lenin'i, Mao'yu çoktan bir yana bıraktılar, dahası bağışladılar, sömürü tarihle- rinin onurlu köşelerıne oturttular, ama Avrupa ya da Amerika'da bugün kim ağzını açsa Mustafa Ke- mal'e ateş püskürüyor; dolarla ya da pohpohla sa- tın alıp uşaklaştırdıklan eski yeni bütün yöneticile- rimize alkışlarla kabul ettirdikleri anlaşmalarla bu güzelim insanın adını da, öğretisini de hem belge- lerden, hem belleklerden silmeye uğraşıyorlar. Görünüşe göre, amaçlanna büyük öiçüde yaklaş- tılar. önlerinde bir tek Atatürk'ün ordusu kaldı engel olarak. Bu Ordu'nun başındakiler de, çözemediğim bir nedenle Cumhuriyetimizin bütün temel direklerinin birer birer testerelenmesine ses çıkarmıyoriar; da- hası, standart düşünmeyi bırakın diye öğütler veri- yorlar. Hadi Doğu Perinçek, Çetin Yetkin falan başka yerlerde yazıyorlar, ama Erol Manisalı her hafta iki kez bu gazetede; ayrıca kucak dolusu kitabıyla AB'nin bizi neden almayacağını, dönen dolaplan, estirilen yalan yelini en ince aynntısıyla bıkıp usan- madan yazıyor yıllardır. Ama ne demişti Einstein? "Bir önyargıyı yıkmak, atomu parçalamaktan daha zordur." O yüzden, ül- ke elimizden çalınırken büyük çoğunluk bayramda. Sevgili Ali Yüce'nin, yüce Atatürk'ün sevgi dolu aklıyla geri alınan Hatay köylerindeki yiğit, soylu in- sanlarımızın, o arada kendisinin öyküsünü anlattığı Şeytanistan adlı romanında çok tatlı bir deyim var- dır; halkımız, iyice çaresiz kalınca: "Karnıma birbı- çak sokucam" dermiş. Bana sorarsanız, bütün insanlık, tam bir şaşkın- lık içinde karnına bıçak sokmuş, amansızca döndü- rüyor. Ve gelmiş geçmiş bütün yetenekli çocukları ara- sında bu anlamsız, sonu belli gidişi durdurabilecek, dahası tersine çevirip hepimizi esenliğe kavuştura- bilecek, dünyamızı olması gerektiğı biçime, cenne- te döndürebilecek yolu bulup göstermiş olana, Mustafa Kemal Atatürk'e diş bilemeyi biraz daha sürdürürse kan yitiminden can verecek. sbonararv" hotmail/yahoo.com Voyvoda Caddesi Toplantıları • Kültür Servisi - Osmanlı Bankası Müzesi'nde düzenlenen Voyvoda Caddesi Toplantıları kapsamında devam eden 'Müzik ve Politika' başlıklı toplantılann birincisinde, 1998 yıluıdan bu yana Mimar Sinan Üniversitesı Konservaruvan'nda doktora çalışmalannı sürdüren ve müzik tarihi dersleri veren îlke Boran, bugün 18.30'da, Beethoven'ın yapıtlanndaki politik yansımalan irdeleyecek. Müzik ve politikanın satır aralannın tartışılacağı konferanslara katılım ücretsiz olacak. Konferansta, Napolyon ve genel olarak kahramanlık simgelerinin kuvvetle gözlemlendiği, Beethoven'ın 1801-1812 yıllannı kapsayan ikinci dönetn yapıtlan ele alınacak. www.obmuze.com Bugün • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da Ali Ekber Muradi ve Ulaş Özdemir konseri. (0 212 232 98 30) • BABYTON'da 21.30'da tlhan Erşahin'den 'VVonderland' adlı konser. (0 212 292 73 68) • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde 20.00de tDOB'dan 'Carmina Burana' adlı bale. (0 212 251 56 00) M KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZlnde 20 OO'de Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Filarmoni Orkestrası konseri. Solist: VVolfgang Boettcher (vıyolonsel). (0 216 454 15 55) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİnde 19 OO'daTolunayTimuçin'ın 'Işte Öyle Bir Şey' adlı saydam gösterisi. (0 212 252 35 00) • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 19.30'da Ömür Ceylan'ın düzenlediği 'Klasik Türk Şüri Saati'. (0 212 293 12 70) • EDEBİYAT-KOOPta 20.30'da Ismet Alıcı'nın Sopho sunumu. (0 212 244 01 03)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle