Katalog

2 EKİM 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DtJflÜST TA3-ATLI İSTA.N"3"JL ABDÖLCA-N3AZ 1 IN" HAHÎKUIAD3 KAC3PJLLAHI ü^tutZPE itiTMJü).. İ«E Î Topraklanna el konulan yurttaşlar haklannı Insan Haklan Mahkemesi'nde aramaya hazırlanıyor Köylüler karşıbirleşti S inanlı Ailesi'nden tapulannı geri almak isteyen çiftçilerin eylemleri sürüyor. Sinan Köyü sözcüsü Sıcaküzül, "Daha önce köyümüzde ve Bismil'de ağaya karşı yürüdük. Önümüzdeki günlerde Diyarbakır'da ve Ankara'da da yürüyerek hakkımızı arayacağız. Yürüyüşlerin ve iç hukuk yollarının sonunda sonuç elde edemezsek AİHM'ye başvuracağız" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'ın Bismil Hçesi'ne bağ- lı Sınan Köyü'nde topraklanna ağa taranndan el konulan köylüler, An- kara'da haklannı anyor. Topraklan- nı geri alabılmek içın Cumhurbaşkan- lığı ve Başbakanlık'a dılekçe veren köylüler, CHP Genel Başkan Yar- dımcısı OnurOymen ıle CHP Diyar- bakır Milletvekili Mesut Değer'den de yardım istedı. Sonınlannı kamuoyuna duyura- bılmek ıçın Dıyarbakır ve Ankara'da vürüyüş yapmaya hazırlanan köylü- İer, bir sonuç elde edemezlerse Av- rupa Insan Haklan Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklar. Sinan Köyü'nden çiftçiler, gazete- mizin Ankara Bürosu'nu ziyaret ede- rek, yaşadıklan sıkıntılan anlattılar. Sinan Köyü sözcüsü Hasan Sıcakü- zül, 1900'lü yıllarda Muş'tan Diyar- bakır'ın Sınan Köyü'ne göçen Sı- nanlı Aılesı'nin 25 bin dönüm ara- zıye el koyduğunu söyledi. Sinan Köyü'nün 300 yıl önce kurulduğu- nu belırten Sıcaküzül, "1956yrimdan itibaren başlayan tapu kadastro ça- hşmalanndan sonra SinanbAOesi bi- firkişi vemuhtarla aniaşarak Osman- bdevietinden kahna tapulanmra Idm- senin haberi olmadan üzerine geçir- miş. Biz topraklanmızın geri verilme- si için vola çıkbk. Daha önce köyü- müzde ye Bismil'de ağaya karşı yü- rüdük Önümüzdeki günlerde Diyar- bakır'da ve Ankara'da da yürihe- rek hakkımızı arayacağız. Yürüyüş- lerin ve iç hukuk yollannın sonun- da sonuç elde edemezsek AİHM'ye başvuracağız" dedı. Köyün topraklannın tamamının Sinanlı Ailesi'nın elinde bulundu- ğunu anlatan Sıcaküzül, bu toprak- lann dönümünün 70 milyon lira kar- şılığında kiraya verildiğıni kaydetti. 'SAHTEIİBELCEYLEDESTEIC Sinanlı Ailesı'nin, 2001 yılında çiftçiye devlet tarafindan verilmeye başlanan doğnıdan gelir desteği ve mazot desteğinı de aldığını iddia eden Sıcaküzül, şunlan söyledi: "Bu destekler doğrudan üretki- ye verihyor. Yararlanmak için 500 dönümlük üst suur var. Bu miktar- dan daha fazla arazrye sahip olan- lar destek alamıyor. Bu olanağı kuJ- lanmak isteyen Sinanh Ailesi 67 ki- şinin kmüikfotokopisiniakfa. Boş kâ- ğıda imza atünu. Bu kişilerin adı- na düzenkdiği beigeleri kuOanarak geçen yıl devletten 400 miryar lira destek aldılar." Köylünün, tapulan gen abnak için 1965. 1976 ve 1978 yıllannda gın- şimde bulunduğunu vurgulayan Sı- caküzül. "Bugirişnnlersonucundaiki kjşi hayatını kaybetti, 17 hane köyden sürüldü" diye konuşru. Sıcaküzül, Sinan Köyü'nde 1900'lü yıllarda yapılmış bir ilköğretim oku- lu bulunduğunu, kapasitesı 100 öğ- rencı olan bu okulda 200 öğrencınin öğrenim gördüğünü söyledi. 1976 yılında köye bır ortaokul yapılması için yer tahsıs edıldığinı dıle getıren Hasan Sıcaküzül, "Ahmet Sinanh, okul yapım kararmı 'llende köylü- nün eğitımlı ohnası nedeniyle başı- ma bir iş gelebilır' düşüncesiyle Bis- mil Milri Eğitim Müdürlüğü'ne gi- derek iptal ettirdT dedı. TTB: SACLIK TEHDİT ALTINDA 'Gıdadenetimi yapüamıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabiplen Bırliği (TTB), gıda de- netimikonusunda yetkinin Tanm ve Kö- yişlen Bakanlığı'na devredildiğı 5 Ha- ziran 2004 tanhınden bu yana denetim yapdmadığını belırterek toplum sağh- ğının tehdit alrında olduğunu bildirdi. TTB'den yapılan açıklamada, gıda denetimi konusundaki yasa uyannca çıkardması gereken yönetmeüklerin ta- mamma yakınnıın yayımlanmaması nedeniyle îzmir'dekı pilot uygulama dışında gıda denetimi yapılmadığı kaydedildi. Açıklamada, yaşanabile- cek sıkınrılar şöyle sıralandı: "Tîfo, paratifo,salmonelk>zis.basiffiveanıip- fi dizanteri kolera. çocuk yaz ishalle- ri, stafilokoksik gıda zehirlenmesi. ba- dllus cereus gıda zehirlenmesi, Maha Hıımmaagihi hjşst^hklar ÜP^arsenter hastahklar,özeldurumlarda rüberkü- loz, sfreptokok enfeksiyonlan. leptos- pirozis, şarbon enfeksiyonlannuı da ortaya çıkmasma neden olabitir." Açıklamada. gıda hıjyeni konusunun sağlık hizmetlerinden aynlması ve denetim yetkisinin Sağlık Bakan- hğı'ndan Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'na aktanlmasının uygun bır yak- laşım ohnadığı belirtıldı. SAYIMUR CELENDOST Çevreyeadanan yaşam için Mahkemeye sunduğu beigeleri 'kendisini kurtarmak için' kıülanmış olabileceği savlandı Bucak^a şantaj suçlaması Şişli'de okullar rengârenk ÖZCANÖZGVR MUĞLA - Akdeniz Çevre Platformu (AK- ÇEP), yaşamını çe\Te mücadelesine adayan SaynurGeJendost adına çevre ödülü verilmesi- ni kararlaştırdı. AKÇEP'in 11. Bölge Toplantı- sı'nda TCY'nin 181 ve 184. madde- lerinde yapılan değişikliklerin "ka- bul edilemez" olduğu vurgulandı. Toplantıda. bir sonrakı buluşmanın Ulla gemisinın battığı Iskenderun'da yapıhnası kararlaştınlrrken Türkı- ye'deki çevre hareketinin önderle- rinden Saynur Gelendost adma her sene çevre koruma savaşımına kat- kı koyan kişi ve kuruluşlara "Saymır Gelendost ÇevTe Ödülü" venlmesı karara bağlandı. Marshall boya ve Şişli Beledryesi işbirliğiy- le gerçekleştirilen "Marshall-Şişli Elele, Okullar Binbir Renge" kampanyası kapsamın- da toplam 52 okul boyanarak yenilendi. Proje kapsamında boyanan okullardan biri olan Şiş- li'deki Mahmut Şevket Paşa İlköğretim Oku- lu'ndaki toplantıda bir araya gelen öğrenci ve veliler şenlik havası içinde geçen etkinlikte ye- nilenen okullannın sevincini yaşadılar. Burada bir konuşma yapan Şişli Belediye Başkanı Mus- tafa Sangül, "Çocuklarımızın daha iyi koşul- larda eğitim görmesi için bundan sonra da böyle projeleri hayata geçirmeye devam ede- ceğiz" dedi. Konuşmanın ardından Mahmut Şevket Paşa İlköğretim Okulu Müdürü Meh- met Yıldız, Sangül'e teşekkür plaketi verdi. Roche'un, eski müdürün sözleşmesini uzatmakzorundakaldığı ileri sürüldü Mungan'a 'tehdit' davası ÖZGÜRERRAŞ Roche ılaç fırmasının SSK'ye ilaç satımında farklı fiyat uygula- yarak de\leti zararauğratûğına üiş- kin suç duyurusunda bulunarak so- ruşturma başlanlmasını sağlayan Roche'un eski Müşten Ilişkilen Müdürü Veysi Mungan hakkında "tehdft" suçundan dava açıldı. Şiş- li Cumhunyet Savcısı Mecit Cey- lan tarafindan hazırlanan iddiana- mede Mungan'ın "yolsuzluklan bfldireceğini söylemesi'' üzerine şir- ketin "zamankazanmakiçinMun- gan'ın iş akdini yenilemek zorun- da kaldığı'' ıddıa edılıyor. Veysi Mungan Şişli 3. Ashye Ce- za Mahkemesi'nde dün yapılan du- ruşmada, "SSK'ye saûlan ilaçlann yüksek fiyattan ohnasma karşıçık- dgm için2 OcaktaiştençıkanlduiL 4 Ocak'ta Yönetim Kuruhı Başka- nı Faruk Yöne\Tnan beni arayarak görüşmekistedive SSK'yla ilgili bi- rimin başına getirileceğiıni söyledL İşe başladığunda bana SSK'nin za- rarlanm gkkrme sözü vermişlerdi" dedı. Yöneyman'ınkendisine "çok yüksek meblağlar" karşılığında "gizhlik södeşmesi" imzalatmak istediğinı ve kendisinin de bunu reddetriğını ardatan Mungan. "Eğer ben menfaat peşinde olsanı sözleş- meyi tek taraflı feshederek 1 trilyon liranın üzerinde gelirelde edebüir- dim. Ben devletin zarara uğraol- masrvia mücadele edeceğimi söy- ledim" dıye konuştu Roche'un avukatlanna tanık dınletmek içın sü- re verilmesini kararlaştıran mahke- rae duruşmayı erteledi. ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Susurluk kazasında yaralanan Sedat Bucak'ın, 8 yıl sonra mahkemeye ba- zı "gjzH" belgeler ve fotoğraflar sun- masınıa kendisini kurtarmak için "şan- taj" amaçlı olabileceği savlandı. Bu- cak'ın verdiğı fotoğraflarda kendisinin de olabıleceğıni kaydeden emekh Kor- general Hasan Kundakçı. 8 yıl sonra belgelerin \erilmesınin nedemni "an- layumadığuu"" söyledi. Kundakçı, Bucak'ın verdiği fotoğ- raflarda kendisinin de olabıleceğini söyledi. Mahkemeye sunulan fotoğraf- lan görmediğini belirten Kundakçı. " Yüzlerce, binlercefotoğraf çekrjrdik, Resmi gördükten sonra nedir di>e yo- runıyapdabilir r dedı AbdullanÇat- b ile hıç karşılaşmadığını belırten Kun- dakçı, Çatlı'yı öldükten sonra basın ara- cılığıyla tamdığını söyledi. Ilgı alanı- run Ermeni teröru olduğunu anımsa- tan Kundakçı, "Çaflıilekarşılaşsaydım ona Ermeni terörüyie mücadelesnie ilgili baa şeyleri hakikaten sormak is- terdim. Ama karşıkşmadık. yan yana gehnedik'' diye konuştu. Çath'yı MehmetÖzba>- olarak da ta- nımadığını kaydeden Kundakçı, Bu- cak'ın 8 yıl sonra bazı belge ve fotoğ- raflan mahkemeye vermesimn nede- nini "anlamadıgını'* söyledi. "Madem etinizdeniyegeciktirdiniz? Bu iş bittiy- se tekrarşinıdi gündeme getmesini an- larruş değUlm, Nicin yapüğuu yorum- layamrv orum. Aradan yıllar geçtikten sonra neden Merdi onu anlamadnn. BeJ- ki bir şe>ler düşünmüş olabiür'" diye konuştu. Bucak'ın elinde başka belge- ler olduğuna ilişkın ıddialann anım- satılması üzerine Kundakçı, "Eğer varsa onlan neden \ermiyor? Onlan vennekte de yarar \ar" dedi. Bucak'ın elındeki belge ve fotoğraf- lan bugüne kadar mahkemeye verme- mesırun nedeni yarutı aranan sorula- nn başındageliyor. Dokunulmazlığı ne- deniyle yargılanamayan Bucak'ın bu davadan kurtulmak için beigeleri, "bi- rilerine karşı şantaj" aracı olarak kul- lanmış olabileceği de iddia edüiyor. Ki- mileri ıse Bucak'ın yalnızca kendisi- ni savunmaya çalıştığuıı savlıyor. Bu ıddıayı sayunanlar, Bucak'ın, Çath'yı Mehmet Özbay olarak tamdığını, "dev- letin üst düzeyyöneticileri deÇath ola- rak bilselenli fotoğraf çektirirler miy- dj?" tezini güçlendirme amacıyla kul- landığım belırrıyorlar Emniyet Genel Müdüriüğü Sözcü- sü Ramazan Er. emnıyetçılerin fotoğ- rafta bulunduğu iddiasıyla ılgılı olarak, "Belgelerin özelliği, mahheti, içeriği nedir, kesin olarak bUnıiyorum" dedi. GEÇMtŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Usumi'yi Anarken... Ustamız, ağabeyimiz, gazetemizin "Çiftçi Dos- tu" yazarı Sadullah Usumi'yi salı günü Ankara'da geniş kapsamlı ve yoğun katılımlı bir törenle an- dık. Konuşmalarda Usumi'nin sendikacılığı, politi- kacılığı, babalığı gıbi konular da vardı ama gaze- teciliğinin 12 Eylül 1980 sonrasındaki dönemınde üstlendiğı görev ağır basıyordu. Çünkü "Usumi" denince akla tanm ve hayvan- cılık sorunları ve doğal olarak da bu sorunlarla bir yandan boğuşmak, bir yandan da geçinmek için çabalayan çiftçiler geliyordu. Kimi konuşmacılar, tanm ve hayvancıhğın ıçine sokulduğu darboğazın durumunu ve gerileyerek yok olma noktasına getirilışinı sayılarfa, somut ör- neklerie dıle getırdiler. Siyasal iktidarlann, Uluslararası Para Fonu (UPF), Avrupa Bıriiği (AB) ve Dünya Bankası'nın (DB) da- yatmalanna karşı koyamadıkları hatta şirin görü- nebilmek için istenilenin kat kat üstündekı sınırla- malarla tarımın çanına ot tıkama yanşına girmele- n de sık sık vurgulanan, eleştırilen konulann ba- şındaydı. Tanm topraklannın daha önce de yasalarda ve yönetmeliklerde yer alan koruyucu hükümlerin de- ğıştinlmesıyle yok edılmesı süreci zaten başlatıl- mıştı. Ekilebilecek tanm alanlan ile hayvancıhğın ge- reksinim duyduğu mera ve çayırlann gitgide yağ- malanmasına yol açan uygulamalar, önce Doğru- dan Yatınmlar Yasası'nın çıkarılması, ardından da Köy Yasası ile Tapu Yasası'nda yapılan değişiklik- lerie hem yasallaştınlmış hem de yoğunlaştırılma- sının önü açılmıştı. Törende dikkat çekilen konulardan biri de buy- du ve Türkıye'nın bir süre sonra tanm yapılabile- cek topraklannın azala azala yok olma tehlikesiy- le karşı karşıya kalacağı anımsatılmıştı. Yasalarda yapılan değişıkliklere benzer hüküm- ler daha önce çıkanlan yasalarda da yer almıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi ikı kez verdiği karar- laria (Esas 1984/14, Karar 1985/17 ve Esas 1986/18, Karar 1986/24) değişiklıkleri anayasaya aykın bu- larak ıptal etmiştı. Yabancılara, karşıhklılık ilkesi aranmadan toprak edinme yolunu açan değişikliklerin iptalıne ilişkin gerekçelerde vurgulanan ılkeler arasında "topra- ğın devletin kurucu unsurianndan biri olduğu" da yer almıştı. • • • Son değişikliklerle ilgili olarak ana muhaJefet partisi sıfatıyla Cumhuriyet Halk Partısi (CHP), Anayasa Mahkemesi'ne 4 Eylül 2003 günü iptal başvurusunda bulundu. Yetkili kılınan Grup Başkanvekıllen Oğuz Oyan ve Haluk Koç'un imzalannı taşıyan iptal başvu- rusunda, iptali istenilen maddelerın yürürlüğünün durdurulması da istenilmiştı. Ekim ayında olduğumuza göre başvurunun üze- rinden bir yılı aşkın bir süre geçmiş oluyor. Ama başvurunun hangi aşamada olduğu konusunda bir habere de ulaşamadık. • • • Bazen insan, "Kullandığımızkelımelerin anlamı- nı biliyor muyuz" sorusuna yanıt aramak zorunda kalıyor. Avrupa Birliği'nden müzakere tarihı alma çaba- sındakı iktidar yetkılilerinin açıklamaları karşısın- da da aynı sıkıntı yaşanıyor. Biliyorsunuz bızimkiler "koşulsuz müzakere ta- rihi" beklediklerini sık sık vurguluyorlar. Peki ortada koşul olmayacağına göre neyi mü- zakere edeceğız? Müzakereye ne lüzum var. Yetkililerin kamuoyuna bu sözlerle aktarmaya özen gösterdiği "koşulsuzluk" her geçen gün ha- vada kalıyor. Ayrıntılar yayımlanan haberferde yer aldığı için yıneleme gereğı de ortadan kalkıyor. oerinc(5 cumhuriyet.com.tr Diğer ilacları da etkiledi Riskliüaç ( Vioxx' piyasadançekfliyor ASKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - "Vıoxx" adlı ilaç, kalp krizi riski- ni artnrdığının tespit edil- mesi üzenne dünyada ve Türkiye'de piyasadan çe- kıliyor Sağlık Bakanlı- ğı da il sağlık müdürlük- lerine yazı göndererek ilacın depo ve eczane- lerden gen çekilmesının teminı ile ılacı kullanan- lann kalp krizi açısın- dan takibinin yapılması konusunda uyardı. Sağlık Bakanh- ğı' ndan dün yapılan ya- zılı açıklamada, bakan- lığın Üaç Eczacıhk Ge- nel Müdürlügü'ne dün akşam saatlennde. Me- rek Sharp ve Dohme grubunun Vıoxx adlı (re- fokoksıb-artrit ve ağn kesici) ilacmda yapılan bır çalışmada, 18 aylık birteda\ıden sonra doğ- rulanmış kardiyovaskü- ler olaylann (kalp krizi ve mme gıbi) nispi ris- kinde artışa sebep ol- ması nedeniyle dünya- da ve Türkiyede piyasa- dan çekildiği bügisinin yer aldığı faksuı ulaştı- ğı belirtıldı. Bu açıkla- ma üzenne, tüm ıl sağ- lık müdürlüklerinin de- po ve eczanelerden söz konusu ilaçlann gen çe- kilmesinin temini ve ila- cın kardiyovasküler has- talıklar açısından taki- bmin yapılması konu- sunda bilgilendirildiği kaydedilerek konunun bihmsel takibinin yapıl- dığı ve gelışmelerin ka- muoyu ile paylaşdacagı bildinldı. Vioxx (rofecoxib) ad- lı ilacm dünya pazann- dan çekıhnesı karannnı ardmdan, Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandrr- ma Danışma Komısyo- nu, söz konusu ilacın güvenilirliğıne ilişkin çalışmalar sonuçlanana kadar rofecoxib içeren tüm ilaçlann saüşını dur- durma karan aldı. Karar- la "Ecrox, Ra\tane,Re- cs, Rofemax, Romarv d" ve "VioreP ilaçlanrun satışı durduruldu. Ilaç ve Eczacüık Genel Mü- dür Vekili Orhan Güm- rükçüoğhı, söz konusu ilaçlan son günlere ka- dar kıülanmış olan yurt- taşlann, kalp ve damar hastalıklan şikâyetlen gelışmesi durumunda sağhk kuruluşlanna baş- vTirmalcnnı ıstedi. •