17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2004 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbu! Edıme Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizlı B B B B B B B B 21 26 26 24 26 26 29 25 Sinop PB 22 Adana B 30 Samsun Y 24 Mersin B 29 Trabzon _Y 2J_ Diyarbakır B 27 Gıresun Y 21 Şanlıurta PB 27 Ankara B 24 Mardin B 25 Eskisehir B 24 Sıirt Konya B 28 B 23 Hakkâri B 22 Sıvas PB 19 Van PB 18 ZonguMak B 24 Antalya B 27 Kars Yurdun doğu kesımle- n parçaiı yer yer ÇOK bulut- lu Orta Karadenız kıyılan, Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağa- nak ve gok güruttulu sa- ganakyağışiı dığeryerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yağış alan yerierde degışmez- ken dığer yerierde bıraz artacak. Ruzgâr güney ve batı yonlerder hafif ara sı- ra orta kuvvette esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn b Y Y Y PB PB Y PB 8 6 7 15 14 15 19 15 Münih Y 14 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına HB Y Y Y Y Y Y PB 13 10 19 9 21 24 25 26 Y 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire Y B A B B B PB B 8 30 15 21 22 22 11 27 B 28 öulutlu Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmuriu ••'•M.... Kartı Sulu kar k Gok gurûltulu G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafi 1. Sayfada memurlanr pantolon giymesine izin verilirken Meclis çatsı altında bu düzenlemeye geçilme- mesi eleştiriliyor. Meclis Tüzüğü'nün söz konu- su düzenlemeye uyarlanmaması da "eksikler" arasın'da yer alıyor. Bizimkile-in gözü tam üyelik tarihinden başka birşey göımediği için, raporun ve rapora ek Et- kiler Raporu'nun satır aralannda nelerin gizlen- diğini yakaladılar mı, yoksa bayram sarhoşluğu içinde olası kazıkların ayırdında değiller mi, he- nüz anlaşılmıyor. RTE'nin dününe bakarak bugünü irdelenme- ye başlandı. Ingiliz The Economist dergisi son sayısında llerleme Raporu'nu incelerken; "RTE'nin 'gizli Islamcı olduğuna dair çağnşım- lar yaratacak adımlardan sakınması' gerektiği- ne" değiniyor, zina tartışrnalannı ömek gösteri- yor. Alman Die Welt gazetesi "RTE'nin 1997'den önce söyledikleriyte sonra söyledikleri arasında radikal değişiklikler" bulunduğunu belirtirken "Aynı insan olup olmadığı konusunda dikkatli bakmak gerekiyor" ifadesini kullanıyor. RTE'nin değiştim, geliştim palavralanna inanıl- maması gerektiğini ve inanmadıklannı söyleyen- lere koşut saptamalar artık Batı'da da görülme- ye başlandı. • • - * Medyamızın gözü kara; raporun üye olmamız kadar, olmamamız için de önlemler alan bir ra- por olduğunun elbette farkında, ama bu gerçe- ği duyurmamaya özen gösteren bir tutum sergi- liyor. Rapor, zinatartışmasının bedeli. Baykal'ın de- diği gibi, "O khzden sonra Türkiye'ye atış ser- best, Türkiye'ye engel çıkarma çabalan haklı, meşnı, doğal karşılanır hale geldi". Ne ki medya, sivil toplum kuruluşlan zina kri- zine önayak olan RTE'yi y«ne camdan fanus için- de koruyor, bir hatanın sakıncalı bedelle öden- diöini yazmaktan, söylernekten sakınıyor. Ozeleştiriden yoksun, sadece deneyimsiz de- ğil, aynca her açıdan kifayetsiz (yetersiz) bugün- kü kadronun elinde bu ülke. -k-k-k Rapora ek Etkiler Raporu'ndaki -müzakere sü- recinde açık seçik biçimde önümüze çıkması olası- muğlak ifadelerin arkasına gizlenen kimi sakıncalar incelemeye alındı mı acaba? örneğin Dicle ile Fırat'ın uluslararası denetime tabi tutulması gibi birtehlikeyi sezinlendiren... bu konuda Israil'le, hatta komşulanyla işbirliğini du- yumsatan... hatta ve hatta, uluslararası denetim- de ABD ile AB'nin söz sahipliğini öngören üstü kapalı ifadeler dikkatleri çekti mi? 60 sayfalık bir metin, Etkiler Raporu. Muğlak, çözümlenmesi zorunlu bir dille yazılmış, ama bir yetkilinin söylediği gibi "mayın tariası" bir metin. • • - * Yatıştırıcı açıklamalara karşın azınlık sorunu hâlâ kafa karıştırıyor. Rapor Kürtleri azınlık gös- teriyor. Gül diyor ki, "düzeltildi". Ne yapıldı? Kürt azınlığı çıkarıldı rapordan, yerine -azınlıklar baş- lığı altında- Kürt toplumu getirildi. Adını vermeyen bir AB yetkilisi, Hürriyet'te "Azınlıklar, selfdeterminasyon hakkına, yaniken- di kaderierini tayin etme hakkına sahip değiller. Ancak halklar bu hakka sahip. Ankara'nın talebi üzerine bu ifadeler değiştirildi, ama umanm Türk yetkililer bunun farkındadır" diyor. Aynı yetkiliye biz "Lozan'ı okudunuzmu"diye soracağımız yerde, soruyu o bizden birine yö- neltiyor ve... Lozan'ın gayrimüslimlerin azınlık kabul etmediğini, ancak "anadili Türkçe olma- yanlann da korunmasından söz ettiğini, bunun antiaşmanın 39'uncu maddesinde yer aldığını" söylüyor. DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür'ün değerlendirmesi AB yetkilisi doğrultu- sunda: "Biz" diyor, "azınlık haklanyla ilgili müza- kere sürecinde Türkiye'nin Lozan'da tanınan üç azınlık dışında Türkiye'deki diğer etnik ve dini azınlıklan da tanıyıp haklannı iade etmesi gerek- tiğini düşünüyoruz". Içeriden dışarıya birbirine koşut bu söylemler; Kürtlerin azınlık haklarını isteme arifesinde oldu- ğunu veya istemeye kışkırtıldıklannı göstermiyor mu? Ne dersiniz, her gün ortaya çıkan sakıncala- rıyla bindik bir alamete, gidiyor muyuz kıyame- te? Nereye? Once bırak sonra ara• Baştarafi 1. Sayfada Genel Müdürlüğü'nün "Avrasya Projesi" kapsamında gerçekleştirilen "Kelebek" adlı operasyonda gözaltına alınan 35 kişi- den 11 'i önceki gün Istanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından serbest bırakıldı. Sedat Peker ve kardeşi Atilla Peker'in de aralannda olduğu 24 kişi, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, bu örgüte üye olmak, yardım ve yataklık etmek". "gasp" ve "sahte evrak düzenlemek" suçlanndan tu- tuklanmalan talebiyle Nöbetçi 12. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde dün sabah saatlerine dek ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme salonun- da karan alkışlayan Peker ve adamlan, da- ha sonra 17 saat boyunca dışanda kendile- rini bekleyen yakınlanyla buluştu. Adliye çıkışında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Peker, polislerin getirdiği suçla- malann mahkeme tarafından kabul edilme- dığini ifade ederek şunlan söyledi: "Mah- keme, organize suç örgütüyle ilgili delil- lerin yeterli olmadığı kanısına vardı. Ga- zeteler evimde iki çuval dolar bulunduğu- nu yazdı. Hayatımın hiçbir bölümünde i- ki çuval dolarım olnıadı. Operasyon em- rinin Başbakan tarafından verildiğini sanmıyorum. Bu ülkeyi yöneten insanlar bizim cezaevine girmemizi, hayatımızla Aytaç Yalman: ilgili fedakârlıklar yapmamızı istedikleri takdirde biz zaten yaparız. Savcılarla, ye- rel hâkimlerle irtibatlar filan; Allah aşkı- na benim hangi hâkimle, hangi savcıyla arkadaşuğım var? Benim cezaevine gir- mem herkesi mutlu edecekse bir kere gi- reyim, bitsin kurtulsun." Peker: Sabıkam yok Avukatlannın neden tutuklandığını bilme- diğini vurgulayan Peker, "Benim bir tane sicilim, sabıkam yok. Yapılan tüm operas- yonlarda ele geçirilen bir tane 6.35'lik ta- banca dahi yok. Evde süs kaması olarak duvarda asılı bıçakların adli emanete ge- tirilmesinin haricinde hiçbir silah yok" dedi. Peker, polisin ele geçirdiği ve işkence içerdiği iddia edilen kasetler hakkındaki so- ruyu ise şöyle yanıtladı: "Bunu şaka olsun diye dağda av yaptığımız dönemlerde eli- mizi kesip hip-hop tarzı müzik çalarken herkesin içinde kankardeş olmak için yapmışızdır, darp etmek adına yapmış olduğumuz bir şey varsa da bu mahke- melerin bana vereceği bir cezadır. Mah- kemedeki hâkime de savcıya da şunu söy- ledim: 'Buradan çıktıktan sonra her an suç işlemeye eğilimli bir insanım, ama şu an suç işleyerek gebnedim.'" Zanlılann avukatı Ali Rıza Dizdar da "Hukuk, adalet budur. Avukatlar gerek- çesiz tutuklandı" dedi. Peker'in bu açıldamalanmn ardından ak- şam saatlerinde cumhuriyet savcısı bu kara- ra itiraz etti. Savcmın itirazını görüşen üst mahkeme, Peker ve kardeşi Atilla Peker ile Ali Binkalkan, Hakan Öztürk, Hüseyin Nal- bantoğlu, Ali Şahin Gûrman ve Atilla Ekser hakkında aynı gün akşam saatlerinde gıya- bi tutuklama karan verdi. Karar, tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne tebliğ edildi. Sedat Peker'le emekli Yarbay Korkut Eken'in arasını bir siyasi parti liderine git- tiği öne sürülen 5 miİyon dolann bozduğu iddia edildi. Paranın verildiğini öğrenen Eken, kendi hareketine daha az destek sağ- landığı gerekçesiyle Peker ile tartıştı. Eken'in cezaevinden çıktıktan sonra "Mil- li YoJ" adlı oluşum için Peker'in maddi des- teğine ihtiyacı olduğu bildirildi. Özel kırmızı hatlı telefonlanndan Peker'in sık sık görûştüğü isimlerden birinin ise 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'in koruma müdürû Şükrü Çukurlu ol- duğu öne sürüldü. Polisin takibi sonucu, 50'yi aşkın bürokrat, polis ve adhye men- subunun Peker grubuyla bağlantısınuı tes- pit edildiği savlandı. Peker ile ilgim olamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Ka- ra Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Ay- taç Yalman, organize suç örgütü kurduğu id- diasıyla gözaltına alınan Sedat Peker ile hiç- bir irtibatının olmadığını bildırdı. Emekli Or- general Yalman, hakkında bazı basm yayın or- ganlannda çıkan haberlerle ilgili olarak açık- lama yaptı. Yalman açıklamasında şunlan kay- detti: "Halen adli makamlarca soruşturma safhasında olan ve organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla gözaltına alınan Sedat Peker adlı şahıs ve etrafında gelişen olay- larla ilgili haberler son günlerde çeşitli ba- sın ve yayın organlannda yer almaktadır. Bu yayınlarda özeUikle son iki gündür ge- rek ismim ve gerekse de emeklilikten önce- , ki rütbe ve makamım açıkça ifade veya ima : edilerek benim de söz konusu şahıs ve olay- larla bağlantımın olduğu iddia edilmekte- dir. Bu haberlerde özel kalem müdürümün ve emir suba\ımın defalarca ve uzun uzun i bu şahıslarla görûştüğü asılsız bir şekilde ifade edilmektedir. Anılan şahısla kişisel olarak veya emrimde görev yapan özel ka- rargâhım vasıtasıyla hiçbir yerde, hiçbir ir- tibatım olmamıştır. Olması da mümkün de- ğildir. Çıkan haberlerin gerçekle hiçbir ilgi- si bulunmamaktadır. Vatandaşın bilgi edln- me hakkına son derece saygıhyım. Ancak şahsımı ve Türk Silahlı Kuvvetleri persone- lini yıpratma amaçlı olduğu izlenimini ve- ren bu tür haberlerin, yüce milletimize fe- dakârca hizmet eden Türk Silahlı Kuvvet- leri personelini karalayarak halkın kafasın- da soru işaretleri oluşturmayı hedeflemekte olduğunu değerlendirmekte\im. Bütün bu çirkin saldın ve karalamalara rağmen ya- nm asra yakın bir süre millerine vefakârca hizmet eden bizlerin aynı kararlılık ve fe- dakârlıkla hizmete devam edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamahdır." Sivil örgütler meydandaydı tstanbul Haber Servisi - Sivil top- lum örgütleri dün Beyoğlu'nda düzen- ledikleri çeşitli eylem ve toplantılarda isteklerini dıle getirdiler. "Tecrit ve Yeni Ceza Infaz Yasa Ta- sansı Karşıü Biriik" üyeleri, Galatasa- ray Postanesi önünde bir araya gelerek cezaevlerindeki tecrit ve izolasyonu art- tıran tasannın gen çekilmesini istediler. "Zorla çahştırmaya hayır", "Tek tip elbise giymeyeceğiz" yazılı dövizler ta- şıyan grup adına bir açıklama yapan Çe- tin Poyraz, tasannm tutuklu ve hüküm- lülere uygulanan tecriti ağırlaştırdığını söyledi. Poyraz, yann Ankara'da konu ile ilgili taleplerinTBMM'ye iletileceği bir yürüyüş düzenleyeceklerini bildirdi. Sosyaüst Demokrasi Parrisi (SDP) üye- leri Güneydoğu'da güvenlik güçlerinin operasyonlanna karşı kendilerini "Can- b KaJkan Girişimi" olarak adlandıran grubun 4 Ekim'de tutuklanarak cezaevi- ne konmasmı Galatasaray Postanesi önünde yapılan bir basm açıklamasıyla protesto ettiler. SDP Istanbul îl Sekrete- ri Uğur Gündoğan, AKP hükümetinin demokratikleşme çabalannm yalandan ibaret olduğunu savundu. İnsan Haklan Derneği Istanbul Şubesi'nde basın açık- laması yapan "Lambdaistanbul Eşcin- sel SivilToplum Girişimi" üyeleri, ken- dilerine yönelik aynmcılık ve şiddetin sona ermesini istediler. Lambdaistanbul üyeleri, haklannda "aknen hayasızca hareket" ve "teş- hircilik" gerekçesiyle açılan davalann, kendilerini sosyal hayattan men etme amacım taşıdığını ifade ettiler. AL GÖZÜJVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK y Hadi CanımAyağa Kalkit I Baştarafi Arka Sayfada bile sinirlenmiştin. Gece sahilde biz dans etmeyelim de kimler etsin olmuş- tuk. Duygu, bu kadar dobra olunur mu? Hani başını salla geç, yok hayır, dün- yayı sen düzelteceksin ya. Gecenin bir yansı Altınoluk'taki eski bir manastı- nn değiştirilip otel yapılmasına nasıl da itiraz etmiştin. Adam oteli kondur- muş, vazgeçer mi? Hayır sen inat et- miştin. vazgeçilmesi gerek. Tarihi bi- namn yeniden eski haline gelmesi ge- rek! Tartışmanın baykuş sesleri ara- sında ne kadar uzun sürdüğünü anım- sıyorum. Inatçı hatun! Datça'mn muh- teşem otellerini de unutma. Ama Halfeti-Antep yolundaki fıs- tıkmaceramızın üstüne yoktur. Ne bü- yülü bir zamandı, yol ağaçlan kuşatan taze antepfıstığmdan ötürü kıpkırmı- zıydı. Senle ben o gün tam üç kilo fıs- tığı, "Anam ne yapalım akşam ye- meği yemeyiz" diyerek yan yolda tü- ketmiştik. Ama hâlâ canımız fıstık ıs- tiyordu. Tam o sırada bir köyden ge- çiyorduk ve dört beş kadın kuruması için fıstık yayiyordu. Hadi durup biraz isteyelim, dedik. Araba durdu, yüzü- müzde en güzel gülümseme, fıstığı yaymakla uğraşan kadınlara doğru yaklaştık. Tann misafıri olarak biraz fıstık istedik. Antep'te hiçbir şey az verilmez, hemen kocaman bir torba geldi, fistıklar torbaya avuç avuç atıl- maya başladı. Tam o sırada fıstıklan torbaya dolduran kadınlardan biri çığ- lık atıp senin boynuna sanldı. "Duy- gu abla, Duygu abla!" Artık oradan fıstık torbasuıı alıp dö- nemezdik. Çaylar kahveler geldi. Du- yan kendini misafir etti ve kadın-erkek sorunu kırmızı birAntep gününde tüm hararetiyle tartışıhnaya başlandı. Duygucuğum, o gün kocasına nasıl bulaşık yıkattığını anlatan o yanağı Antep çıbanlı kadmı ammsıyor mu- sun? Kendisı ılkokul mezunuydu ve kızını mutlaka öğretmen yapmak isti- yordu ve senin "Kadının Adı Yok" kitabından ezbere parçalar söylemiş- ti. Bir şarkı, bir aşk gibi... lyi ki rüya- ma girdin. Hadi artık cenk başlıyor, ayaklan! isilozgenturk(a superonline.com Cenelkurmay soruşturma baslattı A.\KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı, Sedat Pe- ker'in Genelkurmay'da bazı kişilerle bağlantı kurduğu iddialannın açıklığa kavuşturumıası için idari soruşturma açtı. Konuyla ilgili olarak TSK'nin m- ternet sitesinde yapılan açıklamada şöyle denildi: "9 Ekim 2004 tarihli bazı basın-yayın organlannda. bir şahsın gözaltına alınması ile ilgili olarak bazı haberler yer almıştır. Yargıya inrikal eden olayın ilgili bö- lümü hakkında aynca Genelkurmay Başkanlığı tarafından idari tahkika- ta başlanılmışfır." Genelkurmay idari soruşturmanm, yargınm incelemesinde bulunan olaym TSK'yi ilgilendiren bö- lümüyle ilgili olacağını \iirguladi. 'Suçlular tahliye edildi, ben suçlu oldum' BİLECİK (AA) - Bi- lecik Valisi Ayhan Çe- vik, hakkında ortaya atı- lan iddialara ılişkin, "Söz konusu silah ruh- satları yasal prosedür tamamlandıktan son- ra verilmiştir. Ruhsat- ların verilmesinde bir engel yokru. Ancak da- ha sonra bu ruhsatları alan kişilerin söz ko- nusu çeteyle işbirliği içinde olduğu tstanbul Valiliği tarafından bize bildirilince yetkimizi kullanarak bu ruhsat- ları 16 Eylül 2003'te iptal ettik" dedi. Çevik yaptığı açıkla- mada, Sedat Peker'i ta- mmadığmı \ e basmda y- er alan kendisiyle ilgili haberlerin gerçekle ilgi- li olmadığını bildirdi. "Hukuki yollara baş- vuracağını" açıklayan Çe\ik. "Sedat Peker'in ve 24 kişinin tahliye ol- duğunu öğrendim. Suç- lu olduğu iddia edilen insanlar tahliye edildi. Ama bu olayda suçlu duruma ben düşürül- düm. Hakkımı araya- cağım" diye konuştu. Çete operasyonu tstanbul Haber Servisi - tstanbul, Ankara ve Bursa'da eşzamanlı operasyon gerçekleştıren gü\enlik güçleri, gasp, öldürme, yaralama, si- lahlı soygun, sahtecilik gibi birçok olaya kanş- tıklan belirlenen çete üyesi 29 kişiyi gözaltma aldı. Asayişten Sorumlu Istanbul Emniyet Mü- dür Yardmıcısı Tayfur Erda) Ceren, suç örgütü üyelerine yönelik Istanbul, Ankara ve Bursa'da eşzamanlı olarak 5 gün önce operasyon düzen- lendiğini söyledi. Ceren, çetenin kanştığı ey- lemleri şöyle sıraladı: Bağcılar'da Vahap Bul- gur'un yaralanması, Bakırköy'de Mehmet Vol- kan Ümsesli ve Murat Çakıllı'nın öldürühnesi, 2 kişinin yaralanması. Şişli'de yaklaşık 1 trilyon lira değerindeki arsa tapusunun zorla üzerlerine yapılması. Büyükçekmece'de 21 Haziran 2004'te, 500 bin dolar haraç istenilerek işadamı Temel Emeklioğlu'nun boğularak öldürülmesi. Bahçelievler'de kuyumculuk yapan Servet Kı- lınç'm gasp amacıyla silahla öldürülmesi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada nız, kış mevsiminde iğde ağacını göremezsiniz. Incecik dalları araziye uyar, orada bir karaltı var- mış gibi durur. Bahara doğru beyaz yeşili yap- rakları bütün dalları sarınca bu kez gündüz fe- neri gibi dururlar. Güneşin ışığını bir başka yan- sıtırlar. Kışın intikamını alırmışcasına taa uzak- lardan fark edilirler. Hele bir de hafif yağmuriu günün sonrasın- da güneş açtı mı, seyirlerine doyum olmaz. Her ağacın yeşili ayrıdır ama, iğdeninki başkadır. Mayısın ikinci yarısından sonra iğde ağacı gözden uzak bir yerden bile hissettirir kendini. Rüzgârla birlikte dağılan o güzelim iğde ko- kusu... Insanı sarıp sarmalayan bir doğa dokusu... Iğdenin yapraklan, çiçekleri derken, dallann arasına uzandığımda tanıştıklanmı unuttum... Çiçeklerin incecik bir sürahi gibi duruşunu bi- raz daha yakından izleyeyim derkeeen, bir kı- pırtı... O minicik çiçeğin etrafındaki minicik taç yapraklann arasında, minicik bir böcek. Çiçe- ğin içinde, etrafında, evinde gezinirmiş gibi do- laşıyor. Sanki heryeri kendisi döşedi, neyin ne- rede olduğunu çok iyi biliyormuş da, arada de- ğişiklik yapıyor... Başının ucundaki iki antencikle de etrafa do- kunuyor. Peşinden giderken, aaa, bir de ne gö- reyim; 8-10 ayaklı, simsiyah, kanatlarını kapat- mış bir başka böcek alt daldan yukarı doğru, ağır ağır ileriiyor. Sanki Zigana Geçidi'ni tırma- nan yüklü bir kamyon gibi arada zoıianıyor. O da bizim minik bocekten farksız, nerede ne olduğunu çok iyi biliyor. Ya önünde harita var ya da dal-oban güzergâhına hâkim. Yağmurkondular Yağmuriu bir günde yine dallar arasında ge- zinirken, bu kez daha hazırlıklıydım. Bizim bö- ceklerden biri ya da birkaçı çıkabilir. Ya da yağ- mur nedeniyle yuvalanndan çıkmamışlardır... llk bakışta ikinci olasılık önde gibiydi. Orta- lıkta kimsecikler, böcecikler yok... Aaa bir de ne göreyim; dallann altındalar. Çok ayaklı olan- lar, dala iyice tutunmuşlar, dünyaya tersten ba- kıyoriar. Dal olmuş yağmurkondu... Takıldım: - Anlaşıldı, dünya böyle daha düzgün görü- nüyor! Oralı değiller ama, keyifleri de yerinde. Ha- fifçe dala dokundum, onlarca damla yere dü- şerken, ayaklarıyla biraz daha yaprağa sarıldı. Bırak bu ayaklan desem bırakmayacak... Za- ten biryandan da bumu yaprağın dibindeki çi- çek ve çiçek dökümündeki tozcuklarda, karnı- nı mı doyuruyor ne... Dün yine uğradım bizimkilere... Mayıstaki hoş kokulu çiçeklerin yerinde içi Mudurnu hel- vası kıvamında iğde meyveleri sallanıyor. Bir- kaç hafta önce yeşilimsilerdi ve bastırınca yüz vermiyorlardı. Şimdi kıpkırmızı ve yumuşacık olmuşlar. Birinin kabuğunu açtım. Tıpkı çocuk- luğumdaki gibi çekirdeğine kadar ısırdım, ısır- dım... Ama dikkatli olmak gerek. Ne de olsa böcek kardeşlerimiz her an her yerden çıkabilir. Evet bir an. Onlan ilk gördüğümde Salih Zeki Ak- tay'ın "İğde Dalları" şiirini anımsatmışlardı: Yorgun anlar hâlâ sizlerde dinlenir mi, Ey ücra boşlukları cennet yapan çiçekler? Günler solarken hâlâ yollar gölgelenir mi? Takatsız sesleriyle ötüşürken böcekler. Demek ki, şair de bunlara takılmış, diye geç- mişti içimden. Arılar gerçekten yan yorgun do- laşıyordu. Eee, bunca iğdeyi dolaşmak da hem zaman hem emek ister... Biri az sonra havalan- dı, kabuğu yan yırtılmış bir iğdenin üzerine ko- nup, usul usul yemlenmeye başladı. Az ötede bir başka an var. Bir başka böcek de alt dal- larda aradığını bulmuş gibi dolaşıyordu... Sağlıklı bir ağaç; kaç canlıya yaşam veriyor, kaç canlıya yaşam pınan oluyor. Tıpkı sağlıklı bir insan gibi! ankcumı' cumhuriyetcom.tr AKM'de müzik ziyafeti Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası önceki gece Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen kon- serle müzikseverlerle buluştu. Ülker Grubu'nun sponsorluğunda Devlet Senfoni Orkestrası, ün- lü şef Alesander Schwinck ve uluslararası ödül- lü piyanistimiz Toros Can'ın solist olarak katıl- dığı gecede sanatseverlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Müzikseverlerin yoğun ilgi gös- terdiği konserde dünva müzik tarihinin kilo- metre taşlarından Johannes Brahms'ın Piyano Konçertosu No:l ve Çek müziğinin en seçkin temsilcilerindenAntonin Dvorak'ın Senfoni No: 8 eserleri seslendirildi. (FATİH ERDOĞDU) Sayısal Loto devretti • ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde, 6 bilen çıkmayınca 1 trilyon 194 milyar 587 milyon 135 bin lira gelecek hafta- ya devretti. Şanslı numaralann 10, 12, 14, 21, 44, 47 olarak belirlendiği bu haftaki çekilişte 5 bilenler 1 milyar 836 milyon 100 biner, 4 bi- lenler 13 milyon 900 biner ve 3 bilenler 1 mil- yon 850 biner lira ikramiye kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle