17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=KİM20O*PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK i^metSağııvğİu yeniden dinleyicisiyle buluştu, albümünde isegüçlü olnıaya çahşan birkadım anlattı KınalıbebekkorkmuyorIMİCETUNCER lemet Sağıroğlu vokalıst olarak başladığı ıraırık yaşammda "Kınalı Bebek" şarkısıyla 9O ı yıllann en popüler şarkıcılan arasına giımştı. Güzel sesi, yorumımyla çızgisını al- bünlennde sürdürerek tek şarkıhk bu- yıldız oLnadıgını kanıtlamıştı. 200O'li yıllara girer- kergözlerden yavaş yavaş uzaklaştı. Müzik- le ı içe ama kendi içine kapandığı sessız bır dötsmden sonra eylülayında "Korkum Yok" albımüyle yeniden dinleyici leriyle buluştu. Eoğaziçı Mezunlar Derneği (BÜMED) lo- kalndeki sohbetımize çok gerilere giderek başadık. Sıcakbakışh, ıçten ve inatla "Kor- kun yok" demesıne karşın k^ınlgan görünü- yorlu. Aıkara Bilkent Üniversitersı Güzel Sanat- lar Fakultesı Grafik Bölürnü'nde okurken burs kazanarak çocukluğundan beri hayalinı kurduğu konservatuvara kaviıştu. Aynı üniver- siteain Müzik ve Sahne SanatLan Fakultesı Şan Bölimü'ne yatay geçış yaptı. "Bizim aile bi- reyferinûı hepsi üıüversite mezunudur. Babam tnühendislik, annem güzel sanatlar fakültesi- ni bitirmiş. Babam, konservatuvan üniversi- te nezunluğundan saymryordu. 'Bır üniver- siteyi bitır sonra konsen-atuvara git' diyordu. tlkokul bitince 'konservatuvar" diye tuttur- dum. Ortaokukla baleye gitnoek istedim. Re- sim. heykel, dans». Güzel sanatlann her dah benim için bir tutkuydu." ARTIK OLMUŞUMDUR' Konservatuvar için ailesini ıkna mücadele- si vermesıne karşın Demet, konservatuvarda- ki eğitımi yalnızca iki yıl sürdürebılır. Euro- vision Türkiye seçmelerine kcatılmak için ar- kadaşlanyla hazırladıklan şarkıyı dinlettikle- nnde pop müziğın ünlü ismi Kayahan, diğer- lerini susturup Demet'ten bir şarkı söyleme- sini ister. Dınledikten sonra da kendısine vo- kal yapmasını teklif eder. Demet, dınleyıcilenn karşısına ilk kez 1989 yılında Eurovision Türkiye Şarkı Yanşma- sı'nda Kayahanın MelankoH şarkısında "la- laDala" diye vokal yaparken çıktı. Ailesmin de bu- baba olarak Kayahan~a emanet ettiği Demet'üı vokalistliği 4.5 yıl siırdü. "Kayahan Ağabey'den sahnedeçokşey öğrendim. Seyir- ciye. müziğe saygıyı, müagin aslında önemli bir iş olduğunu, beste yapnıanın, söz yazma- nın, şarkı söylememin çok ciddiye ahnacak bir şey olduğunu gördüm. Üretmenin, kendi şarkını yapmanuı önemini öğrendim." Kayahan, "Sen daha ohnadm" derken De- met "Ben arükolmuşumdur" diyerek müzi- ğe başladıktan 5 yıl sonra 1994'te Şehrazat'uı yapımcıhğı ve Uzay Hepan'nın aranjörlü- ğünde ilk albümü KmahBebek'i çıkardı. "Ka- yahan Ağabey küstü ama başanh bir işe im- za attığunı gördü. Kırçınhğmı Udnci albü- münıde atü ve 1996'da' Şıkâyetım Varuı pro- düktörlüğünü yapö, bestelerini ücretsiz ver- di." 'SiNDİRE SİNDİRE' Büyük satış rakamlanna ulaşan Kı- nalı Bebek'tekı başansı Demet'in ba- şmı döndürmemiş. "Sindire sindi- re" ulaştığı başansı yaşamında bir değişıklığe neden olmamış:M Zst- ten mütevazı bir insanım. Hiçbir zaman başımı kaldınp, burnumu dikipvürümem.Sadece sevgi>i ab- nm. fnsanlan seviyorum, insanla- nn se\gisi çok hoşuma gidiyor, yü- rekkndirivor." Demet. "l 998'de "Sunsıcak" ve 2000 yılında çıkardığı "Demet-Papatya FaDan" albümlenyle pop müzığuı sevilen seslen arasındaki yerini korudu. Pop müziğin yanıp sönen yıldızlan, pops- tar yanşmalan arasuıda Demet ı gözden kaybetmiştik neredeyse. Görünmez olmak, biraz da kendi tercihiydi. Müziğiyle, yeni şarkılarla gündeme gelmek istediğı için ça- lışmalannı, sessiz sedasız sürdürdü. Albü- münü eline aldığındaki heyecanı, yerine dinleyiciyle sahnede göz göze geleceği gün- leri bekleyişe bırakh. "Müziğe konsantreol- Kendi içimdeki sava- şımımı 'Korkum yok' diye kendi bilincime yer ettirmeye çalışıyo- rum. Şimdiye kadar aşk-meşk gibi duygu- larla belki standart şar- kılardıyaptklanm. Bel- ki yaşla ilgili ama artık her şeyin bir tadının olduğunu görmeye başladım. Daha kim- likli, daha kendimi rfa- de ettiğim, toplumsal konularadeğinen, da- ha samimi şarkılar yapmak istiyorum. duğum zaman dışanyı unutuyonım. Zaten dışanya çıkmayan, bizim camiaya göre sosyal hayan ounayan bir insan sa>ılınm. Aslmda müzikle uğraşıyordum ama basının ve halkın gozü önündedeğikiim. Çıkıp tekrar tekrares- ki şarküannu söylemek istemedim. tki yıhm eski plak şirketimin sorunlanyla geçtL Sonra yeni bir şirketk anlaşmadönemi başladı. Ekim 2002'de yeni repertuvar hazırdj, stüdyo çahş- malanna başladık. Ama Galatasaray'daki tn- giliz Konsoloslu- ğu'na yapılan bombahsaldında stüdyoda ha- sar görünce çahşmalanmız aksadı.1 " Demet, Türkçe sözlennı yazdığı "Korkum Yok" şarkısında korkulannı yenip güçlü ol- maya çahşan bir kadını yani kendisini anla- tıyor. "Herkesin. benim de korkulanm var. 'Korkum yok' diye haylarmak hi geliyor. Yal- nızyaşayan bir kadın olarak korkulanmı sak- lamamgereldyor. Kimseden medetummadan müziksektöründe hayabnıgeçirmeye çabşan, kendiyağıyta kasTulmay-açahşanbir kadınola- rak sağlam durmam gerekiyor. Annemle ba- bam aynydı ve 18 yaşmdan beri hem çahştım hem okudum. O yüzden hayata karşı sağlam bir duruşum olduğunu düşünüyorum. Tabii ki çokda romanüğim, bazen en ohnadık şey- lere kınlabiliy orum. O yüzden kendi içimde- ki savaşımımı' Korkum yok' diye kendi bilin- cime yer ettirmeye çahşıyorum." YALNIZ KADIN Sohbetı "yalnız kadın"dan söz ederek sür- dürüyoruz. u Bu camiada yalnız kadın obna- nın" zorluğu neydi ki böylesine kendisini Aşk şarkıları Topkapı Müzik'in yayımladığı albümde Demet'in kendisine çok yakın bulduğu Müfide İnselel'in üç şarkısı yer alıyor. İki şarkının sözleri ve müziğini, dört şarkının da sözlerini yazmış. Sözler hep aşk, sevgi, kınlganlık, terk ediliş konulannda dolaşıyor. "Bye Bye Sevgilim"de artık beklemeyi bırakmış, "Bulunur mu?"da sevgiden umudunu kesmiş, "HerşeyinV'de ise aşktan başı dönmüş kadının duygularını buluyoruz: "Hep kendi duygularımı anlatırım. Biz kadınlar gönülden bağlanıyoruz aslında. Bir bakış, bir söz bizi oyalayabiliyor. Erkeklerin böyle olmadığını düşünüyorum." "güçlü" gösterme çabasına gırmiştı. "\a başarmızla anılacaksınız ya da sansas- yonlannızla anılacaksınız. Ben nıüziğinıdeki başanlanm ya dabaşansızhklanmla basında yer almak istiyorum. Albümkr bu kadar ge- ciktiği zaman geçimimi sürdürebilmem biraz zoriaşıyor. Müziksektöründe hep koüayKi çev- reler olur ya, ben yalnızca plak şirketim ve menajerimk ayakta kalıyorum." SOSYAL KONULAR Albümlenni çocuğu gibı sevip aynm yap- mak ıstemese de kendisini tam olarak ifade edebıldiğını düşündüğü Korkum Yok ve Kı- nalı Bebek'i ılk sıralara koyuyor. Pop müzık- te özel bır çızgi yakalamaya çahşıyor ama henüz kendisini ıstedıği yere ulaşmış hısset- miyor: "Şimdiye kadar aşk-meşk gibi duygularla belki standart şarkılardı yapüklarım. Belki yaşla ilgili ama artık her şeyin bir tadının ol- duğunu görmeye başladım. Daha kimükli. da- ha kendimiifade ettiğim, toplumsal konulara değinen daha samimi şarkılar yapmak istiyo- rum. Greenpeace çevre örgütü üyesiyim, çocuklan çokseviyorum. Çe\Te, sokakta ya- şayan çocuklar,yaşhlarlaflgiöbirşeyieryap- mak istiyorum. Bunun için kendimi geüştirmem ve üret- mem lazını. Kitap okumah, çok düşünme- B, biryapraktan birkediye kadarhayatta her varhktan zevk alabilmelhim. Olgunluklan- mı hem müziğunehem sahnemeyansıtmak istiyorum." O L C U N L U K DÖNEMİ Demet, yoğun dönemlerinde çocuklu- ğundan beri tutkunu olduğu resim ve hey- kel yaparak rahatlamaya çahşıyor. Yeni kur- duğu "www.demetsagiroghLCom" adh veb sitesinde hayranlannın yazılannı takip edi- yor, forumlardakı tartışmalara katılıyor. Müzıkte basamak basamak kendisini geliş- tirirken insan ilişkilerinde de daha hoşgö- rülü ohnayı öğrenmiş. "Şimdiolgunlukdö- nemim. İnsanlaneleştirmek değilde kabul- lenmeyi, daha az knîhnayı ve anlamayı öğ- rendim. Eskiden takıhp kahr çok yıpramr- dım, artık 'O da insan, olur böyle' deyip ge- çiyorum. ONUK YAZAR / L A T t F M U T L U htanbul BUgı Üniversıtesı Kurucu ve VakıfBaşkanı Atatürk'ten sonra devrim henüz ta- mamlanmadan, temsili parlamenter sisteme geçmemizle birlikte, bir kar- şıdevrimin vartığı hissedilmeye baş- landı. 1945'teyavaştan başlayan kar- şıdevrim artarak kendisini iyice belli ediyor. Birçok kurum ve kurvıluşta es- ki imparatorluk dönemine olan öz- lem, açık ve kapalı olarak kendini gös- tenyordu. DP'nin hesapsız harcamaları yü- zünden yeniden Batı'ya borçlanma- ya başladık. Borcumuz arttıkça işle- rimize kanşarak bizi yönlendirmeleri de o oranda artıyor. Bugün borçlu olduğumuz iki grup var: AB ve ABD. Geçen asırda oldu- ğu gibi bir kez daha AB'ye girmek is- tediğimız için, Lozan'da kazandığı- mız haklan geri vermemizi ıstiyorlar. Tekel'i, denizciliğı, limanlan, PTTyi, de- mıryollannı veriyoruz dedik; "Yetmez, yabancılara toprak satışına yeniden izin ven'n, piyangoyu da bırakın" di- yorlar. 2003 yılında yabancılann ülkemız- de toprak almalanna izin veren kanu- Biz Kimleriz?.. (2) nu yeniden çıkardık. Verimlı tarım ara- zilerı bir daha yabancıların eline geç- meye başladı. Devlete çok küçük bir kadro ile tnl- yonlar akıtan piyango idaresini de sa- tışa çıkardık. Zarar tehlikesı butun- mayan, saat gibi çahşan yararlı bir kurumu elden çıkarmamızı istemele- rinin asıl sebebi: Lozan'ın intikamı- nı almaktır. Lord Curzon, Lozan'da Inönü'ye, "llerde dara düşüp bize yardım için geldiğınizde; burada reddettiğiniz her şeyi cebimden çıkanp önünüze koyacağım "demişti. Lozan'da aldıklanmızı geri vermek- le iş bitiyor mu? Hayır. Bitmiyor. Tek- rar Sevr var. Sevr bir anlaşma mı? Değil. Sevr, Osmanlı ülkesinin etnik gruplara göre parçalanması ve her bırinınbağımsızbirerdevietolrnasıdü- şüncesı ve isteğidır. Henüz ona sıra gelmedi. Daha önoe yasalanmız var. Dünyanın en büyük askeri güçleri ara- sında bulunan Türk ordusundan çe- kindikleri için, Türk ordusuna görün- meden, Sevr'e gidecek yolu, yasalar- dan geçirmek istiyorlar. Yasalanmzı onların istedikleri şe- kilde düzenliyor ve istedikleri her ya- sayı düşünmeden, tartışmadan hernen çıkarıyoruz. AB'nin yasalarımızda istedıği deği- şikliklenn tamamı, Sevr'in yolunu aça- cak söz ve fikir özgürlüğü ile kişi hak- larına yöneliktir. Eğitimimizi yaygın- laştıracak, üretimimizi arttıracak ve işsizliği azaltacak bir lyileştırmeyi bu- güne kadar istemediler. Kanun yapmayı bilmediğimiz gibi, kanun yapma tekniğini de bılmıyo- ruz. Bir kanunla, birçok kanunun pek çok maddesini değiştirerek, kanun- lanmızı anlaşılmaz ve takibi kolay ol- mayan şekle sokuyoruz. Vergi gelirimız borçlanmızın faizini zor karşılıyor. Bütün ümidimiz AB'de. Oysa ki Avrupa, yüzyıllar boyu hep bi- zi sömürüp durdu. Avrupa pragma- tık bırtoplum. Sadece kimliğimizi de- ğiştirerek bizi beğenip birliğe almaz. Bizi AB'ye kabul etmesi için belirli bir yaran olması gerekir. Eğer biz bir değer taşımıyorsak. Ürettiğimiz malların ve fikirierin ev- rensel pazarlarda değeri yoksa kim- se bızimle birlık olmak ıstemez. 1839 Tanzimat ve 1856 Islahat fermanları- nı ılan ederek Avrupalı olmak istedik. Onlar da bizim Avrupa Birliği'ne da- hil olduğumuza karar verip ilan ede- li yüz elli yılı aştığı halde, biz hâlâ Av- rupalı olamadık. Bugünkü gücümüze bakarak, kü- resel dünyada bizim için, biz olmak- tan başka çıkar bir yolun bulunmadı- ğını artık anlamalı ve ona göre karar vermeliyiz. Jijrkiyeli olmak istiyoruz. Eğer biz Türkiyelı olursak, Avrupalının kendisi gelip bizimle biıiik olmak isteyecektir. Çünkü Türkiye, Avrupa'ya göre; ılıman ıklimi. buzdan kaynaklan, bıllurırmak- lan, çapa değmemiş bereketli toprak- ları, nadır ve işlenmemiş değerli ma- denleri, 26 uygarlığın bıraktığı tarihı anıtları ve kıtalararası yol kavşağında olmaklaAvrupalıları kıskandıracak ka- dar büyük ve zengın bir ülkedir. Türkiye'nin maddi ve manevi değer- lerini harekete geçirerek ve dünya- daki saygın yerini aîabilmesi için, iş ve meslek öğrenmek amacryla yükse- köğretim kapılannı zoıiayan milyon- larca gencin eğrtim talebine cevap vermeye mecburdur. Gençlerimizin eğitim talebine ÖSS ile set çekme- ye devam etmek, çağı anlamamak- tır. Gaflettir, cehalettir, hatta hıyanet- tir. Insanlanmıza çağdaş, modern bir eğitim vermeden önce, Avrupalılar bizi bu halimızle AB'ye alırlarsa, bizim o topluluktaki yerimiz hizmetkârlık olacaktır. Bİffİ Unutulmaz eserler Neşet Ertaş'ın konser• ı •• ı •• I < goruntulerıHalk müziğinin büyük ustası Neşet Er- taş'ın2000 yılında Istanbul Harbiye Açık- hava Tiyatrosu'nda verdiği konserin gö- rüntüleri DVD ve VCD halinde Kalan Müzik tararından yayrmlandı. Yurtdışı- na çıkmasından 25 yıl sonra ilk kez din- leyicisiyle buluştu- ğu konserin kayıtla- rmda Ertaş, "Hapb- hanelereGüneş Doğ- muyor","ZülüfDö- kühnüşYüze", i *Gö- nül Dağı" gibi unu- tulmaz eserlerinises- lendiriyor. Sürpriz görüntülerin de yer aldığı kayıtlarda Ne- şet Ertaş'ın babası Muharrem Ertaş, "Kalktı Göç Eyledi", "tşte Gektim, Işte Gıttim" türkülerini söylüyor. Halk mü- ziğinin en önemli kaynaklanndan Haa Ta- şan da "Yîne Misafîr Gördüm"le geç- mişten günümüze bir ses veriyor. Dev-Genç'in kuruluşu 35. yıl için ? Yorum konseri Grup Yorum, bu akşam Okmeydanı'nda Devrimci Gençlik Dernekleri Federas- yonu'nun (Dev-Genç) kuruluşunun 35. yıldönümü nedeniyle konser vere- cek. Gençlik Dernekleri Federas- yonu'ndan yapılan açıklamada, et- kinliğin "68 sol gençlik hareke- tmin önderleri tara- fından 10 Ekim 1969'dakurulanDev- Genç'in mücadelesi- ne saygının" ıfadesı olarak düzenlendiği kaydedildi. Okmeydanı'ndaki Fatma Gi- rik Parkı'nda saat 18.00'de başlayacak etkinlikte Dev-Genç hareketine ilişkin bir dia gösterisi de sunulacak. Lilith'den dinleti Kadın şarkıları kadınlardan.. ŞehribanÖzdemir,GabrieleThierkopf, SatıSanyar'ın kurduğu kadın müzik gru- bu "Lflith" önceld akşam Beyoğlu'nda- ki SeyriMesdTiyatrosu salonundabir din- leti sundu. Lılith'in sürekli müzisyenle- rinden Maviş Güneşer ve Luis Blum'un yurtdışında ohnalan nedeniyle katıla- madığı dinletide Ash Dalga mey, Meh- tap Meral kemanıyla konuk müzisyen- ler olarak gruba eşlik etti. İlk albümleri "Göğün Yansı*nda yer alan "İki Dağm Arasında Kalnuşam", "AktaşDiyeBebe- ğim" gibi, Anadolu"da kadınların acıla- nnı haykırdıklan türküleri söyledüer. Li- lith grubu, Almanca, Fransızca ve eski bir Orta Avrupa Yahudi dili olan Yidiş- çe halk şarkılannda kadınların savaş, aç- lık, yoksulluk karşısındakı duygulannı seslendirdiler. Gösterilerin müzikleri Anadolu Ateşi yanıyor... Anadolu'nun mıtolojik ve kültürel ta- nhinden esinlenilerek hazırlanan "Ana- dolu Ateşi" gösterilerinin müzikleri Ye- ni Dünya Müzik ta- rafından kaset ve CD olarak yayım- landı. Mustafa Er- doğan yönetimın- deki dans ve göste- ri topluluğuAnado- lu Ateşi'nınCD'le- rinde müziklerin ya- nı sua gösterilerden özel bolumler de yer alıyor. Albüm, aynntılı bilgilenn de yer aldığı broşürle sunuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle