23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JS/rfFA CUMHURİYET 5 OCAK 2004 PAZARTESİ 4 HABERLER "YTFlkleri Cem, îstanbul'da Ercan Karakaş'ın desteklenmesi için Baykal ve Karayalçın'a mektup yazdı Sol ittifakta 'çatı' pazarlığı •aoa SHP'nun adayiannı teseklerneye hanroldu- runı bikirdi- TUREYKOSE ANKARA- CHP ve DSP dışın- daki sol partilerin ittifak arayış- lan "çaü" pazarlığında odaklanır- kea, buhafta durumunnetleşme- si bekleniyor. SHP, ittifak aday- lannın ''çaü parti" olarak kendi partisınden adaygösterilmesıni is- tiyor. SHP'nin ortak bir siyasi bildiride uzlaşılması durumun- da DEHAP'labirlikte seçıme gir- me arayışlannı sürdürdüğü, YTP'nın ise ittifak adresinı yerel örgütlere bırakma görüşünde ol- duğubildtrildi. YTPlideri tsma- U Cem, CHP ve SHP genel baş- kanlanna mektup yazarak tstan- bul'da anakent belediye başkan adaylan ErcanKarakaş'ı destek- lemelerini istedi. YSK'nin geçen hafta SHP'nin • SHP'nin seçime gireceğinin kesinleşmesi ardından sol ittifak içın çatı tartışmalan da tekrar başladı. SHP ittifak adaylannın kendi partisinden gösterilmesini isterken YTP tercihin yerel örgütlere bırakılmasını savunuyor. Cem, CHP ve SHP liderlerine yazdığı mektupta, "Hiç değilse büyükşehir belediyelerinde ortak siyaset dünyalan ve çağdaş birikimleri temsil eden adaylara hep birlikte destek verilmeli" dedi. seçime giremeyeceğıni açıkla- ması solda ittifak görüşmelerin- de duraklamayayol açtı. SHP'nin itirazının ardmdan seçime gire- bileceğinin ilan edilmesiyle bu hafta içinde görüşmelerin yeni- den başlaması bekleniyor. SHP'ninbu hafta. baştaDEHAP olmak üzere "çati"" parti olma arayışlan doğrultusunda görüşme- leri sürdürmesi bekleniyor. Ortak bir siyasi bildiri metni üzerinde anlaşma sağlanması durumunda. DEHAP adaylannın SHP çatısı altında seçime gırebilecegi büdi- rüdi. YTP ise. "çaü" modelinı kabul etmiyor, ittifak adresinin yerel örgütler tarafından belir- lenmesini istiyor. YTP lideri Ismail Cem, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve SHP Genel Başkanı Murat Ka- rayalçın'a gönderdiği mektuplar- da îstanbul adaylan Ercan Kara- kaş'ı desteklemelerini istedi. YTP'nin diğer büyük şehirlerde CHP ya da SHP'nin adaylanm desteklemeye hazırolduğunubil- diren Cem, "Hiç değüse büyük- şehir betediyelerinde ortak siya- set dünyalan ve çağdaş birikim- leritemsileden adaylarabepbir- liktedestekverflmeti. Yenileşme- yi, değişimi, çağı ve cumhum eti, sosyal adaleti ve getişmeyi temsil eden,yaşadığı kentteözdeşleşmiş olan ve dürüstlüpnden kuşku duyulmayan bir aday. Îstanbul büyükşehir belediyebaşkanhğuu kazanabilir" dedi. Ercan Karakaş, "Birçokilçede zatenpartiörgüüeribirarayage- lipittifak]kurdu. İstanburda8ö- çede ittifak sağtandı. Bunlardan baalannda YTP'den, baalann- da SHP'den. bazuannda da ba- ğımsız adayiarüzerindeuzlaşma sağlandLYerindenyönetimigüç- lendinneyisavunuyorsaruz,bıra- kahm yerel örgüüer adaylar ko- nusunda keodileri karar versin- ler" dedi. tstanbul'da bu aşama- da 6partininkendi adayhğıru des- teklediğini vurgulayan Karakaş, şu görüşleri dile getirdi: "CHP dtşmdakisoignıplar be- ni teşvik etti. Yoksa ortaya çık- mazdun.Merkeziyetçibiranlayış- lakararverilmesimünıküngörül- müyor.Bunedenlekaranyerel ör- gütîere bırakmak yerinde olur. Biz örgütkrimize, yörenizde de- mokrasiyi benimseyen. sohı be- nimseyen ortak aday çalışması yürütün. uzlaşmalan genel mer- keze bildirin, dedik. Birçok yer- de bu anlaşmalar sağlandu" 5EÇIM KURALLARI YSK cepten propagandayı yasakladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçım Kuruln (YSK) siyasi partilenn "cep ttlebnlan ile belK bir merkezden yönkndirilın«k suretryie seçim propagandası" yıpmalartnı yasakladı. Güncelleştınlmek üzere 2 Arahlc Salı günü muhtarhk bölgeleri esas alınarak askıya çıkanlan sandık seçmen listeleri de bugün saat 17.00'de mdirilecek. YSK'nin yerel seçime ilişkin yasaklan belirleyen kajan, Resmi Gazete'de yayımlandı. Karara göre, seçim yasaklan, seçünin ba^langıç tarihı olan 1 Ocak 2004 Perşembe günü başlayan ve propaganda başlangıç tarihi olan 18 Mart 2004 Perşembe gunünden itibaren uygulanacak şekilde iki başlık altında toplandı. Seçimin başlangıcı olan 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren uygulanmaya Reşit DeM, kongredeki konuşmasına Kûrtçe başlayınca emniyet görevtileri tarafmdan uyankb. (AA) HAK-PAR Kongresi 'nde Kürtçe krizi seçım çalışması • Y S K ' n i n yerel seçime ilişkin İGenelyollar yasaklan üzerinde, belirleyen karan, mabetlerde, kamu Resmi Gazete'de hizmetı görülen yayımlandı. bına ve tesıslerde Karara g o r e c e p telefonlan ıle p a r t i b ü r o s u propaganda kurulamayacak. yapılamayacak, • 18 Marfta propaganda başlayan serbest malzemelerinde Propaganda süresı _.. , , ^ ıçınde ılçe seçım Turkbayrağıve ^ ^ a dını motıfler gösterileceklerden kullanılamayacak. başka açık ve kapalı yerlerde toplu olarak propaganda yapılamayacak. Partilerin ve adaylann kendılerini tanıtıcı nitelikte broşür ve el ilanlan dışında herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtılamayacak. • El ılanı mahıyetindekı matbualan dağıtacak kimselerin, seçme yeterliğını haiz olmalan gerekecek. • Propaganda için kullanılan el ilanlan ve diğer her türlü matbu üzerinde, Türk Bayrağı, dini ibareler bulundurulamayacak. Propagandada, Türkçeden başka dil ve yazı kullanılmayacak. • Hiçbir siyasi parti veya bağımsız aday, oy verme günûnden önceki yirminci gün akşarmna kadar duvar ilanı, flama ve bayrak asamayacak. • Cep telefonlan ıle belli bir merkezden yönlendiritnek suretiyle seçim propagandası yapılamayacak. Yapıldığı takdirde ılgili imtiyaz şirketleri sorumlu olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HAK-PAR'ın 1. Olağan Büyük Kongresi'nde "Kürtçekonuşma* tartışması yaşandı. HAK-PAR Genel Başkan Yar- dımcısı Reşit Defi, açılış konuşmasını Kürtçe yap- mak istemesi üzerine emniyetgüçleri ta- rafından uyanldı. Isuklal Marşı'nın okun- madığı, Türkbayrağınınasümadığıkong- rede Mesud Barzani ile Ceial Talaba- ni'nin Kürtçe mesajlan ayakta alkışlan- dı. Kongreyi AKP Grup Başkanvekili Hahıktpek de bir süre izledi. HAK-PAR'ın 1. Olağan BüyükKong- resi, Yeni Çıftlik Restoran'da gerçekleş- tirildi. Türk bayrağının asümadığı sa- londa, "Tüıidye'ye demokrasi,Kürtiere özgürtük". "Kürt sonınunun çözümü için yeni bir toplumsal sözleşme", "Ka- habanşiçinfederaLdemokratikb-ak'' ^ — — yazıh pankartlaryer aldı. Kongrede HAK-PAR Ge- nel Başkan Yardımcısı Reşit Deli, açılış konuşma- sını Kürtçe yapması üzerine emniyet güçleri tara- fından uyanldı. Konuşmasını Türkçe olarak sürdü- • HAK-PAR Kongresi'nde salona Türk bayrağı asılmadı, tstiklal Marşı okunmadı. Kürt liderler Barzani ve Talabani'nin mesajlan ayakta alkışlandı. recegini ifade eden Deli, emniyet görevlilerine "ge- rekfi yasal işlemkri yapabflecekterini" söyledi. De- li, Kürtçenin ardından Türkçe olarak yaptığı konuş- mada, kongrenin, "DemokrasiveKürtiereözgürlük _ _ _ _ _ içinbir adımolacağmainancınmtamol- duğunu" söyledi. Konuşmamn ardından, saygı duruşun- da bulunulurken tstiklal Marşı okunma- dı. Sağlık sonmlan nedeniyle kongreye katılamayan Genel Başkan Abduhneük RratKürtçe başlayıp Türkçe devam eden mesajında Diyarbakıril kongresinde de- legeleriKürtçe olarakselamladığı için bö- lücülük yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açıldığıru belirterek "Hâiâülketni- zi despot ve totaliter kafah insanlar yön- lendirmektedir'" diye konuştu. " " ~ ~ ~ " Kongrede, Irak Kürdistan Yurtsever- lerBirliği lideri Talabani ve IrakKürdistan Demok- ratik Partisi lideri Barzani'nin gönderdiği Kürtçe mesajlarise ayakta alkışlandı. Kongrede sık sık "Bi- ji Barzani", "Biji azadü" sloganlan atıldı. Kamu Yönetimî Reformunun hedefi ulus devlet' îstanbul Haber Servisi - AKP hü- kümeü tarafından hazırlanan "Ka- mu Yönetimi Reformu Yasa Tasan- a"nın Kemalistulus devletinin tasfı- yesini hedeflediği öne sürüldü. Ulusal Güç Birliği Hareketi, "Ka- mu Yönetimi Reformu Yasa Tasan- a"nın kamuoyundan saklanan yön- lerini ortaya çıkarmak amacıylaEsen- yurtBelediyesi Konferans Salonu' nda bır toplantı düzenledi. Konferansın açıhş konuşmasını ya- pan Esenyurt Belediye Başkanı Gür- büz Çapan. -Bizim bir ütopyamız yok. Tjlusal Güç BnüğiHareketi ye- niden ütopyamızı kurabilir miyiz' di- ye bir araya geidi" dedi. AnkaraÜniversitesiHukuk Fakül- tesi ögretim üyesi Prof. Dr. Anü Çe- çen ise "Kamu Yönetimi Yasa Tasa- nsı demek Lozanda elde ettifimiz haklan geri vermek. Srvas Kongre- si'ndeahnankarartarmreddidemek- tir* dedi.Çeçen ise Türk ulusunun ulusal refleksini harekete geçirmek içinyolaçıktıklannıbelirterek "Tür- kije Cumhuriyeti'ninbirliğinivebü- tünlüğünütehditedenyenibiryasa ta- sansı ile karşı karşry^yız" dedi. Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel ANADOLU HAREKETt CHP'ye önderlik çağrısı ANKARA (Cumhumet Bürosu) - CHP'nin yann yapılacak grup top- lantısında Gaziantep Belediye Baş- kanı Celal Doğan ile eski Antalya Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu'nun par- tiye katılması bekleniyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul aday olmayacağını açıklar- ken Dokuzoğlu'nun bu kentten be- lediye başkan adayı gösterilmesi planlanıyor. Son olarak merkez va- liliği yapan Dokuzoğlu, aday ola- caklar için son başvuru gününde kamu göre\inden istifa etmişti. An- talya'da Kumbul'un adaylıktan çe- kildiğıni ilan etmesinin ardından da gözler Dokuzoğlu'na çevrildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Antalyaiçın Dokuzoğlu'nu aday göstermeyi düşündüğü büdirildi. Antalya için adı geçenler arasında eski CHP 11 Başkanı ÜmitUysal da bulunuyor t CHPçatiolsun^ Anadolu Hareketi eşgüdüm kuru- lu tarafından yapılan açıklamada ise seçim işbirliği istendi. CHP'- nin işbirliğine önderlik etmesi ve CHP çatısı altmda ilkeli ve tutarlı bir birlikteliğin sağlanması için üzenne düşeni yapması gereği üzerinde dunılan açıklamada şöy- le denildı: "Seçimlerde hedef bi- rinci parti obnaktır. Clke, merkezi yönetimde okluğu gibi, yerel yöne- timkrde de AKP karanhğına terk edüemez. CHP merkez yönetimi aday betnieme sürecinde 3 Kasım öncesinde işlenen hatalardan ke- sinh'kle kaçnunahdnv" Sekreteri Tayyrç) Yefcn de konuşma- sında Çok Taraflı Yatınm Anlaşma- sı (MAt) gibi bazı anlaşmalann halk- tan gızlendiğini öne sürerek "Kamu YönetimiReformuYasaTasanaie Ke- malistulusdevieteson vçrümekisten- mektedir'' dedi. Tasannınbirinci mad- desinde, devletinkamuhizmetleri dü- zenleyicisi olarak ele alınıp sosyal fonksiyonlannın kaldınldıgını ifade eden Yelen, "Üniterdevietierde halk adınaişleyen bağımsızyargıorganla- nnuı>^rgıyetkisinin,itibarhyerel Id- şfleretrviekullanılmasıgetirilmeyeça- hşdmaktadır" diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ge- çenlerde biı cezaevi ziyareti sırasın- <Ja, "Burahra cezaevi demeyelim, devlet konuk evi öiyelim" şeklinde bir açıklamada buiundu. Bakan, sa- nınm cezae v lerinin birer eza evi olma- ması gerektğini kastedıyordu. Bakan bu açıklamalan yaoarken bazı hasta ve sakat g^ıçler, değişen bir adalet •anlayışının sonucu cezaevlerine ye- niden konu^ortardı. Çok uzur süre devam eden, hatta bazı küçük grupların hâlâ sürdürdü- ğü ölüm orjçlan sırasında yüzlerce genç. bu eyemler sırasında bir beyin hastalığı ol»n "VVemicke-Korsakoff hastalığına /akalandıtar. Bu hastalık, beyinde kalcı hasariar bırakıyordu ve geri dönüşi mümkün değildi. ölüm oruçtarı de\am ederken "VVemicke- Korsakoff" hastalığından sakat ka- lanlar Adli "ıp Kurumu'nun raporla- nyla serbes b rakıidılar. Sayılan yuzlerle ifade edilen bu sa- kat insanla. ciddi olarak ve sürekli şekilde bakıma muhtaçtılar. llaçları Değişen Adalet ve Cezaevleri ve bakımlan çok pahalıydı. Türkiye Insan Haklan Vakfı, bu insanlann ba- kımı için bir rehabilitasyon merkezi kurdu. Bu rehabilitasyon merkezi, hasta sayısının çokluğu nedeniyle bir ara maddi bakımdan bu yükün altın- dan kalkamadı. Bunun üzerine bu ba- kıma muhtaç insanlar için kampan- yalar düzenlendi. Bu sakat insanlar her altı ayda bir yeniden Adli Tıp Kurumu tarafından muayene edildiler ve cezalarının in- fazı ertelendi. Ancak son dönemde ne olduysa, bir anda Adli Tıp Kurumu'nun tavrı değişmeye başladı. Bu değişim AKP iktidan döneminde oldu. Adli Tıp Kurumu, daha düne kadar "VVernic- ke-Korsakoff" hastalığı nedeniyle in- fazlannı ertelediği tutuklu ve hüküm- lüler için yeniden "cezaev/nde yara- bilir" raporları vermeye girişti. Bu hastalardan bir kısmını şahsen tanıyorum. Yürümekte zorluk çeki- yorlar, konuşamıyorlar. örneğin bun- lardan birisi de Sait Oral Uyan'dı. Geçenlerde babası telefonda ağla- maklı bir sesle Sait Oral'ın da bu tür bir rapor nedeniyle cezaevine konu- lacağını söyledi. Inanılır gibi değildi. Böyle bir insan, F tipi cezaevlerinin hücrelerinde yaşamını nasıl sürdüre- bilirdi ki! Hangi akıl ve mantıkla, han- gi tıp insanı bu sakat insanlann ce- zaevlerine girmelerine evet diyebiliyor- du! ••• Bu Adli Tıp karartannın arkasında yeni bir siyasi tercih mi yatıyor diye endişe ediyorum. Çunkü daha önce sakat olduğu çok değişik raporiarla kanıtlanan bu insanlann, şimdi ceza- evinde yatabilecek kadar sağlıklı ol- duğu nasıl saptanıyordu? Doktorlar- layaptığım çeşitli görüşmeterde "Wer- nicke-Korsakoff" hastalığının kalıcı bir hastalık olduğunu, geriye dönüşü- nün mümkün olmadığını öğrendim. Zaten dışanya çıkan hastalar da iyi- leşmiyorlar, yalnızca rehabilitasyon yoluyla hayatlannı sürdürebilecek ba- z\ şeyleri yeniden öğrenebiliyorlar. 0 zaman, bu insanlann yeniden ceza- evine girmesi, birtıbbi saptama oimak- tan çok bir siyasi tercih anlamı taşı- mıyor mu? Şimdi, bu sakat insanlar için yeni bir dram başlayacak. En çok da aile- leri bu acının altında ezilecekler. Sa- kat çocuklannı F tipi cezaevinin hüc- relerine götürüp bırakacaklar. Kendi- lerini idare etmekten âciz bu çocuk- ların orada nasıl yaşayacağını düşü- nerek geçecek günleri. Çaresiz, umut- suz ve acılı. Bir ülkede adalete inanç kalmama- sı acı birdurumdur. Daha önce, bu in- sanlann sakat olduğuna ve cezaevin- de yatamayacağına karar veren dev- letin kurumlan, hiçbir şey değişme- diği ve değişmeyeceği halde, aynı in- sanlan şimdi sağlam kabul ederek cezaevine kapatıyor. Bunun neresi adalet? Bunun neresine güvenecek insanlar... Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Bura- lar cezaevleri değil, devlet konuk ev- leri" diyor cezaevleri için. Acaba bu saptama nedeniyle mi, bu sakat ve hasta insanlan buralara yeniden ka- patmak istiyorlar? Orada onlara ko- nuk muamelesi mi yapacaklar? An- cak önümde F tipi cezaevlerinden gelen mektuplar duruyor. Bunlardan bir kısmını da bu köşede yayımladım. Orada, hücre tipi uygulamalar nede- niyle psikolojik rahatsızlıklann sayısı gün geçtikçe artıyor. Intihar edenler, bunalım geçirip etraflanna saldıran- lar giderek çoğalıyor. Bu nedenle Ada- let Bakanı'nin sözleri de havada ka- Iryor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e bura- dan tekrar sesleniyorum. Bu olayı bir araştınn ve adalete olan güvenin daha fazla zedelenmesine engel olun. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Evet Sevgi... Evet Dostluk... Kalmadı değil mi? Doğru, kalmadı. Herkes bunlan konuşuyor. Sevgi kalmadı, dostluk kalmadı, sadakat, vefa kalmadı, değerbiliriik yok. Ama neden kalmadı, bunlar neden yok? Kapitalizmin insana yaptığı en büyük kötülük budur. Kapitalizm, insana parayı ve üstün olmayı öğ- retti. Parayla satın almayı, elde etmeyi, sonra da bun- larla üstün olmayı öğretti. İnsanlar buna hiç de karşı çıkmadılar. İnsanlar paraya ve üstün olmaya bütün duyar- galannı açtılar. Kapitalizm insanlara "Parayla üstün olmak öz- gürtüktür" dedi. İnsanlar bu yeni özgüriüğe bayıldılar, paraya ve üstün olmaya koştular. Artık özgürlük, düşüncelerin yadaduygulann öz- gürtüğü değildi. özgürlük daha çok parası olmak, daha üstün ol- maktı. En çok parası olanlaria en üstün olanlar üstün- dü. Geri kalanlar hiçti, hiçbir şey değildi, hiç olarak kalacaklardı. Onlar da bu yanşa katıldılar. alışveriş merkezle- rinde birbirini ezdiler. Artık her şeyleri vardı. Bunlan bırbirine göstere- rek mutlu olacaklardı. Ama hiç mutlu olamadılar. Hiç mutlu değillerdı. Neden mutlu olmadıklarını da bilmiyoriardı. Neden içlerinde hiçbir şeyle doiduramadıklan büyük bir boşluk vardı? Sevgi yoktu. Sevdikleri vardı, çok sevdikleri vardı ama sevgi- leri yoktu. Dostluk yoktu. Dostlan vardı, görmeden duramadıklan dostla- rı vardı ama dostluklan yoktu. Sevgi paylaşıldıkça çoğalır. Dostluk paylaşıldıkça çoğalır. Ama para, paylaşıldıkça azalır. Üstünlük paylaşılırsa yok olur. Para ile sevgi bir arada olamaz. Üstünlük ile dostluk da bir arada olamaz. Paranın birbirine bağladığı insanlann bağı 'çıkar- /ar'dır. Üstünlük ise ancak rakiplerden korunarak var ola- bilir. Sevgi ve dostluk, çıkarlaria rekabetin olduğu yerde bannamaz. Onun için çok paranız oldu, çok üstün oldunuz. Ama sevgiyi de dostluğu da kaybettiniz. Şimdi yakınıyorsunuz, sevginin ve dostluğun kalmadığını söylüyorsunuz. Ama her ikisini de siz kendi hırsınızyüzünden kay- bettiniz. Onlan siz kaybettiniz ama şimdi nedenini göre- miyorsunuz. Sadece yalnızsınız, korkuyorsunuz, güvensizsi- niz. Paranızla ve üstünlüğünüzle baş başa kaldınız, korku içinde üşüyorsunuz. Gene paranıza ve üstünlüğünüze sığınıyorsu- nuz. Onlara yalvanyorsunuz, sizi ısıtmalan ve koru- malan için. Onlar size yeniden emrediyor: Bizi çoğalt, bizi hep çoğalt, durma, bizim için çalış. Yalnız bizim için çalış. Bizi çoğalt, yoksa sen de hiç olursun. Sevgiyi, dostluğu bulma şansınız artık hiç ola- mıyor. Hep daha çok para için, hep daha üstün olmak için çalışmak zorundasınız. Size özgür olduğunuz söylenmişti ama siz köle oldunuz. Paranın ve üstünlüğün kölesi oldunuz. Yazık, çıkış yolunuz görülmüyor. Çıkış yolunu tıkayan da sizden başkası değil. Sevgi ve dostluk artık başka yerlerde. Onu hak edenlerin yanına gitti. e-mail: erdalatakta superonline.com Fax: 0 212 513 90 98 Malatya'da tarikat operasyonu Müslüm Gündüz ve 15müridigözaltında Yurt Haberler Servi- si-Malatya'nınBattal- gazi üçesinde Aczmen- di tarikatına yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda tarikat li- deri Müslüm Gün- düz'ün de aralannda bulunduğu 16 kişi gö- zaltına alındı. Battalgazi'deki bir ev- de izinsiz toplantı yapıl- dığı ihban üzerine, gü- venlik güçlerince ope- rasyon düzenlendi. Operasyonda, Aczmen- di lideri Müslüm Gün- düz"ün de aralarında bulunduğu 16 kişi gö- zalhna alınarak sorgu- lanmak üzere Malatya EmniyetMüdürlüğü'ne götürüldü. Gündüz'le birlikte gözaltına ah- nan kişilerin, tarikatın diğer illerdeki temsil- cileri olduğu ortaya çık- tı. Gündüz bir televiz- yon kanalında yaptığı açıklamada, "haDcara- sında kin \e düşmanb- ğıtahrikettiği" gerek- çesiyle 1996 yılında 2 yıl hapis cezasınaçarp- tinldı. Uzun süre aranan Gündüz, 1997 yılında yapılan bir operasyon- da, Kadıköy'de "yan çıplak" bir şekilde Fa- dhne Şahin ile yakalan- dı. Gündüz daha sonra DGM'de "sindinne,\Tİ- dmnavttehdityöntem- leriyleCumhurr.'etinla- ikdüzeninideğtştirmek amacjylayasad^fi örgüt kurmak" suçundan yargılandı. Yargılama sonucu4 yıl, 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gündüz daha sonra 2 yıl hapis cezası aldığı davayla ilgili olarak AİHM'ye gitti. Gün- düz'ünbaşvurusunu de- ğerlendiren AİHM, Türkiye'yi 5 bin Euro (8.5 milyar lira) tazmi- nat ödemeye mahkûm etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle