Katalog

5 OCAK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA j \ _ U LJ J. U J \ kultur(p cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDLTN AINDAÇ Flaubert okurluğumun sızısı 3 günlük sempozyum tasanmcılar bir arada Kültür Ser\isi - Yeditepe Üniversıtesı lletişim Fakültesi lletışim Tasanmı Bölümünün düzenlediğı 2. Uluslararası Etkileşimli Medya Tasanmı Sempozyumu. bugün Yeditepe Üniversitesi Kayışdağı Kampusu'nda başlıyor. 7 Ocak günü sona erecek etkınlikle, etkileşimli medya tasanmı alanlanndaki teknolojik gehşmeler, bılgisayar grafiği uygulama ve teknikleriyle elektronik kültür ve görsel iletişim tasanmının araç ve teorilennin gündeme getirileceği uluslararası bir platform oluşturulması hedefleniyor. Etkileşimli tasarım ve çoklu ortam konularında uzmanlaşmış yurtiçi ve yurtdışından katılımcılar, sempozyumda sunacaklan bildiriler ve gerçekleştirecekleri çeşitli atölye çalışmalanyla konuyu teknık ve kültürel çerçevede farklı bakış açılanyla ele alacaklar. Sempozyum kapsamında üç gün boyunca sergi, atölye çalışmalan ve semınerler de gerçekleşecek. 'Görsel lletişim Tasarımı' başlıklı sergide bilgısayar aracılığıyla vretilmiş animasyon, kısa film. görüntü ve etkileşimli tasanm ile 'Sanat ve Teknoloji' kapsamında çağdaş tasanm örnekleri sunulacak. Tem Sanat Galerisı'nin sergisinde de Türk resminin önde gelen sanatçılanndan derlenen, 44 resim ve 14 heykelin yer alacağı 'Çağdaş Bir Bakış' adlı sergı 1 ay boyunca sergılenecek. (0 216 578 07 79) Annemin arkadaşıydı. Hülya Koçyiğit'e benzerdi. Ben ona âşıktım. Karşımızdaki eve yeni taşınmış- lardı. Eşinin tayini taşra kenrine çıkınca, gelmek istememiş ilkten. Istanbul'da doğup büyüdü- ğü için, oralarda yaşamanın zor olacağım düşünmüş... O geldiğinde, ev dayanıp döşenmışti. Annemin de desteğiyle bu kentte bir sü- reliğine yaşamaya karar kılmıştı. Pencereden onun yal- nızlığını gözlerdim hep. Elinden düşürmediği danteller, kasnakta kana- viçe işlemeleri, annemle ter- zılık üzerine konuşmalan, mo- del alıp vermeleri gözümün önünden gitmezdi. Bazen kapı önünde bekler, oyalanır, onun görünmesinı; bana el edip çeşme- den güğümle su veya bakkaldan bir şeyler al- dırmasını beklerdim... Guzelliğinın gölgesi evünize düşeli be- ri, bir an'da her şeyim değişmişti. Çan- tam, defterlenm, dergilerim, kitapla- nm, kalemlerim evin en alımlı yerin- dekı masamda, onun her gelişinde göreceğı biçimde öne çık- maya başlamıştı. Çalışan, sorduğu her so- ruyu yanıtlayan; arada bir gidıp ondaki ansiklopedi- lerden yararlanan, 'uslu / çalışkan' bir ilkokul öğ- rencisıydim onun gözün- de... Eşi gece nöbetlerinde olunca geç vakte dek bizde kalır, bazen de an- nem. yalnız kalmasın dıye. beni yatıya göndenrdi. Işte o an'lar hep bekleyişim olmuştu... Onun bana hazırladı- ğı yatak, o oda ıçi: geceliğiyle gezinip şarkılar mınl- danması. elinden düşürmediği Ses. Hayat dergileri; Cro- nin romanlan, belleğımde denn izler bırakmıştı.. Hele odaya gınp 'tyi geceler' derken benı yanağım- dan öpmesi; yüzüme savrulan saçlannın getirdıği mel- tem kokusu... Uyumazdım. . O ışığı söndürene kadar bekler, onun se- sini dinler. kokusunu sıneme çekerdım. Uzunca boyu, kumral saçlan. ışıltıh bakışlan, çekin- gen duruşu, ince gülüşüyle bir Hülya Koçyiğit filmini iz- liyorsunuz duygusunu verirdi size. Dayım Istanbul'dan geldiğinde onun yüzünün anlamı değişmiş, bir akrabasını görmüşçesine, her gelişinde ona sorular sorar, uzun uzun konuşur olmuştu. Bir gün, anneme onun mahzun güzelliğinden söz eder- ken; mutsuzluğunun ve yalnızlığının nedenini sormuş- tu... Bizde kaldığı süre içinde, onunla yakuı- dan ilgilenen dayımla gizli bir aşkın sırda- şıydık artık... Kitaplar. mektuplar götürüp getıren ulak kesilmıştim. Bir süre sonra, gelip gitmez. ses soluk çı- karmaz olmuştu. Mantosunu giyer, çanta- sını koluna takar, bir sır gibi güne karışır- dı... Döndüğünü, kapanan perdelerinden, kapısının ışığından öğrenirdik. Bir 'karasevda' sözü dolaşıp duruyor- du ortalıkta... Kimdi sevdalanan, dilden dile söylenen neydi9 Pek çıkarsayamıyor- dum! Yalnız, dayımın. bir gün; "Madam Bovary gibi bir kadın" dedığıni anımsıyorum. Eşiyle aralarındaki yaş farkından söz eden anneme. "Aşkın yaşı başı olmaz" yanıtını veren babam. tutku- nun dilinden söz etmişti o gün. Dayımsa, saklısındakile- ri bir bir anlatmaya başlamış olmalı kı; ablasıyla atışa- rak çekip gitmış, uzunca bir süre de arayıp sormamıştı. Onun bizde kalan meşin bavulundakı kıtaplara sahip olma hakkımı babama ileten dayımın; bu güzel âşığının fare zehri içerek hayatına son verdiğinden haberi yoktu... Fiauoert Her dem anlamlı.. Ermış Antonius ve Şeytan Nice sonra. Flauberfin Madame Bo- vary sini elime alıp okumaya başladığım- da (bu olayın üzerinden on yıl geçmişti). gözlerimle dokunup parmak uçlanmla çe- virdiğim her yaprak, içimi alev alev yakı- yordu. 0 derin yalnızlığı, kederi hissederek, say- falan bir bir resmedıyordum bir kâğıda. Şımdı, yeni bir yılın kapısını aralarken. benı yeniden Flaubert'i okumaya yönelten duygunun labirentlerinde gezıniyorum sev- gili okurum. O çiziktirdiğim resimlerle. ona yazılan çocuksu aşkın günlüğünü geçmışin puslu zaman hantasından çıkanp önüme aldığım şu an'da, Flaubert okurluğumun bende- ki derin anlamına da dönüyorum yüzümü. Bize, hayatın öte yakasında olup bitenleri görme, anlama. yorumlama bilincini veren; bir bakıma da 'içgöz'ümüzü açan Fla- ubert'in yazdıklannın her dem anlamlı olmasını başka nasıl açıklayabiliriz ki! Bir de saldığı o sızının ne anla- ma gelebildiğinı her okuyuşta hissetmek yok mu... OKUMA ÖNERILERI * Gustave Flaubert: Madame Bovary, Çev.: Nurullah AtaçSabri Esat Siyavuşgil, 1973, Remzi Kitabevi. 421 s.; Ermiş Antonius ve Şeytan, Çev.: Sabahattin Eyuboğlu, 1968, Cem Yay.,208s.;Gönülki Yetişmekte, Çev.: Cemal Süreya, 1982, Adam Yav., 572 s.; Bilirbilmezler, Çev.: Tahsin Yücel, 1990, Can Yay,300s.; Yerleşik Düşünceler Sözlüğü, Çev: Sema Rifat-EUf Göktepe, 1996, tyi Şeyler Yay, 80 s. * Julian Barnes: Flaubert 'in Papağanı, Çev: Şavkar Altınel, 1989, Can Yay, 248 s. BELLEK KUTUSU "Emma, bütün ihanetlerle, alçaklıklarla, kendisine azap veren sayısız arzularla artık alakası kalmadığmı düşünüyordu. Şimdi artık kimseden nefret etmiyordu; bir alacakaranlık karışıklığı zihnine çökmüştü, dünyanın bütün gürültülerinden ancak şu zavallı kalbin, uzaklaşan bir senfoninin son yankısı gibi tatlı ve belirsiz, kesik kesik şikâyetini işitebiliyordu" Flaubert I Madame Bovary (s. 384) Kültürle sanatın buhıştuğu belde Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi halkın yaşamm da yeni ufuklar açıyor tstanbul Haber Servisi - Esen- yurt Belediyesi. yerel sorunlara bul- duğu kalıcı çözümlerin yanı sıra 12 yılda Istanbul'un önemli sanat mer- kezlerinden biri haline getirdiği "Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi" ile de Esenyurt halkının yaşamın da yeni ufuklar açıyor. Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan. uygar bir toplum yaratmaya yönelik projelerin en önemli ayağının kültür-sanat oldu- ğunu behrterek "Kültür ve sanat, insan beyni için oksijen kadar vazgeçilmez bir gereksinimdir" dedı. "Birlikte üretip birlikte paylaş- mak" hedefiyle yola çıkan Esen- yurt Belediyesı'nin 1991'de kurdu- ğu ve bugüne dek yaklaşık 1500 ki- şiyi sanatla tanıştıran kültür merke- zi, gereksinimler doğrultusunda sü- rekli geliştirildi. 2004'e girdiğimiz şu günlerde, Esenyurt'un tam dona- nımh bir kültür merkezi var. 'Yol. su, imar, kültür Başkan Dr. Gürbüz Çapan, yoksul bir mahalleyi varsıl, sanatın egemen olduğu bir mahalleye çevirmek için gırilen savaşımı anlattı. Belediyeci- lik için yol. su. kanalizasyon, elekt- rik, kaldınm gibi çalışmalann da önemli hizmetler olduğunu vurgula- yan Başkan Çapan. "Fakat en önemli şey, insanların kültürel ya- pısını değiştirmektir. Kentler da- yanışma ve akıl arkadaşlığının odaklandır" dedi. 14 ayrı kurs programı var Başkan Çapan, 810 öğrenci ve 14 ayn kurs programıyla Esenyurt'u sanatın buluştuğu. kültürün yayıldı- ğı bir beldeye dönüştürmek istedik- lerinın altını çizerek "Merkezimi- zin sergi salonları ünlü ressamlar tarafından 2004 Mayıs ayına de- ğin kapatıldı. Yüzlerce başarılı çocuğumuz aldıklan kurslarla ya- şamlarını biçimlendirmeye başla- dı. Hedefe yaklaştık" dedi. Bele- diye Başkanı olduğu günden bu ya- na Esenyurtlu çocuklann karikatür ve resim çahşmalarına katılmalan- nı düşlediğini belırten Başkan Ça- pan şöyle devam ettı: I 1 senyurt Belediye Başkanı Ay Dr. Gürbüz Çapan, uygar * J bir toplum yaratmaya yönelik projelerin en önemli ayağının kültür- sanat olduğunu belirterek "Kültür ve sanat, insan beyni için oksijen kadar vazgeçilmez bir gereksinimdir" dedi. "Bütün düşüm Esenyurt'un çe- şitli yerlerinde. çocuklanmızın gelen gidenlerin resimlerini, kari- katürlerini yaptığını görmektir. Esenyurt'un kapalı çarşısı olacak, Esenyurt'un sineması olacak. Va- roş olmaya razı olmayacağız. Bü- tün derdimiz bu." Esenyurt'un plastik sanatlann da adresi olacağım belırten Çapan. "Tüketimi değil üretimi arttırmak birinci hedefımiz olmalı" dedi. Başkan Çapan aynca, 2000 met- rekarelik sergı salonu, 3 sinema sa- lonu ve 650 kişilik döner sahneli ti- yatro salonunun yapımlannın sür- düğü ve kısa sürede tamamlanacak- lan müjdesinı verdi. Haftanın her günü, alanında uz- man kışiler tarafından verilen 14 ay- n kursta. farklı yaş gruplannda 144'ütıyatro, 133'ümüzik, 78"i re- sim. 25'i karikatür, 180'ibilgisayar- bilgisayarlı muhasebe, 120'si Ingi- lizce, 36'sı el sanatlan, 44'ü heykel ve seramik, 20'si okuma yazma ve 30'u sosyoloji olmak üzere toplam 810 öğrenci kültür-sanat eğitüni alı- yor. Kurslar. Esenyurt Belediyesi Kül- tür Merkezi'nde Esenyurt Belediye Tıyatrolan İsmet Küntay Sahnesi. Abidin Dino resim, Cemal Nadir Güler karikatür, Hadi Bara heykel ve seramik, Ruhi Su müzik. sinema, fotoğraf ve elsanatlan atölyeleri ile tam donanımlı. modern Ingılızce, bilgısayar ve bilgisayarh muhasebe laboratu\arlannda veriliyor. _ Gerekli tüm gereçlerin sağlandı- ğı kurslarda Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nükhet Sirman, gazetemiz çizeri Kamil Masaracı, tiyatro sanatçısı Cemal Uçarman. müzik eğitmen- leri Hüseyin Çelik ve Reyhan Öz- şahin gibi çok sayıda kişi öğrenci- lerle birikimlerini paylaşıyor. Dönmez ve Uyan'ın sergilerl Daha önce çoban ressam Süley- man Şahin ve ressam Mualla Şa- hin'ın "Adım Adım Anadolu" ad- lı resim sergılerine ev sahipliği ya- pan Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi, Kültür Müdürü Mehmet Gümüş'ün öncülüğünde bugünler- de Mahinur Dönmez ile Sait Oral Uyan'ın sergilenni a|ırlıyor. Fotoğrafçı Denise Colomb öldü • PARİS (AFP) - Fransız fotoğraf sanatçısı Denise Colomb, 101 yaşında Paris'teki evinde öldü. 1902 yılında Pans'te doğan sanatçı, Paris Konservatuvan çello bölümünde eğıtime başlasa da sahne korkusu yüzünden yanşmalara katılmak istemeyerek vazgeçmişti. 1935 yılında eşiyle birlikte gittiği Vietnam'da fotoğraf çalışmalanna başlayan Colomb, 1947'de çektiğı Pablo Picasso, Giametti, Nicolas de Steal, Antonin Artaud gibi ünlü sanatçılann portreleriyle tanmdı. Colomb. nisan ayında 101. doğum gününü kutlamıştı. İstanbul'da bir 'Mütettiş' • Kültür Ser\isi - îstanbul Devlet Tiyatrosu'nun (İDT) yeni oyunu 'Müfettiş', yanndan başlayarak Taksim Sahnesi'nde tiyatroseverlerle buluşacak. Ünlü Rus yazar Gogol'ün yapıtından uyarlanan ve Müge Gürman Şanh'nm yönettiği komedi türündeki oyunda, Rusya'nın küçük bir kentine gizli bir emirle, kılık değiştirmiş olarak bir müfettişin geleceğini öğrenen yöneticilerin yaşadıklan panik ve bunun üzerine yaptıklan anlatılıyor. 'Müfettiş'te Çetin Tekindor. Şahin Çelik, Hakan Vanlı, Atsız Karaduman. Atilla Şendil, Zeliha Güney, Bülent Emin Yarar, Ali Ersin Yenar, Zerrin Tekindor, Kubilay Karslıoğlu, Yetkin Dikinciler, Selçuk Kıpçak. Işıl Dayıoğlu ve Hatice Aslan rol alryorlar. iînding Nemo' gişede birinci • Kültür Servisi - Yılın en çok izlenen filmlerinin değerlendirildiği listede elde ettiği 339.7 milyon dolarhk gişe geliriyle 'Finding Nemo' adlı film yılın rekortmenı oldu. 'Scary Movie', 'Beni Unutma / Sweet Home Alabama', 'Yüzüklerin Efendisı' gibi filmlerin 100 milyon dolarhk barajı geçtiği 2003 yılı listesinde, "Karayip Korsanlan:Siyah tncinin Laneti' ikinci, 'Matrix Reloaded" üçüncü sırada yer aldı. 'Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü' ıse yıl sonunda gösterime gırmesine karşın beşınci oldu. îlk 10'a giren filmler arasında 'Aman Tannm Bruce Almight>", 'Terminator 3: Makinelenn Yükselişi', 'Bad Boys II' gibi filmler bulunuyor. Fatih Pınarın objektifinden Irak' • Kültür Servisi - Fatih Pınar, 7 Ocak Çarşamba günü saat 19.30'da Fototrek Nikon Fotoğraf Merkezi etkinlik salonunda 'Irak' başlıklı bir saydam gösterisi yapacak. Pınar, çekimlerini 2000 yılı Ekim ayında Irak Baas rejimi altındayken yaptığı röportaj ve 2003 Nisan ayında Amerikan işgali sırasında yaptığı saydamlardan bir seçki sunacak. Bağdat-Basra arasmdaki kentler, Basra bataklığı, Basra Limanı, Kerbela'daki Hz. Hüseyin'i anma törenleri, Musul, Kerkük, Telafar'da yaşayan Türkmen ve Kürtlerin yaşamlanndan kesitler, Pınar'ın objektifinden yansıyanlardan bazılan. Uman Kahvesi'nde performans • Kültür Senisi - Liman Kahvesi, belli müzik türlerinin ve sanatçı topluluklannın tutkunlanna seslendiği özel geceler düzenlemeyi sürdürüyor. 7 Ocak Çarşamba günü saat 20.30'da, DJ MRT, punk - rock'ın takipçilerinden Noir Desir, alternatif müziğin önemli isimlerinden Primal Scream ve punk'ın tanınmış sesı Siouxie& The Banshees'in hit şarkılanna yer verecek. Gece için giriş ücreti ahnmayacak. (216 349 9818) Pi tophıluğundan konser • Kültür Servisi - Türkiye'de alternatif rock'ın temsilcilerinden olan Pi topluluğu, yeni yılın ilk konserini 8 Ocak Perşembe akşamı, saat 22.30'da Eylülist'te verecek. Kerim Koyunoğlu, Erkin Bayram, Berk Kula ve Hakan Hamurkaroğlu'ndan oluşan Pi'ye konserlerinde konuk müzisyen olarak Ertan Pedirik, Tuğrul Yeşilbağ (elektro gitar) ve Damla Aydın (çello) eşlik edecek. (0 212 25711 09) 8 ,