Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2004 PERŞEMBE
HABERLER
DUN\ADABUGUN
AIİ SİRMErV
Cumhuriyet Yüz
Yaşını Görecek mi?
2003 ile t>irlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin sek-
seninci yaşını da geride bıraktık.
Acaba Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yaşını
görebilecek mi?
Bu soru a klıma 42 yıl önce Istanbul Hukuk Fa-
kültesi'nde, pek Vttafüricçü/'fazlasıylatutucubir
öğretim üyesinin, 1961 Anayasası ile başlayan
dönemin ikinci Cumhuriyet mi olduğu, yoksa
birinci Cumhııriyet'in devam mı ettiği tartışma-
sına verdiği fevkalade "bilimsel!" yanrtı getiriyor.
- Atatürk "Benirn naçiz vücudum birgün el-
bet toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet payidar kalacaktır" dediğine göre birin-
ci Cumhuriyet devam ediyor, demişti.
Önce kulaklarıma inanamamış, sonra da gü-
leyim mi ağlayayırn mı şaşırmıştım.
Ne denli büyük başarıların temsilcisi olurlar-
saolsunlar, tarihi kişiliklerin umutvetemenni içe-
ren sözlerini yıllar boyu değişmeyecek gerçek-
ler olarak kabul etrnenin skolastik bir yöntem ol-
duğunu görmezden gelebilir miyiz?
• • •
Kimilerinin umutla girdiği yeni yılın ilk günün-
de canınızı sıkmak istemem, hemen belirteyim
ki Cumhuriyet, büyük bir olasılıkla yüzüncü ya-
şını görecek, hıarta daha da ilerlere devam ede-
cektir.
Çünkü Cumhuriyet'i yıkmak isteyen, bu işi ba-
şaracak çapta iç güçler yok. Aynı şekilde Tür-
kiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmak isteyen
ve bunu yaşama geçırebilecek bir dış güç de söz
konusu değil.
Ayrıca Cumhuriyet düşüncesi geniş topluluk-
lara yerleşmiştir.
Zaten Türkiye'de saltanatın kaldırılması, şaşı-
lacak kadar az tepki görmüş, Osmanlılık özle-
mi, dar çerçevede hapsolmuş bir avuç insanı aşa-
rak yaygınlaşmamıştır.
Aynı şekilde, Cumhuriyet fikri hemen kabul
görmüş, ona karşı ciddi bir mukavemet de ol-
mamıştır.
Bu bakımdan müsterih olabilirsiniz.
Ancak soruyu başka bir planda ele alır ve
"Türkiye Cumhuriyeti ilk seksen yıllık yapısıyla
variığını sürdürebilecek midir?" derseniz, onun
yanıtı çok daha değişiktir ve eldeki veriler, he-
pimizin tanık olduğu son birkaç yıllık gelişme-
ler, bu soruya olumlu yanrt verilmesini güçleş-
tirmekte, hatta olanaksızlaştırmaktadır.
• • •
Türkiye'de laiklik karşıtı güç, aslında kayıtlı
seçmenin dörtte birini temsil etmesine karşın,
üçte iki çoğunlukla iktidardadır.
Laikliğe indirilen darbeler karşısında, doğru-
su kamuoyundan ve sivil toplum örgütlerinden
gelen tepkiler -vardır, ama yetersizdir.
AKP iktidarının elemanlan laikliğe zaman za-
man cepheden saldırmakta, ama daha çok onun
içini boşaltmaya çalışmaktadır.
Osmanh'dan beri süren büyük Avrupa rüyası
da bu girişimlerin kalkanı yapılmakta, laikliğin içi-
ni boşaltma eylemi bir reform olarak sunulmak-
tadır.
Türkiye Cumhuriyeti, yüzüncü yılına doğru
ilerlerken, tam bir Iran Islam Cumhuriyeti olma-
sa bile, benzeri 'ılımlı!' bir Islami Cumhuriyete
(ne demekse o) doğru yöneliş içindedir.
Gelişen küreselleşme, ekonomik bağımsızlı-
ğını yitirmiş Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter ya-
pısını zoriayacak, kamu yönetimi reformu adı al-
tında sunulan değişiklikler, ulusal devletin işle-
vini de yapısın ı da değiştirecektir.
Bu yönde güçlü bir iç ve dış ittifak mevcuttur.
CHP içinde de bu doğrultuda düşünenlerin var-
iığını, Kemal Oerviş veZülfü Livaneli'nin açık-
lamalarından anlıyoruz.
Kısacası, TüTkiye Cumhuriyeti daha uzun sü-
re variığını sürdürecektir.
Ama o Cumhuriyet laik, bağımsız, ulusal, sos-
yal hukuk devleti olmayacaktır.
Bu gerçekle ri okumak kimilerinin çok canını
sıkıyor olabilir. Okurlarımın çoğunluğu da bun-
dan üzüntü duyacak, hatta belki de bu yazdık-
larımdan dolayı bana kızacaklardır.
Ama ben bu nları yapan değil yazanım.
Sizleri de olmasını istediklerimi, gerçekten
olanlarmış gib« yazarak yanıltamam.
Bu sütunu uzun süredir okuyanlar, bu sonu-
ca varılmaması için yıllarca yazdığımı da bilirler.
Bütün bunlardan sonra sunacağım yeni yıl
için iyi dilekleri min de pek gerçekçi olamayaca-
ğını üzülerek görüyorum.
Eve televizyon sokmayın'
Mirasçılarına şeriat
düzeni vasiyeti bıraktı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bfirosu) - Jandar-
ma'ıun irticai faaliyetle-
re \önelik operasyonla-
n srasında ele geçirilen
ve yargıya intikal ettiri-
len belgeler arası_nda "şe-
riat vasryeti" de çıktı.
Sakarya'nın AJcyazı il-
çes Topağaç Köyü'nde
operasyon yapanjandar-
ma yaşlan 13-18 arasın-
da değişen 20 çocuğa
izksiz Kuran kursu ve-
rilağini tespıt etti. Yapı-
lanoperasyonların ardın-
dar izinsiz kurs mühiir-
lenrken, bina sahıbı ve
sorjmlular haklonda da-
vaaçıldı. Dava. kapsa-
mnda mahkerneye iki
kadı kurs binas-ırun sa-
hihnin vasiyeti de sunul-
duBinasahibi MusaCM-
mçtur. yakınlanna ken-
dis öldükten somra iste-
diklerini şeriat çerçeve-
sinde anlattı. Olmuş-
tur'un dikkat çeken va-
siyeti şöyle:
"Hiçbirinizarkamdan
bağınp çağırarak. saya-
rak ağlamav ın. Şeriatm
emrettigi şekilde ağlaya-
bilirsiniz. Şeriatın dışm-
da hareketedene hakkmi
helal değHdir. E\in alun-
dakiKıırankursunuhan-
ginizyönetip idare edebi-
lirsc etsin. Islam düzeni
kumlmadıkça evine te-
levizyon sokan ve tsJam'a
muhaliffibnleri seyrede-
ne veşeriat dışı yaşayana,
oturup kalkana ve çar-
şafinı çıkarana, herfaan-
gi biriniz cemhetlere gi-
riş çılaşlannı ve oturup
kalknıalannı şeriaun em-
rettigi şekilde yapmaya-
nababahkhakkıinıheial
etmiyorum."
Genelkurmay'dan yapılan açıklamada Kutlu'nun sözlerinin derin endişe yarattığı vurgulandı
'Çağdışılığa zemin hazırlandı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkurmay Başkanlığı, AKP Adı-
yaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun
Atatürk'ün TBMM'deki meraşal üni-
formalı portresi ve Meclis'teki aske-
ri taburdan "rahatsız olduğu" yönün-
deki açıklamalanna sert bir açıkla-
maylayanıt verdi. Kutlu'nun "sorum-
suzca" sarfettiği sözlerin, Ismail Ağa
tarikah şeyhinin kızının cenaze töre-
nındekı "çağdışı manzaralara zemin
hazırladığr vurgulanan Genelkurmay
açıklamasında, "Ulusummayrrimazbir
parçası ve ber kesimin temsilcisi ola-
rak milB ordu vasfinı şerefle sürdüren
TSK komutanı olarak Genelkurmay
Başkanı bu tür söylem ve olav lardan
derin endişe duymaktadır" denıldi.
AKP Adıyaman Milletvekili Kut-
lu'nun açıklamalan ve Istanbul Fatih
Camisi'ndeki cenaze törenindekı gö-
TSK ile gerilim
• AKP Adıyaman Milletvekili Kutlu'nun açıklamalan ve Istanbul Fatih Camii'nde yapılan
cenaze törenindeki görüntülerin basma yansıması, TSK'de derin rahatsızlığa yol açtı.
Genelkurmay'dan yapılan açıklamada, AKP'li Kutlu'nun "sorumsuzca" sarfettiği sözlerin,
Istanbul'daki cenaze töreninde yaşanan "çağdışı manzaralara zemin hazırladığr vurgulandı.
rüntülerin basına yansıması, TSK'de
derin rahatsızlığa yol açtı. Kara Kuv-
vetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yal-
man'ın kmamasının ardından dün de
Genelkurmay Başkanlığı, yazılı açık-
lamayla, tepkisini ve rahatsızlığını or-
taya koydu.
Açıklamada, Yalman'ın TSK adı-
na yaptığı ve dün gazetelere yansıyan
açıklamalannın da Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın bilgisi dahilinde kamu-
oyuna yansıtıldığına vurgu yapıldı.
Kutlu'nun Atatürk'ün TBMM'deki
Mareşal rütbeli resminden, Meclis'in
dış güvenliğinden sorumlu tabur per-
sonelinin varhğından ve yemek duası
ile "sağ ol" seslerinden rahatsızhk
duyduğu yönünde basında yer alan
haberlerin anımsatıldığı açıklamada,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hfl-
mi Özök'e de atıfta bulunulduğu dile
getinldi.
Kutlu'nun daha önce dokunulmaz-
hklann kaldınhnasına ilişkin olarak
yargıya ve güvenlik güçlerine güven
duymadığı yönündeki açıklamalannın
da bilındiği vurgulanan açıklamada,
"Bu şekilde sorumsuzca sarf edilmiş
sözlerin. tstanbulFatih Camii'nde gö-
rülen ve milletçe hepimizi üzen çağdı-
şı manzaralara zemin hanriadığı çar-
pKi bir şekUde ortaya çıkmışnr. Türk
SâahkKuvveneri'nngörüşüGeııeflaır-
may Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde
kamuoyuna yansıülnıışnr"* görüşü di-
le getirildi.
Kutlu'nun rahatsızhk duyduğunu
açıkladığı Cumhurbaşkanhğı Muha-
fiz Alayı'na bağlı olan TBMM Mu-
hafiz Taburu'nun Atatürk'ün direktif-
leriyle önce Meclis Muhafiz Takımı
olarak kurulduğu belırtilen açıklama-
da. Tabur Kurtutuş Savaşı'nda sayı-
sız kahramanhklar göstermiş, Cum-
huriyettarihi boyunca sa>gın görevier
yapmış. l lus'un temsil ediküği Mec-
Ks'te deviet-ulus birtikteBğinin sembo-
lü obnuştur" denildi. Taburun görev
AKP 2003'ü
yeni bir
kride
noktaladı
• AKP hükümetinin ilk
Başbakanı Abdullah Gül ve Milli
Savunma Bakanı Vecdi Gönürün
Yüksek Askeri Şüra (YAŞ)
kararlanna şerh koymalanyla
başlayan hükümet ile TSK
arasında bunalım sürecinin son
halkası Kutlu'nun sözleri oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP'nin 3 Kasım 2002 seçimlennin
ardından kurduğu hükümet ile Türk
Silahlı Kuvvetlen (TSK) arasında
değişik zamanlarda sorunlar yaşandı.
Dönerrun Başbakanı Abdullah Gûl ve
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlanna
şerh koymalanyla hükümet ile TSK
arasında bunalım başladı. TSK
sözcüleri değişik vesilelerle duyarlı
olduklan konulan açıklarken, 2003
yılı da AKP'li Hüsrev Kutlu'nun asker
kıyafetli Atatürk posterinden ve
Meclis askeri taburundan "rahatsu"
olduguna ilişkin açıklamalan
nedeniyle krizle sona erdi AKP'nin
iktidara gelmesının ardından, dönemin
Başbakanı Gül ve daha sonra
Başbakan olmasının ardından Recep
Tayyip Erdoğan'a Genelkurmay
Karargâhı'nda brifing verildı. Daha
sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök, Erdoğan ile yaptığı
başbaşa görüşmede de laiklikle ilgili
TSK'nın duyarlılığına dikkat çekti.
AKP hükümeti yetkılilerinin 2002
Aralık YAŞ kararlanna şerh koymalan
ilk ciddi bunahmı ortaya çıkardı.
Cülen okulları için genelge
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Özkök, 8 Ocak 2003'te basın
kokteylinde yapöğı konuşmada,
hükümet üyeleriran bu tavnna sert
tepki gösterdı. Özkök, anayasa gereği
YAŞ kararlanna şerh konamayacağına
dikkat çekerek, uygulamanm TSK'ye
sızmaya çalışan şeriat özlemcilerini
cesaretlendirdiğini vurguladı.
TSK ile AKP hükümeti arasında ikinci
ciddi bunalım hükümetin Milli Görüş
ve Fethullah Gûlene yakın okullann
temsilcilerinin devlet protokolüne
alınmasına ilişkin genelge nedeniyle
yaşandı. Dışişleri Bakanlığı'nın bu
yönde temsilciliklere genelge
gönderdiğinin basına yansımasının
ardmdan Özkök, yine tepki gösterdi.
Özkök, uygulamayı eleştirerek
*Yakından izlrvoruz, takip edrvoruz.
Ciddi şekilde rahatsızız. Bunun
geçmişten gelen bazı srvasi
mülahazalardan ka> naklandığı
düşünüyorum" değerlendirmesini
yaph.
Son gerlllmi Kutlu yarattı
AKP sözcülerinin açıklamalan
nedeniyle 2003'ün son günleri de
knzle geçıldı. AKP'li Hüsrev
Kuthı'nun, TBMM'deki asker kıyafetli
Atatürk posterinden rahatsızlığını dile
getirmesi ve Meclis'te
Cumhurbaşkanhğı Muhafiz Alayı'na
bağlı bulunan taburdan yakınması
tepki çekti. Açıklamalann ardmdan
Kara Km
r
vetleri Komutanı Orgeneral
Aytaç Yalman hem Hüsrev Kutlu'ya
hem de tsmail Ağa Cemaati şeyhi
Mahmut Ustaosmaoğlu'nun kızının
cenazesındeki görüntülere ilişkin sert
açıklamalar yaptı.
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
ve sorumluluklannm TBMM Genel
Sekreterlıği Teşkilat Yasası ve içtüzü-
ğü tarafindan belirlendiği anımsatı-
lan açıklamada, şu değerlendirme ya-
pıldı:
"Birçok çağdaş ve demokratikülke-
de görev yapan, birçoğunda da bulu-
nan GenelkurmayBaşkanı. asker üni-
formah krallar. prensler. parlamento-
larda törenler kra eden ve dış güven-
liği sağtayan askerler görmüştür. An-
cak kendisi bu konuyu MecKs'in srvfl-
leştirflmesi meselesi olarak ele alan ve-
>a üniforma ve askerden rahatsK ol-
duğunu ifade eden bir şahsa rastlan-
mamışür. Llusun aynlmaz bir parça-
sı ve her kesimin temsilcisi olarak mil-
Hordu vasfinı şerefle sürdürenTSK'nin
komutanı olarakGenelkurmav' Başka-
nı bu tür söylem ve olav lardan derin
endişe duymaktadır."
Kutlu'yu rahatsız etti
GÖRÜŞ BİLDİRENLERE GÖRE AÇIKLAMALAR LÜZUMSUZ
Kutlu kayıp, AKP suskun
.\NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - AKP yönetimi,
Adıyaman Milletvekili Hüsrev
Kutlu'nun muhalefet
kulisindeki mareşal üniformalı
Atatürk resmiyle ilgili
açıklamalan konusunda suskun
kalmayı yeğledi. Görüş bildiren
AKP'liler ise açıklamalan
"lüzumsuz" bulduklanm
belirtmekle yetindi. TBMM
Başkanı Bülent Annç'ın da
Kutlu'nun açıklamalannı
"tasvip etmed@'' aktanldı.
AKP Grup Yönetimi ise önceki
gün Kutlu'nun açıklamalan
konusunda "soruşturma
başlatacaklannr belirtmelerine
karşın disiplin sürecinin işletilip
işletilmeyeceği konusunda
herhangi bir açıklama
yapmadılar. TBMM Dokunulmazlıklan
Araştırma Komisyonu Başkanı da olan Hüsrev
Kutlu komisyonun "dokunuhnazuğa
Hüsrev Kutlu
açıkJamalanna
gösterilen tepkilerin
ardından ortadan
kayboldu.
dokunmama'" karannı açılabihr" dedi.
savunurken, yargıya
güvenmediklerini söylemişti.
Kutlu'nun bu sözleri hem
yargı, hem de sıyaset
çevrelerinde büyük tartışma
yarattı. Kutlu'nun kulisteki
mareşal üniformalı Atatürk
resminden rahatsızlık
duyduğunu açıklaması üzerine
de TSK'den, CHP'ye ve çeşitlı
sivil toplum örgütlerine dek
çeşitli kesimlerden tepki yağdı.
Kutlu tepkiler üzerine ortadan
kaybolurken telefonlara yanıt
vermedi. Parti yöneticilerinin
kendisine "konuşma" talimatı
verdiği bildirildi.
Kutlu'nun açıklamalan AKP
içinde de rahatsızlık yarattı.
TBMM Başkanı Annç,
"açıklamalan tasvip
etmediğini, bu tarüşmanın lüzumsuz
oMuğunu" bildirdi. AKP Grup Başkanvekili
Haluk tpek, "Gerekirse sonışturma
Mareşallik
TBMM'den
halı-tablo
Aliyev'den
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu
ve ulusal bağımsızlık savaşımızm
önderi Mustafa Kemal Atatürk'ü
Başkomutan yapan da. Gazilik un-
vanı veren de, Mareşal rütbesine çı-
karan da Türkiye Büyük Millet
Meclisi oldu. AKPTı Hüsrev Kut-
lu'nun rahatsız olduğunu açıkladığı
halı dokuma "mareşal giysih' Ata-
türk" resmi ise ise 1994'de geçen
günlerde yaşamını yitiren eski Azer-
baycan Cumhurbaşkam Haydar AB-
yev tarafindan TBMM'ye armağan
edildi.
Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Sam-
sun'a çıktıktan sonra ilk ulusal
kongre olan Erzurum KongTesi ön-
:
cesi işbirlikçi, hilafetçi Istanbul hü-
kümetinin oyunlannı bozmak ama-
cıyla 8-9 Temmuz 1919'da "yalmzca
ulusun sevgisine, cömertliğine ve yi-
ğithğine güvenerek ve onun bitmez
verimlilik ve yaraücıhk kaynağından
esinlemp güçlenerek vicdanının gös-
terdiği yolda görevini yapmak" üze-
re askerlikten istifa etti.
Eylül 1919'da Sivas Kongresi sonra-
sı, Heyet-i Temsiliye Başkanı olarak
27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen
Atatürk, 23 Nisan 1920'de ulusun
iradesini ve egemenliğini temsil et-
mek üzere açılan TBMM'ye ve
TBMM'nin kurduğu hükümete baş-
kan seçildi.
Bağımsızlık savaşımızm en önemli
dönüm noktalanndan bıri olan Sa-
karya Meydan Savaşı öncesi yine
TBMM tarafından 5 Ağustos
1921 'de "Başkomutanhk" görevine
getinlen Atatürk'e, Sakarya Sava-
şı'nın zaferle sonuçlanmasmm ar-
dından Ismet ve Fezvi Paşalann or-
tak önerisi üzerine 19 Aylül 1921
günü TBMM tarafindan çıkanlan
bir yasayla "Mareşal rütbesi ve Gazi
unvam'" verildi.
Cindoruk'a armağan edildi
Kutlu'nun "rahatsız olduğu" halı
Atatürk tablosu bir süre önce yaşa-
mını yitiren eski Azerbaycan Cum-
hurbaşkam Haydar Aliyev'ın döne-
min TBMM Başkanı Hüsamettin
Cmdoruk'a armağanı. Muhalefet
kulisindeki bu tablo 9 Şubat 1994'de
armağan edildi.
AKP'li Hüsrev Kutlu'nun sözlerine sivil toplum örgütlerinden tepki sürüyor
ADD: Türidye karanbldarın hedefi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Adıyaman Milletvekili
Hüsrev Kutlu'nun, mareşal
üniformalı Atatürk portresi ve
Meclis Muhafiz Taburu'na ilişkin
sözlerine sivil toplum
örgütlerinden de tepki geldi.
ADD Genel Başkanı Ertuğrul
Kazancı. Türkiye 'nin tarikat ve
cemaatlerin, şeyhlerin ve her
rürlü bağnaz karanhklann
hedefinde olduğunu vurguladı.
Kutlu'nun sözlerine tepki
gösteren Kazancı, hurafe ve
safsatalann yeniden ülke
gündemine egemen olduğunu
belirterek "Diğer taraftan
Lozan'a karşı Sevrciler meydam
boş bulduklan sanısındadırlar.
Tam bağımsızlık tehlikededir"
değerlendirmesini yaptı. Bu
kargaşadan çıkış yolunun
ADD Genel Sekreterliği'nden
yapılan yazılı açıklamada da
Birinci Dünya Savaşı'nda ülkenin
işgal edihnesinden rahatsız
• ADD Genel Başkanı Kazancı, Türkiye'nin tarikat ve
cemaatlerin, şeyhlerin ve her türlü bağnaz karanlıklann
hedefinde olduğunu vurguladı. ADD Genel
Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamada da 1. Dünya
Savaşı'nda ülkenin işgal edilmesinden rahatsız olmayan
çevrelerin yeniden ortaya çıkmaya başladığı dile getirildi.
Atatürkçülük olduğunu belirten
Kazancı. "Bu gerçek bugün her
zamankinden daha fazla kendüü
duyurmaktadır" dedi.
olmayan çevrelerin yeniden
ortaya çıkmaya başladığı dile
getirildi. Açıklamada şu
değerlendirme yapıldı:
"HaBfe çevresindeki
Dürrizade'ler, Seyit
Abdulkadir'ler, Sait Moüa'lar, AH
Kemal'ler ve işgal sırasında Papaz
Frevv gibi hainler, düşman
güçleriv le işbirliği eden, Türklerin
kurtancısı Mustafa Kemal (Sarı)
Paşalanna idanı fermam
çıkaranlann torunlan sakal ve
sanklannı kafalannın içinde
saklayarak. takıyyeci
paıiamenteıük yapöklan
TBMM'de Türkiye'yi kurtaran
ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran
Mareşal Atatürk'ün fotograflarmı
görmekten bunalanlar orada
daha çok bunalacaklardır. Ve
orası kendilerine dar gelecektir."