17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Elektronik posta denizsom#ctimhuriyetcom.tr www.denizsom.cQm Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 S? - Demokrasi takıyye aracı olmuş... "Başbakan sözünün arkasında duruvoti" Derin çukun Kaya Çetin: "Kasımpaşalı raconuyla Recep Tayyip Erdoğan'ın biçemini bilmeyenler, sözlerine de yanlış anlam veriyoıiar. Başbakan 'derin demokrasi' derken demokrasi için kazdıklan çukurun derinliğinden söz ediyor. Hani şu 'hazmettire hazmettire' yapbkJan işten. Mareşal Ahmet Mete Apak: "AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu, TBMM'deki Atatürk'ün mareşal üniformalı resminden rahatsız oluyormuş... Resmin duvardan indirilmesi için fetva vermiş... AKP'ye yakışır... Ama Atatürk'ün resmi oradan inmeyeceğine göre rahatsız olanlar Iran'a gidip Humeyni'nin sanklı resimlerinin altında huzur bulabilir!" •• eni yıla umutla girilir... Ama siz bunu bir de ' Istanbul'daki turistik otel sahiplerinden Gül | Küçükserim'eanlatın: "Otelciler ve acente- 1 ciler büyük bir kaos içinde çırpınıp, duruyo- ruz. Artık kimsede dayanma gücü kalmadı. Türkiye'yi yurtdışında tanrtma çabası ve gayreti içinde büyük mücadelelerveren, herşeyterinibusektöreyatıran.ya- tınm yapan, istihdam yaratan kişiler, 25-30 yıllık fırma- lar itibariannı kaybediyor, batıyor ama hiçbir meslek ku- ruluşu ne kadar zor durumda olduğumuzu anlatamı- yor. Her gün gazetelerde, yeni patlatılacak olan bomba- lann haberlerini okuyoruz. Yakalanan bombacılar da cabası. Bir başka haberde SARS'ın hortladığı anlatılı- yor. Bütün bunlara karşı, gazetelerde sayfa sayfa ge- zi ilanlan, içim sızlıyor doğrusu. Türkiye Otelciler Birti- ği ve Türkiye Seyahat Acenteteri Birliği birteşerek, tu- rizmi olumsuz etkileyen bu tür yazılan yayımlayan ga- zetelerden ilanlannı çekseler, üyelerine bu yazılan gün- Umutsuzluk lük e-posta yoluyla ulaştırsalar, basın kuruluşlan da her gün yazılannın bizler tarafından etkin bir protesto ile karşılanacağını bilseler, daha dikkatli olmazlar mı? Avrupa'da Ingiltere, Fransa ya da Italya'da patlayan bomba haberleri gazetelerde iki satır yer alıyor. Bu ül- kelerde haber özgürlüğü yok mu? Biz akıllı, onlar ap- tal mı? Yurtdışında ABD ve Avrupa ülkelerinde üzerin- den neredeyse iki ay geçtiği halde hâlâ TV kanallann- da, bizim TVIerimizden alınan o vahşet manzaralan ay- nen verilmeye devam ediliyor. Ne zaman akıllanaca- ğız? Kendi ülkelerinin Turizm getirferini arttırmalan için el- lerine bundan iyi koz mu verilir? New York'ta iki yıldız- lı bir otelın fiyatı 120 dolar, kahvaltı bile ekstra. Bizim beş yıldızlı otellerimizin kaç para ettiği içler acısı. Irian- da'nın tanıtım filmi konuşuluyor, 10 dakika ayakta al- kışlanmış. Her ülke için ayn düşünülerek, tasarianmış bir film. Pazar özelliği dikkate alınarak. BizlerIstanbul'un göbeğindetarihi yanmadayasa- hip çıkamıyoruz. Sokaklanmız ya işporta tezgâhlan ta- rafından ya da kaçak otopark alanlan olarak kapatılı- yor. Caddeler zifiri karanlık, aydınlatma diye bir şey yok. Bu bölgedegün yüzüne çıkartılmayı bekteyen da- ha pek çok eser yerin altında kaderine terk edilmiş. Restore edilmeyı bekleyen, atıl vaziyette birçoğu ise sahipsiz ve yok olma tehlikesi altında. Yedi yıldır çıkar- tılamayan Fatih ve Eminönü bölgesi imar planları Anıt- lar Kurulu ile belediyeler arasında gidip gelmekte. Kim- ler ne rant sağlıyor ki, bu bölgeyi kurtaracak olan, ya- tınmcının önünü açacak olan plan hâlâ engelleniyor. Birtakım kişilere şirin gözükmeyi bırakıp, gerçek- leri dile getirelim. Acil önlemler alınmadığı takdirde, sektör bu krizden çok ağır bir darbe ile çıkacak ve to- parianması çok uzun zaman alacaktır." Yıldız Akif Kökçe: "Beş yıldızlı otele lüks denirken milyarlarca yıldızlı dünyanın içine ediliyor." SESSÎZ SEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuc yahoo.com Bendensin sayın başbakan... Vergilerim senin şirketine kurban olsun! Polisin gözetiminde yılbaşı bildirisi Istanbul'un orta yerlerinden Beyazıt Meydanı'nda ve çevrede görevli polisle- rin gözü önünde, sanklı cüppeli kişiler ta- rafından dağrtılan bıldiriden birkaç satır. "Ey Müslüman kardeşim. Haksızlığın, adaletsizliğin ve zulmün kol gezdiği bir dünyada yaşıyoruz. Sırf Müslüman ol- duklaniçinAfganistan'da, Filistin'de, Çe- çenistan'da, Bosna Hersek'te insanlar öldürüldü. Ve sen yılbaşını kutlarken ora- da Müslümanlar öidürülmeye devam edi- yor. Yılbaşı adetinin sahibi Hıristiyanlar, Bosnalı çocuklan diri diri keserek köfte yapıp annelerine yedirdiler, diri diri ço- cuklann gözlerini oydular, çocuklann ve kadınlann namusunu kirlettiler... Ve halen Afganistan'da, Rlistin'de, Çeçenistan'da bu zulümlerine ve katliamlanna dünyanın gözetiminde vahşice devam ediliyor. Bü- tün bunlarolurkenTürkiyeli Müs- lüman kimin yılbaşısını kutlaya-1 cak ve niçin eglenecek! Ey Müslüman kardeşim. Birta- kım aydın geçinen kara cahiller Ku- ran bizi idare edemez, bizi geri bıraktı, 14 asır önce ındirilmiş bir kitaba uymak ge- nciliktir diyerek avaz avaz bağınrlarken Yahudı ve Hıristiyanlann yani Batı'nın izi- ni takip etmeyi, onlara uymayı ilericilik sayariar. Şayet onlann dediği gencilik, ki- tabın 14 asır önce indirilmiş oluşuysa şu- nu iyi bilsinler ki Incil 20 asır önce, Tevrat da yaklaşık 30 asır önce gönderilmiştir. Ey Müslüman kardeşim. Daha yeni Ra- mazan ayından çıktık... Ebedi cennetle- re girme imkanımız varken ebedi cehen- neme sokacak işleri, amelleri yapmaya- lım." Yüksel Caddesi ve Yürüme Hakkıııa Dair MUREAZA DEMjR Kızılay'da Ziya Gökalp ve Meşrutiyet caddelerinin ara- snda, onlara paralel bir cad- de. Demokratik hak ve özgür- lüklere ilişkın açıklamalann ya- Dİdığı, kimi olumsuz karar ve jygulamalann protesto edil- d ği, savaş karşıtı tepkilerin ör- gltlendiği ve eyleme dönüş- tiıgü cadde. Insan Haklan Anı- t da burada. Caddenin hoş özelliklerin- den biri, belli saatler dışında taşıt trafiğine kapalı olması. Yaya kaldınmlan dahil her ya- rn işgal eden trafik terörün- den; keşmekeş ve kargaşa- öan kurtulup kendinizi Yüksel Caddesi'ne atabilirseniz, ne- fes aldığınızı, yaşadığınızı fark ediyor, varsa sosyal ve kültü- regereksinimlerinizi karşılıyor, z" tür eşitlik ve özgürlük duy- ÇJSU yaşıyorsunuz. Aradığınızı bulabildiğiniz ki- cabevleri, düzenli kafeleri, Mulkiyeliler Birliği, yan sokak- la-da TMMOB, TBB, odalar, oernekler, sendikalanyla sivil ve capcanlı. Caddenin iki ya- nnda akasyalar, çınarlar, diş- bjdak ağaçları. Tünedikleri callarda sürekli hareket eden, çtğhk çığlığa bir şeyler anla- tan sığırcıklar, serçeler... Caddenin daha pek çok özelliği var ama, görünen iki hoşnutsuzluğu da olmasa!.. Eirisi şu: Cadde her yaz, iki ya da üç ay belediye yetkililerin- ce tamire alınır. Güven Park ve diğerieri gibi. Yani sizin Yüksel'de bir açık hava kafe- snde biraz oturmak ve arka- daşınızla sohbet etmek istedi- ginizde veya çınartann gölge- snde, kuş cıvıttıları dinleyerek bir yürüyüş canınız çektiğin- de, cadde "yeniden düzenle- me" ya da başka gerekçeyle sökülmüşse tam bir savaş alanıdır orası! Taşlar, paletler, kamyon, toz-duman, güya emniyet şeritleri, ters dönerek ayaklannıza dolaşan ve kendi- s de "özür" olan, "Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özürdile- riz" levhalan, daha döşenme- den kınlmış çirkin, özensiz be- ton plaklar, sökülenlerden kö- tü estetik fukarası bordür taş- lan ve oradan oraya zıplaya- rak, gideceği yere ulaşmak is- teyen insanlar... Böyle durumlarda hevesiniz kjrsağınızda kalır; "yine mi" der, yetkilileri "iyi dileklerie" anımsayarak, oflaya puflaya, moloz yığınlan ve çukurtardan kurtulduğunuza sevinir, ora- dan adeta kaçarsınız. Eskor- tu, klaksonu, insanı çileden çı- kartan kırmızı plakalı uzun konvoylanyla, aşırı ciddiyetli ve takım elbiseli bürokratlan- nın bulunduğu Bakanlıklar semtiyle karşı karşıya duran ve orayla tam bir tezat oluştu- ran Yüksel Caddesi'nin ikinci sorunu da lüks arabalı görgü- süz "şehir eşkıyalandır". Bu maganda takımından Yüksel'e tebelleş olanlarının en dayanılmaz hafiflikleri "zevkleri" yayalara aynlmış bu caddeye dalıp omuz omza yürüyen insanlann hak ve öz- gürlüklerine saldırarak, onlan rahatsız etmek olmalı. Birkaç gün önce caddenin benzer devinimlerinden birinin yaşan- dığı bir sırada gördüklerim hem bunlan yazmama, hem de kimi umutlanmı erteleme ve "olayı "tebessümle izleme- me neden oldu. Bir yurttaş yü- rüme özgüriüğüne, hukukuna, çevresine ve kentine sahip çı- kıyordu ama!.. Araç trafiğine kapalı olan bu saatte, aracını yayalann arası- na süren lüks ve gösteriş düş- künü magandanın davranışı, bu yurttaşı çileden çıkarmış, aracın önüne dikilip; "Geçe- mezsin, araç yasağını ve yü- rüme hakkımı gasp edemez- sin!" diyerek bağırmasına, bunca başıboşluğa ve kural tanımazlığa isyan etmesine neden olmuştu. Bu onuriu ve örnek davranıştan olumlu et- kilenenler ve ders çıkaranlar vardı kuşkusuz ama diğerieri çoğunluktu. "Adam arabanın önüne dikelmiş; kaçılmıyo!" diyordu, bir cadde sakini ya- nındaki arkadaşına. Çoğun- luk, lüks aracından inmeden "çekil oradan!" diye bağıran magandayı değil, kendi hak- kıyla birlikte, kendisini suçla- yanlann da hakkına sahip çı- kan vatandaşı suçluyordu. "Popstar" yarışmasında, müzikal sesten çok, ilenmeyi çağnştıran Bayhan isimli ya- nşmacının katil olduğunun or- taya çıkmasından sonra, ya- nşma birincisi olması ve Sayın Deniz Seki'nin bunu protes- to etmesi gibi. Ve diğer üçjü- ri üyesinin Sayın Seki'yi anla- maları bir yana, Bayan De- niz'in onuriu ve sorumlu tep- kisini, "duygusa//;Wa"kanştır- malan gibi. Katillerin, soyguncu ve hor- tumcuların, "Türkiye seninle gurur duyuyor" çığlıklanyla değil, hak ettikleri gibi yargı- lanmaları, anılmaları, çağrıl- maları ve artık "mümkünse yargılanmalan" dileğiyle... KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakig turk.net ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci n mynet.com HARBt SEMİHPOROY semihporoyia yahoo.com HAYAT EPtK TtYATROSU MUSTAFA B/LG/V TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAI* 1 Ocak icicvcmumtaz~arikan.com BAKIRKÖY 3. AİLE HÂKİMLİĞl'NDEN 2003^1321 Esas 2003^275 Karaı Davacı Dofan Buidu vekili taıafından Mahkememıze açılan vasi tayinı davasında davanın kabulü ile, Sıvas, Imranlı. Delıce, Cilt 38. Hane l'de nüfiısa kayıth Dursun ve lpek oğlu, 20 03.1953 doğumlu mahçur Vahap Gazi Buldu'nun hacır altına alınarak kendısine syta yerde nüfusa kayıtlı Vahap Gazi ve Peruze oğlu 12.09.1971 doğumlu oğlu Doğan Buldu"nun vasi olarak atanmasına karar verildıği ilan olunur. 05.12.2003 Basın: 65302 'MUHBİR* GAZETESİ CtKIYOR.. O/t) ÜÇ Doer ve . OSMAULI DEVLE7İ' OLDUĞU;' fCSİLİ D/L/yL£ O//GC477 OLAN MUHŞ/K, yÖA/£rr'Mf &EClKM£M/f, SS. SAYlStNM KAPAr/LM/ÇTt f Nof-: Muhhir 'm bi/rada/b anhntı, haber AÇIK DÜZ ÇİZGt ÜMÎTZtLELÎ Cumhupiyetçiler Ayağa KalkınL Fotoğraf çok çarpıcıydı... Salı günü Vatan gazete- sinin sürmanşetinde yeralan o fotoğraf, "Nereye gi- diyoruz", "2003 korkunç biryıldı, 2004 için umut var mı?" diye soranlara en yalın, en net yanıttı... Fa- tih Camii'nin avlusundayüzlerce, binlerce sanklı, cüp- peli erkek, birkadının cenazesi için saf tutmuştu... Ve o avluda birtek kadın bileyoktu!.. Çünkü yasaktı!.. Ka- ra çarşaflara bürünmüş kadınlar cenazeyi ancak uzak- tan, avlunun dışından izleyebiliyordu... Kollanna gö- revli yazısı takmış sakallı, sanklı, şalvarfı birtakım adamlar "nizamı" sağlıyordu... Ve o avluda saf tut- muş binlerce cüppeli, en büyük cüppeliye dokunmak, sakalını öpmek için birbirini eziyordu!.. Nakşibendi tarikatının bir kolu olan Ismail Ağa ce- maatinin liden Mahmut Ustaosmanoğlu, kızının ce- naze törenınde, gönlünde yatan düzenı Fatih Ca- mii'nin avlusunda resmetmenin dayanılmaz mutlulu- ğunu yasadı!.. "Mübarek" sakalını öpmek için kıyası- ya savaş verenlerin, ezilmeyi bile göze alanlann ara- sındaAKP milletvekillen ile "milliyetçi" birpartinin ge- nel başkanı da vardı!.. Şeyhlerinin sakalını öpme, cüp- pesine dokunma mutluluğunu tadamayan kullar ise arabasının camlannı öperek bir nebze olsun susuz- luklannı giderdiler... O fotoğraf, 2004 yılında Türki- ye'nin hangi yola sokulmak ıstendiğinin kanlı canlı göstergesiydi... - O fotoğraf, silkinip kendimize gelmezsek, ge- leceğimizin resmiydiü! • • • Anlaşıldı ki, 2004 çok daha zor kavgalann yılı ola- cak!.. Yalnızca şu son günlerdeki "ağır" örnekler bile Tür- kiye için çizilen rotayı, hiçbir kuşkuya yer bırakmaya- cak şekılde ortaya koyuyor. Şıralayalım: - Başbakanlık Müsteşan, Ömer Dinçer'ın 1995 yı- lında yazdığı "21. yüzyıla girerken dünya ve Tür- kiye'nin gündemindeki Islam" başlıklı bildiri geniş yankı uyandırdı. Yazının tümü Dinçer'in nasıl bir dü- zen düşlediğini gayet açık şekılde ortaya koyuyor. En çokşu bölüm dikkatımı çektı: "Türkiye Cumhuriye- ti'nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhu- riyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin ye- rinidaha çok katılımcı, daha adem-i merkezi, da- ha Müslüman biryapıya devretmesizorunluluğu- nun ve artık bunun zamanı geldiği düşüncesini taşıyorum..."He kadar açık değil mi?!.. Üstelik, ömer Bey "adem-i merkeziyet" kısmını özene bezene ha- zıriadığı "Kamu Yönetimi Reformu" tasansıyla ha- yata geçirmek üzere!.. Diğer kısımlarda ardından ge- lecek!.. Aynca müsteşar beyi kutlamak gerek; diğer zevatgibi kıvırmadı, bu görüşlerinin arkasında durdu- ğunu açıkladı!. - Diyanet Işlen Başkanlığı'nın yeni yönetimi "yeni döneme"nasıl kararlılıkla hazırtandığını ilanettı!.. ön- ce pıyangonun haram olduğu fetvasını verdi, ardın- dan sıra yılbaşı kutlamalannın da haram olduğu fet- vasına geldi!.. Yoğun tepkiler üzerine "kıvrak" bir dö- nüşle yılbaşı kutlamalannın evrensel olduğu fetvası çı- kanldı. Geldiğimız noktaya bakın; Cumhuriyet'te fet- va mı olurmuş demiyoruz da, içeriğini tartışıyoruz... Yani her durumda, her şekilde Diyanet ve ardındaki- ler galip!.. - Niye mi galip? Bakın, artık geleneksel hale gelen Taksim yılbaşı kutlamalan da iptal edildı. Gerekçe te- rör!.. Avuç içi kadar meydanı teröriste karşı koruya- mayacak kadar acz içinde olmanın itirafı bir yana, asıl amacın o meydanda kutlama yaptırmamak olduğu açıkça ortada değil mı?. Alın size kocaman bir adım daha!!! - AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, durup dururken "Meclis 'teki Mareşalüniformalı Atatürk res- minin değişmesıni" ıstedi. TBMM'deki askerler yü- zünden kendisini kışlada gibi hıssetmekten yakındı. • • • Yukandaki örnekleri Fatih Camiı'ndeki cenaze tö- reninin östüne koyun, bu sütunda bir yıl içinde veri- len tüyler ürpertici diğer girişimlerie çarpın... - 2004'te hedefın ne olduğunu göreceksiniz!.. Bu yıl, aynı zamanda cumhuriyetçılerin, bu ülkenin aydınlık insanlannın topyekün ayağa kalkma dönemi olmalı... Bu ülkeyı, Cumhuriyetin kazanımlannı ve ge- leceğimızi ancak ve ancak bizler koruyabiliriz. Seçe- nek önümüzde: - Geteceğimizya Cumhuriyettirya da Fatih Ca- mii'nin avlusuü! E-posta: umitzileii(attnetnettr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/Datçailçesi yakınında ta- nınmış bir kumsal. 11 Büyük vesüs- lü çadır... Toprağı işle- 5 mek için kul- 6 lanılan bir ta- -. nm aracı. 3/ Yaşam... Bir 8 ilimiz. 4/ Bir 9 Güney Ame- rika ülkesine adım 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 8 9 veren ağaç. 5/ Bir işi 1 yerine getirme... Ya- 2 zıhşlan aynı, anlam- 3 lan farklı sözcükleri 4 bir arada kullanma 5 sanatı. 6/ Bir nota... 6 Danslı ve resmi gi- 7 yimli gece toplantısı. 8 II Divan edebiyatın- 9 da manzum bilmece... Eğilimli, hazır, yatkın ol- ma. R/Birelektrolizaygıtındakiartıkutup... Ayak- kabının yumuşak olan üst bölümü. 9/Alçak enlem- lerde düzenli esen rüzgâr... En kısa zaman süresi. YUKARTOAN AŞAGIYA: 1/ 1954'ten bu yana yaklaşık yirmi fîlme konu olan, beyazperdedeki en ünlü canavarlardan bi- ri. 2/Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Belli bir bölgede yaşayan hayvanlann tümü. 3/ thtiyar Rum meyhanecilerine seslenmek için kullanılan sözcük... Futbolda sayı. 4/Anlann çıkardığı bir tür salgı... Yavaş, ağu-. 5/Gerçek anlamının dışuı- da kullanılan söz. 6/Bir uzaîdığın son noktası... Argoda karnı aç ya da parasız kimse... Tavlada "üç" sayısı. 7/Bluesmüziğine özel rengini veren ve doğal nota ile bemol arasında yer alan ses. 8/ Kürek gibi bazı araçlann, enli ve yassı bölümü... Avuç içi. 9/ tşyeri olarak kullanılan birkaç katlı yapı... Pamuk ipliğinden yapılan kaluıca kilim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle