Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5AYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2004 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
:EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
lamıa Güzel
Şeyler Bırakmak
Sabaraodar ı şıl'tgıl yanardı yorgancının vitrini!..
ftç beş arladaş s-on rramvayı beklerdik. Şimdi Emi-
rcnü'nctef kalktı kalkacak. Buzgibı birhava. Isınmak
ieh otauğımuz yerde boyuna kıpırdayarak...
"Istanbd tram^aylannm başlıca kalkış merkezle-
rndenbıriSafrçekapı'ydı. Buradan Topkapı, Edirne-
Mopı ve Yidikule 'ye tranvaylar kalkardı. Birer rö-
morklu ofm bu Crç tramvay Sirkeci, Güfhane Parkı
tfapısıptn önür. Alemdar yokuşu, Divanyolu'nu izle-
y&ek Beyizıt'a çtkar, buradan, Edimekapı Tramva-
V Istanbu Üniversitesi kapısının o zamanlar önün-
ce bulurnn oval tiiçimindeki havuzun çevresinden
cclanır, Ş=hzade>başı'ndan geçerek Fatih yoluyla
Ecimekap 'ya ulaşırdı."
0ellıli yılar!-. Se-vgıli Selami Akpınar'ın "Bizim Ga-
-Z9fe"deçKan "BabıâliAnılan"n\ okurken yanmyüz-
y I geriye çrttirn. O yeşil tramvayın gözükmesini bek-
l«ediğımiz geceyajrılanna.. Selami, Ihsan Son Pos-
ta'nın, Vatan'ırı, Cumhuriyet'ın emekçileri... Oncayor-
gunluk bir anda silinip gitmış. Çocukça bir sevinç
sarmış kcca adarnlan! Kırmızılı, yeşilli, sanlı yorgan-
l-ara bakar<en nel-erdüşlenmiş...
Selami Akpınar, Babıâli'nin ünlü bir gazetecisi...
Kaç yılımız, tcaç gecemiz geçmış!. Sigara dumanla-
nyla dolu odada, Selami, Ihsan Ada, Kadri Bey, Ne-
abh, arada bir geli p giden dostlar, her an ajanslardan,
radyodan BBC'den düşen haberler!..
Birgazetecinin yaşantısı başka ınsanlannkine ben-
zemez. Selami Akpınar Kırk'lardan Elliler'den Ikibin-
lcre kadarsürüp gelen anılannı iyi ki yazdı. Ama hep-
s bu kadardeğil. Kore'ler, hapıslıkler, serüvenler... "Ba-
bıâli Anılan"n\n kütap olarak çıkması Basın tarihimiz
açısından bir karanç olacaktır. Dün'lerde nasıldı bu
işler. şımdı nasıl, birkarşlaştırma, bıraraştırma...
Yeni biryıl!. Bı>gün 2004'ün ilk günü!.. Her yılbaşı,
kışı gecmışe cialaır. Nasıl geçti bunca zaman diye dü-
şunürîlsteristemezolurbu... Bellegin kapıları alabil-
diğine açılır. Dünleri yeniden yaşamış gibi olursunuz.
Akpınar'ın anılan da bütün canlılığıylageçmişi bugü-
ne getırdi işte!.. O güzel günler, o güzel dostluklar...
Vaşam denesn şey nedir ki? Sevgi, saygı, anlaytş,
dostluk...
Son zamanlarda anı yazmak moda mı oldu? Her-
kes kendini anlatıyor! Hangi alanda, hangi dalda,
hangi yerde yaşamış olursan ol kendi yaşantının çok
önemli olduğunu düşünürsün! Heryaşantı ilginç mi-
dir? Her anı, okura bir şeyler katar mı? "Benim ha-
yatım romandır" demezmiyiz? Doğrudur, heryaşan-
tı binbir olayla, serüvenle doludur. Ama bunları ayık-
lamasını bilmek, gündelık aynntılan anlatmak bece-
risini göstermek gerekir.
• • •
"Benim Sevgifi Taşram"öa Nedret Gürcan'ın anı-
lan... Taşralı bir şaiıi Ne demek taşra? Istanbul dışı
yerler taşraydı eskıden! Şimdi kaldı mı taşra? Istan-
bul oldu taşra!.. Istanbu bırleşmiş köyler topluluğu!.
Ne ararsan var! Türkiye'nin dört bir yanından geten
tüm yurttaşlar... Yeni bir Istanbul mu çıktı ortaya? Ye-
rıi bir Istanbulluluk mu? Bir kanşıklık, bir anlamsızlık,
bir deger yitmesi mi?
Şairdir, yazardır Nedret Gürcan, tüm yaşamı Afyon'un
Dinar ilçesinde geçmiş!.. Hem şair hem işadamı!.
Kendini bir taşralı olarak gören Gürcan bir dönemin
yaşantısını, bir şairin dünyasını anlatmış, "Benim Sev-
gili Taşram"da (Dünya Yayını)...
Yeni bir yılın ilk günü ne yazmalı? Umutla, sevınç-
le, onuıia, coşkuyla.. 2003'ten mutlulukduyacağımız
bir şey kaldı mı? Yannlara, o güzel, o umutlu günle-
re kalıcı bir şeyler götürebilecek mıyız?.. Bir umut. "Fa-
kirin Ekmeği" olan mı? önemli olan yarına, yannlara
güzel anılar bırakmak! Anımsandıkça sizi mutlu kılan
yaşantılar...
Dokunulmazlığıma Dokundurtmam...
İmam hatip öğrencilerinin öğreticilik yapmalannın planlandığı ve ilköğretim
öğrencilerine de açık olacak. geceleri de eğitim vermesi düşünülen, yeni
Kuran Kurslan Yönetmeliği aydınlık güçlerin tepkileri sonucunda şimdilik
geri çekilmiştir.
Erol EKTUĞRUL Hukukçu
Son genel seçimlerden önce. yönetıme
gelir gelmez, milletvekili dokunulmazlık-
lannı kaldıracaklannı söyleyenler, seçimler-
den sonra bu sözlerıni unuttular. Dahası.
açık biçimde, dokunulmazlıklan kaldırma-
yacaklannı söylediler. Buna gerekçe olarak
da yargıya güvenmediklerini, yargırun siya-
sallaştığını açıkladılar. Yani açıkça. "doku-
nulmazlıklara dokundurtmam" diyorlar.
Onlara göre, yargıdaki siyasal kararlar en-
dişe yaratıyormuş. Bizler de ulus olarak bu
siyasal kararlan merak ediyoruz. Neymiş bu
siyasal kararlar, açıklasalar da bizler de öğ-
rensek Siz, tapusuz orman alanlannı huku-
ka ve yasalara aykın biçimde ele geçirin, bu-
ralarda binalar yapın, sonra, yargılanıp, ba-
ğımsız mahkemelerden cezalar alın, bu ce-
zalannız, Yargıtay tarafindan da onansın, son-
ra 'yargıya güvenmiyoruz' deyin. Siz bulun-
duğunuz kamu görevinde, piyasalara aykı-
n davranarak suç işleyin, yakınlannıza hu-
kuk dışı yollarla çıkarlar sağlayın, sonra.
birkaç davadan yıllarca tutan hapis cezala-
n ile yargılanın ve sonra, yargıya güvenmi-
yoruz deyin.
Siz. hayaM ihracat yapın, naylon fatura
kullanın, devleti milyarlarca liralık zararla-
ra uğratın. bunlardan ötürü. yargılanmaya
başlayıp, sonra da yargıya güvenmıyoruz de-
yin. Siz. partinize verilen Hazıne yardımı-
nı, sahte belgelerle, il örgütlenne dağıtılmış
gibı gösterin ve bu paralann üzenne oturun.
bir bölümünüz, dokunulmazlıklan olmadı-
ğı ıçin yargılanıp cezalar alsın, bu cezalar
Yargıtay'ca onansın. bir bölümünüz de Dı-
şişlen Bakanı. tçişleri Bakanı, millervekili
olun. ama. yargıya güvenmediğinizi söyle-
yin. Yukandan beri sayılan bu yargılanma-
lann ve daha sayılmamış bu tür onlarca yar-
gılamalann hangileri siyasal içeriklidir...
Bu tür hangi yargılamalarda, siyasal karar-
lar verilmiştir. Herkes de açıkça biliyor ki.
bu yargılamalann hiçbirisinin siyasal bir
yanı yoktur. Bunlann tümü adi içeriküvesı-
radan suçlardır. Bu yargılamalarla ilgili ola-
rak. yargıya güvenmiyorum demek ve bu yol-
da kamuoyunda kuşkular yaratmak, yargı-
yı baskı altına almaya yöneliktir ve kendi-
leri ile ilgili olarak yapılacak yargılamala-
ra engel olmak amacuıı taşımaktadır. Asıl
amaç ise, yargılanmaktan ve hesap vermek-
ten kaçmaktır. Bugün TBMM'de 63 millet-
vekili ile ilgili 115 dokunulmazlık dosyası
bulunmaktadır. Başta Başbakan olmak üze-
re, beş bakan hakkında yolsuzluk davalan,
dokunulmazlık korunması nedeni ile dur-
muştur.
Türk ulusu adına karar veren Türk yargı-
sına, halkımız güvenırken ve hiçbir kuşku
taşımadan gidıp hakkını ararken. ulusun
temsilcileri olan parlamenterlerin bundan ka-
çınmaya çabşmalan oldukça anlamlı ve dik-
kat çekici bir durumdur. Eğer onlann söy-
ledıgi gibi gerçekten yargıya güvenilmeye-
cekse, dokunulmazlık koruması olmayan
ve yargıda işi olan insanlanmız ne yapacak-
lardır.
Hukuk dışı uygulamalannız Anayasa
Mahkemesi'nden gen dönsün, güzel yurdu-
muzu kör inançlara teslim etmek yolunda-
ki çabalannıza mahkeme kararlan engel ol-
sun, doğal olarak, yargıya güvenmeyecek-
sınız. Yargıtay, Danıştay. Anayasa Mahke-
mesi, eylemleri ile söylemleri ile laik Cum-
huriyet ilkelerine, Cumhuriyetimizin kuru-
luş felsefesine sahip çıksın, sürekli olarak
onlan karşınıza alın ve çarpık emelleriniz
için. onlan yıpratmaya çalışın. On bin yok-
sul öğrenciyi özel okullarda okurmak giri-
şimi, tarikat okullanna para aktanmını sağ-
layacak ve çocuklanmızın beyinlerinı yıka-
maya yönelik bir eylem olarak Danıştay'a
takılmıştır. Yakın geçmişte, Kuran Kursla-
n Yönetmeliği. ülkemizi. hafız okullanyla
donatacak bir eylem olarak, yine Danış-
tay'dan dönmüştür. tmam hatip öğrencile-
rinin öğreticilik yapmalannın planlandığı ve
ilköğretim öğrencilerine de açık olacak, ge-
celeri de eğitim vermesi düşünülen. yeni
Kuran Kurslan Yönetmeliği ise, aydınlık
güçlerin tepkileri sonucunda şimdilik geri
çekilmiştir. Kuran kurslannda ise din eği-
timi adı altında yalnızca ezbere Kuran öğ-
retildıği ve Cumhuriyetimize karşı kuşak-
lar yetıştirilmeye çalışıldığı herkesçe bili-
niyor. Temel din eğitimi ile beyinleri yıkan-
mış kuşaklann yurtdışında aldıklan bılgı
ve direktiflerle. yurdumuzu nasıl kan gölü-
ne çevirdikleri ortada iken. bu tür ısimler-
den vazgeçmeyen AKP yönetimi, eğer bir
kasıt taşımıyorsa, anlatılmaz bir aymazlık
içerisindedir.
Anayasamıza göre, yargı, devletimizi oluş-
turan üç güçten birisıdır. Ve Türk ulusu adı-
na karar veren mahkemeler bağımsızdır.
Her ülkede olduğu gibi ve her kurumunda
olduğu gibi, yargının da sorunlan vardır.
Ama bu sorunlar yargıya güvenmemeyi ge-
rektırmez. Hesap vermekten kaçmak için.
yargıya güvenmediklerini söyleyenler. hak
aramak söz konusu olduğunda, çekinmeden
yargıya başvuruyorlar. Başbakanın, bir bö-
lüm bakanın. açtıklan ödence (tazminat)
davalanndan sonra, "Tûrk yargısma güve-
nrvoruz" sözlenne ne demeli. Kendi işleri-
ne gelmediği zaman, yargıya güvenmedi-
ğini söyleyenlere, işine geldiği zaman da öv-
güler düzenlere, "sh'asetçiye bak sen siya-
setçiye, yargıya güvenmh ormuş" demezler
mi? Oysa ülkemizde en az güvenilir olan-
lar politikacılardır.
Yargılanmaktan korkanlar ve yargıdan
kaçanlar, başkalannı Yüce Divan'a, yargı-
ya göndermek için, göstermelik komisyon-
lar kuruyor ve bu yolda kararlar alıyorlar.
Ulusumuz bunlan görüyor, gerekli değer-
lendirmeleri yapıyor. Unutmamak gerekir
ki, hukuk ve yargı bir gün herkese lazım olur.
Bağımsız Türk yargısı doğal olarak, bu bas-
kılardan etkilenmeyecek ve güvenilir bir
kurum olarak varlığını sürdürecektir.
Millet Mektepleri 75 Yaşında...
Yaşar ÖZTÜRK Silijke
Işgalci güçleri ülkesin-
den kovan Gazı Musta-
fa Kemal ^Başkomutan"
giysisini çıkanp "Başöğ-
retmen'' oldu. Cehaletin
kıskacındaki Türkiye'yi
kurtarmak için bir sefer-
berliği başlattı. Bu hiç
kimsenin göze alabilece-
ği bir iş değildi. Fransız
yazar Georges Duhamel
şöyle diyor: "Atatürk'ün
yapıb, tngüiz, Fransız ya
da Rus devrimcilerinin
yapıtınahiçbirbakundan
benzetilemez. Bu ülkeier-
den hiçbiri dile, yazıya
dokunabilmeyi akıllan-
nm krvısından bile geçir-
mcnıişlerdir. Örneğin ne
Cromvvell. ne Robespi-
erre, ne Lenın ve arka-
sından gelenkr, öndeıük
errikkri ulusu, bilim fel-
sefesi, düşünce yöntemi,
kısacası alın yazısmı de-
ğiştirme \ohınagötürme-
ye kalkışamamışlardır."
CIMBC-e Dergi'ye
abone olun
12 ay için
W.000.000 TL yerine
10.000.000 TLödeyin,
her ay adresinize
teslim edelim
Abone Hattı
0212 630 17 00
Formu Doldur ^
0212 335 48 96,
ABONE FORMU
ADi ve SOYACN-
E V J B J DAHILI E-mai:
Detgyi fesirı AhaK Istedgınt Adres
SEMT HCE: POSTAKOOU.
lûtfen kjedl katiTKlan 10 OOO.OOO THahsl edraz. (1 yıBık uyel'k ucret. ı
Vtesercard -» Visa J
MC : I . „l.L Son KUönma lârtı
BANKJV «AVALESI İLE OO€MEK ISTıYORIM: J
Ba-.a Hava.es: GARANT1 BMMKAS1 MKdDtVEKÖV ŞUBESİ 6 » 9 04» nolu hesap
— - / - _ ^ ~ . Guvertltk Kodu: i
CİHSIYET KAiMN J ERKK J DOĞUM TARIHI. / MED6NİDURUMU: EV1.I
OC'ENIM OURUM'J İLKOĞfETlM J ORTAOĞRET1M J UNİVERSITE J LİSAKSUSTU J
fi *<* gcc 70 Ocak Toot ia
r
*tne I
Adrvm ımısh xo%trr la$]«anw«aMfafcı çok ta SJ^vSs göndsn
BEICARD VAftSA ÇOCUK SAY19
\raa
75 yıl önce lOcak 1929
günü Millet Mektepleri
açıldı. Temelleri 4 ay ön-
ce atılmıştı. 24 Kasım
1928 günü olur alan
MEB"ye400binhraek
bütçe öngören yasayla
genel başkanlığını ve ba-
şöğretmenliğini Musta-
fa Kemal'in üstlendiği.
Millet Mektepleri kurul-
muşru. Bu nedenle 24
Kasım Ögretmenler gü-
nü oldu. Kurslarda "Düz-
gün Okuma ^ Yazma",
"Hesap ve Ölçüler",
"Yurttâşlık, Sa^ıkBilgi-
si" gibi temel yaşamsal
bilgiler ders olarak oku-
tuldu. .Amaç okur-yazar
sayısını arttırmaktan öte
bilgili. kültürlü yeni bir
toplum yaratmaktı. Ders-
lerde bugün bile özen
gösterilmeyen bir nokta
vardı: "Birişisevdirmek."
Düzgün okuma ve yaz-
ma dersinde erek şunlar-
dı: "Kolayhkla ve düz-
günce okurnak. Okumak
ze\kini abnak» Okutula-
cak parçalann öğrenci-
nin Ugi duyacagı şeyler
olması gerekir. Istenüen
sadece hiç düşünmeksi-
zin, gelişigü/eL, kendili-
ğinden bir okuma değil-
dir. Bunun için okunan
parçalann ögrenci tara-
findan iyice anlaşılması
gerekir. Okuma için el-
deki kitaptan yararlanı-
lacaktır. Yalnız ara sıra
güzel halk şiirlerinden ve
yeni şürlerden, seçmeya-
zuardan okurulması gere-
kir. Şürier ve yaznisal de-
ğeri olan parçalar oku-
nurken öğretmen bunla-
nn güzel olan bölümleri
konusunda öğrencinin U-
gisini çekmeU, onlara bu
güzelli0 duvıırmaya ça-
hşmalıdır. On beş günde
bir derslerde öğrencrve
gazeteve dergilerden uy-
gun makale ve köşe yazı-
lan okurulması da çok
yararlı olur. Bu yazının o
günlertlehalkıügierKİiren
ya dailgilendirmesi gere-
ken olaylara ait olması
yaran arttınr. Gazeteler-
de okunan makaleier üze-
rine kısa tartışmalann
yapılnıası da hem öğren-
cinin gazete-dergi okuma
ilgisini arttırnıaya hem
de düzgünce konuşma
alışkanlığı almasına >a-
rar. Yazma derslerinde
öğrenciye düşüncelerini
düzgün\¥ anlaşjhr biçim-
de yazı ile dile getirmek
öğretflecektir. Bunun için
adım admı ilerlemek ge-
rekir. Yazı için mektup,
belge, dilekçe, telgraf, se-
net gibi yaşamda her za-
man gereksinim duy ulan
konulann seçilmesi ya-
rarh olur. Yazı derslerin-
de mektuplann biçimine
Uişkin kurallar da öğreti-
lecekir. Düzgün tarih at-
mak, düzgün adres yaz-
mak gibi. Derslerde yeri
geükçe öğrenciye yazun
ve dilbilgisi kuraUann-
dan söz edilmeh. onlar-
da sık sık karşdaşılan ya-
zım, dilbilgisi ve sözdizi-
mi hatalan düzeltilmeu-
dir. Ders için seçilecekga-
zete ve dergi, makale ve
yazüann halk için yarar-
lı şeyler olması gerekir.
Güveıüik olaylanna ve ci-
na>etlere ilişkin yazılar
öğrenciye kesinhkle oku-
rulmanıahdır. Hesap ve
ölçülerde; gündelik ya-
şamda her zaman karşı-
laşüan ve kafadan hesap-
la her zaman çözüleme-
yen basit sorunlan çöz-
meye yarayacakgendilk-
leri ve kurallan öğren-
mek ve bunlan kolayca,
doğnıca ve çabucak kul-
lanmak.- Sağhk bilgisin-
de, beden, organlar \e gö-
revlerinden başlayarak
temizhk, toplum sağbğı,
grvim kuşamdan, hasta-
hklara kaza,zehirienme,
çocuk bakmu» Yurt bil-
gisinde öğrenciye vatan,
ulus, yurttaşbk hak, öz-
gürlük ve ödevleri konu-
sunda bir yurttaşm bil-
mesi gereken asgari bflgi-
yi kazandırmakbr. t\i bir
Türk vatandaşı vatanını
se\er, görevini biBr, çah-
şır, insaniy etfidir."
ilk yıl 20487 derslık
açıldı. Yerleşim yerlerin-
deki bütün okul binalan
bu ış için kullanılırken
okulun bulunmadığı yer-
ler için gezici kurslar, uy-
gun odalarda, bu da yok-
sa açık havada yapıldı.
Halk bu yeniliği yürek-
ten benimsedi. Yeni abe-
ceye "Gazi Alfabesi" adı-
nı verdi.
lOcakl 929 Salı günü
kapılannı öğrencilerine
açan Millet Mektepleri o
kadar büyük bir ilgi gör-
dü ki, ilk gün birçok in-
san geri döndü. Yeni ders-
likler açıldı. Öğrenciler
(Bir çoğunun ilk kez gör-
düğü, duyduğu) gramo-
fondan Mustafa Kemal'in
"Yeni Harfler Söyle^ini"
dınleyerek derse başladı.
Hapishanede. askerde
olanlardan işyerinden ay-
nlamayan işçilere. hamal-
lara. tarlada çalışan gün-
delikçilere varana kadar
herkesın bu okuma yaz-
ma seferberliğinden ya-
rarlanması tasarlandı.
Mustafa Kemal, 75 yıl
önce büyük bir sevinci
büyük bir üzüncü ile ya-
şadı. Yazı Devrimınin.
halk eğitimi, halk ders-
hanesi, ilk köy öğretmen
okullarının ve Millet
Mektepleri "nın kurucu-
su, tüm ders kıtaplannın
yenileyıcisi, 31 yaşında
Millı Eğitim Bakanı olan
Mustafa Necati, 1 Ocak
günü öldü.
Millet Mektepleri'nin
mimanydı, ilk öğrencisi
olmayı bekliyordu, ama
hastalandı. Büyük yapıtı
Millet Mektepleri 'nin açı-
lışını görmek için ameli-
yahnı erteleten Mustafa
Necati, kurtarılamadı.
Ateşler içinde Millet
Mektepleri'ni sayıklaya
sayıklaya gözlerini yum-
du. Mustafa Kemal ağlı-
yordu. FaHh Rrfkı Atay o
günü şöyle anlatıyor:
u
Atatürkün ilk defa hıç-
kuıklar ile ağladığını bu
öhnn akşamıgörmüştüm.
'Ne evlattı o...' diye üzü-
hlyordu. Y üzbinkrin ölü-
müne göz kırpmadan ba-
kan, ateşte dö\iUmüş \"e
kanda soğumuş bu irade,
bir ana kalbi kadar yu-
nıuşaka" tsmettnönü me-
zan başında bir konuşma
yaptı: "De\Tİmcilerin
ölürken kalanlardan ve
yeni yetenlerden bir tek
dileği vardır: Cansız bi-
leklerinde sallanan görev
ba>ragmınka\Tanıpdaha
>üksekdalgalanmasKİır!"
Başbakan tnönü, iki ay
boyunca Mustafa Neca-
ti" nin yerine birini ataya-
madı. Görevi vekâleten
kendısı yürüttü. Daha son-
ra yoldaşı, kendisi gibi
genç yaşta ölen Vasıf Çı-
nar'a görev verildi. Dr.
ResjtGaKp,HasanÂliYü-
cel bu bayrağı daha da
yükseklere taşıdı.
PENCERE
Bu Yılbaşı Bir
Başka Yılbaşıydı..
Ben bu yazıyı 2003 yılında yazıyorum..
Siz 2004'te okuyacaksınız..
Ikisi arasında bir yılbaşı gecesi yaşandı..
Ama nasıl?..
Eskiden yılbaşı geceleri daha çok Batı'da yaşa-
nırdı; insanlar çılgınca eğlenirlerdi, kadınlar ve er-
kekler, içkiler ve yemekler, danslar ve kutlamalar-
la yaşanan gecenin tam yarısında saatin akreple
yelkovanı buluştu mu, herkes birbirini kutlardı...
"UygarDünya "da yaşanan bu geleneğin yaygın-
laşıp kimi yoksul ülkelerde de göreneğe dönüşme-
si 20'nci yüzyılın ilginç olgulanndan biridir.
Ancak ne olursa olsun, ister savaş, ister barış,
insanlığın yılbaşında tedirginleştiği şimdiye dek
görülmemişti...
Bu yıl yeni bir durum var.
•
Nedir o?..
Batı yılbaşını eskisi gibı gönül rahatlığıyla kutla-
yamıyor...
Neden?..
Küresetleşme yüzünden...
Eskiden Londra ya da New York gibi kentler dün-
yadagüvenlikanıtı sayılırlardı; biryandasömürge-
ler vardı, öteyanda metropoller!.. Batı'da -özellik-
le Amerika'da- hayat öylesıne güvenliydi kı örnek
gösterilirdi...
11 Eylül bu güveni yıktı...
Cumhuriyet'in dünkü sayısında "Dış Habeher
Serv/s/"mizin hazırladığı şu satırlar Batı'da güven-
sizlığin nereye dek tırmandığını vurguluyor:
"Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI), ül-
ke çapında tüm polisleri almanak taşıyan kişilere
karşı dikkatli olmalan konusunda uyardı. FBI, No-
el öncesi yakiaşık 18 bin polise gönderdiği bildi-
ride, hava koşullanndan yer kısaltmalarına kadar
çok sayıda bilgiyi banndıran almanaklann, terörist-
lerce hedef seçme ve operasyon öncesi planla-
mada yardım almak için kullanılabileceğini belirt-
ti."
Inanılır gibi değil...
FBI bizim Abdülhamrt hafiyelerinin kuruntulan-
nı aşan vesvese içinde mi çırpınıyor?.. Bu ruh ha-
letiyle yaşayan ABD ne yılbaşında rahat yüzü gö-
rebilir, ne yeni yılda, ne de daha ötesinde...
Terör kuşkusu, 2004'e giren dünyada Batı'nın kal-
binedekgirdi...
Batılının aklına çengelini taktı..
•
Terör insanlıksuçu..
Ama insanlığın da küreselleşme sürecinde sö-
mürgeciliğin kabayöntemleriyleyürütülen emper-
yalizme seyirci kaldığı bir gerçek...
Insanlık hep birlikte mutlu ve güvenilir yılbaşıla-
rı yaşamak istiyorsa, insan gibi yaşamayı herkese
hak gören bir yeni düzene açılmak zorundadır...
Yoksa doğaldır ABD'de yılbaşı tedirginliği..
AB'de yılbaşı tedirginliği..
Ve insanlıkta yılbaşı tedirginliği..
Yılbaşında saat 12'yi vurmaya başladı mı, ışık-
lar söndürülür, insanlar yakınlanyla kucaklaşırlar...
Bu yıl tedirginlik ilk kez 2003 ile 2004 arasında-
ki gece yarısına girdi..
Neden?..
Sorunun yanıtını dün gece yarısı düşünmeyen-
ler için 1 Ocak 2004 taze bir başlangıçtır.
SAATLI
MAARİF
DUVAR
TAKVİMİ '
Sayın okuriarımızın Yeni Yılını
kutlar, sağlık, huzur ve
mutluluklar dileriz.
Saatli Maarif Takviminizi tükenmeden
bayinize ayırtmayı unutmayınız.
istanbul Maarif Kitaphanesi ve Matbaası A.Ş.
Cağaloğlu Yokuşu No:38 Tel:(0212) 519 00 41
fransızca'da başarıya adıjn adımr
" a s ı z : : ' r : F ~ : = . ; •. t - ' '•'e'-ez ' " . e ; ; - d n
Test ve kayıtlar : 8-9 Ocak 2004 ( 9 * -18°«)
10 Ocak 2004 ( 9 ^ - M
0 0
)
Kursların başlama tarihi: 12 Ocak 2004
Istıklal Cad. No: 8 Taksım / Istanbul Tel: (0212) 334 87 40/45 Faks: 334 87 41
St Joseph Lısesı Moda / Kadıköy Tel: (0216) 418 56 66
E-ııuil: [email protected] / intenKt: www.mfist.org