20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMt ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 2003'ü ekonominin istikrara kavuştuğu bir yıl olarak değerlendiren iş dünyası yeni yılın aynı olmasından yana Hem iyimserhenıkaygılılar...Ekonomi Servisi - Uzun bir aradan •soıra bankacılık sektöründe yeniden İ>ir î\ konma hatta, bankacıhk izninı aptel etmesı olayı ve dışarda Türki- y e ' d n hemen yanı başuıdaki komşu- larudan birinin işgal edilmesi gibi olumsuzluklar yaşanmasına karşın 2O03 yılı. ekonomıde bellı bir istikra- run ;ağlandığı, ekonomik programa btiyik oranda uyulduğu enflasyon ve hniyime gibi hedeflerin tutulduğu bir y ı l cidu. 2003 yılıru ekonomik açıdan câeğerlendıren iş dûnyasi. bu yılı kri- zin ızlerinin silinmeye başladığı, Türk Lirası'nın değer kazandığı, verimlı- lik a.tışının sağlandığı birynl olarat ta- rmımJadı. Vergiler ve düşük kur riski- nin bazı sektörlerde sıkıntı yaratma- s>ına karşın, söz konusu gelışmelerle ZCKK yılının olumlu havanın pekişe- oeği bir yıl olmaya aday olduğunu be- lirten iş dünyasının 2003'ü değerlen- dirme ve 2004 beklentilenni şöyle ö-zetlemek mümkün Tuncay Özilhan (TÜStAD) 2003 göreceli olarak 2002 ve 200l'e göre çok daha iyi bir yıl oldu. Türk Lirası, diğer para binmîerine karşı değer ka- zandı, enflasyondaki düşüş hızlandı. faizler geriledi, ihracat canlıhğını ko- rudu. 2004'te, AB ile ılgili çok önem- li adımlar atüması. atılmış adımlann da uygulamaya geçırilmesı gerekiyor. yapılanması, vergj reformunun başla- tılması, özelleştirmelerin tamamlan- ması büyük önem taşıyor. ZaferÇağlayan(ASO) 2003 yılı ekonomik göstergeleri olumlu olmasma rağmen, bunlarkim- seyi rehavete sokacak gelişmeler ol- mamalı. 2003'te oluşturulan makro ekonomik deneelenn sürdürülebilir niye yatınm yapmayı cazip görüyor- sa, aynı sebepler yabancı sermayenin gelmemesine yol açtı. Altan Atam (Beyaz Eşya Yan Sanayiefleri Dernegi Başkanı) 2003'te sektör olurrüu bir hava ya- kaladı, hedefler ruttu. Beyaz eşya ih- racatında yüzde 40, iç pazarda satış- lar yüzde 16-17 arttı. 2004'te kur ay- • İstihdam sorununun giderilememesine karşın, 2003 belli noktalarda istikrann sağlandığı bir yıl oldu. Geçen yılı değerlendiren iş dünyası. düşük kur riskine karşın ihracatm rekor kırmasını, enflasyon ve büyürne hedeflerinin yakalanmasını, ekonomide kalıcı bir gelişmenin sağlanması yolunda atılan önemli birer unsur olarak gördü. 2004'ün istikrann süreceği bir yıl olacağına dair az miktarda kaygı duyulsa da. iş dünyasında ekonominin büyümeye devam edeceği kanısı hâkim. TanılKüçük (tSO) İki yıldır sağlanan büyümenin lo- komotıfi, sanayi üretimı ve ihracat. Ancak bu süre içınde gerçekleştirilen üretim rakamlanna mevcut kapasite- lenn kullanımıyla ulaşıldı. 2004'te sosyal güvenlik sısteminin yeniden ve kalıcı olması önemli. 2004 yılında bu yıl içinde ihmal edilen yapısal re- formlann süratle yapılması gerekir. Şaban Erdflder (\ASED) Türkiye 2003 'ü kaybetti. Bunun etkileri, 2004'te de korkanm görüle- cek. Türk sermayesı başka ülkelerde nı seviyelerde olursa ihracatta yüzde 50, iç pazarda ise yüzde 20'lik bir ar- tış olur. OktayVartaer(TYD) SARS, Irak savaşı ve terör olaylan turizmi olumsuz etkiledi. Olumsuz- luklara karşın, 11 ayda 13 milyon tu- rist ağırlandı. 2004'te yüzde 10'a ya- kın bir büyüme bekleniyor. Ersin Özince (TBB) 2003 bankacıhk sektöründe kon- santrasyonun. toplam aktiflerin, kre- dilenn. kârlılığın ve sermaye yeterli- lığımn arttığı bir yıl oldu. Olumlu ge- lişmeler kaydedildi, sektör "Banka- cılık Sistemi Yeniden Yapüandırma ProgramT ıle basjatılan değışımın et- kilenni yaşamaya devam etü ve büyü- me trendini sürdürdü. 2004'te banka- cıhk sektöründe ilk 5 bankarun payı artmaya devam edecek. Hedef istik- rann devamını sağlamak olmah. ErcanTezer(OSD) 2003'te toplam pazar 359 bin, oto- mobıl pazan ise 210 bin adet düzeyin- de gerçekleşti. Pazann yüzde 67'si it- hal ürünlerden oluştu. Bu oran son 10 yıllık dönemde ithalatın elde ettiği en yüksek oran. 2004'te 660 bin araç üretımi, 450 bin araç ihracatı ve 7.2 milyar dolarlık ihracat hedefleniyor. Satıcı: lyimserliksarhoşluğunayeryok Ekonomi Servisi - Düşük kur riskine karşın ihracatta rekor yaşandığını hatırlatan TÎM Başkanı Oğuz Saüct ekonomideki olumlu göstergelerin. bakışaçısıylaparalel birbiçimde değerlendinldiğini belirterek "Siziyiyön- den bakmak isterseniz, durum hep en ryi yönJernie sizin karşımzda olur. Ama her zaman ihtiyatiı olmak, tedbiri eiden bırakmamak Türkiye için önemJt Kimse bu ryimsertik sarhoşluğuna kapılmamab" dedi. 2004'te ih- racatçılar olarak tavırlannın, hacımsel büyüklükleri yakalarken yine tem- kinli davTanmak olacağını ifade eden Satıcı. "Türkiye'nin görmesi gere- ken şu; Türkiye 2003te ihracattan ne kadar para kazandı? Özefleştirme- den ne kadar kâr etde etti? Ne kadar tasarruf sağladı? Kendi için, borçla- nnı ödeyebflmek için ne kaynak yararü? Bunlara bakarak yola devam et- mekte büyük fayda var" diye konuştu. Oran: Kritik dönemeçlerden geçeceğiz Ekonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Umut Oran zorlu bir yıl olmasına rağmen 2003 'te önemli mesafe- ler kat edildiğini söyledi. Ekonominin reel söktörün dinamizmi ile belirli bir yere geldiğını belirten Oran, "Özd sektörkamuya bel bağlamadan ayak- ta kalmayı öğrendL Şimdi sıra kamunun kendi ayaklan üzerinde dura- bibnesinde" dedi. Yatınm ortamının ıyıleştiriImediğini kaydeden Oran hükümetin söylemden eyleme geçmesi gerektiğini vurguladı. Oran, yıl sonu ihracat rakamını 50 milyar dolar beklediklerini bu rakamın 11.5 mil- yar dolannın hazır giyimden oluşacağını ifade etti. 2004'te Türkiye'nin çok kritik dönemeçlerden geçeceğını kaydeden Oran "Her günü çok iyi değer- lendirmeliyi/. Ya önümüz açılacak ya da her şey daha kötü olacak" TOBB ve TİM'in Rusya'daki ortak projesi bu ülkeyle iş yapmak isteyen girişimciler için önemli bir fırsat Moskova'ya Türk Tîcaret Merkezi MOSKOVA (Cumhuriyet)- Rusya'nın her geçen gün büyüyen ve rekabetçi hale gelen pazan Türk iş dünyasının da daha örgütlü ve bilinçli bir politikayla hareket etmesine neden oluyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB), Türkiye thracatçılar Meclisi (TÎM) ile birlikte başkent Moskova'da yaşama geçirmeye çalıştığı proje, alışveriş merkezleri ve ofislerden oluşan dev bir kompleks. Ancak merkezin önemli bir Szelliği yrtdışına açılmak isteyen ancak maddı ımkânlan yetersız olan fCOBİ'lere destek verecek >lması. Maddi iurumlan böyle bir /erde büro tutmaya el /ermeyecek şirketler çin binada 550 netrekarelik bir bölüm çinde girişimcilere belli >ir ücret karşılığı ianışmanlık, gümrekleme, ojistik gibi hizmetler "erilmesi planlanıyor. fapımma Ekinciler Inşaat tarafından 1992'de başlanan ve 56 milyon dolara mal olacak 'Moskova Türk Ticaret MerkezT Kremhn Sarayı'na bir kilomerre uzaklıkta. Merkezle ilgili bilgi veren TOBB Yönetim Kurulu Başkanvekili Halim Mete. ofisleri, Türk şirketlerine, emsallerine nazaran daha ucuza kiralayacaklannı söyledi. Mete, merkezin yıllık kira gelirinin 10 milyon dolar civannda olacağını ve yatınlan paranın 5-6 yılda gen ahnacağını belirterek. "Amacımız burada ticaret yapmak değil. Aksine Rusya'nın ekonomisinin yüzde 37'si Moskova'da dönüyor. Bu çerçevede Türk şirketlerine Rusya gibi büyük bir coğrafyada işlerini geüştirmeİeri için yardınıcı olmak ve onlan teşvık etmek" dıye konuştu. Rus tarafında bir aksilik çıkmaması halinde, inşaatm en geç mayısta bitirilmesi bekleniyor. Toplam 40 bin metrekare 2 kapah alana sahip kompleks, iki kaü oto- park. 4 katı ahşveriş merkezi ve 4 kab ofis-showroom olmak üzere 11 kartan oluşuyor. Komp leks, 8 bin metrekarelik ahşveriş merkezi, 8 bin 300 metrekarelik ofis katiarı ile toplam 16 bin 300 metrekare ki- ralanabilir alana sahip. Ahşveriş merkezinde toplam 55 mağa/a, ka- feler, fast-food ve restoran alanlan ile 6 salonlu. 600 koltuk kapasiteü sinema kompleksi bulunuyor. Türkiye, yam başuıdaki devi görmüyor MOSKOVA (Cumhuriyıet) - Türkiye'nin Almanya'dan sonra ikinci büyük ticari partneri Rusya, 150 milyona yaklaşan nüfusu ve 2003 sonunda 450 milyar dolan bulan gayri safi yurtiçi hasılası ile devler liginde önemli bir güç olma yolunda ilerliyor. Ülke genelinde kişi başuıa milli geliri 2 bin 420 dolar iken Moskova'da bu rakam kişi başına 8 bin dolara firhyor. Yılda 4.2 milyar dolar yabancı sermaye çeken kent tam bir jiüketim cenneti. Ancak, hızla büyüyen bu ülkenin ticaretinde Türkiye 18. sırada. Dolayısıyla Türkiye'nin hemen ıanı başuıdaki pazannm avantajını tam olarak algılayabildiğini söylemek rümkün değil. "Ruslar bavulticanetiile Türk pazanna girdiler ve kendilerini öylesine gelişrirdiler ki Türki\e'den fson diktirecek hale geldiler. Biz ise hâlâ KklhDruz" dıyen Rus Türk Işadamlan ' Birliğı (RTtB) Başkanı AB îhsan Akıskalıoğlu Türkiye'nin Rusya'yı «doğru zamanda \e doğru şekilde fark edemediğıni ısrarla vurguluyor. *Önyargılarla ve Nataşa söMemleriyie çok fazia zaman yitirildi. Hatalar •pümasajrdL, Türkiye, Rus pazanndan çok daha fazia pay alabilirdi" diyen Akıskalıoğlu önemli bir noktayı şöyle N'urguluyor: "Rus\"a'da dev bir pazar ve açık var, Türkhe'de ise bol girişimci ve kapasite fazlası. İşte bunlan buluşturanlar köşevi dönüjoıf RTİB, 1997 yılında iş hayatına burada adım atan girişimcileri tek çatı altında toplamak amacıyla kurulan ve bugün üye sayısı 275'e ulaşan bir organizasyon. Çatısı altında Enka, Ramstore. Şişecam, Efes Pılsen, Garanti Bankası, Vestel gibi dev Türk şirketleri de örgütlenmış bulunuyor. Bugün dünyada yatınmın en hızla geriye döndüğü ülke Rusya ve Akıskalıoğlu'nun dedığıne göre 15-20 yıl daha yaşamın her alanında büyük boşluklar olacak. Beko'nun Rus ya temsilcisi Serdar Sözenoğlu 800 bin çamaşır makinesi üretimini düşündüklerini ancak 2004 başında karar vereceklenni anlatıyor. 3 yıl içinde Rusya'da 4 misli büyüyen Efes üçüncü fabrika için Urallar'da bir şirket satm ahnış bulunuyor. Hisarcıkhoğlu ise Türkiye'nin bir yandan Avrupa Birliği'ne odaklanırken öte yandan komşusu Rusya ile çok daha yakın bir ilişki kurması gerektiğini vurguluyor. I mw « ı BW 'titi "JJ'Î If ••A M İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Erdoğan'ın Yanlış Hesabı Başbakan Erdoğan'ın "Verirsem ben veririm" üslubu ile seçim yatınmı olarak düşündüğü asgari ücret hesabı tutmadı. Besbelli brütlerte netlerin hesabını yapmadan, bürokrasisine bile danışmadan, öncülüğü kapmak üze- re yaptığı çıkıştan çark etti. Kamuoyunun önünde işçiye önce 350 bin net verile- ceğini açıklayan Başbakan Erdoğan, işin içinden çıkama- yıncatopu komisyona attı. "Benyolu açtım, taraflaran- laşsın" diye kestirip attı. Taraflar net 303 milyonda anla- şırken, net artış oranının işverenlere brüt olarak yansrtıl- maması için 46 milyonluk bir kısmın Hazine tarafından karşılanması karariaştınldı. Uzun bir zamandan bu yana ilk kez asgari ücretin ko- misyonda Işveren - Hükümet rttrfakı yerine, Türk-lş - Hü- kümet ittifakı ile belirlenmesı, asgari ücretin anlamlı bir ar- tışla belirlendiği anlamına gelmiyor. Yeni asgari ücret, DPTnin asgari geçim indirimıne ilişkin yasa gereği komis- yonda ven olarak kullanılması gereken asgari ücret belir- lemesinin ortalama 80 milyon lira kadar altında kalıyor An- cak geçen dönem belirlemesinde asgari geçim indirimi saptaması yok sayılarak, çok fazia altına inildiğinden, bu kez enflasyon üzerinde bir artış yapılmış olduğu tablosu ortaya çıkıyor. Işverenler, yeni asgari ücretin belirienmesinde izlenen yolun, sonucun "politikyatınm" olduğu suçlamasmı sür- dürüyorlar. Işçiler, hele de Türk-lş, komisyondaki tek tem- silci örgüt olarak, "Erdoğan'ın kamuoyunda vaat ettiği- nin bile alınamamasr konumunda bir kez daha yenik ve zor durumda. Asgari ücrette kayrt dışını besleyen vergi yükü ya da sigorta primleri üzerine köklü bir çözüm ara- yışı yine gündeme gelemedi. Erdoğan Hükümeti, günü, daha doğrusu ilkbahar seçimlerini kurtarmayı önde tutan, iki arada bir derede, geçıci çözümle yükü Hazıne'ye ak- taranbiryolseçti. Böyle tartışmalı bir belirlemede bile, 5 milyon sigorta- lının büyük çoğunluğu için geçerii olan bu ücretin ne an- lama geldiği, ilkeleri ile hiç gündeme gelemedi. Başba- kan Erdoğan, işçileri temsil eden Türk-lş'i, sendikal ör- gütlülüğü bir kez daha yok sayan, ezen tavn ile "bahşe- den" olarak görünmek üzere bilinen çıkışını yaptı. Bu an- lamda işverenlerin *'Asgari ücret ilkelsel değil, siyasal yaklaşımla beliriendi" saptaması haklı bir çıkış. Ancak sermaye cephesi, tek partilı ve uzun ömürlü ola- cağını düşündükleri iktidarla bilinen içli dışlı çıkar ilişkile- ri nedeniyie, Erdoğan Hükümeti'ne koalisyon iktidaıiann- dan çok daha fazia prim verme politikalannı değiştirme eğiliminde değiller. Bu nedenle de sigorta primleri, vergi üzerine beklentilerine yanıt vermeyen, geçici çözümle yükü Hazine'ye aktaran çözümden hoşnutsuzluklannı çok cılız bir sesle ifade etmeyi yeğlediler. Sendikal cephede durum daha trajik. Havlu atılalı çok zaman oldu. Pek çok sendika lideri, örgütlülük dibe vur- muş olsa da kendi sendikal varlıklannı sürdürebilmede, iktidan avucunun içinde tutan Erdoğan ile iyi ilişkilere umut bağlamış konumdalar. Başbakan Erdoğan, kimi sendika liderieri ile bire bir ilişkilerini, iktidara gelişte içli dışlı dostluklannı da kullanarak, sendikal değeriere mey- dan okuyor. Demokrasilerde hiçbir Başbakan tçtn geçerii olamaya- cak bir üslupla sendikal harekete, haklara tek kelime ile meydan okuyor. Sözleşme masasında en küçük bir sen- dikal itiraz, hak arayışmda, yıllann sendika liderlerine ha- karet edebıliyor. Meydanlara emek hakkına yönelik çıkış- larda, sizlerin de tanıklık ettiğiniz üzere apaçık tehdit edi- yor. Bir şeyler verilecekse de örgütlerden habersız, ikti- dar görevi değilmış de kendi lütfu, ianesı gibi pazarlanı- yor... Ortada bir iktidann, üçte bir oyla Meclis'te üçte iki ço- ğunluk kazanmış bir hükümetin başbakanının demokra- siyi tanımamazlığı anlamında çok fazia çok çarpıcı çıkış- lar var. Gelin görün ki küçük çıkariar adına medya bu ür- kütücü tabloyu kamuoyunun gündemine getirmek yeri- ne, kamuoyundan saklıyor. Erdoğan Hükümeti, demok- rasiyı sindirememenin densiz davranışlanna her gün ye- nilerini ekliyor. Bedelini de şimdilik ödemiyor... Halkımızın, siyasi partilerden sendikalara, demokratik kitle örgütlerine uzanan bir halkada, medyanın da yön- lendirmesi ile sesiz kalışı, demokrasi karşıtı çıkışları ka- der gibi kabullenişi, genel aymazlık daha ne kadar süre- bilir? Asgari ücret deneyimi sadece küçücük bir aynntı. Asıl geleceğimi ipotek altına alan, laikliği, cumhuriyeti he- def almış yıkıcı iktidar adımlan var. Dış politikada Türki- ye'nin yerini sallayan gelgitler bizi bambaşka, çok geride bir kulvara rrjyor. Ekonomide bile çizilen pembe tablolar çok geçici ve yanıltıcı. Üstelik bu iktidann başan hanesi- ne kaydedilmeyi hak eden gelişmeler değil. Genel gidiş trendinin ürünü... Pazarianan ve bilinç aftımıza kazınmak istenen, gide- rek güç kazanacak, istediğini yapabilecek konumda ola- cak iktidar portresi, demokrasiye aykın olarak buna bo- yun eğme koşullandınlmasının daha uzun süre etkili ola- bilmesi insana, akla, gelişime aykın düşüyor. Yeni yılda insan haklan, demokrasi, cumuhuriyet degerierine ger- çekten inanan, ülkesini seven insanlann, bu büyük bas- kıdan sıynlarak, örgütlenmelerine insan dinamiğini taşı- yarak, bu gidişe dur diyebilmeleri dileği ile... Nice güzel günler, mutlu yıllara... soner('i cumhuriyetcom.tr İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK oztenv\uîakracurnhuriyetcorn.tr Adama bakın... Sen Türkiye'den kalk, git iki koca devin, Rusya ile Ja- ponya'nın sınınnda Sakarin adala- nnda kasaba inşa et. Üstelik bunu Exxon gibi bir petrol devi talep etsin. Ihaleyi kazan ve başla 70 milyon do- larlık projeye. Merak ettiniz değil mi bu kişinin kim olduğunu... Adı Ali Ih- san Akıskalıoğlu. Eskişehir'de fo- toğrafçılıkla uğraşırken turistik amaçla geldiği Rusya'da bugün on- larca projeye imza atmakta. Urban İnşaat'ın sahibi olan Akıskalıoğlu, aynı zamanda Rus-Türk Işadamlan Birliği'nin (RTİB) de başkanı. Bugü- ne kadar Rusya'da Başbakanlık Ida- resi Hastanesi, Kardiyoloji Hastane- si, Travmatoloji Merkezi inşa etmiş, Yüksek Mahkeme ve Başbakanlık Konutu'nun da renovasyon çalışma- larını gerçekleştirmiş. Aynca Istan- bul'daBeyoğlu, KâğıthaneveEsen- ler'de doğalgaz boru hattının döşen- mesi işini üstlenmiş ve Adapazarı SSK Hastanesi'nin inşaatını tamam- lamış. Şimdi ise Sakarin Adalan'nda petrol ve doğalgaz çıkaran Exxon Mobil'in personeli için bir kasaba in- şa ediyor. 18 ay sonra anahtarı tes- lim edecek. Gerek Akıskalıoğlu'nun anlattıkla- rı gerek Moskova'da bulunduğumuz 2 gün içinde Rusya'da yaşayan Türk işadamlanndan dinlediklerimizin ar- dından 2004'ün bu ilk yazısının 'ge- 4- Umutlu Olmak İçin Neden Var.., leceğe yönelik umut mesajları' içer- mesinin gerçekten doğru olduğunu düşündük. Yoo, öyle iyi dilek edebi- yatı yapmagibi bir niyetimizyok. Üs- telik, Türkiye'de ekonomik rakam- larla toplumun büyük kesiminin ya- şamsai ger- çekleri arasın- da ciddi uçu- rum olduğu için bütünsel bir değerlen- dirmede değil. Vurgulamaya çalıştığımız Türkiye insanı- nın gerçekten birdeğişimsü- reci içinde ol- duğu. Türkiye Odalar ve Bor- salar Birliği'nin (TOBB) Türkiye Ihracatçılar Meclisi (TİM) ile ortak projesi olan Moskova Türk Ticaret Merkezi'ndeki gelişme- leri görmek için gittiğimiz Mosko- va'da sanayi odalarının başkanları ileyaptığımız küçük sohbetler de bu değişimi bütünüyle ortaya koyuyor. Orneğin, Gaziantep'te ayakkabı ve terlik üretiminde ciddi bir artış ol- duğunu biliyorduk, ancak Gazian- tepli sanayicinin küresel ticarette bu denli iddialı olduğunu yeni öğrendik. Meğerse italya'dan tasarımcılar ge- tirtiyorlar, ayda 4-5 bin dolar maaş ve ev verip onlara araç tahsis ediyorlar- mış. Kent bu- gün yalnızca bu sektörde 27 bin kişiyi istihdam etti- ği gibi, üre- timde kulla- nılan maki- neler de yine Gaziantep'te üretiliyor. Po- laris ve Bella, Gaziantep'te sektörün ön- cülerinden, ve amaç ayakkabı ve terlikte Gaziantep'in dünya markası haline gelmesi. İşin değişime yönelik en çarpıcı yönü ise Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer'in tanımladığı gibi başarının arkasındaki gücün "birlikte büyümek"o\mas\. Ko- çer'den bu iki büyük üreticinin kent- teki diğer küçük üreticilere destek verdiğini ve eğitim merkezlerinin ku- rulduğunu öğreniyoruz. Moskova'daki Türk işadamların- dan dinlediklerimiz bireysel başan öyküleri... Ve bunlan dinlerken insa- nın içi cız ediyor. Çünkü bireysel ba- şarılann toplumun geneline yansı- ması mümkün. Bu ise ancak koor- dinasyonla, devletin sivil toplum ör- gütleri ile el ele vererek oluşturaca- ğı küresel rekabetçi politikalarla ya- şama geçebilir. Eski Dünya Bankası Başkan Yar- dımcısı Attila Karaosmanoğlu bundan bir buçuk yıl kadar önce, Cumhuriyet'te ekonominin seyrinin tartışıldığı biryuvarfak masa toplan- tısında 'biriikte büyümenin' önemin- den bahsetmiş ve italya'da belli bir bölgede konuşlanan ayakkabı üre- ticilerinin iç piyasada birbirleriyle re- kabet ederken uluslararası pazarda güçbirliği yaparak nasıl ortak iş al- dıklarını ve maliyetlerini düşürmek için tasarımcıları bile ortak çalıştır- dıklannı örnek olarak göstermişti. O zaman bunlan imrenerek dinlemiş- tik. Şimdi ise yavaş yavaş gerçekleş- meye doğru yol alındığını görüyo- ruz. Bir de siyasi iktidarlar bu işin önemini kavrayabilseler... Neyse, sa- yıları giderek artan bu bireysel ve bölgesel başan öyküleriyle umutlan- mak için gerçekten nedenlervar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle