Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMt ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13
2003'ü ekonominin istikrara kavuştuğu bir yıl olarak değerlendiren iş dünyası yeni yılın aynı olmasından yana
Hem iyimserhenıkaygılılar...Ekonomi Servisi - Uzun bir aradan
•soıra bankacılık sektöründe yeniden
İ>ir î\ konma hatta, bankacıhk izninı
aptel etmesı olayı ve dışarda Türki-
y e ' d n hemen yanı başuıdaki komşu-
larudan birinin işgal edilmesi gibi
olumsuzluklar yaşanmasına karşın
2O03 yılı. ekonomıde bellı bir istikra-
run ;ağlandığı, ekonomik programa
btiyik oranda uyulduğu enflasyon ve
hniyime gibi hedeflerin tutulduğu bir
y ı l cidu. 2003 yılıru ekonomik açıdan
câeğerlendıren iş dûnyasi. bu yılı kri-
zin ızlerinin silinmeye başladığı, Türk
Lirası'nın değer kazandığı, verimlı-
lik a.tışının sağlandığı birynl olarat ta-
rmımJadı. Vergiler ve düşük kur riski-
nin bazı sektörlerde sıkıntı yaratma-
s>ına karşın, söz konusu gelışmelerle
ZCKK yılının olumlu havanın pekişe-
oeği bir yıl olmaya aday olduğunu be-
lirten iş dünyasının 2003'ü değerlen-
dirme ve 2004 beklentilenni şöyle
ö-zetlemek mümkün
Tuncay Özilhan (TÜStAD) 2003
göreceli olarak 2002 ve 200l'e göre
çok daha iyi bir yıl oldu. Türk Lirası,
diğer para binmîerine karşı değer ka-
zandı, enflasyondaki düşüş hızlandı.
faizler geriledi, ihracat canlıhğını ko-
rudu. 2004'te, AB ile ılgili çok önem-
li adımlar atüması. atılmış adımlann
da uygulamaya geçırilmesı gerekiyor.
yapılanması, vergj reformunun başla-
tılması, özelleştirmelerin tamamlan-
ması büyük önem taşıyor.
ZaferÇağlayan(ASO)
2003 yılı ekonomik göstergeleri
olumlu olmasma rağmen, bunlarkim-
seyi rehavete sokacak gelişmeler ol-
mamalı. 2003'te oluşturulan makro
ekonomik deneelenn sürdürülebilir
niye yatınm yapmayı cazip görüyor-
sa, aynı sebepler yabancı sermayenin
gelmemesine yol açtı. Altan Atam
(Beyaz Eşya Yan Sanayiefleri Dernegi
Başkanı)
2003'te sektör olurrüu bir hava ya-
kaladı, hedefler ruttu. Beyaz eşya ih-
racatında yüzde 40, iç pazarda satış-
lar yüzde 16-17 arttı. 2004'te kur ay-
• İstihdam sorununun giderilememesine karşın, 2003 belli noktalarda istikrann sağlandığı bir yıl
oldu. Geçen yılı değerlendiren iş dünyası. düşük kur riskine karşın ihracatm rekor kırmasını,
enflasyon ve büyürne hedeflerinin yakalanmasını, ekonomide kalıcı bir gelişmenin sağlanması
yolunda atılan önemli birer unsur olarak gördü. 2004'ün istikrann süreceği bir yıl olacağına dair az
miktarda kaygı duyulsa da. iş dünyasında ekonominin büyümeye devam edeceği kanısı hâkim.
TanılKüçük (tSO)
İki yıldır sağlanan büyümenin lo-
komotıfi, sanayi üretimı ve ihracat.
Ancak bu süre içınde gerçekleştirilen
üretim rakamlanna mevcut kapasite-
lenn kullanımıyla ulaşıldı. 2004'te
sosyal güvenlik sısteminin yeniden
ve kalıcı olması önemli. 2004 yılında
bu yıl içinde ihmal edilen yapısal re-
formlann süratle yapılması gerekir.
Şaban Erdflder (\ASED)
Türkiye 2003 'ü kaybetti. Bunun
etkileri, 2004'te de korkanm görüle-
cek. Türk sermayesı başka ülkelerde
nı seviyelerde olursa ihracatta yüzde
50, iç pazarda ise yüzde 20'lik bir ar-
tış olur.
OktayVartaer(TYD)
SARS, Irak savaşı ve terör olaylan
turizmi olumsuz etkiledi. Olumsuz-
luklara karşın, 11 ayda 13 milyon tu-
rist ağırlandı. 2004'te yüzde 10'a ya-
kın bir büyüme bekleniyor.
Ersin Özince (TBB)
2003 bankacıhk sektöründe kon-
santrasyonun. toplam aktiflerin, kre-
dilenn. kârlılığın ve sermaye yeterli-
lığımn arttığı bir yıl oldu. Olumlu ge-
lişmeler kaydedildi, sektör "Banka-
cılık Sistemi Yeniden Yapüandırma
ProgramT ıle basjatılan değışımın et-
kilenni yaşamaya devam etü ve büyü-
me trendini sürdürdü. 2004'te banka-
cıhk sektöründe ilk 5 bankarun payı
artmaya devam edecek. Hedef istik-
rann devamını sağlamak olmah.
ErcanTezer(OSD)
2003'te toplam pazar 359 bin, oto-
mobıl pazan ise 210 bin adet düzeyin-
de gerçekleşti. Pazann yüzde 67'si it-
hal ürünlerden oluştu. Bu oran son 10
yıllık dönemde ithalatın elde ettiği en
yüksek oran. 2004'te 660 bin araç
üretımi, 450 bin araç ihracatı ve 7.2
milyar dolarlık ihracat hedefleniyor.
Satıcı: lyimserliksarhoşluğunayeryok
Ekonomi Servisi - Düşük kur riskine karşın ihracatta rekor yaşandığını
hatırlatan TÎM Başkanı Oğuz Saüct ekonomideki olumlu göstergelerin.
bakışaçısıylaparalel birbiçimde değerlendinldiğini belirterek "Siziyiyön-
den bakmak isterseniz, durum hep en ryi yönJernie sizin karşımzda olur.
Ama her zaman ihtiyatiı olmak, tedbiri eiden bırakmamak Türkiye için
önemJt Kimse bu ryimsertik sarhoşluğuna kapılmamab" dedi. 2004'te ih-
racatçılar olarak tavırlannın, hacımsel büyüklükleri yakalarken yine tem-
kinli davTanmak olacağını ifade eden Satıcı. "Türkiye'nin görmesi gere-
ken şu; Türkiye 2003te ihracattan ne kadar para kazandı? Özefleştirme-
den ne kadar kâr etde etti? Ne kadar tasarruf sağladı? Kendi için, borçla-
nnı ödeyebflmek için ne kaynak yararü? Bunlara bakarak yola devam et-
mekte büyük fayda var" diye konuştu.
Oran: Kritik dönemeçlerden geçeceğiz
Ekonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Umut Oran zorlu bir yıl olmasına rağmen 2003 'te önemli mesafe-
ler kat edildiğini söyledi. Ekonominin reel söktörün dinamizmi ile belirli
bir yere geldiğını belirten Oran, "Özd sektörkamuya bel bağlamadan ayak-
ta kalmayı öğrendL Şimdi sıra kamunun kendi ayaklan üzerinde dura-
bibnesinde" dedi. Yatınm ortamının ıyıleştiriImediğini kaydeden Oran
hükümetin söylemden eyleme geçmesi gerektiğini vurguladı. Oran, yıl
sonu ihracat rakamını 50 milyar dolar beklediklerini bu rakamın 11.5 mil-
yar dolannın hazır giyimden oluşacağını ifade etti. 2004'te Türkiye'nin çok
kritik dönemeçlerden geçeceğını kaydeden Oran "Her günü çok iyi değer-
lendirmeliyi/. Ya önümüz açılacak ya da her şey daha kötü olacak"
TOBB ve TİM'in Rusya'daki ortak projesi bu ülkeyle iş yapmak isteyen girişimciler için önemli bir fırsat
Moskova'ya Türk Tîcaret Merkezi
MOSKOVA
(Cumhuriyet)- Rusya'nın
her geçen gün büyüyen ve
rekabetçi hale gelen
pazan Türk iş dünyasının
da daha örgütlü ve bilinçli
bir politikayla hareket
etmesine neden oluyor.
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği'nin
(TOBB), Türkiye
thracatçılar Meclisi
(TÎM) ile birlikte başkent
Moskova'da yaşama
geçirmeye çalıştığı proje,
alışveriş merkezleri ve
ofislerden oluşan dev bir
kompleks. Ancak
merkezin önemli bir
Szelliği yrtdışına açılmak
isteyen ancak maddı
ımkânlan yetersız olan
fCOBİ'lere destek verecek
>lması. Maddi
iurumlan böyle bir
/erde büro tutmaya el
/ermeyecek şirketler
çin binada 550
netrekarelik bir bölüm
çinde girişimcilere belli
>ir ücret karşılığı
ianışmanlık, gümrekleme,
ojistik gibi hizmetler
"erilmesi planlanıyor.
fapımma Ekinciler Inşaat
tarafından 1992'de
başlanan ve 56 milyon
dolara mal olacak
'Moskova Türk Ticaret
MerkezT Kremhn
Sarayı'na bir kilomerre
uzaklıkta. Merkezle ilgili
bilgi veren TOBB
Yönetim Kurulu
Başkanvekili Halim Mete.
ofisleri, Türk şirketlerine,
emsallerine nazaran daha
ucuza kiralayacaklannı
söyledi. Mete, merkezin
yıllık kira gelirinin
10 milyon dolar civannda
olacağını ve yatınlan
paranın 5-6 yılda gen
ahnacağını belirterek.
"Amacımız burada
ticaret yapmak değil.
Aksine Rusya'nın
ekonomisinin yüzde 37'si
Moskova'da dönüyor. Bu
çerçevede Türk
şirketlerine Rusya gibi
büyük bir coğrafyada
işlerini geüştirmeİeri için
yardınıcı olmak ve onlan
teşvık etmek" dıye
konuştu. Rus tarafında bir
aksilik çıkmaması
halinde, inşaatm en geç
mayısta bitirilmesi
bekleniyor.
Toplam 40 bin metrekare 2 kapah alana sahip kompleks, iki kaü oto-
park. 4 katı ahşveriş merkezi ve 4 kab ofis-showroom olmak üzere 11
kartan oluşuyor. Komp leks, 8 bin metrekarelik ahşveriş merkezi, 8
bin 300 metrekarelik ofis katiarı ile toplam 16 bin 300 metrekare ki-
ralanabilir alana sahip. Ahşveriş merkezinde toplam 55 mağa/a, ka-
feler, fast-food ve restoran alanlan ile 6 salonlu. 600 koltuk kapasiteü
sinema kompleksi bulunuyor.
Türkiye, yam başuıdaki
devi görmüyor
MOSKOVA (Cumhuriyıet) - Türkiye'nin
Almanya'dan sonra ikinci büyük ticari
partneri Rusya, 150 milyona yaklaşan
nüfusu ve 2003 sonunda 450 milyar
dolan bulan gayri safi yurtiçi hasılası
ile devler liginde önemli bir güç olma
yolunda ilerliyor. Ülke genelinde kişi
başuıa milli geliri 2 bin 420 dolar iken
Moskova'da bu rakam kişi başına 8 bin
dolara firhyor. Yılda 4.2 milyar dolar
yabancı sermaye çeken kent tam bir
jiüketim cenneti. Ancak, hızla büyüyen
bu ülkenin ticaretinde Türkiye 18.
sırada. Dolayısıyla Türkiye'nin hemen
ıanı başuıdaki pazannm avantajını tam
olarak algılayabildiğini söylemek
rümkün değil. "Ruslar bavulticanetiile
Türk pazanna girdiler ve kendilerini
öylesine gelişrirdiler ki Türki\e'den
fson diktirecek hale geldiler. Biz ise hâlâ
KklhDruz" dıyen Rus Türk Işadamlan
' Birliğı (RTtB) Başkanı AB îhsan
Akıskalıoğlu Türkiye'nin Rusya'yı
«doğru zamanda \e doğru şekilde fark
edemediğıni ısrarla vurguluyor.
*Önyargılarla ve Nataşa söMemleriyie
çok fazia zaman yitirildi. Hatalar
•pümasajrdL, Türkiye, Rus pazanndan
çok daha fazia pay
alabilirdi" diyen Akıskalıoğlu önemli
bir noktayı şöyle N'urguluyor:
"Rus\"a'da dev bir pazar ve açık var,
Türkhe'de ise bol girişimci ve kapasite
fazlası. İşte bunlan buluşturanlar köşevi
dönüjoıf RTİB, 1997 yılında iş
hayatına burada adım atan girişimcileri
tek çatı altında toplamak amacıyla
kurulan ve bugün üye sayısı 275'e
ulaşan bir organizasyon. Çatısı altında
Enka, Ramstore. Şişecam, Efes Pılsen,
Garanti Bankası, Vestel gibi dev Türk
şirketleri de örgütlenmış bulunuyor.
Bugün dünyada yatınmın en hızla
geriye döndüğü ülke Rusya ve
Akıskalıoğlu'nun dedığıne göre 15-20
yıl daha yaşamın her alanında büyük
boşluklar olacak. Beko'nun Rus ya
temsilcisi Serdar Sözenoğlu 800 bin
çamaşır makinesi üretimini
düşündüklerini ancak 2004 başında
karar vereceklenni anlatıyor. 3 yıl
içinde Rusya'da 4 misli büyüyen Efes
üçüncü fabrika için Urallar'da bir şirket
satm ahnış bulunuyor. Hisarcıkhoğlu
ise Türkiye'nin bir yandan Avrupa
Birliği'ne odaklanırken öte yandan
komşusu Rusya ile çok daha yakın bir
ilişki kurması gerektiğini vurguluyor.
I
mw « ı BW 'titi "JJ'Î If ••A M
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Erdoğan'ın Yanlış Hesabı
Başbakan Erdoğan'ın "Verirsem ben veririm" üslubu
ile seçim yatınmı olarak düşündüğü asgari ücret hesabı
tutmadı. Besbelli brütlerte netlerin hesabını yapmadan,
bürokrasisine bile danışmadan, öncülüğü kapmak üze-
re yaptığı çıkıştan çark etti.
Kamuoyunun önünde işçiye önce 350 bin net verile-
ceğini açıklayan Başbakan Erdoğan, işin içinden çıkama-
yıncatopu komisyona attı. "Benyolu açtım, taraflaran-
laşsın" diye kestirip attı. Taraflar net 303 milyonda anla-
şırken, net artış oranının işverenlere brüt olarak yansrtıl-
maması için 46 milyonluk bir kısmın Hazine tarafından
karşılanması karariaştınldı.
Uzun bir zamandan bu yana ilk kez asgari ücretin ko-
misyonda Işveren - Hükümet rttrfakı yerine, Türk-lş - Hü-
kümet ittifakı ile belirlenmesı, asgari ücretin anlamlı bir ar-
tışla belirlendiği anlamına gelmiyor. Yeni asgari ücret,
DPTnin asgari geçim indirimıne ilişkin yasa gereği komis-
yonda ven olarak kullanılması gereken asgari ücret belir-
lemesinin ortalama 80 milyon lira kadar altında kalıyor An-
cak geçen dönem belirlemesinde asgari geçim indirimi
saptaması yok sayılarak, çok fazia altına inildiğinden, bu
kez enflasyon üzerinde bir artış yapılmış olduğu tablosu
ortaya çıkıyor.
Işverenler, yeni asgari ücretin belirienmesinde izlenen
yolun, sonucun "politikyatınm" olduğu suçlamasmı sür-
dürüyorlar. Işçiler, hele de Türk-lş, komisyondaki tek tem-
silci örgüt olarak, "Erdoğan'ın kamuoyunda vaat ettiği-
nin bile alınamamasr konumunda bir kez daha yenik ve
zor durumda. Asgari ücrette kayrt dışını besleyen vergi
yükü ya da sigorta primleri üzerine köklü bir çözüm ara-
yışı yine gündeme gelemedi. Erdoğan Hükümeti, günü,
daha doğrusu ilkbahar seçimlerini kurtarmayı önde tutan,
iki arada bir derede, geçıci çözümle yükü Hazıne'ye ak-
taranbiryolseçti.
Böyle tartışmalı bir belirlemede bile, 5 milyon sigorta-
lının büyük çoğunluğu için geçerii olan bu ücretin ne an-
lama geldiği, ilkeleri ile hiç gündeme gelemedi. Başba-
kan Erdoğan, işçileri temsil eden Türk-lş'i, sendikal ör-
gütlülüğü bir kez daha yok sayan, ezen tavn ile "bahşe-
den" olarak görünmek üzere bilinen çıkışını yaptı. Bu an-
lamda işverenlerin *'Asgari ücret ilkelsel değil, siyasal
yaklaşımla beliriendi" saptaması haklı bir çıkış.
Ancak sermaye cephesi, tek partilı ve uzun ömürlü ola-
cağını düşündükleri iktidarla bilinen içli dışlı çıkar ilişkile-
ri nedeniyie, Erdoğan Hükümeti'ne koalisyon iktidaıiann-
dan çok daha fazia prim verme politikalannı değiştirme
eğiliminde değiller. Bu nedenle de sigorta primleri, vergi
üzerine beklentilerine yanıt vermeyen, geçici çözümle
yükü Hazine'ye aktaran çözümden hoşnutsuzluklannı
çok cılız bir sesle ifade etmeyi yeğlediler.
Sendikal cephede durum daha trajik. Havlu atılalı çok
zaman oldu. Pek çok sendika lideri, örgütlülük dibe vur-
muş olsa da kendi sendikal varlıklannı sürdürebilmede,
iktidan avucunun içinde tutan Erdoğan ile iyi ilişkilere
umut bağlamış konumdalar. Başbakan Erdoğan, kimi
sendika liderieri ile bire bir ilişkilerini, iktidara gelişte içli
dışlı dostluklannı da kullanarak, sendikal değeriere mey-
dan okuyor.
Demokrasilerde hiçbir Başbakan tçtn geçerii olamaya-
cak bir üslupla sendikal harekete, haklara tek kelime ile
meydan okuyor. Sözleşme masasında en küçük bir sen-
dikal itiraz, hak arayışmda, yıllann sendika liderlerine ha-
karet edebıliyor. Meydanlara emek hakkına yönelik çıkış-
larda, sizlerin de tanıklık ettiğiniz üzere apaçık tehdit edi-
yor. Bir şeyler verilecekse de örgütlerden habersız, ikti-
dar görevi değilmış de kendi lütfu, ianesı gibi pazarlanı-
yor...
Ortada bir iktidann, üçte bir oyla Meclis'te üçte iki ço-
ğunluk kazanmış bir hükümetin başbakanının demokra-
siyi tanımamazlığı anlamında çok fazia çok çarpıcı çıkış-
lar var. Gelin görün ki küçük çıkariar adına medya bu ür-
kütücü tabloyu kamuoyunun gündemine getirmek yeri-
ne, kamuoyundan saklıyor. Erdoğan Hükümeti, demok-
rasiyı sindirememenin densiz davranışlanna her gün ye-
nilerini ekliyor. Bedelini de şimdilik ödemiyor...
Halkımızın, siyasi partilerden sendikalara, demokratik
kitle örgütlerine uzanan bir halkada, medyanın da yön-
lendirmesi ile sesiz kalışı, demokrasi karşıtı çıkışları ka-
der gibi kabullenişi, genel aymazlık daha ne kadar süre-
bilir? Asgari ücret deneyimi sadece küçücük bir aynntı.
Asıl geleceğimi ipotek altına alan, laikliği, cumhuriyeti he-
def almış yıkıcı iktidar adımlan var. Dış politikada Türki-
ye'nin yerini sallayan gelgitler bizi bambaşka, çok geride
bir kulvara rrjyor. Ekonomide bile çizilen pembe tablolar
çok geçici ve yanıltıcı. Üstelik bu iktidann başan hanesi-
ne kaydedilmeyi hak eden gelişmeler değil. Genel gidiş
trendinin ürünü...
Pazarianan ve bilinç aftımıza kazınmak istenen, gide-
rek güç kazanacak, istediğini yapabilecek konumda ola-
cak iktidar portresi, demokrasiye aykın olarak buna bo-
yun eğme koşullandınlmasının daha uzun süre etkili ola-
bilmesi insana, akla, gelişime aykın düşüyor. Yeni yılda
insan haklan, demokrasi, cumuhuriyet degerierine ger-
çekten inanan, ülkesini seven insanlann, bu büyük bas-
kıdan sıynlarak, örgütlenmelerine insan dinamiğini taşı-
yarak, bu gidişe dur diyebilmeleri dileği ile... Nice güzel
günler, mutlu yıllara...
soner('i cumhuriyetcom.tr
İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK oztenv\uîakracurnhuriyetcorn.tr
Adama bakın... Sen Türkiye'den
kalk, git iki koca devin, Rusya ile Ja-
ponya'nın sınınnda Sakarin adala-
nnda kasaba inşa et. Üstelik bunu
Exxon gibi bir petrol devi talep etsin.
Ihaleyi kazan ve başla 70 milyon do-
larlık projeye. Merak ettiniz değil mi
bu kişinin kim olduğunu... Adı Ali Ih-
san Akıskalıoğlu. Eskişehir'de fo-
toğrafçılıkla uğraşırken turistik
amaçla geldiği Rusya'da bugün on-
larca projeye imza atmakta. Urban
İnşaat'ın sahibi olan Akıskalıoğlu,
aynı zamanda Rus-Türk Işadamlan
Birliği'nin (RTİB) de başkanı. Bugü-
ne kadar Rusya'da Başbakanlık Ida-
resi Hastanesi, Kardiyoloji Hastane-
si, Travmatoloji Merkezi inşa etmiş,
Yüksek Mahkeme ve Başbakanlık
Konutu'nun da renovasyon çalışma-
larını gerçekleştirmiş. Aynca Istan-
bul'daBeyoğlu, KâğıthaneveEsen-
ler'de doğalgaz boru hattının döşen-
mesi işini üstlenmiş ve Adapazarı
SSK Hastanesi'nin inşaatını tamam-
lamış. Şimdi ise Sakarin Adalan'nda
petrol ve doğalgaz çıkaran Exxon
Mobil'in personeli için bir kasaba in-
şa ediyor. 18 ay sonra anahtarı tes-
lim edecek.
Gerek Akıskalıoğlu'nun anlattıkla-
rı gerek Moskova'da bulunduğumuz
2 gün içinde Rusya'da yaşayan Türk
işadamlanndan dinlediklerimizin ar-
dından 2004'ün bu ilk yazısının 'ge-
4-
Umutlu Olmak İçin Neden Var..,
leceğe yönelik umut mesajları' içer-
mesinin gerçekten doğru olduğunu
düşündük. Yoo, öyle iyi dilek edebi-
yatı yapmagibi bir niyetimizyok. Üs-
telik, Türkiye'de ekonomik rakam-
larla toplumun büyük kesiminin ya-
şamsai ger-
çekleri arasın-
da ciddi uçu-
rum olduğu
için bütünsel
bir değerlen-
dirmede değil.
Vurgulamaya
çalıştığımız
Türkiye insanı-
nın gerçekten
birdeğişimsü-
reci içinde ol-
duğu. Türkiye
Odalar ve Bor-
salar Birliği'nin
(TOBB) Türkiye Ihracatçılar Meclisi
(TİM) ile ortak projesi olan Moskova
Türk Ticaret Merkezi'ndeki gelişme-
leri görmek için gittiğimiz Mosko-
va'da sanayi odalarının başkanları
ileyaptığımız küçük sohbetler de bu
değişimi bütünüyle ortaya koyuyor.
Orneğin, Gaziantep'te ayakkabı
ve terlik üretiminde ciddi bir artış ol-
duğunu biliyorduk, ancak Gazian-
tepli sanayicinin küresel ticarette bu
denli iddialı olduğunu yeni öğrendik.
Meğerse italya'dan tasarımcılar ge-
tirtiyorlar, ayda 4-5 bin dolar maaş ve
ev verip onlara araç tahsis ediyorlar-
mış. Kent bu-
gün yalnızca
bu sektörde
27 bin kişiyi
istihdam etti-
ği gibi, üre-
timde kulla-
nılan maki-
neler de yine
Gaziantep'te
üretiliyor. Po-
laris ve Bella,
Gaziantep'te
sektörün ön-
cülerinden,
ve amaç
ayakkabı ve terlikte Gaziantep'in
dünya markası haline gelmesi.
İşin değişime yönelik en çarpıcı
yönü ise Gaziantep Sanayi Odası
Başkanı Nejat Koçer'in tanımladığı
gibi başarının arkasındaki gücün
"birlikte büyümek"o\mas\. Ko-
çer'den bu iki büyük üreticinin kent-
teki diğer küçük üreticilere destek
verdiğini ve eğitim merkezlerinin ku-
rulduğunu öğreniyoruz.
Moskova'daki Türk işadamların-
dan dinlediklerimiz bireysel başan
öyküleri... Ve bunlan dinlerken insa-
nın içi cız ediyor. Çünkü bireysel ba-
şarılann toplumun geneline yansı-
ması mümkün. Bu ise ancak koor-
dinasyonla, devletin sivil toplum ör-
gütleri ile el ele vererek oluşturaca-
ğı küresel rekabetçi politikalarla ya-
şama geçebilir.
Eski Dünya Bankası Başkan Yar-
dımcısı Attila Karaosmanoğlu
bundan bir buçuk yıl kadar önce,
Cumhuriyet'te ekonominin seyrinin
tartışıldığı biryuvarfak masa toplan-
tısında 'biriikte büyümenin' önemin-
den bahsetmiş ve italya'da belli bir
bölgede konuşlanan ayakkabı üre-
ticilerinin iç piyasada birbirleriyle re-
kabet ederken uluslararası pazarda
güçbirliği yaparak nasıl ortak iş al-
dıklarını ve maliyetlerini düşürmek
için tasarımcıları bile ortak çalıştır-
dıklannı örnek olarak göstermişti. O
zaman bunlan imrenerek dinlemiş-
tik. Şimdi ise yavaş yavaş gerçekleş-
meye doğru yol alındığını görüyo-
ruz. Bir de siyasi iktidarlar bu işin
önemini kavrayabilseler... Neyse, sa-
yıları giderek artan bu bireysel ve
bölgesel başan öyküleriyle umutlan-
mak için gerçekten nedenlervar...