29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÛL 2003 PAZARTESİ CUMHUR/YET SAYF J V U J L i l UJrC kultur(Scumhuriyet.com.tr 15 Sanatçı için tüm kamusaJ kazanımlan korumak, mücadeJe etmek yaşamsal önera kazanıyor Sanatın kamusal işleviAYŞEEMEL.MESCİ Puşkin 'e göre kamusal mey- danlarda doğan ve insan ruhu- ntı, tutkulannı yöneten dram sa- natı, iıngelem gücünün acıma, gülme veya dehşet tellerini tit- re§tirdiğınde etkili olur. Puşkin'in bu saptamasından hareketle ikı büyük sinemacıyı. Cbarlie Chaplin ve Eisensre- in'ı karşılaştıran MeyerhoJd, Chaplin'ın vurguyu daha çok gülme ve acıma, Eisenstein'ın ise acıma ve dehşet telkrine yaptığını belirtir. Ama her ikisinde de aslolan. bir çağın kendi algıladıkJan bi- çimiyle ruh haJini ve o halin içiodeki tekii insaru anlatmak- tır. Yani yaratıcı kendi çağına ve insana yönelik aJgılama, çö- zümleme çabasıru eserini en sa- hici biçımde izleyiciye aktar- masını sağlayacak bir kur- gu/teknik bütünJüğü içinde yo- ğurarak, seslendiği kitlenin dü- şüncelerine, duygulanna, im- gelemine etkı etmeyi başar- maktadır. Bir tabloya bakan, bir tiyatro oyunu ızleyen, bir şiir okuyan, bir konçerto dınJeyen insarun kısa veya uzun bir an boyunca gündelikyaşarrunı aşkın bir ev- renin kapılannı aralamasını, Insanoğlu, Prometheus'un tannlardan çaldığı iateşi kendisine armağan etmesinden bu yana, 11 birçok kez kamusal çıkar-özel çıkar ikilemiyle mâyan daha gend bir insanhk karşı karşıya kaldı. Bu ikilem içinde ağır basan haiinıpayiaşmasınıveyaşamı- taraf, sonraki yılların tüm düşünsel iklimini de na farklı bir anlam katmasını ». ı • ı J • r» J • 1 1 1 J sağiayandakarşısmdakibuya- belırledı. Bugun de ınsanhk hem de tum gezegen ratıcı çabayia kurduğu düşün- boyutunda benzer bir yol aynmına yaklaşıyor. sel ve duygusal ilişkidir. Sanat, Olsa olsa, kalıcı ve sahici, dolayı- en bireysel koşullarda icra edildiğın- de bile, özelfikJe bu yönüyle kamusal- hğı tartışılmaz bir etkinliktir. Sanat, piyasa ve kamusal kazanımlar Yine aynı nedenlerle, sanat eserine alıcı kitlesiylepiyasada buluşması ve değerini orada buJması gereken bir meta olarak bakmak, "egemen ide- oloji" konumundaki neo-Jiberalizm açısından çok cazip bir önerme gıbi görünse de, ne sanat tarihi ne de in- sanlık macerası bağlamında hiçbır şey ifade etmez. sıyla üretilmesi gerçekten birikim ve emek (dolayısıyla zaman) isteyen duygu, düşünce billurlaşmalanndan çok. derinlığin değıl niceliğın, ger- çekliğin değil inşa edılmiş sahte ha- yallerin ağır bastığı, hemen üretilip hemen tûketilen "meta-ürünle- rP'nce kaplanmış bir piyasada -baş- ka birçok alanda da görüldüğü üzere- yaratıcıiann değii pazarlamacılann öne çıkmasının zeminini oluşturabilir. Insanoğlu, Prometheus'un tannlar- dan çaldığı ateşi kendisine armağan etmesinden bu yana. birçok kez ka- musal çıkar-özeJ çıkar ıkılemiyle kar- şı karşıya kaldı. Bu ikilem içinde ağır basan taraf, sonraki yıllann tüm dü- şünsel ifdimini de belirledi. Bugün de insanJık hem de tüm ge- zegen boyutunda benzer bir yol ayn- mına yaklaşıyor. Dengeler. aysbergin su üsründe ka- lan bölümünde ufuslararası hukuk çerçevesinde oluşmuş oydaşmalan, görünmeyen yüzünde ise tüm yerleşik değerleri allak bullak edebilecek ker- tede sarsılırken. çağına tanıklık etme- yi, insanı ve insanlık halini anlarma- yı varlık nedeni sayan, söyleyecek sö- zü olan sanatçı açısından kendi aJa- mndan başiayarak tüm kamusal ka- zanımlan korumak için mücadele et- mek giderek yaşamsal bir önem kaza- nıyor. Bu yıl Fransa'da tiyatro sanatçılan sendikalanyla iktidar arasında yaşa- nan ve geleneksel Avignon festivali- nin yapılmasını engelleyecek kertede sertleşen çatışma, bu genel sorunun yavaş yavaş kuramsal tartışma boyu- tunu aşıp alanlara indiğini gösteriyor. Kamusal sanat fcurumları Ama bizde tartışmalann ve müca- delenin birinci gündem maddesine sanatın kamusal işlevini gerçekten ve hakkıyla ye- rine gerirmesi konmaz, en başta kamusal sanat ku- rumlanna bu çizgide bir çekidüzen verilmez, yeni bir soluk yaratacak önlem- ler alınmazsa, atılacak adımJan inandıncı kıJmak oldukça güçleşir. En azından örtülü içeri- ği ve arka planıyla küresel boyutlar taşıyan bir sava- şuı mızrak ucu gibi tam or- tasına gelip saplandığı bir bölgede, kamuoyunu etki- Jeyip sürükleme konusun- da kural tanımazlığın da verdiği güçle inanılmaz mesafe kaydermiş ve ulus- lararası düzeydeki bağlan- tılan ciddi soru işaretleri oluşturan medya/para/si- yaset oligarşisinin sultası altındaki bir ülkede kamu- sal kazanımlan savunma adına uğraş verenlerin ve özellikle kamusal sanat kurumlannda çahşanlann, çok daha kapsamh bakış açılan geliştirerek hem sa- natsal, hem düşünseJ bir ağırlık oluşrurmalannın, kurumlan sahiplenmeleri- nin. daha "idealist" bir çiz- gi izlemelerinin zamanı gelmişrir. Kaos dönemleri, mevcut düzenin en uç noktalarda sorgulanmasmdan ve den- gelerini yıtirmesınden kay- naklanan kaygılan ve kor- kulan olduğu kadar, yeniyi yaratmanın gizil güçlerini de serbest bırakır. Böyle dönemlerde düzene uy- muş. kendi çıkannı, kendi kolruğu- nu. kendi gününü kurtarmayı mari- fet bellemiş kalabalıklar içinde, ku- rum ve kamu çıkannı kollayarak, sadece günü değil geleceği de düşü- nerek ilkeli davranan, inisiyatif ser- gileyen bir tek kişi biJe beklenme- dik etkiler yaratabilir. Yeter ki biz "Hiçbir şey değiş- mez, böyle geJmiş böyle gider" di- ye her gün kendi soluğumuzu da katmayaJım çüriimüş çıkarcılık at- mosferine, insandan umudumuzu kesmeyelim. PİCUS'fN YENİ SAYISI ÇIKTI Türkiye 'de biyografî tartışılıyor Kûltür Senisi - Ep- sılon Yaymevi'nın çı- kardığı aylık kültür, sa- nat ve edebiyat dergisi Picus'un ikinci sayısı da okuyucusuyla bu- luştu. Picus'un bu sayısın- da Teoman'ın yazar Hamdi Koç'la yaptığı söyleşi yer ahyor. Ya- zar seçimini Te- oman'ın yaptığı söyle- şide. dünya edebiyatın- lan Fürk edebıyatına, nüzıkten edebiyatta si- asete, geçim sorunla- ından yazar özgürlü- ünekadarbirçok fark- kcauya değiniliyor. leranin diğer bir il- ın;röportajını HüJya J^igil, Selim fteri ıle ıpmş. Söyleşiyi tat- ndraniselleri'ninta- uıi\'erdıği ce\-izli ro- siatası ri-kiye'de giderek jnknen kitap yayını nvasının. Batı ülke- IKE olduğu gibi en- rtnye dönüşmesi ge- rektiğini savunan Pi- cus, 'Türkiye'de bi- yografi' dosyası sunu- yor okuyucusuna. Son birkaç yıl içinde çıkan örnekler dışında, ülke- mizde biyografinin ve- rimsizlığinin, biyogra- fi yazmanın zorlulda- nnın ve biyografi gele- neğinin oluştuğu Batı toplumlanyla aramız- daki farklann sorgu- landığı dosyada. Feyza Hepçilin- girler, Hülya Lğur Tanrı- över, Yıldız Ecevit, Mine Söğiit, Emine Çaykara Tuba Çandar, Murşit BalabanlıJar, Sennur Sezer, GuJenayBörek- çi ve Ünsal Os- kay'mgöriişleri- ne başvuruluyor. Sinema, müzik. ti- yatro, resim gibi sana- tın diğer dallannı unutmadan, yayınev- Ierinden çıkan tüm ye- ni kitaplara alan tanı- mayı hedefleyen Pi- cus 'ta aynca. çizer Su- atGönüIay'ınalbüm- lerine ve Buket Uzu- ner'le Modadan A- da'ya uzanan bir soh- bete yer verilirken bir- likte verdikleri kon- serle adlanndan sıkça bahsettiren Özcan Deniz ile Mercan De- de bir araya getiriliyor. An/ ellka "Bach, benim en sevdiğim besteci. Niçin çok sevi'yorum? Bach, diğer sanatçılardan çok farklı. Duyguyu ve aklı birleştiren bir besteci. İnanılmaz duygu yoğunluğu içinde ve Doğu olmayan müziğin babası diyebilirim." Akbar: Ben bartşın elçisiyim MEHMET EMİıN BERBER MARMARİS - Sanatında ya- kaJadığı üstün başanyı güzelliğı ve zerafetiyle süsleyen Türk yurt- taşı Anjelika Akbar, aynı za- manda bir "Banş Meleği". Sanatı ve güzelliğı kadar bey- ninde taşıdığı çağdaş düşünceler- le de beğeni toplayan piyanist- kompozitör 1 EyJül'deMarmaris Amfi Tiyatro'da verdiği konserin "Dünya Banş Günü"ndegerçek- leşmesini "hoş bir rastlantT dı- ye niteleyerek "Umarım banşa katlamız olur" dedi. Anjelika Akbar, banşa ilişkin sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu tılsımlı sözcük beni her zaman çok duygulandınr. Şu anda bi- le büyük heyecan yaşıyorum. însanlar önce silahsız, sonra si- lahla sa\aşıvor. Benim de Ba- nş'a Çağn' admda bir bestem var. Çabamız, emeğimiz, üriin- lerimiz banşa hizmet etmeli. İnsanlann konuşarak çözeceği konuları silahla çözmek iste- melerini hiç onaylamıyorum. Marmaris'te dünvada iik kez gerçekleşrirdiğimiz Bach A L'Orientale' gösterisi güzel bir raslantı oldu. Umanm, bizinı Marmaris'teki konserimizin savaşlann yaşanmamasına bir katkısı olur. Dünvanın çeşitli ülkelerinde konserler verdinı. Ben kendimi banş elçisi gibi duygu yoğunluğu içinde ve Do- ğu olmayan müziğin babası di- yebilirim." Rusya'da eğitım gördüğünü ve Rusya'nın klasik müzik eğitimi- nin en üst düzeyde yapıldığı bir ülke olduğunu anımsatan Anje- lika, Asena ile bu projeyi birlik- te ele almasmı bir rastlantıva n anş sözcüğü beni her zaman çok dııygulandtnr. Şu Jj andabilebüyük heyecanyaşıyorum. İnsanlar önce silahsız, sonrasilahla savaşıyor. Benim de 'Banş f a Çağn' adındabir bestem var. Çabamız, emeğimiz, ürünlerimiz banşa hizmet etmeli İnsanlann konıışamkçozeceği konulan silahlaçözmek istemelerinihiç onayiamıyorum. J görüyorum ve çabalarım bu yönde hep sürecek." Akbar "Niçin Bach'ı seçti- niz" sorusunu ise şöyle yanıtlı- yor: "Bach, benim en sevdiğim besteci. Mçin çok seviyorum? Bach, diğer sanatçılardan çok farklı. Duyguyu ve aklı birleş- tiren bir besteci. İnanıimaz borçlu olduğunu söylüyor. Akbar, bu rastlantıyı da şöyle anlatıyor. "Her şey bir arkada- şımın evinde Asena"nın o dö- nemde yeni çıkmış olan a/bü- münden Asena Ritim Kompo- zisyonu adlı parçayı dinlemek- le başladı. Bu ritm kompozis- }onu. ilk duyduğum anda Bach'ın The VVell Tempered Clavier'den Do MinÖr prelüdü ile kafamda birleşti. tnanılmaz bir uyum içerisindeydüer. Öyle ki, o ritim kompozisyo- nu Bach'ın bu prelüdünü din- leyerekyapılmıştı sanki. Sonra bunları diğerleri izledi. Bu yüzden bence bu albiim çalış- ması. sadece bir rastlantı de- ğil, olması gereken çağda, artık gerçekleşmesi kaçınılmaz ol- duğu için ortaya çıktı. Farklı kültürlerin birleşmeden, yan yana arnıoni içinde varlıkiarı- nı sürdürebilmelerinin en bü- yük sorunlardan biri olduğu bir dünvada, böylesi çaüşmala- nn çokyararlı olduğuna inanı- yonım." Akbar, Asena ile işbirliğinin, medyatik olmakla ilgisinin bu- lunmadığını, müziğin sınırsız ol- duğunu anımsatarak son sözü söylüyor: "Biz insanlar, birbirimizle kucaklaşmadan önce müzikle- rimiz kucaklaşsın. Bu bir mü- zik deneyi değil, yeni oluşan dünvanın temel ihrivacıdır." Mariynsky Tîyatposu'nda yangm • ST. PETERSBURG - Rusya'mn kültür başkenti olarak kabul edilen St. Petersburg'da bulunan ünlü Mariynsky Tiyatrosu'nda önceki gece çıkan yangm, tiyatronun tamamma yakınmın kul olmasına neden oldu. Bütün sahne dekorlannın yok olduğuu ve 5 itfaiyecinin de yaraîandığı yangm, ancak sabaha karşı söndüriilebildi \e yaklaşık 225 bin dolarlık hasar tespit edildi. Balenin en köklü kurumlanndan 'Kirov Balesi'nin kosrümJeri de yangm sonucu yok olurken Mariynsky'nin sanat direktörü Valery Gergiev, tiyatronun perdelerini sonbahar sezonunda yeniden açabilmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını belirtti. 1860 yılında inşa edilen tiyatro, Sovyet dönemi boyunca Kirov ismi ile ülkenin sanat sembolü haline gelmişti. Yahudi kültür günü • MADRİD (AFP) - fspanya'da "Yahudi Kültür Günü"nü kutlamak için oldukça yoğun hazırlıklar yapıldı. 23 Avrupa kentinde kutlanan bu özel güne katkıda bulunmak amacıyla bölgedeki bütün Yahudi külrürü mirası derinlemesine incelendı. Etkinlıklerin çoğunluğu UNESCO tarafindan koruma kapsamına ahnan Cordoba kentinde gerçekleştiriliyor. Cordoba'nın merkez olarak seçilmesinin nedeni ise bu kentin Islam, Hıristiyan ve Yahudi kültürlerine ev sahipliği yapıyor olması. Bu yıl dördüncüsü gerçekleşen kutlamalar çerçevesinde Boaxwiller'de (FransaJ resün sergisi. Brüksel'de fotoğraf sergisi, Strasbourg'da Yahudi ortaçağ sanatlan sunumu. Bosna, Sofya ve Viyana kentlerinde de diğer etkinlikler yer almakta. I SAMSITV {AA) - Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri (TAY) Projesi kapsamında yapılan çalışmalarda, Türkiye'deki yüzlerce arkeolojik yerleşim yennin tahrip edildiği belirlendi. Proje kapsamında 5 coğrafi bölgede çahşma yapıldı. Projeyle ilk kez Türkiye'deki höyük, tümülüs, mezarlık ve ören verleri gibi arkeolojik yerleşim birimleri belgelenirken çahşmanın ilk basamağı olan arazi çalışmalannda Taş Çağı'ndan (Paleolitik) ilk Tunç Çağı nın sonuna kadar olan yerleşme- bulunru yerlerin bölgelere göre taraması gerçekleştirildı. Sonuç olarak tahribatın ciddi boyutlarda olduğu belgelendi. Tahribatın nedenleri arasında ise tanmsal ve yapılaşma faaliyetlerinin getirdiği yan unsurlar ile yol yapımı. altyapı çalışmalan, kaçak kazı ve definecilik öne çıkarken ekonomik gelişmelerin yarattığı etkilerin de tahribatı hızlandırdığı gözlendi. Yansmıalan Selanik'te • Kültür Senisi -14 ülkeden 1058 firmanın katıldığı 68. Uluslararası Selanik Fuan'nda bu yıl ürünlerini 4 ayn pavyonda sergileyen 140 Türk firması yer alıyor. Fuar etkinlikJeri çerçevesinde Selanik kent merkezindeki Milos eğlence merkezinde Türkiye nin Selanik Başkonsolosluğu ve Türk firmalannın ftıara katılımmı organize eden SENEXPO tarafindan 'Alla Turca' adlı festival düzenleniyor. Festivalde Türk yemeklerinden örnekler, Türk elişleri ve dokumalan sergisi, 'Türkiye'den görünrüler' konulu resim sergisi yer alıyor. Aynca festıval süresince her gece Yunanistan'da yaşayan Türk şarkıcı Dilek Koç ile 'Yansımalar" adlı müzik grubu sahneye çıkarak Türk müziğinden örnekler sunacaklar. Mersin Arkeofoji günlerî • MERSİN (AA) - îçel Sanat Kulübü'nce düzenlenen '8. Mersin Arkeoloji Günleri', Nevit Kodallı Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle başladı. îçel Sanat Kulübü Başkanı Teoman Sungur, üç gün sürecek etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, geçmiş uygarlıklardan günümüze gelen külrürel mirasm korunmasının ve tanıtılmasının önemine değindi. Münih Üniversitesi Hititoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ünal da doğal çevrenin ve tarihi eserlerin korunması konusunda yeterli duyarlılığın gösterilmediğine dikkati çekti. Açılışta, Roma La Sapienza Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Euqenia Schneider da, Kız Kalesi bölgesindeki Elaiussa-Sebaste Kazılan ve elde edilen bulgular hakkında bir slayt gösterisi sundu. Törene Vali Yardımcısı Mehmet Demir ve çok sayıda davetli katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle