Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
H i J v U J . ı UIVXX ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
ŞÎRKETLER
• CLARKS ayakkabılan,
TürkıyeVe geldı. 150
ülkede satılan bu marka,
sonbahar-kış modelleriyle
Istanbul, Ankara ve
Izmir'de satışa sunuldu.
• POLİSAN, aralannda
fabrika çalışanlannın
çocuklannın da yer aldığı
300 çocuğu sünnet ettirdi.
Gebze Dilovası'nda
gerçekleşen törende
çoçuklara çanta ve kol
saatı hediye edildi.
• Ml TEPE Alışvenş
Merkezi 2003-2004
öğretim yılı nedeniyle 25
Eylüle kadar Okula
Dönüş Kampanyası
düzenliyor. Kampanyada
zıyaretçileri sürpriz
hediyeler bekliyor.
• SELPAK, suya
dayanıklı tuvalet
kâğıdının lö'lı ekonomik
paketinı piyasaya sundu.
• MAYİJEANS.yeni
ders yılı dolayısıyla
"Gençlik Kulübü" temalı
bır koleksiyon hazırladı.
Koleksıyonda baskılı ve
eskitılmiş tişört ve
sweatshirt gibi ürünler yer
alıyor.
• ÇARŞI, Metrocity'de
3 bin 760 metrekare
kapalı alana sahip
mağazasını açtı. tkı katlı
mağazada 50 bın çeşit
üriin bulunuyor.
• ŞAŞAL. DanoneSA
tarafindan yeniden
piyasaya sunuldu.
Öncelilde Izmir ve
çevresinde dağıtılacak olan
Şaşal, damacanayla
tüketicinin karşısında
olacak.
• JORDANDİŞ
FIRÇALARI. Diş Dostu
Vakfı ile ortaklaşa
gerçekleştırdıği Dışler
Yolunda Projesi'yle, 8-10
yaş arası çocuklan ve
ailelerini bilgilendirmek
amacıyla, 9 eğitim
parkında 1500çocuğa
ulaştı.
• DHL TÜRKtYE, bir
Türk yöneticisini daha
dünya merkezine yolladı.
Satış ve Operasyon
Dırektörü Süha
Çolakoğlu, şirketin
Danzas ve Deutsche
Post'la entegrasyon
sürecinde çahşmak üzere
Brüksel'e gitti.
• ACTTVE ACADEMY,
fınans sektörünün en
başanlı kurumlannı
odüllendirecek.
Geleneksel hale
getirilecek ödüllerin ilki
18Ekim'de 1. Uluslararası
Finans Zırvesi'nin final
gecesinde verilecek.
• ÎSTANBUL HORSE
SHOVVun bu yılki
sx>nsorlan belli oldu.
Shell, Istanbul
Büyükşehir
Belediyesi, Pepsi.
Mövenpick, Toys R Us,
Kavaklıdere Şaraplan.
llusoy, Radyo 5, Ajans
Medya ve Acıbadem
rastanesı. etkinliğin
oonsorlan oldu.
20 yaş üzeri araçlann yenilerinin alınmasını içeren uygulama yeni kazanç alanı oluşturdu
Hurdadan sektördoğduANKARA (AA) - Özel Tü-
ketim Vergisi (ÖTV) indirimi
teşviki sağlayan 20 yaş ûzeri
araçlann hurdaya aynlarak ye-
rine yenilerinin alınmastnı içe-
ren uygulama yeni bir kazanç
alanı oluşturdu. Hurdaya çıkan
araçlann işe yarayan parçalan
alınıyor, işe yaramayan parça-
lan fabrikalara eritilmeye gön-
deriliyor. Entilen parçalar ge-
nelde demir çubuklar halinde
tekrar kullanıma kazandınlı-
yor.
Ekonominin canlandınlma-
sı ve çevre kirliliğinin azalma-
sını amaçlayan uygulama kap-
• Hurdaya çıkan araçlann işe yarayan parçalan alınıyor, işe yaramayan
parçalan fabrikalara eritilmeye gönderiliyor. Entilen parçalar genelde demir
çubuklar halinde tekrar kullanıma kazandınlıyor.
samında, 20 yaş üzeri araçla-
nnı hurdaya ayırarak yenile-
yenlere3.5 milyar liralık ÖTV
indirimi sağlanıyor. Ankaralı
hurdacı AB Vümaz. söz konu-
su uygulamayla hurda aracın
bollaştığını anlattı.
Hurdarun kilogramının ise
100-150 bin liradan satıldığı-
nı belirten hurdacılar, bir ton-
luk bir aracın hurdasının da
100-150 milyon lira ettiğini
sövlediler.
tstanbul ve Ankara gibi bü-
yük şehirlerde genelde bakım-
lı araçlann bulunduğunu ve
buralarda 20 yaş üzerinde araç
bulmanın zor olduğunu da be-
lirten hurdacılar, bu nedenle
bazı kişilerin Anadolu'da hur-
da araç avına çıktıklanru bil-
dirdıler.
Öte yandan söz konusu uy-
gulamadan yararlanmak iste-
yenlenn sayısı her geçen gün
artarken, uygulama 20 yaşın
üzerindeki araçlann fiyatının
yükselmesine neden oldu. Da-
ha önce 500-600 milyon lira
arasında satılan çeşitli model-
lerdeki 20 yaş üstündeki araç-
lann şu anda 750 milyon lira
ile 1 milyar lira arasında satıl-
dığı kaydedildi.
Ne yapılmalı?
ÖTV indiriminden yararlan-
mak istevenlerin, "hurda bel-
gesi" alması için, önce bulun-
duklan ilin Taşıtlar Vergi Da-
iresi'nden "borcuyoktur" ya-
zısı almalan zorunlu.
Araç sahipleri veya vekıl ta-
yın ettikleri kişinin daha son-
ra araca ait plakalar ve trafık
tescil belgesi (ruhsat) ile bir-
likte, Trafik Tescil Şube Mü-
dürlüğü'ne müracaat etmeleri
gerekiyor.
Burada gerekli işlemler ya-
pılarak, araca "hurda" belge-
si veriliyor. Araç sahipleri hur-
da belgesinin tasdikli fotoko-
pisi ile yeni alacaklan otomo-
bil fırmasına gidiyorlar.
800 fîrmanın katıldığı ve 160 bin ziyaretçinin gezdiği CeBIT dün sona erdi
w
Bilisim Maıfcet'e hücxnn
• Ziyaretçilere uygun
fiyatlarla alışveriş olanağı da
sunan CeBIT, son gününde
ziyaretçi akınma uğrarken ilk
kez bu yıl satış yapılan
"Bilişim Market"te şirketler
ürünlerini mağaza fiyatından
daha ucuza sattılar.
KERtVl ÜLKER
Yüzlerce firmanın yeni ürünlerini
sergilediği CeBIT Bilişim Fuan, ziya-
retçilere Bilişim Market bölümünden
"bilişim ucuzluğu" fırsatı yakalama
şansmı verdi. İlk defa bu yıl kullanı-
ma açılan Bilişim Market'te, cep tele-
fonlanndan, bilgisayar ve yan ürünle-
rine, DVD ve CD çalardan televizyon-
lara kadar her türlü elektronik cihaz-
lar ucuz fiyatlara kapışıldı.
Fuar. 800 firma ve yaklaşık 160 bın
ziyaretçinin katılımıyla dün son bul-
du. Fuar alanında, birçok yeni ürün
ilk defa bu organizasyonla görücüye
çıkarken ilginç aktıviteler düzenleyen
firmalar bu yıl da ziyaretçi çekme ya-
nşındaydılar. Firmalann düzenlediği
mini konserler, yanşmalar ve çok sa-
yıda ünlünün katılımlanyla gerçek-
leştirilen organızasyonlar. ziyaretçiler
için ilgi odağı oldu.
ilk kez bu yıl ürün satışının yapıldı-
ğı fiıarda, bilgisayar ve aksesuvarlan-
nın sergilendıği alanlar ziyaretçi akı-
nına uğrarken, dijital fotoğrafmakine-
leri, kameralar, cep telefonlan ve ev
sineması en çok ilgi çeken ürünler ara-
sındaydı. Kullanıma açılan Bilişim
Market. yoğun ilgi gördü.
Hem gezdller
hem ucuza aldılar
Her türlü elektronik cihazm satışa
sunulduğu Bilişim Market'te şirket-
ler, fuara özgü fiyatlarla uygun öde-
me seçenekleri sundu. Indirimleri ka-
çırmak istemeyen zıyaretçilerin alış-
verişi, Bilişim Market şirketleriru se-
vindirdi. Firma sahiplen, "her 100 n-
yaretçiden 30'unun" ilk defa bu yıl
açılan Bilişim Market'in "müşterisf'
olduğunu kaydetti.
Bilişim Market'te Escortland, Ro-
mar, Ay Bilgisayar. Ada Yayıncılık,
Elit Yazılım gibi şirketler çeşitli indi-
rim. uygun ödeme nrsatı ve çeşitli he-
diyeler sundu. Escortland Pazarlama
Müdürü Sami Ayhan yaklaşık 1000
çeşit ürünün satışa sunulduğu Escort-
land standlannda, ziyaretçilerin en
çok cep telefonlan, bilgisayar ve diji-
tal fotoğraf makinelerine ilgi duyduk-
lannı ve fuara özel indirim ve kam-
Yüzlerce şirketin yeni
ürünlerini sergilediği CeBİT
Bilişim Fuan'nı yaklaşık 160
bin kişinin ziyaret ettiği
tahmin ediliyor.
Fuann düzenleyicisi
Hifaş yöneticileri, havalann
birden soğumasma karşın
ziyaretçi sayısının
azalnıadığııu belirtirken
meraklılar mağaza
fîyaüanmn aftında ve uygun
ödeme olanaklanyla abşveriş
yapma firsan buldu.
panyalar düzenlediklerini belirttı.
Fuar ziyaretçilerinin müşteriye dö-
nüştükleri Bilişim Market'te şirketler;
piyasa satış fiyatı 1249 dolar olan
Asus dizüstü bilgisayan 999 dolara,
138 dolara satılan TranslatorWeb ile
Tranlator Çeviri programını 79 dola-
ra satışa sundu.
Fuarda Ingilizce Dil Seti 520 mil-
yon yerine 390 milyon liraya alıcı bu-
lurken Eten P603 cep ofısi 245 milyon
liradan 5 taksitle ödeme seçenekleriy-
le satıldı.
Yabancı
katılımcılar.
ilgiden
memnun
CeBlT Bilişim Eurasia'ya, bu yıl Çin,
ABD, îtalya, Almanya, Kore, Singapur,
Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak
üzere 20 ülkeden 68 firma katıldı.
Özellikle güvenlik sistemleri. bilgisayar
ve yan ürünlen. inşaat malzemeleri gibi
çeşitli ürün yelpazesine sahip firmalann
birçoğu fuara ilk kez katılmalanna
rağmen beklenen ilgiden memnun.
ttalyan CaP System Telecom and
Security şırketinin temsilcisi Giovanni
Pu^iese. geçen yıl katılamamalannın bir
şanssızlık olduğunu söyleyerek
Türldye, ttalyan bilişim şirketleri için
yeni bir pazar, bu yıl firmamıza
olabilecek ilgiyi beliriemek ve Türk
firnıalan ile iletişim kurmak amacıyla
buradayız" dedı. Lazervall Laser
Sources and Systems Stand Müdürü
Renzo Eterno, Türk insanının sevecen ve
cana yakın olduğunu ve umduklanndan
daha fazla ilgiyle karşılaştıklannı
belirtirken gerekli şirketlerle irtibata
geçtiklerini ve gelecek yıl düzenlenecek
fuara kesinlikle katılacaklannı
söyledı. Geçen yıl fuara 12 firmayla
katılan Kore, bu sene 6 firmayla katıldı.
Eratech Company Ürün Satış Müdürü
James Yang, ilginin fazla olduğunu,
daha önce de fuara katıldıklannı, bu
nedenle herhangi bir yabancılık
çekmediklerini ve arzuladıklan ilgiyle
karşılaştıklannı belirtti.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Faşizmden Kurtuluş
Dört gün sonra, cuma günü, 12 Eylül'ün 23. yaş gü-
nüdür. Yıllardır bızimle olan ve ondan kurtuluşumuzun
zaman alacağı anlaşılan bu önemli sürecin, gerçek ni-
teliğinin sergilenmesi gerekiyor.
• • •
Bir bütün olarak ve genel özellikleriyle 12 Eylül reji-
minin siyasal yazındaki adı faşizmdir. Faşizm, hukukun
evrensel ilkelerini yadsıyan ve yasakçı; gerici, korkuya
ve korkutmaya dayalı, insan onurunu hiçe sayan; bas-
kıcı, yığınlann bilinçlenmesini engelleyen; ırkçı, şoven
ve savaşçı ya da yayılmacı dünya görüşüdür. Yalnız-
ca, 12 Eylül Anayasası ile 1961 Anayasası'nın hak ve
özgürlükler bakımından karşılaştınlması bile bu tür bir
genelleme için yeteriidir. Ek olarak, o sırada onlarca in-
sanımızın öldürülmesi; işleyeni bulunmayan siyasal ci-
nayetlen binlerce suçsuz insanın işkenceden geçiril-
mesi; yine binlercesinin gerekçesiz ışsiz bırakılması vb.
göz önüne alınmalıdır. 12 Eylül gericidin laikliğe daya-
lı sosyal hukuk devleti anlayışının temeline konulan bir
dinamit işlevi görmüştür. 12 Eylül sonrasında ne eko-
nomide ne de siyasette istikrar sağlanabilmiştir. Güney-
doğu Anadolu'da yükselen terörün nedenleri arasında
12 Eylül baskıcı rejiminin olmadığı kolayca söylenemez.
• • •
Ülke 12 Eylül'e, sivil siyasetin, ekonomik ve siyasal
bunalımı önleyememesi sonucu sürüklenmişti. 12 Ey-
lül darbesini yapanlann üç-dört yıl sonra genel seçim
yaptırmalan, rejimin niteliğini degiştirmeye ve dönüş-
türmeye yetmedi. Çünkü, 12 Eylül sonrasında yapılan
seçimlerde işbaşına gelen siyasal yönetimlerin tama-
mı, 12 Eylül ile demokratikleşme yönünden bir hesap-
laşmayı hiçbir zaman göze almadı; buna yanaşmadı.
Belırtilmesi gereken bir nokta da toplumun demok-
rasi isteminin sınırlı kalması ya da yetersizliğidir. Top-
lumsal ve ekonomik nesnel kısrtlar, iç ve dış gelişme-
ler bir yana bu dönemin öznelinde de toplumsal öz-
güriük isteminin çok güçlü biçimde sergilenememesi,
değişik nedenlere bağlanabilir. 12 Eylül rejiminin siya-
seti kendince biçimlendirmesı çok başansız oldu; si-
yasetin toplumsal temelini oluşturan kitte öfgütleri, baş-
ta sendika ve demekler olmak üzere, iyice budandı; ör-
gütlenme özgürlüğü baskı altına alındı; YÖK eliyle üni-
versite biçildı. Aynı dönemde, yasalan yorumlayıp hak
ve özgürlük alanını genişletmesi gereken yargı sistemi
de bu esnekliğı gösteremedi. Neredeyse süreklilik ka-
zanan ekonomik ve siyasal bunalımlan, rüşvet ve yol-
suzluğun kemirdiği bir yapı tamamlıyor.
Böyle bir ortamda toplumun özgürlük istemini dile
getirebilecek, ona öncülük edebilecek kesim, televiz-
yon yayınlannın da yaygınlaşmasıyla büyük bir etkin-
lik kazanan, basın-yayın ya da medya olmalıydı. An-
cak, bu kesim de, kendi yapısından doğan yanlışlıklar
ve buna bağlı iç kavgalan nedeniyle, toplumun özgür-
lük istemini dile getiremedi.
Sonuçta, toplum, 12 Eylül ile hesaplaşma olanağı
bulamadı; 12 Eylül'ü yapanlan yargılayamadı; demok-
ratikleşme yönünde, çoğu AB üyeliği bağlamında ger-
çekleştirilen yasal düzenlemeler de 12 Eylül'ün gölge-
sini tamamıyla kaldıramadı. Ekonomik, toplumsal ve si-
yasal alanlarda demokratik kurumlaşma sürecinin güç-
lenmesi sağlanamadı.
Bu sürecin bir uzantısı olarak 12 Eylül'ün oluşturdu-
ğu düşünsel ortam, esas olarak varlığını sürdürüyor.
Demokratikleşmedeki yetersizlik nedeniyle, siyaset, ti-
caret ve basın-yayın çıkar birtiğinin kınlması sağlana-
mıyor işkencenin sıfırlanması gerçekleştırilemiyor. Son
aylarda ağırlık kazanan komşu ülkelere bu arada Irak'a
asker gönderelim ya da ulusal çıkarlanmız Anadolu'ya
hapsedilemez türünden yayılmacı görüşlerde bu dü-
şünsel ortamın izlerinin bulunduğu kolayca yadsına-
maz. Ek olarak, ülke içinde kimi işadamlannın, sendi-
ka düşmanlığı, banka hortumculuğu, vergi kaçakçılığı
yapmalanna ve kaytt dışılıktan çıkar sağlamalanna do-
kunmayıp, giderek bunlan destekleyip, sonra da ülke-
deki "yoksulluğun ve ekonomik geri kalmışlığın tek
suçlusu IMF'dir; AB'dir" gibisinden görüşlerin de ay-
nı düşünce sisteminden esınlendiği söylenebilir.
• • •
Sonuçta, Türkiye'nin 12 Eylül faşizminden çok ya-
vaş ve de aşamalı birbiçimde çıkacağı anlaşılıyor. Böy-
le olunca da özgürlük yanlılanna büyük sorumluluklar
düşüyor.
12 Eylül'ün dayandığı anlayış ve düşünce yapısını,
yaşamın her alanında, her düzlemde ve her yerde sor-
gulamak, eleştirmek ve mahkûm etmek gerekiyor. öz-
gürleşmenin laiklik temeli üzerinde yükseleceği bilin-
ciyle, savaşçı, şoven, ister ırkçı, ister dinci olsun, geri-
ciliğe karşı çıkmak; bireyin özgürleşmesinin önündeki
engellerin, ekonomik, siyasal ve toplumsal sınıriama-
lann kaldınlmasına çaba harcamak, 12 Eytül'den kur-
tuluşun ve yeni 12 Eylüllerin olmamasının altyapısını ya
da temelini oluşturuyor.
yakup@metu.edu.tr
DUNYA EKONOMÎSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLULONDRA erginy . tr.net
ABD'nin imparatorluk rüyası Ortadoğu
kumlannasaplandı. "Vb/rıar7fas/"nın peşi-
ne takılanlar kendilerini bir çıkmaz sokak-
ta buldular. Bush yönetiminin aklındaysa
artık ABD başkanlık seçimleri var. Bu sıra-
da, BM'yi ellerinin tersiyle itip Roma Impa-
ratoru Neron edasıyla Irak'ı yakıp yıkanlar,
şimdi kuyruklannı bacaklannın arasına kıs-
tırıp BM kapısında yardım aramaya başla-
dılar.
'Yol harltası mı' deml;tlniz?
Geçen salı, Israil Savunma Bakanı Mo-
faz, "Yaser Arafat tarih sahnesinden kay-
bolmalıdır" dedikten sonra ekledi, "bu so-
runu yıl sonuna kadar halledeceğiz" (Ja-
rusalem Post, 0309). Bölgede birçok yo-
rumcu hemen bilgisayarlannın başına otu-
rup "Arafat'ı bölgeden dışan süreceksin,
pekisonra ne olacak?" başlıklı yazıları yaz-
maya başlamışlardı ki, CNN Arafat'la yap-
tığı bir görüşmeyi yayımladı. Arafat, "Yol
haritası öldü " d iyor ve ekliyordu: "Ama bu-
nun tek nedeni, Israil'in saldırganlığıdır."
Le Monde (3/09) haberi aktanrken, baş-
kanlık seçimlerinin yaklaşmasından dola-
yı Bush yönetiminin "Yol haritasını" gün-
deminden düşürmeye başladığının altını
çizdi. Böylece "Arafat'a ne olacak" soru-
sunun yanına, Filistin yönetiminin ABD /
israıl destekli Başbakanı Abbas'a ne ola-
cak sorusu da eklenmış oluyordu: Ab-
bas'ın varlık nedeni "Yolharitası" değil miy-
di?
Daha önce barış görüşmelerinde yer
alan Filistin Meclisi üyesi Hanan Ashra-
wi'nin bir yorumunda vurguladığı gibi,
"ABD ve Israil", Abbas'ı güçlendiriyoruz
diye "Arafat'a saldırdıkça, halk Arafat'ın
etrafında toplanmaya" başlamış. Böylece
ABD," hatalı bir biçimde tek
meşruiyet merkezinden
uzaklaşmış" ve "Arafat'ı
doğrudan etkileme şansmı
kaybederek, şimdi dolaylı
yollarla etkilemeye çahşmak durumuna
düşmüş" (The Guardian 04/09).
Bush ve Sharon yönetimlerinde, "Arafat
olmasa Abbas'ın işi kolaylaşır" mantığı
egemendi. iyi de muhafazakâr Jarusalem
Post (Matthevv Gutaman, 3/09) ve libe-
ral Ha'aretz (Ze'ev Schiff, 03/09) yorum-
culannın vurguladığı gibi eğerArafat sür-
güne gönderilirse Abbas'ın da sonu gel-
meyecek miydi? Filistin hükümeti istifa
edecek, İsrail Gazze'yi, Batı Yakası'nı ye-
niden işgal etmek, derin ekonomik krizin
ortasında, yılda 2 milyar dolarlık ek bir
yükü üstlenmek zorunda kalacaktı. Bu-
na karşılık Arafat uluslararası platformda
rahatça dolaşarak Israil ve ABD için so-
run yaratmaya devam edecekti.
Bu mantığın yarattığı baskı Abbas'ı, Fi-
listin Meclısi'ne ya beni destekleyin ya da
istifa ederim deme noktasına getirdı. Haf-
ta sonunda Abbas istifa etti. Israil, yeni
intiharsaldırılarını davet edercesine, Ha-
mas'ın yaşlı ve tekerlekli sandalyeye ba-
ğımlı lideri Şeyh Yasin'e uçaktan atılan
bir roketle saldırdı. Bush'un ise yeniden
seçilmek için Yahudi ve köktendinci Hı-
ristiyan seçmenin parasına ve oyuna,
Iraktaki kukla hükümeti kabul ettirebilmek
için deArap ülkelerinin siyasi desteğıne ge-
reksinimi var. Bu koşullarda Ha'aretz ya-
zan AJuf Benn'in ışaret ettiği gibi Bush yö-
netimi, seçimlere kadar" Israil Filistin so-
runundan mümkün olduğunca uzak dur-
maya çalışacak"( 04/09). israil Genelkur-
mayı bu durumu "stratejikkaos"olarak ni-
teliyormuş (Ha'aretz, 07/09). Bıze göre
Kaygan Kumlarda Röveşata
"Haritadakı yol" başlamadan bitti!
Yeniden BM kapılarında
Irak'a dönersek, New York Times'ın
aktardığı gibi, resmi açıklamalara göre
Irak'ta günde ortalama 10 ABD askeri ça-
tışmalarda yaralanıyor; her iki günde, bir
asker yaşamını yitiriyor. Son haftalarda Ür-
dün Elçiliğı'ne, BM merkezine ve ABD'ye
yakın Şii lidere yönelik bombalı saldırılar,
bölgeyi ziyaret eden Rumsfeld'in her şey
iyi gidiyor saptamasının aksine, ABD'nin
Irak'ta denetim kuramadığını kanıtlıyor. Sa-
vaşın tüm gerekçelerinin yalan olduğu or-
taya çıktıkça, ölü yaralı sayısı arttıkça, ABD
halkı içinde yönetimin Irak
politikasına yönelik kuşkular
da giderek artıyor. Ek olarak,
Bush yönetiminin, bır taraf-
tan meclisten, geçen nisan-
da aldığı 79 milyar dolarek kaynağa ek ola-
rak 65 milyar dolar daha isterken, diğer ta-
raftan da Vietnam'ı anımsatan zorunlu as-
kere alma (seferberlik) olasılığını konuşma-
ya başlaması, tüm bunlann "üzerine tüydi-
kiyor". Kongre Bütçe Ofisi'nin geçen haf-
ta yayımlanan raporuna göre Irakta
180.000 asker tutmak Mart sonundan
itibaren sürdürülemez olacak. (Coun-
cil on Foreign Relations 6/09). Öyley-
se ya asker sayısını azaltmak ya da "se-
ferberlik" ilan etmek gerekiyor.
Bu sırada askerin morali bozuk.. eve
dönmek istiyor. Genelkurmay'ın hazır-
lattığı, muhafazakâr Washington Ti-
mes'a sızdırılan "gizli" bir rapor, Sa-
vunma Bakanlığı'nı savaşa yeterince
hazırlanmamış olmakla suçluyor
(03/09). Savunma Bakanı Rumsfeld'e
güvenini kaybeden Genelkurmay Baş-
kanlığı, olağanüstü bir girişimle Po-
well'la doğrudan bir bağlantı hattı oluş-
turuyor (VVashington Post, 4/09).
"Neo-conlar" içinde de Rumsfeld doğ-
rudan eleştirilmeye başlanıyor ("Sec-
retary of Stubberness" (inatçılık baka-
nı), Week»y Standart, 15/09). Bu geliş-
meler, kuma saplanan yönetimde, mo-
ral bozukluğu ve paniğin yayılarak iç çeliş-
kileri yeniden derinleştirmeye başladığını
gösteriyor. Paniğin başka nedenleri de var:
Seçimler yaklaşırken bütçe açığı hızla ar-
tıyor; zayıf ekonomik toparlanma hem ye-
niden büyümeye başlayan bir kredi köpü-
ğüne dayanıyor hem de işsizliğin artmaya
devam etmesine neden oluyor.
Bu ortamda, geçen salı günü Bush yö-
netimi, bir "U" dönüşü yaparak, "yavuz
hırsız misali", diğer ülkelere, para ve as-
ker verin, beni bu bataktan çıkarın de-
mek için, Powell'ı BM kapısınagönderdi.
Ama Fransa ve Almanya, "uluslararası iş-
gal gücünü" ABD'nin komutasına verme-
yi amaçlayan bu yeni karar taslağını ye-
tersiz bulduklarını, "inşa sürecinin" BM
denetimine verilmesini istediklerini açık-
ladılar (Le Monde 05/09). Fransız Dışiş-
leri Bakanı Villepin, "Tehlikeli ve birbi-
rine bağımlı bir dünyada, ortak kade-
rimizin bir kısmı Irakta yaşanıyor" de-
di ve ekledi "Irak'ta mantığı değiştirmek
gerekir" (Le Figaro 05/09).
Böylece, aslında, Villepin, ABD'ye Ba-
tı'nın ortak çıkannı anımsatarak, impara-
torluk projesinden vazgeçmesini öneri-
yordu. Gerçekten de, eğer BM, Irak sü-
recine etkin bir biçimde dahil olursa, Bush
yönetimindeki "neo-con" ekibin Orta-
doğu ve "seri rejim değişikliği" projesi
suya düşecek. Bu yüzden Bush'un
BM'ye geri gitmesine şiddetle karşı çıkı-
yorlar. Böylece yönetimin iç çelişkileri da-
ha da derinleşiyor, "imparatorluk proje-
sine" karşı geleneksel hegemonyacı çiz-
ginin temsilcisi Povvell güçleniyor, birsü-
redir beklediğimiz "ince ayar" yeniden
gündeme geliyor.
11 Eylül'den sonra ABD'nin ikinci bir he-
gemonya atağının, (uluslararası siyasi
dengelere, ABD ekonomisinin uzun dö-
nemli bir imparatorluk projesini finanse
edecek güce sahip olmamasına dayana-
rak) başarı şansının olmadığını savunmuş-
tuk (Cumhuriyet 22/10/01). ABD başanlı
olamayacaktı ama.. bu, tüm dünya halk-
larına pahalıya patlayacaktı. Şimdi bu sü-
reci yaşıyoruz.