Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2003 SALI
14 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr
TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN
Dansta sonsuz sorgulamalarA\nıpa sahjıelerinde AnneTcresaDe
Keeısmaeker/Rosas, Meg Stuart/Da-
magtd Goo<Ls, litima VezAVim Van-
dektybus, DV8 DanceCompany rüz-
gârlan esiyor. Hemen hepsi de uçlar-
da dolaşan topluluklar. Dansla akta-
nyorlar vurucu söylemleriaı. Kimi
kez îiddeti ö»n plana çvkartaxak yapı-
yorlar bunu, kırni kez sorgulayarak, kı-
mi zaman da daha sakın sularda do-
laşarak... ö t e yandan. dansta bir çığır
açmış olan MereeCunninghatn Dans
Topiuhığu kuruluşunun 50. yıhnı Ame-
rika'dan Japonya'ya uzanan tıırneler-
le kutluyor Trisha Brovvn Dans Top-
hıluğu ıse 1980"lere 200O"lerden ba-
kıyor. Brown, ekim başında Londra'da
başlayacak olan Dance Umbreüa'da
(Dans Şemsiyesi) Saddler VY'efc'de ya-
pacağı ve biletleri şımdıden riıkenmiş
üç gösterisinin açılışına hazıılaruyor.
Söz konusu toplulukların hepsi de
2004-2005 turne programlarını ta-
mamlamış durumda. Hızh yaşayan
bir dünya, dans dünyası.
Dans farklı alanlara doğru yayıhyor.
Sınırlar kınlıyor. Dans performansla
buluşuyor ve bir yerlerde okuduğum
gibı son derece zengin. özgiır ve öz-
gün bir sanat olarak bedenin ıçindekı
hareketi keşfe yönelıyor. Bunu kimı
kez güçlü bir müziğın nağmelerine
uyarak yapıyor, kimi kez koreografm
farklı kavramlarla hesaplaşması sü-
recinde dikkat çeken vurgularla veri-
yor. Dansçı bedenını politik bir ifade
aracı olarak kullanıyor ve eski dans
formlanyla olduğu gibı farklı kültür-
lerin dans biçimleri, geleneklenyle
hesaplaşıyor. Dans yoğun keşıfler dün-
yası olarak tırmanıyor.
Sorgulamalar
Kendine mekân olarak Brüksel'i se-
çen 1965 doğumlu Amerikalı koreog-
raf Meg Stuart'ın çalışmalanna iliş-
kin olarak ilginç bir saptama dikkat çe-
kiyor. "Adeta sınırsa boş alanlar içe-
ren, kent merkezi kavramına yabancı
ve gökdelenlerin gökyüzüne hükmet-
tiğjbir ülkede.Amerika'da yer-zaman
iSşkisi Avrupa'da oMuğundan çok da-
ha farkhdır'' diyor eleştirmen Mari-
anne Van Kerkhoven. Bu açıdan ba-
taldığında, MegStuart'ın son çalışma-
sı 'VTsitors Only' (Sadece Ziyaretçi-
lere) sanatçının yer-aksıyon'beden-
dil arasında kurdugu ilişki üzennde
odaklanıyor. Bu ilişkiden yola çıkarak
Stuart dünyayı sorguluyor Sahneyi
çarpık yatay ve dikey mimansiyle ade-
-L/ans farklı alanlara doğru yayılıyor. Smırlar kınlıyor. Dans performansla
buluşuyor ve bir yerlerde okuduğum gibi son derece zengin, özgür ve özgün
bir sanat olarak bedenin içindeki hareketi keşfe yöneliyor. Bunu kimi kez
güçlü bir müziğin nağmelerine uyarak yapıyor, kimi kez koreografm farklı
kavramlarla hesaplaşması sürecinde dikkat çeken vurgularla veriyor.
ta kaplayan 'dekor' kendi içinde de kat-
lara ve odacıklara aynlıyor. Bilinçli
ağırlık ve hantallık dekorun en önem-
li özelhğı. Biryandau belki de 1960'la-
nn tiyatro olgusunun altını çiziyor,
öte yandan da dansa özgü açık alanın
kısıtlanmışlığını belirliyor. Dansçılar
ya da oyuncular kısıth ve kmk hare-
ketleri ve de aynı nitelikleri taşıyan dil
kullanımlan ile, ki bu deforme edil-
mış bir dil (ya da ses) ve hareket bu-
luşması olarak mtelendirilebilir. deko-
run içinde (ya da o mekânda) sıkışmış-
lığı yansıtıyorlar. Mekânda olduğu ka-
dar insanlardaki (dansçılar) kınlma,
çarpılma. bozulma fıziksel olduğu ka-
dar zihinsel çözülmeyi de yansıtıyor.
KuşkusuzMeg Stuart'ın önceki yapıt-
lannı da izlemiş olmak sanatçının yön-
temini belirlemek için önemh. Sanat-
çının bireyde ve giderek toplumda ya-
şanan bedensel ve zihinsel çözülme-
len mekânla, aksıyonla, sesle vurgu-
lamayı amaçlayan bu çalışmasında
koreografının gidebileceği uç nokta-
lan yakalamaya çalışmak ise farklı
bir deneyim.
Belçikalı koreograf Anne Teresa De
Keersmaeker ıse 'Once' ('Bir Zaman-
lar') adlı tek kişilik çalışmasında 'Jo-
anBaezConcertPart2' uzunçalann-
daki şarkılardan yola çıkıyor. Bomboş
bir sahne, bir köşede 1960'lardan kal-
ma bir pikap ve önünde Joan Baez
plaklan... Bir de BobDylanplağı. Ke-
ersmaeker üzerinde basit bir giysıyle
ıçeri giriyor, ayağındaki pabuçlan fir-
latıp atıyor ve nefes kesen, yalm, vu-
rucu bir gösteri başlıyor. Joan Baez'in
tngilizce ve Ispanyolca söylediği pro-
testo şarkılannda, aşk baladlannda bir
yandan kendi gençliğini anımsarken
o şarkılardaki güçlü politik söylemin
altını dansla olduğu kadar boş bir me-
kânda duvara yansıyan slaytlar ve
filmlerle çiziyor. Irkçılığa karşı güç-
lübir direnişm simgesi olan'We shall
overcome' ('Üstesinden Geleceğiz') di-
zelennde bugün farklı bir düzlemde
yaşanan ayınmcıhğa başkaldınyor.
Bunu yaparken de söz ve hareket ara-
sındaki ilişkiyi irdehyor. Bunu yapar-
ken özellikle çıplak bedeninın müzik-
le sanki iç içe geçtiğı sahnelerde ha-
reketleri bir ritüeli çağnştınyor De
Keersmaeker"in. Müzikle, dizelerle,
dünle, bugünle ciddi bir hesaplaşma.
Izlerken düşünüyorum, bizim yaş ku-
şağı için Joan Baez çok şey ifade edi-
yor, ama salon belki de Baez'i ilk kez
dinleyen gençlerle dolu. Müziğın al-
tında yatan sağlam söylem De Keers-
maeker'in koreografisiyle buluştu-
ğunda hareket içindeki iç-hareket ız-
leyenleri yakalıyor, sürüklüyor.
Toprak-su-rüzgâr
Rosas Grubu"nun koreografısini yi-
ne Anne Teresea De Keersmaeker'in
yaptığı 'Aprfl Me' (Amerikalı şair e.
e. Cummings"in bir şiirinden) ise sa-
natçının solo gösterisinde olduğu gi-
bi, ama daha farklı bir ritüelin içine
çekiyor ınsanı. Su-toprak-rüzgâr.. bu
yer yer ilkel törenin elementleri ola-
rak belırleniyor ve kimı zaman vurma-
lı çalgılarla desteklenen müzik, bir
şenlik havasında başlayan danslan
zenginleştinrken su-toprak-rüzgâr
renkleri danslann hızında, şiddetin-
de, yumuşaklığında yakalanıyor. Ya-
pıtın düz çizgıler ve daireler üzerine
oturmuş olan biçimi tgor Stra-
vüısky'den Yannis Xenakise, gele-
neksel Hint şarkılanndan Mozart'a
uzanan müzıklerle bütünleşıyor. Bir-
likte hareketler, kopuşlar, buluşma-
\ar, ikili üçlü danslar, sololar ve bir ayi-
ni anımsatan dönüşler. 'April Me'de
şiddet, arayış, sorgulama, şenlik, dü-
ğün. acı birlikte yaşanıyor. Sürprizler-
le dolu bir yapıt. Insanı şaşırtan bir ya-
pıt. Tırmanış, sorgulayış, reddediş,
kucaklayış hepsi bir fırtına gibi ıç içe
yaşanıyor ve dans bır kez daha güçlü
söylemini dile getiriyor.
Anne Teresa De Keersmaeker 'Ba-
sel Tanzt 03' gösterilerinı tamamlar-
ken Tanztheater Pina Bausch
k
Der
Fentzerputzer' ile üç günlük biletleri
tükenmiş olarak küçücük Basel' ın ko-
caman Musical Theater'inde yerinı
ahyor. Bu arada, Pina Bausch Istan-
bul projesme, onu bu projeyi gerçek-
leştirmeye iten duyarlıhğıyla, göz-
lemleri, zengin iç dünyasıyla örtüşen
bir isim de kovdu; 'Nefes~'
Istanbul Devlet Tiyatrosu sezona, 7 Ekim'de Oda Tiyatrosu'nda ilk gösterimini yapacağı 'îpin Ucu' adlı oyunla başlıyor
Ekim ayı, perdeyi açma zamanıdır!
YAZIODASI
SELtM İLERİ
Sandık Odası'nda
İstanbulTürkçesid)
Sözlükleri kanştırıyorum.
TDK'nin 1966 basımı Türkçe Sözlük'ü 'sandık
odası 'nı şöyle tanımlıyor.
"Sandık sepet gibi her gün kullanılmayan eşya-
nın saklandığı küçük oda."
Çocukluğumda epey sandık odası gördüm. San-
dıklısına pek rastlamadım; hiç rastlamadım daha
doğrusu.
Bu sandık odası başka bır zamanın, artık mazi-
de kalmtş bır zamanın odasıymış. Çünkü sandık oda-
sı, o zamanlar, hırdavatın kaldınldığı küçük oda de-
ğilmiş.
Burası çeyize ayniırmış.
'Çeyiz' dediğim, beş aşağı beş yukarı kalıplaş-
mış nesneler. Adeta dondurulmuş bir yaşam tarzı,
çeyiz sandıklanna yerleştinlen nesnelerde yenilik ara-
mıyormuş.
Gelgelelim, moda dünyası egemenlik kurar kur-
maz, çeyiz gözden düşmüş. Git git, çeyizin pabu-
cu dama atılmış.
Her gün başka bir rengi, cinsi, kesimi, türü ge-
reksiniyor moda. Amacı, tüketimi kışkırtmak. De-
ğil yıldan yıla, mevsimden mevsime modanın emir-
leri değişiyor.
Aynca kutu gibi apartmanlarda "diz basar ak
sandıktar" nereye konacak? Insanlar zor sığışıyor.
Asaf Hâlet Çelebi o harikulade sevimli "Şehir" şi-
irinde diyor ki:
"tahta evler eski kutulardır
apartmanlar yaldızlı nişan şekeri kutulandır"
Belki 'apartman'\n Istanbul'da boy gösterdiği ilk
dönemlerde. Sonra ne yaldız kalmış, ne nişan şe-
keri...
lyisi mi, çeyiz sandıklanna geri dönelim.
Eski çeyiz sandıklanndaki "hilalî gömlekler" be-
nim bir öyküme geçmiştir, "Gelinlik Kız"a.
Hilalî gömiek evde dokunur. Bezi büyükanneler,
teyzeler, halalar dokurlar ve gençkız da dokumayı
onlardan öğrenecek, ilerde kendi çocuklanna öğ-
retecektir.
Bezin bir teli keten iplikten, bir teli ince ipekten
kıvır kıvır sarmaşarak dokunurmuş. Hanım gömlek-
lerinin kenarları renkli ipek -çogu kez vişneçürüğü,
pembe- beylerinki beyaz.
Giyilmeden saranp kalmış hilalîgömlekler görmüş-
tüm. Yaşanmamış hayatlar gibiydiler. Işte o burku-
luşla anmıştım onlan "Gelinlik Kız"üa.
Yıne çeyiz sandıklannda gergef işlerine yer veri-
lirmiş. Şerbet peşkirinden tutun da, sofra takımla-
nna, daha sonraki alafranga möbleli yıllarda seh-
pa örtülerine, bardak altı tabak örtülerine kadar.
Gergef işi uzun süre gözdeliğini korumuş.
Sandığı kanştırdıkça, bir şal koleksiyonuyla kar-
şılaşacağız ki, bu şal bolluğunaşaşmamak elde de-
ğil:
Hindistan'm görkemli "car" şalları baş köşede.
Şallann car denileni hep hanımlar için. Hanımlar bu
şallara, eve gelen hekime çıkarken bürünüyortar.
Canfes astarlı lahur şallanndan boy hırkalan di-
kiliyor. "Canfes"\ Şemsettin Sami'nin sözlüğünde
buldum: "İnce, pahak ve ekseriya iki renkte kumaş."
Gelelim "lahur"a; Şemsettin Samı onu "lahûri" di-
ye anıyor. "Hind'in Lahur şehrindeyapı/an neffs şal."
Yumuşak ipekten şallar ille bele dolanacak.
Bir şal fırtınasıdır kasıp kavuruyor.
Kış günlerinde erkekler Acem şallannı boyunla-
nna sararlarmış. Acem şalının nasıl bir şey olduğu-
nu öğrenemedim.
Gürün'de dokunmuş şallardan yine erkeklere hır-
kalar, yelekler, mintanlar yapılırmış.
Bu şal bereketinde, şallann sandığı da elbette ay-
n olurmuş. Sandık odalannın ayrı bir şal sandığı var-
mış.
Takvimde tz Bırakan:
"renkler güneşten çıktılar/ renkler güneşe girdi-
lerl renkler güneşsiz öldüler/ ne renk gerek banal
ne renksizlik" Asaf Hâlet Çelebi, Om Mani Padme
Hum, Adam Yayınları, 1983.
I
Kûltür Servisi - tstanbul Devlet Tiyat-
rosu yeni sezona ~> Ekim'de Oda Tiyat-
rosu'nda ilk gösterimi yapılacak olan
Vüs'at O. Bener'in 'tpin Ucu' ve Aziz Ne-
sin Sahnesi'nde geçen sezon sahnelenen
MaksimGorki'nin 'Ayaktakunı Arasın-
da' oyunuyla 'merhaba* dıyecek.
Devlet Tiyatrolan'nda ekim ve kasım
aylannda Güngör
Dilmen ın 'Osman-
lı Dram Kumpan-
yaa', Ronald Har-
wood'un 'TarafTut-
mak', NeU Si-
mon'un'GüneşÇo-
cuklan' ve Yakup
Kadri Karaosma-
noğhı'nun 'Yaban'
oyunlannm ilk gös-
terimleri yapılacak.
tlk Türk tiyatro
oyuncusu Ahmet
Fehim Bey'in anı
defterinden yola çı-
karakGüngörDilmen' in
yazap oyunlaşurdığı'Os-
manh Dram Kumpan-
yaa'mn rejısi Sönmez
Atasoy'a aıt. Oyunda
Sönmez Atasoy, Galip
Erdal. Cengiz Baykal,
Mahir Günşira>'ın da
bulunduğu birkadro rol
ahyor.
DT'nin sezon açılış
oyunu olan 'tpin Uco'
kişisel çıkarlannı kollayan ve bu yüzden
gülünçleşen insamn, acıklı bir yalnızlık
gerçeği ile yüzleşmesini ışliyor. Oyunu
sahneye koyan ise Müşfik Kenter.
Taksim Sahnesi'nde sahnelenecek olan
bir diğer oyun ise; Can Gürzap' ın yöne-
timini üstlendığı 'Taraf Tutmak'. Hitier
döneminin ünlü orkestra şefi WUhem
Furtwanger"inYahudi meslektaşlanmn
sınırdışı ediknesinin ardından .Almanya'da
kalmaya karar verdiği için Nazizme hiz-
met ettiği gerekçesiyle suçlanışını ve ya-
şamının nasıl bir değişirne uğradığını ele
alıyor. Oyunda Tank Ünlüoğlu, Zejnep
•DT'nin bu sezon
sahneleyeceği byunlar
arasında geçen yıl,
Afife Jale Ödülleri'nde
8 ödül alan Maksim
Gorki'nin 'Ayaktakımı
Arasında' adlı oyunu
da bulunuyor.
Erkekli,Ozgür ErkekH'nin yanı sıra Can
Gürzap da rol ahyor.
NeilSimon'un defalarca sinemaya ak-
tanlan komedisi 'GüneşÇocuHan'bukez
Hidayet Erdinç yönetımiyle Oda Tiyat-
rosu'nda sahnelenecek. Oyun kırk yıl ay-
nı sahneyi paylaşan ve uzun yıllardır bir-
birleriyle konuşmayan iki emekli komed-
yenin bir televızyon
programıiçinyeni-
den bir araya geliş-
lerinin serüvenini
anlatıyor. Alp Öy-
ken, Emin Olcay.
Canberk Uçucu ve
HanifeŞahin'inroI
aldığı oyun bir ko-
medi.Tıyatrosever-
ler kasım ayında
Mehmet Ergenin
sahneye koyduğu
Yakup Kadri Kara-
osmanoğlu'nun
unutulmaz romanı
"Yaban'ı izleme imkâ-
nı bulacak. Yaban ilk
kez bir tiyatro oyunu
olarak sahnelenecek.
Devlet Tiyatrola-
n'nda geçen sezon be-
ğeniyle izlenen Barfl-
letve Gredy'nin 'Kak-
tûs Çiçeği', Haluk
Işık'ın'Mavi Pullu Ba-
lık, Martin Crimp'in
'Kır', Memet Bay-
durun k
Kam\x)n', EdipCansever'in fc
Ben
Ruhi Be\ Nasılun', W. Shakespeare ın
'KralLear', İhsanOktay Anar'ın 'Efra-
siyab'ınHikâyeleri' ve SâzunHikmet'in
'Km'ayıMilliye' oyunlan bu yıl da keyif-
le izlenebilecekler arasında bulunuyor.
CemalÜnlü'nün derlediği 'Karagöz'ün
Salıncak Sefası' adlı geleneksel gölge
oyunu da ekim ve kasım aylan içinde
sahnelenecek. Oyunlar Taksim Sahnesi,
Oda Tiyatrosu, .Aziz Nesin Sahnesi ve
AKM Büyük Salon'da görülebilir. Bilet
fiyatlan; tam 6 milyon, öğrenci 4 milyon
olarak belirlendı. (0 212 245 25 90)
Tiyatrolar Beşiktaş'tabuluşuyor
Kültür Servisi - Beşiktaş Bele-
diyesi ve Aysa Organizasyon işbir-
liği ile düzenlenen 'TiyatrolarBXH
hışması' 3 Ekim'de başlıyor. Ge-
çen sezon sahnelenen ve beğenı ka-
zanan oyunlar yedi günboyunca sa-
at 21.00'de Akatlar Kültür Merke-
zi'nde tiyatroseverlerle buluşacak.
Tiyatrolar Buluşması 3 Ekim'de
Orhan VeK'nin yazdığı ve Murat-
han Mungan ın oyunlaştrrdığı tek
kişilik oyun 'Bir Garip Orhan Ve-
I'yle başlayacak. MüşfikKenter' in
rol aldığı ovunun yönetmeni Oğuz
Aral.
4 Ekim'de, yazar ve şair Sunay
Akın'ın 'Kumbaradaki Zürafa'
adlı tek kişilik gösterisi izlenebi-
lir. Akın'ın.kitaplarından yola çı-
karak hazırladığı bu göstende ka-
tıhmcılar bir tarih yolculuğuna ta-
nıklık edecek.
Dostlar Tiyatrosu. 6 Ekim'de yö-
netmenliğini Genco Erkal' m yap-
tığı 'Yaşasm Savaş' adlı müzikli
kabare ovıınunu sanatse\erlerle
buluşturacak. Zefiha Berksoy. Gen-
co Erkal, Erdem Akçatepe, Alpa\
Atalan rol aldığı ovımda, savaşı
destekleyen düzene ve medyaya
hak ettikleri eleştiriyi, bir anlam-
da toplumsal sorumluluklan sah-
neye taşmıyor.
Yaşamda varoluş gerekçesini
sorgulatmak için yıllarca uğraş ve-
ren Genco Erkal'ın, Aziz Nesin,
Bertolt Brecht Euripides, Ferhan
Şensoy, Karl \ alentin, Nâzun Hik-
met ve Wolfgang Borchert'ın ya-
pıtlanndan uyarladığı ve Aydın
Engin'in skeçlerini yazdığı 'Ya-
şasm Savaş' adlı oyun, savaşı mer-
cek altına ahyor.
Uyguriar Tiyatrosu 7 Ekim'de
N'ejat Uygur'un yazıp yönettiği
'Türldve'ninDefisr adlı oyunu sah-
neleyecek. Oyunda BahriBeyat, Di-
kkDemir Uygur, Volkan Saraçoğ-
hı, Birol Engeler, Şule Güne\ ve
Müge Taşpmar rol ahyor.
Tiyatro Istanbul. Marc Camolet-
ti'nin yazıp Gencay Gürün' ün yö-
nettiği 'ÇügmHaftasonu' adh o>'un-
lannı, 8 Ekim'de Akatlar Kültür
Merkezi'nde sahneleyecek. Me-
tin SerezB, Can Gürzap, Nilgün
Belgün, Şahnaz Çaku-alp, Metin
Arslan ve EbruTekgündûz'ün oy-
nadığı oyun, eşlerin birbirlerini al-
datmasını konu alıyor. ^
AKPo\Tazoğhı'nun 'ÖdünçYa-
şamlar' kitabından yola çıkarak
hazırladığı tek kişilik oyunu 9
Ekim'de saat 21.00'de sahnelene-
cek. Sanatçının tiyatro anılanndan
oluşan 'Ödünc Yaşamlar' Türki-
ye'nin bugünkü durumunu da göz-
ler önüne seriyor.
Bilgı için: (0 212 351 93 90)
Kırşehir'de Dadaloğlu heykeii
• KIRŞEHÎR (Cumhurtvet) - Kırşehir" in Kaman
ilçesıne Kültür Bakanlığı \e Kaman Belediyesi
tarafından yaptınlan Dadaloğlu heykeii 3 Ekim'de
saat 10.00'da açılacak. 1785"te Çukurova'da doğan
ve 1868'de Kaman'da ölen ozan Dadaloğlu'nun at
üzennde elinde sazla gerçek boyutlannda yapılan
heykehnin açılışı Japon prensi Tomohito, prenses
Nobuko ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu da
katılacak. Dadaloğlu Kültür Parkı'ndaki
Dadaloğlu Anıt Mezan'nm yanında yer alan
heykel Metin Yurdanur tarafından yapıldı.
Türk-HoNanda dostiuk hattası
• AMSTERDAM (AA) - Hollanda'da Türk işgücü
göçünün 40. ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluşunun 80. yıldönümü, gelecek ay kültürel
ve sanatsal etkinliklerle kutlanacak. 'Türk-
Hollanda Dostluk Haftası ve Türk Kültür
Festivali' adıyla düzenlenecek etkinlıkler
çerçevesinde, başta Amsterdam ve Rotterdam
olmak üzere büyük kentlerde Türk filmleri
gösterilecek. Aynca, etkinlik kapsamındaTürk
müziğı, halk o>ıınlan, el sanatlan \ e gölge
oyunlanndan oluşan halka açık bir şenlik de
düzenleniyor.
BUGÜN
• YAPIKREDİ KÜLTÜR MERKEZİ
SERMETÇİFTERSALONT nda 18 30da
tzzet Günav, Şener Köksümer ve Sertaç
Kayserilioğhı nun katılacağı 'Kokksrvonculuk
ve Araştırmacıhk' konulu söyleşi.
(0 212 252 47 00)
M BEYOĞLUBLXUŞMASI kapsamında
Nâzım Kültürevi'nde 17.00'de 'Yeşilçam
Emekçikri Anlaöjor' konulu söyleşi. Tünel'de
17.30'da tstanbul Bflgi Ünhersitesi Oğrenci
Topluhığu'nun konseri, 18.30'da Akbank Kültür
Sanat Merkezi'nde Hilmi Etikan'ın 'Tarlabaşı
Tarlabaşı', Hasan Ozgen'in 'Ateşin Göçü' adh
belgesel gösterimleri, 19.30'da .\kbank Kültür
Sanat Merkezi'nde '2003 Türkijesi'nde Belgesel
Sinemanın Yeri' konulu panel, 21.30'da
Babylon'da De Amsterdam Kfczmer Band ve
Galata Gypsy Band'ın konserleri.
(0 212 245 79 84)