04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DEHAP ve Ozgür Parti genel başkanlan ile Haluk Levent ve iki gitaristi sorgulanıyor KürtFestivaM'nebeşgözaltıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'da düzenlenen "Kürt Fes- tivah'"ne ilişkin soruşturma kapsa- mında sanatçı Haluk Levent ve Öz- gür Parti Genel Başkanı Ahmet Tu- ran Demir'in ardından DEHAP Ge- nel Başkanı Tuncer Balarhan da gö- zaltına alındı. Bakırhan. soruşturma- nın çıkanlan uyum yasalannın gös- termelik oldugunu kanıtladığını kay- dederken, Haluk Levent, avukatı ara- cıhğıyla. "Beni PKK/KADEK'H gi- bi göstenneye çahşıyoriar. Ben Ata- türkçü, Kuvayı Mflhyeciyim. Hiçbir Idmse, kurum, kuruluş ya da örgüt beni PKK/KADEK'li ya" da sempa- tizanı yapamayacak" mesajını ılettı. DEHAP, gözaltı olayıyla ilgili olarak AB ve A\Tupa Parlamentosu'na bil- gi verdı. Başbakan RecepTayyipEr- doğan dün Dubai dönüşünde gaze- tecilerin sorulan üzerine, konuyu bi- lemediğinı. ancak olayın takipçisi olacağını söyledi. Haluk Levent Sanatçı Haluk Levent, kendisinin PKK/KADEK'li gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek "Ben Atatürkçü, Kuvayı Milliyeciyim. Hiç kimse beni PKK/KADEK'li ya da sempatizanı yapamayacak" dedi. DEHAP lideri Bakırhan da haklanndakı soruşturmanın çıkanlan AB uyum yasalannın göstermelik oldugunu kanıtladığını söyledi. T. Bakırhan Haluk Levent'inkonserverdiği fes- tıvale ilişkin soruşturma kapsamında, DEHAP Genel Başkanı Tuncer Ba- larhan da gözaltına alındı. •Söylediklerimin arlcasında dururum' Emniyet müdürlüğüne çağnlan Ba- kırhan, parti önünde yaptığı açıkla- mada, aynı soruşturma kapsamında Özgür Parti Genel Başkanı Ahmet Turan Demirin öncekı gece gözal- tına alınmasını kınadığını kaydederek, şunlan söyledi :"Eğer talep edilirse hiçbirsorun çıkarmadan ifade verme- ye gidebileceğimizi de bu vesile ile ka- nıtlanuş olduk. Biz,yurtdışında da o(- sa.yurtiçindedeolsa, vapmıs olduğu- muz konuşmalann. söylediklerimizüı arkasında duruyoruz."1 Festivale KADEK'ın propaganda- sını yapmak ıçin gitmedilderini söy- leyen Bakırhan, soruşturmanın. DE- HAP hakkındakı kapatma davasını olumsuz etkilememesi gerektığini kaydetti. Daha sonra emmyete gıden Bakırhan, gözaltına alındı. Levent ile Bakırhan' ın bugün DGM'ye çıkanl- ması bekleniyor. Haluk Levent'ın avukatı Mustafa Karaman. yaptığı açıklamada, Le- vent'ın "TerörleMücadeleŞubesi'nin tekktşUikgözetim odasmda' Sen bek- le, senın yasadışı bağlanttlarını bır araştıralım, yoksa bırakınz" manö- ğryla gözaltına alınmasının" hukuka aykm oldugunu kaydetti. Karaman. Haluk Levent ile birlikte gitaristler Göktuğ Şenkal ve dedesi emekli ge- neral olan Denıir Karacebennem ın de gözaltında oldugunu bildirdi. Çiçek: Haksız gözaltı sıkıntıya sokar Adalet Bakam CemilÇiçek. gözal- tını değerlendirirken birinin haksız yere gözaltına alınmasının Türkiye'yi sıkıntıya sokabileceği konusu üze- nnde durulması gerektığini belirtti. Çi- çek, uygulamada bir kısım eksıklik ve aksaklıklar bulunduğunun bilincinde olduklannı kaydederken, "Yasalan uygutamak,çtkarmaktan daha önenv Bdir. Bu yasalan raflan süslemek için çıkarmryoruz. Bu yasalar ülkede da- ha çok özgüıiük olsun. daha çok hak ve hukuk gözetilsin. özgüıiükler ve haklar teminat alüna ahnsın ve insa- nımız da bundan beklenen faydayı sağlasın diye çıkanbyor." dedı. Çiçek,"Levent, bir konser venfiği için gözalüna ahndL Bu. Türkrve adı- na nasıl bir görüntü?" sorusunu şöy- le yanıtladr"Konu acaba o mudur? Onu bflmiyorum. Ama yargıyı hiçbir soruştunnayapamazhalegetinnekde yanlışür. Herkesin şuna dikkat erme- si lazundır: hâkimlerimiz, savcdanmız yasalan uygularken hakihMne sebep vernıemeü. Yasalan. çıkış muradına uygun olarak yorumlamah. Buna uy- gun kararlar vermeli. Bu bizim te- mennimiz. arzumuz,"1 diye konuştu. 't 7 Arabk'ta yapıtacak Kadın örgütleri, yeni TCK'ye göre mağdurla evlenen saldırganın ceza almamasını eleştirdi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSYM, Lisansüstü Eğıtım Gıriş Sınavı (LES), tarihıni 7 Aralik 2003 olarak be- lirledi. Bütün yükseköğretim kurumlan, lisansüstü programlanna öğrencı seçme ve yerleştirme işlemlennde LES sonuç- lannı kullanacak. Adaylann LES'ten, başvurduğu lisansüstü programın puan türünde en az 45, lisans diplomasıyla doktora programına basvuracaklann ise en az 55 puan almalan gerekiyor ÖSS için ek yerleştirme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSS için ek yerleştirme başvurulan 1 Ekim'de başlayacak. 7 Ekım'de sona erecek. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden yapılan açıklamada, ek yerleştırme ıçin başvuru formunun ve kılavuzun ÖSYM sınav merkezi yöneti- ciliklerinden temin edilebileceği belirtil- di. Konuyla ilgili aynntılı bilginin gele- cek hafta duyurulacağı bildırildi. THY Hintfstan'a uçuyor • VENİDELHİ (AA) - Istanbul ile Yeni Delhi arasındaki uçak seferleri, 11 yıl aradan sonra yeniden başlıyor. Türk Ha- va Yollan (THY). 29 Eylül'de uçuşlara başlayacağı Yeni Delhi hattının tanıtımı kamacıyla milletvekili. nirokrat ve gazeteci- lere yönelik bir gezi "düzenledi. Seferlerin yeni- den başlaması dolayısıyla Yeni Delhi'dekı Sheraton Oteli'nde "THY gecesi" gerçekleştırildı. Güvenli bina semineri • İstanbul Haber Servisi- İstanbul Vali- liği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi. In- şaat Muhendısleri Odası İstanbul Şube- si, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Der- nekleri Federasyonu tarafından düzenle- nen "Depremde Güvenli Binalar Semi- neri" dün Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'nda başladı. Inşaat Mühendisleri Odası istanbul Şubesı Başkanı Cemal Gökçe, sağlıklı bir yapı denetim sistemi- ne ihtiyaç duyulduğunu anlatarak. Tür- kiye'nin depremden konınma, zararlan- nı azaltma konusunda yasal olarak doğ- ru bir yerde olmadığını söyledi. Saldırgan teslim oldu • İstanbul Haber Servisi - Gazeteci Şa- fak Pavey'i 5 gün önce darp ettiğı gerek- çesıyle aranan zanlı Burhan llgin (26), Beyoğlu llçe Emniyet Müdürlüğü'ne teslun oldu. Uyuşturucu madde kullan- maktan ve oto hırsızlığından sabıkası bulunduğu belirtilen tlgin'in, ilçe asayiş büro amirliğinde sorgulandığı öğrenildi. En eski insan fosili • VVASHEVGTON (AA) - Modern insa- na aıt en az 34 bin yılhk çene kemiği bu- lundu. Washington Cniversitesi"nden antropolojı profesörii Erik Trinkaus, ge- çen yılın şubat ayında Romanya"da Kar- patlar"ın güneybatısındaki bir mağarada bulunan kemiğin, 34 bin ila 36 bın yıllık olduğunun belirlendiğini bildirdi. Akaryakıtta indirim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akaryakıt ürünlerinden motorinin litre fiyatında yüzde 1.89. gazyağının fiya- tında ise yüzde 1.64 oranında indirim yapıldı. Akaryakıt Ana Dağıtım Şirket- leri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, yapılan düzenlemeyle. Istanbul'un Âvrupa yakasında motorinin litre fiyatı 1 milyon 349 bin liraya geriledi. On Numara devretti • ANKARA (AA) - On Numara Oyu- nu'nda kazanan numaralar, '7. 10, 12, 16.19,26,29, 38,40,49, 50. 51, 55, 58, 59, 60, 66. 68, 70, 74, 76. 78' olarak belirlenirken, 10 bılen olmadığı için 113 milyar 851 milyon 830 bin lira haf- taya devretti. Çekilişte. 9 bilenler 895 milyon 250'şerbin, 8 bilenler 58"er miryon, 7 bilenler 5 milyon 800'er bin, 6 bilenler 700'er bin. hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 500'er bin lira ikramive kazandı. Kacbıu ısyan ettiren yasa • Yasaya göre evlenme yoluyla 'etkin pişmanlık* gösteren erkek cezalandınlmıyor. Bu durumun suçun failini korumak oldugunu belirten kadın örgütleri, tecavüzcüsü veya kendini kaçıran kişi ile bir arada yaşamaya zorlanan kadının yaşadığı güçlüklere dikkat çekti. ANKAR\ (A\KA) - Türk Ceza Yasası'nda, tecavüzcünün. mağdur olan kadınla evlenmesmı "etkin pişmanhk nedeni" görerek, davanm veya cezanın ertelenmesim öngören maddelerinin yeni tasanda değiştirilmemesine tepki gösteren kadın örgütlen, bu uygulamamn kadının tecavüzcüsü veya kendini kaçıran kişi ile bir arada yaşamaya zorladığını belirtti. Mor Çatı, Cumhuriyet Kadmlan Derneği, Diyarbakır Barosu Kadm Komisyonu, İstanbul Barosu Kadın Haklan Uygulama Merkezi, İstanbul Valilıği İnsan Haklan Masası, istanbul Valiliği Kadımn Statüsü Birimi, Izmir Barosu Kadm Haklan Uygulama Merkezi, tzmır Barosu Kadm Komisyonu ve Kadının insan Haklan- Yeni Çözümler Vakfı, yeni TÇK tasansmı değerlendırdi. Örgütler, tasanda da teca\üzcünün, mağdur olan kadmla evlenmesim "etkin pişmanhk nedeni" görülmesini eleştirerek. bu maddenin kaldınlmasını istedi. Hukukun felsefeslne aykırı Kadm örgütlerinin hazırlanğı raporda, TCK'de cinsel teca\Tİz, insan alıicoyma ve kaçırma, kişinin cinsel ve bedensel bütünlüğüne karşı ışlenmiş, insan haklanru açıkça ihlal eden suçlar olduğuna dikkat çekildi. Bu suçlann işlenmesinden sonra failın mağdurla evlenmesinin "etldn pişmanhk nedeni" kabul edilmesi veya "davanın v«ya cezanın ertelenmesine" imkân tamması mantık dışı ve ceza hukukunun temel felsefesme aykın uygulamalar olarak tammlandı. Bu düzenlemelerin kadınlann teca\-üzcüleri veya kendilerini kaçıranlarla zorla evlendirilmeleri için yasal zemin hazırladığına işaret edilen raporda. böylece cinsel teca\-üz ve insan kaçırma suçlannın cezasız bırakıldığı anlatıldı. Türk-Japon kültürleri Topkapı Sarayı 'nda buluştu 2UU Japon ve 50 Türk sanatçının toplam 350 eserinin yer aldıgı Sanat Üçgeni adlı plastik sanatlar sergisi dün Topkapı Sara\ı, Türk İslanı Eseıieri Müzesi ve Arkeoioji Müzesi'ni içine alan üç ayn mekânda açddı. İstanbul Büviikşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanuğının desteği ile düzenlenen sergide, Türk ve Japon güzel sanatlanndan resim. hey kel, cam, kaUgrafl örnekkri ile her iki ülkeye özgü ebru ve kakejuku eserieri yer ahyor. Törene kaülan İstanbul İİ Kültür Müdürii Necdet Gürgen, "Türk ve Japon sanatçılannın ortak çahşmalanyla gerçekleştirilen bu sergi Türk-Japon ilişkikrinin geüşimi için büyük bir adımdır" dedi Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Akio \\ada ise Türkh e ve Japonya arasındaki dostluğun kabcı oldugunu vurgulayarak 14 Japonya'da bu >ıl 2003 Türk Yıh olarak bü>lik bu- coşkuyia kutlanmaktadır. Bu tür kühürel ilişkilerimize devam edip birbirimize daha yakmlaşacağmuza inaru\orum" dhe konuştu. SergL 2 Ekinfe dek zharet edilebilecek. Sergiyi, Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Akio Wada açö. (Fotoğraf:YUSUF BA1L\DIR ATİLA) Şanlıurfa'da ırgatlık yapan çocuklar hasat bitmediği için eğitimlerine devam edemiyor Okul yerine pamıüctarlasınaARİFFARAÇ ŞANLIURFA - Yeni eğitım öğre- tim dönemi başlamasına karşın Şan- lıurfa'da pamuk tarlalannda ırgatlık yapan çocuklar okullanna ka\Tjşama- dı. Harran ve çevresinde binlerce çocuk kilosu 90-100 bin liraya pa- muk toplayarak aile bütçelerine kat- kı sağlamaya çalışıyor. Atatürk Baraj ı'ndan Harran Ova- sı'na su verihnesiyle yılda ortalama 700 bin ton pamuk üretilen Urfa'da da Çukurova'da olduğu gibi çocuk- lar tarlada ırgathk yapıyor. Pamuk ha- sadı bitmediği için çocuklar eğitim- lerine devam edemiyor. Okullaşma oranının ihcöğretimde yüzde 73, ortaöğretimde yüzde 21, yükseköğretimde ise yüzde 7 oldu- ğu kentte, kadınlann sadece yansı okuma yazma biliyor. Ilköğretim ve lise dönemindeki birçok çocuk ise masraflannı çıkar- mak için yaz boyunca tarlalarda ça- lışmak zorunda kalıyor. Mevsimlik işçi olarak önce Karadeniz'e fındık toplamaya giden çocuklar. ardından Hatay, Çukurova ve Urfa'da pamuk topluyor. 12 yaşındaki 7. sınıf öğren- cısi HaHl Denûrve kardeşleri de pa- muk nedeniyle okula gidemeyenler- den. Lise 1. sınıf öğrencisi İbrahim Demir neden okula gitmedığini şöy- leaçıklıyor: "Paramız olmadığı için Ovası'na su verilmesiyle yılda ortalama 700 bin ton pamuk üretilen Urfa'da çocuklar tarlada ırgathk yapıyor. pamuktophıyoruz. Çünkü buna mec- buruz. Önlük. çanta, defter. kitap al- mak için çalısmah\TZ." Enüne Demir ise pamuk tarlasm- da çalışırken biryandan da doktor ol- ma hayali kuruyor. Okula başladık- tan sonra geç kaldığı dersleri arka- daşlanndan aldığını anlatan Demir. "Doktor olmayı çok istiyorum. Çün- kü köylerde hastane, doktor, öğret- men yok. İnsanlan iyileştinnek isti- yorum. Doktor olursam kö\1erden birinde çahşacağuıT diyor. Çocuklann babası Ahmet Demir ise pamuk bittikten sonra çocukla- nn okula gideceğini belirterek "Ne yapahm... İşsizhk, fakirük... Çahş- mazsak açhktan öhırüz." diye konu- şuyor. Şanlıurfa Valisi Şükrü Kocatepe ise çocuklann tarlalarda çalışması nedeniyle kentin eğitimdeki başan oranımn düşuk oldugunu ifade et- ti. İki çocuğun okula kaydettirihne- si için girişimde bulunduklannda anne babanın direnciyle karşılaş- tıklarmı anlatan Kocatepe şunlan söyledi: "Hemşerilerimiz çocukla- rnu, özeUikle de lazlannı okula gön- dersinler. Eğer onlardan bekledik- leri bir ekonomik gelir >arsa biz va- lilik olarak onu kendilerine sağla- mayı taahhüt edhoruz. Çocuklan- mn egitim öğretim masraflaruun ta- manunı karşılay acaga" ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Türkiyelilikd)... "Türk" yerine, "Türkiyeli" sözcüğünün kulla- nılmasmın, oldukça uzun bir geçmişi vardır. özellikle 1980 öncesinde, Türk kavramına so- ğuk bakan kimi etnik gruplann üyeleri ve Türk sözcüğünü kullanmadığı takdirde bu gruplara yaranabileceğini zanneden kimi "süper zekâlı" solcu eskileri, "Türkiyeli" sözcüğünü kullanmayı bir marifet zannederlerdi. (Tann'nın garip bir cil- vesiyle, bu solcu eskilerinin bir kısmı, faşistlerle kucak kucağa Türkiye'nin bağımsızlığını koruma sevdasında; bir bölümü de egemen gücün ça- nak yalayıcılığını yaparak gününü gün ediyor.) Gerçekten; 12 Eylül öncesinde, "Türkiyeli" kavramını kullanmak, solcu olmanın ya da ken- dini solcu sanmanın temel koşullarından bıri gibi görünüyordu. Zaten öyle süper zekâlılar vardı ki; Türkiye'ye düşman olmaksızın, solcu olunama- yacağını zannederlerdi. Çin Halk Cumhuriye- tı'nin cimnastikçileri geldiği zaman, giderek bu gösterileri kızıl bayraklar eşliğinde, gözyaşlanyla izleyenler mi istersiniz; Sovyet voleybol takımı- nın maçında, Sovyetler Birliği'ne adıyla sanıyla tezahürat yapanları mı istersiniz... Çin'ci kızıl bayraklılann bir bölümünün, şimdilerde "kızıl el- ma"ya gönül vermeleri de Allah'ın bir başka to- kadı. Ve hiç unutmam; bir akşam yemeğinde, böyle bir grup zibidiyle tartışırken (şimdi egemen güce tam anlamıyla teslim olmuş olan kimyacı bir ar- kadaşımız), tartışmanın heyecanı içine girerek, Türk ırkının zayıflığı ve Slav ırkının üstün mezi- yetlerinden söz etmeye başlayınca, masadan bir arkadaşın suratına fırlattığı tabaktan milimet- re farkıyla kurtulmuştu. Evet, öyle günlerdi o günler. Dünyayı kana bu- layan faşizmin etkisiyle, abartılmış milliyetçiliği bizler de mahkûm ediyorduk ama "yurtsevertik" denilen bir kavramı, kimselere kaptırmıyorduk. Sosyalist devletlerin de kendı ulusal bayrakları oldugunu burunlarına dayıyorduk, fakat önemli bir bölümünün bu türden saçmahkların peşin- den gitmelerine engel olamıyorduk. • • • ABD'nin, Sovyetler Birtiği'ni bir "yeşil kuşak"\a kuşatma politikasının devam ettiği 196O'lı yıllar- da, Türkiye'de peş peşe ımam hatip liseleri açılı- yordu. Adalet Partisi, ağırlıklı bir biçimde laik ol- makla birlikte, "tutucu oyları" kaybetmemek için, akla gelebilecek her türlü ödünü veriyordu. (O günlerde atılan tohumlar, 15-20 yıl sonra ürü- nünü vermeye başlayacaktı.) Fakat "aslı varken, sahtesine" oy vermek iste- meyen Türk halkı, 1973'te Milli Selamet Parti- si'nı TBMM'ye taşıyarak iktidar ortağı yaptı. Ve Ecevit-Erbakan koalisyonu, bu okulların me- zunlanna üniversite kapısını araladı. O dönem- de, sadece Yüksek Islam Enstitüleri'ne gırebili- yorlardı. 12 Eylül'ün (sözde) gerekçeleri arasında, tam bir şeriatçı nümayişe dönen, yeşil bayrakların açıldığı Konya mitingi de vardı. Fakat her ne ol- duysa, bu gerekçe kısa bir süre içinde unutuldu ve o günlerin Konya Belediye Başkanı (mitingin düzenleyicisi ve en ön safta yürüyen), birden Içişleri Bakanı oluverdi. Neyse, bugün bunlann üzerinde duracak değilim. Zaten geçen günler- de, 12 Eylül'ün niteliği konusunda çok kalem oynattım. fakat herkes, "anlamak istediğini" an- ladığı için, pek bir faydası da olmadı. • • • Sayın Necmettin Erbakan zamanında, Türk halkının yüzde 20'sinin bile "teveccühünü kaza- namayan" Refah Partisi, birden kendini iktidar olmuş zannetti. Pek de iyi oldu, zira asıl niyetle- rini ortaya koydular. Ve ekonomik pisliklere de bulaşınca ve Susurluk devletini saklamaya ça- balayınca, 28 Şubat tokadını yediler. Fakat daha sonra, tam bir "vurgun ve yağma" dönemi baş- ladı. (Bu konuyu da geçenlerde ele aldığım için yinelemelere girişmek ıstemiyorum.) Ve tüm bu gelişmeler, AKP'ye tek başına ikti- dar yolunu açtı. Şimdi kafalarını taşlara vuranlar, eğer o gün akıllarını bugün taşlara vurdukları başlarına alabilse ve hemen hiçbir demokraside görülmeyen o saçma "barajı" kaldırsaydılar, bu- gün farklı bir hükümetin yönetiminde olurduk. • • • Şimdi, "millet" anlayışından çok "ümmet" an- layışına sahip oldugunu düşündüğümüz kimi "muhteremlerin", unutmaya başladığımız "Tür- kiyeli" kavramını yeniden gündeme getirmele- rinden rahatsız oluyoruz. Nediyelim, "Rüzgâr eken, fırtına biçer"... Bu konuya gene döneceğim. Dursun Akçam toprağa veriliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Geçırdı- ği rahatsızhk nedeniy- le yaşamını yitiren öy- kü ve roman yazarla- nndan Dursun Akçam, bugün son yolculuğu- na uğurlamyor. Akciğer kanseri teş- hisiyle hastaneye kaldı- nlan Akçam, geçen cu- ma günü Gazi Üni\ersi- tesi Tıp Fakültesi Has- tanesi'nde yaşamını yi- tırdi. Akçam, Maltepe Camii'nde öğle nama- zuım ardından kılınacak cenaze namazından son- ra Karşıyaka Mezarlı- ğı'nda toprağa \erilecek. BAŞSAĞLIĞI Sendikamızın üyesi, değerli yazar, eğitim emekçisi DURSUN AKÇAM. yitirdik. Ailesine, yazın dünyamıza, okur ve öğrencilerine başsağlığı diliyoruz. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle