04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2003 SALI HABERLER DÜNYADABUGÜN ALİSİRMEN Kimden Alalım Haberi? Geçen hafta, yabancı diyariardan gelmiş dost- larım vardı. Anlattıklan tüyler ürperticiydi. Gerçi yeni bir şey söylemiyortardı, orada burada çıkan haberlerden bu gerçekleri biliyor, yazıyorduk. Ama gerçek ham haber şeklinde, yani aracısız, doğrudan kaynağından gelince, daha da çarpıcı oluyor. Birincisi yirmi yılı aşkın süredir ABD'de yaşayan, artık vatandaşlık hakkmı da almış birTürk. Dünya olaylanyla ilgili, emekli olduğu mesleği ge- reği, savaş ile ilgili konulan yakından bilen, yargı- lannda aceleci olmayan bir gençlik arkadaşım, ai- le dostumdu. - Burada olduğumdan beri, Irak'ta ne olup bit- tiği konusunda daha iyi haber alıyorum, ABD'de inanamayacağın bir sansür var, diyordu. Psikolojiksavaşın, propagandanın, manipülas- yonun ne olduğunu çok iyi bilen biriydi. 0nun da hertıalde, Amerikan gerçeğini bütün çıp- laklığıylaTürkiye'de göreceği gelmezdi eskiden ol- saydı aklına. Bush yönetimi ABD'yi cendereye sokmuş, Ame- rikan demokrasisini rafa kaldırmıştı. Bir zamanlann sansür ülkesi Türkiye'de daha iyi haber alınır hale gelmişti. • • • Ikinci konuğum, yine ABD'den gelen, iş yaşa- mına atılmış olmasına karşın, sanat ve düşün dün- yası içinde yaşayan, New York'un müzisyenlerini yakından tanıyan, sanatsal etkinlikler düzenleyen, yatay ve dikey aile yaşamı sanat içinde geçen bir hanımdı. -11 Eylül'den sonra bir ara bunalır gibi oldum. Dayanamadım, atladım uçağa ver elini Türkiye... diyordu. Sonra da ekliyordu: - En aklı başında, en güvenilir olanlar bile akıl- larını kaçırmış gibiydiler, "Savaş içindeyiz" diyor- lar, her baskıyı, her deliliği kabul ediyoriar, hiçbir şeyi tartışmak büe istemiyorlardı. Dostum çareyi uçağa atladığı gibi Türkiye'ye gelip, eşiyle dostuyla doya doya konuşup, içini dök- mekte bulmuştu. O da aynı şeyden, medyadaki sansürden, ka- muoyunun üstündeki baskıdan yakınıyor, hiçbir şe- yi tam olarak öğrenememekten sıkılıyordu. Üçüncü konuğum Fransız'dı. 0 da çok ilginç bir olay anlattı. Paris'te bulunduğum sıradatanıştığım, dostum- la ortak kitap projesi olan Kaliforniyalı aydın kafa- lı bir Amerikaiıya e-postada Irak savaşı ve Bush politikası ile ilgili görüşlerini geçmiş. - Yazdıklannızı aldım, okudum, şeklindeki kısa ve kuru yanrt onu şaşırtmış. Amerikalı dostu tekrar Paris'e geldiğinde, du- rumu açıklamak zorunluluğunu duymuş: - Neyaparsın, demiş, ben solcu olarak biliniyc- rum; bütün yazışmalanm denetleniyor. Işte Bush'un 2003 Amerikası bu. ••• Dünyaya özgüriük dersi veren, Irak'a özgürlük ve demokrasiyi götürmek için gittiğini ileri süren ABD'deki insanlar, gerçeği kendi ülkelerinde de- ğil, yabancı diyarlarda öğrenmek olanağını bulu- yoriar. Onlann durumu bu. Ya bizimki? Doğrusu, bizdededurum pekfarklı değil. Irak'ta Amerikan savaşına katılmaya can atan iktidanmız ve onu destekleyen medyamız, bunu hiç de iste- meyen kamuoyunun tepkisinden çekinerek, ger- çekleri dile getirmekten kaçınıyor ve bize olmadık masallar anlatıyor. Bizim gerçeğimiz ise ABD'de açıkça dile getiri- liyor. Dünkü Cumhuriyefn Dtş Haberter sayfasında yan yana alt atta üç haber, üçü de ABD kaynaklı. Birincide, Amerikan halkının bir an önce aske- rini geri istediği Gallup araştırmasına dayanılarak anlatılıyor. Ikincide, VVashington'daki Stratejik Araştırma- lar Enstitüsü, Bush'un halkı en kötüye hazırlama- sı gerektiğini, Amerikan kayıplannın bini bulabile- ceğini (uzarsa onu da aşabilir) bildiriyor. Uçüncü haber ise, "VVashington ısrarlı, ille deTürk Biriiği" başlığını taşıyor. Bütün bunlan alın, Bush'un on beş gün önceyap- tığı "Müttefik askerler gelince sonbaharda yükü- müz hafifleyecek" açıklamasına katın ve burada iktidann söyledikleri ile destekçisi medyanın ileri sürdüklerini bir yana itip, Amerikan kaynaklı ha- berterden kendi gerçeğimizi ortaya çıkann! Garip biryer oldu dünya, Amerikalı gerçeğini Tür- kiye'den, Türk gerçeğini Amerika'dan öğreniyor. Partinin il başkanlığım ziyaret etti ANAP'tan Gürtuna'ya çağn tstanbul Haber Servi- si-ANAP Genel Başka- nı ABTafipOzdemir. par- tisinin Beyoğlu Öçe Baş- kanlığı'nı ziyaret eden îstanbul Büşükşehir Be- lediye Başkanı AH Mü- frt Gürtuna'yı "çokba- şanh* bulduğunu belir- terek "Bundan sonra da birlikte yürümek bize onurverir''dedi. "TürkiyeBilişiınHaf- tası-Bitişim '03" etkin- lüderi kapsanıında Be- yoğlu Istiklal Cadde- si'ndeki "Biuşim Cad- desTnin açıhşını gerçek- leştiren Gürtuna, Özde- mir ile birlikte ANAP Beyoğlu Öçe Başkanı Ali Çalaroğlu'nun daveti üzerine yürüyerek ilçe başkanlığının bulundu- ğu binaya gitti. Gürtuna, burada partililer tarafın- dan alkışlarla karşılan- dı. Çakıroğlu yerel se- çünlerde oylannı Gürtu- na'ya yönlendinnek gi- bi bir eğilim içinde ol- duklannı söyledi. Özde- mir, "Bu sıcâkta beraber yürüdünözveterledmiz. Gönlünüzden bundan sonra da beraber terie- mek geçiyormu" sorusu- nuşöyleyanıtladı: "Gür- tuna, bizim ilçe başkam- mızdL Biz hiç kopmadık AIMüfrtBev ile. Bundan sonra da birlikte yürü- mek bize onur verir. " Gürtuna ise "ziyaretin ANAP'tan aday olacağv- na dairbir işaretoiup ol- mayacağı" sorusuna, "Bu tamamen ani geö- şennezaketzh-areti" ya- nıtını vermekle yetindi. 71 ilde açlık grevini sürdüren 5 bin Türkiye Kamu-Sen'li memura en büyük destek işçiden geldi Çadırda emek mücadelesiAJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen üyesi 5 bin memu- run, hükümetin toplusözleşme görüş- melerindekı tutumunu protesto etmek amacıyla başlathgı açlık grevinde 3. güne girildı. Gelişmeleri Ankara Ab- di tpekçı Parkı'nda kurulan çadırdan takıp eden Kamu-Sen Genel Başka- nı Bircan Akyıkhz ile konfederasyo- na bağh 10 sendika başkanı 3 gündür su ve meyve suyu ile besleniyor. Me- murlara en büyük destek ise ışçiler- den geliyor. Geceyansı memurlan zi- yaret eden işçiler çadıra su taşıdı. Kamu-Sen'e bağlı memurlann, hü- kümetle yapılan toplusözleşme gö- rüşmelerinde uzlaşma sağlanamama- sı üzerine başlattıklan açlık grevi sü- rüyor. Türkiye genelinde 54 ilde baş- layan grevler 71 ile yayıldı. Türkiye Kamu-Sen yöneticileri 5 bin memur- la başlayan eylemin artarak 7 bin ki- şiye yükseleceğini belırtiyorlar. îller- Ankara'da Kamu-Sen'e bağh 11 sendikanın genel başkanlan 3 gündür sadece su ve meyve suyu ile besleniyor. Eylemini 9 gün olarak planlayan Türkiye Kamu-Sen, Uzlaştırma Kurulu'ndan gelecek yamta göre süreyi arttıracak. deki eylemler, kurulan çadırlarda ya da Kamu-Sen temsilciliklerinde ger- çekleştirilıyor. Kamu-Sen'in Abdi Ipekçi Parkrndaki çadınnda Kamu- Sen'e bağh 11 sendikanın genel baş- kanlan 3 gündür su ve meyve suyu ile besleniyor. Kamu-Sen'in çadın dün Dünya Banş Gunü mitingi nedeniyle öğle saatlerinde kaldınlırken akşam üzeri yenıden aynı yerde kuruldu. Sendikacılar bu süre içinde parkta- ki ağaçlann altına serdikleri bezlenn üzerinde bekleyişlerini sürdürdüler. 11 sendika genel başkanı eylemleri- ni bugün Kamu-Sen Genel Merkezi yöneticilerine devredecekler. Bu kişi- İerin 3 gün sürdürecekleri eylem da- ha sonra Ankara şubeleri yönetıcile- rinin katılımıyla nöbetleşe devam ede- cek. Ankara dışındakı illerde açlık grevine başlayanlar ise eylem bitene kadar greve devam edecekler. Türkiye-Kamu Sen yöneticileri dün Uzlaştırma Kurulu'na başvuruda bu- lundular. Sendikacılarla birlikte açlık grevine katılan Kamu-Sen Genel Baş- kanı Akyıldız, eylemi 9 gün olarak planladıklannı, Uzlaştırma Kuru- lu'ndan çıkacak sonuca göre uzatabi- leceklerini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eylemlerle ilgili açıklamalannı "Siyasiiradesavunma .vapryor" sözleriyle değerlendiren Ak- yıldız, hükümetin kamu çalışanlannın haklan noktasında "bir hakscnokta" tespit etmeye çahşhğuıı söyledi. Toplu görüşme sürecinde uzlaşma- cı bir tavırla hükümeti anlamaya ça- Iıştıklannı dile getiren Akyıldız, siya- si iradenin ise IMF ve Dünya Banka- sı'nın "kmnızı çizgilerini'' aşamadı- ğını vurguladı. 'Sus payını kabul etmeyecegiz1 Hükümetin çalışanların beklentile- rine yanıt vermekten uzak olduğunu dile getiren Akyıldız, "Kamuçahşan- lan hükümetin ikramlannı, sus pay- lannı kabul etmevecekler. Kamu çab- şanlannm takplerini kararhhkla sür- dürmek için eylemler başlatok. İ lke genelinde 5 bin kişinin grev vapması sivasiiradenin gözardı edemevmği bir durumdur" dedi. Türkiye'de açlık sınınnın 550 milyonu aştığını \-urgu- layan Akyıldız, memurun durumu- nun içler acısı olduğunu, açlık sınınn- UZLAŞTIRMA KURULU DEVREDE Evren:Başbakan ipeun semesin bashyapmasın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile sendikalann memurlara yapılacak zam konusunda uzlaşamaması üzerine Türkiye Kamu-Sen ile KESK, dün Uzlaştırma Kurulu'na başvurdu. Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Engin Doğu başkanJığuıda 4 öğretim üyesinden oluşan Uzlaştırma Kurulu, yann toplanıyor. Kurul, 5 gün içinde karannı açıklayarak hazırladığı raporu Bakanlar Kurulu'na sunacak. Kendilerini "kunısıla atmak ve esip güıiemekfc suçlayan" Başbakan Recep Tayjip Erdoğan'a tepki gösteren KESK Genel Başkanı Sami Evren, "Başbakan ipe un sermesin, baskı \apmasin" dedi. Evren, memurun taban aylığuıa 25 milyon lira zam yapıhnası halinde hükümefle uzlaşacaklannı açıkladı. Hükümetin memura 2003 yılı alacaklan için bir defalığına mahsus 160 milyon lira verilmesi, 2004'te de yüzde ^ _ ^ ^ _ ^ ^ - — - _ - — _ 13 oranında zam yapıhnası önerisi getirmesi nedeniyle uzlaşmazlıkla sonuçlanan toplu görüşmelerde, konu Uzlaştırma Kurulu'na taşuıdı. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalan Yasası uyannca, Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Engin Doğu'nun başkanlığında, çalışma ekonomisi, iş hukuku, idare • Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Engin Doğu başkanlığında 4 öğretim üyesinden oluşan Uzlaştırma Kurulu, toplandıktan 5 gün sonra karannı Suve meyve suyu içiyorlar İMerdeki eylemler, kurulan çadırlarda ya da Kamu- Sen temsilciliklerinde gercekleşarinyor. Kamu- Sen'in Abdi tpekçi Parkı'ndakJ çadın dün Dünya Banş Giinü mitingi nedeniyle öğle saatlerinde kaldınhrken, akşamüzeri yeniden a>™ yerde kuruldu. Sendikacılar bu süre içinde parktaki agaçlann altma serdikleri bezkrin üzerinde bekleyişlerini sürdürdüler. 11 sendika genel başkanı eylemlerini bugün Kamu- Sen Genel Merkez yöneticilerine de\Tedecekler. Bu IdşOerin 3 gün sürdürecekleri eylem daha sonra Ankara şubeleri > önen'cilerinin katıhnuyia nöbetleşe devam edecek. Vnkara dışındaki illerde açlık grevine başlayanlar ise eylem bitene kadar greve devam edecekler. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) da yaşadıklannı anlattı. Açlık suıınn- da ücret alan memur sayısının 1 mil- yon 100 bini aşhğına işaret eden Ak- yıldız. "Sefaletin ortadan kalkması için, kamu çaüşanlan rahadanlman- dır. Bu sorumluluk siyasi iradedcdir" diye konuştu. Eylemlerin memur sen- dikacılığuun gelişmesinde de önem- li yeri olduğunu ifade eden Akyıldız, memurlardan sendikal harekete des- tek vermelerini istedi. "57. hükümet kadar olamadılar' AKP hükümetinin tutumunu daha önceki hükümetlerle kıyaslayan Ak- yıldız, 57. hükümet dönemınde sağ- lanan olanaklann 58 ve 59. hükümet- te sağlanan olanakların çok üzerinde olduğunu söyledi. Akyıldız, "AKP hü- kümeti 57. hükümet kadar olamadT dedi. Akyıldız, kendılerine en büyük desteğın işçilerden geldiğını kaydede- rek geceyansı yaşadığı bir olayı şöy- le anlattı: "Geceyansı bir işçiemeküsigeldLZongul- dak'taki büyük madenci viiriiyüşünekaomuş."Her şeyimle yanınızdayım. Ne yapabiliriz' dedi. Daha sonra 'Elim boş geldım. Sıze bir sigara ikram ede- yim' dedi Bazj işçiler de çadıra su getiriyortar. Bu destek bizi mudu ediyor." Esldşebir'de emniyet evieme izin vermedi Kamu-Sen'in başlattı- ğı açlık grevi yurt genelin- de sürüyor. Samsun'da Pa- zar Mahallesi'ndeki sen- dika binasında 3 gün sü- recek açlık grevi eylemi- ne 14 sendikacı ile bir es- naf katılıvor. Türkiye Ka- mu-Sen 11 Temsılcisi Is- met Çiftçi, eylemi sonuna kadar götüreceklerini be- lirterek "Sadece hakkunız olanıistiy^ruz" dedi.Eski- şehir'de ise sendikacılann çadu-da açlık grevi başlat- masına emniyet izin ver- medi. Sendika binasında eylemlerine başlayan 15 üye adına açıklama yapan II Temsilcisi tbrahim Dur- sun, insanca yaşayacak- lan bir ücret ve daha faz- la demokrasi için açlık grevi yapmaya karar ver- diklerini söyledi. Adanada 3 gün sürecek eyleme yak- laşık 100 kişi katılıyor. KESK ile Kamu-Sen'in Izmır şubelelerindeki yö- neticileri de önceki gün açlık grevine başladı. açıklayarak, hazırladığı raporu Bakanlar Kurulu'na sunacak. hukuku ve kamu mahyesi alanlannda birer öğretim üyesinden oluşan kurul, KESK ve Türkiye Kamu- Sen'in çağnsı üzerine yann ~ ^ ~ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ~ ^ ~ toplanmaya karar verdi. Kurulda; Üniversitelerarası Kurul'ca geçen yıl seçilen ve görev süreleri devam eden Prof. Dr. Eyüp Bedir, Prof. Dr. Fevzi Devrim, Prof. Dr. lurgut Tan ve Prof. Dr. Haluk Hadi Sümer yer alıyor. Kurul; hükümet, KESK ve Türkiye Kamu-Sen'i ayn ayn dinleyerek uzlaşmazlık konulannı inceleyecek. Salt çoğunlukla 5 gün içinde karannı açıklayacak kurul, bunu taraflara sunacak. Hükümet ve sendikalann karara katılması durumunda, mutabakat metni Bakanlar Kurulu'na getirilecek. Sendikalann, kurul karannı onaylamaması halinde de anlaşma ve anlaşmazlık konulannın tümü taraflarca imzalanarak tutanakla Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Türkiye Kamu-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Yücel Coşkun, dün Uzlaştırma Kurulu'na yaptığı toplantı çağnsında, "Uzlaşorma Kurulu'na güveniyoruz. BUim adamJanmızdan oluşan kurulun, geçen yıl olduğu gibi yine çahşanlara hakkmı en eminiz" dedi. Siyasette 11 EyKîl beldentisi 'DEHAP'ın sahtecilik yaptığı' yolundaki karar Yargıtay tarafından onanırsa Türkiye'nin gündemine seçimler için son sözü söyleyen YSK oturacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DEHAP'ın sahte belgey- le örgütlenmesini tamamlamış gibi göstererek seçime girdiği id- diasıyla açılan davada Yargı- tay'ın onama yönünde karar ver- mesi durumunda, siyasette ye- ni gelişmeler gündeme gelebi- lecek. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), olası onama karannın 3 Kasım seçiminin sonuçlan üzerindeki etkisini değerlendirip, karara bağlayacak. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşan kurulun vere- ceği karar, mevcut parlamento yapısmm korunmasından Mec- lis aritmetiğinin değişmesine ka- dar uzanan seçeneklerden oluşu- yor. Kurul, DEHAP'ın barajı aş- tığı illerde seçimlerin yenilenme- si, ülke barajmm yeniden belir- lenerek oy dağılımı yapılması ya da iradenin parlamentoya tam yansımamış olması nedeniyle seçimlerin tamamen yenilenme- si yönünde karar verebilir. YSK, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın, örgütlenmesi- ni tamamladığını bildirdiği DE- HAP'm seçimlere katılabilece- ğini açıkladı. Yargıtay Başsavcı- hğı, DEHAP'uı seçimlere girme- si kesinleşmesinden bir süre son- ra, parti yöneticilerinin "evTak- ta sahtecflikr ' yaparak, örgütlen- mesini tamamlamış gösterdiği savıyla, seçime girme karannm iptalini istedi. Ancak YSK, se- çim "iş ve işlemlerinin başlamış olması" nedeniyle DEHAP'ın seçime girebileceğine oybirli- ğiyle karar verdi. Eskı DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoglu ile 4 yöne- tici, haklarında açılan "resmi beigede sahtecilik" suçundan 1 yıl 11 'er gün hapse mahkûm ol- du. Davamn temyiz incelemesi- ni Yargıtay 6. Ceza Dairesi 11 Ey- lül'de açıklayacak. Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 11 Eylül'de açıklaması beklenen karannın onama yönünde olma- sı durumunda, Türkiye'nin gün- demine seçinüer için son sözü söyleyen YSK oturacak. Kurul kendiliğinden veya barajı aşa- mayan partilerden birisinin baş- vurusu üzerine, konuyu günde- mine alacak. DEHAP'uı yaptı- ğı belirtilen sahteciliğin 3 Kasım seçimlerine etkisini değerlendi- rip, karara bağlayacak. IR NOKTASr /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Süreyya Ayhan'ın Dünya Şampiyon- luğu koşusu her görüşten insanımızı TV başına topladı. Anadolu'nun ıssız ve terk edilmiş bir köyünden gelip Pa- ris'te dünyanın devleriyle koşacak ve onlan geçebilecek hale geJmesi az şey değildi. Düzeysizliğe ve sıradanlığa prim veren bu ülkenin insanlan, bu inatçı köylü kızının başanlanna ilk ta- nık olduklarında şaşırdılar. Onun ba- şarısının gelip geçici olacağını sandı- lar. 0 köylü kızı hepimizi yanılttı. Ba- şarıya doğru ilerledikçe ona olan say- gımız ve güvenimiz arttı. O artık bizim sıradanlığımızı, kuşkuculuğumuzu ve kendimıze güvensizliğimizi yenecek bir yere sıçramıştı. Süreyya Ayhan'ın kısayaşamöykü- sü ve aşmak zorunda kaldığı engelle- re bakınca, hepimizi umutlandıran bir başarıyı görüyoruz. Türkiye'de ulusla- rarası alanlarda başarılı olmak çok rastlanan bir şey değil. Uiuslararası başan gösterenler bu nedenle kolay hazmedilemezler. Aynı hazmedilemez- Süreyya Ayhan'm Koşusu liği Süreyya Ayhan da yaşadı. Onu sı- radanlaştırmak için az mı çaba gös- terildi... Sevgisine, çalışma biçimine karışan akıldaneler kocaman kocaman akıl yazılan yazdılar. Devlet adamlan "ge- leneksel aile terbiyesi" üzerine onu uyardılar. Hatta, başarıyı birlikte üret- tiği antrenörünü terk etmesini isteyen- ler bile oldu. Ama, Süreyya farklıydı. Inatçıydı, dirençliydi ve bu sıradanlar ülkesinde sıradan olmayan birisiydi. O yazılan yazanlar, o akıllan veren- ler aslında sıradanlığın şöhretleriydiler. Süreyya, onlarla aynı kulvarda değil- di ki... Zaten o sıradanlığın kulvannda yarışsaydı, yüzyıllık biratletizm başa- nsızlığını bir zafere, bir umuda nasıl dönüştürebilirdi ki! Hiçbirine aldırma- dı, sürekli koştu. Yalınayak başladığı koşusu hâlâ devam ediyor. O, yenil- giye alışmış bu ülke insanına bir umut oluyor. Süreyya Ayhan, bir sabnn, bir ina- dın başarısını yaşıyor. Belli ki, büyük çoğunluğumuzda olmayan meziyetle- ri ve yetenekleri var. Daha ileri gide- cek bir dinamizme sahip olduğunu yüzüne dikkatlice bakınca bile anlamak mümkün. ••• Bir gazetecinin yazısını okuyorum. "Neden Süreyya Birinci Olamadı?" diye soruyor ve büyük bir atletizm uz- manı(!) olarak neler neler söylemiyor ki! Onu bir dinleseydi, eminim ki Sü- reyya Ayhan Dünya Şampiyonu ola- caktı. Fakat onu dinlememiş ve ken- di antrenörüyle bildikleri gibi bir yarış koşmuştu. Süreyya Ayhan, 24 yaşın- da atletizm tarihimizdeki en büyük ba- şarıya imza attı. Daha büyük başarı- lara imza atacak kadar da kendine güveniyor. önündeki engelleri aşmış ve hepi- mizi temsil edecek bir yere tırmanmış- tı. Başanya hasret milyonlarca insan onun şampiyon olmasını istiyordu. Bu kadar ağır bir yükü bu kadar genç yaş- ta omuzlamak kolay iş değildi. Gön- lümüz onun şampiyon olmasını istiyor- du. O yüzden üzüldük. ••• Süreyya'nın Anadolu'nun orta yerin- den bir köyden çıkması da çok anlam- lı değil mi? O yalnızca spor dünyası- na değil; köyünde, kasabasında yal- nızlığa terk edilmiş milyonlarca köylü kızına da umut aşılıyor, onlara yol gös- teriyor. Türkiye'nin dünya çapında insanla- n çok değil. Uiuslararası alandasanat- ta, edebiyatta, sporda başarı kaza- nan insanlarımız bir elin parmakları kadar az. Onlara da yeteri kadar de- ğer veriyor muyuz? Orhan Pamuk'la önceki akşam Süreyya'nın koşusu- nun arclından biriikteydik. Süreyya onu çok heyecanlandırmıştı. Orhan, bü- yük bir sabıria ve disiplinle durmadan yazıyor. Kitaplarının Tayland diline, ya- ni Tayca'ya çevrildiğini anlattı. önümüz- deki aylarda Japonya ve Çin'dede ki- tapları yayımlanacaktı. Bunlar bizim mutluluklarımız değil mi? Süreyya Ayhan'ın, Milli Futbol Ta- kımımızın ve Galatasaray'ın sporda başardıklan önümüzü açıyor, ufkumu- zu genişletiyor. Bunlana sinemada, ro- manda kazanılan başarılar da atbaşı gidiyor. Fazıl Say'ın müzikte, Nuri Bil- ge Ceylan'ın sinemada geldikleri nok- ta da ısrarlı bir yaratıcılığın, ısrarlı bir emeğin, bir inancın, bir inadın ürünü değil mi? Süreyya Ayhan'a sonsuz teşekkür- ler. Onun en büyük başarısı, sıradan- lığı yenmesi diye düşünüyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle