25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLUL 2003 SALI 14 LJK kuttur@cumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN CÜRÜN SimgelerleyüklübiryapıtMetin AnaFm Yapı Kıedi Yayınla- n'ndan çıkauı 'Oyıuı ve Bûgü-Tûrk Kültüründe Oyun KavramT adlı kı- tabı ilk kez 1974"te, Iş Bankası Kül- tür Yayınları tarafindan bankanın 50. yıldönümü «ledeniyle yayımlanmış. Biraz maceralı olur ilk baskı. Metın And, YKY'den yeniden çıkan geniş- letilmış ikinci baskının önsözünde şöyle özetliyor bu olayı; "Kitabuı başlığı bankâya sunduğum metinde Oyun \e Biiyü'ydü... Ancak.. kuru- luşunun 50. yıldönümünü ügüendir- diğiiçm bankanın yönetim kuruhınun onaymdan geçmesi gerekiyordu. Yö- netim kurulnnda bir üye Idtabınu be- ğenmiş (!) ancak başlığındaki 'büyü' sözcüğüne takrimıştı; böyle önemli biryddönüınünde adında "büy-ü' olan bir kitabın > ayımlanmasının doğru oknayacağunı, bu adın kaJdınJması koşuluyla yayımlanabilecegini ileri sürmüştü. Herhalde üye büyii" söz- cüğünü kocakan büyüleri 9e kanşür- nuştL" Metin And, kitabını yayından çek- meküzereykenKültürYayınlan'nda- ki görevlinin "büyü" yenne "bügü" önerisi sonınu çözer, çünkü yazar ki- tabında zaten bu sözcüğün çözümle- melerini yapmıştır. 'Oyuncu insaıT Yoğun, çok yönlü birbiümsel araş- tırma "Ovun ve Bügü-Türk Kültü- ründeOyun Kavranu." Anadolu halk danslanndan dramatik köylü oyunla- nna, çocuk oyunlanna uzanan geniş bir alanda yapılan köklü bir çalışma. Tiyatromuz için zengın bir kaynak ol- manın ötesinde dünya tiyatrosu için de önemli kapılar açan bir inceleme. Yazar, bu kitabında hareket noktası- nın Johan Huizinga nın "homo lu- dens- oyuncu insan" ka\Tamı olduğu- nu belirtiyor ve Huizinga'nın ortaya koyduğu temel ilkelerin oyun kavra- mının bizim kültürümüzdeki yerini göstermesi bakımından önemli oldu- ğunu da söylüyor. Huizinga'nın oyun kavramının niteliklerini Anadolu köy- lüsünün oyun olarak değerlendirdiği örneklerbağlamında inceledikten son- ra şu sonuca vanyor: "Öylesanıyonım Huizinga. Türkçeyi ve Türk kültürü- nü tanıyabilmiş olsaydı, hek' O>iın' ve 'Bügü' kavTamlannm gelişimini bil- seydi Homo Ludens kuramı için en ^•Yoğun, çok yönlü bir bilimsel araştırma "Oyun ve Bügü-Türk Kültüründe Oyun Kavramı ". Anadolu halk danslanndan dramatik köylü oyunlanna, çocuk oyunlanna uzanan geniş bir alanda yapılan geniş bir çalışma. Tiyatromuz için zengin bir kaynak olmanın ötesinde dünya tiyatrosu için de önemli bir inceleme. sağlam dayanağa kavuşmuş olacak- n." Yararlandığı pek çok önemli yer- li ve yabancı kaynak arasında Sir Ja- mes Frazerın 'The Golden Bough' adlı 13 ciltlık eserinin de onu Türk halk kültürüne mitos ve rirüel yolundan yaklaşfırdığını belirtiyor Ortak özeüikler "Giriş: Oyun KavramT bölümün- de ele alınan 'Oyun' ve 'Büyü'. 'Oyunlann Eskfliği-\'a>'gml^ı-Önenii'. 'OyunlardaSöz-Eylem-İşlev\ •Oyun- lann Kümelenmesi ve Yapısal Boyut- lan' gıbi alt başlıklar bu iki sözcü- ğün yüklendığı çeşitli anlamlara ve bu anlamlann kökJerine inen bir yol- culuk olarak tanımlanabilir. Yazarla birlikte çıkılan bu yolculukta Anado- lu oyunları ve dünyaya yayılmış oyun- lann hemen hepsinde ortak özellık- ler olduğu saptanır. Aynı saptama dramatik oyunlar için de geçerlidir. Bu oyunlar çoğunlukla eski bolluk tö- renlennın uzantısı olan oyunlardır. Metın Andın üzennde durduğu bir nokta da farkJı kültürlere aıt olup or- tak özellikJer taşıyan oyunlann çok yönlü olarak incelenmesinın sadece antropologlara değil, dilcılere, ruh- bilimcilere yeni kapılar araladığıdır. Çocuk oyunlannın farklı kültürlerde yakalanan ortak noktalannı da işlev- leri ve yapısal boyutlanyla incele- mek bu açıdan önemlidir. 'Anadolu Köylü Oyunlanndan Ör- nekler' kendi ıçinde çeşitli bölümler içenr. Bu bölümler bir bütün olarak ele alındığında. Metin And Anadolu oyunlanru oluşturan etkenleri Soy (Or- ta Asya Kültürü), Yer (Anadolu Kül- türü), Din (Islam Kültürü) üçgeni içeri- sinde ıncelemiştır. Bu süreçte Orta Asya'nın ve Şamanlığın Anadolu Türkleri üzerindeki izlerini ele almış ve Şamanlık üzerine yoğunlaşmıştır. Metin And'ın bu araştırmasında de- rinlerine daldığı zengin kaynaklar, bu kaynaklar arasında kurulan köprüler, yaşanan gelgitler çalışmanın çapını da ortaya koyar. Sürekli bir doğur- ganlık söz konusudur iç içe geçen kaynaklarda, yerlerde. yönlerde... Şamanın farklı kültürlerdeki yol- culuğunun Anadolu kültürüne uzanı- şını yazann şu sözleri çok güzel açık- larbence: "Buldtabıanpokumadan, kitapçı sergeninde gören için, gerçek Önsöz, kabındaki Siyah Kalem'in (Muhammed Bahşi Uygur) iki kara Şamanın mendijle ovununu gösteren resmiolacakür.Ö>iesanr\wıımbure- siın tek başma bu kitabın anlamınıver- mektedir.... Resimdeki iki rengin sim- geselhği Öak ve karaÜ oyun ve kita- bumz bakımından anlamhdır; top- rak kırmızıs] yeri. toprağı; gök mavi- si isegöğü simgelemektedir. Şaman da yer De gökyüzü arasında bir elçi, bir aracıdır. Niteldm Mevievi sema'la- nnda, semazenlerin sağ eUeri yuka- n, göğe doğru, sol eUeri aşağrya, top- rağa doğrudur." Metin And, ılerle- yen bölümlerde Şamanlıktan gelen iz- lerin çeşitli alanlarda incelendiğini, ancak oyunlarla ilgilı henüz kapsam- lı araştırmalar yapılmadığım da be- lirtir ve "Şamanhk Tiyatronun Kö- keni CHabffir mi?" sorusunu sorar. Ya- nıtını şu sözlerle venr. "Türlderin eski yurdu Orta Asya'dan getirdikle- rinin bu getişmede katkısı yok muy- du? İşte bu düşünceden yola çıkarak. Oyun ve Bügü-Türk Kültüründe Oyun Kavramı (İstanbul 1974) adh k>- tabı yazdun— Orta Asya kültürüne ve özelÛkle Şamanbğın payuıa da geniş yer verdim. Bu önem daha kitabın başında oyun ve bügü sözcüklerinde kendini gösteriyordu." Metin And, 'Anadolu Oyunlan' üzerine yoğunlaşırken günümüzde Anadolu köylüsüne ait törenlerin özü- nü bozmadan bir uygarlıktan diğeri- ne akış üzerinde durur. Bu arada, Türk külrürünün önemli üçüncü ayağı ola- rak nıtelendirdıgı tslam kültürünü ele alırken bu dinin getirdiği çeşitli yasaklara karşın Ta'zıye ve Sema'nın varlığını sürdürmüş olmasmın altını çizer. Bu noktada, sema'lann Anado- lu köylerindeki karşılığı olan Alevi semahlanna yönelir. Ta'zıye ve Se- ma ile Anadolu danslan arasında ko- reografik düzenı söz ve çizimlerde- kı simgesel yorumlarla açıklar. Yukarda da belirttiğim gibi, Türk tiyatrosu için olduğu kadar dünya tiyatrosu için de önemli pencereler açan bilimsel bir araştırma "Oyun ve Bügü-Türk Kültüründe Oyun Kavramı". .aşkışla'da sergi söyleşisi Mimarlığı tersten de Kültür Servisi - Rural Studio, mimarlık programının çalışmalan 'Mimarlığı Tersten Ghmek' başlığıyla Garanti Galeri'de (GG) sergilenmeye devam ederken program aracılığıyla ortaya atılan kavramlan irdelemek amacıyla, 2 Eylül Salı günü 18.30'da tTÜ Taşkışla binasında bir tartışma gerçekleştirilecek. GG'nin düzenleyeceğı 'Mimarlığı Tersten Ghebihr miyiz?' başhklı tartışmada; mimarhğın kurumsal sınırlan, mimarlığın müşterisi olanlar ve olmayanlar, yapı malzemesı olmayanla inşa etmek, tasanm ve uygulamada doğaçlama ve toplumsallaşma aracı olarak mimarlık kavramlan yeniden değerlendirilecek. Mimarlık tarihçisi Dr. BüJent Tanju'nun yöneteceği tartışmaya, antropolog Doç. Dr. Ayfer Bartu. mimarlık tarihçisi Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve mımar Han Tümertekin katılacak.Dünyayla aynı anda GG'de sergilenen ve tartışılan program, mimarlığı toplumsal sorumluluk bağlamında yeniden tartışmaya açıyor ve bu tartışmayı mimarlık eğitiminin parçası olarak görüyor. Rural Studio programı kapsamında mimarlık öğrencıleri, Amenka'nın güneyinde yoksulluk oranı yüksek olan Hale County'dekı yöre halkı için basit, ama yaratıcı konutlar, sosyal merkezler, spor tesisleri, kiliseler tasarlıyor ve ınşa ediyor. Öğrenciler, bir yandan toplumsal bilinçlerini gelıştinrken diğer yandan bölgeye özel toplumsal, kültürel ve teknolojik gereksinimlerin ve koşullann ayırdrna vanyor. (Bilgi için: 0 212 233 22 38) Uluslararası bir etkinlik olan festival önceki akşam 'Tango Flamenko' gösterisiyle sona erdi 5odrum'da bale başkadırGAMZE AKDEMİR BODRUM-17-31 Ağustos tanh- leri arasında bu yıl ılkı gerçekleş- tirilen Bodrum Uluslararası Bale Festivali, önceki akşam İspanya Madrid Dans Tiyatrosu nun sun- duğu 'Tango Flamenko' gösterisiy- le sona erdi. Eserlen PascalGaona ve Antonio N'ajarro'nun özgün fi- kirlenyle sahneye koyduğu toplam bir buçuk saatlik gösteride. her bir bölüm tam bir ayin havasında mo- dernize edilmiş koreografılerle ay- n dünyalardan öykülerle buluştur- du izleyenleri. Tango ve flamenko tanımımn ba- leyle geliştirildıği modernize tar- zıy la İspanya Mardrid Dans Ti\ at- rosu karalar bağlamış, şenlik ateşi yakmış, isyankâr. kararlı. annmış, inançlı, ağıtsal. tempolu. gergin, yitik, dınlimli, bol aksiyonlu top- lam 12 bölümde, 12 farklı öyküyü, 12 farklı koreografîyle sundu. Kalede balenin ayak sesleri Dansçılara eşlik eden or kestra \e solistler de başanyla icra ettikleri müzikleriyle gecede büyük alkış aldı. îlgiden izdiham yaşanan ve sonunda 15 dakkika ayakta alkış- lanan topluluk için Bodrum Kale- si 'nin önünde uzun ku>Tuklar oluş- tu. Ikisı yabancı topluluk olmak üzere toplam 5 etkinliğin sanatse- \erlerle buluştuğu I. Bodrum Ulus- lararası Bale Festivali'ndekı tüm etkınhkler için bıletlenn günler ön- cesinden tükenmesi veeserleri top- lam yedı bın beş yüz kişinin izle- mesi, etkınlıkle belde için ne kadar büyük bir eksıklığin kapatılmış ol- duğunu bir kez daha kanıtladı. "Turizmi kültür ve sanat besler" anlayışıyla yaz aylannda ülkemizin tarihi ve turistik mekânlarında sa- nat etkinlikleri gerçekleştiren Dev- let Opera ve Balesi Genel Müdür- lüğü bu festivallede tarihi Bodrum Kalesi'ne balenin ayak seslerini ta- T ± a ango ve flamenko tammının baleyle geliştirildiği modernize tarzıyla İspanya Mardrid Dans Tiyatrosu karalar bağlamış, şenlik ateşi yakmış, isyankâr. kararlı, annmış, inançlı, ağıtsal. tempolu, gergin, yitik, dirilimli, bol aksiyonlu toplam 12 bölümde, 12 farklı öyküyü, 12 farklı koreografiyle sundu. şıdı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürii Remzi Buharalı Bod- rum'un deniz. kum. güneş. çılgın müzıkler ve danslannın yanı sıra ba- le sanatıyla da tanınacağına dikkat çektı. Buharalı, dansın en estetik, sanat- sal kalitesi en yüksek olan bale sa- natını taşıyor olmanın Bodrum'a bir ayncalık da getireceğinin altını çizdi. Opera ve bale sanatlannın yüksek maliyetli sanatlar olduğu- nubelirten Buharalı sözlerinesöy- le devam etti: "Son yıllarda spor alanına, özellikle de fütbol alanına baktığımız zaman çok büyük başa- nlara imza atıyoruz. Tüm bu başa- nlara para harcamadığınız takdir- de imza atmak mümkün değil. Ay- rıca bu başarılar ülkemizin tanıh- mı adına da tüm gayTetlere ivme kazandın\x)r. Bu asla savurganhk de- ğü. Dünya çapında sanatçılara sa- hibiz ve bu dünya çapındaki sanat- çılanmızla birlikte dünya standart- lanna lavikıyla ulaşmak istiyorsak bu harcamalan yapmak zorunda- yız. Bundan sonra opera ve bale sa- natının hiçbir gerhe dönüşü yok. Hiç kimse şu noktada durdurahm kakhrahm gibi bir anla\ışı taşryamaz. Bö\ le olduğu takdirde karşılannda en ağır yanıtlan veren sanatçılan ve bu anlamda yoğun gayretlerle bü>1ik şehirlerden \e beldelerden küçük şehiıiere ve beldelere kadar yoğun gayretlerle oluşturulan ve da- ha da geliştirilmeye çahşılan sanat sevgisi dolu kamuoyu verecektir." YAZIODASI SELİM İLERİ Hazin Bir Yakarış (3) Gezginden iç burkucu bir saptayım daha: "Yalılar, köşkler, saraylar birbiri arkasına yükse- lir, en yakındakilerden en uzaktakilere kadar bütün evlerin arasında her şey yeşildir, her tarafta, ara- larında beyaz çeşmelehn ortaya çıktığı ve ıssız tür- belerie camilehn kubbelerinin pınl pınl partadığı, meşe, çınar, akçaağaç, kavak, çam, incir tepeleri yükselir." Gezgın yolunu sürdürür. Şimdi Bebek'tedir. Yanm daire şeklindeki Bebek, küçük bir vadinin güryeşilliğine gizlenmiştir. Sonra semt, meşe ağaç- lanyla örülü birtepenin sırtlanna kadar uzanır Karşı yakada kıpkırmızı gül bahçeleri. Hep kıp- kırmızı güiler. Anadoluhisarı'na doğru, gül bahçelerinin kıpkır- mızısına başka, canlı, göz alıcı renkler de kanşa- caktır. Fıstık çamları, zeytinlikler, hatta üzüm bağ- lan, Boğaz'ın köyieri boyuncabirgeçrttöreninin duy- gulanımlannı bırakır. Hem doğa hem insan eli, ahengi koruyarak, tek- düzeliğe itiraz etmektedır. Geçit töreni sürüp gıder: "Bu, bahçelerle taçlanmış Incirköyü'dür. incir- köyü'nünyanında, bir orman içine saklanmış gibi duran Sultaniye; Sultaniye'den sonra, bahçeler ve bağlarla çevrilmiş, koca ceviz ağaçlannın altında- ki büyükBeykoz köyü. (...) Beykoz'unöbürtarafında, uzakta, artık büyük ye- şil bir halının üzerindeki sarı ve kırmızı çiçek yığı- nından başka bir'şey değilmiş gibi duran, eski Ameae, Yalıköy var. Ama bu, büyük bir tablonun sadece taslağıdır." Tabloyu her iklimin bitki örtüsü, suyun eşsiz gö- rünümleri, o çağlayanlar, dereler, su yollan, daima bahçeler, kat kat bahçeler, koyu gölgelikler, deni- ze vardıkça beliren -hepsi de- beyaz yelkenler, yel- kenlilerin akıp gidişi usul usul tamamlar. Nihayet batan güneş, gökyüzünü uçsuz bucak- sız pembeye çalacaktır. Seyyahın duası unutulup gider. "Aziz ve büyük" şehrin güzelliği git git unutulur. Değişirken özelliklerini koruması temenni edilen İstanbul da, Boğaziçı de yıkımla yüz yüze gelir. Bo- ğaziçi'nde önce ahşabın tarihi silinir. Üstelik, bu mimarinin anlamı üzerine, Refik Halid gibi, Ab- dülhak Şinasi gibi önemli yazarların onca uyansı- na rağmen. Zamana dayanıklı malzemeyle yapılmış yapılar da göçüp gider. Bir zamanla nn "Korent alınlıklı ve be- yaz mermer sütunlarla süslü binalar"\ yok olur. O beyaz mermer sütunlar, yeni zengin evlerine, ina- nılmaz bir eklektizm örneği şeklinde ilave edilmek istenir. Yeşile saldınysa, bu yeni yaşamda, eşine ender rastlanılacak bir doğa düşmanlığıdır. Fakat kimse yadırgamaz. Bir gecede bir korunun ortadan kal- dınldığına bire bir tanık Istanbullu susar. Şimdi, çiçekler ve yeşillikler, Boğaz sırtlarındaki gecekondu mahallelerinde, gecekondulann ufarak bahçelerınde, pencere önlerinde. öylece. Saksılardakı, plastik su şişelerindeki, yoğurt kap- lanndaki, tenekelerdeki çiçekleri ya da ufarak bah- çelerin domatesfidelerini, karalahanalannı, salata- lıkları hor görmeyinız. Onlar hâlâ doğadan nimet- ler... Geriye kalan, lüks ve gösterişten ibaret. Seyyah, şehrin soyluluğunu koruması için yakar- mıştı. Çocuklannın da Istanbul'u, bu dünya başken- tini görmesini diliyordu. Seyyahın çocuklarına sunabildiğimiz bu kadar... Takvimde îz Bırakan: "Mercan yokuşundan yukanlara uzandım. Kal- pakçılan, kürkçülen, örücüleri dolaştım. Dersaadet gezmekle biter mi? Sadece sanat erbabıntn oldu- ğu yerier dahi görmekle tükenmez. Marpuççular, ketenciler, kılıççılar, tespihçiler, tarakçılar..." Beh- çet Necatigil, Uç Turunçlar, Varlık Yayınlan, 1970. Uhısal Resim Yanşması sonuçlandı • Kültür Senisi - ,\ntalya Büyükşehır Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat \'akfı tarafından ikıncisi düzenlenen 'Antalya Resim Festivali' kapsamında yapılan 'Ulusal Resim Yanşması' 31 Ağustos'ta sonuçlandı. Ressam Prof. Dr. Turan Erol'un başkanlığmda Mustafa Ata, Alaettin Aksoy, Doç. Dr. Kıymet Giray. Yrd. Doç. Devabil Kara ve Prof. Dr. Tülın Onat'tan oluşan jüri, Cezmi Orhan'ın "Kutsalın Sonu' adlı eserini birinci seçti. Yanşmada ikinciliği Zafer Erkan'ın 'Saydam Geçişler Serisinden' adlı tablosu alırken Semih Zekı'nin 'Kırmızı" adlı yapıtı üçüncü seçildi. Aynca Melek Baydar'ın 'Görüşme', Aytaç Armağanın 'Giriş' ve Hakan Esmer'in'Karşılaşmalar" adlı eserlen mansıyona layık görüldü. Yanşmanın birincisi 6 milyar, ıkincisi 4 milyar. üçüncüsü 2 milyar, mansiyon alanlarsa birer haftahk çift kişilik tatil ödülü kazandı. Değerlendirmenin sonunda sergilenmeye değer görülen 60 eser, bugün açılışı yapılacak Antalya Resim Festivali süresince Cam Piramıt Kongre ve Fuar Merkezi'nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sezen Aksu Harbiye'de Kültür Servisi - Geçen günlerde çıkardığı 'Yaz Bıtmeden' albümüyle müzik listelerinin başına oturan Sezen Aksu, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda 10 ve 11 Eylül tarihleri arasında Istanbullu hayranlanyla buluşacak. Klip çekmeme karan aldığını söyleyen sanatçı, bundan sonra konserlere ağırlık vereceğini belirtmişti. Sanatçının konser bilet fiyatlan 49.500.000 TL., 44.000.000 TL., 38.500.000 TL., 33.000.000 TL., 28.000. 000 TL. arasında değişıyor. Biletix (0 216 454 15 55) BUGUN • YAPI KREDİKÜLTÜR SANAT MERKEZt, SERMET ÇİFTER ARAŞTTRı\U KÜTÜPHANESİ'nde saat 18.30'da Ayhan Ateş önderliğindeki, 'Kavıp Medyalann tzinde' başbkhsöyleşi. (02İ2 252 47 00) • İTÜ TAŞKIŞLA BİNASISALON 109da saat 18.30'da 'Garanti Gakri'nin (GG) düzenlediği Dr. Bülent Tanju önderliğindeki tartışma. (0212 233 22 38)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle