Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLUL 2003 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
'Yönümüz Akıl ve
Bilim Yolu'
Kafalar çok kanştınldı. Bir şaşkınlık, bir karmaşa için-
deyiz. Yanlışlık, son genel seçimde baraj denen engelin
yüzde 1O'da tutulması; sonuçta seçmenlerin yüzde alt-
mışının oylama dışında kalmaa! Oy verenlerin yüzde kır-
kının havaya gitmesi!.. Öylece seçmenin yüzde 36'sının
oylanyla. TBMM'de, anayasayı değiştirebilecek bir çogun-
luğun, tek bir part'de hem de şeriatçı, dinci bir partide top-
lanması!..
Beş yıl bu böyle sürer mi, sürebilir mi? Kültür, bilim, dün-
ya gerçeklerinin dışında bir kadro! Bir kişinin, 'ben değiş-
tim, ben başkalaştım' tak/yyesi ile kendimizi aldatabilir mi-
yiz?
30 Ağustos'taki töreni gözyaşlanyla izleyenler, sanınm
içındeyaşadıMan bu çtkmazdan nasıl kurtulacağımızı üzün-
tüyle düşünmüşlerdir. Seksen yıldır iyi kötü sürdürülen,
zaman zaman bataklara saplanır gibı dup Atatürk düşün-
cesine, inancına, ülküsüne bağlı güçler tarafından doğ-
ru yda döndurülen bir akış içindeyiz... Doğrusu, bütün
bu çarpıklıklanmızı, Atatürk Cumhuriyeti'ne bağlı en bü-
yük güç olan Silahlı Kuvvetler zaman zaman düzeitti. Ki-
mi zaman, o da yanılgılara düştü, ama kavga-dövüş bu-
günlere geldik.
Şimdı, eskiden beri şeriat devletini kurmak hayaliyle
yaşayan, Erbakan'ın, Fethullah'ın çömezleri olarak po-
litikaya atılıp iktidara gelenlerte karşı karşıyayız. Yalnız
onlarla olsak iyi; kendilerinı 'liberal' özgürlükçü, küresei-
leşmeci, sayanlar da, bilir bilmez Tayyip'çi iktidar anlayı-
şının gönüllü savunuculan kesikjiler... Tutturmuşlar 'as-
ker işe kanşmasın. konuşmasın, fikrinibellietmesin'\ Ne
yapsın? Büyük seçmen kitlesinin dışlandığı bir seçimle
iktidan elde edenlerin emirkulu dsun! Koskoca bir gene-
ral emekli olduğu gün, 'Tûrkiye'de irtica tehlikesi var, dik-
kaiedilsin' diye düşüncesini açıklamasın.
Öyleleri var ki, öyle acayip yazılar okuyoruz ki!.. 'As-
kerciler' varmış! Askerin bir kez daha yönetime gelmesi-
ni özleyenler! Olabilir, yurttaş istediği gibi düşünür, iste-
diği yörtetimi özleri Hele seçim karmaşasıyla iktidara ge-
len kişi ve kafa, Atatürk Cumhuriyeti'ni bir çıkmaza gö-
türmekteyse! Sivil de asker de susmayacak, sesini elbet
yükseltecektir.
Işin en ılginç yanı da 'Cumhuriyet' gazetesine ve ya-
zarlanna 'sız askercısiniz' diye sataşılması!.. Seksen yıl-
dır bu gazeteyı izleyenler bilir ki, 12 Mart, 12 Eylül gibi as-
ker yönetimlerinde en çok zarar gören, kapatılan, başı en
çok derde giren; hapislerde, mahkemelerde acı çeken-
ler 'Cumhuriyet' veyazarlanolmuştur...
Istediğimiz, askeriere, ömrünü Atatürk çizgisinde gö-
rev yapan komutanlara, onlann sözlerine, anımsatmala-
nna saygı gösterilmesi. Sözlerine kulak verilmesidir.
Bugünkü Türkiye'yi kim kurdu, kim yoktan yarattı, Si-
lahlı Kuvetler değil mi? Unutmayalım ki, şeriatçı kafa hiç-
birzaman Atatürk'ü de, kurduğu cumhunyeti de, gerçek-
leştirdiği uygarlık atılımlannı da benimsememiş. Herfır-
satta karşı çıkmıştır. Bugün de, "takıyye" dedikleri yön-
temle, zaman kazanmaya çalışıyor! Ustalan, Fethullah
beyin öğüdüne uyarak, yavaş yavaş devletı ele geçirmek
çabasında...
Bazı gazetelerde, bazı yazarcıklar bilmem hangi özel
çıkartan elde ederek, elde etmeyi umut ederek, bizleri şu
bu tanımlamalarla etkisizleştirmek, sindirmek, sustunmak
istiyoıiar! Gülünç duruma düstüklerini de göremiyorlar. Ama
bılinçli halkımıznerelerden nereyegeldiklerini, hangi utanç
çizgisine düstüklerini acıyarak seyrediyor...
Ankara'daki 30 Ağustos töreninde Harp Okulu'ndan ye-
ni mezun genç teğmenin dediği gibi: "Yönûmüz Ata-
türk'ün akıl ve bilim yoludur. İrtica yolu değil."
21. Yüzyıl Köleliği Üzerine
A
;
Dengesiz dünya düzeninde köleler, insanlann kadın-
erkek diye ayn kompartımanlara yerleştirildikleri
ülkelerden çıkıyor ve çıkacak.
DoğanKUBAN
nadolu'nun ıçinden
birköylükızıçıktı.
Ayhan'lardan biri.
Birçok köylü lazına
. benzeyen, fakat bü-
yük bir çoğunluğuna da benzeme-
yen... O şimdi Süreyya Ayhan.
Kendi başına Türk Bayrağı, dün-
ya yazınında ve televizyonlann-
da mılyarlann önünde dalgala-
narak dolaşan bir bayrak.
Kim. 15yaşındailkbebesiruku-
cağına alan, okuma yazma bil-
meyen erkek kölesi köylü kadını
arasından çıkardı Süreyya Ay-
han'ı? Atatürk CumhuriyetL.
Kim, lsvıçre"den önce kadınla-
nna seçme ve seçilme hakkı ver-
di? Atatürk CumhumetL.
Kim, kadınlara eşit haklar ta-
nıdı? Atatürk CumhuriyetL.
Kim, kadınlardan ünlü sanatçı-
lar, bilim adamlan, doktorlar, pro-
fesörler, öğretmenler, her mes-
lekte uzmanlar yetiştirdi? Ata-
türk CumhuriyetL.
Bugün üniversiteden ilkokula,
kadın öğretmenleri çekerseniz
Türkiye'nin kaçta kaçını okuta-
bilirsiniz? Kimi adamlar var, bu
sorulan kendilerine sormuyorlar.
Kimi adamlar var, bir olimpiya-
tın ne olduğunu düşünmüyorlar.
Eğer düşünseler olimpiyattta ne
kadar erkek atlet varsa. o kadar
kadın atlet olduğunu da algılaya-
bılırler. Hatta içlerinde biraz da-
ha zeki olanlar, gelışmiş ülkeler-
de ne kadar erkek sporcu varsa o
kadar da kadın sporcu olduğunu
da düşünebilir. Birazcık daha alal-
lı olanlar varsa, bankalarda er-
kekten çok kadın çalışan olduğu-
nu da anımsayabilir. Buna büyük
marketlerin çalışanlannı da kata-
bilir. Buna hastaneleri de katabi-
lir. İlkokullan da katabilir. Biraz
daha dünyadan haberi olan var-
sa, Suudi Arabistan'datazlanoku-
tanlann yabancı ülkelerden geti-
rildığıni de öğrenmiş olabilir. Has-
ta erkeklerine Filipinli Hıristiyan
hemşirelerin baktığını bile bile-
bılır.
21. yüzyılın köleliği kadının
köleliğine oturacaktır. Kuşkusuz
dünyada kadını hâlâ mal olarak
ya da ikinci sınıf insan olarak gö-
ren milyarlar var. Fakat bunlar
nerede çoksa, onlann toplumlan
da uygarlık. çağdaşlık çizgisinin
o kadar gerisinde otluyorlar. Kaç
tane Ayşe Erzan gerek 21. yüzyıl-
da köle olmamak için? Kaç tane
Sertab Erener gerek 21. yüzyıl-
da köle olmamak için? Ve kaç ta-
ne öğretmen gerek, okumamış
kadınımızı okutmak için?.. Dün-
ya bazı adamlann yüzüne çarpa
çarpa sadece erkek değil kadın
dünyası olduğunu da yazılı çizı-
li. sesli sözlü, Tannnın günü hay-
kınyor.
Türkiye'nin bu yola 30'lu yıl-
larda girmiş olmasının ne denli bir
yenilenme, yeniden doğuş oldu-
ğunu kimi adamlar anlamıyorlar.
Kimi adamlar başka şeylen de
anlamıyorlar. 21. yüzyılda dünya
ile bırlikte de yaşamak için ses-
lendiklerinın (muhataplarının)
yansının kadın olacağını da dü-
şünemiyorlar. Avrupa Birliği da-
ha değilse de, yakında yan yan-
ya kadınlann yönettiği bir kuru-
İuş olacak. Ve onlar karşılannda
seslenecekleri kişi olarak insan-
lann sadece tüylü olanlannı de-
ğil. tüysüz olanlannı da görmek
isteyecekler.
Dengesiz dünya düzeninde kö-
leler insanlann kadm-erkekdiye
ayn kompartımanlara yerleştiril-
dikleri ülkelerden çıkıyor ve çı-
kacak. 21. yüzyıl kadın yüzyılı
olacak. Daha yüzyılın ortasına
gelmeden kadınlar dünyanın ida-
resini erkeklerle paylaşacaklar.
Biraz aklı çalışanlar bunu Tûrki-
ye'de de görebilirler. Bu bir ya-
şam içinde gerçekleşen bir süreç.
Benim ünıversitemde 1943 yılın-
da sadece dört kız öğrenci vardı.
Bugün kızlar erkeklerden fazla.
Kimi fakültelerde kadın hocalar
erkek hocalardan fazla. Üsteük bu
oranlar kadınlann yüzde 30'unun
hâlâ okuma yazma bilmediği,
imam nikâhı ile ve para ile satıl-
dığı bir ülkede oluyor...
Bu oranlar kimileyin Batı'dan
da yüksek, neden? Atatürk Cum-
huriycti geleceği doğru algıladığı
için ne idüğü belirsiz, çok numa-
rah Cumhuriyetçilere aklanma-
malı. 21. yüzyılın en büyük gös-
terisi kadının kurtuluşu ve belki
de siyasal gücü erkeklerle paylaş-
ması olacak. Süreyya Ayhan'la-
nn olacak... Kimi adamlar bunu
anlayamıyorlar. Dünyanm geliş-
miş denilen ülkelerinin yeni kö-
le modelleri ürettiğinin de aynmın-
da değiller.
Asker Gönderme Karan
Tanju ERDEMAmiral (E)
I
rak'ı ışgal eden ABD
güçlerine dırenış devam
ediyor. Bunun sonucu
olarak ABD Irak'ta güç ve
presrıj yıririyor. ABD yöne-
timi ülkesinde kamuoyu
desteğinı yitiriyor. ABD or-
dusu hemen her gün bir as-
kerinin cenazesini anava-
tanlanna gönderiyor. Bu
durumda işgalci güçler
Irak'ta düzenı sağlamak
üzere ABD'ye yardım elı
uzatan ülkelerden. özellık-
le Türkiye'den asker iste-
mektedirler. Irak'ta işgalci
gücün -ABD'nin- jandar-
malığını yapacak olan bu
askerler büyük olasılıkla*
direncin yoğun olduğu Bağ-
dat civannda bir sektörde
görevlendınlecekler.
ABD, bu kez, tezkere ola-
ymdaki deneyımıyle Türki-
ye'ye baskıcı tavırlar ıçin-
de gözükmüyor. Türk hal-
kında tepki yarattıklannı
anlamış gibiler. Buna gerek
deyok... Sözde büyükmed-
ya Tûrkiye'de ABD narm-
na kamuoyunu \önlendiri-
yor. Savaşma\'an ordunun
gücünü yitirmesinden tu-
tun da daha bir sürii gerek-
çekrle Türkrje adeta mü-
tarekeveişgal vıllarırun bir
kısını basuu ile uhısal güç-
lerin mücadeksini \aşr\or.
ABD gene de abanın altın-
dan sopayı göstenyor. Se-
natör Lugar, kabnl etmez-
seniz bü\ ük hayal kınkhğı
oiur- öteani bilemem diyor.
Ermenılerle ivi ihşkiler kur-
TC
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU
ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞINDAN
DUYURU
Kamu Personeli Yabancı Dil Sınavına Katılmak isteyenlerin Dikkatine!
1. Yabancı dil tazminatı almak isteyen kamu personeli ile yatınm hizmetierinde çalışmalan nede-
niyle maktu yabancı dil tazminatından yararianmak isteyen teknik personelin yabancı dil bilgisi sevi-
yesini belirlemek için yapılacak olan KAMU PERSONELİ YABANCI DİL BİLGİSİ SEVİYE TESPİT Sl-
NAVI, 657 sayılı Devlet Memurtarı Kanunu'nun 213. maddesinden sonra gelen değişik ek maddesi-
ne göre Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının, 26.6.1990 tarih ve 20560 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan tebliği ile 21.9.1990 tarih ve 20642 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Ka-
mu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviyesinin Tespitine Dair Esaslar" uyannca Yükseköğretim Kurulu
öğrenci Seçme ve Yerleştiıme Merkezi (ÖSYM) tarafından yürütülecektir.
2. Sınav, 2 Kasım 2003 tarinde Ankara ve Lefkoşada, başvuran aday sayısı fazla olduğu takdir-
de, uygun görülen diğer büyük şehirlerde de yapılacaktır.
3. Sınava, yabancı dil tazminatından yararlanmak isteyen 657 sayılı devlet Memurian Kanunu (ay-
lıklannı bu kanunun ek geçici maddelerine göre alanlar dahil), 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Perso-
nel Kanunu, 2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ve
3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu'na göre çalışmakta olanlar, kadrolar karşılık gösterilmek sure-
tiyle sözleşmeli olarak çalışan personel ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/c maddesi-
ne tâbi sözleşmeli personel katılabilir. Aynca, personelinin yabancı dil bilgisi seviyesini tespit etmek
isteyen diğer kamu kurum ve kuruluşlannda çalışan personel de bu sınava katılabilir.
Yurtdışında Görevlendirilecek Memuriarın Seçim Esasianna Dair Yönetmelik'in değişik 7. madde-
si gereğince, kamu kurum ve kuruluşlannca yurtdışı teşkilatında sürekli göreve atanacak memurlar
ile diğer görevlilenn de bu sınava girmesi gerekmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşlannda 657 sayılı Devlet Memurian Kanunu'nun 4/B maddesine göre
sözleşmeli statüde çalışacak;
a) Mütercim veya tercümanlann işe başlatılabilmeleri için diğer şartlar yanında yabancı dil bilgile-
rinin asgari (B) düzeyinde,
b) Bilgi işlem çözümleyicisi ve programcılann ise işe başlatılabilmeleri için diğer şartlar yanında
Ingilizce dil bilgilerinin asgari (D) düzeyinde olması gerekmektedir. Bu nedenle, halen bu görevierde
çalışmakta olanlardan yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenler ile söz konusu görev-
lerde çalışmak üzere kamu kurum ve kuruluşlanna başvuruda bulunma arzusunda olan fakülte veya
yüksekokul mezunlannın bu sınava katılmalan mümkün bulunmaktadır.
Üniversitelerarası Kurul'un 27.04.2003 tarihli toplantısında; Lisansüstü Eğitim ve öğretim Yönet-
meliği'nin 21 ve 29. madcfelerine göre Doktora ve Sanatta Yeterlik sınavlarında Üniversitelerarası
Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) ile birlikte KPDS sınavının da kabulüne, doktora yeteriik sınavına gi-
rebilmek veya sanatta yeteriik çalışmasını sonuçlandırabilmek için ÜDS veya KPDS sınavlanndan
herhangi birinden en az elli (50) puan alınması gerektiğine karar verilmiştir.
Herhangi bir kurumda çalışmamakla birlikte yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyen
fakülte veya yüksekokul mezunları ile üniversitelerce kendilerinden KPDS puanı istenen öğrenciler
de bu sınava katılabilir.
4. Sınav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danca (Danish Dili), Farsça, Fransızca, Hollandaca
(Dutch Dili), Ingilizce, Iriandaca, Ispanyolca, Italyanca, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rus-
ça, Sırpça ve Yunancadan yapılacaktır. Ancak yatırım hizmetlerinde çalışmalan nedeniyle maktu ya-
bancı dil tazminatından yararlanmak isteyen teknik personel yalnız Almanca, Fransızca ya da Ingi-
lizceden sınava girebileceklerdir.
5. Başvurular 8-19 Eylül 2003 tarihleri arasında yapılacaktır.
6. Başvurmak isteyen adaylar; Valiliklerin il ve ilçelerde kurduklan bürolar ile Üniversite Rektöriük-
lerinden veya KKTC'de ikamet eden adaylar ise "Bedrettin Demirel Cad. No:101 Lefkoşa/KKTC"
adresindeki ÖSYM temsilciliğinden, önce "Başvurma Koşullanna llişkin Bazı Açıklamalar" metnini
alacaklar, sonra sınav ücreti olan 38.000.000.-TL'yi TC Ziraat Bankası Ankara Güvenevler Şube-
si 375179 numaralı hesaba TC kimlik numaralannı (yabancı uyruklu adaylar hariç), ad ve soyadı bil-
gilerini vererek yatıracaklar ve bu ücreti yatırdıklannı gösteren Sınav Ücreti Banka Dekontunu, bu
bürolarda, Üniversite Rektörlüklerinde veya yukarıda adresi verilen KKTC'deki ÖSYM Temsilcili-
ği'nde görevli personele göstererek Başvurma Belgesi ve Kılavuz alacaklardır.
7. Başvurma belgelerine TC kimlik numaralan da yazılıp kodlanacağından, adaylann bu numarayı
şimdiden nüfus idarelerinden öğrenmeleri yarariarına olacaktır.
Basın: 41433
mamızı tav^iye ediyor. IMF
de bu yılın anapara borç
ödemelenni erteledi. Bu-
nun Türkiye'ye bir yaran
yok.. ama Türldye yöneti-
mine kısa süreçte nefes al-
dınr. Destek olur.
Türkiye yönetimi bu kez
de ABD'ye hizmet verme-
de istekli. Asker gönder-
me arzusu Dışişleri müs-
teşannın ABD gezısinde
iletıldi. Ama kamuoyuna
da temkinli hareket edıldi-
ği izlenimi venliyor. Ge-
rekçe de şunlar: Komşuda
yangın var. Se>Tetmekolur
mu? Irak istikrara kavuş-
turuhnah, Irakyeniden ya-
püandmhrken biz de söz
sahibi olalım. Yabnmlar-
dan pay alalım. Askcrimiz
Irakh kardeşkrine süsyaL
ekonomik destek sağlaya-
cak. ABD jandarması ola-
rakdeğfl. Bu nedenierieora-
da bulunmahyız vtu..
Bu gerekçeler ne derece
inandırıcı ve de doğru?
Lrak'ı yangın yerine biz çe-
virmedik. On bini aşkın
Iraklıyı biz öldürmedik.
Bombalarla şehirlerini biz
tahrip etmedik. Irak'ı biz
işgal etmedik. Bu itibarla
bunlan düzeltmek bizim
doğrudan sorumluluğumuz
olamaz. Kaldı ki koca Irak
ülkesinin bir bölgesinde sı-
nırlı görev alarak bu ideal-
lere ne denli katkıda bulu-
nulabilir? tşin temel ger-
çeğj; ABD kuvvetlerine yö-
nelen kin ve nefretin yo-
ğun terör eylemlerine dö-
nüştüğü bir sektörde ABD
askerlerinin kayıplarının
azalhlması için geri çekile-
rek yerine Türk askerinin
sürülmek ıstenmesidir. Di-
ğer gerekçeler tali kalmak-
tadır. Türk askeri davraruş-
lanyla bir kısım halkın sev-
gi ve saygısını kazanabilir.
Ama ülkemiz ışgal edilse ve
ışgalcinin müttefikı bir ül-
kenin asken gelip disiplini
sağlama göre\ini üstlense,
ülke joırtseverlen olarak bu
güce tepkımiz ne olurdu?
Bu gücü dost kabullene-
meyeceklerını bölgedekı
bir kısım egemen çevreler
ifade ediyorlar. Biz ki ya-
kın geçmişte yabancı işga-
li, içerde ihaneti yaşamış,
ona silahla direnip utku ka-
zanmış bir ulusun evlatla-
nyız. Cumhuriyet'in temel
değerlerinden biri emperya-
lizme karşı olmamız değil
midir
0
Emper>
r
al güç için
önemli olan uzun erimli
planının o anki gereksini-
mi olanı yapmaktır. Sızi
kullanmaktır. Onun kendi
çıkarlan ve erişmek istedi-
ği hedefleri vardır. Dün ka-
fanıza çuval geçirir, bugün
sırtınızı sıvazlar. Siz ulu-
sal çıkarlannıza sahip, ba-
ğımsız, onurlu ve rasyonel
davranırsanız size yaklaşı-
mı ona göre olur. ABD şim-
dı Irak'ta Türk askerinin
varlığına ihtiyaç duyuyor.
Ama biz orada ABD-lngi-
liz koalisyon güçlerinin bir
parçası olarak işgalci güç-
lerin askeri olarak değil,
uluslararası hukukun meş-
ru sayabileceği BM karar-
lan çerçevesinde oluşturu-
labilecek bir BM gücüne
tüm dünya uluslan ile be-
raber ve ekonomik gücü-
müzle orantıh olarak ve in-
sani yardım konulanna ağır-
lık verecek sektörlerde ka-
tılabileceğimizi bildirme-
liyiz. Irak halkını temsil
eden meşru bir devlet dü-
zeni kurulduğunda Sünni,
Şii, aşiret, etnik grup ayn-
mı yapmayan bir Irak hü-
kümetine, halkına yardım-
cı olacağımız mesajını ver-
meliyiz. Ulusal çücarlan-
mız için Kuzey Irak'la ilgi-
lendiğimizi belirtmeliyiz.
Tüm bunlar ABD'ye mü-
nasip bir dille anlatılabilir.
Türkiye'nin bugün asıl ge-
reksinimi. dışanya askeri
güç göndermek değil. içer-
de milli güç unsurlannı güç-
lendirmektir. Türkiye bu
nokta üzerine yoğunlaşma-
lıdır. Çe\Temizde oluşan
gelişmeler bizim politik,
askeri, ekonomik, kültürel,
sosyal ve teknolojik açılar-
dan güçlenmemiz gereğini
ortaya koymaktadır. Tür-
kiye dışanda bir batağa gi-
rerse, bunun her alanda (da-
hilde de) olumsuz yansı-
malan olabilecektır. Aske-
n güç; sağlam bir ekonomı,
yapıcı ve yaratıcı bir tekno-
lojık güç ve de ulusal bir-
lığin coşkusuyla destekle-
nirse başanlar sınırsız olur.
Askeri güç; vatan toprakla-
nnın savunuhnası, Türkiye
Cumhuriyeti'nın ve Cum-
huriyet'e hayat veren temel
niteliklerinin iç ve dış teh-
ditlere karşı korunup kol-
lanması için vardır.
Ulusal güvenliğin temi-
natı, olaylara Atatürkçü dü-
şünce sistemi ışığında An-
kara'dan bakmak, kararla-
nmızı ulusal ihtiyaçlanmı-
za göre elbette tüm \eri ve
olasılıklan değerlendırerek
oluşturmakla sağlanabilir.
Resım
tivali
2
nci
Antalya Painting Festivai
2-7 Eylül September 2003
A t a t ü r k K u l t ü r P a r k ı » C a m P i r a m i t * A K M
Yarışma Sergisi • Resim Fuarı • Uluslararası Resim
Buluşması • Panel ve Sövleşi • Duvar Resmi • Koleksiyon
Sergisi • Bir Usta Sergisi • Sokak Resmi Performans •
Cenç Türk Ressamlarından Bir Kesit Sergisi • Yaşarım
Yaparım Tüketirim Harun Antakyalı • Festivai Sineması
Competitıon Exhbitıon • Paıntmg Faır • Intemational Painting
Rendez\'ous • Panel and Debate • Mural Workshop •
Collectıon Exhibıtıon • 4 Mıster s E\hıbttion • Street Pa'nlıng
Pertormance • Young Turkısh Mısts' ithibtbon • / Lıve, I
Do, I Consume Harun AnUkvah • Festivai Cinema
\c ' SuREnpreu
~
fs A ı y t i
ö Cumhuriyel
0.242 243 '4 01 - 243 75 08 • ıvnu antrf-ımteit.org • •ntoSintreiimfest.org
PENCERE
Süreyya Kim?..
Bir Günahkâr!..
Başbakan RTE ile muhalefet lideri Baykal, Sü-
reyya Ayhan'ı izlemek için Paris'e gittiler...
Dünya Atletizm Şampiyonası'nda kendi atletle-
rini desteklemek için hazır olan Cumhurbaşkanı,
Başbakan, muhalefet lideri çok mudur?.. Yoksa bu
bize özgü bir siyasal yatırım mıdır?..
Birincilikle ipi göğüsleyip milli marşlarını ele gü-
ne dinleten ülkeler arasında Mozambik, Etiyopya,
Ekvador, Fas, Dominik, Güney Afrika, Kenyagibi-
lerinin durumlarını bilmiyorum... Hem bu ülkeler-
de atletlerini seyreden izleyiciler bizim gibi salya sü-
mük ağlıyorlar ve kendilerinden geçiyorlar mı?..
Türkiye atletizmde geri..
Süreyya ileri!..
Yine garip bir çarpıklık yaratıp kendi kendimizle
çapraza düştük...
•
Paris'te yaşanan Dünya Atletizm Şampiyona-
sı'nın önde gelenleri beyazlar değildi..
Siyahlardı..
Beyazlann tekelci kapıtalizmi, koskoca Afrika kı-
tasının canına okuyup siyahlan birbirine düşürür-
ken, karaderili atletleri de spor yanşmalannda kul-
lanıyor...
'Yeni Dünya Düzeni' bu!..
Zencinin ülkesini sömürürken atletini de para
karşılığı metropolün milli takımında koşturacaksın
ki yerkürenin düzeni yürüsün...
Ne var ki bu düzen yürümüyor.
Yürüseydi, Irak'ta yürürdü.
•
Süreyya Ayhan bir mucize!..
Her bakımdan bir tansık gibi...
Hepimizin sevgilisi oldu; yalnız rekorlanyla de-
ğil, davranışlanyla örnek...
Ne diyoriar medyada:
Cumhuriyet kızı..
Onurumuz..
Ancak Süreyya Ayhan bi zim Islamcı, dinci, ta-
kıyyeci medyayı sıkıntıya soktu...
Çünkü atlet giysisiyle koşuyor kollan, bacakla-
rı, göbeği açıkta...
Dinci gazetelerin işi zor; ya Süreyya Ayhan'ın fo-
toğrafını hiç koymuyorlar ya da Fethullahçı gaze-
tenin yaptığı gibi yalnız başını gösteren resimleri-
ni basıp işi idareye çalışıyorlar.
Süreyya Cumhuriyetin, milletin, halkın onuru,
gururu, sevgilisi..
Dincilerin utancı mı?..
Garip bir ülkede çelişkilerin düğümlerine dolan-
mışyaşıyoruz...
Köy kahvelerinde bile Süreyya Ayhan'ın koşu-
sunu izleyip kazanması için dua eden halk için ka-
dın atletimiz bir kahraman...
Ama bu ülkede Başbakan'ın, Meclis Başkanfnın,
Dışişleri Bakanı'nın, Bakanlann eşleri, atlezim yap-
mak şöyle dursun, saçlarını 'günahtır' diye açma-
yıptürbanla dolaşıyorlar, tesettürü devlet protoko-
lırıesokmak istiyorlar...
Süreyya Türkiye için bir kahraman sevgili...
Ama atletizmde yarış mayosu giydiği, kollarını,
saçlannı, göbegini, bacaklannı örtmediği için takıy-
yeci iktidar partisine göre ne ve kim?..
Bir günahkâr...
iVIMACKEREL
HOLIDAY VILLAGE
•Beach Club
• Havuz-Bar
• Eşsiz kumsal-Plaj
Deniz ve Orman iç içe
Foça'nın en uygun tatil ayı Eylül'de;
Yanm pansiyon 40.000.000.-TL
Oda kahvaltı 30.000.000.-TL.
Rezervasyon 0 (232) 812 39 26-27
Faks: (90-232) 812 39 28
Küçük Ayani Mevkii 35680 Eski Foça
Düsledlğlnlz tatil gerçek oluyorl.
Ağahan Mimarlık ödüllü Akyaka yöresınde
Türk mimarisi ile Batı konforunun benzersiz birleşimi.
GÖKOVA. dünya güzelı bır belde... Bir yanda çam
ağaçlan. bır yanda masmavı deniz. Buz gibi kavTiak
sulan arasında doğa ile başbaşa bir dinlence.
Bu dinlence yerimn adı YÜCELEN HOTEL
Oda özellikleri
• Denıze sıfır • Deniz-Orman manzarah • Özel Plaj
• 220 yatak kapasitesi • KJima • Merkezi ısıtma
• Minibar • Direkt çıkışlı telefon • Balkon
• Saç kurutma • TV • Özel banyo
Fasiüteler
• 2 açık, 1 kapalı-ısıtmalı ha\oız • 1 çocuk ha\aızu
• Çocuk parkı, toplantı salonu • Otopark • Restorantlar
Spor & Akti^iteler
Windsurt tenıs. masa tenısı, mını futbol, bilardo,
joggına, kano. deniz bısıkletı. bısiklet. sea ka\ak, kite board
Akyaka Beldesi/Gökova/MUĞLA
Tel: 0.252 243 5108 - 243 5434
Faks: 0.252 243 5435
e-mail: gokova(a yucclen.com.tr
www.\ ucelen.com.tr